Gün: 14 Eylül 2024

  • Twitch yayıncısı Jahrein’den bir skandal daha

    Twitch yayıncısı Jahrein'den bir skandal daha

    BURSA (İGFA) – Jahrein, Twitch platformunda yaptığı bir yayında baldızıyla ilgili sarf ettiği sözler nedeniyle büyük eleştirilere maruz kaldı. Yayında, “Bu kadar ekranlardan uzak olma sebebim… Birincisi, Hanımın kardeşi neyim oluyor lan?” diyerek başladığı konuşmasına, “Baldız olsa çoktan…” diyerek devam etti. Bu sözleri sosyal medya kullanıcıları arasında infial yaratırken, kısa sürede Twitter ve diğer platformlarda geniş çapta eleştirildi.

    Antalya Emniyet Müdürlüğü, sosyal medya platformlarından gelen şikayetler ve yapılan incelemeler sonucunda Sonuç’un bu müstehcen konuşmaları sebebiyle gözaltına alındığını duyurdu. Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü’nün yaptığı açıklamada, “Jahrein” rumuzlu Ahmet Sonuç’un toplumun genel ahlakına aykırı içerik ürettiği belirtilirken, soruşturmanın devam ettiği açıklandı.

    Twitch yayıncısı Jahrein'den bir skandal daha

    MÜSTEHCENLİK SUÇLAMASI NEDİR?

    Türk Ceza Kanunu’nun 226. maddesi, müstehcen içeriklerin yayılması ve kamuya açık alanlarda dile getirilmesini yasaklıyor. Bu kanuna göre, müstehcen içeriklerin yayınlanması, paylaşılması ya da yaygınlaştırılması suç olarak kabul ediliyor. Bu suç kapsamında gözaltına alınan kişiler, maddi ceza ile karşılaşabilecekleri gibi hapis cezası da alabilirler. Jahrein’in bu suçtan ne gibi yaptırımlarla karşılaşacağı ise hukuki sürecin sonunda belli olacak.

    Twitch yayıncısı Jahrein'den bir skandal daha

    JAHREİN KİMDİR?

    Gerçek adı Ahmet Sonuç olan Jahrein, 1988 yılında doğdu ve uzun yıllar Almanya’da yaşadı. Oyun yayınları ve siyasi tartışmalarla tanınan Jahrein, Türkiye’nin en büyük Twitch yayıncılarından biri olarak biliniyor. Hem oyun dünyasındaki başarıları hem de sosyal ve politik meselelerdeki cesur yorumlarıyla geniş bir takipçi kitlesine sahip. Ancak, son dönemde sarf ettiği tartışmalı sözler nedeniyle büyük bir eleştiri dalgasının ortasında kaldı.

    Twitch yayıncısı Jahrein'den bir skandal daha

    VATANDAŞIN YORUMU

    Jahrein’in gözaltına alınması, sosyal medyada olduğu kadar sokakta da konuşuluyor. Vatandaşlar arasında konuyla ilgili farklı görüşler de bulunuyor. Konuyla ilgili Merve Hanım şu ifadelere yer verdi:

    “Toplumun genel ahlakını zedeleyen bu tarz konuşmaların hoş görülmemesi gerektiğini düşünüyorum. Bir yayıncı olarak binlerce kişiye hitap eden birinin söylediklerine daha dikkat etmesi gerekiyor.”

  • Mitsubishi, ExxonMobil’ın Texas’taki amonyak hissesini satın alacak

    Mitsubishi Corp, karbonsuzlaştırma çabalarını ilerletmek amacıyla, ExxonMobil’ın Texas’ta bulunan hidrojen tesisindeki düşük karbonlu amonyak hissesini satın almak ve ürün alımını güvence altına almak için ön anlaşmaya vardı.

    Japon ticaret şirketi, Japonya’nın hidrojen ve amonyak kullanımını enerji üretimi, çelik üretimi ve otomotiv imalatı gibi çeşitli sektörlerde artırma yönündeki daha geniş stratejisinin bir parçası.

    Texas tesisinin günde 1 milyar kübik fite kadar hidrojen üretmesi, yaklaşık %98’lik bir karbon yakalama oranına sahip olması ve yıllık 1 milyon tonun üzerinde düşük karbonlu amonyak üretmesi bekleniyor.

    Yatırım kararının önümüzdeki yıl içinde verilmesi beklenirken, tesisin faaliyete geçmesi 2029 yılı için planlanıyor. Mitsubishi’nin satın almayı planladığı hissenin büyüklüğü veya almayı planladığı amonyak miktarı hakkında detaylar açıklanmadı.

    Mitsubishi ayrıca, Japon petrol rafinerisi Idemitsu Kosan ile ortak hisse ve amonyak alımı için bir ortaklık kurmayı düşünüyor. Elde edilen amonyağın Japonya’da enerji üretimi ve çeşitli endüstriyel süreçlerde kullanılması planlanıyor. Yılın başlarında Idemitsu Kosan, Mitsubishi ve İsviçreli şirket Proman, Louisiana’da bir yakıt amonyak üretim projesi için fizibilite çalışması başlatmıştı.

    Idemitsu, batı Japonya’daki Tokuyama tesisinde bir amonyak ithalat terminali kurmayı ve mevcut altyapıyı kullanarak kimya ve çelik sektörlerindeki endüstriyel alıcılara 2030 yılına kadar 1 milyon tondan fazla düşük karbonlu amonyak tedarik etmeyi hedefliyor.

    Ek olarak, Mitsubishi, yine batı Japonya’daki Namikata’da bulunan sıvılaştırılmış petrol gazı (LPG) terminalinin bir kısmını çeşitli endüstriyel uygulamalara hizmet vermek üzere bir amonyak terminaline dönüştürmeyi araştırıyor.

    Mitsubishi’nin çevre enerjisi grubunun CEO’su Masaru Saito, ExxonMobil ile işbirliği hakkındaki heyecanını şu sözlerle ifade etti: “ExxonMobil ile birlikte Amerika Birleşik Devletleri ve Japonya arasında köprü kuracak düşük karbonlu hidrojen ve amonyak tedarik zincirleri geliştirmek için yakın işbirliği yapmaktan heyecan duyuyoruz.” Bu ortaklık, iki ülke arasındaki düşük karbonlu enerji tedarik zincirini güçlendirmek için stratejik bir hamle olarak görülüyor.

    Reuters bu habere katkıda bulunmuştur.


    Bu makale yapay zekanın desteğiyle oluşturulmuş, çevrilmiş ve bir editör tarafından incelenmiştir. Daha fazla bilgi için Şart ve Koşullar bölümümüze bakın.

  • Bank of Montreal 564 milyon dolarlık Ponzi davasında temyizi kazandı

    Bank of Montreal (BMO), önemli bir hukuki zafer kazanarak 8. ABD Temyiz Mahkemesi’ni 564 milyon dolarlık jüri kararını bozmaya ikna etti. Orijinal karar, BMO’nun bir yan kuruluşunu Minnesota’lı işadamı Tom Petters tarafından düzenlenen yaklaşık 3,65 milyar dolarlık bir Ponzi planıyla bağlantılı olarak sorumlu bulmuştu. Petters, 2009 yılında dolandırıcılık ve kara para aklama dahil olmak üzere birçok suçtan mahkum edilmesinin ardından 50 yıl hapis cezası çekmektedir.

    St. Paul, Minnesota merkezli temyiz mahkemesi, Perşembe günü iflas eden Petters Co’nun kayyumu Douglas Kelley’nin alacaklılar adına fonları geri alamayacağına hükmetti. Mahkemenin gerekçesi, şirketi temsil eden kayyumun, şirketin dolandırıcılığa karışmış olması nedeniyle geri ödeme talep edemeyeceği prensibine dayanıyordu. “In pari delicto” olarak bilinen bu hukuki kavram, bir tarafın kendi yanlış davranışından kaynaklanan bir kayıp için tazminat talep edemeyeceğini ima eder.

    Karar, Bernard L. Madoff Investment Securities’i tasfiye eden kayyumun, aynı prensip nedeniyle JPMorgan Chase & Co (NYSE:JPM) dahil olmak üzere Madoff tarafından kullanılan bankalara karşı talepte bulunamadığı benzer bir 2013 davasından emsal gösterdi.

    BMO, temyiz mahkemesinin kararına olumlu yanıt verdi. Banka, dava için ayrılan C$1,19 milyar tutarındaki zarar karşılığını, faiz dahil olmak üzere geri çekeceğini açıkladı. Bu geri çekme, BMO’nun kurumsal hizmetler işkolunda dördüncü çeyrek kazançları için tahmini C$875 milyon (644 milyon ABD Doları) vergi sonrası fayda sağlayacak.

    BMO’ya karşı açılan dava, BMO tarafından 2011 yılında satın alınan Milwaukee merkezli Marshall & Ilsley’nin Petters’ın dolandırıcılık faaliyetlerinden haberdar olduğu ve kara para aklama belirtilerini göz ardı ettiği iddialarından kaynaklanıyordu. Bu iddia edilen ihmalin, Petters’ın hak etmediği büyük miktarlarda parayı çekmesine olanak sağladığı öne sürülmüştü.

    Ancak temyiz mahkemesi, Petters Co’nun kendisinin de dolandırıcılıkta rol oynadığı için, kayyumun şu anda Marshall & Ilsley’nin sahibi olan BMO’yu zararlardan sorumlu tutamayacağına karar verdi. Üç hakimli panelin oybirliğiyle aldığı karar ayrıca Kelley’nin BMO’ya karşı açtığı davanın reddedilmesini de yönlendirdi.

    Bu raporun hazırlandığı sırada, kayyumun avukatları temyiz mahkemesinin kararı hakkında herhangi bir yorum yapmamıştır.

    Dava, Kelley v BMO Harris Bank NA, 8. ABD Temyiz Mahkemesi, No. 23-2551’dir.

    Reuters bu makaleye katkıda bulunmuştur.


    Bu makale yapay zekanın desteğiyle oluşturulmuş, çevrilmiş ve bir editör tarafından incelenmiştir. Daha fazla bilgi için Şart ve Koşullar bölümümüze bakın.

  • Beyaz Saray yapay zeka altyapısı için görev gücü oluşturdu

    Beyaz Saray, Perşembe günü teknoloji ve enerji sektörlerinin önde gelen isimleriyle yapılan bir toplantının ardından yapay zeka (AI) altyapı ihtiyaçlarını ele almak üzere yeni bir görev gücü oluşturdu.

    National Economic Council ve National Security Council öncülüğündeki görev gücü, veri merkezlerinin gelişimini teşvik eden politikaları koordine etmeye odaklanacak. Bu girişim, ekonomik büyüme, ulusal güvenlik ve çevresel sürdürülebilirliği dengelemeyi amaçlayan daha geniş bir stratejinin parçası.

    Toplantıda OpenAI CEO’su Sam Altman, Google (NASDAQ:GOOGL) üst düzey yöneticisi Ruth Porat ve Anthropic CEO’su Dario Amodei gibi katılımcılar, gelişmiş AI operasyonlarını destekleyebilecek veri merkezleri ve enerji altyapısı inşası için gerekli olan temiz enerji, izin ve işgücü taleplerini karşılama stratejilerini tartıştı.

    Görüşmeler, geniş kapsamlı komutlardan metin, görüntü ve video üretme yeteneğine sahip üretken AI (GenAI) teknolojileri bağlamında bu tesislerin önemini vurguladı. GenAI’nin rutin görevleri otomatikleştirme yeteneği heyecan yaratırken, potansiyel kötüye kullanımı konusunda da endişeler dile getirildi.

    AI için gerekli veri merkezlerinin hızlı genişlemesi, ABD enerji sektörü üzerinde yeterli elektriği sağlama konusunda baskı oluşturuyor. Enerji Bakanı Jennifer Granholm ve Ticaret Bakanı Gina Raimondo da görüşmelere katıldı.

    Granholm, Haziran ayında Biden yönetiminin, teknoloji şirketlerini artan enerji ihtiyaçlarını karşılamak için yeni çevre dostu enerji kaynaklarına yatırım yapmaya teşvik ettiğini belirtmişti. AI kaynaklı bu talep artışı, Başkan Joe Biden’ın iklim değişikliğiyle mücadele çabası kapsamında 2035 yılına kadar enerji sektörünü karbonsuzlaştırma hedefi için bir zorluk teşkil ediyor.

    Beyaz Saray sözcüsü Robyn Patterson, Başkan Biden ve Başkan Yardımcısı Harris’in ABD’nin AI alanındaki liderliğini güçlendirmeye kararlı olduğunu belirtti. Yönetim, sorumlu teknolojik gelişmeyi sağlarken yurtiçinde veri merkezleri inşa etmeye odaklanıyor. Ulusal güvenlik danışmanı Jake Sullivan, Beyaz Saray Genel Sekreteri Jeff Zients, National Economic Council Direktörü Lael Brainard ve yönetimin üst düzey iklim yetkilileri de toplantıda hazır bulundu.

    OpenAI’ye göre, Beyaz Saray ile yapılan bu görüşme, altyapının iş yaratma ve AI’nin faydalarının adil dağılımını sağlamadaki öneminin tanınması anlamına geliyor. Şirket sözcüsü, altyapının ülkenin sanayi politikası ve ekonomik geleceğindeki kritik rolünü vurguladı.

    Reuters bu habere katkıda bulunmuştur.


    Bu makale yapay zekanın desteğiyle oluşturulmuş, çevrilmiş ve bir editör tarafından incelenmiştir. Daha fazla bilgi için Şart ve Koşullar bölümümüze bakın.

  • Tayvan ilk F-16V savaş jetlerinin teslimatını yıl sonuna hedefliyor

    TAIPEI – Tayvan savunma bakanlığı bugün yaptığı açıklamada, yeni F-16V savaş jetlerinin ilk partisinin teslimatı için artık bu yılın sonunu hedeflediğini duyurdu. Bu gelişmiş uçakların gelişi, tedarik zincirini ve üretim programlarını etkileyen bir dizi uluslararası komplikasyon nedeniyle gecikti.

    2019 yılında Amerika Birleşik Devletleri tarafından onaylanan 8 milyar dolarlık bir anlaşma kapsamında, Tayvan Lockheed Martin (NYSE:LMT) F-16 savaş jetleri alacak. Bu alım, Tayvan’ın F-16 filosunu 200’ün üzerine çıkararak Asya’daki en büyük filo haline getirecek. Bu hamle, Tayvan’ı kendi toprağının bir parçası olarak gören Çin’in artan baskısı karşısında Tayvan’ın savunma kabiliyetlerini artırmayı amaçlıyor.

    Tayvan şu anda 141 adet F-16A/B jetini daha gelişmiş F-16V varyantına yükseltiyor ve 66 yeni F-16V siparişi verdi. Bu jetler, Tayvan’ın Çin hava kuvvetlerine, J-20 stealth savaşçısı da dahil olmak üzere karşı koyması için hayati önem taşıyan en son aviyonik, silah ve radar sistemleriyle donatılmış durumda.

    Savunma bakanlığı, yazılım sorunlarının yeni F-16V’lerin ertelenmesine katkıda bulunduğunu açıkladı. İlk partinin bu yılın üçüncü çeyreğinde teslim edilmesi planlanıyordu. Ancak, tedarik zincirindeki aksamalar ve ABD montaj hattındaki değişiklikler, teslimat takviminde ayarlamalar yapılmasını gerektirdi.

    Bu aksiliklere rağmen bakanlık, ilk uçağın dördüncü çeyrekte sevkiyatını sağlamaya kararlı. Üretim programını yakından takip etmeyi ve 2026 yılı sonuna kadar teslimatların tamamlanmasını sağlamak için fabrika ziyaretleri yapmayı planlıyorlar.

    Lockheed Martin henüz bu gelişmelerle ilgili bir açıklama yapmadı.

    F-16V’lerin teslimindeki gecikme, Tayvan’ın Stinger anti-uçak füzeleri de dahil olmak üzere ABD silah teslimatlarında yaşadığı daha geniş bir sorunun parçası. 2022’den bu yana üreticiler, Rus kuvvetleriyle yaşanan çatışmada Ukrayna’ya askeri yardım sağlamaya öncelik verdi ve bu durum ABD’li yasa koyucular arasında endişe yarattı.

    Ayrıca, Tayvan hava kuvvetleri iyi eğitimli olmasına rağmen, 1997’de satın alınan Mirage 2000’ler gibi bazı eski uçaklarla faaliyet gösteriyor. Bu hafta, bu eski jetlerden biri bir eğitim tatbikatı sırasında denize düştü ve bu durum Tayvan filosunun modernize edilmesinin aciliyetini vurguladı.

    Tayvan kuvvetleri son beş yılda, iki hükümet arasındaki gergin ilişkileri yansıtan bir şekilde, adanın yakınlarındaki Çin askeri uçaklarına sık sık müdahale etmek zorunda kaldı. Tayvan, Çin’in ada üzerindeki egemenlik iddialarını reddetmeye devam ediyor.

    Reuters bu makaleye katkıda bulundu.


    Bu makale yapay zekanın desteğiyle oluşturulmuş, çevrilmiş ve bir editör tarafından incelenmiştir. Daha fazla bilgi için Şart ve Koşullar bölümümüze bakın.

  • DSV, 15,9 milyar dolarlık anlaşmayla en büyük lojistik şirketi olmaya hazırlanıyor

    Küresel lojistik sektörünü yeniden şekillendirecek bir hamleyle, Danimarkalı DSV, Alman demiryolu şirketi Deutsche Bahn’ın lojistik bölümü olan Schenker’i 14,3 milyar euro (15,85 milyar dolar) karşılığında satın almaya hazırlanıyor. Bu stratejik satın alma, hem hacim hem de gelir açısından İsviçreli rakibi Kuehne und Nagel’i geçerek dünyanın en büyük lojistik sağlayıcısını yaratacak.

    Bugüne kadar bir Danimarka şirketi tarafından gerçekleştirilen en büyük satın alma olan bu anlaşma, 4 ile 5 milyar euro arasında tahmin edilen öz sermaye artırımı ve borç finansmanı karışımıyla finanse edilecek. 1976 yılında sadece 10 kamyonla mütevazı bir operasyon olarak başlayan DSV, iki kuruluş arasındaki ticari ve operasyonel sinerjinin büyümeyi teşvik edeceğini, istihdam fırsatları yaratacağını ve güçlü bir finansal performans sağlayacağını öngörüyor.

    Yaklaşan satın alma duyurusunun ardından, DSV’nin hisseleri bugün 0701 GMT itibarıyla %4 artış gösterdi ve anlaşmayla ilgili ilk haberlerle başlayan yükseliş trendini sürdürdü.

    DSV, bu satın almanın dönüştürücü nitelikte olduğunu ve şirketi uluslararası taşımacılık ve lojistik sektöründe lider konuma taşıyacağını belirtti. DSV’nin Schenker için başarılı teklifi ilk olarak Çarşamba günü Deutsche Bahn ve Alman hükümetinden kaynaklara dayandırılarak bildirilmişti.

    Satın alma ile bağlantılı olarak DSV, önümüzdeki üç ila beş yıl içinde Almanya’da 1 milyar euro yatırım yapmayı ve ülkedeki kilit pozisyonları korumayı taahhüt etti. Şirket ayrıca, birleşik işgücünün Almanya’da önümüzdeki beş yıl içinde Schenker ve DSV’nin mevcut çalışan sayısına kıyasla artacağını öngörüyor.

    Anlaşmanın tamamlanması, düzenleyici kurumların ve Alman bakanlığının onayının yanı sıra Deutsche Bahn’ın denetim kurulunun onayına bağlı. İşlemin gelecek yılın ikinci çeyreğinde kapanması bekleniyor.

    Birleşik kuruluş, 2023 rakamlarına göre 293 milyar Danimarka kronu (43,52 milyar dolar) gelire sahip olacak ve 90’dan fazla ülkede yaklaşık 147.000 kişiyi istihdam edecek. Deutsche Bahn CEO’su Richard Lutz, işlemin şirket tarihindeki en büyük anlaşma olduğunu vurguladı ve Schenker için güçlü bir ortak ve işgücü için kalıcı bir yuva sağlamanın önemini vurguladı.

    DSV’nin büyüme yörüngesi, genellikle şirketin kendisinden daha büyük olan bir dizi satın almayla şekillenmiş olup, bu durum lojistik pazarının parçalı yapısını yansıtmaktadır. Son yıllarda Deutsche Bahn Grubu’nun önemli bir kâr kaynağı olan Schenker, yaklaşık 130 ülkede 70.000’den fazla kişiyi istihdam etmekte olup, bunların yaklaşık 15.000’i Almanya’da çalışmaktadır.

    Reuters bu habere katkıda bulunmuştur.


    Bu makale yapay zekanın desteğiyle oluşturulmuş, çevrilmiş ve bir editör tarafından incelenmiştir. Daha fazla bilgi için Şart ve Koşullar bölümümüze bakın.

  • Amazon ve Flipkart Hindistan’ın antitröst yasalarını ihlal etmekle suçlanıyor

    Hindistan Rekabet Komisyonu (CCI) tarafından yürütülen bir soruşturma, Amazon (NASDAQ:AMZN) ve Walmart’ın Flipkart’ının Hindistan rekabet yasalarını ihlal ettiği sonucuna vardı. 2020 yılında başlatılan soruşturma, her iki e-ticaret platformunun belirli satıcılara ayrıcalık tanıdığını ve bunun diğer tüccarları olumsuz etkilediğini ortaya çıkardı.

    CCI’nin Amazon için 1027 sayfa, Flipkart için 1696 sayfa olan detaylı raporları 9 Ağustos tarihli olmasına rağmen ancak yakın zamanda gün ışığına çıktı. Soruşturma, bu şirketlerin belirli satıcıları kayıran sistemler geliştirdiğini, bu satıcıların arama sonuçlarında daha üst sıralarda yer almasına neden olduğunu ve diğer satıcıların “sadece veri tabanı girişleri” olarak tanımlanarak kenara itildiğini tespit etti.

    Amazon ve Flipkart henüz bulgulara yanıt vermedi, ancak daha önce uygulamalarının Hindistan düzenlemelerine uygun olduğunu belirtmişlerdi. Şirketler şimdi CCI’nin raporlarını inceleme ve komisyon olası cezalar hakkında karar vermeden önce itirazlarını sunma fırsatına sahip.

    Bu bulgular, Amazon ve Flipkart’ın Hindistan’da küçük perakendecilerden süregelen eleştirilerle karşı karşıya kaldığı bir ortamda önemli bir zorluk teşkil ediyor. Bu perakendeciler, çevrimiçi devlerin sunduğu derin indirimler ve ayrıcalıklı muamele nedeniyle işlerinin zarar gördüğünü iddia ediyorlar. CCI’nin soruşturması, 80 milyon perakendeciyi temsil eden Tüm Hindistan Tüccarlar Konfederasyonu’na bağlı Delhi Vyapar Mahasangh’ın şikayeti üzerine başlatılmıştı.

    Soruşturmanın sonucuna yanıt olarak, Tüm Hindistan Tüccarlar Konfederasyonu bu konuda federal hükümetle daha fazla iletişim kurma niyetini ifade etti.

    CCI raporları, özellikle cep telefonları konusunda tercihli listeleme ve derin indirim gibi uygulamaları vurguladı ve bunların pazar rekabeti üzerinde yıkıcı bir etkisi olduğunu iddia etti. Raporlar ayrıca bu tür rekabete aykırı uygulamaların cep telefonu kategorisinin ötesine geçtiğini de belirtti.

    Hem Amazon hem de Flipkart soruşturmayı yasal yollarla durdurmaya çalıştı, ancak Yüksek Mahkeme 2021’de soruşturmanın devam etmesine izin verdi.

    Amazon ve Flipkart’ın baskın oyuncular olduğu Hindistan’daki e-perakende pazarının 2023 yılında 57-60 milyar dolar değerinde olduğu tahmin ediliyor ve Bain & Company’ye göre 2028 yılına kadar 160 milyar doları aşması bekleniyor.

    İlgili bir bağlamda, Amerika Birleşik Devletleri’ndeki Federal Ticaret Komisyonu da Amazon’a karşı iddia edilen rekabete aykırı davranışlar nedeniyle yasal işlem başlattı. Amazon uygulamalarını savunarak, kendilerine karşı herhangi bir eylemin tüketiciler için daha yüksek fiyatlara ve daha yavaş teslimatlar

    a yol açacağını öne sürdü.

    Geçen ay Hindistan’ın ticaret bakanı, Amazon’un yatırım uygulamalarını eleştirerek, bunların iş kayıplarını dengelemek için kullanıldığını ima etti. Amazon, geçen yıl Haziran ayında Hindistan’daki yatırımını 2030 yılına kadar 26 milyar dolara çıkarma planlarını açıkladı ve 2025 yılına kadar Hindistan’dan 20 milyar dolarlık mal ihracatı hedeflediğini duyurdu.

    Reuters bu makaleye katkıda bulunmuştur.


    Bu makale yapay zekanın desteğiyle oluşturulmuş, çevrilmiş ve bir editör tarafından incelenmiştir. Daha fazla bilgi için Şart ve Koşullar bölümümüze bakın.

  • Nilperi Şahinkaya’nın Bebek’teki hengame hakkındaki açıklaması…

    Nilperi Şahinkaya'nın Bebek'teki hengame hakkındaki açıklaması...

    Geçtiğimiz haftalarda Maslak’taki bir konsere katılan ünlü oyuncu Nilperi Şahinkaya, daha sonra Bebek’teki bir yerde yemek yerken yan masadaki bir erkekle tartışmaya başladı.

    Bu tartışma, Şahinkaya’nın keyfini kaçırdı. Olayın akabinde arkadaşlarıyla birlikte yerden ayrılan Şahinkaya, gazetecilere açıklama yapmadı ve araçta yüzünü gizledi.

    Nilperi Şahinkaya'nın Bebek'teki hengame hakkındaki açıklaması...

    İlginizi çekebilir Nilperi Şahinkaya'nın Bebek'teki hengame hakkındaki açıklaması... Anadolu’nun lezzeti: Kıymalı bükme

    Nilperi Şahinkaya, evvelki akşam Şiddetli Center’daki bir aktiflikte uzunluk gösterdi.

    Tartışma hakkında açıklama yapan Şahinkaya, “Karşı taraf özür diledi ve mevzuyu tatlıya bağladık. Bu yüzden sorun kalmadı, her şey çözüldü” dedi.

    Nilperi Şahinkaya'nın Bebek'teki hengame hakkındaki açıklaması...

  • Flappy Bird Geri Dönüyor!

    Flappy Bird, 2013 yılının Mayıs ayında piyasaya sürülmüştü. Lakin oyunun patlaması, 2014 yılının Ocak ayını buldu. Kısa müddette App Store tarihine geçen oyun, viral bir fenomen haline gelmişti. O denli ki geliştirici Dong Nguyen, “daha fazla dayanamıyorum” açıklamasını yaparak oyunu kısa müddette piyasadan çekmişti.

    O günden beri “Flappy Bird yüklü iPhone” satışları bile gördük. Oyunun bağımlılık yaratıcı olduğunun altını çizen Nguyen, tam 10 yıldır Flappy Bird’ün haklarını da elinde tutuyordu. Ta ki bugüne kadar.

    Bir küme Flappy Bird tutkununun oluşturduğu (evet, yanlış okumadınız) Flappy Bird Foundation, Flappy Bird isminin haklarını resmen satın aldığını açıkladı. Grup oyunu tekrar geliştirerek iOS ve Android platformlarında piyasaya sunacak. Yeni jenerasyon Flappy Bird, yyıl bitmeden bizimle olacak.

    Farklı oyun modları, yeni kozmetik seçenekler ve oyuna yeni başlayanlar için gelecek “EZ” modu şimdilik açıklanan yenilikler ortasında. Buna ek olarak değişik bir biçimde Flappy Bird Foundation, yepyeni oyunun “kopyaladığı” öne sürülen Piou Piou vs Cactus oyunun haklarını da satın almış.

  • İngiltere Başbakanı Starmer, Ukrayna füze stratejisini Biden ile görüşüyor

    İngiltere Başbakanı Keir Starmer, bugün ABD Başkanı Joe Biden ile üst düzey görüşmeler yapmak üzere Washington’da bulunuyor. Görüşmelerin, Ukrayna’ya devam eden destek üzerine odaklanması bekleniyor. Özellikle Ukrayna’nın Batı füzelerini Rusya içindeki hedeflere karşı kullanmasına izin verilip verilmeyeceği tartışmalı konusu ele alınacak.

    Ukrayna Devlet Başkanı Volodymyr Zelenskiy, aylardır müttefiklerinden Ukrayna’nın ABD yapımı ATACMS ve İngiliz Storm Shadows gibi uzun menzilli füzeleri Rusya içindeki bölgeleri hedef almak için kullanmasına izin vermelerini talep ediyor. Bu hamle, Moskova’nın saldırı eylemlerini gerçekleştirme kapasitesini sınırlamayı amaçlıyor.

    The New York Times’ın Avrupalı yetkililere dayandırdığı bir habere göre, ABD, Ukrayna’nın uzun menzilli füzeleri Rus hedeflerine karşı kullanmasına onay vermeye hazırlanıyor. Bu onay, füzelerin ABD tarafından sağlananlar olmaması şartıyla geliyor.

    Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Perşembe günü yaptığı açıklamada, Batı’nın Ukrayna’nın Batı yapımı uzun menzilli füzeleri Rus topraklarına karşı kullanmasına izin vermesi durumunda, bunun esasen Rusya ile doğrudan bir çatışmaya girmek anlamına geleceği konusunda uyardı. Putin, böyle bir eylemin çatışmanın niteliğini ve kapsamını temelden değiştireceğini belirtti.

    Şimdi odak noktası, ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken ve İngiliz Dışişleri Bakanı David Lammy’nin bu hafta başında Kiev’e yaptıkları ortak inceleme ziyaretinin ardından Washington’daki görüşmelere kayıyor. Ziyaretleri sırasında müttefikler Ukrayna’ya yeni destek sözü verdiler ancak füze kullanımıyla ilgili herhangi bir karara bağlanmadılar.

    Çarşamba günü görüşmelerin bugünün ötesine uzayabileceğini ima eden Lammy, Starmer’ın Washington ziyaretinden herhangi bir acil, somut sonuç beklentisini yumuşattı.

    Starmer, ABD’ye yolculuğu sırasında İngiliz medyasına şu açıklamayı yaptı: “Elbette birçok konuyu genel olarak konuşacağız, ancak bu bir dizi bireysel karara varmak istediğimiz bir durum değil. Önemli olan, aldığımız tüm kararların stratejik bağlam içinde olmasını sağlamak.”

    Starmer ve Biden arasındaki bugünkü görüşmelerin sonuçları merakla bekleniyor, çünkü bu sonuçların Ukrayna çatışmasının seyri ve devam eden düşmanlıklara uluslararası tepki açısından önemli etkileri olacak.

    Reuters bu habere katkıda bulunmuştur.


    Bu makale yapay zekanın desteğiyle oluşturulmuş, çevrilmiş ve bir editör tarafından incelenmiştir. Daha fazla bilgi için Şart ve Koşullar bölümümüze bakın.

  • Başakşehir, Bodrum deplasmanında

    RAMS Başakşehir, Trendyol Harika Lig’in 5. haftasında 14 Eylül Cumartesi günü deplasmanda Sipay Bodrum FK ile karşı karşıya gelecek.

    Bodrum İlçe Stadı’nda oynanacak ve saat 20.00’de başlayacak çabayı, hakem Zorbay Küçük yönetecek.

    Ligde bir maçı eksik olan RAMS Başakşehir, topladığı 7 puanla haftaya 5. sırada giriyor.

    Sipay Bodrum FK ise 4 maçta topladığı 3 puanla 14. sırada yer alıyor.

    Turuncu-lacivertli takımda sakatlığı bulunan Ousseynou Ba, bu uğraşta forma giyemeyecek. Grupla çalışmalara başlayan Ömer Ali Şahiner ile Leo Duarte’nin durumu ise yarın netlik kazanacak.

    İstanbul takımında bu müsabaka öncesinde cezalı oyuncu bulunmuyor.

  • Yatırım ve Yeni Model Duyuruları Geldi: O Tanınan Altcoin Sıçradı!

    WSJ, BAE devlet dayanaklı MGX şirketini, OpenAI’ye yatırım yapacağını duyurdu. Potansiyel yatırımın büyüklüğü konusunda şimdi net bir sayı belli değil. Bu ortada, OpenAI, yapay zeka modelleri dizisine yeni bir ekleme yaptığını açıkladı. OpenAI o1 olarak isimlendirilen bu yeni model, şirketin evvelki yinelemelerinden değerli bir ayrımı işaret ediyor. Gelişmiş muhakeme yetenekleri ve karmaşık misyonlarda gelişmiş performans vaat ediyor. Bu gelişmelerin tesiriyle OpenAI’nin desteklediği altcoin projesi Worldcoin’in mahallî tokeni WLD’nin fiyatı yükselişe geçti.

    BAE’li MGX OpenAI’ye yatırım yapmak için görüşüyor

    Wall Street Journal’ın hususla ilgili bilgi sahibi şahıslara dayandırdığı haberine nazaran, BAE devlet takviyeli MGX şirketi, milyarlarca dolarlık bir kaynak yaratma çeşidinin bir modülü olarak OpenAI’ye yatırım yapmak için görüşmelerde bulunuyor. Basında çıkan çeşitli haberlere nazaran, metin üreten yapay zekâ sohbet robotu ChatGPT’yi yaratan OpenAI, kendisine 150 milyar dolar paha biçecek bir finansman çeşidinde 6,5 milyar dolara kadar para toplamaya çalışıyor.

    Kaynaklara nazaran, teşebbüs sermayesi şirketi Thrive Capital 1 milyar dolar taahhüt etti. Ayrıyeten, cinse liderlik edecek. Bu ortada kaynaklar, Microsoft, Apple ve Nvidia’nın da yatırım yapmak için görüşmeler yaptığını belirtti. WSJ haberinde kaynaklar, MGX’in OpenAI’ye yapacağı potansiyel yatırımın büyüklüğünü şimdi belirlemediğini kaydetti.

    Yatırım ve Yeni Model Duyuruları Geldi: O Tanınan Altcoin Sıçradı!

    OpenAI, yeni yapay zeka modelini tanıttı

    OpenAI, bu yeni AI model serisinin “yanıt vermeden evvel düşünme” konusunda usta olduğunu argüman ediyor. Bu bağlamda şirket, “Yanıt vermeden evvel düşünmek için daha fazla vakit harcamak üzere tasarlanmış yeni bir dizi yapay zeka modeli geliştirdik. Karmaşık misyonlarda mantık yürütebilir ve bilim, kodlama ve matematikteki evvelki modellerden daha sıkıntı sıkıntıları çözebilirler” dedi.

    Boyutuna karşın, bu yeni modelin en küçük ünitesinin birkaç kritik alanda GPT-4o’nun yeteneklerini aştığı bildiriliyor. Bunlar ortasında doktora seviyesindeki zorlukları simüle eden yapay zeka test ölçütleri de yer alıyor. Bununla birlikte, yazma ve sanatsal uğraşlar üzere yaratıcı alanlarda gelişmeler daha az besbelli oldu. Geliştirmedeki bu özgüllük, özel uygulamalar için AI araçlarından yararlanmak isteyen teknoloji meraklılarını ve profesyonelleri cezbetti.

    Yatırım ve Yeni Model Duyuruları Geldi: O Tanınan Altcoin Sıçradı!OpenAI Modelleri Değerlendirmesi. Kaynak: OpenAI

    Altcoin fiyatı yükselişe geçti!

    Finansal olarak, bu teknolojik sıçramanın tesiri kripto ekosistemine çabucak yansıdı. Yapay zeka tokenlerinin genel piyasa bedeli son 24 saat içinde %2,1’lik mütevazı bir artış gösterdi. Bu ortada Worldcoin (WLD), duyuru sonrası yaklaşık %16’lık bir artışla değerli bir yükseliş yaşadı. Lakin, altcoin fiyat daha sonra biraz irtifa kaybetti. Yazı sırasında, %6’lık bir artışla 1,50 dolardan süreç görüyordu.

    Yatırım ve Yeni Model Duyuruları Geldi: O Tanınan Altcoin Sıçradı!Worldcoin (WLD) Fiyat Performansı. Kaynak: CoinMarketCap

    Bu artış bilhassa dikkat alımlı. Zira Sam Altman hem Worldcoin’in hem de OpenAI’nin kurucu ortağı. Bu bağa karşın Worldcoin, tokenomik yapısı nedeniyle kripto topluluğu içinde tartışmalara neden oldu. Kriptokoin.com’dan takip ettiğiniz üzere, altcoin projesi bir çok ülkede soruşturma altında. CoinMarketCap bilgilerine nazaran, şu anda toplam 10 milyar WLD token arzından sadece 434 milyonu sirkülasyonda. Bu arz, 24 Temmuz’dan itibaren günlük 2 milyon tokenin piyasaya akmasıyla artacak. Her bir parti, mevcut fiyatlarla yaklaşık 3 milyon dolar kıymetinde.

  • Kürek Federasyonunda genel konseye tek aday

    Federasyondan yapılan açıklamada, federasyon başkanlığı adaylık müddetinin tamamlandığı belirtildi.

    Başkanlık için bir adaylık başvurusu yapıldığı söz edilerek, “Yapılan başvuru neticesinde, federasyon başkanı aday adayının başvuru evrakları Gençlik ve Spor Bakanlığı’nda düzenlenen Seçim Kurulu Toplantısı’nda değerlendirilmiş olup, aday adayı Erhan Ertürk’ün federasyon başkanlığına adaylığı kabul edilmiştir.” denildi.

    Genel konsey, 21 Eylül Cumartesi günü Ankara’da yapılacak. Kâfi çoğunluğun sağlanamaması durumunda ise genel heyet toplantısı 22 Eylül Pazar günü gerçekleştirilecek.

  • Bloomberg: Türkiye ABD’den askeri jet uçağı motorları için onay istiyor

    Türkiye’nin ABD’den GE Aerospace motorlarını yerli askeri savaş uçaklarında kullanmak için onay istediği belirtildi.

    Bloomberg’e konuşan Türk yetkililer, Ankara’nın Hürjet eğitim uçağı üretimi programı için F404 motorlarını kullanmak istediğini belirtti.

    Yetkililere nazaran Türk Hava Kuvvetleri filosundaki yaşlanan Northrop Grumman üretimi T-38 ve F-5 filolarını GE Aerospace motorlu yerli Hürjet ile yenilemek istiyor.

    Bir ABD Ankara Büyükelçiliği yetkilisi Bloomberg’in sorusuna verdiği cevapta “Önemli NATO müttefikimiz Türkiye ile savunma işbirliğimizi derinleştirmek istiyoruz” dedi.

    Yetkili GE Aerospace ve Türkiye’ye ait yorum yapmadı.

    Hava kuvvetlerini yenileme planları kapsamında Türkiye ayrıyeten GE Aerospace’in F110 motorlarını da Kaan savaş uçağı projesinde kullanmak istiyor. Türkiye ayrıyeten Eurofighter jet alımına Almanya’nın onay vermesini istiyor.

    ABD’nin Cincinnati eyaleti merkezli dünyanın en büyük jet motoru üreticisi GE Aerospace’in Türkiye’de TUSAŞ Motor Sanayii AŞ’de (TEI) paydaşlığı bulunuyor.

    Bir GE Aerospace sözcüsü Bloomberg’e yaptığı açıklamada F404 motorlarının Türkiye’deki montaj, inceleme ve testlerine ek olarak tamir ve bakımlarında TEI’yi kullanmayı hedeflediklerini belirtti.

    Yetkililer Hürjet’in eğitim uçağı olarak tasarlansa da silahlı versiyonlarının da üretilmesinin planlandığını söyledi.

  • Trump’ın Olası Dönüşü Gelişmekte Olan Piyasaları Tedirgin Ediyor

    Gelişmekte olan piyasalardaki yatırımcılar, Donald Trump’ın ABD başkanlığına olası dönüşü konusunda endişe duyuyor. Çekişmeli yarış, küresel ticaret üzerindeki olası etkileri nedeniyle yatırımcıları kaygılandırıyor. Daha önce, ABD faiz oranlarının düşme olasılığı, son yıllarda gelişmiş piyasalara kıyasla düşük performans gösteren gelişmekte olan piyasa (EM) varlıkları için olumlu bir ortam yaratmıştı.

    Pictet Asset Management’ta kıdemli çoklu varlık stratejisti olan Arun Sai, Reuters Global Markets Forum’a yaptığı açıklamada, normalde dayanıklı büyüme, devam eden dezenflasyon ve zayıf dolar kombinasyonunun EM’lere fayda sağlayacağını belirtti.

    Ancak, Çin’in neden olduğu küresel ekonomik yavaşlama ve artan tarifeler ile ticari aksaklık tehdidi önemli zorluklar oluşturuyor. Sai, bu koşullar altında EM’lerin muhtemelen en çok zarar göreceğini vurguladı.

    Trump, Çin ihracatına %60 tarife dahil olmak üzere agresif tarifeler önerdi. Barclays ekonomistleri, bunun bir yıl içinde Çin’in GSYİH’sini iki yüzde puan düşürebileceğini tahmin ediyor. Diğer ABD ticaret ortaklarına daha mütevazı %10’luk evrensel bir tarife de önerildi. Oxford Economics’e göre, bu tür tarifeler ABD-Çin ikili ticaretini %70’e kadar azaltabilir ve potansiyel olarak yüzlerce milyar dolarlık ticareti yönlendirebilir veya ortadan kaldırabilir.

    Straits Investment Management CEO’su Manish Bhargava, yatırımcıların Çin ekonomisinin ne zaman toparlanabileceğini tahmin etmekte zorlandığını vurguladı. Hindistan pazarının umut verici olduğunu, ancak yüksek bir maliyetle geldiğini, Çin’in ise daha ucuz olmasına rağmen kendi sorunlarıyla dolu olduğunu belirtti.

    İlk tartışma sırasında, Demokrat aday Kamala Harris, Trump’ın tarife planını eleştirerek bunu orta sınıfa yönelik bir satış vergisine benzetti. Bununla birlikte, kampanyası Biden döneminden kalan tarifeleri sürdürmeyi destekliyor ve gelecekte “hedefli ve stratejik tarifeler” uygulama olasılığını işaret ediyor.

    Danışmanlık firması Ziemba Insights’ın kurucusu Rachel Ziemba, bir Harris yönetiminin muhtemelen tarifeleri kullanmaya devam edeceğini, ancak bunları temiz enerjiye yatırım yapmak gibi diğer stratejilerle birleştirmeyi tercih edeceğini belirtti.

    Bu endişelere rağmen, olumlu bir yan da olabilir. UBS Global Wealth Management’ın CIO’su Mark Haefele, Trump’ın önerdiği tarifelerin başlangıçta tehdit edilenden daha düşük seviyelerde belirlenebileceğini öne sürdü. Ayrıca, Çin’i tedarik zincirlerinde siyasi olarak daha uyumlu ülkelerle değiştirmeyi amaçlayan ABD’nin “dost ülkelerle ticaret” girişimi, bazı EM’ler için faydalı olabilir.

    Tedarik zincirlerinin çeşitlendirilmesi yoğunlaşırsa, Hindistan, Endonezya ve Malezya gibi ülkeler bundan faydalanabilir. Global X ETFs’de kıdemli portföy yöneticisi ve EM stratejisi başkanı Malcolm Dorson, Hindistan’ın EM alanında özellikle iyi konumlandığını, uygun demografik yapı, uzun vadeli büyüme potansiyeli, piyasa dostu bir hükümet ve Çin+1 ticaret stratejisinden kaynaklanan fırsatlarla desteklendiğini belirtti.

    Reuters bu makaleye katkıda bulunmuştur.


    Bu makale yapay zekanın desteğiyle oluşturulmuş, çevrilmiş ve bir editör tarafından incelenmiştir. Daha fazla bilgi için Şart ve Koşullar bölümümüze bakın.

  • İTHİB/Öksüz: Küresel marka ve firma satın alımları ya da ortaklık modeliyle yatırımlar yapmalıyız

    Foreks – İstanbul Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği (İTHİB), 2023 yılında gerçekleştirilen 11,6 milyar dolarlık ihracata katkı sağlayan başarılı tekstil ihracatçılarını ödüllendirdi. Ödül alan firmaları başarılarından dolayı kutlayan İTHİB Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Öksüz, “Artık yeni hikayeler yazma zamanı geldi ve geçiyor. Markalaşmaya çok daha fazla emek harcamalı, küresel marka ve firma satın alımları ya da ortaklık modeliyle yatırımlar yapmalı ve daha global düşünmeliyiz. Bu gömlek, tekstil ve hazır giyim sektörlerimize gerçekten dar geliyor.” dedi.

    2023 yılını, 11,6 milyar dolarlık ihracat ile tamamlayan tekstil sektörünün başarılı ihracatçıları, İstanbul Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği (İTHİB) tarafından ödüllendirildi. İTHİB Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Öksüz ev sahipliğinde düzenlenen ödül törenine, Ticaret Bakanlığı İhracat Genel Müdürü Mehmet Ali Kılıçkaya, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkan Vekili Çetin Tecdelioğlu ve çok sayıda davetli katıldı.

    YURT İÇİ FUARLARA DESTEK ARTIYOR

    Türkiye için önümüzdeki dönemde büyümenin motorunun ihracat olacağını belirten Ticaret Bakanlığı İhracat Genel Müdürü Mehmet Ali Kılıçkaya, bakanlık olarak ihracatçılara çok önemli destekler verdiklerinin altını çizdi ve yurt içi fuarlar için de ilave destek hazırlığında olduklarını söyledi. Son dönemde yapılan fuarlara çok büyük bir ilginin olduğunu ve İstanbul’un uluslararası fuar merkezi olma yolunda her geçen gün bir adım daha ileriye gittiğini belirten Kılıçkaya, “Buraya gelmeden önce genel sekreterimizle oturduk, çalıştık. Bir düşüncemiz var. Yurt içi fuarları daha güçlü bir şekilde destekleyeceğiz. Bunun mevzuatını ve altyapısını en kısa zamanda oluşturacağız. Bunun müjdesini vermek istiyorum.” dedi.

    E-İHRACAT VE YEŞİL MUTABAKAT VURGUSU

    Konuşmasında e-ihracat konusuna da değinen Mehmet Ali Kılıçkaya, ihracatçılara bu konuyu ıskalamamaları çağrısında bulundu. Kılıçkaya, “Bakanlık olarak çok güçlü bir şekilde e-ihracatı destekleyen paketler hazırladık, etkinlikler ve fuarlar gerçekleştiriyoruz. Geçtiğimiz hafta düzenlediğimiz etkinliğe dünyanın en güçlü 30 pazar yerini davet ettik ve geldiler. 3 bin civarında görüşme gerçekleşti. Bakanlığımızın bu noktadaki faaliyetlerini yakından takip etmenizi tavsiye ediyorum.” ifadelerini kullandı. Avrupa Birliği Yeşil Mutabakatı’na da dikkat çeken Kılıçkaya, bu mutabakata uyum için yeni bir destek paketi hazırladıklarını söyledi. Konu ile ilgili çok kapsamlı bir portal oluşturduklarını ifade eden Kılıçkaya, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu portala girdiğiniz zaman, hazırlanmış spesifik sorular ile ne kadar yeşil olduğunuzu görebileceksiniz. Daha sonrasında size sürdürülebilirlik yol haritasını oluşturacağız. Bu noktada alacağınız danışmanlıkların yarısının, 10 milyon TL’ye kadar olan bölümünü biz karşılayacağız. Ayrıca, bu başlık altında Türk Eximbank’la ve İhracatı Geliştirme (İGE) A.Ş ile çalışıyoruz. Bir taraftan işin danışmanlığını alırken, diğer taraftan da Eximbank’ın kredilerine ve İGE’nin kefalet sistemine çok daha rahat ulaşabileceksiniz.”

    “KOŞULLAR NORMALLEŞİNCE HEDEFLERE HIZLA ULAŞACAĞIZ”

    Türk tekstil sektörünün, 200 ülke ve bölgeye gerçekleştirdiği ihracatla tüm dünyada markalaştığımız sektörlerin başında geldiğine işaret eden Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkan Vekili Çetin Tecdelioğlu, ‘Made in Türkiye’ algısına da büyük hizmetler sunduğunu ve Türkiye markasını kalitesiyle güçlendirdiğini kaydetti. Tecdelioğlu, “Geçtiğimiz yıl 29 bin ihracatçımız tekstil ve hazır giyim sektörlerinde ihracat gerçekleştirdi. İki sektörümüzün toplam ihracatı 29 milyar doları aştı. Bu yılın 8 ayında ise 18 milyar doları yakaladık. Türkiye, tekstil ve hazır giyim üretiminde kalite, hız ve esnek üretim kabiliyeti ile diğer ülkelerden ayrışıyor. Özellikle Avrupa’ya olan coğrafi yakınlığımız, hızlı teslimat imkanımız ve çevre dostu üretim süreçlerimiz, bizi global pazarlarda tercih edilen bir tedarikçi yapıyor. Uzun vadede hazır giyim sektöründe 40 milyar dolar, tekstil sektöründe ise 20 milyar dolar ihracat hedefimiz bulunuyor. Koşulların normalleşmesiyle birlikte bu rakamlara süratle ulaşacağımıza inanıyorum.” dedi.

    Tekstil sektörünün sürdürülebilirlik ve dijitalleşme gibi yenilikçi adımlar atmaya devam etmesinin de hayati önem taşıdığının altını çizen Tecdelioğlu, TİM ve ihracatçı birlikleri olarak sektörel sürdürülebilirlik eylem planlarının tamamlandığını ve GreenTİM ve EcoTİM gibi, yeşil dönüşüme yönelik projelerin devreye alındığını belirtti. Tekstil sektörünün, TİM olarak başlattıkları Sürdürülebilirlik Eylem Planı’nı uygulamaya koyan ilk sektör olduğuna işaret eden Tecdelioğlu, “İhracatçı birliklerimiz eylem planlarındaki gerçekleşmeleri aşama aşama takip ediyor. İnanıyorum ki yeşil dönüşümle beraber rekabet avantajımızı artıracağız.” diye konuştu.

    “BU GÖMLEK BİZE DAR GELİYOR”

    Tekstil ve hazır giyim sektörlerinin Türkiye ekonomisinin mihenk taşları olduğuna işaret eden İstanbul Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği (İTHİB) Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Öksüz, küresel anlamda yaşanan talep daralması, üretim maliyetlerimizdeki beklenmeyen hızlı artışlar ve özellikle de kurdaki yükselişin enflasyonun altında kalmasının, sektörü derinden etkilediğini belirtti. Tüm bu şartlar altında, sektörün artık yeni hikayeler yazma zamanının gelip geçtiğine değinen Ahmet Öksüz, şöyle konuştu: “Markalaşmaya çok daha fazla emek harcamalı, küresel marka ve firma satın alımları ya da ortaklık modeliyle yatırımlar yapmalı ve daha global düşünmeliyiz. Markalı ihracat için yeni yol haritaları belirlemeliyiz. Peki, neden markalı ihracat diyor ve katma değere vurgu yapıyoruz? ABD’nin dünyada dokuma kumaş ithalat birim fiyatı 6,7 dolar iken Türkiye’de ithalat birim fiyatı, 7 doların üzerinde. Ev tekstilinde Avrupa Birliği’nin ithalat birim fiyatı 6,8’lerde iken, Türkiye’de ithalat birim fiyatı 10 Euro civarında. Aslında tekstil sektörü olarak katma değeri yüksek bir üretim yapısına ve altyapıya sahibiz. Dünyaya açılan hazır giyim marka sayımız ne kadar artarsa, küresel marka ortaklarına ne kadar destek sağlanırsa, tekstil ve hazır giyim sektörü de o kadar güçlenecektir. Mevcut durum, tekstil ve hazır giyim sektörlerimize artık dar geliyor. Yani, bu gömlek gerçekten bize dar geliyor. Markaların nitelikli tedarikçisi olmanın yanında, kendi markalarımızla dünya sahnesinde yerimizi güçlendirmeliyiz.”

    TEXHIBITION FUARININ ‘PRESTİJLİ FUAR’ KAPSAMINA ALINMASINI BEKLİYORUZ

    İki gün önce kapılarını açan Texhibition fuarına tüm dünyadan çok büyük bir ilgi olduğunu da vurgulayan Ahmet Öksüz, “Texhibition fuarımız göz bebeğimiz haline geldi. 2024 yılının ilk

    yarısında gerçekleştirilen fuarımızda 25 binden fazla ziyaretçi ağırlamıştık. Bu fuarı ise 30 binin üzerinde ziyaretçiyle kapatmayı hedefliyoruz. Dünyadaki büyük tekstil fuarlarında yüzde 50’ye varan küçülmeler yaşanırken, bize gösterilen bu yoğun ilgi hep beraber ne kadar doğru işler yaptığımızı gözler önüne seriyor. Ayrıca, Ticaret Bakanlığımızın fuarımızı ‘Prestijli fuar’ kapsamına alıp, destek oranlarının da artırılmasını dört gözle bekliyoruz.” dedi. Yıllardır küresel düzeyde yoğun ilgi gören ‘Sustainability Talks’ konferansının bu yıl ilk kez yurt dışında düzenlendiğini hatırlatan Öksüz, “Konferansı Amsterdam’da yani, bu işin merkezinde gerçekleştirdik. Sektörümüzün sürdürülebilirlik serüvenini tüm dünyaya anlatmaya devam edeceğiz.” dedi.

    Milyarlarca dolarlık yatırımların olduğu tekstil sektöründe nitelikli iş gücünü artırmak için başlatılan Tekstil Mühendisliği Burs programının da çok iyi gittiği bilgisini veren Öksüz, bu sayede yüzde 40’lara kadar düşen doluluk oranlarının, yüzde 90’lara çıktığını vurguladı. Öksüz, “Burs programı, daha nitelikli gençlerimizi bu okullara çekme fırsatı yarattı. Şimdi de meslek lisesi konusuna el attık ve bir lisemizin hamiliğini İstanbul Sanayi Odası (İSO)’ndan devraldık. Sadece üniversiteler değil, meslek liselerinde de kaliteli eğitimin verilmesi ve bu çocuklarımızı sektöre kazandırmak bizim için en önemli hedeflerden bir tanesi.” ifadelerini kullandı.

  • Sassuolo’dan Galatasaray’a ret!

    Nicola Zalewski’yi ikna etmeye çalışan Galatasaray, bir yandan da alternatif isimlere yönelmeye başladı.

    Transferin son gününde bir kanat oyuncusunu renklerine bağlamak isteyen sarı kırmızılı kadro, Armand Lauriente için teklif yaptı.

    Di Marzio’da yer alan habere nazaran; Galatasaray, Armand Lauriente için Sassuolo’ya 13+2 milyon euro teklif yaptı.

    TEKLİFE KARŞILIK GELDİ

    Sarı kırmızılılar ayrıyeten sonraki satıştan yüzde 10 hisse önerdi. Oyuncuyu satmak istemeyen Sassuolo, bu teklifi reddetti.

    Galatasaray’ın son saatler yaklaşırken İtalyan grubuna yeni bir teklif yapması bekleniyor.

    GÜNCEL PİYASA DEĞERİ

    Şimdiki piyasa kıymeti 10 milyon euro olarak gösterilen 25 yaşındaki futbolcunun Sassuolo ile mevcut mukavelesi 2027 yılına kadar devam ediyor.

    İTALYA PERFORMANSI

    Sassuolo’ya 2022 yılında imza atan Lauriente, İtalyan takımında çıktığı 70 maçta 13 gol attı ve 12 asist yaptı.

  • Çayırhan Termik Santrali özelleştirme ihalesi tarihi belli oldu

    Foreks – T.C. Hazine ve Maliye Bakanlığı Özelleştirme İdaresi Başkanlığı (İdare) tarafından aşağıda belirtilen Çayırhan Termik Santrali, Çayırhan Linyit İşletmesi tarafından kullanılan taşınırlar, Çayırhan Termik Santrali ile Çayırhan Linyit İşletmesi tarafından kullanılan taşınmazlar “Varlık Satışı”; Ruhsatlar “İşletme Hakkının Verilmesi” yöntemi ile bir bütün halinde 4046 sayılı Özelleştirme Uygulamaları Hakkında Kanun hükümleri kapsamında özelleştirilecek.

    Son teklif verme süresi 4 Aralık olan özelleştirme için belirlenen geçici teminat tutarı 150 milyon TL oldu.

    Teklifler TL cinsinden verilecek. İhale bedeli peşin veya vadeli olarak ödenebilecek. 

  • Oscar Cordoba’nın kızı Vanessa’dan Beşiktaş itirafı!

    Beşiktaş’ın 100. yıl şampiyonluğunda takımda bulunan Kolombiyalı file bekçisi Oscar Cordoba’nın siyah-beyazlı bayan futbol grubunda misyon alan kaleci kızı Vanessa Cordoba, ailece kendilerini her vakit Beşiktaşlı hissettiklerini söyledi.

    “BİZ HER VAKİT KENDİMİZİ BEŞİKTAŞ’A İLİŞKİN HİSSETTİK”

    AA muhabirine açıklamalarda bulunan Vanessa Cordoba, İstanbul’da çocuk yaşlarda yaşasa da Beşiktaş’ın her vakit hayatlarında yer aldığını belirterek, “Biz her vakit kendimizi Beşiktaş’a ilişkin hissettik. Toplumsal medya da bu bağı korumanızı kolaylaştırıyor. Türkiye’den birçok taraftar beni takip etmeye başladı. Birinci gördüğümde şaşırdım. Sonrasında bana ‘Come to Beşiktaş’ (Beşiktaş’a gel) üzere bildiriler gelmeye başladı. Bu, benim için çok hoş bir şey. Artık buradayım. Her vakit kendimi Beşiktaş’ın modülü olarak hissettim.” diye konuştu.

     “BABAN BANA, ‘BEŞİKTAŞ’IN TEKLİFİNİ KABUL ET’ DEDİ”

    Beşiktaş’a transferine değinen Kolombiyalı kaleci, o dönemki idarecilerden Necmettin Çelikhan’ın kendisiyle temas kurduğunu kaydederek, “İki yıl önce Necmettin Bey ile ‘Instagram’ üzerinden konuştuk. O devirde Atletico Nacional ile anlaşmıştım. Orayı seçmiştim fakat bana yazdığında, ‘Bu gerçek mi? Ne kadar güzel’ üzere niyetlere daldım. İki yılın sonunda Necmettin Bey bu defa ‘WhatsApp’ yoluyla ulaştı. Görüştük. Her şey 2 hafta içinde gerçekleşti. Süreç olumlu ilerledi. Ailemle paylaştım. Babam bana, ‘Beşiktaş’ın teklifini kabul et. İkinci sefer düşünme Vanessa. İstanbul hoş bir kent.’ dedi ve Beşiktaş’a geldim.” sözlerini kullandı.

    “BURADA SON BULUNDUĞUMDA 13 YAŞINDA BİR KIZ ÇOCUĞUYDUM”

    Kendisi için yeni bir maceraya başladığını aktaran Cordoba, “Benim için çok farklı bir tecrübe olacak. Çok heyecanlıyım. Hoş şeyler yaşayacağımı düşünüyorum. Türkiye’de benden büyük beklentiler olduğunu biliyorum. Burada son bulunduğumda 13 yaşında bir kız çocuğuydum. Şu anda 29 yaşındayım ve futbolcuyum. Bu, benim için yeni bir serüven. Elimden gelenin en güzelini yapacağım.” formunda konuştu.

     “TÜM BU HEYECANI ÖZLEDİM”

    İstanbul’dan farklı kaldığı müddette Türkiye’yi özlediğini söyleyen Vanessa Cordoba, “Türkiye’nin kültürünü, sesini, stattaki kaosu ve tüm bu heyecanı özledim. Çocukluğumda Ümraniye’deki tesislere idman izlemek için gitmiyordum, yemek yemeye gidiyordum. Oraya tekrar gitmeliyim. Yemekleri özledim. Türkiye’de en çok eriği özledim. Birçok yerde aramama karşın bulamadım. Lahmacunu yemek olarak özledim. Evvelce tüm ailemiz buradaydık. Maç günleri lahmacun yemeye giderdik.” açıklamasında bulundu.

    Kalecilik mesleğine başlamasında babasının hissesi olduğunu da aktaran siyah-beyazlı oyuncu, şunları kaydetti:

    “Kalecilik mesleğime 16 yaşında başladım. Futbol için biraz geç bir yaş. Aslında plaj voleybolu oynuyordum fakat sakatlık yaşadım. 2012 Londra Olimpiyat Oyunları esnasında babam, ‘Neden öteki şeyler denemiyorsun?’ dedi. Hayalim daima bir atlet olmaktı. Babam, ‘Kaleciliği niçin denemiyorsun?’ dedi. ‘Şimdi mi söylüyorsun’ diye yanıt verdim. Süreç biraz kolay oldu. Plaj voleybolu ile kalecilik biraz benziyor. Plaj voleybolundan kaleciliğe geçişim o kadar da külfetli olmadı. Idolüm bayan futbolunda ABD’li kaleci Hope Solo, erkek kaleci olarak ise zati hepiniz yanıtı biliyorsunuz. Varsayım etmek büyük ihtimalle o kadar güç olmaz.”

    “BABAM ÇOK BAŞARILI BİR KALECİYDİ LAKİN FECÎ BİR ÖĞRETMEN”

    Babası Cordoba’yla kalecilik üzerine konuşmalar yaptıklarını anlatan Vanessa, “Babamdan daha uygun kaleci olduğumu düşünüyorum (Gülüyor). Babamla kalecilik hakkında konuşuyoruz. Babam çok başarılı bir kaleciydi fakat dehşetli bir öğretmen, iyi bir öğretmen değil. Ben daha gençken hiç tahammülü yoktu. Şu an daha düzgün. ‘Kaleci olmak çok kolay.’ diyordu lakin olağan ki kolay değil. Biz daha çok kaleciliğin nasıl hissettirdiği, bu sorumlulukla nasıl yüzleştiğimizi ve bu sorumluluğu nasıl kaldırabileceğimizi konuşuyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.

    Babasının kaleciliği periyodunda şimdi çocuk olduğunu belirten Cordoba, 100. yıl kutlamalarında kesilen büyük pastayı unutamadığını belirterek, “O periyotta 13 yaşındaydım. Hatırladığım tek şey pasta. Bu kadar büyük bir pastanın olabileceğini hayal edememiştim. O devirler futbola bu kadar ilgi duymuyordum. Maçlarla alakalı; sesleri, heyecanları ve insanların sevinçlerini hatırlıyorum.” halinde konuştu.

    Oscar Cordoba'nın kızı Vanessa'dan Beşiktaş itirafı!

    Röportajın gerçekleştiği Beşiktaş Müzesi’ndeki eski fotoğraflara bakarak anılarını canlandıran Vanessa Cordoba, “Ronaldo, Zago ve Carew’i hatırlıyorum. Carew, ailemizin çok yeterli bir dostuydu. Bu gerimizdeki kupaların 2’sinin meskende maketlerinin olduğunu fark ettim. Tekrar gördüğüm için memnunum. ‘Bu 2 kupa bizim meskendeki kupalar değil mi?’ diye düşündüm. Burada bulunmak ve kupaları görmek çok keyif verici.” tabirlerini kullandı.

    “HEM ERKEK HEM DE BAYAN GRUBUNUN ŞAMPİYON OLMASINI BEKLİYORUM”

    Babasının kendisini izlemeye geleceğini kaydeden Cordoba, ülkesi Kolombiya ile Türkiye’nin birbirine çok benzediğini belirtti.

    Hem bayan hem erkek kadrosunun dönemi şampiyonlukla bitirmesini temenni en Vanessa Cordoba, “Türkler ve Kolombiyalılar olarak birbirimize çok benziyoruz. Aile olarak geldiğimizde bunu fark etmiştik. Türklere, ‘Avrupalı Latinler’ diyoruz. Biz de aile temelliyiz. Bu özellikler de buraya adapte olmamı kolaylaştırdı. Burada 2021’deki üzere hem erkek hem de bayan ekibinin şampiyon olmasını bekliyorum. Bu, benim için en kusursuz senaryo olur. Bayan futbolunda kendi taraftarlarımızı oluşturmamız gerekiyor. Futbolun bayanlar tarafından da oynandığını izler, futbolun bu tarafına de aşık olurlar. Bayan futbolunun sevilmesini ve taraftarlarının oluşmasını istiyorum.” diyerek kelamlarını tamamladı.

  • Simon Banza için Beşiktaş maçı kararı

    Trabzonspor’da 5.hafta oynanacak Beşiktaş maçında Simon Banza ile ilgili karar verildi.

    Trabzonspor’un yeni transferlerinden Simon Banza, evvelki gün kente ayak basar basmaz tesislere gitti. Saat 17.00 üzere Trabzon’da olan golcü, 18.00’deki idmana katıldı. Havalimanında yaptığı açıklamada 99 numaralı formayı giymek istediğini söyleyen Banza’nın, bu numarayı Orsic’te olması nedeniyle tercihini değiştirdi. 17 numaralı formaya geçen 28 yaşındaki oyuncunun Beşiktaş maçında birinci 11’de yer alması bekleniyor.

    GEÇEN DÖNEM PERFORMANSI

    Yıldız futbolcu geçen dönem Portekiz takımıyla çıktığı 41 maçta 23 gol 5 asistlik performans sergiledi. 

  • Trabzonspor, Şenol Güneş’e ödenecek sayısı açıkladı!

    Trabzonspor, Şenol Güneş ile 2+1 yıllık mukavele imzalandığını açıkladı.

    KAP’a yapılan bildiride tecrübeli teknik adama yıllık 50 milyon TL ödeneceği belirtildi.

    Kulüpten yapılan açıklamada, “Profesyonel Futbol Grubumuz Teknik Yöneticiliği konusunda Sayın Şenol Güneş ile 2+1 yıllık muahede sağlanmıştır. Mutabakata nazaran;

    Sayın Güneş’e;

    2024-2025 sezonu için 50 milyon TL garanti fiyat,

    2025-2026 dönemi için, bir evvelki dönem ödenen fiyata, %40 oranını geçmeyecek halde, (TÜFE+ÜFE)/2 oranında artış yapılarak ortaya çıkacak fiyat ödenecektir.

    Opsiyon hakkının kullanılması halinde;

    2026-2027 dönemi için, bir evvelki dönem ödenen fiyata, %40 oranını geçmeyecek halde, (TÜFE+ÜFE)/2 oranında artış yapılarak ortaya çıkacak meblağ ödenecektir.” 

     
  • Yeni dizi: Kör Nokta

    Yeni dizi: Kör Nokta

    Sinegraf tarafından üretilen ve Yusuf Ömer Sınav’ın yönettiği dizi, 21 Eylül Cumartesi günü birinci kısmıyla ekrana gelecek.

    İzleyicilerin merakla beklediği dizinin fragmanı, yüksek beğeni topladı. Fragmandaki oyuncu ahengi ve sahneler, güçlü bir öykü ve etkileyici performanslar vaat ediyor. Toplumsal medyada da dizi hakkında olumlu yorumlar yapıldı.

    Yeni dizi: Kör Nokta

    İlginizi çekebilir Yeni dizi: Kör Nokta Banu Alkan ve Güllü tartışması tekrar gündeme geldi!

    Dizinin başrollerinde Rabia Soytürk, İsmail Ege Şaşmaz ve Çağla Boz yer alıyor. Ayrıyeten Yalçın Hafızoğlu, İlayda Çevik, Kürşat Alnıaçık, Ruhi Sarı, Mehtap Bayri, Hilmi Özçelik, Cansu Fırıncı, Görkem Kasal, Hikayesi Özyürek, Aylin Kabasakal, Şendoğan Öksüz, Cihangir Köse, Erhan Çirçioğlu ve İrem Bakırtaş üzere başarılı oyuncular da dizide rol alıyor.

    “Kör Nokta”, iki genç kızın -Aslım ve Gece- merkezinde olduğu, büyük bir trafik kazasının akabinde yaşanan aşk, ihanet ve entrika dolu olayları husus alıyor. Dizinin merkezinde, cürüm ve cürümlünün iç içe geçtiği bu kazadan sonra yaşanacak adalet uğraşı ve bu gayretin galibi ile mağlubunun tek belirleyeni olan aşk yer alacak.

    Yeni dizi: Kör Nokta

  • Uygun fiyatlı Redmi 14R tanıtıldı, işte özellikleri ve fiyatı

    Xiaomi, bütçe dostu akıllı telefon pazarında yeni bir oyuncu olarak Redmi 14R modelini tanıttı. Uygun fiyatlı telefon, teknoloji meraklılarına cazip bir seçenek sunuyor ve dikkat cazibeli özellikleriyle öne çıkıyor.

    Redmi 14R, 6.88 inçlik geniş bir ekranla geliyor. Ekranın çözünürlüğü 1640 x 720 piksel olarak belirlenmişken, 120 Hz yenileme suratı ve 600 nite kadar çıkan parlaklık düzeyi, kullanıcıların daha akıcı ve net bir görsel tecrübe yaşamasını sağlıyor. Telefonun performans kısmında ise Qualcomm’un Snapdragon 4 Gen 2 işlemcisi misyon yapıyor. Bu işlemci, günümüz standartlarına uygun bir performans sunarak, kullanıcıların günlük vazifelerini rahatlıkla yerine getirmesine imkan tanıyor.

    Uygun fiyatlı Redmi 14R tanıtıldı, işte özellikleri ve fiyatı

    Uygun fiyatlı Redmi 14R tanıtıldı, işte özellikleri ve fiyatı

    Redmi 14R’nin 4 GB RAM ve 128 GB depolama kapasitesi, temel muhtaçlıklar için kâfi bir alan sağlıyor. Bu depolama kapasitesi, kullanıcıların uygulamalarını, fotoğraflarını ve öteki bilgilerini rahatlıkla saklamalarına imkan tanıyor. Telefonun batarya kapasitesi ise 5160 mAh olarak belirlenmiş ve 18W süratli şarj dayanağı ile geliyor. Bu özellik, uzun pil ömrü ve süratli şarj avantajı sunuyor. Lakin kutudan çıkan şarj adaptörünün 10W olduğunu da belirtmeden geçmeyelim.

    Söz konusu aygıt, arka tarafta 13MP çözünürlüğünde bir ana kameraya ve ön tarafta 5MP çözünürlüğünde bir selfie kamerasına sahip. Ses tecrübesi için tek hoparlör bulunurken, 3.5 mm kulaklık girişi de kullanıcıların klasik kulaklıklarını kullanmalarına imkan tanıyor.

    Bu özelliklerle donatılmış Redmi 14R, 155 dolarlık fiyat etiketi ile bütçe dostu bir seçenek olarak dikkat çekiyor. Xiaomi’nin bu yeni modeli, uygun fiyatlı telefon arayışında olan kullanıcılar için âlâ bir alternatif sunuyor.

Başa dön tuşu