Ay: Eylül 2024

  • Bursa’da gastronomi ile üçüncü buluşma

    BURSA (İGFA) – Bursa’nın tescilli lezzetlerini dünyaya duyurmak amacıyla ‘Damağımdaki Bursa’ temasıyla bu yıl üçüncüsünü düzenlenen ‘Gastronomi Festivali’, kortej yürüyüşüyle başladı.

    Bu yıl uluslararası katılımla yapılan festival, konserlerden yarışmalara, rekor denemelerinden usta şeflerin katılacağı söyleşilere kadar 3 gün boyunca dolu dolu programlarla gerçekleştirilecek. Bursa’nın tescilli lezzetlerinin tanıtılacağı festivalle, gastronominin kalbi Bursa’da atacak

    Bu yıl ‘Damağımdaki Bursa’ temasıyla düzenlenen 3. Gastronomi Festivali, Merinos Parkı’nda kentin gastronomi alanındaki potansiyelini, bir kez daha gözler önüne seriyor.

    Bursa’nın duayen sanatçıları Müzeyyen Senar ve Zeki Müren’in isimlerinin verildiği çarşı alanlarında, ziyaretçiler birbirinden farklı lezzetleri tatma imkanı bulacak. Bursa Üreten Kadınlar Sokağı’nda ise kadın dernekleri ve kooperatifleri kendi ürettikleri ürünleri sergileyecek. 7 farklı ülke ve 10 farklı şehirden katılımcıların yer aldığı festivale, 17 ilçe belediyesi de stantlarıyla katılıyor. Festival kapsamında hazırlanan ‘Bursa Lezzetleri ve Gastronomi Müzesi’ de katılımcılara görsel şölen yaşatacak. Bilimsel oturumların ve atölyelerin yanında renkli yarışmaların yapılacağı festival, birçok yarışmaya ev sahipliği yapacak. Tavuk alma ritüeli gibi Bursa’ya özgü geleneklerin sahneleneceği festivalde, Bursalı sanatçılar Oğuzhan Koç ve Fettah Can rüzgarı esecek.

    Bursalıların damaklarında yeni tatlar bırakmaya hazırlanan festival, Cumhuriyet Caddesi’ndeki kortej yürüyüşüyle başladı. Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey ve eşi Seden Bozbey, Vali Yardımcısı Rıza Gençoğlu, CHP İl Başkanı Nihat Yeşiltaş, Bursa milletvekilleri, ilçe belediye başkanları, Büyükşehir Belediyesi bürokratları, turizm profesyonelleri, şefler ve vatandaşlar, Altıparmak Caddesi’nden Atatürk Stadyumu Caddesi’ne kadar yürüdü. Yürüyüş sırasında açıklamalarda bulunan Başkan Mustafa Bozbey, festivalin Bursa’nın gastronomi yaşamına çok önemli katkılar sunacağına inandığını söyledi. Başkan Bozbey, “Uluslararası boyutta yapılan festival, üç gün boyunca ülke ve şehir dışından gelen misafirlerimize Bursa’nın gastronomi alanında ne kadar zengin bir kültüre sahip olduğunu gösterecek. Sürprizlerle dolu festivalimize tüm Bursalıları davet ediyorum” dedi.

    Kortejin ardından Başkan Mustafa Bozbey, eşi Seden Bozbey ve protokol üyeleri, Merinos Parkı’nda açılış kurdelesini keserek festivali başlattı. Bursa Üreten Kadınlar Sokağı’nı, Yabancı Kardeş Şehir stantlarını ve festival alanını ziyaret eden Başkan Mustafa Bozbey ve eşi Seden Bozbey, protokol üyeleriyle birlikte Bursa’nın yöresel lezzetlerinin tadına bakarak vatandaşlarla sohbet etti.

  • Tüik: Tavuk eti üretimi 205 bin 656 ton, tavuk yumurtası üretimi 1,71 milyar adet olarak gerçekleşti

    Bir önceki ay 177 bin 740 ton olan tavuk eti üretimi Temmuz ayında %15,7 oranında artarak 205 bin 656 ton oldu.

    Bir önceki ay 1 milyar 694 milyon 374 bin adet olan tavuk yumurtası üretimi Temmuz ayında %0,7 oranında artarak 1 milyar 706 milyon 295 bin adet oldu.

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Eylül ayında unutulmaz bir deniz tatili deneyimi sizi bekliyor

    Seyahatin önündeki engelleri kaldırarak hayatları zenginleştiren Setur, “Eylül’de tatil başkadır” diyenler için hazırlanan benzersiz rotaları, tatilseverlerle buluşturuyor.

    Akdeniz’in parlayan yıldızı Kıbrıs; sıcak ve dinamik bir atmosferde romantizm ile eğlenceyi mükemmel bir şekilde harmanlıyor. Etkileyici tarihi, canlı gece yaşamı, eşsiz doğal güzellikleri ve plajlarıyla tatile büyülü bir dokunuş katan adada pek çok alternatif bulunuyor. Merit Park Hotel, Merit Crystal Cove Hotel, Kaya Artemis Resort, Cratos Premium Hotel ve Elexus Hotel Resort sunulan seçeneklerden sadece birkaçı.

    Kışa girmeden önce kendilerini spa ile şımartmayı tercih edenler için bu eşsiz adada enerjilerini yükseltip rahatlamalarını sağlayacak pek çok otel buluyor. Nuh’un Gemisi Deluxe Hotel&Spa, Acapulco Resort&Convention&Spa, Concorde Luxury Resort&Convention&Spa ve Lord’s Palace Hotel&Spa hem dinlendirici hem de keyif dolu bir tatil deneyimi için mükemmel tercihler sunuyor.

    Akdeniz ve Ege güneşi altında unutulmaz bir Eylül tatili

    Akdeniz güneşi eşliğinde Alanya, Side, Kemer ile Belek, doğanın ve denizin tadını çıkarmak isteyenlerin mutluluğuna mutluluk katacak unutulmaz anılar vadediyor. Alanya’da Rubi Platinum Sign, Side’de Paloma Finesse, Belek’te ise Sueno Hotels Deluxe konforlu ve lüks bir tatil vaat ediyor. Ege’den vazgeçemeyenler içinse Bodrum, Halikarnas Balıkçısı’nın izlerini taşıyan büyülü atmosferi, benzersiz günbatımı ve masmavi deniziyle unutulmaz bir başlangıç için ideal bir destinasyon. Ege’nin incisi Bodrum’un özel bir koyunda bulunan La Blanche Island da denizle iç içe bir tatil sunuyor. 

    Setur, yeşil ile mavinin eşsiz uyumu içinde sadece yetişkinlere özel ayrıcalıklı bir tatil geçirmek isteyen balayı çiftlerine de çok özel seçenekler sunuyor. Belek’te Adam&Eve, Side’de Commodore Elite Suites&Spa, Kemer’de Balmy Beach Resort ve Bodrum’da Hyde Bodrum cezbedici kaçış noktaları olarak öne çıkıyor. 

     

    Vizesiz yurt dışı seyahati için ise Mısır’ın Güney Sina ilinde yer alan Şarm El-Şeyh ve Adriyatik kıyısındaki nefis konumu ile hayranlık uyandıran bir Orta Çağ şehri olan Budva, tarihi yapıları, otelleri, dünyaca ünlü plajları ve canlı gece hayatları ile unutulmaz bir tatil imkanı sunuyor.

    Eylül ayında son dakika yaz fırsatlarını Setur farkı ve güvencesiyle değerlendirmek isteyenler; indirim olanakları, ödeme kolaylığı sağlayan avantajlı teklifler ve farklı kampanyalardan yararlanabiliyor. 

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Egeli öğrencilerin tasarladığı roket TEKNOFEST kapsamında başarıyla fırlatıldı

    Aksaray’da düzenlenen 2024 TEKNOFEST Orta İrtifa Roket Yarışması’nda finalde yarışan Ege Üniversitesi Ege Roket Takımının tasarımını gerçekleştirdiği roket, başarılı bir şekilde fırlatıldı. 2019 TEKNOFEST’te finale yükselme başarısı gösteren Ege Roket Takımı bu yıl da aynı heyecanı tekrar yaşayacak.

    Ege Roket Takımını başarılarından ötürü tebrik eden Rektör Prof. Dr. Necdet Budak, “9-16 Eylül tarihleri arasında Aksaray’da düzenlenen 2024 TEKNOFEST Orta İrtifa Roket Yarışması’nda finalde yarışan Ege Roket Takımımız, atışını başarılı bir fırlatmayla gerçekleştirdi. Tam kurumsal akreditasyona sahip, öğrenci odaklı öncü araştırma üniversitemiz, aynı zamanda Milli Teknoloji Hamlesi vizyonu kapsamında önemli bir mihenk taşı olan TEKNOFEST’in de paydaşları arasında yer alıyor. Öğrencilerimizin projelerini hem maddi hem de manevi olarak desteklemeye devam edeceğiz. Ege Roket Takımımıza final yolculuklarında başarılar diliyorum” diye konuştu.

    Ege Roket Takımı kaptanı Ersin Karabulut ise; “Takım olarak Ege Üniversitesinin farklı mühendislik bölümlerinden arkadaşlarımızla multidisipliner bir çalışma yürüttük. Havacılık ve uzay teknolojilerine katkı sağlamak ve genç mühendislerin bu alandaki gelişimine öncülük etmek istiyoruz. Yaklaşık dokuz aylık zorlu ve yorucu bir süreçte verilmiş olan emeklerin karşılığını görebilmek bizler adına çok kıymetliydi. 2019 yılından sonra TEKNOFEST Roket Yarışmasında tekrardan finalist olmanın ve üniversitemizin TEKNOFEST bünyesinde fırlatmış olduğu ilk roketi tasarlamanın ve üretmenin haklı gururunu yaşamaktayız. Bu süreçte bizlere destek veren Rektörümüz Prof. Dr. Necdet Budak Hocamıza teşekkür ederiz” dedi.

    TEKNOFEST’te ikinci kez final heyecanı yaşayacak olan ve Danışmanlığını Arş. Gör. Fırat Mavi’nin yaptığı Ege Roket Takımında EÜ’nün çeşitli mühendislik bölümlerinde eğitim gören; Ersin Karabulut, Bedirhan Şahin, Ali Yaşar Çelik, Aybike Duyuk, Orhan Kunt, Efe Toprakçı, Fatmagül Zeynep Çetin ve Abdurrahman Tolungüç yer alıyor.

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Acımasız Genç Bir Yazar Kimlik Çağına Saldırıyor

    Günümüz Amerika’sında çalışan en yetenekli genç yazarlardan biri olan Tony Tulathimutte’nin 2019 sonbaharında yeni bir kısa öykü olan “The Feminist”in yayınlanacağını duyurma biçiminde belirgin bir şekilde rahatlamayan bir şey vardı. Tulathimutte Twitter’da “Önceden açık olmak gerekirse,” diye yazmıştı, “feminizm iyidir, bu karakter iyi değil.” Çok çevrimiçi kurguların çok çevrimiçi yazarı olan Tulathimutte, bir an için nazik okuyucuya, öyküsünün amacını yanlış anlamaması için, alçakları daha kapsamlı bir şekilde aşağılamak için bir alçağı tasvir etmeyi seçtiğine dair güvence veren 18. yüzyıl İngiliz romancısını andırdı. En ufak bir sapkınlık rüzgarının internette bir izdiham başlatmaya yettiği bu günlerde, kendinizle kahramanlarınız arasına biraz ahlaki mesafe koymanız akıllıca olabilir, ancak Tulathimutte’nin kısa sürede öğrendiği gibi, ezilmeyeceğinizin garantisi yok.

    Bu makaleyi Ralph Lister’ın okumasını dinleyin

    “Feminist”, adil olmak gerekirse, bir heterodoksi rüzgarından daha fazlasını içeriyor; küçük ama etkili edebiyat dergisi n+1’de çıkan hikaye, iptal edilebilir fikirlerin bir kasırgası. Adı verilmeyen başkahramanı, kadınların onu neden sürekli reddettiğini anlamayan, kendini beğenmiş beyaz bir erkek müttefik. Kısa boylu, zayıf ve dar omuzlu, cinsel pazarda rekabet etmek için mücadele ediyor ve kendini sürekli “arkadaş bölgesine” girmiş buluyor. Daha derin sorun, teşhis edilmemiş bir nörodiverjans olabilir: Flörtü yöneten “metin altı ipuçlarını” “ultraviyole radyasyon” kadar algılanamaz buluyor. Nedeni ne olursa olsun ve “Sanger, Friedan, MacKinnon, Dworkin, Firestone, Faludi, Winterson, Butler, Solanas, Schulman, Hooks ve Greer”i okumasına rağmen, seks yapamıyor.

    Yıllar geçtikçe ve reddedilmeler biriktikçe, onun sert feminizmi gerici bir safraya dönüşür. Benzer reddedilmeler yaşamış erkeklerin birbirlerinin şikayetlerini körüklediği “Dar Omuzlar/Açık Zihinler” adlı bir çevrimiçi mesaj panosuna katılır. Canlandırıcı bir şekilde anlaşılır büyük bir sentezle, yoldaşlarına kadınların “feminizmde başarısızlığa uğradığını” ilan eder. “Özellikle hiçbir kadının suçlanmayacağını” kabul ederek, yine de “genel olarak, bir üstünlükKadınların çoğu, feminizmin ortadan kaldırmaya çalıştığı türden çifte standartlara sahipler ve romantik partnerlerinde saldırgan bir kadın düşmanlığını hoş gördükleri ve hatta aradıkları narsistik bir kurban kompleksine kapılıyorlar, bu arada da vicdanlı erkeklere -yani kendisi gibi erkeklere- “duygusal pislikleri halletmeleri için güveniyorlar.” Sonra bir maske takıyor, bir restorana giriyor ve müşterileri soğukkanlılıkla vuruyor.

    Taylandlı Amerikalı Tulathimutte, okuyucuların onu karakteriyle karıştırabileceğinden endişe ediyordu ve bunun bir sebebi vardı. Röportajlarında, beğeni toplayan ilk romanı “Özel Vatandaşlar”daki (2016) tek Taylandlı Amerikalı karakterin, internetteki pornoların “çoğunu” izleyen iyi maaşlı bir teknoloji çalışanı olduğunu ve bir tür otoportre olduğunu doğrulamıştı. Dahası, Tulathimutte’nin çok komik Twitter akışı, erotik yoksunlukla ilgili şakalarla (mutlaka gerçekliğe dayanmayan) dolu. “Bir roman yazmanın en zor kısmı, daha önce hiç yapmadığınız şeyleri, örneğin seks gibi, tarif etmektir,” diye tweet atmıştı bir keresinde.

    “Feminist” internette fırtınalar estirdi, tutkulu çevrimiçi yorumların nesnesi oldu ve n+1’in 20 yıllık varoluşunda en çok okunan kurgu parçası oldu. Hikaye geniş çapta övüldü, ancak ihtiyati tweet’ine rağmen, yazarı başkahramandan ayırmada yaygın bir başarısızlık da vardı. Bazı feministler bunu kadın düşmanlığının tam bir seslendirmesi olarak kınadı. Birçok feminist karşıtı hikayeyi tam olarak aynı şekilde okudu, ancak onlar için kutlama nedeniydi. Haftalarca Tulathimutte e-postalar ve doğrudan mesajlarla boğuldu. Yabancılar ona halka açık bir şekilde yaklaşmaya başladı: OBu hikayeyi yazan Tony kim?

  • Çiğli Eski Havaalanı Caddesi’ne yeni düzenleme

    Çiğli Belediyesi, ilçe genelinde yaya ve araç trafiğini rahatlatacak üst yapı düzenlemelerini hız kesmeden sürdürüyor. Son olarak Eski Havaalanı Caddesi’nde ulaşımı rahatlatacak çalışmaları başlatan Çiğli Belediye Başkanı Onur Emrah Yıldız, “Caddemizi estetik ve fonksiyonel açıdan modernize ederek yaşam kalitesini artırıp bölgeye hareketlilik kazandıracağız” dedi.

    Eski Havaalanı Caddesi’nde İzmir Büyükşehir Belediyesi ile birlikte ortak yürütülen proje kapsamında yeniden yapılandırma çalışmalarına başlandı. Araç ve yaya güvenliğini artıracak düzenlemelerin yanı sıra yeni otopark alanları, aydınlatmalar, yaya geçitleri, kaldırımlar ve peyzaj çalışmaları ile Eski Havaalanı Caddesi esnaf ve vatandaşlar için konforlu ve kullanışlı bir yapıya kavuşturulacak.

    Başkan Yıldız: “Estetik ve fonksiyonel açıdan modernize edeceğiz”

    Verdikleri sözleri tutmak için yoğun bir çaba gösterdiklerini vurgulayan Başkan Onur Emrah Yıldız, “Göreve gelirken ilçemizin kronikleşen sorunlarını tek tek çözeceğimizin sözünü verdik. Sözümüzü tutmak ve Çiğlili hemşehrilerimizin yaşam kalitesini artırmak için çalışmalarımızı canla başla sürdürüyoruz. Eski Havaalanı Caddesi’nde gerçekleştirdiğimiz üst yapı düzenlemesi ile bölgeyi daha modern ve güvenli hale getirmeyi amaçlıyoruz. Yeni otopark alanları, aydınlatmalar, yaya geçitleri, kaldırımlar ve peyzaj çalışmalarını kapsayan düzenlemelerle caddemizi hem estetik hem de fonksiyonel açıdan modernize ederek sosyal ve ekonomik olarak hareketlendireceğiz” diye konuştu. 

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Hasta Annem Esrardan Nefret Ediyor. Ona Sakızlarında Ne Olduğunu Söylemeli Miyim?

    78 yaşındaki annem orta düzeyde bunama hastası ve ruh hali değişimleri, depresyon, anksiyete, ajitasyon ve uyku bozukluğu çekiyor. Doktorlarından biri bu sorunları hafifletmek için düşük dozlu bir CBD/THC sakızı önerdi. Her gün bir tane alıyor ve diğer terapilerle birlikte artık daha istikrarlı ruh halleri ve daha iyi uyku yaşıyor.

    Sorun, annemin esrarın uyuşturucu bağımlıları ve suçlular için olduğuna dair inancı, tıbbi esrarın eyaletinizde yasal olması önemli değil. O, esrar kullanımına o kadar şiddetle karşı çıkıyor ki, ölmekte olan kız kardeşimin yıllar önce iltihaplı meme kanserinden kaynaklanan ağrıyı hafifletmek için esrar kullanmasını onaylamadı. Ona, “multivitaminler” olarak adlandırdığım sakızlardaki içerikler hakkında yalan söylemek zorundayım. Anneme kendi başına asla gönüllü olarak almayacağı bir ilacı vermek yanlış mı?— Adı Gizli

    Etikçiden:

    Annenizin esrara karşı tutumunun mantıksız olduğunu düşünüyorsunuz. Katılıyorum. Kuşaklar boyu süren hükümet propagandası şüphesiz bir iz bırakmıştır. Ancak annenizin bu maddeye karşı düşmanlık derecesinin haksız olması meseleyi çözmüyor.

    İşte hesaba katmanız gereken birkaç konu. Birincisi, hiç şaşırtıcı değil, bunamasının boyutu, çünkü bu, ona bu sakızlar hakkında anlattıklarınızı anlama yeteneğini etkiliyor. Söylediklerinizden, sakızların kenevir bitkilerinden elde edilen kimyasallar içerdiğini ve bunlardan birinin de onaylamadığı psikoaktif etkilerden sorumlu olduğunu anlayabilirdi. Ve şu anki durumundan çok önce, THC’nin olası tıbbi faydaları konusunda onunla mantıklı bir şekilde konuşamıyordunuz. Genel olarak, insanlara verdiğimiz ilaçlar hakkında yalan söylememeliyiz ve anneniz bu sakızların içinde ne olduğunu bilmek isterdi. Hafif bunama, ona bu bilgiyi vermemenizi haklı çıkarmaz. Ancak bunaması ne kadar ciddiyse, onu rasyonel kapasiteleri ele alınması gereken biri olarak değil, bakımı size emanet edilen biri olarak görmeniz gerekir.

    Bu bizi ikinci bir konuya getiriyor. Artık mantıklı kararlar alamayan birinin çıkarları doğrultusunda hareket ettiğimizde, sadece onlar için en iyi olduğunu düşündüğümüz şeyi değil, aynı zamanda bildiklerimizi de aklımızda tutmamız gerekebilir. Onlaronlar için en iyisi olduğunu düşünmüş olurdu. Demans geliştirmeden önce koşer tutan bir kişiye, farkında olmadan pastırma yedirilmemeli, çünkü mütevellisi Yahudi diyet yasalarına inanmıyor. Annenizin karar alabileceği noktayı geçtiğine karar verseniz bile, onun esrara karşı uzun süredir devam eden düşmanlığının kim olduğu algısında ne kadar merkezi olduğuna karar vermeniz gerekecektir. Ve bunu, bu sakızların onun refahına katkısıyla tartmanız gerekecektir. Bu konuları doğru bir şekilde tartmak, annenizin durumu hakkında ayrıntılı bir anlayışa sahip olmayı gerektirir; umarım konuları ayrıntılı olarak açıklamak bunu yapmanıza yardımcı olur.

    Bonus Soru

    Ben orta yaştan biraz büyük, liberal bir kadınım ve ağırlıklı olarak muhafazakar bir New Jersey topluluğunda yaşıyorum. Yakın zamanda kendimi birkaç yıldır çok iyi tanıdığım, arkadaşlığından çok keyif aldığım bir kadınla golf oynamak için eşleşmiş buldum. Geçmişte sıradan sohbetlerden daha fazlasını yaptık ama hiç siyaset konuşmadık. O gün, dehşetime rağmen, yakasında süslü, payetlerle kaplı bir TRUMP rozeti vardı. Basitçe söylemek gerekirse, rozet beni çok rahatsız etti. Birlikte oynadığımız oyun sırasında rozeti çıkarmasını isteyebilir miydim?—Nancy

  • ‘Penguen’ HBO’ya Doğru Yürüyor

    Matt Reeves, suç dolu Gotham Şehri ve şehrinin bekçisini konu alan kapsamlı ve gişe rekorları kıran 2022 yapımı “The Batman” filmini hazırlarken, bazen yarı şaka yarı ciddi bir şekilde bunun gerçekten bir HBO dizisi olması gerektiğini söylüyordu.

    Yaklaşık üç saat süren filmin yönetmenliğini ve ortak yazarlığını yapan Reeves, anlatılacak hikayeler ve keşfedilecek karakterler olduğunu, örneğin Colin Farrell’ın küfürlü bir zevkle (ve bol miktarda protez makyajla) canlandırdığı orta düzey bir mafya babası olan Oz Cobb’un olduğunu düşünüyor.

    Karakter sadece birkaç sahnede görünse de Reeves, “Colin’de elektrikli bir şeyler vardı. O kadar taze ve güçlü bir ruhu tamamen temsil ediyordu ki. Ona mikroskop altında bakıp, o adamın kim olduğunu anlamak istiyordunuz.” dedi.

    Bu arzu, 19 Eylül’de yayınlanmaya başlayacak olan HBO dizisi “The Penguin”de yerine getiriliyor. “The Batman” olaylarının hemen ardından başlayan sekiz bölümlük dizi, Reeves’in Gotham’ın pis ve bakımsız hayatına geri dönerken Cobb’un şehrin organize suç imparatorluğunun zirvesine yükselişini konu alıyor.

    “Penguen”, planlanan “Batman” devam filmine giden açık bir köprü olsa da, aynı zamanda televizyonu kullanarak filmlerin sağlayamayacağı bir şeyi sağlamaya çalışıyor: Kaba ve kurnaz baş karakterinin uzun metrajlı bir karakter incelemesi. Bu karakter, onlarca yıllık Batman çizgi romanlarında görülen şık, silindir şapkalı ve monokl takan kötü adamdan çok farklı.

    “Penguen”, sinematik süper kahraman evrenlerinin iniş çıkışlı döngüsünün ortasında geliyor. “Batman”, Warner Bros. için dünya çapında gişede 772 milyon dolarlık bir gişe hasılatı yaptı. Disney’in “Deadpool & Wolverine” filminin yaz aylarındaki başarısı, çizgi roman kahramanlarının sinematik maceralarına hala bir ilgi olduğunu gösterse de, izleyicilerin bu karakterleri televizyonda takip etmek isteyeceği her zaman kesin değildir.

  • Microstrategy, Inc. 1,11 milyar dolarlık ek bitcoin alımı gerçekleştirdi

    Microstrategy, Inc. (NASDAQ:MSTR), 6 Ağustos 2024 ile 12 Eylül 2024 tarihleri arasında yaklaşık 18.300 bitcoin satın aldığını duyurdu. Şirket, bu alım için ücretler ve masraflar dahil olmak üzere ortalama 60.408 dolar bitcoin fiyatıyla yaklaşık 1,11 milyar dolar nakit ödeme yaptı. Bitcoin alımları, Satış Anlaşması (aşağıda tanımlanmıştır) kapsamında Hisselerin (aşağıda tanımlanmıştır) ihracı ve satışından elde edilen gelirler kullanılarak gerçekleştirildi.

    12 Eylül 2024 itibariyle, Şirket ve bağlı kuruluşları toplam yaklaşık 244.800 bitcoin elinde bulundurmaktadır. Bu bitcoinler, ücretler ve masraflar dahil olmak üzere toplam yaklaşık 9,45 milyar dolarlık satın alma bedeli ve bitcoin başına ortalama 38.585 dolarlık bir satın alma fiyatıyla edinilmiştir.

    Bu makale yapay zekanın desteğiyle oluşturulmuş, çevrilmiş ve bir editör tarafından incelenmiştir. Daha fazla bilgi için Şart ve Koşullar bölümümüze bakın.

  • Sönmez Çimento’nun kalker ocağında kapasite artışı projesi ile ilgili ÇED süreci başladı

    Foreks – Sönmez Çimento tarafından yapılması planlanan kalker ocağında kapasite artışı projesi ile ilgili ÇED süreci başladı.

    Çevresel Etki Değerlendirmesi İzin ve Denetim Genel Müdürlüğünün internet sitesinde konu ile ilgili yapılan açıklamada şu bilgiler verildi:

    “ADANA ili CEYHAN, ilçesi DUTLUPINAR MAHALLESİ, 200705306 İŞLETME RUHSATLI ALAN mevkiindeki SÖNMEZ ÇİMENTO YAPI VE MADENCİLİK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. tarafından yapılması planlanan KALKER OCAĞINDA KAPASİTE ARTIŞI projesi ile ilgili olarak ADANA Valiliğimize sunulan P.T.D. Dosyası Çevresel Etki Değerlendirmesi Yönetmeliği’nin 16. maddesi doğrultusunda incelenmiş ve projeye ilişkin ÇED Süreci başlamıştır. “

  • Çin’in yeni banka kredileri beklentinin altında kaldı

    Foreks – Çin’de yuan cinsinden kredilerde Ağustos ayında analist beklentilerinin altında kaldı.

    Ağustos ayında 1,02 trilyon yuan olması beklenen yeri krediler 900 milyar yuan seviyesinde gerçekleşti. Temmuz ayında krediler 260 milyar yuan ve 2023 Ağustos ayında 1,36 trilyon yuan olmuştu.

    PBOC, yılın ilk sekiz ayında yeni yuan kredilerinin toplam 14,43 trilyon yuan olduğunu açıkladı.

    Merkez Bankası verilerine göre geniş M2 para arzı bir önceki yıla göre %6,3 artarak  %6,2’lik beklentinin üzerinde gerçekleşti. M2 Temmuz ayında yıllık bazda %6,3 oranında büyümüştü.

    Ödenmemiş yuan kredileri Ağustos ayında yıllık bazda %8,5 artarken, Temmuz ayındaki %8,7’lik orana geriledi. Analistler %8,6 büyüme bekliyorlardı.

  • Galatasaray’dan orta alana hamle!

    Galatasaray, Chelsea forması giyen Carney Chukwuemeka’yı kiralamak için harekete geçti.

    Haluk Yürekli’nin haberine nazaran; Chelsea, Carney Chukwuemeka’yı Galatasaray’a kiralama bedeli olmadan verebileceğini iletti.

    MAAŞ GÖRÜŞMESİ VAR

    Galatasaray, 5 milyon euro maaşı olan oyuncunun ödeme yüzdesi hakkında Chelsea ile görüşüyor.

    Sarı kırmızılı ekip, transfer periyodu bitmeden oyuncuyu takımına katmak için ağır uraş veriyor.

    OYUNCUNUN RAKAMLARI

    Chelsea 20 yaşındaki orta sahayı Aston Villa’dan 18 milyon euroya transfer etmişti. Nijeryalı futbolcu, İngiliz devinde 27 maçta 2 gol ve 1 asist yaptı. 

     
  • Cristiano Ronaldo bir sefer daha tarihe geçti!

    Dünyaca ünlü futbolcu Cristiano Ronaldo, saha dışında da rekorlarına devam ediyor.

    Portekizli yıldız toplumsal medya hesabından yaptığı açıklamada toplumsal medya hesaplarında toplam 1 milyar takipçiye ulaştığını duyurdu. Ronaldo, bunu başaran birinci isim oldu.

    “TARİH YAZDIK”

    39 yaşındaki futbolcu açıklamasında, “Tarih yazdık, 1 milyar takipçi. Bu sadace bir sayıdan fazlası. Oyuna ve onun ötesine olan ortak tutkumuzun, azmimizin ve sevgimizin bir ispatı.” ifadelerine yer verdi.

    Mesleğini Al-Nassr’da sürdüren Cristiano Ronaldo Instagram’da 638, Facebook’ta 170 ve Twitter’da (X) 113 ve YouTube’da 60 milyon takipçiye sahip.

    KARİYERİ

    Sporting’de başladığı Futbol mesleğini sırasıyla Manchester United, Real Madrid, Juventus ve sonrasında yeniden Manchester United’da devam etiren Ronaldo, Aralık 2022’den bu yana Al-Nassr’da top koşturuyor.

  • Trabzonspor, Simon Banza ile mukavele imzaladı!

    Şenol Güneş idaresindeki Trabzonspor, son olarak Simon Banza’yı kiralık olarak takımına kattı.
    Yeni transfer Simon Banza, Lider Ertuğrul Doğan’ın iştirakiyle kendisini 1 yıllık Trabzonspor’a bağlayan mukaveleyi imzaladı.

    “İNANCIMIZ TAM”

    Ertuğrul Doğan yaptığı konuşmada, “Trabzonspor olarak her vakit amaçlarımıza uygun, çaba ruhuna sahip oyuncuları takımımıza katmaya itina gösteriyoruz. Futbolcumuz Banza de bu oyunculardan birisiydi. Kadromuza değerli güç katacağına inandığımız bir oyuncumuz. Münasebetiyle topluluğumuza iyi, uğurlu olsun. Kendisinin başarılı bir dönem geçireceğine olan inancımız tam. Bu doğrultuda ben tekrar bu transferde emeği geçen herkese teşekkür ediyorum ve Banza’ya da Trabzonspor’a beğenilen geldin diyorum” dedi.

    “BU BÜYÜK AİLENİN KESİMİ OLMAK İÇİN SABIRSIZLANIYORUM”

    Simon Banza ise kulübümüze transferi münasebetiyle çok keyifli olduğunu lisana getirerek, “Trabzonspor üzere büyük bir kulübe katıldığım için sahiden çok keyifli ve heyecanlıyım. Bu kulübün tarihi, tutkusu ve taraftarlarının coşkusu beni çok etkiledi. Burada olmaktan büyük gurur duyuyorum ve alanda elimden gelenin en güzelini yaparak bu inanca layık olmayı hedefliyorum. Trabzonspor’un başarılarına katkıda bulunmak ve bu büyük ailenin bir modülü olmak için sabırsızlanıyorum.” diye konuştu.

    17 NUMARA GİYECEK

    Öte yandan yeni transfer Simon Banza’nın 17 numaralı formayı giyeceği açıklandı.

  • MEB: Mağduriyet yaşanmayacak

    ANKARA (İGFA) – Milli Eğitim Bakanlığı, Ankara 3. İdare Mahkemesi’nin 2024 Liselere Geçiş Sistemi (LGS) kapsamındaki merkezi sınavdaki bir soruyu iptalinin ardından yazılı açıklama yaptı.

    Merkezi sınavın sorularına itirazların 2-7 Haziran’da yapılacağının Sınavla Öğrenci Alacak Ortaöğretim Kurumlarına İlişkin Merkezi Sınav takviminde duyurulduğuna işaret edilen açıklamada, İdari Yargılama Usulü Kanunu gereği merkezi ve ortak sınavlara dava açma süresinin 10, ilk inceleme süresinin ise 7 gün olduğu hatırlatıldı. Söz konusu davaların, “dosyanın tekemmülünden itibaren en geç 15 gün içinde karara bağlanacağının” kanunda yer aldığı aktarılan açıklamada, “Davaların yasal hüküm doğrultusunda neticelenmesi beklenen tarihten sonra, 22 Temmuz 2024 tarihinde açıklanacağı kamuoyu ile paylaşılmıştır.” bilgisine yer verildi.

    Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, 2 Haziran’da sınavların ülke genelinde sağlıklı biçimde gerçekleştirildiği ve sınav sürecine ilişkin işlemlerin belirlenmiş takvim doğrultusunda yürütüldüğü ifade edilerek, “2-7 Haziran 2024 arasında sınav sorularına ilişkin Bakanlığımıza ulaşan itirazlar titizlikle incelenmiş; akademisyen, öğretmen ve ölçme değerlendirme uzmanlarının raporları doğrultusunda itirazlara gerekli cevaplar verilerek iş ve işlemler yapılmıştır” denildi.

  • Galatasaray, ayrılığı TFF’ye bildirdi!

    Transfer çalışmalarını sürdüren Galatasaray, ayrılık açıklandı.

    Sarı kırmızılı kadro, Ali Turap Bülbül’ün Ümraniyespor’a kiralandığını TFF’ye bildirdi.

  • DOMO Coin Nedir? DOMO Geleceği ve Fiyat Yorumları

    DOMO Coin, kripto dünyasında 9 Kasım 2023’te sessiz bir biçimde piyasaya sürülen bir memecoin olarak dikkat çekiyor. Rastgele bir ön pazarlama yapılmadan başlatılan DOMO, bilhassa tanınan Asya karakteri DOMO KUN’u temel alıyor. Kripto piyasasındaki öbür memecoinlerden farklı olarak DOMO, sağlam bir topluluk temeline sahip ve şeffaf idare anlayışıyla dikkat çekiyor. Kriptokoin.com olarak bu makalede DOMO Coin nedir konusunu ve geleceğini ve fiyat yorumlarını inceliyoruz.

    DOMO Coin’in Özellikleri ve Avantajları

    DOMO Coin, Ethereum ağı üzerinde çalışan ve ERC-20 standardına sahip bir token olarak ortaya çıktı. Kullanıcılar, DOMO ile alım satım süreçlerini kolaylıkla gerçekleştirebiliyor. Bunun yanı sıra, platformun sağladığı en büyük avantajlardan biri sıfır kurulla süreç yapabilme imkanıdır. Bu, kullanıcıların DOMO Coin ticareti yaparken rastgele bir ek maliyetle karşılaşmamasını sağlar.

    Ayrıca, DOMO’nun eşsiz özelliklerinden biri, yakım ve staking sistemidir. Toplam süreç fiyatlarının %50’si yakıma gönderiliyor. Kalan %50’si ise staking havuzuna gitmekte. Bu özellik, token arzını azaltırken tıpkı vakitte yatırımcılar için bir getiri fırsatı sunar. Şu an için sirkülasyondaki arzın %3’ü yakılmış durumda. Bu da DOMO’nun arzının giderek daha kıt hale geldiği manasına gelir.

    DOMO Coin NFT’leri ve Staking Sistemi

    DOMO ekosistemi yalnızca token süreçleri ile hudutlu değil, tıpkı vakitte hudutlu sayıda üretilen DOMO NFT’leri ile staking fırsatları da var. Yatırımcılar, yalnızca 110 adet NFT ile bu staking havuzuna katılabiliyor. Bu NFT’lerden 10 tanesi ender olarak sınıflandırılmıştır ve sahiplerine daha fazla avantaj sağlıyor. Staking havuzuna katılan NFT sahipleri, günlük olarak elde edilen süreç fiyatlarından hisse alıyor.

    Örneğin, günlük 10 milyon dolar ticaret hacmi ile staking havuzu 25.000 dolar dağıtmakta. Bu mükafatlar, NFT sahiplerine cazip bir gelir kaynağı sunar. Bu hudutlu NFT sayısı, gelecekte DOMO topluluğunun büyümesiyle birlikte daha da bedelli hale gelecektir.

    DOMO Coin Fiyat Yorumları

    Bugün prestijiyle DOMO Coin, 0.06062 dolar düzeylerinde süreç görüyor. DOMO’nun fiyatı, piyasaya çıktığı birinci günden bu yana makul bir ivme kazandı. Piyasa uzmanları, DOMO’nun gelecekte daha da bedel kazanabileceğini öngörüyor. Bilhassa staking sisteminin ve yakım düzeneğinin tesiriyle arz azalırken, talebin artması beklenmekte.

    DOMO Coin’in fiyat performansı, önümüzdeki devirde yapılacak paydaşlıklar, borsa listelemeleri ve topluluk büyümesi ile şekillenecektir. Uzmanlar, DOMO’nun memecoin döneminde kıymetli bir yükseliş potansiyeline sahip olduğunu söyledi. Lakin, her kripto para ünitesinde olduğu üzere, DOMO Coin’de de yatırımcıların dikkatli olması ve piyasadaki değişkenlikleri yakından takip etmesi kıymet taşıyor.

    DOMO Genel Değerlendirmesi

    DOMO Coin, sırf teknik özellikleriyle değil, birebir vakitte stratejik iştirakleriyle da dikkat çekiyor. Nissan GTR sayfası ile yapılan paydaşlık, DOMO’nun araba tutkunları ortasında süratle popülerlik kazanmasına yardımcı oldu. Bu sayfa, 640.000’den fazla etkin takipçisi ile DOMO Coin’i tanıtıyor ve eser satışlarında sırf DOMO kabul etmeyi planlıyor. Bu, geniş bir amaç kitleye ulaşmak için büyük bir adım olarak bedellendiriliyor.

    Sonuç olarak, DOMO Coin, güçlü temelleri, yenilikçi staking sistemi ve stratejik iştirakleriyle memecoin piyasasında kendine yer edinmeye devam ediyor. Topluluk odaklı yapısı ve şeffaf idaresi sayesinde DOMO, uzun vadede yatırımcılar için cazip bir seçenek olabilir. Piyasa uzmanları, DOMO’nun gelecekte daha fazla dikkat çekeceğini ve kıymet kazanacağını iddia ediyor. Yatırımcılar, DOMO’nun sunduğu fırsatları değerlendirirken piyasa trendlerini yakından takip etmeli ve şuurlu yatırım kararları almalıdır.

  • Bakan Tekin, eğitimi Sinop’ta değerlendirdi

    SİNOP (İGFA) – Millî Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, Sinop ziyareti öncesinde, yol güzergâhında bulunan Tangal köyüne geçerek Tangal İlkokuluna sürpriz bir ziyaret gerçekleştirdi.

    Okulda bir anda Bakan Tekin’i karşılarında gören öğretmen ve öğrenciler büyük şaşkınlık ve heyecan yaşadı. Tekin, daha sonra öğrenci ve öğretmenlerle sohbet etti, isteklerini sordu.

    Bakan Tekin daha sonra Valiliği ziyaret ederek şeref defterini imzaladı, Vali Mustafa Özarslan’la ildeki eğitim faaliyetlerine ilişkin görüştü.

    Daha sonra Rahmi Demir Sosyal Tesislerinde düzenlenen “İl Eğitim Değerlendirme Toplantısı”na başkanlık eden Bakan Tekin, kentteki eğitim yatırımlarıyla ilgili bilgi aldı, istişarelerde bulundu.

    Toplantı sonrasında açıklamalarda bulunan Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, gittikleri şehirlerde yöneticiler ve öğretmenlerle istişare yapma sürecini çok önemsediklerini söyledi. “Öğretmenler odası” formatıyla öğretmenlerle sohbet ederek değerlendirmelerde bulunduklarını belirten Tekin, Sinop’ta da bu toplantılarla kentin eğitim durumunu masaya yatırdıklarını anlattı.

    Bakan Tekin, Türkiye’nin son 20 yılda eğitim alanında önemli aşamalar kaydettiğine dikkati çekerek şunları kaydetti:

    “Türkiye son 20 yılda eğitim ve öğretimin fiziki altyapısı, teknolojik altyapısı itibarıyla başta OECD olmak üzere tüm bu tür değerlendirmeleri yapan raporlarda hep dünya ortalamasının üstünde bir yere yerleşmiş durumda. Bilhassa, mesela teknolojik altyapısı itibarıyla etkileşimli tahta kurulumlarını dersliklerimizde neredeyse tamamlamış durumdayız. Dünyada bütün dersliklerinde etkileşimli tahta olan tek ülkeyiz neredeyse.”

    Bakan Tekin toplantının ardından Mehmet Akif Ersoy Ortaokulunu ziyaret ederek öğrenci ve öğretmenlerle bir araya geldi. Sınıfları gezerek öğrencilerle sohbet eden Bakan Yusuf Tekin, daha sonra öğretmenler odasında meslektaşları ile bir araya gelerek görüş ve talepleri dinledi.

  • Alzhemier tedavisinde kullanılan ilaçların yurt içi üretim payı % 90’nı aştı

    Yaşlı nüfusun artmasıyla bu hastalığın dünya genelinde büyük bir halk sağlığı sorunu haline geldiğini vurgulayan İEİS Genel Sekreteri Savaş Malkoç, ülkemizde Alzhemier tedavisinde kullanılan ilaçların yüzde 90’nının yerli üretim olduğunu belirtti.

     

    SIKLIKLA unutkanlık olarak bilinen ancak unutkanlığın çok ötesinde, hatta ölüme neden olan Alzhemier hastalığına dikkat çekmek ve farkındalık yaratmak için her yıl 21 Eylül Dünya Alzhemier Günü olarak kabul ediliyor. 

     

    İEİS Genel Sekreteri Savaş Malkoç da bu özel günle ilgili bir açıklama yaparak, ilaçta yerli üretimin önemine dikkat çekti. Yerli ilaç üreticilerinin, Alzhemier hastalığının tedavisinde daha etkin çözümler bulmak için çalışmalarına hızla devam ettiklerini belirten Savaş Malkoç, İlaç Endüstrisi İşverenler Sendikası’nın bünyesinde yer alan ilaç üreticisi firmalarımızın bu ilaçlarının üretimdeki payı çok yüksek. Her geçen yıl artan Ar-Ge yetkinliğimiz, biyoteknoloji alanındaki yüksek miktarlı yatırımlarımız ve uluslararası standartlardaki üretim gücümüzle Alzhemier tedavisinde kullanılan ilaçların yurt içi üretim payı %90’nı aşan seviyelerde. Diğer tüm ilaçlarda olduğu gibi Alzhemier hastalığının tedavisinde kullanılan ilaçlarda da dışa bağımlılığı önümüzdeki yıllarda en aza indireceğiz” dedi.

     

    Alzhemier, beyin fonksiyonlarını harap ediyor 

     

    Alzheimer hastalığı genellikle 65 yaş üzeri kişilerde görülse dahi, 50’li hatta 40’lı yaşlarda da ortaya çıkabiliyor. Bu hastalığın ilk belirtilerinin gözlemlenmesi ve teşhis konulmasıysa 2-3 yıl sürebiliyor. İlk olarak unutkanlıkla kendini belli eden hastalığın diğer semptomlarıysa; problem çözme yeteneğinde azalma ve günlük işlerde zorlanmak. Yaşlı nüfusta ölüm nedenleri arasında giderek dünyada üst sıralarda yerini alan hastalık, Türkiye’de ise 5. sırada yer alıyor. Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre 2023 yılında ülkemizin 65 yaş üstü yaşlı nüfus oranının %10’un üzerine çıkacağı Alzhemier sıklığının büyük bir hızla artmaya devam edeceği tahmin ediliyor.

     

    Genetik faktörler önemli

    Alzheimer hastalığının kesin bir tedavisi olmamakla birlikte, ilerleyici yapısı nedeniyle teşhis konulduktan sonra hastaların ortalama yaşam süresi 8 ila 10 yıl arasında değişiyor. Bununla birlikte, genetik faktörlere bağlı olarak bu süre bazı hastalarda 20 yılı bulabiliyor. Alzheimer için en büyük risk faktörü yaşlanmak. Ailede Alzheimer hastası olması, kişinin hastalığa yakalanma olasılığını artırabiliyor ve geçmişte yaşanan ciddi baş travmaları, Alzheimer riskini yükselten diğer nedenler. Kalp ve damar sağlığı sorunları da risk faktörlerinden biri. Fiziksel aktivite eksikliği, dengesiz beslenme ve zihinsel olarak aktif olmamak da Alzheimer’ı tetikleyici faktörler arasında yer alıyor. 

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Prostat kanserinde hayat kurtaran yöntemler!

    Erkeklerde en sık görülen kanser türlerinde yer alan prostat kanseri oldukça sinsi ilerlediği için ölümcül olabiliyor. Öyle ki dünyada her yıl bir milyondan fazla erkek prostat kanseri teşhisi alırken, 300 binden fazla hasta bu kanser nedeniyle hayatını kaybediyor.  Ancak erkeklerde akciğer kanserinden sonra kansere bağlı ölümler arasında 2. sırada yer alsa da, erken evrede tanı konulduğunda, bir başka deyişle kanserin henüz prostatın dışına yayılmadığı durumlarda, prostat kanserinde tam iyileşme sağlanabiliyor.  Acıbadem Ataşehir Hastanesi Üroloji Uzmanı Prof. Dr. Mustafa Sofikerim, son yıllarda geliştirilen ileri teknolojik yöntemler sayesinde prostat kanserine erken tanı konulmasında önemli adımlar atıldığına işaret ederek, “Örneğin, multiparametrik MRG (manyetik rezonans görüntüleme) ile füzyon biyopsisinin birlikte uygulanması prostat kanseri tanısında hem doğru hem de erken teşhis açısından önemli avantajlar sağlıyor. Bu yöntemler, özellikle şüpheli, ancak net tanı konulamayan ve tekrarlayan biyopsilere ihtiyaç duyulan durumlarda tercih ediliyor” diyor. 

    Henüz belirti vermeden yakalanabiliyor! 

    Prostat kanserinin neden oluştuğu kesin olarak bilinmemekle beraber; ileri yaş, ailede ve özellikle birinci derece akrabalarda prostat kanseri öyküsünün olması ile proteinden zengin beslenmenin riski artırdığı vurgulanıyor. Prostat kanseri erken evrelerde genellikle herhangi bir belirti vermediği için “sinsi kanser” olarak nitelendiriliyor. Üroloji Uzmanı Prof. Dr. Mustafa Sofikerim,  bu nedenle hiçbir yakınması olmasa bile 50 yaş üstündeki her erkeğin yılda bir kez prostat kontrolünden geçmesinin ve kanda PSA değerlerine baktırmasının yaşamsal önem taşıdığına dikkat çekerek “Ailesinde prostat kanseri  öyküsü ve BRCA2 geni olan erkeklerin ise prostat kanseri taramasına 45 yaşından itibaren başlamaları gerekiyor. Bu sayede henüz belirti vermemiş olan kanser erken evrelerde tespit edilebiliyor” diyor.  

    Kanserli tümörün tam yerini belirliyor! 

    Prostat kanserinin tanısında prostat spesifik antijen (PSA) testi, rektal muayene ve transrektal ultrasonografi (TRUS) eşliğinde alınan biyopsi yöntemlerine başvuruluyor. Prostat kanserinde kesin tanı biyopsi işlemiyle konuluyor. Üroloji Uzmanı Prof. Dr. Mustafa Sofikerim, son yıllarda prostatın yüksek çözünürlüklü çekimini gerçekleştirilen mp-MRG (Multiparametrik Manyetik Rezonans Görüntüleme) ve füzyon biyopsisinin birlikte uygulandığına, bu sayede prostat kanserinde doğru ve erken teşhis açısından büyük avantajlar  elde edildiğine işaret ederek, “Eskiden tümör olan bölgeye biyopsi yapıldığında iğnenin doğru yere denk gelmeme riski vardı. Dolayısıyla hastada yaklaşık yüzde 30 oranında kanseri tespit edememe durumu söz konusuydu. Günümüzde ise multiparametrik MRG ile elde edilen detaylı görüntüler, özel bir cihazda, gerçek zamanlı olarak transrektal ultrasonografinin görüntüleriyle birleştiriliyor. Her iki görselin eşleştirilmesi, yani görsel olarak klavuzluk etmeleri sayesinde, biyopsi iğnesiyle milimetrik sapma olmadan şüpheli tümörlerden parça alınabiliyor” diyor.

    Gereksiz biyopsileri önlüyor!  

    Üroloji Uzmanı Prof. Dr. Mustafa Sofikerim, mp-MRG ile füzyon biyopsisi yönteminde kanserli dokuların daha doğru tespit edilebildiğini belirterek, “Özellikle düşük ve yüksek riskli prostat kanserinde bu tanı yöntemiyle daha kesin sonuçlar elde ediliyor. Ayrıca mp-MRG’nin sağladığı detaylı görüntüler, gereksiz biyopsilerden ve buna bağlı komplikasyonlardan kaçınmayı mümkün kılabiliyor. Yöntemin sağladığı bir başka önemli fayda ise   kanserin evresi, yayılımı ve türü hakkında daha ayrıntılı bilgi alınması sayesinde daha kişiselleştirilmiş bir tedavi planı yapılmasına olanak tanıması” diyor. 

    Robotik cerrahi ile yüksek başarı! 

    Prostat kanserinin tedavisinde birçok tedavi seçeneği mevcut. Tedavi protokolüne doktor muayenesinin ve klinik testlerin sonuçlarına göre karar veriliyor. Prostat kanseri vücudun diğer bölgelerine yayılmamışsa, hastanın genel sağlık durumu ile yaşı uygunsa, en yaygın başvurulan ve etkili tedavi yöntemi ameliyat oluyor. Prostatektomi olarak adlandırılan yöntemle prostat ve çevresindeki dokular çıkarılıyor. Üroloji Uzmanı Prof. Dr. Mustafa Sofikerim, son yıllarda “da Vinci robotik cerrahi robotu” ile gerçekleştirilen ve “robotik radikal prostatektomi” olarak adlandırılan yöntemde çok yüksek başarı oranlarıyla iyileşme sağlanabildiğine işaret ederek, “Bu ameliyat aynı zamanda laparoskopik ve açık olarak da yapılabiliyor” diyor. Bunların yanı sıra radyasyon (ışın tedavisi) kriyoterapi, kemoterapi, yüksek yoğunluklu odaklanmış ultrason ve hormon tedavisi prostat kanserinde başvurulan diğer tedavi yöntemlerini oluşturuyor.

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Sabancı Holding’ten finansman mukavelesi

    Sabancı Renewables Inc., Oriana Solar Projesi için 137 milyon dolar meblağında mukavele imzaladı.
    Sabancı Holding’ten Kamuyu Aydınlatma Platformu’na (KAP) yapılan açıklamada şu sözler yer aldı; “Daha evvel kamuya duyurulmuş olan, Şirketimizin Sabancı İklim Teknolojileri A.Ş. üzerinden %100 oranında hissedar olduğu Sabanci Renewables Inc.’nin inşaatı devam eden ve 2025 yılının ikinci çeyreğinde devreye alınması hedeflenen 232 MW kapasiteli bir güneş gücü santrali ve 60 MW kapasiteli güç depolama tesisi yatırımlarından oluşan Oriana Solar Projesi için Tax Equity Investor* (Vergi avantajli sermaye yatırımcısı) tarafından projeye 137 milyon USD fiyatında finansman sağlanması gayesiyle bugün mukavele imzalandı.
    Sözleşmenin imzalanması ile projenin tüm finansman süreçleri tamamlandı ve tamamı orta ve büyük ölçekli banka ve finansal kuruluşlardan oluşan yatırımcı kümesinin Sabancı Renewables Inc. ve projelerine olan inancı somutlaştı.
    Sabancı Renewables Inc. tarafından karşılanan sermaye oranı yaklaşık %25; kredi ve Tax Equity Investor tarafından karşılanan yabancı kaynak oranı ise yaklaşık %75 düzeyinde gerçekleşti”

  • Lagarde, İtalya’nın daha büyük faiz indirimi çağrılarını reddetti

    Foreks – Avrupa Merkez Bankası (ECB) Başkanı Christine Lagarde, ECB’nin herhangi bir siyasi baskıya maruz kalmayan bağımsız bir kurum olduğunu belirterek, İtalya’nın daha büyük faiz indirimi çağrılarını reddetti.

    Frankfurt merkezli Euro bölgesi merkez bankası mevduat faizini 25 baz puan düşürerek %3.50’ye çekerken iki İtalyan bakan ECB’yi eleştirmiş ve cesaretsizlikle suçlamıştı.

    Lagarde, Budapeşte’de AB ekonomi bakanlarının gayrı resmi bir toplantısında yaptığı konuşmada, “Avrupa Merkez Bankası bağımsız bir kurumdur, bu anlaşmalarda çok açık bir şekilde belirtilmiştir. Herhangi bir siyasi baskıya maruz değiliz” dedi.

    Başbakan Giorgia Meloni hükümetinin ECB’ye karşı çıkan üyelerinden biri olan Dışişleri Bakanı Antonio Tajani de bankanın kurucu anlaşmasının reforme edilmesi çağrısında bulundu.

    Tajani, “Bugün Avrupa Merkez Bankası sadece enflasyonla mücadele ile ilgileniyor, (ancak) bu yeterli değil, büyümeyi teşvik etmek için para birimini yönetebilecek bir merkez bankasına ihtiyacımız var” dedi.

  • HİSSE DEĞERLENDİRMESİ-Alnus Yatırım, TCELL-Turkcell için hedef fiyatını 133 TL, tavsiyesini “al” olarak korudu

    Foreks –

  • Trabzonspor taraftarlarından tepki!

    Trabzonspor taraftar kümesi, hafta sonu oynanacak Beşiktaş müsabakasında siyah beyazlı taraftarların stada alınmaması kararına reaksiyon gösterdi. Kümesi ismine açıklama yapan Tuncay Kara, deplasman yasağının futbolun coşkulu ruhunu baltalayan süreksiz bir tahlil olduğunu söyledi.

    Trabzonspor taraftar kümesi ‘Çılgınlar’, Trabzonspor’un 15 Eylül Pazar günü Beşiktaş ile oynayacağı maç öncesinde Trabzon Vilayet Spor Güvenlik Konseyi’nin, konuk grup taraftarının maça alınmayacağı kararına ait açıklamada bulundu. Taraftar Kümesi ismine açıklama yapan Tuncay Kara, deplasman yasağının futbolun coşkulu ruhunu baltalayan süreksiz bir tahlil olduğunu söyledi. Kara açıklamasında “Futbol, taraftarın tutkusu ve aidiyetiyle var olan bir oyundur. Deplasman yasağı, bu coşkulu ruhu baltalayan süreksiz bir tahlildir. Halbuki ki, güvenlik münasebetleriyle uygulanan bu yasak yerine, taraftarları eğitip bilinçlendirerek futbolun gerçek ruhunu korumak mümkündür. Tek taraflı tribünler, futbolun özündeki rekabetin heyecanını yansıtamaz. İki kadro taraftarının bir ortada olduğu maçlar, futbolun coşkusunu tepeye taşır. Deplasman yasağının kaldırılması, yalnızca futbolun tabiatına dönmekle kalmaz, birebir vakitte futbol turizmini canlandırarak kentler ortası kültürel bir köprü kurar. Futbol, birleştirici bir güçtür ve bu güç, tribünlerde yankılanan taraftar sesleriyle daha da büyür. Yasağın kaldırılması, futbolun gerçek coşkusunu geri getirecek ve taraftarların oyuna kattığı enerjiyi yine canlandıracaktır. Futbolun kalbi, özgürce ekiplerini destekleyebilen taraftarların coşkusunda atar” dedi.

  • Haluk Levent konserinde dikkat çeken anlar! Sahneden apar topar inerek…

    Geçtiğimiz günlerde Bilecik’in Söğüt ilçesinde konser veren müzikçi ve Ahbap Derneği kurucusu Haluk Levent, konseri sırasında kağıt helva satıcısının eserlerini satamadığını fark ederek harekete geçti. Satıcıdan aldığı eserleri başının üstüne koyarak izleyiciler ortasında dolaşan ünlü müzikçi, sattığı kağıt helvalarla toplumsal medyada ağır ilgi gördü.

    HABERE İLİŞKİN GÖRÜNTÜ İÇİN TIKLAYIN İZLE

    Yaptığı açıklamalarla isminden sık sık bahsettiren ünlü müzikçi Haluk Levent, geçtiğimiz günlerde Ertuğrulgazi’yi Anma ve Yörük Şenlikleri kapsamında konser verdi. Bilecik’in Söğüt ilçesinde düzenlenen konser ile sevenleriyle bir ortaya gelen ünlü müzikçi, sahnede müzik söylerken bir kağıt helva satıcısının ürünlerini satamadığını gördü. Gördükleri üzerine apar topar sahneden inen Haluk Levent, helvaların bulunduğu tepsiyi başının üstüne koyarak helva satışı yaptı. 

    Haluk Levent

    “İLK KERE BU TÜRLÜ BİR ŞEY YAPTIM”

    İzleyiciler ortasında dolaşarak tüm kağıt helvaları satan Haluk Levent, o anları “Sabahtan beri satmaya çalışıyordu kardeşimiz, ben de satmak istedim. 30 yıllık sahne mesleğimde birinci defa bu türlü bir şey yaptım.” şeklinde anlattı. Kısa müddet içerisinde süratle yayılan manzaralar toplumsal medyada ağır ilgi gördü. 

    İşte, Haluk Levent’in konserinden o anlar…

  • Barış Pınarı’nda 2 terörist etkisiz!

    ANKARA (İGFA) – Milli Savunma Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, Suriye’nin kuzeyindeki PKK/YPG’li teröristlere karşı operasyonlarına aralıksız devam ettiği kaydedildi.

    Açıklamada, Barış Pınarı bölgesinde tespit edilen 2 PKK/YPG’li terörist etkisiz hâle getirildiği duyuruldu.

  • Trabzonspor taraftarlarından deplasman yasağına tepki!

    Trabzonspor taraftar kümesi, hafta sonu oynanacak Beşiktaş müsabakasında siyah beyazlı taraftarların stada alınmaması kararına reaksiyon gösterdi. Kümesi ismine açıklama yapan Tuncay Kara, deplasman yasağının futbolun coşkulu ruhunu baltalayan süreksiz bir tahlil olduğunu söyledi.

    Trabzonspor taraftar kümesi ‘Çılgınlar’, Trabzonspor’un 15 Eylül Pazar günü Beşiktaş ile oynayacağı maç öncesinde Trabzon Vilayet Spor Güvenlik Heyeti’nin, konuk takım taraftarının maça alınmayacağı kararına ait açıklamada bulundu. Taraftar Kümesi ismine açıklama yapan Tuncay Kara, deplasman yasağının futbolun coşkulu ruhunu baltalayan süreksiz bir tahlil olduğunu söyledi.

    “FUTBOL BİRLEŞTİRİCİ BİR GÜÇTÜR”

    Kara açıklamasında “Futbol, taraftarın tutkusu ve aidiyetiyle var olan bir oyundur. Deplasman yasağı, bu coşkulu ruhu baltalayan süreksiz bir tahlildir. Meğer ki, güvenlik münasebetleriyle uygulanan bu yasak yerine, taraftarları eğitip bilinçlendirerek futbolun gerçek ruhunu korumak mümkündür. Tek taraflı tribünler, futbolun özündeki rekabetin heyecanını yansıtamaz. İki grup taraftarının bir ortada olduğu maçlar, futbolun coşkusunu doruğa taşır. Deplasman yasağının kaldırılması, yalnızca futbolun tabiatına dönmekle kalmaz, birebir vakitte futbol turizmini canlandırarak kentler ortası kültürel bir köprü kurar. Futbol, birleştirici bir güçtür ve bu güç, tribünlerde yankılanan taraftar sesleriyle daha da büyür. Yasağın kaldırılması, futbolun gerçek coşkusunu geri getirecek ve taraftarların oyuna kattığı enerjiyi tekrar canlandıracaktır. Futbolun kalbi, özgürce gruplarını destekleyebilen taraftarların coşkusunda atar” dedi.

  • İstanbul Beylikdüzü’nde ‘Beslenme Saati’nde 4. dönem

    İSTANBUL (İGFA) – Beylikdüzü Belediyesi’nin 2022 yılında hayata geçirdiği ve tüm Türkiye’ye örnek olan “Beslenme Saati” uygulamasında dördüncü dönem başladı.

    Beylikdüzü’nün10 mahallesinde, 35 merkezde ihtiyaç sahibi ailelerin ilkokul çağındaki çocuklarına bugüne kadar 470 bin beslenme paketi ulaştırıldı.

    Beslenme Saati uygulamasıyla; çocukların fiziksel ve zihinsel gelişimlerinin desteklenmesinin yanı sıra okuldaki başarılarının artırılması ve toplumsal eşitsizliğin azaltması hedefleniyor. Uzmanlar eşliğinde hazırlanan, çocukların ihtiyaçları olan bir öğünün, her gün ücretsiz olarak ulaştırıldığı uygulamanın 2024-2025 eğitim-öğretim yılındaki program detaylarını Beylikdüzü Belediye Başkanı Mehmet Murat Çalık, Beylikdüzü Afet Anı Koordinasyon ve Lojistik Merkezi’nde bulunan BeylikdüzüMutfak’takamuoyuyla paylaştı.

    “UYGULAMAMIZ TÜRKİYE’NİN PEK ÇOK YERİNDEKİ BELEDİYELERE İLHAM VERDİ”

    Beslenme Saati uygulamasıyla 2024-2025 eğitim öğretim döneminde bin 500 çocuğa ulaşılacağını belirten Başkan Çalık, “Başlangıçta amacımız hiçbir çocuğun aç kalmamasıydı. Fakat biliyoruz ki mesele sadece karın doyurmak değil. Mesele, o çocukların okulda başarılı olmalarını ve geleceğe umutla bakmalarını sağlamak. Bugün gururla söylüyorum ki, Beslenme Saati sadece Beylikdüzü’nde kalmadı, Türkiye’nin pek çok yerindeki belediyelere ilham verdi. İstanbul Büyükşehir Belediyesi başta olmak üzere, birçok belediye bu projeyi kendi bölgelerinde hayata geçiriyor. Böylece Beslenme Saati, yerel bir sosyal hizmet olmaktan çıkıp ülke genelinde bir model haline geldi. Sayın Ekrem İmamoğlu liderliğinde İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin okul beslenmesi konusunda yaptığı atılımlar çok büyük önem taşıyor. Beslenme hakkını temin etmek sadece yerel yönetimlerin değil, merkezi yönetimin de sorumluluğu olmalıdır” şeklinde konuştu.

    Başkan Çalık, “Beslenme Saati bir yardım değil; haktır” diyerek, “Bugün Beylikdüzü’nde ve İstanbul’da, yarın tüm Türkiye’de. Bu ülkenin çocukları için çalışan, hiçbir ayrım yapmaksızın kalbi Türkiye’nin çocuklarıyla atan birileri var ve hep olacak. Bundan kimsenin şüphesi olmasın” dedi.

  • Sektörel standartlığa GAFTA ve FOSFA katkısı

    İSTANBUL (İGFA) – FOSFA üyeliğinin ardından GAFTA üyeliğini gerçekleştiren TSE Global tarım ve yağlı tohumlar sektörlerinde uluslararası ticaret standartlarına uyum için Sevkiyat Öncesi Gözetim, Muayene, Numune Alma, ağırlık ve miktar kontrolü gibi faaliyetlerde öne çıkarak sektör liderliğini güçlendiriyor.

    Bu üyelikler sayesinde TSE Global, müşterilerine ve iş ortaklarına en yüksek kalitede hizmet sunma taahhüdünü pekiştirirken sektördeki güvenilirliğini artırmaktadır. Her iki kuruluş da, küresel ticaretin daha güvenilir, şeffaf ve adil bir şekilde yapılmasını sağlamak için önemli kurallar ve uygunluk değerlendirme kriterleri belirlemektedir. TSE Global, bu kriterlere uyum sağlayarak, uluslararası arenada daha güçlü bir konuma ulaşma hedefine kararlılıkla yürümektedir.

    GAFTA ve FOSFA üyelikleri, TSE Global’in müşterilerine önemli avantajlar sağlıyor. Bu üyelikler sayesinde müşteriler, uluslararası ticarette daha güvenilir ve şeffaf bir süreçle karşılaşacak, ürünlerinin dünya standartlarında kalite ve güvenilirlik kriterlerine uygun olarak ticaretini gerçekleştirebilecek, risklerini de azaltmış olacaklardır.

    Stratejik Büyüme Adımları ve Sürdürülebilirlik Hedefleri

    TSE Global’in GAFTA ve FOSFA üyelikleri, şirketin stratejik büyüme planlarının önemli bir parçasını oluşturmaktadır. Bu üyelikler, TSE Global’in uluslararası ticaret alanındaki erişimini genişletmekte ve ticari operasyonlarını daha da güçlendirmektedir. Aynı zamanda, bu üyelikler, TSE Global’in inovasyon ve sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşmasına katkı sağlamakta, tarım ve yağlı tohumlar ticaretinde ihracatçılarımızın uluslararası rekabet kabiliyetini arttırmalarına ve dış ticarette karşılaşılan engellerinin ortadan kalkmasına da destek olmaktadır.

    TSE Global, müşterilerine ve iş ortaklarına her zaman en kaliteli hizmeti sunmak, ülkemizin milli ve ekonomik hedeflerinin temelini oluşturan ihracat payının arttırılmasına hizmet etmek için üstlendiği misyon çerçevesinde çalışmaya hız kesmeden devam edecektir.

  • Demiryolundan yüklerin yüzde 45’i iltisak hatlarından

    ANKARA (İGFA) – Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, üretim merkezlerinin hammadde, yarı mamul ve nihai ürünlerini taşımak için fabrikalara doğrudan bağlantı sağlayan iltisak hatlarının; sanayici, üretici ve ihracatçıların rekabet gücünü artırdığını vurgulayarak Türkiye’’nin ulusal demiryolu ağı üzerinde 439 kilometre uzunluğunda 286 iltisak hattının bulunduğunu aktardı.

    Bakan Uraloğlu, bu hatlar ile gerçekleştirilen taşımaların tüm demiryolu yük taşımalarının yaklaşık yüzde 45’ini oluşturduğunu vurguladı.

    Uraloğlu, “2024 yılının ilk 8 ayında demiryolları ile toplamda 17 milyon 449 bin 75 ton yük taşındı. Bu 8 aylık sürede 7 milyon 842 bin 981 ton yük ise iltisak hatları ile taşındı. Bu rakamın yıl sonunda 11,5 milyonu geçeceğini tahmin ediyoruz.” dedi. Bakan Uraloğlu, 2053 yılı hedefleri doğrultusunda kara yollarındaki yüzde 72’lik yük taşımacılığı payını yüzde 57’ye düşürmeyi, demir yollarının yüzde 5 olan taşımacılık payını ise yüzde 22’ye yükseltmeyi planladıklarının da altını çizdi.

    Bakan Uraloğlu, ayrıca Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı olarak Altyapı Yatırımları Genel Müdürlüğü (AYGM), TCDD ve TCDD Taşımacılık’ın yanı sıra sektör paydaşlarıyla da iltisak hatlarının sayısını artırmak için ortak çalışmalar yürüttüklerini kaydetti.

    Toplam uzunluğu 13,3 kilometre olan Gelemen-Tekkeköy ve Yenikent-Kazan Soda’daki iltisak hatlarının yapım çalışmalarının devam ettiğini ifade eden Bakan Uraloğlu, yük taşımacılığında demiryolu payının artırılmasının kritik öneme sahip olduğunu vurguladı. Bakan Uraloğlu, ““Toplam uzunluğu 439 kilometre olan iltisak hatlarına 12. Kalkınma Planı hedefleri doğrultusunda 74,5 kilometresi TCDD tarafından 141 kilometresi AYGM tarafından olmak üzere toplam 215 kilometre ilave ederek, lojistik merkezlerinin, fabrika, sanayi, OSB ve limanlara bağlantılarının sağlanması amacıyla toplam iltisak hattı uzunluğumuzu 654 kilometreye çıkartmayı hedefliyoruz”.” diye konuştu.

    Türkiye’de demiryolu ile yapılan yük taşımacılığının önemine değinen Bakan Uraloğlu, demiryollarının çevre dostu, düşük maliyetli ve güvenilir bir taşımacılık alternatifi olarak her zaman öne çıktığını ifade etti. Demiryolu taşımacılığının Türkiye’nin sanayileşme sürecindeki kritik rolüne de vurgu yapan Uraloğlu, demiryolu ile yapılan taşımalarda iltisak hatlarının, ürünleri ulusal demiryolu ağına ulaştırmak için önemli bir görev gördüğünün altını çizdi.

  • Bağışıklık Sisteminizin Gizli Düşmanı: Lenf Kanseri

     Birkaç hafta sonra koltuk altlarınızda dolgunluk hissettiniz. Dokununca boynunuzdakilere benzer olduğunu düşündünüz. İşler yoğun, fırsat bulunca doktora göstereyim dediniz. Haftalar sonra iç çamaşırınızı giyerken kasıklarınızda benzer şişlikleri gördünüz. Doktora başvurdunuz. Muayenede doktor lenfoma olabileceğini söyledi. Peki, nedir bu lenfoma? 

    En özet tanımı ile lenfoma lenf bezi kanseridir. Lenf bezleri tüm vücudumuzda yaygın olarak bulunur. Bağışıklık sistemimizin bir parçası olarak vücudumuzu korur. İltihap, mikrobik hastalık, kanser gibi birçok hastalıkta büyüme gösterir. Maalesef bazen bu büyüme reaksiyonel nedenle olmaz, normal düşü hücrelerin (kanser hücrelerinin) istilası sonucu olur.

    Lenfoma hematoloji uzmanlarının tetkik, tedavi ve takip ettiği bir hastalıktır. Ancak, örnek hastada olduğu gibi şikâyetleri olan hasta dâhiliye veya cerrahi hekimine başvurabilir. 

     

    Uzun Süre Geçmeyen Kaşıntılar En Büyük Belirtisi  

    Hastanın şikâyetleri arasında ‘B semptomları’ dediğimiz ateş, zayıflama, gece terlemesi de bulunabilir. Lenf bezleri vücut dışından fark edilebileceği gibi, vücut boşluklarında da gözle görülmeden büyüyebilir. Göğüs boşluğunda lenfoma nefes darlığı, öksürük, göğüs ağrısı yapabilir. Karın boşluğunda kabızlık, karın ağrısı hatta böbreklerden idrar atılımını engelleyerek böbrek bozukluğu dahi ortaya çıkarabilir. Baş ağrısı, bilinç bulanıklıkları, sara nöbetleri, felçler lenfoma nedeniyle gelişebilir. Deride geçmeyen bir döküntü bile lenfoma tutulumu olabilir. Bazı hastalarda uzun süre geçmeyen kaşıntı şikâyeti aslında lenfoma hastalığının bir sonucudur. 

    Muayenede yapılan kan testleri yayılmış bir lenfomada bile tamamen normal olabilir. Maalesef normal kan testleri lenfoma olması olasılığını dışlamaz. Lenfoma tanısı için şüpheli lenf bezinin cerrahi olarak çıkarılması amaçlanır. Bazı hastalarda bu mümkün olmayabilir. O zaman radyoloji uzmanları tarafınca kalın biyopsi iğneleri ile örnekler alınır. Kemik iliği biyopisi de lenfoma tanısını koydurabilir. Sadece muayene, kan tetkiki veya görüntüleme yöntemi ile lenfoma kesin tanısı konulamaz. Çıkarılan lenf bezinin patoloji uzmanınca incelenerek kesin lenfoma tanısı konulur, lenfomanın tipi belirlenir. Tipin tam olarak belirlenebilmesi için tedavi için çok önemlidir. Günümüzün modern kanser tedavisi hedefe yönelik yolda ilerlediği için tam ve kesin tanı çok önemlidir. 

    Tanı konulunca PET-BT, MRG,BT, kemik iliği biyopsisi ile evreleme yapılır. Lenfomanın tipine, özelliklerine, yaygınlığına göre kemoterapi içeriği ve süresi belirlenir. En önemli bir başka belirteç hastanın durumudur. Hastanın yaşı, mevcut hastalıkları, kalp, böbrek, karaciğer ve akciğer fonksiyonları tedavi seçiminde çok önemlidir. 

     

    ‘Tüm Hastaların İyileşme Şansı Vardır’

    Dr. Öğr. Üyesi Serkan Ocakçı sözlerine şu şekilde devam etti: Yaşlı, düşkün, organ yetmezliği olması; ilerlemiş, geç tanı almış olması, bu hasta tedavi alamaz dedirtmez. Tüm hastaların iyileşme şansı vardır. Bu şans ek sorunu olmayan, genç, erken tanı almış hastalarda daha yüksektir. İlk tanı tetkikleri, tanı sonrası tedavi planlaması zaman alıp sıkıntı yaratabilse de çoğu hasta daha ilk tedaviden sonra kendilerini daha iyi hissetmeye başlar. Büyümüş lenf bezleri küçülür. Eşlik eden halsizlik, iştahsızlık, ağrı, terleme gibi şikâyetler geçer. İlaçların bazıları saç döker ama dökülen saçlar daha sonra tekrar çıkar. Diğer kanserlerde olduğu gibi şiddetli bulantı, kusma, yemek yememe lenfoma tedavilerinde nadirdir. Tedaviler 2-4 haftada bir ayaktan kemoterapi ünitelerinde yapılır. Bazı lenfoma tipleri yatırılarak daha uzun günlerde, daha yoğun tedavi edilir. O tiplerde de iyileşme beklentisi yüksektir.

    Çaresizlik, korku, ümidini kaybetmek yerine dünyada bu tanıyı almış, tedavi olmuş ve normal hayatlarına dönmüş çok sayıda insanın olduğunu bilerek mücadele etmek gerekir. 

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Akciğerinizde de yüksek tansiyon olabilir.

    Nefes darlığı, yorgunluk, kalpte çarpıntı gibi şikayetlerle kendini gösterebilen ancak çoğu zaman tanı konulamayan pulmoner hipertansiyon yani akciğer hipertansiyonu yaşam kalitesini düşüren hastalıklardan biri olarak karşımıza çıkıyor. Pulmoner endarterektomi adı verilen yöntemle hastanın şikayetlerinden kurtulması ve sağlıkla nefes alıp iş ve sosyal yaşamına dönebilmesi mümkün olabiliyor. Memorial Ataşehir Hastanesi Göğüs Cerrahisi Bölümü’nden Prof. Dr. Bedrettin Yıldızeli pulmoner endarterektomi ( PEA) işlemi ile ilgili bilgi verdi. 

    Kalp yetmezliği ve hayati riske yol açabilir

    Kronik Tromboembolik Pulmoner Hipertansiyon (KTEPH), akciğer damarlarında tekrarlayan pıhtıların (emboli) birikmesi sonucu gelişen ve akciğerlerde kan akışını engelleyerek yüksek tansiyona (Pulmoner Hipertansiyon) neden olan ciddi bir hastalıktır. KTEPH, pulmoner arterlerdeki bu tıkanıklıklar nedeniyle kanın akciğerlerden geçişini zorlaştırır ve kalbin sağ ventrikülünde baskı artışına yol açar. Tedavi edilmezse, bu durum ciddi kalp yetmezliği ve diğer hayati risklere neden olabilir.

    Bu yöntem yaşam kalitesini artırıyor

    Pulmoner endarterektomi (PEA), KTEPH tedavisinde tam tedavi şansı veren tek yöntemdir. Bu ameliyat, tıkanıklık yaratan pıhtıların ve fibrinöz materyalin akciğer damarlarından temizlenmesini amaçlar. Ameliyat, genel anestezi altında gerçekleştirilir ve cerrah, göğüs kafesini açarak kalpten akciğere gelen damarlara erişir. Bu süreçte, hastanın kan dolaşımı bir kalp-akciğer makinesi (ekstrakorporeal dolaşım) ile sağlanır. Ameliyatta sağ akciğerde 10 ve sol akciğerde 8 tane olan akciğer damalarında yer alan tıkanıklıklar, damarın başından ucuna kadar, dikkatlice çıkararak damarların tekrar normal kan akışına kavuşmasını sağlanır.

    Bu ameliyatlar, hastaların yaşam kalitesini önemli ölçüde artırmakta ve uzun dönem hayatta kalma oranlarını yükseltmektedir.

    Pulmoner Endarterektomi Ameliyatının 3 avantajı

    Pulmoner endarterektomi, uygun hastalar için birçok fayda sağlar:

    • Semptomların Hafiflemesi: Nefes darlığı, göğüs ağrısı ve yorgunluk gibi KTEPH belirtilerinin azalması.
    • Yaşam Kalitesinin Artması: Hastaların günlük aktivitelerine geri dönmelerini sağlamak.
    • Hayatta Kalma Oranlarının Artması: Ameliyat sonrası uzun vadeli hayatta kalma oranlarının iyileşmesi.

    Ameliyat öncesinde, hastalar detaylı bir değerlendirmeden geçer. Bu değerlendirme, ameliyatın risklerini minimize etmek ve en iyi sonuçları elde etmek için önemlidir. Ameliyat sonrası dönemde ise hastalar, yoğun bakım ünitesinde yakından izlenir ve iyileşme sürecinde dikkatli bir rehabilitasyon programına tabi tutulur.

    Pulmoner endarterektomi, KTEPH tedavisinde hayat kurtarıcı bir müdahale olarak kabul edilmektedir. Bu ameliyatı gerçekleştiren deneyimli cerrahlar, başarı oranlarını artırmakta ve hastaların yaşam kalitesini yükseltmektedir. KTEPH teşhisi konulan hastalar, bu tür uzmanlaşmış merkezlerde ve tecrübeli cerrahlar tarafından tedavi edildiğinde, en iyi sonuçlara ulaşma şansını elde ederler.

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • TEGV’de yeni dönem kayıtları başladı

    İlköğretim çağındaki çocuklara ücretsiz olarak bilişim, okuma, matematik, fen, sanat ve İngilizce olmak üzere altı ana dalda etkinlikler hazırlayan TEGV’de bütün etkinlikler gönüllülerin desteğiyle hayata geçiriliyor. Sonbahar etkinlik dönemi çocuk kayıtları için en yakın etkinlik noktaları ve eğitim programlarıyla ilgili detaylı bilgiye www.tegv.org adresinden ulaşılabiliyor. TEGV’de gönüllü olmak isteyenler de web sitesinden başvurularını tamamlayabiliyorlar.

     

     

    “Bir Çocuk Değişir, Türkiye Gelişir” mottosuyla çağdaş nesillerin yetişmesi için Türkiye genelindeki etkinlik noktalarında nitelikli eğitim desteği sağlayan Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı’nın (TEGV), yeni dönem kayıtları başladı. İlköğretim çağındaki çocukların ücretsiz olarak başvurabileceği etkinlik noktalarında çocuklar, TEGV’in çocuk dostu mekânlarında eğlenirken öğrenecek ve temel yaşam becerilerini geliştirecekler.

     

    Bilişimden sanata birçok farklı program yer alıyor

     

    Çocukların çağdaş eğitim olanakları ile buluşturmak için çalışmalar yürüten ve gerçekleştirdiği etkinliklerle çocuklara umut olan TEGV, sonbahar etkinlik döneminde çocuklara kapılarını açtı. TEGV, Türkiye’nin 27 ilinde bulunan 6 Eğitim Parkı, 43 Öğrenim Birimi ve 26 Ateşböceği ile toplam 75 etkinlik noktalarında ve dijital platformlarda çocuklara nitelikli eğitim desteği veriyor. Çocuklara bilişim, okuma, matematik, fen, sanat ve İngilizce olmak üzere altı ana dalda etkinlikler hazırlayan TEGV’de bütün etkinlikler gönüllülerin desteğiyle hayata geçiriliyor.

     

    Multidisipliner bir öğrenme modeli sunuyor

     

    TEGV’in atölyelerinde, çocuklara 3D baskı cihazından robot kitlerine, kodlama platformlarından elektronik devre kartlarına uzanan bir yelpazede yeni nesil öğrenme imkânı sunuluyor. Çocukları problem çözme, yaratıcılık, eleştirel düşünme ve teknolojik iletişim konularında geliştiren atölyeler ve etkinlikler eğlenceli olduğu kadar multidisipliner bir öğrenme modeli olarak kabul ediliyor. Bu sayede çocuklar, geleceğe dair becerilerini geliştirme ve potansiyellerini keşfetme şansı yakalıyor.

     

    Kayıt için TEGV’in en yakın etkinlik noktalarına ve programlarıyla ilgili detaylı bilgiye www.tegv.org adresinden ulaşabilirsiniz.

     

    TEGV gönüllüsü olabilirsiniz

     

    Çocuklara eğitim desteği verebilmek için zaman ayıran, bilgi ve deneyimlerini paylaşan, sevgileriyle çocukları daha güzel bir geleceğe hazırlayan TEGV gönüllüleri 27 ildeki 75 etkinlik noktasında çocuklarla buluşuyor. Gönüllüler yaşadıkları topluma yarar sağlayacak projeler içinde yer alarak hem sosyal sorumluluklarını yerine getirme fırsatı buluyor hem de kişisel gelişimlerine katkı sağlıyorlar. TEGV’de gönüllü olmak için 18 yaşını doldurmuş olmak ve lise mezunu olmak gerekiyor. İstisnai gönüllülük kapsamında izin süreçlerine bağlı olarak 15-17 yaş gönüllü desteği de sağlanabiliyor. Bu koşullara sahip, çocuk sevgisiyle dolu herkes www.tegv.org sitesinden başvuru yaparak TEGV’de gönüllü olmanın ilk adımı atabiliyor. Daha sonra vakıf tanıtımı, temel gönüllü eğitimini ve program gönüllü eğitimini kapsayan ‘adım adım’ gönüllülük süreci belirlenmiş yönlendirmeler ve takiple yürütülüyor.

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Ege Üniversitesinde “Yeni Medya ve İletişim Tezli Yüksek Lisans Programı” açıldı

    Ege Üniversitesinde,  İletişim Fakültesinin başvurusu, Yükseköğretim Kurulunun onayı ile Sosyal Bilimler Enstitüsü bünyesinde Yeni Medya ve İletişim Tezli Yüksek Lisans Programı açıldı. Açılan program kapsamında hem geleneksel medya hem de yeni medya konularında yetkin uzmanlar yetiştirilecek.

    Türkiye’nin en köklü iletişim fakültelerinden birisi olan Ege Üniversitesi İletişim Fakültesi, bilimsel altyapısını çağın ihtiyaçlarına ve geleceğin mesleklerine yönelik olarak güçlendirme devam ediyor. Yenilikçi ve akredite eğitim modeli ile gençlerin tercihleri arasında ilk sırada yer alan Ege Üniversitesi İletişim Fakültesi, lisans programlarının yanı sıra lisansüstü programlarını da çeşitlendirmeyi sürdürüyor.

    Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak, “Tam akredite, öğrenci odaklı araştırma üniversitemiz, akademik altyapısını günün koşulları ve ihtiyaçları doğrultusunda güçlendiriyor. Üniversitemizin pek çok alanda olduğu gibi dijitalleşme, bilgi iletişim teknolojileri ve yapay zeka alanlarında da yenilikçi ve vizyoner yaklaşımı ile eğitim, araştırma ve uygulama alanında öncü bir  potansiyeli bulunuyor. Hem İletişim Fakültesi bünyesinde Yeni Medya ve İletişim Bölümü hem de Bilgisayar ve Bilişim Bilimleri Fakültesi açarak alana yönelik önemli bir adım atmıştık. Şimdi de Yeni Medya ve İletişim Tezli Yüksek Lisans Programını üniversitemize kazandırmış bulunuyoruz. Yeni programın açılmasını üniversitemiz ve fakültemiz açısından önemli bir adım olarak değerleniyorum. İletişim Fakültemiz çatısı altında yeni medya ve iletişim alanında hem lisans hem de lisansüstü düzeyde uzmanlar yetiştireceğiz. Eğitim kalitemizi daha da ileriye taşıyacak olan Yeni Medya ve İletişim Tezli Yüksek Lisans Programının açılmasında emeği geçen herkese teşekkür ediyor; programın üniversitemize, öğrencilerimize ve akademik camiaya hayırlı olmasını diliyorum” diye konuştu.

    “Öğrencilerimiz 21. yüzyılın yetkinleri ile donatılacak”

    Ege Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Bilgehan Gültekin ise

    “Fakültemizin yeni bölümü olan Yeni Medya ve İletişim Bölümü, 21. yüzyıl teknolojilerinin gelişimine ayak uyduran, toplumsal değişimin önemli bir parçası olan dijital teknolojileri doğru kullanım bilgisine sahip bireyler yetiştirecek. Ayrıca, öğrencilerimiz;  teori ile pratiği harmanlayıp dijital ortam araştırma yöntemlerine hâkim, sanal ortamda gözlem becerilerini geliştirmiş, analiz kabiliyeti kazanmış bireyler olarak sektöre adım atacaklar. Kısacası 21. Yüzyılın yetkinleri ile donatılacaklar. Hem özel sektörün hem de kamu kurumlarının ihtiyaçlarına çözüm ütecekler. Bu amaç doğrultusunda Yeni Medya ve İletişim Bölümü tarafından Sosyal Bilimler Enstitüsü bünyesinde Yeni Medya ve İletişim Tezli Yüksek Lisans Programı açıldı. YÖK tarafından onaylanan yeni lisansüstü programımızın fakültemize gençlerimize hayırlı olmasını diliyorum” dedi. 

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Sınır Muhafızları Uvalde’de Silahlı Adamla Yüzleşme Kararı Aldı, Rapor Buldu

    Teksas’ın Uvalde kentindeki Robb İlkokulu’nda gerçekleşen ölümcül silahlı saldırıya polisin gecikmeli müdahalesi nedeniyle iki yıldır süren acı dolu çekişmelerin ortasında, sonunda sınıflara girip silahlı saldırganı öldüren federal ajanların rolü büyük ölçüde incelemeden kaçtı.

    ABD Gümrük ve Sınır Koruma ajanlarının, 77 dakikalık bir gecikmenin ardından okula gelerek günü kurtardığı görüldü.

    Ancak ajansın Çarşamba günü yayınladığı 203 sayfalık rapor, bu basit anlatıyı karmaşıklaştırarak, sınır muhafızlarının da okuldaki düzinelerce diğer eyalet ve yerel kolluk kuvvetleri görevlisi gibi kaotik ve çoğunlukla lidersiz müdahale nedeniyle kafalarının karıştığını ve geciktiğini tespit etti.

    Kurumun Mesleki Sorumluluk Ofisi’nden gelen raporda, federal ajanların nihayet sınıflara girdiği ve silahlı saldırganın bir dolaptan fırlayarak onlara ateş etmeye başladığı gergin ve şiddet dolu anların şimdiye kadarki en ayrıntılı anlatımı da yer aldı.

    Ve ajanların silahlı adamla yüzleşme ve onu öldürmedeki merkezi rolüne rağmen, rapor, müdahale eden düzinelerce kişinin bunu yapma yasal yetkisine sahip olup olmadığı konusunda sorular gündeme getirdi. Rapor, ajanların aktif tetikçi durumlarına müdahale etme konusunda yeterince eğitimli olmadığını buldu.

    Öneriler arasında, kurumun, özellikle kapıdan girmenin gerekli olabileceği aktif silahlı saldırılara müdahale konusunda memurlarını daha iyi eğitmek için adımlar atması ve kurumun bu tür olaylar sırasında eyalet ve yerel kolluk kuvvetleriyle nasıl etkileşime gireceğine ilişkin yasayı açıklığa kavuşturmaya çalışması yer aldı.

  • Çinli e-ticaret platformları ABD’nin radarında

    Beyaz Saray’dan yapılan açıklamada, bilhassa Çin tarafından kurulan e-ticaret platformları tarafından, “de minimis” olarak bilinen küçük ölçülere uygulanan muafiyetin kıymetli ölçüde artan berbata kullanımını nedeniyle yeni adımlar atıldığı bildirildi.

    Son 10 yılda, muafiyet talep edilen sevkiyat sayısının yılda yaklaşık 140 milyondan 1 milyarın üzerine çıktığına dikkat çekilen açıklamada, bu artışın ABD’nin ticaret maddelerini, sıhhat ve güvenlik gerekliliklerini, fikri mülkiyet haklarını, tüketici muhafaza kurallarını uygulamayı ve ülkeye gelen yasa dışı yahut inançlı olmayan gönderileri engellemeyi zorlaştırdığı kaydedildi.

    Açıklamada, “ABD’ye giren ve de minimis muafiyeti talep eden gönderilerin birden fazla, Çin’de kurulmuş birkaç e-ticaret platformundan kaynaklanıyor.” sözüne yer verildi.

    Bunun da ülkedeki tüketicileri riske attığı, personelleri ve işletmeleri zayıflattığı ve dokumacılık ile giysi üzere düşük kıymetli eserlerin büyük hacimlerde ABD pazarına gümrüksüz ithal edilmesiyle sonuçlandığı belirtilen açıklamada, 800 dolardan az olan paketlerin muafiyet kapsamında ABD’ye öteki ithalatlardan daha az incelemeyle girdiği ve vergi ile harçlara tabi olmadığı anımsatıldı.

    Açıklamada, de minimis muafiyetinin berbata kullanılmasını durdurmak için yürütme yetkisinin kullanıldığı kaydedilerek, ABD Kongresine kelam konusu muafiyeti yine düzenlenmesi için davette bulunuldu.

    De minimis ithalat hacimlerini azaltmak ve bu sevkiyatlarda hesap verilebilirliği artırmak maksadıyla yeni kuralların yayımlanacağı kaydedilen açıklamada, böylece birtakım eserlere gümrüksüz satış muafiyeti uygulanmayacağı aktarıldı.

    Açıklamada ayrıyeten Kongre’ye dokuma ve giysi eserleri de dahil ithalata hassas eserlerin minimis muafiyetinden hariç tutulması için harekete geçme daveti yapıldı.

    Türkiye de harekete geçmişti

    Türkiye’de de geçen ay, yurt dışından posta yahut süratli kargo nakliyatı yoluyla Türkiye’de gerçek bir bireye gelen ticari olmayan eşyalar için uygulanan 150 euro değer bedeli 30 euro olarak güncellenmişti.

    Ticaret Bakanlığından hususa ait yapılan açıklamada, ilgili bakanlıklar, esnaf, ticaret ve sanayi odaları ile tüketici kuruluşlarıyla yapılan ağır istişareler sonucunda bu kararın alındığına işaret edilerek, “Son aylarda yurt dışından posta yahut süratli kargo yoluyla ülkemize gelen, gerçekte ticari faaliyet gayeli eşyalarda gerek kalite düşüklüğü nedeniyle tüketicilerden, gerekse de bu ithalatın çok süratli artması nedeniyle imalatçı, satıcı, esnaf, tacir ve KOBİ’ler, esnaf, ticaret ve sanayi odalarından satış, üretim ve istihdam kaybı biçiminde ağır şikayetler gelmesi üzerine bu hususta aksiyon alınması gereği doğmuştur.” ifadeleri kullanılmıştı.

    Ticaret Bakanı Ömer Bolat da kelam konusu düzenlemenin üreticilerin, esnaf, KOBİ, tacir, mağaza sahibi üzere paydaşların ağır bir biçimde pazar ve istihdam kaybı yaşaması ile Döviz kaybı üzere olumsuz tesirlerin azaltılması emeliyle yapıldığını bildirmişti.

  • ABD’nin Çin’e yönelik tarife artışları yürürlüğe giriyor

    USTR’den yapılan açıklamada, mayıs ayında açıklanan gümrük vergisi artışlarına dair tekliflerin büyük ölçüde kabul edildiği ve yapılan inceleme sonucunda Amerikan işletmelerini ve çalışanlarını Çin’in haksız ticaret uygulamalarından müdafaaya yönelik çeşitli güncellemeler yapıldığı bildirildi.

    Söz konusu güncellemelere yönelik bilgilerin paylaşıldığı açıklamada, yüz maskeleri, tıbbi eldivenler, iğneler ve şırıngalara yönelik tarifeler için yeni müddet ve oranlar belirlendiği, 14 Mayıs’tan evvel sipariş edilen gemiden kıyıya vinçler için istisna getirildiği ve güneş gücü üretim ekipmanları için önerilen istisnaların kapsamının değiştirildiği bilgisi yer aldı.

    ABD Ticaret Temsilcisi Katherine Tai, açıklamada, ​​​​​​bu hareketlerin ABDyönetiminin haksız ticaret uygulamaları karşısında Amerikan çalışanları ve işletmeleri için harekete geçme taahhüdünün altını çizdiğini belirterek, “Bugün mutlaklaşan tarife artışları, Amerikan çalışanlarını ve işletmelerini etkilemeye devam eden Çin’in ziyanlı siyasetlerini ve uygulamalarını maksat alacak.” sözünü kullandı.

    Söz konusu gümrük vergilerinin birçoklarının 27 Eylül’de yürürlüğe gireceği aktarıldı.

    Mayıs ayında karar verilmişti

    Mayıs ayında ABD idaresi, kritik sanayilerdeki yerli üretimi desteklemek hedefiyle Çin’den ithal edilen çelik ve alüminyum, yarı iletkenler, elektrikli araçlar, bataryalar, kritik mineraller ve güneş pilleri üzere eserlere yönelik gümrük vergilerini artırma kararı almıştı.

    Beyaz Saray’dan yapılan açıklamada, Çin’i global pazarları yapay olarak düşük fiyatlı ihracat eserleriyle doldurduğu belirtilerek, tarife artışına gidilen eserlerin 18 milyar dolarlık ithalatı kapsadığı aktarılmıştı.

    Bu kapsamda, tarife oranı birtakım çelik ve alüminyum eserler ile bataryalar için yüzde 25’e, yarı iletkenler ve güneş pilleri için yüzde 50’ye, elektrikli araçlar için yüzde 100’e yükseltilmişti.

  • Piyasalarda günün özeti: 13 Eylül 2024 BIST 100’de değişimler ve döviz fiyatları

     

    13 Eylül 2024 Cuma, BIST 100 günü %1.63 yükselişle 9.676.37 puandan tamamladı. Endeks gün içinde en yüksek 9.678,86 puandan süreç görürken en düşük 9.427,25 puanı gördü.

    Borsa’da en çok süreç görenler

    İstanbul Borsası’nda bugün; en çok süreç gören paylar THYAO (7.016.468.600 TL), ISCTR (4.599.885.775 TL), YKBNK (4.331.479.876 TL) oldu.

      SON FİYAT GÜNLÜK DEĞİŞİM (%) HACİM (TL)
    THYAO 292.25 2.1 7.016.468.600
    ISCTR 12.86 0.16 4.599.885.775
    YKBNK 29.14 -1.29 4.331.479.876
    TCELL 94.6 -3.27 4.122.960.389
    EREGL 47.44 1.37 3.569.288.586

    Borsa’da bedeli en çok artan ve azalan hisseler

    En çok artan paylar NIBAS, ATSYH, VKFYO olurken, en çok azalan paylar ETILR, BAYRK, BORLS olarak sıralandı.

      SON FİYAT GÜNLÜK DEĞİŞİM (%) HACİM (TL)
    NIBAS 16.17 10 15.915.775
    ATSYH 88 10 4.616.841
    VKFYO 20.9 10 72.129.892
    NUHCM 262 9.99 76.473.736
    MAKTK 9.6 9.97 131.042.640
      SON FİYAT GÜNLÜK DEĞİŞİM (%) HACİM (TL)
    ETILR 29.04 -9.98 521.939.909
    BAYRK 24.24 -9.96 433.780.744
    BORLS 36 -9.95 304.545.209
    RTALB 19.2 -6.43 124.750.994
    ENSRI 21.72 -5.15 88.318.032

    BIST 30 paylarının de bugünkü performansları da aşikâr oldu. (Aşağıdaki tablodan yükselen ve düşen pay sıralamasına göz atabilirsiniz)

    Hisse Son Dün % Yüksek Düşük Hacim Lot Hacim TL
    AKBNK 56.60 56.80 -0.35 57.15 55.50 60,916,326 3,429,422,948
    ALARK 93.60 90.65 3.25 93.60 90.30 2,605,667 239,780,642
    ASELS 58.35 55.95 4.29 58.70 55.55 26,844,233 1,536,509,440
    ASTOR 79.15 78.30 1.09 78.85 77.30 9,202,251 718,718,515
    BIMAS 567.50 557.50 1.79 568.00 549.00 2,430,409 1,355,373,568
    BRMEN 5.80 5.96 -2.68 5.80 5.70 155,292 895,417
    BRSAN 575.00 572.00 0.52 601.50 554.00 3,708,110 2,144,507,399
    CMENT 377.00 386.00 -2.33 379.75 377.00 13,651 5,159,117
    DENGE 4.81 4.77 0.84 4.84 4.72 2,048,645 9,785,200
    DOAS 223.50 217.00 3.00 223.50 216.10 1,118,695 245,347,132

    Pay senetlerinin tümü için tıklayınız…

    Borsa’da en çok yükseliş / düşüş yaşayan sektörler

    Öte yandan sektörel bazda madencilik, sigorta, inşaat dalları yükselirken, irtibat, banka, spor payları en çok düşüş yaşayan kesimler oldu.

    ENDEKS SON DÜN % Yüksek DÜŞÜK
    XMADN 6,976.70 6,624.63 5.31 6,983.73 6,651.37
    XSGRT 50,501.86 48,531.76 4.06 50,501.86 48,196.91
    XINSA 10,895.75 10,487.30 3.89 10,895.75 10,451.01

    Tüm kesim performansı için tıklayınız…

    ENDEKS SON DÜN % Yüksek DÜŞÜK
    XILTM 2,417.23 2,479.70 -2.52 2,458.45 2,363.75
    XBANK 13,357.12 13,353.08 0.03 13,403.30 13,089.39
    XSPOR 3,970.62 3,941.05 0.75 3,996.18 3,901.69

    Tüm dal performansı için tıklayınız…

    Serbest Piyasada döviz fiyatları (13 Eylül 2024 Cuma)

    Dolar/TL kuru saat 18:30 itibariyle %0.07 artışla 33.93 TL’de, Euro/TL ise tıpkı saat itibariyle %0.18 artışla 37.65 TL’den süreç gördü.

    DÖVİZ KURLARI ALIŞ SATIŞ DEĞİŞİM% SAAT
    DOLAR 33.9264 33.9321 0.07 18:29:44
    EURO 37.6518 37.6689 0.18 18:29:42

    Tüm döviz fiyatları için tıklayınız…

    Altın fiyatlarında son durum (13 Eylül 2024 Cuma)

    Altın piyasasında ons altın bugün saat 18:30 itibariyle 2,577 dolardan süreç gördü. Düne nazaran değişim oranı %0.77… Kapalı Çarşı’da gram altın %0,73 artışla 2.808,16 liradan alıcı buldu. Çeyrek altının alış fiyatı ise 4.492,42 TL, satış fiyatı 4.591,35 TL oldu. Cumhuriyet altını da 18.309,23 liradan süreç gördü.

    ALIŞ SATIŞ DEĞİŞİM% SAAT
    ALTIN/ONS 2,566.61 2,566.99 0.77 18:29
    CUMHURİYET ALTINI 17,970 18,309 0.73 18:14
    ÇEYREK ALTIN 4,492.42 4,591.35 0.73 18:14

    Tüm altın fiyatları için tıklayınız…

    Diğer piyasalar

    Brent petrol fiyatı, saat 18:30 itibariyle 72.72 dolar düzeyinde.

    Kripto para piyasasında ise Bitcoin $58.583 süreç görürken, Ethereum $2.376,13 düzeyinde.

    KAP Haberleri için buraya tıklayınız.

    BloombergHT.com’da günün en çok okunan haberleri ise şöyle;

    1. ‘Finansbank’ unvanı tarih oluyor
    2. Çin, 46 yıl sonra birinci defa emeklilik yaşını artırdı
    3. Alman otomotivinde artık de BMW sarsıntısı
    4. ABD’de ilk TV düellosunun galibi Harris
    5. Çinli kayıp bankacının serveti de eridi
    6. Ormanlarda kaçak yapılar direkt yıkılacak
    7. Altın fiyatlarında son durum: Gram altın ne kadar oldu? Çeyrek altın kaç TL’den satılıyor? (12 Eylül 2024 Perşembe)
    8. ABD verisi sonrası Fed beklentileri değişti
    9. Avrupa Adalet Divanı, Apple ve Google’ın para cezasını onadı
    10. Çin’de borsa krizi derinleşiyor
  • ABD, Çinli e-ticaret platformlarından yapılan ithalatı gaye aldı

    Beyaz Saray’dan yapılan açıklamada, bilhassa Çin tarafından kurulan e-ticaret platformları tarafından, “de minimis” olarak bilinen küçük ölçülere uygulanan muafiyetin değerli ölçüde artan berbata kullanımını nedeniyle yeni adımlar atıldığı bildirildi.

    Son 10 yılda, muafiyet talep edilen sevkiyat sayısının yılda yaklaşık 140 milyondan 1 milyarın üzerine çıktığına dikkat çekilen açıklamada, bu artışın ABD’nin ticaret maddelerini, sıhhat ve güvenlik gerekliliklerini, fikri mülkiyet haklarını, tüketici müdafaa kurallarını uygulamayı ve ülkeye gelen yasa dışı yahut inançlı olmayan gönderileri engellemeyi zorlaştırdığı kaydedildi.

    Açıklamada, “ABD’ye giren ve de minimis muafiyeti talep eden gönderilerin birden fazla, Çin’de kurulmuş birkaç e-ticaret platformundan kaynaklanıyor.” tabirine yer verildi.

    Bunun da ülkedeki tüketicileri riske attığı, çalışanları ve işletmeleri zayıflattığı ve dokuma ile giysi üzere düşük kıymetli eserlerin büyük hacimlerde ABD pazarına gümrüksüz ithal edilmesiyle sonuçlandığı belirtilen açıklamada, 800 dolardan az olan paketlerin muafiyet kapsamında ABD’ye öbür ithalatlardan daha az incelemeyle girdiği ve vergi ile harçlara tabi olmadığı anımsatıldı.

    Açıklamada, de minimis muafiyetinin berbata kullanılmasını durdurmak için yürütme yetkisinin kullanıldığı kaydedilerek, ABD Kongresine kelam konusu muafiyeti yine düzenlenmesi için davette bulunuldu.

    De minimis ithalat hacimlerini azaltmak ve bu sevkiyatlarda hesap verilebilirliği artırmak emeliyle yeni kuralların yayımlanacağı kaydedilen açıklamada, böylece kimi eserlere gümrüksüz satış muafiyeti uygulanmayacağı aktarıldı.

    Açıklamada ayrıyeten Kongre’ye dokuma ve giysi eserleri de dahil ithalata hassas eserlerin minimis muafiyetinden hariç tutulması için harekete geçme daveti yapıldı.

    Türkiye de harekete geçmişti

    Türkiye’de de geçen ay, yurt dışından posta yahut süratli kargo nakliyeciliği yoluyla Türkiye’de gerçek bir şahsa gelen ticari olmayan eşyalar için uygulanan 150 euro değer bedeli 30 euro olarak güncellenmişti.

    Ticaret Bakanlığından bahse ait yapılan açıklamada, ilgili bakanlıklar, esnaf, ticaret ve sanayi odaları ile tüketici kuruluşlarıyla yapılan ağır istişareler sonucunda bu kararın alındığına işaret edilerek, “Son aylarda yurt dışından posta yahut süratli kargo yoluyla ülkemize gelen, gerçekte ticari faaliyet gayeli eşyalarda gerek kalite düşüklüğü nedeniyle tüketicilerden, gerekse de bu ithalatın çok süratli artması nedeniyle imalatçı, satıcı, esnaf, tacir ve KOBİ’ler, esnaf, ticaret ve sanayi odalarından satış, üretim ve istihdam kaybı biçiminde ağır şikayetler gelmesi üzerine bu mevzuda aksiyon alınması gereği doğmuştur.” ifadeleri kullanılmıştı.

    Ticaret Bakanı Ömer Bolat da kelam konusu düzenlemenin üreticilerin, esnaf, KOBİ, tacir, mağaza sahibi üzere paydaşların ağır bir biçimde pazar ve istihdam kaybı yaşaması ile Döviz kaybı üzere olumsuz tesirlerin azaltılması gayesiyle yapıldığını bildirmişti.

  • Küresel hisse senedi fonlarından sermaye çıkışı bu hafta da devam etti

    Foreks – Küresel yatırımcılar, ABD ekonomisinin sağlığına ilişkin endişeler ve ABD Başkanlık tartışmaları öncesinde siyasi iklime ilişkin ihtiyatın etkisiyle 11 Eylül’e kadar üst üste ikinci hafta hisse senedi fonlarında net satıcı oldu.

    Ancak, merkez bankalarının faiz indirimlerine ilişkin iyimserlik çıkışları azalttı.

    LSEG verilerine göre, yatırımcılar hafta boyunca küresel hisse senedi fonlarından 3,46 milyar dolar çekti.Ekonomik yavaşlamaya işaret eden ABD verileri geçen haftaki küresel hisse senedi satışlarını tetikledi, ancak ECB faiz indirimi ve gelecek haftaki toplantıda 50 baz puanlık bir ABD faiz indirimi beklentisinin ardından dünya hisse senetleri bu hafta %2’nin üzerinde toparlandı.

    Yatırımcılar önceki hafta 11,54 milyar dolarlık net satışın ardından geçen hafta 7,82 milyar dolar değerinde ABD hisse senedi fonu sattı. Buna karşılık, Asya ve Avrupa fonlarına sırasıyla 2,91 milyar dolar ve 793 milyon dolar giriş oldu.

    Barclays küresel araştırma başkanı Ajay Rajadhyaksha bir notunda, “Dünya genelinde faiz indirimlerinin başlaması ve işsizliğin hala düşük olması nedeniyle küresel hisse senetlerini bir kez daha sabit getiriye tercih ediyoruz. Ancak yatırımcılar ABD başkanlık seçimlerinden çıkacak netliği bekleyerek şimdilik kenarda oturmayı tercih edebilirler.” dedi.

    Teknoloji sektörü 11 Eylül’e kadarki haftada 1,97 milyar dolarlık önemli bir çıkış yaşadı ve bu Kasım 2023’ten bu yana görülen en büyük çıkış oldu.

    Bu arada, yatırımcılar finans sektöründen 1,53 milyar dolar çekerken, temel tüketim malları ve kamu hizmetlerine sırasıyla 1,12 milyar dolar ve 878 milyon dolar ayırdı.

    Hafta boyunca, yatırımcılar daha güvenli para piyasası ve devlet tahvili fonlarına sırasıyla 21,67 milyar dolar ve 4,14 milyar dolar ekledi. Küresel tahvil fonları art arda 38. haftasında 11,81 milyar dolar çekerken, yatırımcılar özellikle 3,12 milyar doları kısa vadeli fonlara veAltın ve diğer değerli metal fonları 472 milyon dolarlık net alımla art arda beşinci haftada da cazibesini korurken, enerji fonlarına giriş 150 milyon dolar arttı.

  • Donald Trump, kripto projesinin lansman tarihini açıkladı

    Investing.com – ABD Başkan Adayı Donald Trump, bir yandan seçim kampanyasını yürütürken diğer yandan da geleneksel bankacılık sistemine alternatif olacak bir kripto projesi başlatmaya hazırlanıyor.

    Donald Trump, X üzerinden yaptığı paylaşımında ailesine ait “World Liberty Financial” olarak adlandırılan kripto projesinin lansman tarihini açıkladı. Trump’ın açıklamasına göre lansman 16 Eylül tarihinde canlı bir etkinlikle gerçekleştirilecek.

    Trump gönderisinde kriptonun geleceğini kucakladıklarını söylerken mevcut bankacılık sistemini hantal ve modası geçmiş olarak tanımladı ve meydan okudu. Eski ABD Başkanı, geçen ay da kendi sosyal medya platformu Truth Social üzerinden kripto projelerinden bahsetmişti ve ABD finans kurumlarının yıllardır Amerikan vatandaşlarını sömürdüğünü, projelerinin ise onlara bir cevap olacağını iddia etmişti.

    Trump’ın oğulları Eric ve Trump Jr. tarafından yürütülen kripto projesinin teknik dokümanına göre; World Liberty Financial, Ethereum ağında çalışacak ve Aave platformunu kullanacak. Platformda merkezsiz finans sistemi kullanılarak sabit kripto varlıklar üzerinden bir kredi sistemi oluşturulması hedefleniyor.

    Trump’ın kripto projesi hayata geçmeden zorluklarla karşılaşıyor

    Trump ailesi, kripto ekosisteminde inşa edilecek yeni projelerinden bahsetmesinin ardından bazı zorluklara karşı karşıya kaldı.

    World Liberty Financial’in henüz detayları açıklanmazken bunu fırsat bilen bazı dolandırıcılar aile üyelerinden bazılarının X hesaplarını ele geçirerek proje hakkında sahte belgeler yayımlayarak çıkar elde etmeye çalıştı. Ayrıca ay boyunca proje ile ilgili birçok sahte tanıtım da yayımlandı. Bunun üzerinde World Liberty Financial’ın resmi Telegram hesabı üzerinden sahte reklamlara itibar edilmemesine yönelik uyarıda bulunuldu.

    Geleneksel finans sisteminden bazı isimler ise Trump ailesinin kripto projesine eleştirdi. Projenin yeni yasal boşluklar oluşturabileceğini söyleyen eleştirmenler, ayrıca projenin yasal engellere takılabileceğine inanıyor.

  • Rusya MB faizi yüzde 19’a çıkardı

    Foreks – Rusya Merkez Bankası, enflasyonu kontrol altına almak için daha fazla sıkılaştırmaya ihtiyaç olduğunu savunarak faiz oranlarını %18’den %19’a yükselttiğini duyurdu.

    Merkez Bankas, “iç talepteki büyümenin mal ve hizmet arzını genişletme kapasitesini hala önemli ölçüde geride bıraktığını” söyledi. Enflasyonun mevcut %9,1 seviyesinden 2025 yılında bankanın hedefi olan %4’e ulaşması için daha fazla faiz artışı yapılması ihtimali üzerinde duruldu.

    Banka, orta vadede “dış ticaret koşullarının kötüleşmesiyle bağlantılı” yüksek yukarı yönlü riskler nedeniyle enflasyonun yıl sonuna kadar Temmuz ayı tahmin aralığı olan %6,5-7’yi aşabileceğini öngördü.

    Mevcut tahminlere göre enflasyonun 2025 yılında %4-4,5 aralığına düşmesi ve sonrasında %4 hedefi civarında kalması bekleniyor.

    Merkez Bankası, ekonomik büyüme ikinci çeyrekte “arz yönlü kısıtlamalardaki artış ve dış talepteki yumuşama” nedeniyle bir miktar yavaşladı. Banka ayrıca Rus ekonomisinin dengeli bir büyüme patikasından yukarı doğru önemli bir sapma göstermeye devam ettiği uyarısında bulundu.

  • Aygaz 2023 Yılı Sürdürülebilirlik Raporu’nu yayınladı

    Foreks – Aygaz, 2023 yılına ait Sürdürülebilirlik Raporu’nu yayınladı. Küresel sıcaklıkların rekor kırdığı dönemde iklim değişikliğiyle mücadelenin daha da önem kazandığı kaydedilen raporda, Aygaz’ın tüm tesislerde 2030 yılına kadar Kapsam 1 ve 2 sera gazı salımlarını %50 oranında azaltma, 2050’de de karbon nötr taahhüdünde bulunduğu bilgisine yer veriliyor. 

    Sürdürülebilir bir ekonomi için sosyal ve kültürel kalkınmanın da gereğine inanan Aygaz, ekonominin yanı sıra cinsiyet eşitliği, tarih, kültür-sanat, çevre, sağlık, spor ve eğitim gibi alanlarda gerçekleştirdiği yatırımlar ve geliştirdiği sosyal sorumluluk projeleriyle toplumsal kalkınmaya katkı sağlamaya devam ediyor. 2002 yılında Türkiye’de sürdürülebilirlik raporu yayınlayan ilk şirket olan Aygaz, bu anlayışla hayata geçirdiği uygulama ve projelerinin yanı sıra iklim değişikliğiyle mücadele alanındaki hedeflerini kapsayan 2023 yılına ait Sürdürülebilirlik Raporu’nu kamuoyuyla paylaştı.

    Emisyonların azaltım hedefinden cinsiyet eşitliğine, GES yatırımlarından enerji tasarrufuna, hidrojen, biyogaz gibi düşük karbonlu enerji kaynaklarından gelişmekte olan ülkelerdeki LPG yatırımlarına kadar şirket hedeflerinin paylaşıldığı rapor, Küresel Raporlama Girişimi (Global Reporting Initiative-GRI) Standartları “temel” seçeneğine uyumlu olarak hazırlandı. 

    Aygaz’ın, İstanbul Sanayi Odası’nın (İSO) 2023 yılı 500 Büyük Sanayi Şirketi listesinde 25. sırada yer aldığına dikkat çekilen raporda, şirketin tüpgaz segmentinde %41,1, otogaz segmentinde %22 pazar payı ile lider konumunda olduğu, 2023 yılı sonu konsolide cirosunun ise 64,8 milyar TL’ye ulaştığı belirtiliyor. 

    Aygaz’ın yurt dışındaki büyüme stratejileri kapsamında ise Bangladeş’te kurulmuş olan United Aygaz LPG şirketinin 59 bin ton satış ve 11 bin tonluk stoklama kapasitesine ulaştığı, kapasite artırımı ve yeni yatırımların planlandığı bilgisi aktarılıyor.  

    İklim değişikliği ile mücadele kapsamında hedefler belirlendi

    Rapora göre, sürdürülebilirlik hedeflerini belirleyen Aygaz, “Koç Holding’in 2050 karbon nötr taahhüdüne paralel olarak tüm tesislerinde 2030 yılına kadar Kapsam 1 ve 2 sera gazı salımlarını %50 oranında azaltma, 2050’de de karbon nötr olma taahhüdünde bulunuyor. 

    Şirket ayrıca, enerji dönüşüm sürecinde önemli bir rol oynayan LPG’yi; mobilite, depolama kolaylığı ve geleneksel yakıtlara göre daha düşük emisyon salımı gibi avantajları nedeniyle düşük karbonlu ekonomiye geçiş yakıtı olarak konumluyor. Doğrudan kullanıma uygun ve erişilebilir bir enerji kaynağı olarak görülen LPG’nin, geçiş sürecinde enerji karmasının da önemli bir parçası olacağı ifade ediliyor.

    Şirketin “Sosyal Sorumluluk” başlığı altında yer alan hedeflerinde de toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanmasına yönelik taahhütleri arasında, 2026 yılına kadar 100.000 kadına teknoloji, inovasyon ve girişimcilik eğitimleri verilmesinin hedeflendiği kaydediliyor. 

    Enerji verimliliği projeleriyle elektrik ve doğalgazda önemli tasarruf

    2023 Yılında Gerçekleştirilen Önemli Enerji Verimliliği Projeleri kapsamında, doğal kaynakları verimli kullanmayı sürdürülebilirlik stratejisinin merkezine yerleştiren Aygaz, çevresel performansını sürekli olarak iyileştirmeyi ve operasyonlardan kaynaklanan çevresel etkiyi en aza indirmeyi hedefleyen projeler hayata geçiriyor. Rapora göre, bu kapsamda yürütülen çalışmalarla, 2023 yılında Aygaz Dolum Tesisleri ve Gebze İşletmesi’nde 440 MWh elektrik ve 235 bin m3 doğal gaz tasarrufuyla 4,2 milyon TL’lik maddi kazanç elde edildi. 

    Gebze İşletmesi İdari Binası çatısına güneş enerjisi sistemleri kuran Aygaz, farklı panel teknolojilerinin karşılaştırılarak en uygun çözümü sağlayan bu projeyle geçen yıl Gebze İşletmesi’nde 57.000 kWh güneş enerjisi üretti. Karbon ve Enerji Dönüşümü stratejisi doğrultusunda yenilenebilir enerji kaynağı yatırımlarından onay süreçleri tamamlanan Manisa GES projesi de 1,59 MW kurulu güçle, 2,9 bin MWh’lık enerji ihtiyacının güneşten karşılanmasını sağlamış olacak. Raporda şirketin yeni GES yatırımları için görüşmelerinin devam ettiği de belirtiliyor.

    GreenOdor ile LPG kaynaklı SOx emisyonları %65 oranında azaltıldı

    Düşük karbon ekonomisine geçişte, fosil yakıtlara göre daha az sera gazı emisyonu salımına sahip LPG ve diğer alternatif yakıtlı ürünlerin öneminin arttığına dikkat çekilen raporda, Aygaz’ın üretim aşamasında olduğu kadar kullanımından da kaynaklı çevresel etkileri azaltmayı amaçlayan yeni ürün ve hizmetler geliştirdiği belirtiliyor. Raporda bu kapsamda, dört yıl süren AR-GE ve üç yıl süren ürün geliştirme çalışmalarının ardından kükürtsüz LPG kokulandırıcısı olan GreenOdor’un 2022 yılında Aygaz terminal ve tesislerinde kullanılmaya başlandığı ifade ediliyor. Bu yolla da geleneksel kokulandırıcılara kıyasla daha düşük emisyon, daha az kimyasal kullanımı ve maliyet avantajı sağlayan GreenOdor kullanılarak 2023 yılında LPG kaynaklı SOx emisyonlarını %65 oranında azaltılmış olduğuna dikkat çekiliyor.

  • Nazillispor deplasmanda birinci peşinde

    TFF 2’nci Lig Kırmızı Küme’de bu dönem oynadığı birinci iki maçı kaybederek şimdi puanla tanışamayan Nazillispor 14 Eylül Cumartesi günü Elazığspor’a konuk olacak.

    Elazığ Stadyumu’ndaki müsabakanın başlama düdüğü saat 19.00’da çalacak. Siyah-beyazlı grup, Nazilli’ye 1256 kilometre uzaklıktaki Elazığ’a ekip otobüsüyle karayoluyla gitti. Elazığspor, ligde birinci iki haftayı 4 puanla geçti. Nazillispor Teknik Yöneticisi Özkan Kılınç, yeni kurulan takımlarının ahenk sürecinde olduğunu belirterek, Elazığ’dan güzel bir sonuçla dönmek istediklerini lisana getirdi.

    SON TRANSFER TAŞKIN

    Ligde döneme makus başladıktan sonra transfere yönelen Nazillispor, transfer periyodunun son gününde Amed Sportif’ten ayrılan orta saha oyuncusu Taşkın Çalış’ı renklerine bağladı. Geçen dönem Diyarbakır temsilcisinde 2’nci Lig’de şampiyonluk yaşayan 31 yaşındaki Taşkın, kariyerinde Süper Lig dahil yıllardır bir çok kategoride forma giydi. Almanya’da yetişen deneyimli futbolcu Gaziantepspor, Bursaspor, Akhisarspor, Gümüşhanespor, Yeni Malatyaspor, Menemen FK, Balıkesirspor, Keçiörengücü ve Bucaspor 1928’de de oynadı.

  • Liverpool’dan Arda Güler’e 70 milyon euro!

    İngiliz devi Liverpool, ulusal yıldız Arda Güler için 70 milyon euroluk bir teklife hazırlanıyor.

    Defensa Central’in haberine nazaran; Kubo’yu 60 milyon Euro karşılığında Real Sociedad’dan transfer etmek isteyen lakin başarılı olamayan Liverpool, Güler’i devre ortasında yahut gelecek dönem öncesinde renklerine bağlamak istiyor.

    REAL MADRID KARARINI VERDİ

    Madrid’in 19 yaşındaki oyuncunun ayrılmasını düşünmediği zira onun hem mevcut durumda hem de gelecekte büyük bir potansiyele sahip olduğuna inandıkları da haberde yer aldı.

    Haberde Güler ile ilgili, “Arda’nın orta saha, ofansif orta saha yahut sağ kanat oyuncusu olarak oynama kapasitesine sahip farklı bir yeteneği var.” sözlerine yer verildi. 

     
  • Romalı spor muharrirlerinden Zalewski tepkisi!

    Nicola Zalewski’nin Galatasaray’a imza atmaması Roma’da büyük rahatsızlık yarattı. Romalı müelliflerden Polonyalı oyuncuya peş peşe reaksiyonlar geldi.

    David Rossi (Rete Sport) :

    “Roma, son haftalarda Zalewski’nin mukavelesini yenilemeye çalıştıklarını fakat başarılı olamadıklarını duyurdu ve bu da kıssanın değerli bir modülü. Galatasaray, kontratı biten bir oyuncu için 11 milyon teklif etti, mucizevi bir durumdayız fakat o noktada oyuncu 2,5 milyon maaşa hayır diyor. Türkler ” hoşçakal ve teşekkür ederim ” demek yerine kazandığının neredeyse 10 katına yani 3’e çıkıyor. Ve tekrar reddediyor. Bunun üzerine Roma, oyuncuyu çağırdı ve ona bundan sonra B grubunda idman yapacağını ve artık A kadroda forma giymeyeceğini söyledi. Romalı ve Roma taraftarı olan biri, kulübüne 11 milyon kaybettirmez, Roma’ya ziyan vermez, o yüzden bu tartışmayı bir kenara bırakalım…O, artık özgür transferdir. 2 Şubat’tan itibaren Galatasaray’dan daha değerli ve kendisine 3 milyondan fazla verecek bir kulüp bulacağını düşünüyor… Bana nazaran bu büyük bir saçmalık lakin o denli düşünmekte büsbütün özgür…”

    Gianluca Piacentini (Rete Sport) :

    “Eğer Zalewski bugün gece yarısı hala Roma oyuncusuysa, kulüp olarak onu projenin dışında fiyatım, artık onu düşünmem. O vakit tahminen Ocak ayında kendisine 5 milyon verecek bir ekip bulabilir lakin bu onun menajeriyle yapması gereken bir kıymetlendirme.”

    Francesco Oddo Casano (Rete Sport):

    “Zalewski, Roma’yla kontrat yenileme teklifini reddetmişti. Yenileme teklifine hayır, Galatasaray’a hayır yanıtının ardında haziran ayında bedelsiz ayrılma kanısı var. De Rossi’nin konumunu bilmiyorum, bence o uygun bir oyuncu lakin birinci 11’de değil ve ayrılırsa saçını yolmaz. Bu noktada kararını kulüp verecek fakat bugün itibariyle şimdi takım dışı değil zira oyuncunun ayrılması için hâlâ vakti var…”

    Mario Corsi (Tele Radyo Stereo):

    “Zalewski mi? Bu hadiseler ortada bir olabiliyor ancak ne yazık ki Roma’da çok sık oluyor… Roma’da De Rossi yalnız, kimsesi yok… Artık kimseyle baş edemiyor, kendi dışında.” 

     
  • Spor Federasyonlarında seçim maratonu

    Yaz Olimpiyatlarının akabinde 59 Federasyon seçim yarışına girdi. 22.4.2022 tarihli ve 7405 sayılı Spor Kulüpleri ve Spor Federasyonları Kanunu 25.7.2024 tarihli ve 32612 sayılı Resmi gazetede yayımlanan Spor Federasyonları yönetmeliğine nazaran; federasyonların, olimpiyatlardan sonra 3 ay içinde olağan seçimli genel heyetlerini yapması gerekiyor. Mevcut liderler içinde 3’üncü, 4’üncü ve 5’inci defa aday olanların da içinde bulunduğu seçimler 17 Kasım 2024 tarihinde sona erecek.

    FEDERASYONLAR BAĞIMSIZ SPOR FEDERASYONLARI OLDU

    2011 yılında çıkan 6215 sayılı kanun kararında kararnamenin ilgili (10) hususuna nazaran, spor federasyonları özerk statüden bağımsız statüye dönüşmüştü. Bu karar doğrultusunda yeni maddede özerk spor federasyonları, bağımsız spor federasyonları oldu.

    BÜTÇE VE DENETLEME YETKİSİ BAKANLIKTA

    Gençlik ve Spor Bakanlığının federasyonlar üzerinde bütçe ve denetleme yetkisi bulunuyor. Kanun koyucu federasyonları tanımlarken özel hukuk kararlarına tabi bir yapı olarak kıymetlendirmektedir. Bu yasa doğrultusunda Spor federasyonları 21 Eylül, 17 Kasım 2024 tarihleri ortasında seçimlerini tamamlamış olacaklar.

    Yaz olimpiyatlarının akabinde 59 federasyonda birinci seçim 21 Eylül 2024 Cumartesi günü, Kürek Federasyonu ile başlıyor. Son seçim ise 17 Kasım 2024 Pazar günü Görme Engelliler Federasyonunda olacak.

    Öte yandan Kış sporlarında faaliyet gösteren Türkiye Kayak Federasyonu, Türkiye Buz Hokeyi Federasyonu, Türkiye Buz Pateni Federasyonu ve Türkiye Curling Federasyonunda seçimler Kış olimpiyatlarından sonra yapılacak.

    FEDERASYONLARIN SEÇİM TARİHLERİ

    Kürek Federasyonu: 21 Eylül 2024 Cumartesi

    Kano Federasyonu: 22 Eylül 2024 Pazar

    Binicilik Federasyonu: 23 Eylül 2024 Pazartesi

    Ragbi Federasyonu: 23 Eylül 2024 Pazartesi

    Sutopu Federasyonu: 25 Eylül 2024 Çarşamba

    Bisiklet Federasyonu: 26 Eylül 2024 Perşembe

    Hentbol Federasyonu: 27 Eylül 2024 Cuma

    Okçuluk Federasyonu: 28 Eylül 2024 Cumartesi

    Çağdaş Pentatlon Federasyonu: 29 Eylül Pazar

    Klâsik Atlı Sporlar Federasyonu: 29 Eylül 2024 Pazar

    Klasik Türk Okçuluk Federasyonu: 30 Eylül Pazartesi

    Klasik Spor Kısımları Federasyonu: 30 Eylül 2024 Pazartesi

    E-Spor Federasyonu: 4 Ekim 2024 Cuma

    Herkes İçin Spor Federasyonu: 5 Ekim 2024 Cumartesi

    İzcilik Federasyonu: 5 Ekim 2024 Cumartesi

    Wuşhu Kung fu Federasyon: 6 Ekim 2024 Pazar

    Gelişmekte olan Spor kolları Federasyonu: 7 Ekim 2024 Pazartesi

    Hava Sporları Federasyonu: 7 Ekim 2024 Pazartesi

    Basketbol Federasyonu: 8 Ekim 2024 Salı

    Briç Federasyonu: 8 Ekim 2024 Salı

    Satranç Federasyonu: 9 Ekim 2024 Çarşamba

    Cimnastik Federasyonu: 10 Ekim 2024 Perşembe

    Bilardo Federasyonu: 11 Ekim 2024 Cuma

    Dans Federasyonu: 12 Ekim 2024 Cumartesi

    Dağcılık Federasyonu: 12 Ekim 2024 Cumartesi

    Eskrim Federasyonu: 14 Ekim 2024 Pazartesi

    Araba Sporları Federasyonu: 15 Ekim 2024 Salı

    Oryantiring Federasyonu: 16 Ekim 2024 Çarşamba

    Atıcılık Federasyonu: 17 Ekim 2024 Perşembe

    Voleybol Federasyonu: 18 Ekim 2024 Cuma

    Badminton Federasyonu: 19 Ekim 2024 Cumartesi

    Taekwando Federasyonu: 20 Ekim 2024 Pazar

    Kaykay Federasyonu: 21 Ekim 2024 Pazartesi

    Karate Federasyonu: 22 Ekim 2024 Salı

    Muay Thai Federasyonu: 25 Ekim 2024 Cuma

    Kick Boks Federasyonu: 25 Ekim 2024 Cuma

    Yelken Federasyonu: 26 Ekim 2024 Cumartesi

    Halk Oyunları Federasyonu: 28 Ekim 2024 Pazartesi

    Atletizm Federasyonu: 31 Ekim 2024 Perşembe

    Çim Hokeyi Federasyonu: 1 Kasım 2024 Cuma

    Halter Federasyonu: 2 Kasım 2024 Cumartesi

    Judo Federasyonu: 3 Kasım 2024 Pazar

    Yüzme Federasyonu: 3 Kasım 2024 Pazar

    Üniversite Sporları Federasyonu: 4 Kasım 2024 Pazartesi

    Beden Geliştirme Federasyonu: 4 Kasım 2024 Pazartesi

    Motosiklet Federasyonu: 5 Kasım 2024 Salı

    Triatlon Federasyonu: 5 Kasım 2024 Salı

    İşitme Engelliler Federasyonu: 6 Kasım 2024 Çarşamba

    Golf Federasyonu: 6 Kasım 2024 Çarşamba

    Bocce, Bowling ve Dart Federasyonu: 7 Kasım 2024 Perşembe

    Masa Tenisi Federasyonu: 7 Kasım 2024 Perşembe

    Klâsik Güreşler Federasyonu: 8 Kasım 2024 Cuma

    Güreş Federasyonu: 9 Kasım 2024 Cumartesi

    Tenis Federasyonu: 11 Kasım 2024 Pazartesi

    Sualtı Federasyonu: 11 Kasım 2024 Pazartesi

    Boks Federasyonu: 12 Kasım 2024 Salı

    Bedensel Engelliler: 15 Kasım 2024 Cuma

    Özel Sportmenler Federasyonu: 16 Kasım 2024 Cumartesi

    Görme Engelliler Federasyonu 17 Kasım 2024 Pazar

  • Nilüfer’in ilk Kent Lokantası Görükle’de açıldı… 4 çeşit yemek 70 TL

    BURSA (İGFA) – Nilüfer Belediyesi sosyal belediyecilik alanında örnek gösterilen hizmetlerine bir yenisini daha ekledi. İhtiyaç sahiplerinin sağlıklı, lezzetli ve uygun fiyatlı yemek yemesi için açılan Nilüfer Kent Lokantası’nın ilki Görükle Mahallesi’nde törenle hizmete girdi.

    Açılışa Bursa Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Mehmet Aydın Saldız, CHP Bursa İl Başkanı Nihat Yeşiltaş, CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal ile Nurhayat Altaca Kayışoğlu ve Çağdaş Eğitim Kooperatifi Başkanı Nihan Alpay, belediye başkan yardımcıları, meclis üyeleri, muhtarlar, çok sayıda basın mensubu ve Nilüferliler törene katıldı.
    Nilüfer BelediyeBaşkanı Şadi Özdemir, açılış töreninde yaptığı konuşmada, dayanışmayı çoğaltmak hedefiyle kent lokantası fikrini hayata geçirdiklerini söyledi.

    Hem öğrencilerin hem de Nilüferliler’in lezzetli, ekonomik ve sağlıklı yemekle buluşmasını sağlamayı amaçladıklarını dile getiren Başkan Şadi Özdemir, “101 metrekare restoran alanı ile 52 kişinin aynı anda yemek yiyebileceği bir mekan oldu. Günde 300 kişiye hizmet verecek. Uzman diyetisyenler öğünlerin kalorilerini hesaplıyor. Öğünler ortalama 900 kalori olacak şekilde belirleniyor. Lokantanın ulaşımı da çok kolay. Pazar hariç haftanın 6 günü saat 13.00 ile 18.00 arasında hizmet verecek” dedi.

    Başkan Şadi Özdemir, mekan konusundaki iş birliğinden dolayı Çağdaş Eğitim Kooperatifi’ne teşekkür etti. Kent lokantası için ilk olarak üniversite öğrencilerinin yoğun olduğu Görükle’yi tercih ettiklerini belirten Başkan Özdemir, birkaç hafta önce de Nilbel Kafe’yi hizmete açtıklarını dile getirerek, “Bundan sonra da açacağımız lokantalarda, öğrencilerin yoğun olduğu veya gelir durumu düşük insanların bulunduğu yerleri tercih edeceğiz” diye konuştu.

    Başkan Şadi Özdemir, Nilüfer Kent Lokantası’nda bir öğünün fiyatının 70 lira olacağının bilgisini de verdi. Nilüfer Kent Lokantası’nda ihtiyaç sahipleri için askıda yemek uygulaması başlattıklarını dile getiren Özdemir, kendisi de 10 kişilik bir destekte bulunacağını açıkladı. Başkan Özdemir, herkesi bu uygulamaya katkı koymaya davet etti.

    TÜM LOKANTALARDA FİYAT 70 LİRA OLACAK

    Nilüfer Kent Lokantası ile birlikte Bursa’da üçüncü kent lokantasının açıldığını anımsatan CHP Bursa İl Başkanı Nihat Yeşiltaş ise kent lokantalarının hepsinde fiyatın 70 lira olacağını açıkladı.

    CHP Bursa Milletvekili Nurhayat Altaca Kayışoğlu ise kent lokantasının asgari ücretlilere emeklilere ve öğrencilere hayırlı olmasını dilerken, CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal da gıdayı hak olarak önceleyen CHP’li belediyeleri kutladı.

    Nilbel Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Mart ise kent lokantalarının yaygınlaştırılmasının ihtiyaç sahiplerinin faydalanması adına çok önemli olduğunu dile getirdi. Mart, Nilüfer’de yapılan her işin Nilüferliler’in çıkarına olmasını istediklerini belirterek, “Mücadelemiz bunun için. Bunun için de dayanışma çok önemli” dedi.

  • Yazgan: Türkiye’yi kadınlarla değiştireceğiz

    ANKARA (İGFA) – Kadın Partisi Genel Başkanı Benal Yazgan, siyasetin rant ve kişisel çıkarlar üzerine kurulduğunu ifade ederken, gerçek demokrasiye geçişin ancak kadın-erkek eşitliğiyle mümkün olacağını dile getirdi.

    Benal Yazgan, Türkiye’de siyasetin yıllar içinde büyük bir dönüşüm geçirdiğini söyledi. Yazgan, “Eskiden siyaset, vatana ve millete hizmet için yapılırdı. Ancak son 22 yılda siyasetin yapılış modeli de değişti. Artık siyasete zengin insanlar giriyor ve bunu kendi çıkarları için kullanıyorlar. Siyaset, halkın değil, rant sisteminin bir parçası haline geldi. Biz Kadın Partisi olarak bu düzeni değiştirmek için buradayız” diye konuştu.

    “KADINLARIN SESİ OLMADAN DEMOKRASİ OLMAZ”

    Yazgan, demokrasinin temelinin kadın-erkek eşitliği olduğunu belirterek, “Demokrasinin adı, kadın ve erkek eşit olmadığı sürece demokrasi olamaz. Kadın Partisi olarak en büyük hedefimiz, Türkiye’de her alanda kadınları ve erkekleri eşit hale getirmektir. Bu nedenle partimizi kurduk ve bu doğrultuda ilerlemeye devam ediyoruz” dedi.

    Kadın Partisi’nin yalnızca kadın hakları üzerine kurulu olmadığını belirten Yazgan, Türkiye’deki rant sistemini yıkmak ve topluma hizmet eden bir siyasi model oluşturmak için mücadele ettiklerini vurguladı. “Şu anda yaşadığımız yoksulluk, yoksunluk, gençlerimizin içinde bulunduğu durum; hepsi siyasetin rant üzerine kurulmuş olmasından kaynaklanıyor. Kadın Partisi olarak bu sistemi değiştirmek istiyoruz. Kadınların hak ettiği yere gelmesiyle gerçek demokrasiyi kuracağız” dedi.

    “ERKEK DEMOKRASİDEN GERÇEK DEMOKRASİYE”

    Kadın Partisi’nin sloganlarından birinin “Erkek demokrasiden gerçek demokrasiye” olduğunu belirten Yazgan, şunları kaydetti:

    “Erkeklerin baskın olduğu bir sistemin adil ve demokratik olması mümkün değil. Kadınlar siyasette, ekonomide, yönetimde eşit bir şekilde yer almalı. Ancak bu şekilde gerçek bir demokrasiye ulaşabiliriz. Kadın Partisi olarak bu hedefe ulaşana kadar mücadelemize devam edeceğiz.”

  • SGK’dan gelen borç bildirimi tepki topladı

    Elips Haber ANKARA (İGFA) – Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK), vatandaşlara kısa mesaj yoluyla Genel Sağlık Sigortası (GSS) prim borçlarını bildirmeye başladı. Sağlık hizmeti almamış olsa dahi GSS prim borcu çıkmış kişilerin borçlarına yüksek gecikme zammı eklenmesi ise tepkilere neden oldu.

    2008’te yürürlüğe giren ve 2012’de uygulanmaya başlanan GSS düzenlemesi, işsiz ve gelir sahibi olmayan vatandaşları prim ödemeye zorladı. Gelir testi uygulaması, bireylerin kendi gelirlerini değil, yaşadıkları hane halkının toplam gelirini dikkate alıyor. Bu durum, geliri olmayan kişilerin bile GSS primi ödemek zorunda kalmalarına neden olabiliyor.

    Sağlık hizmeti alınmamış olunsa dahi yıllar içinde biriken GSS prim borcu biriken kişilerin borçlarına yüksek gecikme zammı eklenmesi tepkilere neden oldu. SGK, borç ödemeleri yapılmadığı takdirde yasal takip başlatılacağı uyarısında bulundu.

    GSS BORÇLARI İÇİN HACİZ VE İCRA İŞLEMLERİ MÜMKÜN MÜ?

    Elips Haber’den Sümeyye Aksu’nun aktardığı habere göre SGK Uzmanı Emin Yılmaz, ödemelerin yapılmaması durumunda SGK’nin GSS borçlarına faiz uygulayarak, borçluların banka hesaplarına haciz ve icra işlemi başlatma hakkına sahip olduğunu söyledi.

    2014 yılında geriye dönük prim borçlarının silindiğini hatırlatan Yılmaz, gelir testi ile ilgili detayları da paylaştı.

    Gelir testi, kaymakamlıklar bünyesindeki sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakıflarında yapılmakta. Hane halkı kişi başına düşen gelir asgari ücretin üçte biri kadar ise (şu an için 5 bin 666 TL) GSS primi ödemekten muaf olabiliyor. Bu gelirin üstündeki hanelerde ise, kişi başı aylık 600 TL kadar GSS primi ödenmesi gerekiyor.

    Kadınların devlet bünyesinde sigortalı olmasının da detaylarına değinen Yılmaz, 2008 öncesi sigortalı olmayan kız çocuklarının anne ve babalarının üzerinden sağlık güvencesi almaya devam edebileceğini söyledi. GSS borcu olan vatandaşların, devlet hastaneleri ve üniversite hastanelerinde düşük katılım payları ile sağlık hizmeti alabileceğini belirten Yılmaz, sigortası olmayan kişilerin bir yıl içinde 90 gün sigorta süresi varsa, sağlık hizmetlerinden yararlanabileceklerini ifade etti. Ancak ilaç alımlarında cebinden ödeme yapılması gerektiği belirtildi.

Başa dön tuşu