Ay: Eylül 2024

  • Sound of Europe Müzik Festivali, Ahlatlıbel Atatürk Parkı’nda.

    Avrupa müziğinin yeni ve başarılı seslerinin Türkiye’den müzisyenlerle bir araya geldiği Sound of Europe Festivali, Çankaya Belediyesi ev sahipliğinde yapılıyor.

    Festivalde Çankaya, Kadıköy ve İzmir; 25’ten fazla konserle, Avrupa’dan ve Türkiye’den 50’yi aşkın yabancı ve yerli sanatçı ağırlayacak.

    Bu yıl 3’üncü kez düzenlenen Sound of Europe Müzik Festivali 14-15 Eylül tarihlerinde müzikseverlerle üç farklı ilde buluşacak.

    Avrupa Birliği Yaratıcı Avrupa Programı tarafından desteklenen Avrupa Birliği Ulusal Kültür Enstitüleri ağı EUNIC girişimi ve İzmir Büyükşehir, Kadıköy ile Çankaya Belediyeleri’nin katılımı ile hayata geçirilen Sound of Europe Festivali bu yıl 14-15 Eylül tarihlerinde Çankaya Ahlatlıbel Atatürk Parkı, İstanbul Kalamış Atatürk Parkı ve İzmir Bostanlı Seyir Terası’nda ücretsiz olarak müzikseverlerle buluşacak. Festival iki gün boyunca üç kentte eş zamanlı gerçekleştirilecek konserlerle yeni seslere ve projelere ev sahipliği yapacak.

    50’DEN FAZLA SANATÇI VE 25 KONSER
    Katılımın ücretsiz olduğu festival, 25’ten fazla konserde, Avrupa’dan ve Türkiye’den 50’yi aşkın yabancı ve yerli sanatçıyı ağırlayacak. Avrupa’dan 13 müzik grubunu Türkiye’den yerel sanatçılarla aynı sahnede bir araya getirerek ortak bir diyalog ve bir etkileşim platformu oluşturmayı hedefleyen Sound of Europe Festivali, bu yıl da Avrupa’nın yeni seslerini müzikseverlerle buluşturacak.

    FESTİVALİN ÇANKAYA PROGRAMI
    Bu yıl üçüncüsü düzenlenen dev müzik festivalinin Çankaya programı ise şöyle:

    14 Eylül Cumartesi
    Sebastian Burneci Quintet – Romanya
    Saat: 15.30 – Ankara Çankaya Ahlatlıbel Atatürk Parkı

     

    Alexia Micallef & Robert Muscat – Malta
    Saat: 17.00 – Ankara Çankaya Ahlatlıbel Atatürk Parkı

    Zuzanna – Polonya
    Saat: 18.30 – Ankara Çankaya Ahlatlıbel Atatürk Parkı

    Triana and Luca – Lüksemburg

    Saat: 20.00 – Ankara Çankaya Ahlatlıbel Atatürk Parkı

    Gaidaa – Hollanda
    Saat: 21.30 – Ankara Çankaya Ahlatlıbel Atatürk Parkı

    15 Eylül Pazar
    Katja Šulc – Slovenya
    Saat: 17.00 – Ankara Çankaya Ahlatlıbel Atatürk Parkı

     

    Mezzotono – İtalya

    Saat: 18.30 – Ankara Çankaya Ahlatlıbel Atatürk Parkı

    DIVES – Avusturya
    Saat: 20.00 – Ankara Çankaya Ahlatlıbel Atatürk Parkı

    Isolation Berlin – Almanya
    Saat 21.30 – Ankara Çankaya Ahlatlıbel Atatürk Parkı

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Dell Technologies, Yapay Zekâ Destekli Veri Merkezleriyle Geleceği İnşa Ediyor

    Yapay zekâ destekli veri merkezlerinin işletmelere sunduğu fırsatları değerlendiren Dell Technologies CEEMETA Kıdemli Başkan Yardımcısı Mohammed Amin ise: “Gerçek zamanlı içgörüler, performans optimizasyonu ve sürdürülebilirlikle geleceğin veri merkezlerini inşa ediyoruz” diyor.

     

    Veri merkezleri, teknolojinin hızla geliştiği günümüz dünyasında önemli bir dönüşümden geçiyor. Yapay Zekâ (YZ), veri merkezlerini yeniden şekillendirerek daha verimli, sürdürülebilir ve performans odaklı sistemler yaratıyor. Bu değişim, kuruluşların daha rekabetçi olmasına ve yenilikçi çözümler geliştirmesine olanak tanıyor. Dell Technologies CEEMETA Kıdemli Başkan Yardımcısı Mohammed Amin, “Kuruluşlar teknolojik gelişmelere ayak uydurmaya çalışırken, yapay zekâyı kullanma ve altyapılarını modernize etme aciliyeti daha belirgin hâle geliyor. Allied Market Research tarafından hazırlanan bir rapora göre, küresel yapay zekâ veri merkezi pazarının 2027 yılına kadar 90,46 milyar dolara ulaşması ve 2020 ile 2027 arası yıllık bileşik büyüme oranının (CAGR) yüzde 20,9 olması bekleniyor.CEEMETA bölgesinde de durum farklı değil. Veri merkezleri önemli bir büyüme yaşıyor ve bu durum, kuruluşların büyük miktarda dijital bilgiyi yönetme ve kullanma şeklinde ciddi bir değişimi işaret ediyor. Yapay zekânın veri merkezlerine entegrasyonu yalnızca donanımın yükseltilmesiyle ilgili değil; tasarım ve operasyona yönelik bütünsel bir yaklaşımı içeriyor” diyor.

    Yapay zekâ destekli veri merkezlerinin, kuruluşların rekabetçi kalmaları ve her zamankinden daha hızlı yenilik yapmaları için sağladığı avantajlara da değinen Amin, öne çıkan noktaları şöyle sıralıyor:

    1. Yapay zekâ destekli veri merkezleri gerçek zamanlı içgörüleri analiz edebilir ve kullanabilir 

    Günümüzde kuruluşlar büyük miktarda veri işliyor, ancak Dell Innovation Index araştırmasına göre, BT karar vericilerinin yüzde 69’u verileri gerçek zamanlı içgörülere dönüştürmekte zorlanıyor. Yapay zekâyı uç noktada entegre ederek işletmeler, veri merkezi yüklerini gerçek zamanlı olarak analiz edebilir, talep dalgalanmalarına göre bilgi işlem gücü, depolama ve bant genişliği gibi kaynakları dinamik olarak tahsis edebilirler. Bu optimizasyon, kaynakların etkin bir şekilde kullanılmasını ve fazla kapasitenin minimize edilmesini sağlayarak verimliliği artırır ve maliyet tasarrufu sağlar.

     

    2. Performans darboğazlarını ve arızalarını tahmin etmeye ve önlemeye yardımcı olur 

    Yapay zekâ, performans darboğazlarını meydana gelmeden önce öngörerek veri merkezi operatörlerinin sorunları proaktif olarak ele almasına ve kesintileri önlemesine olanak tanır. Bu öngörü yeteneği, veri merkezi operatörlerinin önemli sorunlara dönüşmeden önce çözümleri uygulamalarını sağlayacaktır. Böylece kuruluşlar, tutarlı performans seviyelerini koruyabilir, müşterilerine güvenilir ve yüksek kaliteli hizmetler sunarken kesinti sürelerini ve ilgili maliyetleri en aza indirebilir.

     

    3. Yapay zekâ veri merkezleri geleceğe hazır, sürdürülebilir ve enerji verimli kuruluşların ilerlemesi için ideal 

    Yapay zekâ iş yükleri yoğun enerji tüketimi gerektirebilir. Son zamanlarda, gelecekte yapay zekâ veri merkezlerinin artan enerji talepleri hakkındaki endişeler gündemde sıkça yer alıyor. Ancak enerji verimli teknoloji son on yılda büyük bir ilerleme kaydetti. 2013’te altı sunucu gerektiren işler bugün sadece tek bir sunucuyla yapılabiliyor. Depolama ve sunucular gibi sürdürülebilir veri merkezi çözümleri, artık sıvı ve hava soğutma, emisyon takibi ve yönetim yazılımları dâhil olmak üzere çeşitli soğutma seçenekleriyle birlikte üretiliyor. Örneğin Dell PowerEdge sunucuları, sürdürülebilirlik göz önünde bulundurularak tasarlanmış olup müşterilere üç kat performans artışı sunuyor. Böylece müşterilerin, verimlilik ve soğutma hedeflerini daha iyi yönetmelerini, karbon emisyonlarını izlemelerini ve genel enerji kullanımını sınırlamak için güç kapasitelerini yüzde 82 daha hızlı ayarlamalarını sağlıyor. Bu, kuruluş genelinde sürdürülebilirliği ve enerji verimliliğini geliştirirken başarılı iş dönüşümünü mümkün kılıyor.

     

    4. Yapay zekâ, verilerinizi akıllı, gerçek zamanlı algılama araçları ve hızlı kurtarma süresiyle güvence altına alabilir

    Siber güvenlik, kuruluşlar için sorun teşkil etmeye devam ediyor. Dell Technologies Innovation Catalyst araştırmasına katılanların yüzde 93’ü, son 12 ay içinde bir güvenlik saldırısına maruz kalmış durumda. Çoğunluk (yüzde 98), kuruluşlarını giderek karmaşık hâle gelen ve devam eden siber tehditlerden korumak için Sıfır Güven dağıtım stratejisi izliyor. Yapay zekâ, güvenlik tehditlerini gerçek zamanlı olarak tespit etmek ve bunlara yanıt vermek için büyük miktarda veriyi sürekli analiz ederek Sıfır Güven güvenlik modellerini güçlendiriyor. Anormallikleri, şüpheli faaliyetleri ve potansiyel ihlalleri geleneksel yöntemlerden daha etkili bir şekilde belirleyebilir ve yalnızca yetkili kullanıcıların kritik verilere erişmesini sağlayabilir. GenAI çağının başlamasıyla birlikte, yapay zekâ ve siber güvenlik arasındaki ilişki simbiyotik bir evrim olmaya devam edecek.

     

    5. Yapay zekâ destekli otomasyon, insan hatalarını en aza indirebilir ve ekip verimliliğini artırabilir

    Yapay zekâ destekli otomasyon, veri merkezi operasyonlarını kolaylaştırarak manuel müdahale ihtiyacını azaltır ve insan hatalarını en aza indirir. Kuruluşların devreye alma, izleme ve bakım gibi rutin görevleri otomatik hâle getirmesi iş gücü, eğitim ve genel giderlerle ilişkili operasyonel maliyetleri düşürebilir. Bu, önemli maliyet tasarrufları anlamına gelir ve ekiplere daha stratejik girişimlere odaklanmak için değerli bir zaman kazandırır.

     

    Yapay zekâ sadece popüler bir terim değil; verileri işleme ve yönetme şeklimizi etkin bir şekilde yeniden şekillendiren bir katalizör. Dolayısıyla hızlı gelişmelerin yaşandığı bu ortamda artık olumlu iş, çevresel ve toplumsal etki sağlamak için bu yenilikçi teknolojileri kucaklayan stratejileri uygulama zamanı.

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Çankaya Belediyesi gece gündüz çocukların yanında.

    Sosyal Belediyecilik alanında gerçekleştirdiği hizmetlerle halkın yanında olan Çankaya Belediyesi, kreş hizmetlerine bir yenisini daha ekleyerek Ankara’da bir ilke imza attı.

     

    Çankaya Belediye Başkanı Hüseyin Can Güner’in seçim vaatlerinden birisi olan ve gece çalışan ailelere destek olmak amacıyla hizmete sunulan Gece Kreşi uygulaması, Maltepe Gündüz Bakımevinde pilot uygulama olarak başladı.

     

    Türkiye’nin en büyük ilçe belediyelerinden biri olan Çankaya Belediyesi, Gece Kreşi uygulaması ile gece mesaisinde çalışan ailelerin imdadına yetişti.

     

    İSTEYEN AİLE SAATLİK DE BIRAKABİLECEK

    Bünyesinde bulunan 15 kreşte 2 bin çocuğa eğitim veren Çankaya Belediyesi, Gece Kreşi uygulaması ile 3-6 yaş arasındaki çocuklara 19.00-07.00 saatleri arasında hizmet vermeye başladı. Çocukları güvenle belediyenin kreşine veren ebeveynler gönül rahatlığıyla işlerine gidebilecekken 3-4 saat işi olan aileler de bu uygulamadan faydalanabilecek.

     

    ANKARA’DA İLK

    Çocukların ev ortamında ve aile sıcaklığında eğitimleri ve bakımları Çankaya Belediyesinin uzman öğretmenleri tarafından sağlanırken Gece Kreşinde çocuklara akşam yemeği ve renkli etkinlikler de eşlik edecek. Ankara’da ilk olan ve büyük beğeniyle karşılanan Gece Kreşi uygulaması ailelerin talepleri doğrultusunda diğer mahallelerdeki kreşlerde de uygulanacak.

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • ADNOC, Covestro’yu 15,9 milyar dolarlık teklifle almayı hedefliyor

    Abu Dhabi National Oil Company (ADNOC)’in, inşaat ve mühendislikte kullanılan plastik ve kimyasalların üreticisi Almanya merkezli Covestro’yu satın almak için resmi bir teklif sunması bekleniyor. Borç dahil teklifin değeri yaklaşık 14,4 milyar euro, yani 15,9 milyar dolar civarında.

    Bu potansiyel satın alma, ADNOC’un Covestro’ya bir yılı aşkın süredir gösterdiği ilginin sonucu. Haziran ayında, 11,7 milyar euro veya hisse başına 62 euro değerindeki iyileştirilmiş gösterge teklifinin ardından Covestro, ADNOC’a daha detaylı bilgi sağlamayı ve kapsamlı görüşmelere girmeyi kabul etti.

    Covestro, şirketin büyüme stratejisi gibi kilit unsurlar konusunda bir uzlaşmaya varma olasılığı olduğu için ADNOC’a defterlerini açmaya karar verdiğini belirtti.

    Covestro sözcüsü, Financial Times’ın haberini doğruladı ancak konu hakkında başka bir yorum yapmadı. Benzer şekilde, ADNOC da rapor hakkında herhangi bir açıklama yapmadı.

    Rapor sırasında döviz kuru 1 doların 0,9059 euro’ya eşit olduğu belirtildi.

    Reuters bu habere katkıda bulundu.


    Bu makale yapay zekanın desteğiyle oluşturulmuş, çevrilmiş ve bir editör tarafından incelenmiştir. Daha fazla bilgi için Şart ve Koşullar bölümümüze bakın.

  • Elden kira ödemeye ceza

    Gelir Yönetimi Başkanlığı (GİB) “Kira Ödemelerinde Tevsik Yükümlülüğüne Ait Gelir Vergisi Genel Bildirim Taslağı”nı, internet sitesinde görüşe açtı.

    Bu kapsamda, gelir ve kurumlar vergisi mükellefleriyle rastgele mükellefiyet kaydı bulunmayanların gerçekleştirdikleri iş yeri ve konut kiralama süreçlerine ait yapılacak tahsilat ve ödemeler, bankalar yahut PTT aracılığıyla yapılacak.

    Haftalık, günlük yahut gibisi biçimde kısa periyodik konut kiralamalarına ait yapılan tahsilat ve ödemeler de tevsik kapsamında yer alıyor.

    Mevcut uygulamada iş yeri kira ödemeleri fiyatına bakılmadan, konut kira ödemelerinde ise 500 lirayı aşması durumunda bankalar yahut PTT aracılığıyla ödenmesi zaruriydi. Taslağa nazaran, konut kiralarında kelam konusu hudut kaldırılıyor ve tüm ödemelerin banka yahut PTT aracılığıyla gerçekleştirilmesi öngörülüyor.

    Kiracılara da ceza kesilebilecek

    Yürürlükteki bildirimde iş yeri kiralamalarında hem kiracıya hem kiralayana ceza kesilirken, konut kiralamalarında kiracıya ceza uygulanmıyordu. TBMM’de temmuz ayında kabul edilen Vergi Kanunları İle Birtakım Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Kararında Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’la kiracıya da ceza kesilmesi mevzuata taşınmıştı.

    Taslağa nazaran, bu kapsamda kira ödemelerini banka ve PTT aracılığıyla yapmayan, elden yapanlara her bir tespit için kira fiyatının yüzde 10’u oranında özel usulsüzlük cezası kesilecek. Kesilecek ceza fiyatı 5 bin liradan az olamayacak. Mevcut durumda bu, kira fiyatının yüzde 5’i ve minimum 3 bin lira olarak uygulanıyor.

    Kiracı, ödemenin elden yapıldığını ödemeyi takip eden 5 iş günü içinde yönetime bildirmesi halinde, kiracıya özel usulsüzlük cezası kesilmeyecek.

    Öte yandan bir takvim yılı içinde kesilecek özel usulsüzlük cezası üst hududu 8 milyon 700 bin liradan 20 milyon liraya çıkarılıyor.

    “Amaç, kayıt dışılığı büsbütün ortadan kaldırmak”

    Ankara Tüm Emlakçılar Meslek Odası Başkanı Hakan Akçam, AA muhabirine yaptığı değerlendirmede, bildirim taslağının kimi zorunluluklar getirdiğini söyledi.

    Söz konusu zorunlulukların, kiracılar açısından olumlu olacağını belirten Akçam, şunları kaydetti:

    “Çünkü kiracılar her şeyi resmi sayı üzerinden gönderdikleri vakit, hem mal sahibinin ödeyeceği kira gelirlerinin vergileri açısından hem kira artışlarının çok afaki olmaması üzere sorunların de çözülmesi için takviye olacak. Zira yakın vakitte da Cumhurbaşkanı Yardımcımız Cevdet Yılmaz Bey açıkladı. E-kontrat sistemi hayata geçecek. Bu da bununla entegre olduğu vakit, yani kira gelirlerinin tespiti yapıldığında, gözden kaçan hiçbir şey olmayacak. Gaye, kayıt dışılığı büsbütün ortadan kaldırmak.”

    Akçam, düzenlemeyi desteklediklerini söz ederek, cezaların kiracıyı kapsayacak halde genişletilmesinin “sahte kontrat” dedikleri durumun önüne geçeceğine dikkati çekti.

  • ABD SEC Vekalet Danışmanlığı Düzenleme Davasını Kazandı

    Salı günü önemli bir kararda, ABD 6. Temyiz Mahkemesi, Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu’nun (SEC) lehine karar vererek, düzenleyicinin vekalet danışmanlarına ilişkin düzenlemeleri değiştirme hakkını onayladı. Bu karar, SEC’in Trump yönetimi döneminde oluşturulan bazı kuralları iptal etme kararını destekliyor.

    Dava, ABD Ticaret Odası, Business Roundtable ve Tennessee Ticaret ve Sanayi Odası tarafından 2022’de açılmış ve SEC’in vekalet danışmanlık firmalarına verilen muafiyetleri geri çekmesine itiraz edilmişti. Bu muafiyetler, şirketlerin vekalet firmalarının yatırımcı müşterilerine sunduğu tavsiyeleri, nihai hale gelmeden önce incelemesine ve yanıt vermesine olanak tanıyordu.

    SEC sözcüsü, sonuçtan memnuniyet duyduklarını belirterek, komisyonun kararı incelediğini ancak kural koyma sürecinin yasal yükümlülüklere uygun olduğunun teyit edilmesinden memnun olduklarını ifade etti.

    Öte yandan, ABD Ticaret Odası hayal kırıklığını dile getirdi ve SEC’in vekalet kuralını yasadışı bir şekilde tersine çevirdiğini düşündükleri bu duruma karşı daha fazla yasal işlem başlatmayı değerlendirdiklerini belirtti.

    Biden yönetimi tarafından yürürlüğe girmesi engellenen orijinal muafiyetler, vekalet firmalarının bağımsızlığını potansiyel olarak tehlikeye attığı gerekçesiyle eleştirilmişti. SEC, bu muafiyetlerin iptal edilmesinin yasanın kapsamı dahilinde olduğunu savundu ve politika değişikliği için ayrıntılı bir açıklama sundu. Bu açıklama, ABD Temyiz Mahkemesi Yargıcı Julia Gibbons tarafından ne keyfi ne de kaprisli olarak nitelendirildi.

    Çoğunluğun duruşuna rağmen, ABD Temyiz Mahkemesi Yargıcı John Bush karşı oy kullandı ve SEC’in kamuoyu yorumu için daha fazla zaman tanıması gerektiğini ve politika değişikliğiyle ilişkili maliyetleri ve faydaları uygun şekilde değerlendirmediğini savundu.

    Şu an için, Business Roundtable ve Tennessee Ticaret ve Sanayi Odası temsilcileri mahkemenin kararı hakkında yorum yapmadı.

    Reuters bu habere katkıda bulunmuştur.


    Bu makale yapay zekanın desteğiyle oluşturulmuş, çevrilmiş ve bir editör tarafından incelenmiştir. Daha fazla bilgi için Şart ve Koşullar bölümümüze bakın.

  • REA Group’un Rightmove’a 7,3 milyar dolarlık teklifi başarısız oldu

    Çoğunlukla Rupert Murdoch’un News Corp’una ait olan Avustralyalı emlak ilan şirketi REA Group, bugün İngiltere’nin Rightmove şirketine yaptığı 5,6 milyar sterlinlik (7,32 milyar dolar) satın alma teklifinin reddedildiğini açıkladı. Nakit ve hisse senedi içeren teklif, Rightmove hissedarlarının birleşik şirkette yaklaşık %18,6’lık bir pay almasını öngörüyordu.

    İngiltere’nin en büyük emlak portalı olan Rightmove’a yapılan teklif, her Rightmove hissesi için 305 pence nakit ve 0,0381 yeni REA hissesi içeriyordu. Bu teklif, REA’nın Rightmove ile görüşmelerde olduğunu doğruladığı 30 Ağustos tarihindeki Rightmove’un 556 pence’lik kapanış fiyatına göre %27’lik bir prim sunuyordu.

    News Corp’un %62 hissesine sahip olduğu REA’nın hisseleri, bugün erken işlemlerde %1,25 düştü. Şirket, Rightmove’un bağlayıcı olmayan ve durum tespitine bağlı olan teklifi reddetme nedenlerini açıklamadı.

    REA’nın teklifinin nakit kısmının borç ve mevcut nakit rezervleri ile finanse edilmesi planlanıyordu. Teklifin reddedilmesinin ardından REA, daha geniş bir yatırımcı tabanına erişim sağlaması beklenen Londra’da ikincil bir kotasyon planladığını belirtti.

    Belirtilen döviz kuru 1 dolar = 0,7645 sterlin şeklindeydi.

    Reuters bu habere katkıda bulunmuştur.


    Bu makale yapay zekanın desteğiyle oluşturulmuş, çevrilmiş ve bir editör tarafından incelenmiştir. Daha fazla bilgi için Şart ve Koşullar bölümümüze bakın.

  • Trafigura Group, ham petrol tankerlerinin daha fazlasını rafine ürün taşımak üzere değiştirebilir

    Foreks – Trafigura Group, durgun piyasa koşullarının devam etmesi halinde ham petrol tankerlerinin daha fazlasını rafine ürün taşımak üzere değiştirebilir.

    Trafigura’nın çok büyük ham petrol taşıyıcılarından (VLCC) oluşan filosunun yaklaşık %12’si ve Suezmax’larının %20’si daha yoğun ham petrol taşımanın yanı sıra bu yakıtları da taşıyabiliyor. Trafigura’nın küresel ıslak navlun müdürü Andrea Olivi, “Bugün piyasada gördüğümüz kadarıyla, bu sayının potansiyel olarak artmasını bekliyorum” dedi.

    Olivi, geçtiğimiz aylarda başlayan dönüşümün, Çin’den gelen zayıf petrol talebi nedeniyle düşük ham petrol tanker fiyatlarından kaynaklandığını söyledi.

    Olivi, Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü’nün üretim kesintilerinin de tankerlerle taşınması gereken daha az petrol olduğu anlamına geldiğini sözlerine ekledi.

    Aynı zamanda, Husi militanlarının Kızıldeniz’deki ticari gemilere yönelik saldırıları, gemileri Asya’dan Avrupa’ya ulaşmak için daha uzun bir rota izlemeye zorladı. Bu durum, benzin ve dizel gibi yakıtları taşıyan daha küçük gemilerin kiralama fiyatlarını artırdı, çünkü artık Afrika’nın etrafından dolaşmaları gerekiyor ve bu da yolculuklarına binlerce mil ekliyor. 

  • Marvel vs. Capcom Fighting Collection – İnceleme Puanları

    Marvel vs. Capcom Fighting Collection: Arcade Classics, yarından itibaren oyun severlerle buluşacak. Öncesinde inceleme ambargosu kalkmış bulunuyor. Eski dostlarımız hoş bir geri dönüş yapmışlar üzere görünüyor.

    Opencritic‘te paylaşılan 26 incelemenin ortalaması 87 puan. Metacritic‘te Switch, PC ve PS4 versiyonları için toplamda 38 inceleme paylaşılmış, bunların ortalaması da 86 puan.

    İnceleme puanlarından kimileri şöyle:

    • God is a Geek – 10/10
    • Atomix – 90/100
    • TheSixthAxis – 9/10
    • Spaziogames – 8,6/10
    • Glitched Africa – 8,5/10
    • COGConnected – 80/100
    • Push Square – 8/10
    • Wccftech – 8/10
    • The Games Machine – 7,8/10
    • Gameliner – 3,5/5

    Görüldüğü kadarıyla oyun medyasından geçer not almış, bakalım oyun severlerden de birebir formda olumlu geri dönüşler alabilecek mi. Yarından itibaren daima birlikte göreceğiz.

  • Alman geline Türk metodu düğün! Aydın’da zeybek oynadı

    Almanya’da yaşayan gurbetçi Caner Baht, bir müddettir nişanlı olduğu Almanyalı Kim Ringwald ile hayatını memleketi Aydın’da yaptığı düğünle birleştirdi. Türk yöntemi düğüne ailesi ile birlikte katılan Alman gelin Kim Ringwald’ın, zeybek oynayıp Aydın geleneklerine uyması takdir topladı.

    Yıllar evvel çalışmak için Aydın’dan Almanya’ya giden İftariye ve Ercan Yazgı çiftinin oğulları Caner Yazgı, Almanya’da büyümesine karşın memleketinden ve geleneklerinden kopmadı. Gönlünü Alman Kim Ringwald’e kaptıran Caner, düğününü memleketi Aydın’da yaptı.

    Alman geline Türk adabı düğün

    TÜRK GELENEKLERİNE UYDU

    Aydın Efeler İlçe Merkezinde bulunan tarihi bir otelde Türk gelenek ve göreneklerine uygun olarak gerçekleştirilen düğünde Ringwald ve Baht Aileleri davetlileri ayakta karşıladı. Yöresel oyun havalarının da seslendirildiği düğünde Türk damat geleneklerinden ödün vermezken Alman gelin de damada ayak uydurmakta zorlanmadı.

    Gecenin ilerleyen saatlerine kadar devam eden düğünde davetliler Türk geleneklerine kısa müddette ayak uyduran geline para takıp genç ikili ‘mutluluk’ diledi.

    Alman geline Türk adabı düğün

    Düğünde Damat Caner Kader’in annesi İftariye, babası Ercan gelin Kim Ringwald’ın annesi Klaus ve Babası Barbara ile ahenk içinde sahneye çıkıp zeybek oynadılar.

  • MasterChef’te baklavanın yanına ayran içilir mi tartışması halka sıçradı!

    En çok izlenen müsabaka programlarından biri olan MasterChef yemek müsabakası, her kısmıyla yemek hakkında dikkat çeken hususları gündemine taşıyor. Yeni kısımda ise geceye damga vuran ‘baklama ile ayran içilir mi?’ tartışması oldu. Halka sıçrayan bu tartışma toplumsal medyada paylaşımların odağı oldu.

    Her kısmı ile gündeme gelen yemek yarışı programı MasterChef, Dün akşam yayınlanan kısımda baklava krizi yaşandı. Şeflerin baklavaları tadarken Somer Sivrioğlu’nun bir bardak ayranı içmesi “Baklavanın yanına ayran mı içilir” sorularını gündeme getirdi. Toplumsal medyaya kadar yansıyan bu durum herkesi ikiye böldü.

    BAKLAVANIN YANINA AYRAN İÇİLİR Mİ?

    Masterchef’in heyet üyeleri Mehmet Yalçınkaya, Somer Sivrioğlu ve Danilo Zanna ortasında geçen ‘Baklava ile ayran içilir mi?” sorusu toplumsal medyaya kadar sıçradı. Birçok paylaşım alan baklava yanı ayran ise gündem oldu.

    İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK GÖRÜNTÜ;

    Kendini yemek yapmaya kaptırdı! Saçlarının yandığını bile fark etmedi

  • Trabzonspor’dan Kansere Yenilen Küçük Taraftara Şampiyonluk Kupalı Ziyaret

    Başkan Doğan, 13 yaşındayken beyin tümörü nedeniyle hayatını kaybeden Trabzonspor taraftarı Hüseyin Bayraktar’ın kabrini ziyaret etti. 2021-22 dönemi şampiyonluk kupası ile birlikte gerçekleştirilen ziyarette, baba Köksal Bayraktar ile annesi ile bordo-mavili kulüpten kimi yöneticiler de yer aldı. Lider Doğan’ın bordo mavili taraftarın kabrine şampiyonluk kupalı ziyaret anlarına ait görüntü, Trabzonspor’un resmi toplumsal medya hesaplarından da paylaşıldı. “Bazen bir hayal, geriye kalan en güçlü hatıra olur. Şampiyonluğumuz sana armağan olsun Hüseyin…” notuyla paylaşılan ve binlerce izlenme alan görüntüde konuşan baba Köksal Bayraktar’ın his ve niyetleri yer aldı.

    Lider Doğan, görüntüde Hüseyin Bayraktar’ın en büyük isteğinin Trabzonspor’u şampiyon görmek olduğunu hatırlatarak, “Nasip olmadı lakin biz bugün burada kendisi için kupayı buraya getirdik. Allah kimseye evlat acısı vermesin, tekrar başınız sağ olsun. Allah rahmet eylesin” diye konuştu.

    Baba Köksal Bayraktar da, “Başkanımız idaresiyle birlikte geldi. 2021-22 kupasını oğlumun mezarına götürdü, kendi elleriyle bıraktı. Dualar edildi. Oğlumun bunu gördüğüne inanıyoruz. Eşim, çocuklarım ve biz çok keyifli olduk. Liderimizin bize kulak vermesi bizi bambaşka bir memnun etti. Kendisine çok teşekkür ediyoruz. İdaresine çok teşekkür ediyoruz. Düzgün ki Trabzonspor’umuz var. Hepsine tek tek teşekkür ediyoruz. Sağ olsunlar” sözlerini kullandı.

  • Şampiyon boksörlerden Down Cafe’ye manalı ziyaret

    WBC Türkiye’nin şampiyon boksörleri ve yöneticileri, Şişli’de bulunan Down Cafe’de vazife yapan down sendromlu bireyleri ziyaret etti.

    Dünya Boks Konseyi (WBC) Yönetim Kurulu Üyesi ve birebir vakitte WBC Asya Yönetim Kurulu Başdanışmanı Oksana Semenishina’nın da ortalarında bulunduğu heyetin bu manalı ziyaretinden şad kalan ve sıra dışı vakitler geçiren down sendromlu bireylere WBC Türkiye Başkanı Serdar Avcı tarafından boks eldivenleri ve tişört ikram edildi.

    Şişli’de düzenlenen aktifliğe Semenishina ve Avcı’nın yanı sıra profesyonel boksörler Seren Ay Çetin, Tarık Sözer ve Burak Küçükçavuş da katılırken Down Cafe’de garsonluk yapan bireyler ile boks gösterisi yapıldı, bol bol sohbet edildi. Yumruklar bu defa sevgi ve farkındalık için atılırken down sendromlular şampiyon atletler ile unutulmayacak anlar yaşadılar. Gönüllerince eğlen down sendromlular şampiyon atletlere hazırladıkları yemekleri tattırırken, heyetin sunduğu ikramları aldıklarında ise gözlerindeki memnunluk görülmeye kıymetti.

    Tertibe katıldığı için çok heyecanlı olduğunu lisana getiren dünya gümüş kemer sahibi profesyonel boksör Seren Ay Çetin, “Çok tatlı bir aktivite. Bir ay sonra kıymetli bir maçım var. Sonrasında buraya sık sık gelmeyi düşünüyorum. Buradaki arkadaşlarımla birlikte boks aktivitelerine devam edeceğiz. Çok keyif aldım, ben bu şekil aktivitelere bayılıyorum. Çok hoş düşünülmüş, antrenörümün aklına gelmiş. Çok hoşuma gitti, çok sevindim ben de en az onlar kadar keyifli ve heyecanlıyım. Dediğim üzere maçımdan sonra sık sık geleceğim. İnşallah başka tüm arkadaşlarım buraya gelirler” sözlerini kullandı.

    “BİZİM WBC ŞAMPİYONLARIMIZIN KALPLERİ DE ALTIN GİBİ”

    Dünya Boks Konseyi (WBC) Yönetim Kurulu Üyesi ve birebir vakitte WBC Asya Yönetim Kurulu Başdanışmanı Oksana Semenishina buluşmanın çok manalı olduğunu belirterek, “WBC Türkiye ofisi burada aktivitelere başladı. Biz dünyada büyük bir konseyiz ve Türkiye ofisinin bu stil aktivitelere başlaması bizim çok güzelimize gidiyor. Kendilerini tebrik ediyorum. Bugün burada özel çocuklarla bir arada olmaktan büyük memnunluk duyuyorum. Onlara boksun ne olduğunu anlatmak bilhassa sporun ne olduğunu anlatmak sahiden çok beğenilen bir şey. Onlar burada egzersiz yaptılar ve onlar da bu işi yapabildiğini gösterdiler. Umuyoruz ki onlara ileride tertip düzenleyebiliriz. Bizim WBC şampiyonlarımız yalnızca WBC şampiyonu değil, tıpkı vakitte kalpleri de altın üzere. Buraya geldiler ve dayanak çıktılar. Şampiyonlarımızı tebrik ediyorum. Birinci aktiviteye başladık. Sık sık bu usul aktiviteler yapacağız. Önümüzdeki hafta bir ziyaretimiz daha olacak” diye konuştu.

    “BURADA OLMAKTAN BÜYÜK MEMNUNLUK DUYUYORUZ”

    WBC International, WBC Asya gümüş ve UBO dünya şampiyonluğu sahibi olan ve birebir vakitte antrenörlük de yapan, WBC Türkiye’yi kurarak Türk boksör ve hakemlerin önünü açan Başkanı Serdar Avcı ise “Bugün kardeşlerimizi ziyarete geldik. Kendilerine takviye çıkmak istiyoruz. Umuyoruz ki bizim üzere birçok bedelli sportmen kıymetli kardeşlerimizi ziyaret edecek. Herkese teşekkür ediyorum. Bugün burada özel çocuklarımızla birlikte olmaktan büyük gurur duyuyoruz, memnunluk yaşıyoruz. Bir farkındalık yaratmaya çalıştık. Umarım kardeşlerimize, evlatlarımıza bizim üzere düşünüp takviye çıkan bireyler olacak” formunda konuştu.

    Down Cafe kurucusu Saruhan Singen de “Ben bu farkındalığa bizimle bir arada ortak oldukları için herkese tek tek teşekkür ederim. Bu türlü bir farkındalığı her yerde göstermeleri çok hoş bir şey” kelamlarını sarf etti.

  • Denizlispor’dan ayrılan Samet Emre imzayı attı

    Altyapısında yetiştiği yeşil-siyahlılarla sözleşmesi sürmesine karşın idareye muhakkak kulüpte forma giymeyeceğini bildirerek kontratını karşılıklı olarak fesheden 20 yaşındaki oyuncunun yeni kulübünde lisansı çıktı.
    Samet Emre, Denizlispor’da 1’inci Lig’de 11, 2’nci Lig’de 28 maçta forma giymişti.

  • Ege Üniversitesinden bir ilk: Görsel İletişim Tasarımı Yüksek Lisans Programı açıldı

    Ege Üniversitesi Güzel Sanatlar, Tasarım ve Mimarlık Fakültesi (GSTMF), Ege Bölgesi’nde bir ilki gerçekleştirerek Görsel İletişim Tasarımı Yüksek Lisans Programı’nı hayata geçirdi. Üniversite ve bölge açısından önem taşıyan program, görsel iletişim tasarımı alanında öğrencilere teorik ve uygulamalı eğitimi bir araya getiren kapsamlı bir öğrenim süreci sunacak.

    Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak, Güzel Sanatlar, Tasarım ve Mimarlık Fakültesi Prof. Dr. Alev Fatoş Parsa ve fakülte akademisyenlerini makamında ağırlayarak tebrik etti.  Rektör Prof. Dr. Necdet Budak, “Tam akredite, öğrenci odaklı araştırma üniversitemizin genç fakültelerinden olan Güzel Sanatlar, Tasarım ve Mimarlık Fakültemizin başarı grafiği her geçen gün yükseliyor. Fakültemiz akademik altyapısını güçlendirmeye devam ediyor. Eğitim kalitesi ile göz dolduran fakültemiz aynı zamanda gençlerin tercihlerinde ilk sırada yer alıyor. Bilim ve sanatla donatılan fakültemiz öğrencileri ulusal ve uluslararası platformlarda aldıkları ödüllerle üniversitemizin görünürlüğüne ve bilinirliğine önemli katkıda bulunuyorlar.   İlimizde ve bölgemizde alanında ilk olma özelliği taşıyan Görsel İletişim Tasarımı Yüksek Lisans Programı’nın akademik camiaya hayırlı olmasını diliyorum” dedi. 

    EÜ GSTMF’nin kurulduğu günden itibaren başarılı bir imaj çizdiğini belirten Dekan Prof. Dr. Alev Fatoş Parsa, “Fakültemiz, 2012 yılında kurulmuş ve 2016 yılında Güzel Sanatlar, Tasarım ve Mimarlık Fakültesi adını almıştır. 2018-2019 öğretim yılında Görsel İletişim Tasarımı Bölümü, ilk öğrencilerini kabul ederek aktif eğitim-öğretim faaliyetlerine başlamıştır. 2024 yılı itibariyle, tavan ve taban puan sıralamasında birinciliğini sürdüren fakültemizin, tavan puanı 451,89 ve başarı sırası 3bin 118’dir. Fakültemiz, 558 öğrenciye eğitim vermektedir. Genç bir fakülte olmamıza karşın öğrencilerimiz, çeşitli ulusal ve uluslararası etkinliklerde, sergilerde ve yarışmalarda fakültemizi başarıyla temsil etmiş ve ödüller kazanmışlardı” dedi.

    “Teorik bilgiyi uygulama ile birleştireceğiz”

    Açılan yeni programın yeni deneyimler kazandıracağını ifade eden Prof. Dr. Parsa, “Köklü geçmişimizin ışığında hayata geçirilen yeni yüksek lisans programı, alanında deneyimli ve uzman akademik kadro ile öğrencilere hem teorik bilgi hem de uygulamalı deneyimler sunmayı amaçlamaktadır. Görsel iletişim tasarımı, günümüz dünyasında giderek daha önemli hale gelen bir alan. Bu yüksek lisans programı ile öğrencilerimize sanatsal ve teknolojik anlamda donanımlı bir eğitim sunmayı, onların yaratıcılıklarını en üst seviyeye çıkarmayı hedefliyoruz. Sanat ve tasarım dünyasında geleceğin profesyonellerini yetiştirecek bu program, Ege Üniversitesinin sanatsal ve akademik gelişimindeki öncü rolünü daha da pekiştirecek” diye konuştu.

    Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Cem Güzeloğlu, programın disiplinlerarası yapısına dikkat çekerek, “Bu program, öğrencilerimize sanatsal bir bakış açısı kazandırmanın yanı sıra, teknolojik yenilikleri takip edebilecek yetkinlikte bir eğitim sağlayacak. Sanat ve teknolojiyi bir araya getirerek, öğrencilerimizin sektörde fark yaratmalarını hedefliyoruz” dedi.

    Bir diğer Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Hatice Tozun ise “Görsel iletişim dünyasında etkili olmak, sadece teknik bilgi değil aynı zamanda yaratıcı düşünceyi de gerektirir. Bu yüksek lisans programı, öğrencilerimize her iki alanda da gelişim imkânı sunacak” diye konuştu.

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Tüik: Ticaret satış hacmi yıllık %3,4 azaldı, perakende satış hacmi yıllık %5,4 arttı

    Ticaret satış hacmi aylık %0,6 azaldı, perakende satış hacmi aylık %0,8 arttı

    Ticaret satış hacmi (2021=100) 2024 yılı Temmuz ayında bir önceki aya göre %0,6 azaldı. Aynı ayda motorlu kara taşıtlarının ve motosikletlerin toptan ve perakende ticareti ile onarımı için satış hacmi %1,4 azaldı, toptan ticaret satış hacmi %1,0 azaldı, perakende ticaret satış hacmi ise %0,8 arttı.

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Egeli tekstilciler Hollanda’da döngüsel tekstilde iyi uygulama örneklerini yerinde görecek

    Ege Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği üyesi 18 firma Tekstil Sektöründe Sürdürülebilir Rekabetin Geliştirilmesi UR-GE Projesi’nde kümelendi. 4 başlıkta danışmanlık alan Egeli tekstilciler, yurt dışı pazarlama faaliyeti kapsamında 15-19 Eylül 2024 tarihlerini kapsayacak şekilde Hollanda’ya Sektörel Ticaret Heyeti düzenliyor.

    Avrupa Yeşil Mutabakatı, 2050’ye kadar karbon sıfır bir Avrupa hedefliyor. Türkiye, Avrupa Birliği üyesi olmamakla birlikte Yeşil Mutabakata uymak durumunda  ve   ihracatını bu doğrultuda uyumlu hale getirmek zorunda. En büyük pazarımız Avrupa Birliği. Rekabetin çok yoğun olduğu ve fiyatlarımızın rakiplerimize göre çok yüksek kaldığı bu dönemde, döngüsel tekstil, yeşil dönüşüm konuları ülkemizi avantajlı hale getirecek en önemli konular. Bizler de bu konuya ayrıca önem veriyoruz ve faaliyetlerimizi bu doğrultuda gerçekleştiriyoruz.

    İyi uygulama örneklerini yerinde göreceğiz

    ETHİB’in Hollanda Sektörel Ticaret Heyeti, döngüsel tekstilde iyi uygulama örneklerini hayata geçiren firma ziyaretlerini ve Circular Textile Days-Döngüsel Tekstil Günleri etkinliğini içerir bir yurtdışı inceleme heyeti olduğunu aktaran Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı ve Ege Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği Başkanı Jak Eskinazi, “Sürdürülebilir Rekabetin Geliştirilmesi UR-GE Projesi”ne katılan firmaların iyi uygulama örneklerini yerinde görme olanağı bulacaklarını dile getirdi.

    Tekstil ve hazırgiyim sektörlerinin Avrupa Birliği Yeşil Mutabakatına uyum sağlaması gereken ilk 5 sektör arasında yer aldığının altını çizen Eskinazi, “Bu ticaret heyetiyle amacımız, dünyadaki çevreyi koruyan döngüsel ekonomi şartlarını firmalara adapte ederek rekabet gücümüzü bu yönde arttırabilmek. İklim değişikliğinin etkilerini dünya her geçen gün çok daha fazla hissediyor. Dünya’daki karbon salınımını 2050 yılına kadar sıfırlayacak adımları her birlikte atmamız gerekiyor. Bu nedenle tekstil sektöründe döngüselliği maksimum seviyede artırmak zorundayız. Bu amaçla “Tekstil Sektöründe Sürdürülebilir Rekabetin Geliştirilmesi UR-GE Projesi” kapsamında18 firmanın katılımı ile Enerji Verimliliği Danışmanlığı, İklim Değişikliği ile Mücadele/ ISO 14064 Kurumsal Karbon Ayak İzi Yönetimi Danışmanlığı, ISO 14001 Çevre Yönetimi Danışmanlığı ve Life Cycle Assesment (Yaşam Döngüsü Analizi) Danışmanlığı başlıklarında dört danışmanlık aldık. Yurt dışı pazarlama faaliyeti kapsamında da Hollanda’ya yapacağımız Sektörel Ticaret Heyeti’yle iyi uygulama örneklerini yerinde göreceğiz” diye konuştu.

    2024 yılında dünyanın bize sunduklarını 1 Ağustos’ta bitirdik

    Dünya’nın sahip olduğu ve 1 yıl boyunca kullanabileceğimiz kaynakları o yıl içinde tükettiğimiz günü bize gösteren, Dünya Limit Aşımı Günü’nün 2024 yılında 1 Ağustos 2024’e tekabül ettiği bilgisini veren Eskinazi, bu hızda tükettiğimiz takdirde insanlığa 1,7 dünya gerektiğini, bu mümkün olmadığına göre döngüsel ekonominin dünyada güç kazanmasının kaçınılmaz olduğunu vurguladı. Eskinazi şöyle devam etti: “Dünya kaynakları sınırlı. Bu hızla tüketemeyiz. Tekstil sektöründe Ege Bölgesi’nde Uşak’ta geri dönüşüm tesisleri yoğunlaşmış durumda. Bu başarılı örnekleri artırmak için çaba gösteriyoruz. URGE Projemiz ve Hollanda Sektörel Ticaret Heyetimiz bu amaca dönük faaliyetlerimizden.”

    Türkiye’nin tekstil ve hazırgiyim sektörlerinde yıllık 30 milyar dolar seviyesinde ihracat yaptığını hatırlatan Eskinazi, tekstil ve hazırgiyim sektörlerinde Avrupa Birliği’nin ana pazar konumunda olduğunu hem AB pazarındaki konumumuzu koruyabilmek hem de sürdürülebilirlik adımlarını güçlü bir şekilde atmak için AB Yeşil Mutabakatının ortaya koyduğu şartları yerine getirmenin öncelikli ev ödevleri olduğunu sözlerine ekledi.

    Ege Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği’nin Hollanda Sektörel Ticaret Heyeti’ne 8 firmadan 10 temsilci katılım sağlayacak. Heyet ile sektördeki şirketlerin sürdürülebilir ürün veya hizmetlerini uluslararası bir kitleye sunmaları ve daha sürdürülebilir ve döngüsel üretim yöntemlerine geçişe aktif olarak katkıda bulunmaları hedefleniyor.

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Trump ile Tartışmada Harris’in İfadeleri Bir Silah Oldu

    Kaşlarını çatarak ona döndü. Sessiz bir iç çekiş. Çenesinde bir el. Bir kahkaha. Acıklı bir bakış. Başını küçümseyen bir şekilde sallaması.

    Kamala Harris, Donald J. Trump’a karşı ilk tartışmasının açılış anlarından itibaren rakibinin en büyük zayıflığını kurnazca kullandı.

    Kaydı değil. Ayrıştırıcı politikaları değil. Tahrik edici açıklamalarının geçmişi değil.

    Bunun yerine, onun çok daha ilkel bir parçasını hedef aldı: egosunu.

    Bay Trump mitinglerinde, dalkavukluk yaptığı sosyal medya ağında ve Mar-a-Lago’daki dalkavuklarla çevriliyken, sorgulanmıyor, meydan okunmuyor ve asla alay konusu olmuyor.

    Salı günü Philadelphia’da 90 dakika süren görüşmede, daha önce hiç tanışmadığı kadının yavaş yavaş rahat kozasını delmeyi ve onun rahatsızlığını ve öfkesini tetiklemeyi başarmasıyla her şey değişti.

    Bayan Harris mitinglerindeki kalabalığın büyüklüğünü ve sadakatini sorguladı. Dünya liderlerinin ona “utanç” dediğini söyledi. Ve servetinin babası tarafından inşa edildiğini iddia ederek, kendi kendini yetiştirmiş bir adam olmakla gururla övünen bir iş imparatorunu sadece bir kayırmacılık bebeği olarak yeniden şekillendirdi.

  • Fındık hasadı devam ediyor: Genç kız üniversite masraflarını hasattan çıkarıyor!

    Fındık hasadı vaktinde çiftçiler sıcak havalara aldırış etmeksizin çalışırken gençlerin de hasatta çalıştığı görülüyor. Sakarya’da konut iktisadına katkı sağlamak için fındık hasadında çalışanların yanı sıra kendi üniversite masraflarını karşılamak için çalışanlar da bulunuyor.

    Sakarya Kocaali ilçesinde fındık toplama mesaisi devam ediyor. Çiftçiler, 167 bin dekar alanda yer alan fındık toprağında eser topluyor. Toplanan eserleri kurutan çiftçiler, birinci hasatları patoza vermeye başladı.

    Fındıkların kabuğundan ayrılması için özel tarım aracı olan patoz yahut sapdöver olarak bilinen tarım aletinin saatlik fiyatı ise 3 bin ile 3 bin 500 lira ortasında değişiyor.

    Fındık toplamaya Doğu ve Güneydoğu Anadolu vilayetlerinden gelen mevsimlik tarım personelleri, günlük 800 lira yarar elde ediyor. İlçede bunulan meskenlerin haricinde prefabrik ve çadırda konaklayan mevsimlik tarım çalışanları, sıcak havaya aldırmadan güneş batana kadar çalışıyor.

    Aktaş Mahallesi’nde fındık yetiştiren Murat Berk, hava koşullarının fındık hasadına çok uygun olduğunu lisana getirdi. Fındıkları üfleme makinesiyle topladıklarında işçiliğin 10’da 3’e kadar düştüğünden bahseden Berk, personel bulunmasında zorluk yaşandığı için bu makinelere daha çok yönelme durumunun olacağını aktardı.

    ÜNİVERSİTE MASRAFLARI İÇİN FINDIK TOPLUYOR

    Fındık toplayanlar ortasında gençler de bulunuyor. Afyon Kocatepe Üniversitesi Eğitim Fakültesini kazanan 20 yaşındaki Rahime Kartal, okul ve yurt masrafları için fındık topluyor. Bu sene üniversiteyi kazanan Kartal “Üniversiteyi kazanmasam tahminen de daima buraya gelecektim. Burada günlerimiz hoş geçiyor, hepimiz aile üzereyiz, daima birlikte eğleniyoruz.” ifadelerine yer verdi.

    MALİYETLERİN ARTMASI MAKİNELERE YÖNELTİYOR

    Çocukluğundan bu yana babasıyla fındık toplayan 24 yaşındaki Mustafa Üy, Hızar Mahallesi’nde patoz makinesinin başında mesai yapıyor. Aslında fotoğrafçı olan Üy, yaptığı dönemsel iş hakkında “Patozculuk, harmana gittiğinde neyle karşılaşacağını bilemeden, karşına çıkan problemleri en kısa müddette kimsenin kalbini kırmadan, beşerler fındıktan geçimini sağladığı için en hoş halde hizmet edip onları mutlu etme işidir.” kelamlarına yer verdi.

    Fındıkların toplanmasında sıyırma ve üfleme prosedürlerinin kullanılması nedeniyle taş, cam, toprak yahut metal modüllerin fındıkların ortasında olabildiğini aktaran Üy, bu unsurların patoz aygıtına ziyan verebildiğini aktardı. 

    Çalışan sayısının yetersiz olması nedeniyle toplama makinelerine yönelme durumunun olduğunu aktaran Üy, bu makinelerin fındığı kabuklu yahut tane olarak çıkardığını aktardı. Mustafa Üy, duruma ait yaptığı açıklamada “Bu da bizim için birtakım harmanların ve müşterilerin kaybına neden oluyor.” sözlerini kullandı. Artan maliyetler nedeniyle kimi üreticilerin mevsimlik tarım personellerine yevmiye vermek yerine fındık toplama makineleri almayı tercih ettiğini aktardı.

     

  • Gelinim Mutfakta günün birincisi muhakkak oldu mu? 11 Eylül 2024 Gelinim Mutfakta puan durumu!

    Hafta içi her gün Kanal D ekranlarında seyirciyle buluşan Gelinim Mutfakta programında 11 Eylül 2024 günün birincisi kim oldu? Çeyrek altını kim taktı? Eksi iki ceza puanını alan yarışmacı kimdi? Bu hafta hangi gelin elendi? Haftanın yeni gelini kim? Gelinim mutfakta haftalık puan durumu…

    Gelinlerin yarıştığı, kayınvalidelerin ise puanlandırdığı Gelinim Mutfakta müsabakası hafta içi her gün 13.00’da Kanal D ekranlarında seyirciyle buluşuyor. Gündüz jenerasyonunun sevilen yarışı Gelinim Mutfakta’da her gün, günün birincisi olan gelin bir çeyrek altın kazanıyor. Haftanın sonunda ise 5 günün toplam puanı başka gelinlerden yüksek olan gelin 10 altın bileziği koluna takıyor. Pekala, Gelinim Mutfakta’da çeyrek altını kim kazandı? Günün birincisi kim? Yeni yarışmacı kim?

    Gelinim Mutfakta günün birincisi

    GELİNİM MUTFAKTA GÜNÜN BİRİNCİSİ AŞİKÂR OLDU MU?

    Bu hafta yarışan gelinler Yasemin, Zehra, Aysun ve Rabia. Bütün yarışmacılar bir yandan kayınvalidelerine yaptıkları yemekleri beğendirmeye çalışırken öteki yandan da her gün çeyrek altın için yarışıyor. Bugün günün en yüksek puanını alan gelin ise çeyrek altını yakasına takacak. Yarışmacılar yeni haftaya heyecanla başladı. Pekala, 11 Eylül Çarşamba 2024 tarihli kısmın sonucu muhakkak oldu mu? Gelinim Mutfakta müsabakasında bugünün galibi kim?

    Bugün gelinler taş ekmeği tatlısı için yarıştı. Günün birincisi son dakika sunucu Aslı Hünel’in açıklamasıyla aşikâr oluyor. Gelinim Mutfakta yarışında çeyrek altın sahibi olan yarışmacı kim? Hangi gelin birinci olan hangisi oldu? Hangi gelin yarıştan elendi? İşte Gelinim Mutfakta final puan durumu…

     

    • BUGÜN BİRİNCİ OLAN VE ÇEYREK ALTIN KAZANAN GELİN: ÇOK YAKINDA AÇIKLANACAK 

    GELİNİM MUTFAKTA PUAN DURUMU

    Gelinim Mutfakta puan durumu

    SALI GÜNÜ YASEMİN BİRİNCİ OLMUŞTU

    PAZARTESİ GÜNÜ RABİA BİRİNCİ OLMUŞTU

    Gelinim Mutfakta’da her gün, günün birincisi olan gelin bir çeyrek altın kazanıyor. Haftanın sonunda ise 5 günün toplam puanı öbür gelinlerden yüksek olan gelin 10 altın bileziği koluna takıyor.

  • Beşiktaş’a Semih Kılıçsoy’dan müjde!

    Beşiktaş, Trendyol Süper Lig’de Trabzonspor ile deplasmanda oynayacağı maçın hazırlıklarına bugün yapılan idmanla devam etti.

    İDMANDA YER ALDI

    Siyah-Beyazlılar’da sakatlığı sebebiyle ulusal ekip takımından çıkarılan Semih Kılıçsoy, antrenmanda yer aldı.

    KAFİLEDE YER ALACAK

    Genç oyuncunun Trabzonspor maçının kafilesinde yer alacağı öğrenildi.  

     
  • Rayan Cherki, Galatasaray’ı reddetti

    Transfer çalışmalarını sürdüren Galatasaray’a Rayan Cherki’den olumsuz haber geldi.

    L’Equipe’in haberine nazaran; Lazio ve Galatasaray’ın talip olduğu Rayan Cherki, kulübünün Galatasaray’a transfer olmasını istemesine karşın Galatasaray’a gitmeyi reddetti.

    YENİ MUKAVELE GÖRÜŞMELERİ

    Haberde, Lyon ile Cherki ortasındaki kontrat görüşmelerinin devam ettiği ve Fransız kulübünün dönem sonu Cherki’yi bedavaya almak isteyen Lazio’nun planlarına mahzur olmak istediğ belirtildi.

    On numara ve kanatlarda forma giyebilen Rayan Cherki’nin kulübü Lyon ile kontratı gelecek yıl sona eriyor. 21 yaşındaki futbolcunun şimdiki piyasa bedeli 25 milyon euro olarak gösteriliyor.

  • Bardhi, Hatayspor’u reddetti; ‘Kalıyorum!’

    Hatayspor’un talip olduğu Enis Bardhi, bordo-mavililerde kalıyor. 

    Fanatik’te yer alan habere nazaran Enis Bardhi’ye Süper Lig takımlarından Hatayspor talip oldu. Trabzonspor da Hatayspor’un teklifine sıcak bakmazken, futbolcunun da mesleğine bordo-mavili kulüpte devam etmek istediği belirtildi.

    Hatayspor Teknik Yöneticisi İstek Çalımbay’ın şahsen görüştüğü fakat Bardhi’nin teklifi kabul etmediği yazıldı.

    TRABZONSPOR PERFORMANSI

    Enis Bardhi, Trabzonspor formasıyla 91 maça çıktı. 29 yaşındaki futbolcu bu müsabakalarda 14 gol ve 6 asistlik performans gösterdi.

     
  • Ipsen çalışanı içeriden bilgi ticareti davasında suçunu kabul edecek

    Bir Ipsen çalışanı, şirketin satın alma planlarıyla ilgili gizli bilgileri kullanarak ticaret yaptığı için menkul kıymetler dolandırıcılığını kabul etmeyi kabul etti. Ipsen’in veri stratejisi ve operasyonları direktörü Dishant Gupta, kanser ilacı geliştirici Epizyme ile ilgili işlemlerden 262.000 dolardan fazla kar elde etmek için içeriden bilgi kullandığı iddiasıyla suçlanıyor.

    Boston’da sunulan mahkeme belgeleri, Gupta’nın suçunu kabul etmeye ve U.S. Securities and Exchange Commission’dan gelen ilgili suçlamaları çözmeye hazırlandığını gösteriyor. Duruşma 8 Ekim’de yapılacak. Gupta’nın avukatı Jeffrey Lichtman, müvekkilinin iddiaları ele alma niyetini doğruladı.

    Savcılar, Gupta’nın Mart 2022’de potansiyel bir satın alma için materyal hazırlamaya yardımcı olması istenen bir toplantıdan sonra içeriden bilgi ticaretine başladığını iddia ediyor. 7 Nisan 2022 itibariyle, Ipsen’in kanser ilacı Tazverik’in üreticisi Epizyme’den varlıkları satın almakla ilgilendiğini biliyordu. Gupta’nın eşinin aracı kurumu hesabını kullanarak Epizyme hisseleri satın aldığı ve satın alma görüşmeleri ilerledikçe daha fazla satın almaya devam ettiği bildiriliyor.

    Yetkililer, Gupta’nın olası bir Epizyme satın alımı hakkındaki sorguları içeren internet arama geçmişini, yaklaşan anlaşmanın farkında olduğunun kanıtı olarak gösterdi. Ipsen, 27 Haziran 2022’de Epizyme’nin 247 milyon dolarlık satın alımını kamuoyuna duyurduktan sonra, Gupta tüm hisselerini önemli bir karla sattı.

    Ipsen, mevcut veya eski çalışanlarla ilgili yasal konular hakkında yorum yapmadığını belirtti ve yasal uyuma olan bağlılığını vurguladı.

    Reuters bu makaleye katkıda bulundu.


    Bu makale yapay zekanın desteğiyle oluşturulmuş, çevrilmiş ve bir editör tarafından incelenmiştir. Daha fazla bilgi için Şart ve Koşullar bölümümüze bakın.

  • Avustralya’nın işgücü piyasası dengelenme belirtileri gösteriyor

    Avustralya Merkez Bankası (RBA), ülkenin oldukça sıkı olan işgücü piyasasının dengeye doğru hareket etmeye başladığını belirtti. Bu değişim, merkez bankasının uyguladığı yüksek faiz oranlarının talebi azaltmaya başlamasıyla birlikte, hafif bir ekonomik yavaşlamaya yol açması beklentisiyle gerçekleşiyor.

    RBA Yardımcı Başkanı Sarah Hunter, Sydney’de yaptığı konuşmada, işgücü piyasasının mevcut gücüne dikkat çekerek, koşulların genellikle tam istihdamla ilişkilendirilen seviyelerin üzerinde olduğunu belirtti. Bu gözlem, beklentilerin aksine çalışılan saat, eksik istihdam ve işgücüne katılım oranlarındaki güçlü rakamlarla destekleniyor.

    Güçlü işgücü göstergelerine rağmen, piyasada kademeli bir gevşeme yaşanıyor ve işsizlik oranları geçen yıl görülen %3,5’lik düşük seviyeden Temmuz ayında %4,2’ye yükseldi. RBA, nüfus artışının istihdam artışını geçmesi ve işletmelerin çalışma saatlerini azaltmasıyla bu eğilimin devam edeceğini öngörüyor.

    RBA’nın ekonomi biriminin başındaki Hunter, son gelişmeleri Avustralya’nın tarihindeki önceki hafif ekonomik yavaşlamalarla karşılaştırdı. Ayrıca, merkez bankasının değerlendirmesinin yanılabileceğini, işgücü piyasası koşullarının daha sıkı veya işgücü talebinin beklenenden daha yüksek olabileceğini de kabul etti.

    RBA, enflasyonu kontrol altına almak için faiz oranlarını 425 baz puan artırarak 12 yılın en yüksek seviyesi olan %4,35’e çıkardı. Bu önlemlere rağmen, ekonomi sürekli olarak yeni iş imkanları yaratırken işgücü piyasası dirençli kalmaya devam etti.

    Bu direnç, RBA politika yapıcılarının bu yıl faiz indirimi olasılığını reddetmelerinin temel nedenlerinden biri olsa da, piyasa spekülatörleri diğer büyük merkez bankalarının gevşeme politikalarıyla uyumlu olarak Aralık ayında %84 oranında bir indirim olasılığı öngörüyor.

    Yardımcı Başkan ayrıca, Avustralya’nın katılım oranındaki beklenmedik artışa da dikkat çekti. Bu oran rekor seviyelere ulaşarak benzer ekonomilerdeki eğilimlerden farklılaştı. Bu anomali, kısmen kadınların artan katılımı ve birden fazla işte çalışan kişi sayısındaki artış gibi uzun vadeli bir eğilime bağlanıyor.

    İşgücü piyasası ayrıca, hem işgücü arzına hem de talebine katkıda bulunan göçteki artıştan da fayda sağladı. İşgücü piyasasındaki gevşemenin ücret artışını etkilemeye başladığına dair işaretler ortaya çıkıyor ve ücret artışının zirve yaptığı ve daha da yavaşlamasının beklendiği belirtiliyor.

    Reuters bu habere katkıda bulunmuştur.


    Bu makale yapay zekanın desteğiyle oluşturulmuş, çevrilmiş ve bir editör tarafından incelenmiştir. Daha fazla bilgi için Şart ve Koşullar bölümümüze bakın.

  • Yen 5 haftalık zirveye yaklaşırken ABD tartışması ve enflasyon bekleniyor

    Yen beş haftalık zirveye yaklaşırken, dolar bugün euroya karşı üç haftalık zirvesine yakın seyrediyor. Piyasa katılımcıları, 18 Eylül’de açıklanması beklenen ABD faiz indirimi miktarına ışık tutacak önemli bir ABD enflasyon raporunun yayınlanmasını bekliyor.

    Yatırımcılar aynı zamanda Kamala Harris ve Donald Trump arasında gerçekleşecek başkanlık tartışmasını da yakından takip ediyor. Adayların Kasım seçimleri için şu anda sıkı bir yarış içinde olmaları nedeniyle, tartışmanın sonucu büyük ilgi görüyor.

    Dolar hafifçe zayıflayarak 142,18 yen seviyesinde işlem görüyor ve 5 Ağustos’tan bu yana gözlemlenen en düşük seviye olan 141,75 yene yaklaşıyor. Genellikle güvenli liman olarak tercih edilen Japon para birimi, düşüş gösteren uzun vadeli ABD Hazine getirilerinden etkileniyor.

    Euro çok az hareket göstererek 1,1019 dolar seviyesini koruyor. Daha önce 19 Ağustos’tan bu yana en düşük seviyesi olan 1,10155 dolara gerilemişti. İngiliz sterlini de 1,3080 dolar seviyesinde sabit seyrediyor ve bir önceki gün 21 Ağustos’tan bu yana en düşük seviyesi olan 1,3049 dolara düşmesinin ardından istikrar kazanıyor.

    Yen, euro ve sterlin dahil bir dizi para birimine karşı ölçüm yapan dolar endeksi, bir haftalık zirve olan 101,77’ye yükselmesinin ardından 101,66 seviyesinde sabit kalıyor.

    Piyasa, Federal Reserve’in yaklaşan politika kararı konusunda ikiye bölünmüş durumda. Vadeli işlem piyasalarının gösterdiğine göre, standart 25 baz puanlık faiz indirimi %69 olasılıkla beklenirken, daha agresif 50 baz puanlık bir indirim olasılığı %31.

    ABD’nin Ağustos ayı ana Tüketici Fiyat Endeksi’nin (CPI) yıllık bazda %2,6 artması bekleniyor. Bu, Temmuz ayında kaydedilen %2,9’luk artışa göre hafif bir düşüş olacak.

    Capital.com’dan kıdemli piyasa analisti Kyle Rodda, “Piyasalar, enflasyonun Fed’e gerekirse 50 baz puan indirim yapma esnekliği sağlayacak şekilde davrandığına dair kanıt görmek istiyor,” dedi. Ayrıca, enflasyonda önemli bir düşüşün, talep şokuna işaret edebileceği için piyasa tarafından olumsuz algılanabileceğini de belirtti.

    Başkanlık tartışması, Trump ile Başkan Joe Biden arasındaki ve Biden’ın yarıştan çekilmesiyle sonuçlanan tartışmanın ardından özel bir ilgi görüyor.

    Yatırımcılar, tartışmanın sonuçlarının etkilerini değerlendiriyor ve çoğu, Trump’ın kazanması durumunda, olası tarife uygulamaları ve faiz oranlarını yükseltebilecek artan mali harcamalar nedeniyle doların güçleneceğini bekliyor.

    Reuters bu habere katkıda bulunmuştur.


    Bu makale yapay zekanın desteğiyle oluşturulmuş, çevrilmiş ve bir editör tarafından incelenmiştir. Daha fazla bilgi için Şart ve Koşullar bölümümüze bakın.

  • HİSSE DEĞERLENDİRMESİ-Deniz Yatırım, SOKM-ŞOK Marketler için hedef fiyatını 109.57 TL’de tuttu, tavsiyesini “al”dan “gözden geçiriliyor”a revize etti

    Foreks –

  • Çin’in yapay zeka modelleri ABD’deki benzerlerinin 6 ila 9 ay gerisinde

    Foreks – Google (NASDAQ:GOOGL) Çin’in eski başkanı Kai-Fu Lee, Çin’in yapay zeka modellerinin ABD’de geliştirilenlerin en az 6 ay gerisinde olabileceğini, ancak Çin yapay zeka uygulamalarının muhtemelen çok daha hızlı gelişeceğini söyledi.

    Lee, metin, görüntü ve video işleyebilen ve üretebilen büyük miktarda veri üzerinde eğitilen büyük dil modellerine (LLM) atıfta bulundu.

    Lee, en iyi Çinli şirketlerin LLM’lerinin ABD’deki meslektaşlarının yaklaşık altı ila dokuz ay gerisinde olduğunu, daha az gelişmiş Çin modellerinin ise ABD’yi yaklaşık 15 ay geride olabileceklerini söyledi.

    Lee, yapay zeka konusunda çok takip edilen bir yorumcu ve girişim sermayesi şirketi Sinovation Ventures’ın yanı sıra startup 01.AI’nin de kurucusu.

  • Teknosa/Speur: Tüm faaliyetlerimizin merkezinde sürdürülebilirlik var

    Foreks – Teknosa (IS:TKNSA), ilk entegre raporunu yayımladı. “Gelecek Teknosa’da güzel” mottosuyla hazırlanan rapor, şirketin ‘2050 Net Sıfır Emisyon ve Sıfır Atık’ hedefi doğrultusunda sürdürülebilirlik alanındaki çalışmaları ve performansı ile yarattığı değeri ortaya koyuyor.

    Türkiye teknoloji perakendeciliğinin ve e-ticaretin öncü markası Teknosa; çevresel, sosyal ve yönetişim alanlarındaki sürdürülebilirlik kilometre taşlarına bir yenisini daha ekleyerek, ilk entegre raporunu yayımladı. “Gelecek Teknosa’da güzel” mottosuyla hazırlanan rapor, şirketin sürdürülebilirlik alanındaki başarılarını ve finansal performansını bir araya getirdi. Teknosa’nın sürdürülebilirlik konusundaki kararlılığını gösteren rapor, şirketin 2023 yılındaki öncelikli konularını, bu konuları nasıl yönettiğini ve paydaşları için yarattığı değeri ortaya koydu. 

    “Tüm faaliyetlerimizin merkezinde sürdürülebilirlik var”

    Teknosa Yönetim Kurulu Başkanı Max Speur, şirketin sürdürülebilirlik yolculuğunda ilk entegre raporu yayımlamaktan mutluluk duyduklarını belirterek, şunları söyledi: 

    “Sürdürülebilirliği tüm faaliyetlerimizin merkezine koyuyoruz. Bu kapsamda hayata geçirdiğimiz yatırımlarımızı, dijital dönüşüm projelerimizi ve sürdürülebilirlik adımlarımızı bu raporla şeffaf bir biçimde paydaşlarımızın bilgisine sunmaktan memnuniyet duyuyoruz. Rapor, sürdürülebilirlik alanındaki faaliyetlerimizle birlikte BM Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları, BM Kadının Güçlenmesi Prensipleri ve BM Küresel İlkeler Sözleşmesi gibi önemli küresel inisiyatiflere olan katkılarımızı da içeriyor. Sürdürülebilirlik yolculuğumuzda emeği geçen tüm paydaşlarımıza en içten teşekkürlerimi sunuyorum.”

    “Sürdürülebilirlik konusundaki kararlılığımızı ortaya koyuyoruz”

    Teknosa CEO’su Sitare Sezgin de ilk entegre raporun sadece bugünün değil yarının ihtiyaçlarına da çözüm üretme yolunda atılan önemli bir adım olduğunu belirterek, şöyle konuştu: “Bu raporla ‘2050 Net Sıfır Emisyon ve Sıfır Atık’ hedefimize ulaşma konusundaki kararlılığımızı bir kez daha ortaya koyuyoruz. Sürdürülebilirlik konusunda attığımız adımlar sonucu yenilenebilir enerji kullanımını artırırken, karbon ayak izimizi azalttık. Çevresel performansımızı güçlendirdik. CDP İklim Değişikliği Programı’nda Liderlik (A-) puanı ile takdir edilen bir performans sergiledik ve WWF-Türkiye (Doğal Hayatı Koruma Vakfı) Türkiye ile iş birliğimiz sonucunda Genel Müdürlüğümüz için Yeşil Ofis Diploması aldık. Bilime Dayalı Hedefler inisiyatifi (SBTi) ile uyumlu olan kapsam 1 ve 2 emisyonlarını 2030 yılına kadar %42 azaltma hedefimiz doğrultusunda karbonsuzlaşma yol haritası, döngüsel ekonomi, iklim riskleri ve fırsatları, çifte önemlilik gibi birçok konuda çalışmalar gerçekleştiriyoruz. Toplumsal sorumluluk anlayışımızla ‘Hatay Kuluçka Merkezi’ projesiyle depremden etkilenen bölgelerde gençler ve kadınlara eğitim vererek 1.250 kişiye ulaştık. ‘Kadın için Teknoloji’ projemiz kapsamında 28 binden fazla kadına dijital okuryazarlık eğitimi sağladık. 2024 yılında yatırımlarımızı 1 milyar TL’ye çıkararak, dijital dönüşüm ve inovasyon odaklı projelerimizi büyütüyoruz. Şirketimizin değer yaratma sürecini tüm paydaşlarımıza şeffaf ve kapsamlı bir şekilde açıklamaya devam edeceğiz.”

  • Corendon Airlines, 2025 yazı için 30’dan fazla destinasyon sunmayı planlıyor

    Foreks – Corendon Airlines, 2024/2025 kış sezonu için 600 bin koltuk kapasitesi ile 2025 yazı için 30’dan fazla destinasyon sunmayı planlıyor.

    Corendon Airlines aynı zamanda sürdürülebilirlik hedeflerine yönelik adımlar atarak, yolcularının karbon ayak izini azaltmalarına olanak tanıyan cOmmited.app platformuyla iş birliğine imza attı.

    Yıla güçlü bir başlangıç yapan ve başarılı bir yaz sezonunu geride bırakan Corendon Airlines, 2024 yılının Ocak-Ağustos döneminde, bir önceki yıla göre %20 artışla iki milyondan fazla yolcuya hizmet verdi. Corendon Airlines, 2024/2025 kış sezonu ve 2025 yazı için tatilcilere geniş ve istikrarlı bir uçuş programı sunmayı planlıyor. Bu kapsamda Almanya, Avusturya ve İsviçre’den gerçekleştirilecek uçuşlarla hizmet vermeye devam edecek Corendon Airlines, 2025 yılında 20. yılını kutlarken özel bir yılı geride bırakmaya hazırlanıyor.

    Corendon Airlines Yönetim Kurulu Başkanı Yıldıray Karaer, konuyla ilgili, “Güçlü rakamlarımız ve gelecek yıl için ön gördüğümüz hedefler, stratejimizdeki başarıyı kanıtlıyor. Bu strateji doğrultusunda satış faaliyetlerimizi yoğunlaştırıyor ve Almanca konuşulan ülkelerde tatil seyahatleri için tercih edilen partner olma konumumuzu daha da güçlendiriyoruz” dedi.

    2024 Yazında Etnik Trafik Artışıyla Birlikte Satışlar Daha da Güçlendi

    Corendon Airlines 2024 yaz sezonunda Türkiye, İspanya, Yunanistan, Fas ve Mısır’a yönelik uçuşlarda yoğun bir talep gördü. Corendon Airlines, geleneksel tatilcilerin yanı sıra, Karadeniz Bölgesi ve Doğu Anadolu gibi destinasyonlara yönelik etnik uçuşlara olan ilginin de arttığını belirtiyor. Bu talebi karşılamak için 2024 yılında bu hatların çalışma süresini uzatan Corendon Airlines, bu uygulamayı 2025 yılında da sürdürmeyi planlıyor.

    Bunun yanı sıra Corendon Airlines, satış ve pazarlama faaliyetlerini artırarak müşteri ve iş ortaklarıyla olan ilişkilerini güçlendirerek önümüzdeki dönemde büyüme hedefleri için sağlam bir temel oluşturdu. Haziran 2024’te göreve gelen ve Almanya ve Türkiye’deki ekiplerin desteğiyle satış stratejisine liderlik eden Corendon Airlines Satış & Pazarlama Başkanı Christian Hein, “Amacımız, tur operatörleri ve seyahat acenteleriyle olan iş birliklerimizi genişletmek. İlk adımları attık ve önümüzdeki dönemde bu çalışmaları geliştirmeye devam edeceğiz” dedi.

    Kış Sezonunda Güneşli Destinasyonlar

    1 Kasım 2024’ten 14 Mart 2025’e kadar sürecek 2024/2025 kış tarifesi; Almanya, Avusturya ve İsviçre’deki 24 havalimanından kalkan 600 binden fazla koltukla popüler tatil destinasyonlarına uçuş imkanı sunuyor. En çok talep gören destinasyonlar arasında Kanarya Adaları’ndan Fuerteventura, Gran Canaria, Lanzarote ve Tenerife ile birlikte Mısır’ın Kızıldeniz kıyısındaki Marsa Alam ve Hurghada yer alıyor. Ayrıca Corendon Airlines, başta Antalya olmak üzere Türkiye’ye yönelik bağlantılara büyük önem veriyor.

    2025 Yazı için Görünüm

    Corendon Airlines, 2025 yaz sezonu için 30’dan fazla destinasyonu kapsayan geniş bir uçuş ağı sunmaya hazırlanıyor. Yoğun sezonda haftada 500’den fazla uçuş ve iki milyondan fazla koltuk ile uçmayı hedefleyen Corendon Airlines, Almanya’daki 18 havalimanına, Avusturya’daki 4ve İsviçre’deki 2 havalimanına hizmet verecek.

    cOmmited.app ile Sürdürülebilirlik Ortaklığı

    Corendon Airlines, cOmmited.app platformu ile yeni bir ortaklık yoluyla iklim koruma taahhüdünü genişletiyor. Yolcular, uçuşlarının CO2 emisyonlarını hesaplayabilir ve yenilenebilir enerji, orman koruma ve sürdürülebilir tarım odaklı projeleri finanse eden sertifikalar satın alarak bu emisyonları dengelemeyi amaçlıyor. Corendon Airlines aynı zamanda, Antalya’dan kalkan uçuşlarda Sürdürülebilir Havacılık Yakıtı (SAF) kullanarak sera gazı emisyonlarını %80’e kadar azaltıyor.

  • İngiltere, Rusya’nın gölge petrol filosuna yönelik baskılar kapsamında 10 gemiye yaptırım uygulayacak

    Foreks – İngiltere, Rusya’nın petrol ihraç eden ve Moskova’nın savaş makinesini finanse eden gölge filosunu kıskaca almak için yeni adımlar attı ve Dışişleri Bakanlığı operasyonun merkezinde yer aldığına inandığı 10 gemiye yaptırım uygulayacağını duyurdu.

    Rusya, Rus gaz ve petrol ürünlerini dünyanın dört bir yanına taşıyan, genellikle elverişsiz ve yaşlı tankerlerden oluşan büyük bir filoya sahip. Petrol ihracatı Putin’in Ukrayna’daki savaşı finanse etmek için kullandığı en önemli gelir kaynağı ve 2023 yılında Rusya bütçesinin yaklaşık dörtte birini oluşturacak.

    Ukraynalı liderlerle görüşmek üzere Kiev’e giderken konuşan İngiltere Dışişleri Bakanı David Lammy şunları söyledi: “Putin’in savaş makinesi, bu hükümetin istikrarı bozmaya kararlı olduğu karanlık ve yasadışı bir ekonomik sistem tarafından finanse ediliyor. Bugünkü yaptırımlar Rusya’nın gölge filosu aracılığıyla petrol ticareti yapma kabiliyetini daha da zayıflatıyor. Ortaklarımızla birlikte Rusya’ya, uluslararası toplumun Ukrayna’nın yanında olduğu ve bu yasadışı filoya müsamaha göstermeyeceğimiz yönünde sert bir mesaj göndermeye devam edeceğiz.

    Rusya bu gölge filoyu oluşturmak için 8 milyar doların üzerinde harcama yapmak zorunda kaldı. Ancak yaptırım uygulanan tankerlerin başıboş dolaşması ve petrol yükleyememesi nedeniyle Putin’in yatırımını Kremlin için pahalı bir yanlış adım haline getirmeye kararlıyız. Eylemimiz, Rusya’nın ekonomik yaptırımları baltalama ve atlatma girişimlerine karşı koymaya yardımcı olacaktır.”

    Hedef alınan gemilerden sadece üçü, Nikolay Zuyev, NS Asia ve Zaliv Aniva, Rusya’nın Şubat 2022’de Ukrayna’yı tam ölçekli işgalinin başlamasından bu yana toplamda 45 milyar dolardan fazla Rus petrolü taşıdı.

    Büyük ve yakın zamanda geliştirilen gölge filo, Rusya’nın petrol ihracatı yoluyla savaşını finanse etmeye devam etmesini önlemeye yönelik Batı çabalarındaki en büyük boşluk haline geldi.

  • Çimsa, dünyanın 70 ülkesine katma değerli yapı malzemeleri ürünleri tedarik ediyor

    Foreks – Lokal çimento şirketi’nden, ‘küresel yapı malzemeleri şirketi’ne dönüşen Sabancı Holding iştiraki Çimsa, Türkiye ve İspanya’da yer alan entegre üretim tesisleriyle, dünyanın 70 ülkesine katma değerli yapı malzemeleri ürünleri tedarik ediyor.

    Dünya yapı malzemeleri sektörünün nabzı bu yıl bir kez daha Türkiye’de atıyor. Sektörün en prestijli organizasyonları arasında yer alan ve her yıl dünyanın farklı ülkelerinden 500’ün üzerinde sektör profesyonelini bir araya getiren INTERCEM Fuarı, Türk Çimento iş birliğiyle İstanbul’da başladı. 12 Eylül tarihine kadar devam edecek etkinlikte, Türk şirketleri de yerlerini aldı. Son yıllarda gerçekleştirdiği uluslararası yatırımlarla, ‘küresel yapı malzemeleri şirketi’ vizyonunu pekiştiren Çimsa da INTERCEM Fuarı’na katılarak, Türkiye ve dünya pazarında yoğun ilgi gören ve fark yaratan gri çimento, beyaz çimento ve özel ürünlerini sektör paydaşlarıyla paylaştı.

    Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Çimsa CEO’su Umut Zenar, şirket olarak inovasyon ve sürdürülebilirlik odağında küresel bir yolculuğa çıktıklarını ifade ederken, “Küresel büyüme stratejimiz doğrultusunda bir yandan üretim tesislerimizi dünyanın farklı coğrafyalarına yayarken, bir yandan da ürünlerimizi yeni pazarlara ve yeni müşterilerimize ulaştıracak bir dağıtım ağı kuruyoruz. Bu doğrultuda küresel ayak izimizi her geçen gün güçlendirirken, sürdürülebilirlik ve inovasyonun küresel ölçekteki en iyi örneklerini şirketimiz bünyesinde hayata geçiriyoruz. Bu yaklaşım üzerine kurduğumuz şirket kültürü, sürekli gelişme, yenilenme, sektöre öncülük etme motivasyonumuzu artırıyor” dedi.

    “TÜRKİYE’NİN KÜRESEL YAPI MALZEMELERİ ŞİRKETİ” UNVANIMIZI PEKİŞTİRECEĞİZ

    Çimsa’nın bugün Türkiye’de yer alan 3 entegre tesisi ve İspanya’daki Bunol fabrikasıyla uluslararası bir üretim ağına sahip olduğunu ifade eden Umut Zenar, “Bu tesislerimizle birlikte, bugün beyaz çimentoda dünyanın en büyük ikinci, kalsiyum alüminat çimentoda ise dünyanın en büyük üçüncü üreticisi konumundayız. Beyaz çimento satış ağımız, stratejik konumdaki terminallerimiz ve uzun süredir birlikte çalıştığımız distribütörler aracılığıyla 70’in üzerinde ülkeye uzanıyor. Tüm bunları yaparken, bir yandan da üretim ve satış ağımızı genişletecek yeni adımlar atıyoruz. ABD’de 2025 yılında devreye alınmasını planladığımız gri çimento öğütme tesisimiz ve geçtiğimiz günlerde hisse devir sözleşmesini imzaladığımız Mannok’un onayların ardından bünyemize katılmasıyla, ABD ve Birleşik Krallık coğrafyasında da çok daha aktif bir Çimsa göreceğiz. Dünya üzerindeki tüm tesislerimiz birbiriyle sinerji halinde, en yeni teknolojilerin izinde gidecek. Bu tesislerimizle Türkiye ile dünya arasında bir köprü görevi görmeye devam edecek; Türkiye’nin küresel yapı malzemeleri şirketi unvanımızı pekiştireceğiz” dedi.

  • Huda Beauty, hızla büyüyen parfüm bölümünün tamamını veya bir kısmını satmayı düşünüyor

    Foreks – Dubai merkezli kozmetik firması Huda Beauty, hızla büyüyen parfüm bölümünün tamamını veya bir kısmını satmayı düşünüyor.

    Bloomberg News’un haberine göre, Instagram’da Kylie Jenner ve Selena Gomez’in markalarının toplamından daha fazla takipçisi olan firmanın, Kayali parfümünün potansiyel satışı için Goldman Sachs Group Inc. şirketini danışman olarak belirledi. B

    İsminin açıklanmasını istemeyen kaynaklara dayandırılan habere göre, yapılacak bir anlaşma koku ve kozmetik markalarının bağımsız bir rota çizmesinin önünü açacak. 

  • Kalekim’in 2024 yılının ilk 6 ayındaki  net dönem karı %46 artışla 315,5 milyon TL oldu

    Foreks – Kalekim, 2024 yılının ilk dönemine ilişkin finansal sonuçlarını açıkladı. Yılın ilk çeyreğinde net satışlarını %36’lık artışla 1,4 milyar TL’ye ulaştıran Kalekim, bu başarısını ikinci çeyreğe de taşıyarak, yılın ilk 6 ayındaki net dönem karını %46 artışla 315,5 milyon TL’ye çıkardı. Yurt içi satışlarını bir önceki yılın aynı dönemine göre %11, yurt dışı satışları da %32 artıran şirketin, 2024’ün ilk dönemindeki net satışları ise %17 artışla 3,1 milyar TL oldu.

    Yapı kimyasalları sektörünün öncü markası Kalekim, 2024 yılının ilk yarısına ilişkin finansal sonuçlarını açıkladı. 5 Eylül 2024’te Kamuoyu Aydınlatma Platformu’na (KAP) yapılan açıklamaya göre Kalekim, 2024 yılının ilk çeyreğinde yakaladığı başarılı performansı yılın ikinci çeyreğinde de devam ettirdi.  

    “Yatırımcılarımızla birlikte büyümeye devam ediyoruz” 

    Kalekim’in 2024 yılının ilk çeyreğindeki başarılı performansını yılın ikinci çeyreğinde sürdürdüğünü vurgulayan Kale Holding CFO’su Haluk Alperat, şunları söyledi: 

    “Türkiye yapı kimyasalları sektöründeki öncü markası olarak 50 yılda ulaştığımız güçlü konumumuzu, yeni başarılarla daha da güçlendirmeye devam ediyoruz. Pek çok açıdan sektör için zorlu geçen yılın ilk yarısını sahip olduğumuz güçlü üretim potansiyeli, ulusal ve uluslararası pazarda talep gören ürünlerimiz sayesinde başarıyla geride bıraktık. Yaptığımız yatırımların da katkısıyla 2024 yılının ilk çeyreğinde 126,4 milyon TL net kar açıklayan şirketimizin aynı dönemdeki net satışları da %36 artışla 1,4 milyar TL’ye ulaşmıştı. İlk çeyrekte yurt içi satışlarımız %33, yurt dışı satışlarımız da %43 artış göstermişti.

    Başarılı bir ilk çeyreğin ardından yılın 2. çeyreğinde de bu performansımızı sürdürdük. 2024 yılının ilk yarısı itibariyle net dönem karımızı, bir önceki yılın aynı dönemine göre, %46 artırdık. 2023’ün ilk yarısında 216,8 milyon TL olan net dönem karımız, bu yılın aynı döneminde 315,5 milyon TL olarak gerçekleşti. Yine yılın ilk yarısı itibariyle net satışlarımız da %17 artışla 3,1 milyar TL’ye çıktı. Bu dönemde yurt içi satışlarımız bir önceki yılın aynı dönemine göre %11, yurt dışı satışlarımız da %32 artış gösterdi. 2024 yılının ilk yarısında yakaladığımız bu başarılı performansı, yeni yatırımlarımızın da katkısıyla yıl sonuna da taşımayı hedefliyoruz.

    “Yatırımcılarımıza 65 milyon TL tutarında temettü dağıttık” 

    Böylece zorlu ekonomi ve pazar koşullarına rağmen yılın ilk çeyreğindeki başarılı performansımızı yılın ikinci çeyreğine de taşıyarak, güçlü konumumuzu daha da pekiştirdik. Bu başarımızı ve kazancımızı da yatırımcılarımızla paylaştık. Yatırımcılarımızla büyüme stratejimiz doğrultusunda Haziran ayı içerisinde temettü dağıtımı yaptık. Genel Kurulumuzda aldığımız karar çerçevesinde 1 TL nominal değerli beher pay için brüt 0,1413 TL (net 0,1272 TL) nakit kar payına tekabül eden toplam 65 milyon TL’nin pay sahiplerine dağıtımını gerçekleştirdik. Attığımız adımlarla bundan sonra yatırımcılarımızla birlikte büyümeye devam edeceğiz.” 

    “Irak yatırımı hızla ilerliyor, Muğla’daki fabrikamızda ise üretime başladık” 

    Kalekim Genel Müdürü Murat Gönültaş ise attıkları adımlar sayesinde büyümeye devam ettiklerini vurgulayarak, şunları kaydetti: 

    “Türkiye yapı kimyasalları sektöründe gerek yenilikçi ürün ve markaları gerekse de yatırımlarıyla öncülük eden bir markayız. Geride bıraktığımız yarım asrın da tecrübesiyle ulusal ve uluslararası pazarda ekonomik koşulların yarattığı zorluklara rağmen yolumuza başarıyla devam ediyoruz. Yatırım noktasında pazar lideri olduğumuz Kuzey Irak’taki güçlü konumumuzu daha da pekiştirecek yeni tesisimizde üretim için altyapı çalışmalarımız sürüyor. 10 milyon dolarlık bir bedelle kurduğumuz ve yılda 100 bin ton kuru harç ve 5 bin ton boya kapasitesine sahip olacak bu tesisimizde 2025 yılının ilk yarısında üretime başlamayı planlıyoruz. 

    Bununla birlikte Muğla’da kiraladığımız Arvon Yapı’ya ait fabrikada 2024 Mart ayı itibariyle üretime başladık. Güney Ege bölgesinde kuru harç satışlarımızı olumlu etkilemesini beklediğimiz bu yatırımımız ile bu yıl 30 bin ton ek kuru harç satışı sağlamayı hedefliyoruz. 

    “Güneş Enerji Santrallerimiz %100 kapasite ile çalışmaya başladı” 

    Kalekim olarak üretimin yanında daha iyi bir gelecek yolunda da önemli yatırımlar gerçekleştirdik. Özellikle grubumuzun daha iyi bir dünya hedefiyle başlattığı ‘İyi Bak Dünyana’ hareketi kapsamında kurduğumuz Güneş Enerjisi Santrallerimizde bir ilki hayata geçirdik. Enerji maliyetlerimizi azaltmak ve  karbon ayak izimizi daha da küçültmek amacıyla Yozgat Yerköy’deki 6,3 milyon dolarlık bir yatırımla başladığımız santrallerimiz çalışmaya başladı. GES projemiz kapsamında, daha önce devreye aldığımız ve toplam kapasitenin %77’sini karşılayan GES II ve GES III santrallerinin ardından, GES I için TEDAŞ ile kabul işlemlerini tamamladık. Bununla ilgili projemizin bağlı olduğu organize sanayi ile bağlantı anlaşması imzalayarak santralimizi devreye aldık. Böylelikle, Yerköy’de bulunan santrallerimiz %100 kapasite ile çalışmaya başladı. Sürdürülebilirlik hedeflerimize önemli katkıda bulunacak bu yatırımın, ayrıca enerji maliyetlerimizi iyileştirmesi ve yıllık bazda FAVÖK marjımıza 100 baz puan katkıda bulunmasını bekliyoruz. 

    “Kurumsal yönetim başarımızı ulusal ve uluslararası ödüllerle taçlandırdık” 

    Kalekim olarak yıllardır sürdürdüğümüz ‘Daima daha iyi’ mottomuz sayesinde bu yıl şirketimiz, kurumsal mükemmellik yolunda Avrupa Kalite Yönetim Vakfı (EFQM) tarafından verilen sürdürülebilir mükemmellik alanında verilen EFQM Küresel Ödüllerinde ‘6 Diamonds’ aldı. Kurumsal yönetim anlayışımızı dünya çapında taçlandırılan bu ödül yanı sıra yine sektördeki 50. yılımızı kutladığımız organizasyonumuz, 12. Ace of Mice Awards tarafından ‘En İyi Davet’ kategorisinde ödüle layık görüldü.  

    Kalekim olarak bugüne kadar hep daha iyiye ulaşma hedefiyle çalıştık. Bu kapsamda, 2024 yılının ilk 6 ayında yurt içi pazarlama faaliyetlerimiz kapsamında Kalekim Usta Kulübümüz aracılığıyla 45 noktada gerçekleştirdiğimiz etkinliklerde toplamda 6.668 ustamızla bir araya geldik. Yine Bi’Boya markamız ile 2024 yılı ‘’Hayatın Rengini Yakala’’ iletişim kampanyamız doğrultusunda çeşitli şehirlerde açık hava reklam faaliyetleri ve dijital mecra aksiyonları gerçekleştirmenin yanında, Visuelle markamız ile de mimar buluşmalarımızı yaptık.

    Bundan sonra da daha iyisi bayrağımızı daha ileriye taşımak amacıyla yatırımlarımız, yenilikçi sürdürülebilir ürünlerimiz ve Ar-Ge’den inovasyona dijitalleşmeden sürdürülebilirliğine kadar geniş bir yelpazedeki çalışmalarımızla sektörümüze öncülük etmeye devam edeceğiz.” 

  • TÜRKONFED ve İş Bankası, Girişimde Kadın Gücü projesi ile girişimci kadınlara destek oluyor

    Foreks – TÜRKONFED yürütücülüğünde, Türkiye İş Bankası (IS:ISATR) desteği ile girişimci kadınların iş geliştirme süreçlerine daha hızlı ayak uydurmalarına destek olmak amacıyla yürütülen Girişimde Kadın Gücü projesi kapsamında Erzurum’da ‘İlham Buluşması’ etkinliği düzenlendi. 

    TÜRKONFED Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve İDK Başkanı Prof. Dr. Yasemin Açık, girişimci kadınların desteklenmesinin Türkiye’nin kalkınma yolculuğuna ivme kazandıracağını söylerken İş Bankası (IS:ISCTR) KOBİ ve İşletme Bankacılığı Pazarlama Bölümü Birim Müdürü Nazlı Coşkun, kadınların sosyal ve ekonomik hayatta daha çok varlık gösterebilmelerini sağlamak amacıyla projenin ikinci fazı ile daha fazla girişimci kadın ve adayını desteklemeyi hedeflediklerini belirtti. İPEKYOLUSİFED Başkanı Mehmet Nuri Alim ise Erzurum ve bölgedeki kadınların girişimcilik faaliyetlerini etkileyen faktörlere dikkat çekti. 

    11 Eylül 2024 – Erzurum / Türk İş Dünyası Konfederasyonu (TÜRKONFED) yürütücülüğünde, Türkiye İş Bankası desteği ile girişimci kadınların değişen ve dijitalleşen dünyada iş geliştirme süreçlerine daha hızlı ayak uydurmalarına destek olmak amacıyla düzenlenen Girişimde Kadın Gücü projesi kapsamında Erzurum’da ‘İlham Buluşması’ düzenlendi. İpekyolu Sanayi ve İş Dünyası Federasyonu (İPEKYOLUSİFED) ev sahipliğinde, Erzurum Ticaret ve Sanayi Odası’nda yapılan etkinliğe TÜRKONFED Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve İş Dünyasında Kadın Komisyonu (İDK) Başkanı Prof. Dr. Yasemin Açık, İş Bankası KOBİ ve İşletme Bankacılığı Pazarlama Bölümü Birim Müdürü Nazlı Coşkun ve İPEKYOLUSİFED Başkanı Mehmet Nuri Alim başta olmak üzere kamu, yerel yönetimler, özel sektör ve STK temsilcileri katılım gösterdi.

    Prof. Dr. Yasemin Açık: “Entelektüel ve sosyal sermaye bir araya getirilmeli”

    Etkinliğin açılış konuşmasını yapan TÜRKONFED Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve İDK Başkanı Prof. Dr. Yasemin Açık, girişimci kadın oranında dünya ortalamasının yüzde 35 olduğunu, Türkiye’de ise bu oranın yüzde 17 düzeyinde seyrettiğini söyledi. Türkiye’de gerek girişimcilik kültürünün gelişimi gerekse girişimcilik kültüründe toplumsal cinsiyet eşitliğini tesis etmek için entelektüel ve sosyal sermayenin bir araya getirilmesi gerektiğini vurgulayan Açık, “Ülkemizin kalkınma yolculuğu, toplumun yarısını oluşturan kadınların hayatın her alanına etkin ve aktif katılımı ile ivme kazanacaktır. Biz de TÜRKONFED olarak güçlü kadın-güçlü toplum, güçlü ekonomi, güçlü demokrasi ve güçlü Türkiye Hayalimizi hep kadın odağında kapsayıcı iş birlikleri ile güçlendirecek projeler, eğitim ve mentörlük çalışmaları gerçekleştiriyoruz. Girişimci kadınların önündeki cam tavanların kırılması, pozitif ayrımcılık değil tam eşitlikçi bir anlayışın tesisi için kadın erkek birlikte bu toplumsal dönüşümü başlatabileceğimizi, söylem kadar aksiyonlarımız ile de ortaya koyuyoruz. Girişimde Kadın Gücü projemiz kapsamında da ülkemizdeki girişimci kadınlara doğrudan fayda sağlamanın ötesinde, onların izlerini takip eden girişimci kadın adaylarına hayallerini hedeflere dönüştürme konusunda ilham veren başarı öyküleri oluşmasını önemsiyoruz” dedi. 

    Prof. Dr. Açık ayrıca TÜRKONFED bünyesindeki 366 dernekten 95’inin başkanlığının kadınlar tarafından üstlenildiğini, bu derneklerin 54’ünün kadın derneği olduğunu ve bu anlamda ülke geneline yayılan en kapsayıcı kadın gücünü temsil ettiklerini ifade etti.

    Nazlı Coşkun: “Hedefimiz, eşitlikçi yaklaşım ile ülke ekonomisinde kadınların yerini artırmak“

    İş Bankası KOBİ ve İşletme Bankacılığı Pazarlama Bölümü Birim Müdürü Nazlı Coşkun konuşmasında, “Girişimci kadınların ekonomiye katılımının ve kadın iş gücünün artırılmasının sürdürülebilir kalkınmanın anahtarı olduğuna, ülkemizi ileriye taşıyacak ekonomik ve sosyal gelişmenin her iki cinsiyetin hayatın her alanına eşit şekilde katılımıyla mümkün olacağına inanıyoruz. Ne kadar çok kadın iş gücüne dâhil olur ve sürdürülebilir, katma değerli üretimle ticari hayatın içerisinde olursa toplumun gelişmişlik düzeyi de o derece artacaktır. TÜRKONFED yürütücülüğünde ve Bankamız iş birliği ile hayata geçen Girişimde Kadın Gücü Projemizle 2022 ve 2023 yıllarında, toplam 5.043 kadına erişerek finansal okuryazarlık eğitimi verdik. Kadınların sosyal ve ekonomik hayatta daha çok varlık gösterebilmelerini sağlamak amacıyla engelleri birlikte aşmayı, projemizin ikinci fazı ile daha fazla girişimci kadın ve adayını desteklemeyi hedefliyoruz” diye konuştu

    İş Bankası tarafından 8 Mart 2023 tarihinde yayınlanan Kadının Güçlenmesi Bildirgesi’nde kadın işletmecilere 5 yıl içerisinde 100 milyar TL tutarında finansman desteği sunma ve yine 5 yıl içerisinde 15 bin kadına finansal okuryazarlık eğitimi sağlama taahhüdünün bulunduğunu belirten Coşkun, 2023 yılı içerisinde girişimci kadınlara toplamda 35 milyar TL finansal destek sağladıklarını ifade etti. 

    Mehmet Nuri Alim: “Kooperatiflerin desteklenmesi gerekiyor”

    İPEKYOLUSİFED Başkanı Mehmet Nuri Alim ise kadınların istihdama katılmasının ve kadın girişimci sayısının artmasının hem Türkiye hem de Erzurum ekonomisi için büyük öneme sahip olduğuna dikkat çekerek, “Erzurum başta olmak üzere bölgemizdeki kadınların girişimcilik faaliyetlerini etkileyen faktörleri değerlendirdiğimizde işletme yönetiminde zorluk, rol çatışması, destekleyici çevresel koşullar, ataerkil toplumsal yapı ve sosyo-ekonomik durumun öne çıktığını görüyoruz. Halbuki girişimcilik, kadınların kendi işlerini kurmalarını sağlamakla kalmaz. Aynı zamanda istihdam olanaklarını genişletir ve kadınların iş dünyasında çeşitli sektörlerde yer almasını teşvik eder. Bu da iş gücüne katılımını ve genel istihdam düzeyini artırarak toplumun ekonomik dinamiklerini güçlendirir” şeklinde konuştu. 

    2019 yılından bu yana bölgede kurulan yaklaşık 20 girişimci kadın ve üretim kooperatifinden yalnızca birkaçının devlet tarafından desteklendiğini, diğer kooperatiflerin ayakta durmakta zorlandığını ve kapanma noktasına geldiğini söyleyen Alim, kooperatiflerin ekonomik kalkınmaya sürdürülebilir ve kapsayıcı bir perspektif getirdiğini, bu nedenle desteklenmeleri gerektiğini belirtti.

    Hikayeleriyle ilham verdiler

    Açılış konuşmalarının ardından GKG Program Direktörü Nazan Butuner projenin amacı ve hedefleri, İş Bankası KOBİ ve İşletme Bankacılığı Pazarlama Bölümü Müdür Yardımcısı Elif Koç Özkul ise bankanın girişimci kadınlara yönelik çalışmaları hakkında bilgi verdi.

    ERKADIN Derneği Başkanı Zekiye Çomaklı’nın moderatörlüğünde düzenlenen ‘İlham Buluşması’ panelinde ise TÜRKONFED Yönetim Kurulu Üyesi, Robinson Dış Ticaret ve Başer Makina  Ortağı Semrin Kaleli ile TOBB Erzurum Kadın Girişimciler Kurulu Başkanı, Işıntaş Agrega Şirket Müdürü Kübra Alioğulları kendi girişimcilik öykülerini anlattı. 

    81 ilde eğitim verilecek

    2021 yılında başlatılan Girişimde Kadın Gücü projesinin 2024-2026 yılları arasını kapsayan yeni döneminde ise 81 ilde yüz yüze verilecek eğitimlerin yanı sıra eğitim portalı ve çevrim içi platform üzerinden 6 bin 500 girişimci ve girişimci adayı kadına ulaşılması hedefleniyor. Tasarım odaklı düşünme eğitimleri, podcast kayıtları, üretici kadınlar ile satın alma günleri, mentörlük programları ve girişimci kadınlar ile ilham buluşmaları ile kadınlar arasındaki iletişim köprüsü güçlendiriliyor. Proje kapsamında ayrıca eğitimlere katılan 100 girişimci kadına 3 ay boyunca sektöründe başarılı kadınlar ve alanında uzman kişiler tarafından mentörlük desteği verilecek. Türkiye İş Bankası ise 100 girişimci kadına iş geliştirme desteği sağlayacak. 

  • Yaşlanan nüfus karşısında Çin emeklilik yaşını yükseltmeyi düşünüyor

    Çinli politika yapıcılar, azalan işgücü ve yaşlanan nüfusun getirdiği zorluklarla mücadele etmek amacıyla emeklilik yaşının artırılmasına yönelik bir teklifi değerlendiriyor. Resmi haber ajansı Xinhua’nın Salı günü bildirdiğine göre, bu görüşmeler Pekin’de gerçekleşen Çin Daimi Komitesi’nin 11. toplantısında yapıldı.

    Şu anda Çin’de emeklilik yaşı erkekler için 60, kadınlar için ise değişkenlik gösteriyor; beyaz yakalı işlerde çalışanlar 55 yaşında, fabrika işçileri ise 50 yaşında emekli oluyor. Bu emeklilik yaşı, ortalama 66 yıl olan çoğu gelişmiş ülkeye kıyasla oldukça düşük.

    Çin’de yaşam beklentisinin 1960’ta yaklaşık 44 yıldan 2021’de 78 yıla çıkması ve 2050’ye kadar 80 yılı aşacağının öngörülmesi nedeniyle reform ihtiyacı daha da acil hale geldi. Çin İşçi ve Sosyal Bilimler Akademisi Direktörü Mo Rong, “Bu, Çin’in nüfus gelişiminin yeni normaline uyum sağlaması için kaçınılmaz bir seçimdir” dedi.

    Çin’in nüfusu son iki yıldır düşüş gösteriyor ve bu eğilimin önümüzdeki on yıllarda devam etmesi bekleniyor. Bu düşüş, hızla yaşlanan nüfus üzerinde ek bir baskı oluşturuyor. Ulusal sağlık yetkilileri, 60 yaş ve üzeri insan sayısının 2035 yılına kadar 280 milyondan 400 milyonun üzerine çıkacağını öngörüyor. Bu demografik değişim, Birleşik Krallık ve Amerika Birleşik Devletleri’nin mevcut toplam nüfuslarını eklemeye benzer bir durum yaratıyor.

    Yaşlanan nüfusun finansal etkileri şimdiden görülüyor; Çin’de şu anda her emekliyi yalnızca beş çalışan destekliyor ki bu on yıl öncesine göre önemli bir düşüş. Bu oranın 2030’a kadar 4’e 1’e ve 2050’ye kadar 2’ye 1’e düşmesi bekleniyor.

    Sorunu daha da karmaşık hale getiren bir diğer faktör, maliye bakanlığı verilerine göre Çin’in 31 il düzeyindeki yönetim biriminden 11’inin emeklilik bütçesi açığı yaşaması. Çin Bilimler Akademisi, mevcut gidişat devam ederse emeklilik sisteminin 2035 yılına kadar tükenebileceği konusunda uyarıda bulundu.

    Emeklilik yaşının kademeli olarak yükseltilmesi önerisi ilk olarak Temmuz ayında duyuruldu ve Çin’in birçok ilde zaten önemli açıklarla karşı karşıya olan emeklilik bütçeleri üzerindeki finansal baskıyı hafifletme çabalarının bir parçası. Politika yapıcıların bu teklif hakkındaki görüşmelerinin sonucu henüz açıklanmadı.

    Reuters bu makaleye katkıda bulundu.


    Bu makale yapay zekanın desteğiyle oluşturulmuş, çevrilmiş ve bir editör tarafından incelenmiştir. Daha fazla bilgi için Şart ve Koşullar bölümümüze bakın.

  • Bolat: Perakende sektörümüz ülkemizin ekonomik büyümesinin önemli bir parçası haline geldi 

    Foreks – Ticaret Bakanı Ömer Bolat, perakende sektörünün 1,5 milyon işletmesi ve 10,5 trilyon liralık hacmi ile ülkemizin ekonomik büyümesinin önemli bir parçası haline geldiğine işaret etti.

    Ticaret Bakanı Ömer Bolat, X üzerinden yaptığı değerlendirmede şunları söyledi:

    “Bugün İstanbul’da perakende sektörümüzü bir araya getiren 15. Yerel Zincirler Buluşuyor Konferansı ve Fuarı’na katıldık.

    Perakende sektörümüz 1,5 milyon işletmesi ve 10,5 trilyon liralık hacmi ile ülkemizin ekonomik büyümesinin önemli bir parçası haline gelmiştir. 

    Dünyada ve ülkemizde perakende sektörü teknolojinin gelişimi ile birlikte bir dönüşüm geçirmektedir. Hükümet ve Ticaret Bakanlığı olarak, dijitalleşmenin sunduğu fırsatları yakalama ve dijital döneme adaptasyon noktasında perakende sektörümüzün yanında olacağız.

    Ticaret Bakanlığı olarak ticaretin adil, şeffaf, sürdürülebilir bir şekilde devam ettirilmesine büyük önem veriyoruz. Bu doğrultuda; fırsatçılık, karaborsacılık ve fahiş fiyat uygulamaları ile kararlılıkla mücadelemizi sürdürüyoruz.

    Temel amacımız; çiftçiden üreticiye, tedarikçiden yerel zincirlere ve tüketiciye kadar her bir paydaşın fayda sağladığı ve haklarının korunduğu bir ekosistem inşa etmektir.

    Fuarımızın hayırlara vesile olmasını diler; burada elde ettiğimiz çıktıların yerel zincirlerimize yeni ufuklar açmasını temenni ediyorum.”

  • Rekabet Kurulu, Doğan Holding tarafından Kurmel Holding’in, Gümüştaş Madencilik ve Doku Madencilik’te sahip olduğu belli bir kısım payının devralınması işlemine izin verdi

    Foreks – Rekabet Kurulu, Doğan Şirketler Grubu (IS:DOHOL) Holding AŞ tarafından Kurmel Holding AŞ’nin, Gümüştaş Madencilik ve Ticaret AŞ’de ve Doku Madencilik ve Ticaret AŞ’de sahip olduğu belli bir kısım payının devralınması işlemine izin verdi.

  • FOREKS HABER VİDEO ANALİZ-Cari İşlemler Anketi ve Gündem(Foreks Haber Şef Editörü Neslihan Köroğlu)

    Foreks – Foreks Haber Şef Editörü Neslihan Köroğlu, Ekotürk canlı yayınında Perihan Tantuğ’un ‘İlk Seans’ programına katılarak, ödemeler dengesi anket sonuçlarını, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) bu ayki faiz kararı ile ilk faiz değişikliğine yönelik piyasa beklentilerini ve haftalık ekonomik veri takvimini aktardı. Foreks Haber ile gündemi takip etmek, anket sonuçları ve haberlere ulaşmak için kanalımıza abone olun.

    Video analiz için:

    ” https://youtu.be/MUsR4BBVG88 “

  • Rekabet Kurulu, Veritas Otomotiv paylarının tamamının Lang Yüzer Otomotiv tarafından devralınması işleminin izne tabi olmadığına karar verdi

    Foreks – Rekabet Kurulu, Veritas Otomotiv Sanayi Limited Şirketi’nin paylarının tamamının Lang Yüzer Otomotiv Yan Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi tarafından devralınması işleminin izne tabi olmadığına karar verdi.

  • PİYASAYA BAKIŞ-Piyasa, ECB’nin ileriye dönük yönlendirme sunup sunmayacağına odaklanacak

    Foreks – AXA Group baş ekonomisti Gilles Moec, Avrupa Merkez Bankası’nın Perşembe günkü toplantısında mevduat faizini 25 baz puan indireceğini ancak indirimlerin devam edip etmeyeceği konusunda daha fazla rehberlik sağlamasının olası olmadığını söyledi.

    Moec, ECB’nin yarın 25 baz puanlık indirim yapıldıktan sonra hareket yönü konusunda “çok fazla netlik elde edeceğimizden emin değiliz” değerlendirmesini yaptı.

    ECB’nin yarın faiz indireceği neredeyse kesin görünmekte, piyasanın asıl odak noktası ECB Başkanı Christine Lagarde’nin basın toplantısında ileriye dönük yönlendirmeye yönelik verilebilecek ufak işaretler olacak

  • Bayat balık nasıl anlaşılır?

    Taze balık, lezzetli ve besleyici bir yiyecektir; fakat bayat balık hem sıhhatinize ziyan verebilir hem de tadı bozabilir. Balığın bayat olup olmadığını anlamak, sırf mutfak hüneri değil tıpkı vakitte besin güvenliği açısından da son derece kıymetlidir.

    Bayat balık, bakteri üremesi ve toksin birikimi nedeniyle sıhhat riskleri taşır.

    İlginizi çekebilir Tuvalet eğitiminde muvaffakiyete giden yol: Sabır ve anlayış!

    Bayat Balığı Anlamanın 7 Anahtarı

    Koku:

    Bayat balığın en bariz işareti makûs kokusudur. Taze balık hafif bir deniz kokusuna sahiptir, lakin balık keskin ve rahatsız edici bir kokuya sahipse bayatlamış olabilir. Bilhassa çürük ya da amonyak gibisi kokular, balığın yenmeye uygun olmadığını gösterir.

    Gözler:

    Balığın gözleri tazeliğini en güzel yansıtan bölgelerden biridir. Taze balığın gözleri parlak ve dışa hakikat bombelidir. Şayet gözler matlaşmış, içeri çökmüş ya da bulanıklaşmışsa balık bayatlamış olabilir. Mat ve çukurlaşan gözler balığın uzun müddettir beklediğini gösterir.

    Solungaçlar:

    Taze balığın solungaçları parlak kırmızı ya da pembe renkte olur ve pak görünür. Bayat balıkta ise solungaçlar kahverengi yahut griye dönük olabilir ve yapışkan bir görünüm kazanabilir.

    Solungaçların renginin yoğunlaşması, balığın oksijen alımının azaldığını ve bozulmaya başladığını gösterir.

    Deri ve Pullar:

    Taze balığın derisi parlak ve nemlidir. Pullar sıkı bir formda deriye yapışmış olmalıdır. Şayet balığın pulları kolay kolay dökülüyorsa ya da derisi kuru ve donuk görünüyorsa, bu balığın bayat olduğuna işaret eder.

    Balığın cildinin kaygan ve yapışkan hale gelmesi de bayatlamış olduğunun belirtisidir.

    Dokunma Testi:

    Balığa dokunduğunuzda eti sert ve sıkı olmalıdır. Bayat balık yumuşak ve süngerimsi bir yapıya sahip olur. Taze balığın eti bastırıldığında çabucak eski haline dönerken, bayat balıkta bu iz kalıcı olabilir.

    Eğer balık dokunulduğunda parmak izi bırakıyorsa, bu bayatlamış olduğunun güçlü bir göstergesidir.

    Renk Değişimi:

    Balığın eti parlak ve canlı renkte olmalıdır. Renk solgunluğu, griye yahut sarıya çalan bir görünüm balığın bayatladığını gösterir. Bilhassa balığın karın bölgesinde oluşan sararma, bozulma sürecinin başladığına işarettir. Taze balık, gözle görülür bir parlaklığa sahiptir.

    Karın Bölgesi ve İç Organlar:

    Balığın karın bölgesi şişkin ya da yırtık ise, iç organlarındaki bozulma sürecinin ilerlediği manasına gelir. Karın kısmındaki yumuşama yahut olağandışı bir şişkinlik de bayat balığın belirtilerinden biridir. Taze balığın iç organları canlı renkte ve bütün olmalıdır.

    Bayat Balığın Sıhhat Riskleri

    Bayat balık tüketmek, önemli sıhhat meselelerine yol açabilir. Bozulmuş balıkta bakteri üremesi süratle artar ve bu bakteriler besin zehirlenmelerine neden olabilir.

    Bayat balıkta üreyen histamin üzere toksinler, alerjik tepkiler, mide bulantısı, baş ağrısı ve önemli olaylarda hayati tehlike oluşturabilecek zehirlenmelere yol açabilir.

    Bayat Balıktan Kaçınmanın İpuçları

    Balığı Emniyetli Kaynaktan Alın:

    Her vakit emniyetli ve taze eser sunan bir balıkçıdan alışveriş yapın. Balığın tedarik mühleti ve depolama şartları tazeliğini direkt tesirler.

    Soğuk Zinciri Korumak:

    Balık, soğuk ortamda taze kalır. Balığı aldıktan sonra en kısa müddette buzdolabına koymalı yahut dondurmalısınız. Buz üzerinde saklanan balıklar, tazeliğini daha uzun mühlet korur.

    Sezon Balığı Tüketin:

    Balığın mevsiminde taze ve bol olması, daha taze ve besleyici olacağı manasına gelir. Mevsiminde olmayan balıklar, daha uzun mühlet saklanmış olabileceğinden bayatlama riski yüksektir.

  • Rekabet Kurulu Kararları

    Foreks – Mng Faktoring AŞ hisselerinin tamamının ve tek kontrolünün Ergün Holding AŞ tarafından devralınması işlemine izin verildi.

    Barikat İnternet Güvenliği Bilişim Ticaret AŞ’nin hisselerinin belirli bir kısmının Emre TEZMEN tarafından dolaylı şekilde devralınması suretiyle Emre TEZMEN ile Murat Hüseyin CANDAN tarafından Barikat İnternet Güvenliği Bilişim Ticaret AŞ üzerinde ortak kontrol tesis edilmesi işlemine izin verildi.

    Marel Hf’nin tek kontrolünün John Bean Technologies Corporation tarafından devralınması işlemine izin verildi.

    Orka Ahşap ve Yapı Ürünleri Sanayi Anonim Şirketi’nin azınlık paylarının, Maxis Girişim Sermayesi Portföy Yönetimi AŞ Atlas Büyüme Sermayesi Girişim Sermayesi Yatırım Fonu, Maxis Girişim Sermayesi Portföy Yönetimi AŞ T-Fon Girişim Sermayesi Yatırım Fonu, Mehmet Ali YALÇINDAĞ, Soner GEDİK ve Mustafa Alpay GÜLER tarafından devralınması neticesinde Orka Ahşap ve Yapı Ürünleri Sanayi Anonim Şirketi üzerinde ortak kontrol tesis edilmesi işlemine izin verildi.

    Doğan Şirketler Grubu (IS:DOHOL) Holding AŞ tarafından Kurmel Holding AŞ’nin, Gümüştaş Madencilik ve Ticaret AŞ’de ve Doku Madencilik ve Ticaret AŞ’de sahip olduğu belli bir kısım payının devralınması işlemine izin verildi.

    Veritas Otomotiv Sanayi Limited Şirketi’nin paylarının tamamının Lang Yüzer Otomotiv Yan Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi tarafından devralınması işleminin izne tabi olmadığına karar verildi.

  • Tam Sürüme Geçen Satisfactory, Steam’de 104.000 Eş Vakitli Oyuncuya Ulaştı

    Satisfactory, 5 yılı aşan bir erken erişim sürecinin ve 6 milyon kopya satışın akabinde en sonunda tam sürüme geçmiş bulunuyor.

    Satış dataları bu erken erişim sürecini ne kadar güzel geçirdiğini ortaya koyuyor esasen. İnceleme puanları da ufak ufak paylaşılmaya başlandı, orada da Coffee Stain için işler yolunda gidiyor üzere. Tam sürüme geçiş sonrasında oyuncu sayısındaki artış da Satisfactory’nin muvaffakiyetini teyit ediyor diyebiliriz.

    SteamDB bilgilerine nazaran, 104.677 oyuncuyla bugüne kadarki en yüksek eş vakitli oyuncu sayısına ulaşmış durumda. Tam sürüme geçmeden çabucak evvel 6-7 bin bandında seyreden eş vakitli oyuncu sayısının tam sürüme geçiş sonrasında sıçrama yaptığı görülmekte.

    Yine SteamDB bilgilerine nazaran en çok satan oyunlar listesinde 7. sırada yer alan Satisfactory, 164.403 müspet inceleme sayısı ve %96,92 olumlu inceleme oranıyla da dikkat çekiyor.

    Özetle Satisfactory, geliştiricisi Coffee Stain’in yüzünü ziyadesiyle güldürmüş durumda. Bu performansını ne kadar daha devam ettirecek bakalım.

  • Yol Çalışmaları Tam Gaz Devam Ediyor

    Menderes Belediyesi, yolları düzenlemeye devam ediyor. Gümüldür’de kilit parke çalışmaları gerçekleştirildi.

    Menderes Belediyesi, ilçe genelinde gerçekleştirdiği yol yapım ve düzenleme çalışmalarına hızla devam ediyor. Fen İşleri Müdürlüğü’ne bağlı ekipler Gümüldür Atatürk Mahallesi 6305 Sokak’ta kilit parke döşeme çalışmaları yaptı. Yol yenileme ve düzenleme çalışmaları ilçe genelinde planlanan şekilde devam ediyor.

    “44 Mahallemize Eşit Hizmet”

    Göreve gelir gelmez yol yapım çalışmalarını planladıklarını ifade eden Menderes Belediye Başkanı İlkay Çiçek; “Planladığımız gibi daha acil bölgelere öncelik vererek çalışmalara başladık. Adım adım ilerliyor, mahalle mahalle yollarımızı elden geçiriyoruz. 44 Mahalle’mize eşit hizmet anlayışı ile çalışmalarımıza devam edeceğiz.” dedi.

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Çeneden ses gelmesi birçok sorunun başlangıcı olabilir!

    Çene ekleminden gelen seslere birçok faktörün neden olabileceğini dile getiren Ağız, Diş ve Çene Cerrahisi Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Hacer Fulya Üçem, “Tedavi edilmediği takdirde, çene eklemlerinde bozulmalara, ağzı tam kapatamama ve yemekleri yeterli seviyede öğütememe sorunlarına yol açar. Sorun ilerledikçe yemek yerken ve konuşurken dahi zorluklarla karşılaşılır.” dedi. Dr. Öğr. Üyesi Hacer Fulya Üçem ayrıca sorun ilerledikçe ortaya çıkabilecek çene kayması ve çene kilitlenmesi durumları hakkında da bilgi verdi.

    Üsküdar Diş Hastanesi Ağız, Diş ve Çene Cerrahisi Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Hacer Fulya Üçem, çene ekleminden ses gelmesinin nedenlerini anlattı ve tedavi edilmediğinde oluşabilecek problemlerden bahsetti.

    Birçok faktör neden olabilir

    Çene ekleminden gelen seslerin, zamanla çene ve eklem rahatsızlıklarına neden olabileceğine dikkat çeken Dr. Öğr. Üyesi Hacer Fulya Üçem, “Bu problem, günlük yaşam kalitesinin düşmesine neden olur. Sürekli olarak çeneden seslerin gelmesi sorunu, kişileri günlük yaşamda rahatsız eder.” dedi.

    Bu soruna birçok faktörün neden olabileceğini dile getiren Dr. Öğr. Üyesi Hacer Fulya Üçem, “Ağız içinde diş eksikliği ya da çene problemleri çene ekleminden ‘klik’ sesi gelmesi sorununa neden olabilir. Kişinin dişlerini sıkma ya da gıcırdatma alışkanlığı varsa da çenede anlam verilemeyen sesler duyulabilir. Aynı zamanda stres tüm rahatsızlıklarda baş sorumlu olabilmektedir. Yaşanan çene rahatsızlığının da buna bağlı olup olmadığı iyice tahlil edilmelidir.” şeklinde konuştu.

    Konuşmak bile zorlaşabilir!

    Çene ekleminden gelen seslerin bir kusur olarak görülebileceği gibi normal bir durum olarak da görülebileceğini belirten Dr. Öğr. Üyesi Hacer Fulya Üçem, “Herkes tarafından bu sesin neden geldiği merak edilir. Çeneden ses gelmesi durumu çenede bulunan eklem ve dişlerin yapısıyla alakalı bir durumdur. Yemek yerken çeneden ses gelmesi en çok yaşanan durumlardan bir tanesidir. Kıt kıt şeklinde nitelendirilen bu ses, kişileri her ağız aktivitesinde rahatsız eden ve zorlayan bir durumdur. Tedavi edilmediği takdirde, çene eklemlerinde bozulmalara, ağzı tam kapatamama sorunlarına ve yemekleri yeterli seviyede öğütememe sorunlarına yol açar. Sorun ilerledikçe yemek yerken ve konuşurken dahi zorluklarla karşılaşılır.” dedi.

    En büyük nedeni yüze alınan darbeler

    Çene kaymasının genellikle bir yaralanmanın sonucu olduğunu ifade eden Dr. Öğr. Üyesi Hacer Fulya Üçem, “Kişi düşerek yüzünü incittiğinde veya bir araç kazası geçirdiğinde çene kayması görülebilir. Bazen, yemek yerken, esnerken veya diş tedavisi görürken ağızlarını çok geniş açtıklarında olabilir.” dedi.

    Çene kaymasının, çene ekleminin (temporomandibular eklem) normal hizasından çıkması sonucu ortaya çıkan bir durum olduğunu aktaran Dr. Öğr. Üyesi Hacer Fulya Üçem, şöyle devam etti:

    “Çene kayması, çenenin kafatasına bağlı olduğu iki eklemden birinin ya da ikisinin birden normal pozisyonundan ayrılması ile meydana gelen bir durumdur. Çeneyi kafatasına bağlı tutan, biri sağda biri de solda olmak üzere iki adet eklem vardır. Eklemlerin olağan konumlarından farklı yönlere ilerlemesi durumunda çene kayması meydana gelir.”

    Çene kayması doğuştan da olabilir 

    Çene kaymasının nedenleri arasında travmalar, çeneye alınan darbe ve yaralar, ani hareketler, çene kaslarının aşırı gerilmesi veya zayıflığı gibi faktörlerin yer aldığını vurgulayan Dr. Öğr. Üyesi Hacer Fulya Üçem, “Ayrıca, dişlerin yanlış hizalanması veya bruksizm (diş sıkma ve gıcırdatma) gibi alışkanlıklar da çene kaymasına yol açabilir. Bazı durumlarda, eklem iltihapları veya bağ dokusu hastalıkları da bu soruna sebep olabilir. Diğer yandan eklem ve kas sorunları da etken olabilmektedir.” açıklamasını yaptı.

    Genetik olarak bazı insanların çene eklemlerinde doğuştan kaymalar olabileceğini de sözlerine ekleyen Dr. Öğr. Üyesi Hacer Fulya Üçem, bu problemin eklem oyuğunun yeterli düzeyde derin olmaması nedeniyle görüldüğünü söyledi ve “Her ne kadar doğuştan ve kalıtsal bir durum olsa da, bu sebepten ötürü oluşan çene kayması da vakit kaybetmeden çene cerrahisi yöntemleri ile tedavi edilmelidir.” dedi.

    Şiddetli çene kilitlenmesi vakalarında yüz bozulması görülebilir!

    Trismus olarak da bilinen, çene kaslarının sıkı hale gelerek ağzın düzgün açılıp kapanmasına engel olan çene kilitlenmesi durumuna da değinen Dr. Öğr. Üyesi Hacer Fulya Üçem, “Trismus, çiğneme kaslarının spazmı ile karakterize edilen ve ağzın açılmasını kısıtlayan bir çene kasları rahatsızlığıdır. Klinik olarak, trismus kas spazmı nedeniyle çene veya ağız açmada bir kısıtlama olarak tanımlanır ancak aynı zamanda nedeni ne olursa olsun ağız veya çeneyi açmada herhangi bir zorluğa da işaret eder.” dedi.

    Çene kilitlenmesinin, kişinin konuşma, yeme ve ağız hijyenini koruma yeteneğini etkileyebileceğine dikkat çeken Dr. Öğr. Üyesi Hacer Fulya Üçem, sözlerini şöyle tamamladı:

    “Bu durum geçici veya kalıcı olabilir. Geçici çene kilitlenmesi daha yaygındır ancak şiddetli vakalarda yüz bozulmasına neden olabilir ve yutkunmayı zorlaştırabilir. Kilitli bir çenenin ardında tek bir neden yoktur. Bu nedenle, doğru tedaviyi almak için kilitli çenenin ardındaki temel nedenin bulunması gerekir. Çene eklem alanında uzman bir doktor, kilitli bir çenenin ardındaki nedeni teşhis etmeye yardımcı olacak en iyi kişidir, böylece doğru tedavi alınabilir. Kilitli çene tedavisi seçeneklerinden bazıları çene eklem splinti ve doktor kontrolünde düzenli aralıklarla yapılan enjeksiyonlardır.”

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Kemoterapi Tedavisi Gören Çocuklarda Hayati Uyarılar

    Vücudumuzu mikroplara karşı koruyan akyuvar hücreleri azalınca bakteri, virüs, mantar ve parazit gibi mikroplar önemli enfeksiyonlara sebep olabilmektedir. Trombositler sayıca azaldığında ise kendiliğinden oluşan kanamalar (burun, dişeti kanaması, cilt kanaması ve morluklar, mide, bağırsak ve iç organ kanaması vb) açığa çıkacaktır. Çocuğumuzu bu durumlardan korumak için ebeveynlere önemli görevler düşmektedir.  Başlıcaları;

    • El ve vücut temizliğine çok dikkat edilmelidir. Eller her yemek öncesi, yemek sonrası, tuvalet ihtiyacı giderildikten sonra mutlaka sıvı sabunla en az 20 saniye süreyle yıkanmalı ve ardından kâğıt havlu ile kurulanmalıdır. 
    • Yumuşak bir sabun kullanarak günlük banyo veya duş yapılmalı, özellikle koltukaltları ve kasıklar dikkatle temizlenmeli ve ardından nemli bölge kalmayacak şekilde vücut iyice kurulanmalıdır. Banyo yaptırılması mümkün değil ise günlük ılık sabunlu bezle silinerek vücut temizlenmelidir. 
    • Dişler, akyuvar ve trombosit sayısı uygunsa yumuşak bir diş fırçasıyla günde en az iki kez fırçalanmalı, hücre sayıları uygun değilse veya dişetlerinde kanama varsa her yemekten sonra temiz su ve antiseptik gargara solüsyonu veya bikarbonatlı su ile ağız iyice çalkalanmalıdır.
    • Tırnaklar, lökosit ve trombositler çok düşük olduğu dönemde kesilmeyebilir. Ancak mutlaka kesilecekse kesme işlemi düz olarak, çok derin olmadan, deriyi kesmeden yapılmalıdır. 
    • Taze çiçek ve her türlü saksı çiçeği mantar oluşum riskini arttırdığı için ortamda bulundurulmamalıdır. Yine temizlememe/dezenfekte edilme şansı olmayan tüylü, peluş veya kumaş oyuncaklar hasta odasında bulundurulmamalıdır.
      • Ev temizliği günlük yapılmalı, ortamda küf oluşturacak ıslak veya nemli yerler olmamalı, varsa klima bakımı ve temizliği aksatılmamalıdır. 
      • Akyuvar sayısı düşük dönemlerde hasta ziyaretleri kesinlikle kısıtlanmalı, kalabalık ortamlardan toplu taşımadan uzak durulmalı, zorunlu hallerde maske kullanılmalıdır. Yoğun kemoterapi dönemlerinde okula ara verilmeli, eğitime doktorunuzun izin verdiği dönemlerde evde veya hastanede devam edilmelidir. 
    • Hayvanlar bağışıklık sistemi bozuk kişileri riske sokabilecek hastalıklar taşıyabilirler. Mümkünse hayvanla fiziksel temasın olmaması en iyisidir. Özellikle hayvanın salyası veya dışkısıyla temastan kaçınılmalı, ısırıklardan veya tırmalamalardan korunmalıdır. Kuş, kertenkele, yılan, kaplumbağa, hamster veya başka bir kemirgen beslenmemelidir. 
    • Eğer yeni bir hayvan alınacaksa, bir yıldan büyük ve kısırlaştırılmış bir hayvan seçilmelidir. Evin dışında, bir çiftlik veya hayvanat bahçesinde hayvanlarla yakın temas edilmemelidir.
    • Trombositlerin düşük olduğu dönemlerde hareketli oyunlardan ve sportif faaliyetlerden, vücudu sıkan lastikli giyeceklerden kaçınılmalıdır. 
    • Nötropenik dönemde musluk suyu en az bir dakika süreyle kaynatılmadan veya filtreden geçirilmeden içilmemelidir. Şişe veya kutu içinde satılan meyve suları, soda, sıcak çay veya kahve ve pastörize edilmiş her türlü ürünün içilmesinde sakınca yoktur.

     

    • Yemek hazırlarken kullanılan yüzeyler, raflar, tezgâh üzerleri, buzdolabı, dondurucular, kesme tahtası, bıçak ve diğer tüm mutfak aletleri uygun şekilde temizlenmelidir. Yemekler mümkünse öğünlük pişirilmeli, artan kısım eğer sonraki öğüne saklanacak ise yemeğin soğuması beklenmeden, hızlı soğutulması mümkün olan küçük kaplarda buzdolabına kaldırılmalıdır. İki saatten fazla oda ısısında beklemiş yemekler atılmalıdır. Buzdolabından çıkarılan pişmiş yiyecekler ısıtılarak/kaynatılarak sunulmalıdır. Donmuş yiyecekler oda ısısında bekletilerek çözülmemeli, mikrodalga kullanılmalıdır. 
    • Çiğ veya az pişmiş beyaz/kırmızı et ve yumurta kesinlikle tüketilmemeli, konserve besinlerden mümkün olduğunca kaçınılmalıdır. Pişirilmemiş kümes hayvanları, kırmızı et, balık ve diğer deniz ürünleri diğer yiyeceklerle temas ettirilmemeli, aynı yüzey üzerine konulmamalı, aynı kesme tahtası kullanılmamalıdır. 
      • Pişirilmeden yenen salatalık marul roka gibi yeşillikler ya da kabuğu soyulamayan (çilek vb) meyveler nötropenik dönemde tüketilmemelidir. Muz karpuz kavun gibi kabuğu soyulabilen meyve sebzeler ile sirkeli ya da limonlu su ile yıkanmış ve kabuğu hijyenik şartlarda kalın soyulmuş elma armut gibi meyvelerin tüketilmesinde sakınca yoktur.

     

    Bu önlemler hastaya, hastalığa ve uygulanan tedavi rejimine göre kişisel farklılıklar gösterebileceğinden takip ve tedavi yapan hekiminizin/sağlık merkezinin önerilerine harfiyen uymanız sağlığınız açısından çok önemlidir. 

     

     

     

    Prof. Dr. Zekai Avcı ‘’Genel olarak aşağıda belirtilen şikâyetleriniz varsa gecikmeden tedavi gördüğünüz sağlık kuruluşuna başvurmanızı şiddetle tavsiye ederim.’’ şeklinde önemli maddelere değindi.

     

    • Ateş, titreme
    • Ağız içi yaralar
    • Tedavinin verildiği damar yolu, santral ya da port iğne bölgesinde şişlik, ağrı, hassasiyet
    • Şiddetli öksürük, kanlı balgam, nefes darlığı 
    • Ani gelişen kol veya bacaklarda uyuşma, çift görme, hareket-denge bozukluğu, bilinç bulanıklığı
    • Şiddetli karın ağrısı, kusma, ishal, dışkıda kanama veya dışkının renginin katran gibi siyah olması
    • Uzun süreli burun kanaması, dişeti kanaması
    • İdrarda kanama veya yanma
    • Ciltte toplu iğne başı büyüklüğünde kırmızı renkli döküntüler veya yaygın morluklar, döküntüler
    • 2 günden fazla süren kabızlık

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • KOBİ’lere fidye tuzağı

    dit grubunun son faaliyetlerini haritalandırarak yeni ScRansom fidye yazılımının konuşlandırıldığını belgeledi ve diğer köklü fidye yazılımı çeteleriyle bağlantılarını keşfetti. CosmicBeetle, özellikle Avrupa ve Asya’daki küçük ve orta ölçekli işletmelere (KOBİ’ler) fidye yazılımı yayıyor. Siber suçluların Türkçe fidye notu ve mail adresleri kullanmaları bu zararlı yazılımın ardında bir Türk mü var şüphesi uyandırdı. 

     

    ESET Research, tehdit aktörünün sızdırılan LockBit oluşturucusunu kullandığını ve LockBit’in fidye yazılımı itibarından yararlanmaya çalıştığını gözlemledi. LockBit’in yanı sıra ESET, CosmicBeetle’ın muhtemelen Mart 2024’ten bu yana aktif olan ve hızla artan faaliyetleriyle yeni bir fidye yazılımı çetesi olan hizmet olarak fidye yazılımı aktörü RansomHub’ın yeni bir iştiraki olduğuna inanıyor. 

     

    CosmicBeetle’ın son faaliyetlerini analiz eden ESET araştırmacısı Jakub Souček, “Muhtemelen sıfırdan özel fidye yazılımı yazmanın getirdiği zorluklar nedeniyle CosmicBeetle temel fidye yazılımındaki sorunları maskelemek ve kurbanların ödeme yapma şansını artırmak için LockBit’in itibarından yararlanmaya çalıştı“ dedi.” Buna ek olarak, yakın zamanda ScRansom ve RansomHub yüklerinin sadece bir hafta arayla aynı makineye yerleştirildiğini gözlemledik. RansomHub’ın bu şekilde çalıştırılması, ESET telemetrisinde gördüğümüz tipik vakalara kıyasla çok sıra dışıydı ancak CosmicBeetle’ın çalışma yöntemine oldukça benziyordu. RansomHub’ın halka açık sızıntıları olmadığından bu durum, CosmicBeetle’ın onların yeni bir iştiraki olabileceğine inanmamıza yol açıyor” diye ekledi.

     

    Saldırıların arkasında bir Türk olabilir mi?

    CosmicBeetle, muhtemelen son birkaç yılın en kötü şöhretli fidye yazılımı çetesi olan ve kısa süre önce çökertilen LockBit’i taklit ederek bu sorunları kısmen ele almaya ya da daha doğrusu gizlemeye çalıştı. LockBit adını kullanarak kurbanları ödeme yapmaya daha kolay ikna etmeyi umuyordu. CosmicBeetle ayrıca Türkçe fidye notu içeren özel örneklerini oluşturmak için sızdırılan LockBit Black builder’ı kullandı. Zaufana Trzencia Strona analistleri yakın zamanda CosmicBeetle hakkında bir blog yazısı yayımlayarak CosmicBeetle’ı gerçek bir kişiye – bir Türk yazılım geliştiricisine – atfetmiş olsalar da ESET araştırmacıları bu atfın doğru olduğunu düşünmüyor.

     

    Saldırıdan etkilenen sektörler: Üretim, ilaç, hukuk, eğitim, sağlık, teknoloji, konaklama-eğlence, finansal hizmetler ve yerel yönetimler

    CosmicBeetle hedeflerine saldırmak için genellikle kaba kuvvet yöntemlerini benimser. Bunun yanı sıra bilinen çeşitli güvenlik açıklarını da kötüye kullanır. Dünyanın dört bir yanındaki her türlü dikey sektörden küçük ve orta ölçekli işletmeler, bu tehdit aktörünün en yaygın kurbanlarıdır çünkü etkilenen yazılımı kullanma olasılığı en yüksek olan veya sağlam yama yönetimi süreçlerine sahip olmayan kesim budur. ESET Research, KOBİ’lere yönelik saldırıları şu sektörlerde gözlemledi: Üretim, ilaç, hukuk, eğitim, sağlık, teknoloji, konaklama-eğlence, finansal hizmetler ve bölgesel yönetim.

     

    ScRansom şifrelemenin yanı sıra etkilenen makinedeki çeşitli işlemleri ve hizmetleri de öldürebilir. CosmicBeetle ilginç hedefleri tehlikeye atmayı ve onlara büyük zarar vermeyi başarmış olsa da ScRansom çok karmaşık bir fidye yazılımı değildir. Bunun nedeni çoğunlukla CosmicBeetle’ın fidye yazılımı dünyasında olgunlaşmamış bir aktör olması ve ScRansom’un dağıtımında yaşanan sorunlardır. ScRansom’dan etkilenen ve ödeme yapmaya karar veren kurbanlar dikkatli olmalıdır. 

     

    ESET Research, CosmicBeetle tarafından son şifreleme şeması için kullanılan bir şifre çözücü elde etmeyi başardı. ScRansom sürekli geliştiriliyor, bu da fidye yazılımları için asla iyi bir işaret değil. Şifreleme (ve şifre çözme) sürecinin aşırı karmaşıklığı hatalara açık ve tüm dosyaların geri yüklenmesini şüpheli hale getirir. Başarılı bir şifre çözme işlemi, şifre çözücünün düzgün çalışmasına ve CosmicBeetle’ın gerekli tüm anahtarları sağlamasına bağlıdır ve bu durumda bile bazı dosyalar tehdit aktörü tarafından kalıcı olarak yok edilebilir. En iyi senaryoda bile şifre çözme işlemi uzun ve karmaşıktır. 

     

    En az 2020’den beri aktif olan CosmicBeetle, ESET araştırmacılarının 2023’te keşfettiği bir tehdit aktörüne verdiği isimdir. Bu tehdit aktörü en çok ScHackTool, ScInstaller, ScService ve ScPatcher’dan oluşan ve genellikle Spacecolon olarak adlandırılan özel Delphi araçları koleksiyonunu kullanmasıyla biliniyor.

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • IFA’nın 100 Yılı: Geleceğin anahtarı Samsung’un AI teknolojisi

    Beyaz eşya ürünleri ve elektronik cihazlar da zaman içinde gerçekleşen bu evrime ayak uydurdu. Eskiden büyük ve hantal makineler olan ev aletleri ve elektronik cihazlar, günümüzde son derece gelişmiş ve entegre cihazlara, günlük yaşamın vazgeçilmez eşlikçilerine dönüştü. Değişim devam ederken Samsung, SmartThings ile mobil cihazları, TV’leri ve ev aletlerini sorunsuz bir şekilde birbirine bağlayarak önümüzdeki 100 yıllık inovasyona öncülük edecek şekilde kendini konumlandırdı. Aynı zamanda, konuşmanın doğalındaki karmaşık komutları artık daha iyi anlayabilen sesli asistanı Bixby’deki yükseltmelerle bağlı cihazların denetimini ileriye taşıdı.

     

    IFA 2024, “Herkes için İnovasyon” sloganıyla düzenlendi. Samsung Newsroom, büyük açılış yaklaşırken IFA’nın bir asırlık inovasyon yolculuğunu ve Samsung’un teknolojik atılımlar mirasını değerlendirdi.

     

    Radyo sergisinden yapay zeka cihazları için inovasyon merkezine

    İlk günlerinde IFA, Alman hükümetinin 1920’lerde gelişmekte olan radyo teknolojisini sergilediği bir platform işlevi gördü. 1930 yılındaki fuarın açılış konuşmasını ise Albert Einstein yapmıştı. 1932’de dünyanın ilk araba radyosunun ve 1937’de ilk renkli TV’nin piyasaya sürülmesi gibi birçok atılımın ilk adımı böylece atılmış oldu. IFA, 1940’larda İkinci Dünya Savaşı nedeniyle birkaç yıl ara verse de teknolojik ilerleme devam etti. 1971 yılında fuarın adı Internationale Funkausstellung olarak değiştirildi ve tüketicilerin bugün bildiği IFA haline geldi.

     

    Ev aletlerinin evrimi de aynı derecede dikkat çekici bir seyir izledi. Artık buzdolapları ve çamaşır makineleri ev işlerini kolaylaştırmak için tasarlanan sıradan birer mekanik cihaz değil. Elektronik bileşenler, akıllı özellikler ve bağlanabilirlikteki ilerlemelerle birlikte; kompresörler ve motorlardaki yenilikler bu cihazları modern yaşamın sofistike ve yüksek teknolojili araçlarına dönüştürdü.

     

    Samsung’un IFA yolculuğuysa ilk olarak 1991 yılında başladı. Samsung, fuar kapsamının radyo ve televizyonun ötesinde dijital medya cihazlarını da kapsayacak şekilde genişlediği dönemde 43 metrekarelik standında monitörlerini, PC’lerini ve benzer birçok ürününü sergiledi. On iki yıl sonra, 2003 yılına gelindiğinde Samsung, ürünlerini Salon 20’nin en iyi konumundaki 3.600 metrekarelik çok daha büyük bir standa taşıdı. 2014 yılından bu yana CityCube Berlin’de tek başına yer alan Samsung, bu yıl 6.000 metrekarelik standıyla ziyaretçileri bir kez daha büyüledi.

     

    IFA ile büyürken bağlantılı ekosistemle yapay zeka çağına öncülük ediyor

    Samsung’un IFA’daki etkinliği, ev aletleri, TV’ler ve mobil cihazlarda çığır açan teknolojilerini tanıtmasıyla birlikte sürekli olarak arttı. Teknoloji devi Samsung, 2006 yılında Bordeaux TV’yi sergiledi. 2011 yılında ise sektörün ilk akıllı TV’sini ve Galaxy Note’u IFA’da tanıttı. Galaxy Note, akıllı telefonlar ve tabletler arasındaki çizgiyi bulanıklaştırarak “phone” ile “tablet” sözcüklerinin birleşiminden oluşan “phabletler” çağına öncülük etti.

     

    Samsung, IFA 2013’te ilk kavisli UHD TV’sini ve ilk akıllı saati Galaxy Gear’ı tanıttı. Üç yıl sonra 2016’da geniş bir dokunmatik ekrana sahip Family Hub buzdolabının piyasaya sürülmesi ise ev aletlerinin gelişmiş Nesnelerin İnterneti (IoT) cihazlarına dönüşmesini simgeliyordu. 

     

    2014 yılında Samsung, bağlantılı deneyimlerin tüketicilerin hayatında çığır açabileceğini fark ederek IFA 2014’ten sadece bir ay önce SmartThings’i satın aldı. Günümüzde SmartThings, on yılı aşkın bir süredir 340’tan fazla iş ortağı ve 350 milyon kullanıcıdan oluşan dünya çapında muazzam bir ekosisteme dönüştü.

     

    Samsung, IFA 2018’de yapay zekayı odağına alarak “bağlantılı yaşamın” elektronik sektöründe önemli bir trend haline geleceğinin sinyallerini verdi. IFA 2023’e gelindiğinde ise yapay zeka destekli 15 cihazı tanıtarak ev aletlerinde yapay zeka çağını başlattı. Geçtiğimiz yıl Samsung, her eve ve kişiye özel kişiselleştirilmiş bir yemek pişirme deneyimi sunmak için ev aletlerini, TV’leri ve mobil cihazları birbirine bağlayan yapay zeka destekli bir gıda takibi ve yemek tarifi platformu olan Samsung Food’u da tanıttı.

      

    Samsung’un IFA yolculuğu bu kez daha gelişmiş sesli komutlar aracılığıyla cihaz kontrolüne yönelik inovasyonlarla devam ediyor. Bundan 100 yıl önce yiyecek saklamak ve çamaşır yıkamak için tasarlanan basit makineler artık kullanıcılarla sözlü iletişim kurabilen ve zorlu ev işlerini kolaylıkla halledebilen akıllı yol arkadaşlarına dönüşüyor.

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Worldfood İstanbul, Dubai Gulfood ve ANUGA’ya rakip oldu

    Türk gıda ihracatının yüzde 48’ini gerçekleştiren hububat bakliyat yağlı tohumlar sektör kurulunun kurduğu Türk Gıda Platformu’nun büyük destek verdiği Worldfood İstanbul Uluslararası Gıda Ürünleri ve Teknolojileri Fuarı, 3-6 Eylül 2024 tarihlerinde temel gıda ürünleri ve şekerli mamuller ağırlıkta olmak üzere, bitkisel yağlar, unlu mamuller, makarna, et, tavuk ve süt ürünleri ve baharat alıcıları ve ihracatçılarını buluşturdu.

    ABD, Kanada ve Japonya’dan katılım arttı

    Worldfood İstanbul Uluslararası Gıda Ürünleri ve Teknolojileri Fuarı’nın 2024 yılında ziyaretçi profilinde de önemli değişim gözlemlediğini dile getiren Ege Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Muhammet Öztürk, geçtiğimiz yıllarda Ortadoğu ve Afrika ülkelerinden ziyaretçilerin katıldığı fuara bu yıl ABD, Kanada, Japonya gibi ülkelerden ithalatçıların yoğun ilgi gösterdiğini vurguladı.

    Direkt uçuşlar fuarı büyütüyor

    Türk Hava Yolları’nın 130 ülkede toplam 346 farklı noktaya uçuyor olmasının İstanbul’u cazibe merkezi haline getirdiğini paylaşan Öztürk, “Türk Gıda Platformu olarak Worldfood İstanbul Uluslararası Gıda Ürünleri ve Teknolojileri Fuarı’na verdiğimiz destek THY’nin uçuş ağıyla birleşince ortaya çok güzel bir iş çıktı. 2 yıl önce 24 bin metrekare alanda düzenlenen fuar günümüzde 40 bin metrekarelik bir alana ulaştı. TGP’nin desteğiyle Worldfood İstanbul Uluslararası Gıda Ürünleri ve Teknolojileri Fuarı’nın 100 bin metrekareye ulaşacağına inanıyorum. Geçmişte imrenerek katıldığımız bir gün bizim de böyle bir gıda fuarımız olur mu dediğimiz Dubai Galfood ve ANUGA Fuarı gibi bir fuara kavuştuk” şeklinde konuştu.

    Türkiye Gıda Platformu Alım Heyeti Organizasyonuyla destek veriyor

    Worldfood İstanbul Uluslararası Gıda Ürünleri ve Teknolojileri Fuarı’na uluslararası katılımın artmasıyla Türk ihracatçıları için daha verimli hale geleceğini dillendiren Öztürk sözlerini şöyle sürdürdü: “Türk Gıda Platformu olarak alım heyeti organizasyonları yaparak, stantlarımızda tadım etkinlikleriyle güç veriyoruz. Türkiye’de gıda ihracatının lideri olan Ege İhracatçı Birlikleri üyesi 100’den fazla firmamız bu yıl stant açtı ve Türk ihraç ürünlerini tanıttı.”

    Worldfood İstanbul Uluslararası Gıda Ürünleri ve Teknolojileri Fuarı kapsamında düzenlenen Başkanlar Oturumu’na da katılan Ege Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçılar Birliği Başkanı Muhammet Öztürk; tedarik zincirinde yeni dönem uygulamaları, ihracatta yeni pazarlar ve büyüme stratejileri hakkında değerlendirmelerde bulundu.

    Başkan Öztürk “Gıda ihracatındaki hedeflerimiz bakımından Worldfood İstanbul Fuarı özel bir öneme ve değere sahip. Türkiye’nin dünyada önde gelen bir gıda ihracatçısı konumunu kazanmasında Worldfood İstanbul Fuarının geldiği nokta tamamlayıcı ve kritik bir etken. Her yıl büyük emeklerle fuarı büyütmeye ve geliştirmeye çalışıyoruz. Bu yıl da yoğun bir firma katılımı ve ziyaretçi sayısı ile güzel bir fuar organizasyonu gerçekleşiyor. Emeği geçen bütün paydaşlarımıza, Başkanlarımıza ve fuar idaremize teşekkürlerimi sunuyorum” sözleriyle Worldfood İstanbul Fuarı’nın küresel gıda ticaretinde Türkiye’yi önemli bir tedarik merkezi haline getirdiğini vurguladı.

    Bu yıl 1300 firma, 80 bin ziyaretçi katıldı

    Bu yıl 32. kez düzenlenen Worldfood İstanbul Fuarı, Türkiye’nin gıda alanında en büyük fuarı. TÜYAP Kongre Merkezinde gerçekleşen fuar alan olarak 40.000 m2 lik genişliğe ulaşırken, 1300 firma yerini aldı. Fuarda bu yıl toplam ziyaretçi sayısı 80.000’e ulaştı. Fuar boyunca sektör paydaşları ve ünlü şeflerin katılımıyla gıda sektöründe yeni trendler, sürdürülebilirlik, teknolojik yenilikler ve dijitalleşme konularında paneller ve etkinlikler düzenlendi.

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Başa dön tuşu