Ay: Eylül 2024

Çorlu Belediyesi, sınava hazırlık sürecindeki ortaokul ve lise öğrencileri için büyük bir fırsat sunuyor. Çevrim içi olarak hizmet verecek olan Çorlu Belediyesi Sınav Akademisi’nin başvuru süreci 11 Eylül’de başladı.

Sınav Akademisi, 7., 8., 11., ve 12. sınıf öğrencilerine yönelik çevrim içi eğitim destek programları sunacak ve bu programlar, öğrencilere kurs kalitesinde eğitim alma imkânı tanıyacak.

Bu kapsamlı eğitim destek programı, yapay zekâ destekli 1 milyondan fazla soruyla donatılmış olup öğrencilerin sınavlara en iyi şekilde hazırlanmasına yardımcı olacak. Ayrıca, çocukların gelişim süreçleri düzenli olarak değerlendirilerek karneleri velilerle paylaşılacak. Akademi, hem çevrim içi hem de yüz yüze sınav olanakları sunarak öğrencilerin sınav stresini azaltmayı hedefliyor.

Bu proje, özellikle kursa gitme imkânı olmayan çocuklar düşünülerek tasarlandı ancak tüm Çorlu’daki öğrenciler bu hizmetten ücretsiz olarak faydalanabilecek. Çevrim içi başvuru süreciyle başlayan kayıt işlemleri, daha sonra yüz yüze olarak tamamlanacak.

Çorlu’daki gençlerin eğitim hayatlarında önemli bir destek noktası olmayı amaçlayan Çorlu Belediyesi Sınav Akademisi’ne başvurmak için https://iletisim.corlu.bel.tr/web-ticket.html?tscf=20 adresinden kayıt oluşturabilir, detaylı bilgi almak için 4449959 numaralı iletişim hattından Sosyal Yardım İşleri Müdürlüğüne ulaşabilirsiniz.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Türk gıda ihracatının yüzde 48’ini gerçekleştiren hububat bakliyat yağlı tohumlar sektör kurulunun kurduğu Türk Gıda Platformu’nun büyük destek verdiği Worldfood İstanbul Uluslararası Gıda Ürünleri ve Teknolojileri Fuarı, 3-6 Eylül 2024 tarihlerinde temel gıda ürünleri ve şekerli mamuller ağırlıkta olmak üzere, bitkisel yağlar, unlu mamuller, makarna, et, tavuk ve süt ürünleri ve baharat alıcıları ve ihracatçılarını buluşturdu.

ABD, Kanada ve Japonya’dan katılım arttı

Worldfood İstanbul Uluslararası Gıda Ürünleri ve Teknolojileri Fuarı’nın 2024 yılında ziyaretçi profilinde de önemli değişim gözlemlediğini dile getiren Ege Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Muhammet Öztürk, geçtiğimiz yıllarda Ortadoğu ve Afrika ülkelerinden ziyaretçilerin katıldığı fuara bu yıl ABD, Kanada, Japonya gibi ülkelerden ithalatçıların yoğun ilgi gösterdiğini vurguladı.

Direkt uçuşlar fuarı büyütüyor

Türk Hava Yolları’nın 130 ülkede toplam 346 farklı noktaya uçuyor olmasının İstanbul’u cazibe merkezi haline getirdiğini paylaşan Öztürk, “Türk Gıda Platformu olarak Worldfood İstanbul Uluslararası Gıda Ürünleri ve Teknolojileri Fuarı’na verdiğimiz destek THY’nin uçuş ağıyla birleşince ortaya çok güzel bir iş çıktı. 2 yıl önce 24 bin metrekare alanda düzenlenen fuar günümüzde 40 bin metrekarelik bir alana ulaştı. TGP’nin desteğiyle Worldfood İstanbul Uluslararası Gıda Ürünleri ve Teknolojileri Fuarı’nın 100 bin metrekareye ulaşacağına inanıyorum. Geçmişte imrenerek katıldığımız bir gün bizim de böyle bir gıda fuarımız olur mu dediğimiz Dubai Galfood ve ANUGA Fuarı gibi bir fuara kavuştuk” şeklinde konuştu.

Türkiye Gıda Platformu Alım Heyeti Organizasyonuyla destek veriyor

Worldfood İstanbul Uluslararası Gıda Ürünleri ve Teknolojileri Fuarı’na uluslararası katılımın artmasıyla Türk ihracatçıları için daha verimli hale geleceğini dillendiren Öztürk sözlerini şöyle sürdürdü: “Türk Gıda Platformu olarak alım heyeti organizasyonları yaparak, stantlarımızda tadım etkinlikleriyle güç veriyoruz. Türkiye’de gıda ihracatının lideri olan Ege İhracatçı Birlikleri üyesi 100’den fazla firmamız bu yıl stant açtı ve Türk ihraç ürünlerini tanıttı.”

Worldfood İstanbul Uluslararası Gıda Ürünleri ve Teknolojileri Fuarı kapsamında düzenlenen Başkanlar Oturumu’na da katılan Ege Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçılar Birliği Başkanı Muhammet Öztürk; tedarik zincirinde yeni dönem uygulamaları, ihracatta yeni pazarlar ve büyüme stratejileri hakkında değerlendirmelerde bulundu.

Başkan Öztürk “Gıda ihracatındaki hedeflerimiz bakımından Worldfood İstanbul Fuarı özel bir öneme ve değere sahip. Türkiye’nin dünyada önde gelen bir gıda ihracatçısı konumunu kazanmasında Worldfood İstanbul Fuarının geldiği nokta tamamlayıcı ve kritik bir etken. Her yıl büyük emeklerle fuarı büyütmeye ve geliştirmeye çalışıyoruz. Bu yıl da yoğun bir firma katılımı ve ziyaretçi sayısı ile güzel bir fuar organizasyonu gerçekleşiyor. Emeği geçen bütün paydaşlarımıza, Başkanlarımıza ve fuar idaremize teşekkürlerimi sunuyorum” sözleriyle Worldfood İstanbul Fuarı’nın küresel gıda ticaretinde Türkiye’yi önemli bir tedarik merkezi haline getirdiğini vurguladı.

Bu yıl 1300 firma, 80 bin ziyaretçi katıldı

Bu yıl 32. kez düzenlenen Worldfood İstanbul Fuarı, Türkiye’nin gıda alanında en büyük fuarı. TÜYAP Kongre Merkezinde gerçekleşen fuar alan olarak 40.000 m2 lik genişliğe ulaşırken, 1300 firma yerini aldı. Fuarda bu yıl toplam ziyaretçi sayısı 80.000’e ulaştı. Fuar boyunca sektör paydaşları ve ünlü şeflerin katılımıyla gıda sektöründe yeni trendler, sürdürülebilirlik, teknolojik yenilikler ve dijitalleşme konularında paneller ve etkinlikler düzenlendi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Ege Üniversite sosyal tesislerinde yapılan toplantıya Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak, Yükseköğretim Kalite Kurulu Başkanı Prof. Dr. Ümit Kocabıçak, TÜBA Başkanı Prof. Dr. Muzaffer Şeker ve farklı yükseköğretim kurumlarından değerlendiriciler katıldı.

Toplantısının açılışında konuşan Rektör Prof. Dr. Necdet Budak, “Yükseköğretim Kalite Kurulu koordinasyonunda Tam Akredite Öğrenci Odaklı Araştırma Üniversitemizin ev sahipliğinde düzenlenen Kurumsal Akreditasyon ve Dış Değerlendirme Programları 2024 Yılı Değerlendirici Eğitimi dolayısıyla bir aradayız. 21. yüzyılda küreselleşme ve bilgi teknolojilerinin hızlı gelişimine paralel olarak eğitim alanında ciddi dönüşümler meydana gelmiştir. Tüm bu gelişmeler ışığında yükseköğretimin değişen yapısı içerisinde yaşanan rekabet,   yükseköğretim kurumlarında kalitenin sorgulanmasını belirli kalite güvence sistemlerinin gelişmesini de kaçınılmaz kılmıştır. Bizler de Ege Üniversitesi olarak küresel rekabetin gerisinde kalmamak adına kalite kavramını bir kurum kültürü haline getirmek ve eğitim programlarımızı akredite etmek için kendimize hedefler belirledik ve bu hedefler doğrultusunda yoğun bir mesai harcadık. Kalite politikaları ekseninde yürüttüğümüz disiplinli çalışmalar neticesinde büyük bir başarı ivmesi kaydedilerek 2017 yılında 11 olan akredite program sayımızı, bugün itibariyle 53’e çıkardık.  Gösterdiğimiz üstün gayret ve takip ettiğimiz güçlü stratejilerin ardından; Kurumsal Akreditasyon Programı’na (KAP) dâhil edilen Üniversitemizde, adeta tam bir seferberlik başlattık ve tüm değerlendirme süreçlerini başarıyla tamamlayarak, 5 Yıllık Kurumsal Tam Akreditasyon belgesini alan ülkemizdeki ilk devlet üniversitesi olarak tarihi bir başarıya imza attık” diye konuştu. 

Başarıları elde etmek kadar sürdürülebilir kılmanın da ciddi önem arz ettiğini belirten Rektör Prof. Dr. Necdet Budak, “Bu bilinçten yola çıkarak Ege Üniversitesi olarak bugünde kalite konusunda çalışmalarımızı ilk günkü titizlikle sürdürmeye, sistemlerimizi günün gerekli kıldığı koşullara göre revize etmeye devam ediyoruz. Bu kapsamda Kalite Güvence Sistemimizi tek bir çatıda koordine edilmesini sağlamak adına Kalite Koordinatörlüğümüzü kurduk. Koordinatörlüğümüz altında oluşturduğumuz Akreditasyon ve Kalite Yönetim Birimi, Yönetim Sistemleri Birimi, Kalite Takip Birimi ve Sürdürülebilirlik Birimi ile Üniversitemizdeki tüm kalite süreçlerini takip eder hale geldik. Nitekim 29 Ocak 2024 tarihinde küresel rekabette üniversitemize güç katacak kalite ve çevre yönetim sistemleri arasında yer alan ISO 9001 Kalite Yönetim Sistemi ve ISO 14001 Çevre Yönetim Sistemi belgelerini üniversitemize kazandırdık. Bunun yanında YÖKAK tarafından yetkilendirilmiş akreditasyon kuruluşları tarafından akredite edilmiş yükseköğretim programlarının alabildiği Türkiye Yeterlilikler Çerçevesi (TYÇ) Logosuna en fazla sahip olan ilk 5 Üniversite içerisinde yer aldık.  Sözlerime son verirken Ege Üniversitesine tekrar hoş geldiniz diyor,  verimli bir eğitim olmasını diliyorum” dedi.

Yükseköğretim Kalite Kurulu Başkanı Prof. Dr. Ümit Kocabıçak ise YÖKAK’ın faaliyetleri ile Türkiye’deki yükseköğretimde kalite güvencesinin mevcut durumuna ilişkin bilgiler verdi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Spora verdiği sürekli katkıyla bilinen Aroma, organizasyonun ilk gününden itibaren yanında yer aldığı AquaChallenge’a desteğini sürdürüyor. Aroma’nın resmi su sponsoru olarak desteklediği 22. Uluslararası AquaChallenge Yüzme Şampiyonası’nın Heybeliada etabı, 7-8 Eylül 2024 tarihlerinde İstanbul’da büyük bir coşkuyla gerçekleştirildi.

Heybeliada’nın çam ormanlarının eşlik ettiği eşsiz parkurda kulaç atan 550 bireysel toplamda 2000’den fazla sporcu, finiş çizgisine ulaşmak için iki gün boyunca nefes kesen bir mücadele verdi. 

Şampiyonanın ilk günü Heybeliada Su Sporları Kulübü’nde verilen startın ardından 3K, 2K parkurları ile 4x400m Karma Bayrak Yarışlarında heyecan doruğa ulaştı. ‘Deniz Varsa Hayat Var’ temalı yüzme etkinliği ve gece yüzüşü de izleyenlere unutulmaz anlar yaşattı. Organizasyon boyunca 1 km, 2 km, 3 km ve 5 km mesafelerinde açık su yüzme yarışları yapıldı. Şampiyonanın ikinci günü kadınlar 4x400m Bayrak ve Erkekler 4x400m Bayrak yarışları ile tamamlandı. Minik sporcuların yarıştığı Aroma AquaKids kategorisi ise şampiyonaya ayrı bir renk ve neşe kattı.   

“Her yaştan sporcuyu cesaretlendirmeyi sorumluluk olarak görüyoruz”

Aroma Pazarlama & İş Geliştirme Müdürü İrem Özerden, konuşmasında şu ifadeleri kullandı: “Aroma olarak sporun gelişimine katkıda bulunmaktan ve AquaChallenge gibi köklü bir etkinliğin parçası olmaktan her zaman gurur duyduk. Bu yıl da Heybeliada’nın eşsiz doğasında düzenlenen şampiyonada sporcuların heyecanını paylaşmak bizim için büyük bir mutluluk kaynağı oldu. Deniz temizliği konusundaki farkındalığa katkıda bulunmak adına “Deniz Varsa Hayat Var’ temalı yüzme etkinliğinde biz de kulaç attık. Bu amaç doğrultusunda organizasyona katılım sağlayan tüm sporcuları tebrik ediyor, başarılarının devamını diliyoruz. Bu anlamlı iş birliği için AquaChallenge ekibine ve tüm paydaşlara içtenlikle teşekkür ediyoruz. Sporun, toplumun geleceğine yapılan en değerli yatırımlardan biri olduğuna inanıyoruz. Gençlerimizin fiziksel ve zihinsel gelişiminde sporun oynadığı kritik rolün bilincindeyiz ve her yaştan sporcuyu bu yolda cesaretlendirmeyi bir sorumluluk olarak görüyoruz. Gelecek nesillerin eğitimden sanata, spordan yaşamın her alanına kadar kendilerini gerçekleştirmelerini desteklemeyi sürdüreceğiz.”

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Depozito İade Sistemi’nin (DİS) 1 Ocak 2025 itibarıyla başlayacağını ve ülkemiz için bir kazanç olacağını söyleyen Karadeniz, “Plastik sektörünün çatı kuruluşu PLASFED olarak bizler, DİS’in uygulamaya geçmesini elbette istiyor ve destekliyoruz. Ancak bu işin olmazsa olmazı KAS’tır” dedi.

Kullanılan malzemelerin geri dönüşüme kazandırılarak ekonomik değer yaratılması gerektiğini söyleyen Plastik Sanayicileri Federasyonu (PLASFED) Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Karadeniz, bunun da yolunun Kaynağında Ayrıştırma Sistemi’yle (KAS) mümkün olabileceğini belirtti.  

Gelişmiş ülkelerde yaklaşık 40 yıldır KAS’ın uygulandığını bildiren Karadeniz, ne yazık ki ülkemizin bu konuda istenilen noktaya henüz gelemediğini ifade etti. Sürdürülebilir bir dünya için atıkların kaynağında ayrıştırılarak geri dönüştürülmesi ve bu yolla kaynak kullanımının azaltılmasının büyük önem taşıdığını kaydeden Federasyon Başkanı, “Kaynağında Ayrıştırma Sistemi’ni yeterli ölçüde uygulayamazsak sürdürülebilirlik ve geri dönüşüm teknolojileri anlamında yeterli noktaya gelebilmemiz mümkün olamaz” dedi. 

KAS’ın bir an evvel devreye alınması gerektiğini kaydeden Karadeniz, toplumun bu konuda bilinçlendirilmesi gerektiğine dikkat çekti. STK’lar olarak bu konuda üyelerini sürekli bilgilendirdiklerini anlatan Başkan, Kamu’nun da spotlarıyla kendilerine destek vermesini istedi. Sadece yerel yönetimlerle bu işin olamayacağına işaret eden Karadeniz, yerel yönetimlerin ve merkezi yönetimin birlikte hareket etmesi gerektiğini kaydetti.

Avrupa’da uzun yıllardır ambalaj atıklarının kaynağında ayrıştırıldığını ve bu yolla hem ekolojik düzene hem de ülke ekonomilerine değer kattıklarını söyleyen Karadeniz “Dünya artık üret-kullan-at prensipli yaklaşımdan döngüsel ekonomi modeline geçiyor. Esasen bu bir tercihten ziyade zorunluluk olarak karşımıza çıkıyor. Zira dünyamızın kaynakları sınırsız değil, dolayısıyla döngüsel ekonomiye geçişte toplumun bir fikri dönüşüm geçirmesi ve ‘çöp’ yaklaşımından uzaklaşması gerekiyor” dedi.

DİS 1 Ocak itibarıyla başlıyor

Depozito İade Sistemi’nin (DİS) 1 Ocak 2025 itibarıyla başlayacağını ve ülkemiz için bir kazanç olacağını söyleyen PLASFED Başkanı, “Geri dönüşüm teknolojilerinde DİS’i uygulamayan gelişmiş bir ülke kalmadı. Plastik sektörünün çatı kuruluşu PLASFED olarak bizler, DİS’in uygulamaya geçmesini elbette istiyor ve destekliyoruz. Ancak bu işin başlangıcının olmazsa olmazı KAS’tır. Gelişmiş ülkeler, bunu 40 yıl önce devreye alarak ülke ekonomilerine değer kattılar. Bizler de vakit kaybetmeden sisteme dahil olmalıyız. Bunun da yolu KAS yani Kaynağında Ayrıştırma Sistemi’nden geçiyor” diye konuştu. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Dijital varlık, Harris ile Trump’ın gerçekleştirdiği düellonun tesiriyle Çarşamba günü yüzde 2,6’ya kadar gerileme göstererek 56.547 dolardan süreç görüyor.

ABD’de 5 Kasım’da yapılacak 60. başkanlık seçiminde yarışacak Demokrat aday Kamala Harris ile Cumhuriyetçi aday Donald Trump canlı yayında birinci defa kozlarını paylaşmak için karşı karşıya geldi. Münazarada Harris’in performansı Trump’a baskın geldi. CNN anketine nazaran de izleyicilerin yüzde 63’ü münazaranın galibinin Harris olduğu görüşünde. Bahis platformları da Harris’in seçimi kazanma ihtimalinin arttığına işaret etti.

Trump Temmuz ayında yaptığı açıklamada kriptoya kuşkuyla yaklaşmasıyla bilinen ABD Menkul Değerler ve Borsa Komisyonu Başkanı Gary Gensler’i kovacağını ve ABD’yi dünyanın kripto merkezi yapacağını söylemişti.

Başkanlığı kazanması halinde Trump, gelişmekte olan bölümün en üst seviye düzenleyicileri üzerinde kıymetli bir tesire sahip olacak. Trump, “Düzenlemelerimiz olacak, lakin bundan sonra kurallar bölümünüzden nefret eden değil, dalınızı seven beşerler tarafından yazılacak” demişti.

Öte yandan Harris şimdi kripto para piyasası hakkında uygulayacağı siyasete ait bir açıklama yapmadı. Geçtiğimiz ay, seçim kampanyası danışmanı Harris’in kesimin büyümesine yardımcı olacak tedbirleri destekleyeceğini söylemişti. Danışman ayrıyeten güvenlik tedbirlerinin uygulanmasına yönelik devam eden ilgiye de işaret etmişti.

Öksürük, teneffüs yollarında tahrişe yahut mukus birikimine bağlı olarak gelişen bir savunma sistemidir. Akut yahut kronik öksürük, birçok farklı sebebe bağlı olarak ortaya çıkabilir. Soğuk algınlığı, grip, alerji yahut sigara kullanımı üzere faktörler öksürüğü tetikleyebilir. Neyse ki, doğal ve tıbbi sistemlerle öksürüğü hafifletmek mümkündür.

Öksürüğe Âlâ Gelen Usuller:

İlginizi çekebilir Et severlerin gözdesi: Beykoz kebabı

Bal ve Limon:

Bal, öksürüğe karşı tesirli bir doğal tahlildir. Balın yatıştırıcı tesiri boğazı rahatlatırken, limon ise C vitamini içeriği ile bağışıklığı güçlendirir.

Uygulama: Bir tatlı kaşığı bal ile yarım limonun suyunu karıştırın ve bu karışımı tüketin.

Zencefil Çayı:

Zencefilin anti-inflamatuar özellikleri öksürüğün azalmasına yardımcı olabilir. Boğazdaki tahrişi hafifletir ve teneffüs yollarını rahatlatır.

Uygulama: Bir dilim taze zencefili kaynar suya ekleyin ve 10 dakika demleyin. İsteğe bağlı olarak bal ekleyebilirsiniz.

Tuzlu Su Gargarası:

Tuzlu su, boğazdaki mikropları temizleyerek öksürüğün hafiflemesine yardımcı olur. Boğazı yumuşatır ve tahrişi azaltır.

Uygulama: Yarım çay kaşığı tuzu bir bardak ılık suya ekleyip gargara yapın.

Nane Çayı:

Nane, içeriğindeki mentol sayesinde teneffüs yollarını açar ve balgamı yumuşatır. Ayrıyeten öksürük krizlerini hafifletir.

Uygulama: Bir tutam nane yaprağını kaynar suda demleyip tüketin.

Buğu seansı:

Sıcak buhar, öksürüğün temel sebebi olan mukusun çözülmesine ve rahat bir biçimde atılmasına yardımcı olur.

Uygulama: Sıcak su dolu bir kaseye başınızı eğin, başınızın üzerini bir havlu ile örtün ve derin nefes alın.

Elma Sirkesi:

Antibakteriyel özelliklere sahip elma sirkesi, boğazdaki tahrişi azaltabilir ve öksürüğü hafifletebilir.

Uygulama: Bir çay kaşığı elma sirkesini bir bardak suya karıştırarak tüketin.

Soğan Kürü:

Soğan, doğal bir antibiyotik misyonu görür ve enfeksiyon kaynaklı öksürüğe düzgün gelir.

Uygulama: Bir soğanı dilimleyip üzerine bal dökün, birkaç saat bekletin ve çıkan şurubu içebilirsiniz.

Kahramankazan Belediyesi bünyesinde faaliyet gösteren Mahalle Kültür Evleri, okul dönemi ders kayıt başvurularını almaya devam ediyor.

Kahramankazan’da yaşayan vatandaşları sosyo-kültürel anlamda desteklemek, eğitim gören çocuklara okul hayatlarında destek olmak ve düğün, nişan, asker uğurlaması, taziye ve toplantı gibi organizasyonlarda vatandaşların uygun fiyatla yararlanmalarını sağlamak için hizmet veren Mahalle Kültür Evleri’nde okul dönemi ders kayıt başvuruları devam ediyor.

Kahramankazan’da yaşayan yetişkinlerin moral ve motivasyonlarını arttırarak birbirinden renkli kurslarla dolu dolu zaman geçirmelerini hedefleyen Mahalle Kültür Evleri, okul döneminin başlamasıyla çocukların eğitim hayatlarında öğrendikleri bilgileri pekiştirmek adına Türkçe, Matematik, Fen Bilgisi, Sosyal Bilgiler konularının bulunduğu dersler veriyor. İlk ders zilinin 16 Eylül Pazartesi günü çalacağı Mahalle Kültür Evleri, alanında uzman eğitmenleri ile birlikte öğrencilerini bekliyor.

“EŞİT VE ADİL HİZMET”

Kahramankazan’da ikamet eden vatandaşların eşit şartlarda hizmet aldıklarını vurgulayan Kahramankazan Belediye Başkanı Selim Çırpanoğlu: “Mahalle Kültür Evleri’miz yetişkin ve gençlerimize yönelik çalışmalar yürütmeye devam ediyor. Yetişkin bireylerimize resimden el sanatlarına, genç ve miniklerimize gitar kursundan matematik dersine kadar alınan talepler doğrultusunda kurs vermeyi sürdürüyoruz. Ayrım yapmadan, sosyal ve ekonomik anlamda her vatandaşımıza eşit ve adil hizmet etme anlayışımız gereği Kahramankazan Belediye’mizin imkanlarını vatandaşlarımızın faydasına kullanmaya devam ediyoruz. Eğlenirken öğrenmenin keyfini, Mahalle Kültür Evleri’mizde çıkarın.” dedi.

Gençlerin ve çocukların eğitim öğretim hayatları boyunca her zaman yanlarında olduklarını vurgulayan Kahramankazan Belediye Başkanı Selim Çırpanoğlu, Kahramankazan’a yapılan eğitim yatırımlarının ilerleyen süreçte artarak devam edeceğini de sözlerine ekledi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Manisa Kent Konseyi Başkanı Hakkı Bayraktar, Büyükşehir Belediye Meclisi’nin Eylül ayı olağan toplantısına katıldı ve konseyin çalışmaları hakkında meclis üyeleri ile kamuoyuna bilgi verdi. Kent konseyini Manisa ve tüm ilçelerde önemsediğini belirten Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek, “Varlığınızın meclisimize ve Manisa’mıza güç katacağına inanıyorum” dedi.

Manisa Büyükşehir Belediye Meclisi Eylül ayı olağan toplantısı, Büyükşehir Belediye Başkanı Mimar Ferdi Zeyrek başkanlığında gerçekleştirildi. Tüm maddelerin oylanmasının ardından toplantıya katılan Manisa Kent Konseyi Başkanı Hakkı Bayraktar, dilek ve temenniler bölümünde konseyin çalışmaları hakkında meclis üyeleri ile kamuoyuna bilgi verdi. Bayraktar, “Belediye Yasası ve ilgili yönetmelik gereği, Kent Konseyi seçimi gerekliydi. Biz bunu 13 Ağustos günü gerçekleştirdik. Şahsım Başkan olarak, 13 arkadaşım da çalışma grubu olarak seçildi. Çalışma grubumuz, topluma ve kamuya hizmet için heyecan duyan arkadaşlarımızdan oluşuyor. Bundan sonraki toplantımızda ilçelerimizdeki kent konseyi başkanlarımızla toplantılar yapmayı planlıyoruz. Bizler, Manisa’mızın, Manisa’da yaşayanların her şekilde resmi makamlarla olan diyalogunu kurmak, halkın taleplerini projeler noktasında bir araya getirmek ve meclisimize sunmak arzusundayız. Manisa’mızı daha farklı noktalara getirmek, gelecek kuşaklara daha güzel bir Manisa bırakmak için el birliğiyle çalışacağız” dedi.

“Kent Konseyi’ni önemsiyorum”

Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Mimar Ferdi Zeyrek de, Bayraktar ve Manisa Kent Konseyi çalışma grubuna başarı diledi. Başkan Zeyrek, “Kent Konseyi’ni Manisa’mda ve tüm ilçelerde gerçekten çok önemsiyorum. Siz, halkın sesisiniz. Biz bu oluşumdan çekinen, Kent Konseyi’ni belirleyen bir anlayıştan ziyade sizinle halkın sesiyle ve sizin önerinizle birlikte yönetim anlayışını ortaya koyduk. Bulunduğunuz bu önemli görevde meclisimizde yer almanızı, her konuda fikir birliğinde bulunmanızı hatta önergelerinizi de bekliyorum. Sizin birlikteliğiniz ve sizin varlığınız, bizim meclisimize ve Manisa’mıza güç katacağına inanıyorum. Görevinizden dolayı sizleri tebrik ediyorum. İyi ki varsınız. Çok çalışın, hep birlikte şehrimizi çok güzelleştirelim” diye konuştu.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Nevşehir Belediye Başkanı Rasim Arı, Kapadokya bölgesi başta olmak üzere Türkiye’deki tüm otelleri buklet ürünlerinin üretildiği ve Nevşehir Belediyesi Turizm ve Spor A.Ş bünyesinde faaliyetlerini sürdüren Nissa Buklet Fabrikası’nın ürünlerini kullanmaya davet etti.

Belediye Başkanı Rasim Arı, Nevşehir Belediyesi Turizm ve Spor A.Ş bünyesinde faaliyetlerini sürdüren ve turizm sektöründeki konaklama tesisleri için terlik, şampuan, sabun, duş jeli, bone ve saç kremi gibi buklet ürünlerin üretiminin gerçekleştirildiği Nissa Buklet Fabrikası’nda bir basın toplantısı düzenledi.  Arı, beraberinde Belediye Başkan Yardımcıları İbrahim Yüzer, Ahmet Çöler,Hasan İler, Nevşehir Belediyesi Turizm ve Spor A.Ş Yönetim Kurulu Üyesi Hasan Hüseyin Berber ve şirket yöneticileri ile birlikte gerçekleştirdiği toplantıda ilk olarak gazetecilere fabrika ve üretim faaliyetleri hakkında bilgi verdi.

Şehir ekonomisine ve istihdama ciddi katkılar sağlamak hedefiyle kendisinin ilk döneminde kurulan fabrikada ürün çeşitliliğini arttırarak ham madde stoklarını güncellediklerini kaydeden Arı, sözlerini şöyle sürdürdü;

“Nissa Buklet Fabrikası, Nevşehir Belediyesi Turizm ve Spor A.Ş bünyesinde hizmet vermekte olan ve otellere günübirlik tüketim malzemelerinin üretildiği bir fabrika. 2020 yılının sonunda faaliyete başlayan fabrikamızda gerek bölgemizdeki gerekse yurt içi ve yurt dışındaki turizm merkezlerindeki otellerin sabun, duş jeli, şampuan, terlik, maske gibi günübirlik ihtiyaçlarını karşılıyoruz. Burası Nevşehir Belediyesi’nin öz malıdır. Nevşehir Belediyesi Turizm ve Spor A.Ş’ye bağlı bir fabrikadır. Bizim ilk dönemimizin ardından çeşitli dönemlerde fabrikada üretimin durduğu zamanlar olmuş. Fabrikadaki ürün çeşitliliğinin azaldığı dönemler olmuş. Ham madde probleminin, ham madde ihtiyacının karşılanmadığı dönemler olmuş ve en son 2023 yılı Ağustos ayından itibaren neredeyse üretim tamamıyla durmuş ve vergi dairesine, SSK’ya olan borçları ödenmez hale gelmiş. Burası benim göz bebeğim olan noktalardan bir tanesiydi. Biliyorsunuz şehirde benim üzerinde hassasiyetle durduğum, çok önem verdiğim bazı konular var. Onlardan bir tanesi de burası. Tıpkı Kayaşehir’e verdiğim önem gibi. Tabi hassasiyet göstermemin ve önem vermemin altında başka sebepler yatıyor. “

-“Bu Şehrin Makus Tarihini Değiştireceğiz”

“Dostlar biz bu şehirdeki makus talihi, ekonomik makus talihi değiştirmek zorundayız. Bunun için de bu şehrin mutlaka ve mutlaka turizme açılması lazım. Kaldı ki 2019 yılından beri yürüttüğümüz çalışmalarla artık Nevşehir’in sokaklarında turist gezer hale geldi. Kayaşehir, VR Merkezi ve Meryem Ana Kilisesi şehre değer kattı. Orada otellerimizi de yaptığımız andan itibaren gerçekten şehrin ekonomik kaderi değişecek. O yüzden dün, bugün ve yarın sürekli Kayaşehir demeye, Kayaşehir için özel hassasiyet göstermeye devam edeceğim. Çünkü siz belediyecilik faaliyetlerini yaparsınız. Bunu kim belediye başkanı olursa olsun yapar hiç fark etmez. Belediye başkanı olduğu andan itibaren birisi 10 km yol yapar, birisi 3 km, birisi 10 park yapar, birisi bir park yapar. Her kişi, belediyecilik faaliyetini normal standartlarının altında veya üstünde bir şekilde yürütür. Marifet burada belediyecilik faaliyetlerinin haricinde şehre değer katacak, şehrin kaderini değiştirecek işler yapabilmektir. İşte onlardan bir tanesi Kayaşehir. O yüzden dün sürekli Kayaşehir dediğim gibi bugün de diyeceğim, yarın da diyeceğim. Onu sürekli gündemde tutarak turizmcilerin gözünü buraya çekiyorum. Birçok turizmci yeni yeni Kayaşehir öğrenmeye başladı. İşte bu bilet fabrikası da o kadar önem verdiğim işlerden bir tanesi.”

-“Buklet Fabrikası Belediyemize Ciddi Ekonomik Katkı ve Şehre İstihdam Sağlayacak”

“Nissa Buklet Fabrikası neden önemli? Birincisi ciddi bir istihdam sağlama olasılığı var. İkincisi, bölgede çok ciddi manada bir buklet ekonomisi var. Bölgedeki otellerimiz, buklet ürünlerini Ankara’dan, İstanbul’dan, Antalya’dan veya Türkiye’nin farklı şehirlerinden temin ediyorlar. Neden? Nevşehir’de onların ihtiyaçlarını giderecek bir fabrika olmasın diye yola çıktık. Dolayısıyla istihdam yaptığınız gibi ürünlerinizi de bölgedeki otellere pazarladığınız ve ürünleriniz bizden alındığı andan itibaren üretim kabiliyetimizi yukarıya çekeceğiz. Hem de istihdamı arttıracağız. Beraberinde de Nevşehir Belediyesi’ne ciddi manada ekonomik katkı verecek bir nokta burası. O yüzden bizim için çok önemli. Lakin geldiğim noktada gördüğüm şu ki, yeterince pazarlama tekniği yapılmamış. Biraz önce bir pazarlama profesörü bir hocamızla görüştük. Birkaç gün içerisinde buraya gelerek ondan da pazarlama tekniği konusunda, ürün konusunda, paketleme konusunda destek alacağız. Maalesef ki hala Nevşehir Belediyesi’nin buklet fabrikasının olduğunu çok sayıda turizmci bilmiyor. Beraberinde ister istemez otel sahipleri de bilmiyorlar. Nevşehir bilmiyor ki biz başka yerlere duyuralım. Ürün çeşitliliğimizi arttırıyoruz. Artık burada sıvı ve katı gübreleri de satıyoruz. Biz bir otelin ihtiyacı olan bütün ürünleri üretiyoruz. Banyo köpüğü yapıyoruz, duş jeli yapıyoruz, şampuan yapıyoruz, saç kremi, duş bonesi, terlik, sabun üretiyoruz. Beraberinde ihtiyaç olduğu andan itibaren maske üretimi yapıyoruz. Dezenfektan üretiyoruz. Yani bir otelin ihtiyacı olup da temin etmek istediği hangi ürün varsa biz üretiyoruz. Fabrikamızda ham maddelerimiz ağzına kadar dolu. “

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Lale Sanayi Sitesi 14. Blok’ta bulunan mobilyacı esnafları ziyaret eden Belediye Başkanı Rasim Arı, esnafların talep ve önerilerini dinleyerek sorularını cevaplandırdı. Nevşehir Belediyesi’nin çeşitli projeleri hakkında esnafları bilgilendirerek istişarelerde bulunan Arı, “Sanayi esnaflarımız olarak sizler üretim tesisleriniz ve işletmeleriniz ile hem yerel istihdam sağlıyor hem de şehrimizin ticaret hayatına canlılık kazandırıyorsunuz. Belediye olarak, sanayideki küçük esnafın karşılaştığı zorlukları anlamak ve bu zorluklara çözümler geliştirmek bizim her zaman önceliğimizdir. Düzenli olarak gerçekleştirdiğimiz ziyaretler ve bu tür toplantılar, sizlerin ihtiyaçlarını, beklentilerini ve karşılaştığınız engelleri daha iyi kavramamız için önemli fırsatlar sunuyor. Sizlerin belediye olarak bizlerden beklentilerini biliyor ve bunun için tüm gücümüzle çalışıyoruz.” dedi.

Başkan Arı’ya, Lale Sanayi Sitesi’ndeki incelemeleri ve ziyaretleri sırasında İYİ Parti İl Başkanı Ali İhsan Parlatan, Belediye Başkan Yardımcıları Hasan İler ve Veli Kırşehirli ile bazı belediye meclis üyeleri de eşlik etti.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

İzmir’in düşman işgalinden kurtuluşunun 102. yıl dönümü kapsamında Vasıf Çınar Meydanı’nda açılan “İzmir’in Kurtuluş Bayramı” sergisi gurur dolu anlar yaşattı. Sergi, 27 Kasım’a kadar Vasıf Çınar Meydanı’nda ziyaret edilebilecek.

İzmir Büyükşehir Belediyesi, 9 Eylül İzmir’in kurtuluşunun 102’nci yılı kutlamaları kapsamında Vasıf Çınar Meydanı’nda “İzmir’in Kurtuluş Bayramı” sergisini açtı. “Kurtuluş Bayramı” olarak adlandırılan 9 Eylül’ün, Cumhuriyet’in ilk yıllarında nasıl kutlandığı, dönemin ruhunu yansıtan fotoğraf ve gazete manşetleriyle aktarıldı. Ahmet Piriştina Kent Arşivi ve Müzesi (APİKAM) Arşivi’nden fotoğrafların yanı sıra özel koleksiyonlardan fotoğraflarla zenginleşen sergi, 9 Eylül kutlamalarının ilk yıllarındaki büyük coşku ve duygu selini yansıtmayı amaçlıyor. İzmir’in en önemli gününün tarihine tanıklık eden yurttaşlar da sergiyi çok beğendiklerini ifade etti. Sergiyi gezen İzmirliler, duygulandı ve gurur dolu anlar yaşadı.

Sergi, 27 Kasım’a kadar Vasıf Çınar Meydanı’nda ziyaret edilebilecek.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Seslendirdiği ve bestelediği şarkılarla Türk pop müziğine unutulmaz eserler katan Yalın, 5 yıl aradan sonra Harbiye Açıkhava sahnesine geri dönüyor.

Atlantis Yapım’ın organize ettiği Yalın ile ‘Bir Büyülü Gece’ konser serisi kapsamında sahne alacak sanatçı bu özel seriyi sosyal medya hesabından ‘Bekle beni İstanbul’ mesajıyla duyurdu.

Hayranlarının yorumlarıyla yoğun ilgi gösterdiği 3-4 Kasım’da gerçekleşecek konser serisinin biletleri 12 Eylül Perşembe günü Biletix ve BuBilet’te satışa çıkacak.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Cumhuriyet mirası ve İzmir’in en önemli simgelerinden İzmir Enternasyonal Fuarı (İEF), bu yıl “teknoloji” temasıyla 93. kez düzenlendi. 30 Ağustos Zafer Bayramı coşkusu ile açılan İEF; İzmir’in kurtuluşunun 102’nci yıl coşkusuna da ev sahipliği yaparak 9 Eylül günü son buldu. İEF, özel teknoloji alanları, insansı robot Sophia gibi sürpriz konukları, konserler, farklı gösteriler ve yüzlerce etkinlik ile her yaştan 756 bin 635 ziyaretçiye farklı bir deneyim sundu.

93 yıldır ülkemizin ticari ve kültürel hafızasını barındıran önemli bir miras olan İzmir Enternasyonal Fuarı, 30 Ağustos-9 Eylül tarihlerinde Kültürpark’ta ziyaretçilerini ağırladı. 30 Ağustos – 9 Eylül 2024 tarihleri arasında ticaret, kültür, sanat, eğlence ve teknolojinin merkezi olan İzmir Enternasyonal Fuarı, ziyaretçilerinin hafızasında unutulmaz izler bıraktı. “Teknoloji” temasıyla ve “Zamanın Ötesine Geçiyoruz” sloganıyla düzenlenen Fuar’daki özel teknoloji alanları, dijital deneyim ve sergi alanı, temaya özel etkinlikler, İzmirlilerden yoğun ilgi gördü.

Dron gösterileri büyüledi

İEF, bu yıl 30 Ağustos Zafer Bayramı ve İzmir’in kurtuluşunun 102’nci yıl coşkusuna da ev sahipliği yaptı. 30 Ağustos’ta Zafer Bayramı ve 93. İEF’in açılış coşkusu bir arada yaşandı. Resmi açılış töreni sonrasında 21.30’da Alsancak Gündoğdu Meydanı semalarında 500 dron ile Zafer Bayramı temalı bir gösteri yapıldı. 31 Ağustos’ta Kültürpark Atatürk Açıkhava Tiyatrosu’ndaki resepsiyonun ardından da İEF temalı bir dron şov düzenlendi. Dron gösterileri, izleyenlere unutulmaz anlar yaşattı.

Tüm dünyanın yakından tanıdığı insansı robot Sophia da fuarın sürpriz konuğu oldu. Sophia, açılış töreninde, resepsiyonda, ayrıca farklı etkinlik ve söyleşilerde yer aldı. Sophia, 1 Eylül’de tarihçi, akademisyen Prof. Dr. Emrah Safa Gürkan, 2 Eylül’de ise sanatçı Okan Bayülgen ile “TechTalks” etkinliğinde buluştu. Robot Sophia, İzmir Enternasyonal Fuarı’nın geleceğe atılan adımların başladığı bir fuar olduğunu söyledi ve “Her ne kadar teknoloji gelişse de insan ruhunun sıcaklığı olmadan bu yeniliklerin bir anlamı olmaz” dedi.

Teknoloji özel alanı

Fuar’daki teknoloji özel alanında; Batı Anadolu Sanayici ve İş İnsanları Dernekleri Federasyonu’na bağlı dernekler ve firmalar, İzmir Atatürk Organize Sanayi Bölgesi’ndeki (İAOSB) kuruluşlar, Bilişim Vadisi,  Yazılım ve Bilişim Sanayicileri Kümelenme Derneği (YABİSAK), Dokuz Eylül Üniversitesi Teknoparkı (DEPARK), Ege Savunma Sanayi Havacılık ve Uzay Kümelenmesi Derneği (ESAS), Teknopark İzmir, İzmir Tarım Teknoloji Merkezi, İzQ Girişimcilik ve İnovasyon Merkezi, aralarında yerli üretim elektrikli taşıtların da bulunduğu teknoloji ve sanayi şirketleri ürünleri, İAOSB Nedim Uysal Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi öğrencilerinin geliştirdiği projeler ve daha birçok kurum ve kuruluş yer aldı. Teknoloji özel alanı ziyaretçilerin ilgisiyle karşılaştı. Belediye şirketleri İZFAŞ ve İzmir İnovasyon ve Teknoloji AŞ iş birliği ile girişimcilere ve start-uplara ücretsiz olarak tahsis edilen “Girişimci Köyü”nde ise elektronik imzadan elektrikli bisikletlere kadar pek çok farklı alanda faaliyet gösteren girişimciler, yeni iş fikirleri ve inovatif çözümlerini sergiledi. İzmir Ekonomi Üniversitesi tarafından yürütülen Create in İzmir Projesi kapsamında İzmir Teknoloji ve İnovasyon AŞ iş birliğiyle Teknoloji ve Yaratıcılık Günleri düzenlendi. Katılımcılar; “Geleceğin Şehirleri”, “Teknoloji Trendleri”, “Oyun Teknolojileri”, “Tasarım ve İnovasyon” ve “Yapay Zekanın Yaratıcı Kullanımı” temalarıyla birçok önemli ismin katıldığı konuşmalara tanıklık etti. Ayrıca “Yaratıcı Kent Teknolojileri” temalı Ideathon da gerçekleştirildi.

Onur konuğu il İstanbul’du

İzmir Enternasyonal Fuarı’nın bu yılki onur konuğu kenti ise İstanbul’du. İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB),  İBB Miras, İBB Kültür ve Visit İstanbul markaları ile ziyaretçilerin karşısına çıktı. Aynı zamanda fuar süresince İBB’nin katkılarıyla hazırlanan, Türk resim sanatının önemli isimlerinden “Solo Botter: Nuri İyem” sergisi Casa Botter’den sonra fuarda ziyaretçileriyle buluştu. Pakistan Pavyonu’ndaki sergi, sanatçının farklı dönemlerden karakteristik çalışmalarından özel bir seçki sunarken binlerce ziyaretçinin ilgisiyle karşılaştı.

Fuar, temaya özel kültürel ve sanatsal etkinlikleriyle de dikkat çekti. Konserler, tiyatro gösterileri, film gösterimleri, dijital sergiler ve birbirinden farklı onlarca etkinlik, ziyaretçilere keyifli anlar yaşattı.

Dijital Deneyim ve Sergi Alanı

Kültürpark’ta Atlas Pavyonu’ndaki Dijital Deneyim ve Sergi Alanı’nda sanatseverlerin etkileşim kurarak deneyimlediği, küratörlüğünü Nihat Özdal’ın yaptığı ve 20 sanatçının eserlerinden oluşan Digital Echos Sergisi, Aylin Taslak’tan VR Labyrinth Project, Garip Ay’dan İnteraktif Ebru Sanatı Ekranı, Augmented Reality Duvarı, Uzay Kampı Türkiye VR Gözlüklü Simülasyon ve Bilim Kahramanları ile Dünya Robot Olimpiyatı deneyimi, katılımcıların VR gözlükle kayalıklardan denize doğru düşüyormuş gibi hissetmesini deneyimledikleri Redbull Cliff Diving yer aldı.

TechTalks birbirinden değerli isimleri ağırladı

İZFAŞ ve İzmir İnovasyon ve Teknoloji AŞ’nin birlikte düzenlediği “TechTalks” isimli söyleşilerde tarihçi, yazar Prof. Dr. Emrah Safa Gürkan, sanatçı Okan Bayülgen, teknoloji yazarı, trend avcısı Serdar Kuzuloğlu, seri ve inovatif girişimci, fütürist ve Türkiye Fütüristler Derneği Onursal Başkanı Alphan Manas Gazeteci ve televizyoncu Emin Çapa konuşmacı olarak yer aldı. Robot Sophia da Prof. Dr. Gürkan ile Okay Bayülgen ile gerçekleştirilen söyleşide soruları yanıtladı.

20 konser ile müzik dolu geceler

Ziyaretçiler, Fuar akşamlarında keyif dolu anlar yaşamak için her yıl olduğu gibi bu yıl da Fuar konserlerinde buluştu. Çim Konserleri’nde Mert Demir, Teoman, Volkan Konak, Hande Yener, Semicenk, Motive ve Mahsun Kırmızıgül, Hayko Cepkin, Migros sponsorluğunda Derya Bedavacı, Sakiler ve 9 Eylül İzmir’in kurtuluşunun 102. yılında Haluk Levent sahne aldı. Alternatif Sahne’de ise Pera, Melis Fis, Anıl Piyancı, Perdenin Ardındakiler, Redd, Şanışer&Sokrat St, Ceylan Ertem, Yedinci Ev ve Can Gox konser verdi.

11 gün boyunca temaya özel gösteriler ve kortejler de düzenlendi. Renkli dijital ekranlarla donatılmış Pixel Iron kostümleriyle yürüyen Fuar Muhafızları Korteji ve birçok renkli etkinlik düzenlendi. Tema etkinlikleri sponsoru Red Bull, 11 gün süresince Gaming Hub, DJ Workshop, F1 Pist, F1 Simulasyon ve Refleks Oyunu gibi birçok etkinlik gerçekleştirdi. Türkiye’nin en iyi sokak dansçılarının kıyasıya mücadele ettiği Red Bull Dance Your Style Türkiye Finali de Atatürk Açıkhava Tiyatrosu’nda düzenlendi. İzleyiciler tarafından birinci seçilen Esila Mayadağ, 9 Kasım’da Mumbai Hindistan’da düzenlenecek Red Bull Dance Your Style 2024 Dünya Finali’nde Türkiye’yi temsil edecek. İzmir Aşkına Sokağın Kadınları Müzikali, TuzBiber Stand Up, Ali Congun gösterisi de Kültürpark Atatürk Açıkhava Tiyatrosu’nda izleyici ile buluştu.

EÇEV de teknoloji temalı etkinliklerle yer aldı

İzmir Büyükşehir Belediyesi standında belediyenin farklı birimlerinin hem çalışmaları hem de teknoloji odaklı uygulamaları sergilenirken aynı zamanda spor, bilgi yarışması, dans gösterileri gibi birçok etkinlik de gerçekleştirildi. Teknoloji temalı Hazine Avı, teknoloji temalı filmlerle Sinema Burada gösterimleri, sokak tiyatroları, Çocuk Sahnesi, Çocuk Alanı, Gençlik Alanı’nda interaktif oyunlar, macera ve zipline parkuru, airsoft alanı, bilgisayar ve konsol oyunları deneyimi, gezici etkinlikler, pantomim, masal anlatımı ve sihirbaz gösterileri Fuar’da yer aldı. İZELMAN Fuar Çocuk Kulübü’nde origami, fen ve doğa, akıl oyunları, sanat ve beceri, jimnastik gibi birçok atölye gerçekleştirildi. Ege Çağdaş Eğitim Vakfı (EÇEV) da bu yıl İzmir Enternasyonal Fuarı’nda çocuklar için çeşitli eğitici atölye çalışmaları ve teknoloji temalı etkinliklerle yer aldı.

Spor kulüpleri de buradaydı

İEF, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin düzenlediği 3×3 Streetball İzmir Cup 2024 finaline de ev sahipliği yaptı. 12. Uluslararası 9 Eylül İzmir Yarı Maraton’un heyecanı da Fuar’a yansıdı; 6-7 Eylül’de maraton için kit dağıtımı gerçekleştirildi. İzmir’deki farklı branşlarda faaliyet gösteren spor kulüpleri de farklı etkinliklerle İzmir Enternasyonal Fuarı’ndaydı.

93. İzmir Enternasyonal Fuarı’nın Ana Sponsoru Folkart, Etkinlik Sponsoru Migros, Teknoloji Sponsoru Vestel, Otomotiv Sponsoru Avek Otomotiv, Ulaşım Sponsoru Avec Rent a Car ve Tema Etkinlik Sponsoru Red Bull oldu.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin haziran ayında başlattığı yaz spor okulları büyük ilgi gördü.  17 tesiste, 25 branşta açılan kurslardan 25 bin kişi yararlandı. En çok ilgi gören branş ise yüzme oldu.

İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin 24 Haziran-1 Eylül tarihleri arasında düzenlediği yaz spor okulları yoğun ilgi gördü. 25 farklı spor branşında 17 tesiste verilen kurslardan 25 bin kişi yararlandı. Yaz spor okulları kapsamında atletizm, basketbol, futbol, jimnastik, tekvando, judo, tenis, satranç, temel hareket eğitimi, yüzme, sutopu, halk oyunları, dans, özel öğrenciler basketbol-yüzme, voleybol, masa tenisi, güreş, badminton, zeka oyunları, karate ve futsal branşlarında eğitimler verildi. Yaz spor okullarında ayrıca yetişkin kursiyerler için pilates, step-aerobik, kano, sağlıklı yaşam, kondisyon, yoga, yüzme ve tenis branşları da yer aldı. Yaz spor okullarında en popüler branş yine yüzme oldu.

Marina İzmir’de çocuklar yüzme öğrendi

İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin sporu kentin dört bir yanına yayma hedefi çerçevesinde dezavantajlı mahallelerdeki ilkokul öğrencilerine yüzme dersi verildi. Marina İzmir’de Haziran ve Eylül süresince yüzme eğitimine katılan 271 minik, yüzme temel eğitim, temel ayak vuruşları, serbest stil, sırt ayak vuruşu ve sırt stil yüzme temel eğitimlerini aldı. Yüzme eğitimleriyle fiziksel gelişimlerini sağlayan çocuklar, sportif faaliyetlerle sosyalleşti ve eğlenceli vakit geçirdi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

40 yıllık köklü geçmişiyle ülkemizde ve 80’in üzerinde ülkeyi kapsayan geniş ihracat coğrafyasında güçlü ve rekabetçi bir konuma sahip olan Borsan, 2-5 Ekim 2024 tarihlerinde İstanbul Fuar Merkezinde gerçekleşecek A-Tech Fuarı’nda yerini alıyor.

40 yıllık köklü geçmişiyle Türkiye’nin en büyük 500 Sanayi kuruluşu arasında yer alan ve Dünya genelinde 80’in üzerinde ülkeyi kapsayan geniş bir coğrafyaya katma değerli ihracat gerçekleştiren Borsan, A-Tech 2024 Uluslararası Akıllı Bina Teknolojileri Elektrik Sistemleri Fuarı’nda, her zaman olduğu gibi güçlü bir kurumsal varlık sergileyecek. Bu yıl 7’inci kez düzenlenen A-Tech 2024 Uluslararası Akıllı Bina Teknolojileri Elektrik Sistemleri Fuarı, 2-5 Ekim 2024 tarihlerinde İstanbul Fuar Merkezi 1 ve 2. Salonlarında gerçekleşecek.

TURQUALITY® Programı kapsamına kabul edilen, Türkiye’nin en büyük 400 Sanayi kuruluşu ve ilk 400 ihracatçısı arasında yer alan Borsan, düzenli bir şekilde katılım gösterdiği A-Tech Fuarı’nda, Hall 1’de E3A numaralı 153 metrekarelik stant alanında yer alacak. Borsan fuarda, yurt içi ve yurt dışı müşteri talepleri doğrultusunda; ulusal ve uluslararası kalite belgelerine sahip olarak ürettiği Bakır ve Alüminyum Güç ve Tesisat kablo ürünleri, Zayıf Akım ve Özel tasarım kablolarının yanı sıra Borled markasıyla LED Aydınlatma ve Elektrikli Tesisat ürünlerini de sergileyecek. 

Borsan’ın, bu önemli etkinlikte düzenli bir şekilde yer aldığını ifade eden Borsan Marka Satış ve Pazarlama Direktörü Can Okan Yılmaz, “Ürün portföyümüzü yenilikçi ve yüksek kaliteli ürünlerle sürekli genişletiyoruz, iç pazarda ve uluslararası pazarlarımızdaki gücümüzü sürekli artırıyoruz. Uluslararası A-Tech Fuarı, destek aldığı kamu kurumlarıyla beraber lider üretici firmaların katılımı ve Türkiye’nin dört yanından gelen sektör uzmanlarının ve profesyonel ziyaretçilerin yanı sıra yabancı ticari alıcı ve ziyaretçileriyle, sektörün önemli bir buluşması olma özelliği taşıyor. Bu etkinlikte gelenekselleşen kurumsal temsilimize büyük önem veriyoruz ve bir kez daha A-Tech Fuarı’nda yer almaktan mutluluk duyuyoruz” dedi.

A-Tech Fuarı, T.C. Ticaret Bakanlığı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Toplu Konut İdaresi Başkanlığı (TOKİ), Emlak Konut, Kiptaş, Vakıflar Genel Müdürlüğü, Türkiye Elektrik Elektronik ve Benzeri Teknisyenleri Esnaf ve Sanatkarları Federasyonu (TETESFED), Elektrik Mühendisleri Odası, Perpa Ticaret Merkezi ve KOSGEB gibi kurumların desteği ve katılımı ile düzenleniyor. Akıllı bina teknolojileri, elektrik malzemeleri ve ekipmanları, elektrik iletimi ve dağıtımı konularında ülkemizin en önemli sektörel buluşması olarak kabul edilen uluslararası nitelikli fuar, yabancı ziyaretçilerden yoğun katılım ve ilgi görüyor.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Nefes’te Ujala, Neval’in timsah gözyaşlarına aldanarak onun tuzağına düşer. Ujala, Neval’in kızını son bir kere görmesi için onun yanına getirir lakin ardını döndüğünde ikisi de yoktur. Ujala ve Süheyb, kızlarını bulabilecek mi?

HABERE İLİŞKİN GÖRÜNTÜ İÇİN TIKLAYIN İZLE

Ujala, bir daha onları rahatsız etmemesi için Neval’i kızıyla görüştürmeyi kabul eder. Neval ise Ujala ardını döndüğü esnada kızı Nevin’i de alarak oradan uzaklaşır. Gerilerinden koşan Ujala onlara yetişemez ve olanları ıstırap içinde tüm aileye anlatır. Süheyb, eski eşi Neval’e çok kızgındır ancak elinden de bir şey gelmez. Neval, kızını vermemekte kararlıdır. Süheyb, kızı Nevin’e kavuşabilecek mi?

Nefes dizisi 47. kısmıyla 11 Eylül Çarşamba günü saat 14.15’te Kanal 7’de.

NEFES 47. KISIM TANITIMI

Hayallerin savaştığı bu kıssada güzellik mi yoksa kötülük mü kazanacak? “Nefes”  hafta içi her gün 14:15’te Kanal 7 ekranlarında…

Günümüzde gelişen teknoloji, ultrason aygıtlar ile bebeklerin cinsiyetinin öğrenilmesini sağlıyor lakin eski yollar hala popülerliğini koruyor. Anne adayları, çocuklarının cinsiyetini doktora gidip örense bile bu formülleri deneyebiliyorlar. “Bebek cinsiyeti nasıl anlaşılır?” sorusunun klasik ve eğlenceli cevapları…

Bebek bekleyen çiftler, yeni doğacak çocukları için hazırlık yaparken cinsiyeti de merak ediyorlar. Doktor randevusu ile cinsiyetin öğrenilmesi mümkün olsa bile eski cinsiyet iddiası teknikleri popülerliğini koruyor.

Nesillerdir devam ettirilen klasik metotlar, teknolojinin gelişmiş olmasına karşın günümüzde hala tercih ediliyor. Tabi formüllerin doğruluğu yüzde 50 ihtimalli, kesin sonuçlardan bahsetmek mümkün değil. Hurafe olarak sayılması çok daha yüksek olan bu yollardan kimileri eğlenceli olabiliyor. İşte merak edilen usuller…

KARNIN ŞEKLİ

En yaygın olan formüllerden biri, göbeğin biçimi ve pozisyonu. Bu yolda büyük ve yuvarlak göbeğin kız çocuğunu işaret ettiği, küçük ve aşağıda olan göbeğin ise erkek çocuğunu işaret ettiği söyleniyor.

ALYANS YÖNTEMİ

Anne olacak kişinin evlilik yüzüğü ipe bağlanır ve karnın üstünde tutulur. Yüzük dairesel hareken yaparsa, kız çocuğu beklendiği düşünülür. Şayet yüzük ileri geri sallanırsa bu durum da erkek çocuğu manasına gelir. Yüzük yerine iğne ve kalem de kullanıldığı olabiliyor.

İDRAR RENGİ

Tahminler ortasında bulunanlarda biri de idrar rengi… İdrar rengi koyu yahut olağan sarı tonunda olduğunda kız çocuğu, daha açık renk ve parlaksa erkek çocuğu olması beklenir.

YIL TAHMİNİ

Eski bir Maya halk kıssasına nazaran bayanın gebe kaldığı yıla nazaran cinsiyet kestirim edilirdi. İnanışa nazaran gebe olunan yıla bayanın yaşının eklenmesi çocuğun cinsiyetini işaret ediyordu. Sonuç çift ise bebek kız, tek ise erkek çocuk bekleniyor demekti.

AŞERMELER

“Ye ekşiyi doğur Ayşe’yi, ye tatlıyı doğur Hakkı’yı” kelamı ve benzerleri halk ortasında çok tanınan yollar ortasında. Gebe bayanın canı ekşi yiyecekler çekiyorsa kız çocuğu, tatlı yiyecekler çekiyorsa erkek çocuğu beklendiği söylenir.

SABAH BULANTISI

Anne adayı olan kişinin birinci 4 ay sabah bulantısı yaşıyorsa, kız çocuk olması bekleniyor. Şayet mide bulantısı yaşanmıyorsa erkek çocuk beklendiği düşünülüyor.

GÜZELLİK EFSANESİ

Bir öteki yaygın efsane gebe bayanın hoşluğunda zımnî. Şayet gebe olan bayan hoş görünüyorsa bebeğin cinsiyetinin erkek olması bekleniyor. Bayan evvelki halinden daha hoş görünmüyorsa, bu durum anne adayının hoşluğunu çalan bir kız bebek olduğunu işaret ediyor.

AYAK ISISI

Anne adayının hamilelik periyodunda ayaklarının olağandan soğuk olması, erkek bebeğe işaret ediyor. Şayet ayaklarda farklılık yoksa bebeğin cinsiyeti kız olacak manasına geliyor.

En çok izlenen yarış programlarından biri olan MasterChef yemek yarışı, her kısmıyla yemek hakkında dikkat çeken bahisleri gündemine taşıyor. Yeni kısımda ise geceye damga vuran ‘baklama ile ayran içilir mi?’ tartışması oldu. Halka sıçrayan bu tartışma toplumsal medyada paylaşımların odağı oldu.

Her kısmı ile gündeme gelen yemek müsabakası programı MasterChef, Dün akşam yayınlanan kısımda baklava krizi yaşandı. Şeflerin baklavaları tadarken Somer Sivrioğlu’nun bir bardak ayranı içmesi “Baklavanın yanına ayran mı içilir” sorularını gündeme getirdi. Toplumsal medyaya kadar yansıyan bu durum herkesi ikiye böldü.

BAKLAVANIN YANINA AYRAN İÇİLİR Mİ?

Masterchef’in heyet üyeleri Mehmet Yalçınkaya, Somer Sivrioğlu ve Danilo Zanna ortasında geçen ‘Baklava ile ayran içilir mi?” sorusu toplumsal medyaya kadar sıçradı. Birçok paylaşım alan baklava yanı ayran ise gündem oldu.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK GÖRÜNTÜ;

Kendini yemek yapmaya kaptırdı! Saçlarının yandığını bile fark etmedi

Ubisoft, şimdi 2023 yılının sonlarında The Crew sunucularını kapattığını açıklamıştı. Oyunu satın alanların bile oyunu oynayamayacağını açıklayan Ubisoft, hayli reaksiyon çekmişti. Oyuncular o günden beri bir imza kampanyası başlatmış ve Avrupa çapında tam 1 milyon imza toplamayı başarmıştı.

Oldukça ağır yansılara karşılıksız kalamayan Ubisoft, geçtiğimiz gün toplumsal medya hesapları üzerinden bir açıklama yayınladı. Açıklamada The Crew 2 ve The Crew Motorfest’e “bağlılığını” lisana getiren stüdyo, bu iki oyuna da çevrimdışı modun geleceğini resmen açıkladı.

Farkındaysanız açıklamada orjinal oyundan bahsedilmemiş. Yani maalesef, orjinal The Crew’a erişim hala imkansız olacak.

Asıl reaksiyonun ise yepyeni oyundan kaynaklandığını unutmamak gerek. Hatta bu nedenle açılan Stop Killing Games hareketi, Avrupa Birliği’nin gündem bahislerinden biri olacak üzere görünüyor. Şu ana kadar 350.000’den fazla imza toplayan oluşuma siz de imza atabilirsiniz.

Ciğer taplaması, Türk mutfağının en lezzetli ve özel et yemeklerinden biridir. Bilhassa ciğer severlerin vazgeçilmezleri ortasında yer alan bu yemek, kuzu ya da dana ciğerinin baharatlar ve yağ ile harika bir ahenk içinde pişirilmesiyle hazırlanır.

Geleneksel olarak Anadolu’da sıklıkla yapılan bu yemek, hem protein deposu hem de epeyce besleyici bir seçenektir. Ciğer taplamasının imalinde kullanılan materyaller ve özel pişirme teknikleri, ona eşsiz bir lezzet kazandırır.

İlginizi çekebilir Et severlerin gözdesi: Beykoz kebabı

Malzemeler:

500 gram kuzu ya da dana ciğeri (tercihe göre)
2 adet kuru soğan
3 yemek kaşığı un
1 tatlı kaşığı kırmızı toz biber
1 çay kaşığı kimyon
1 çay kaşığı karabiber
Tuz (damak tadınıza göre)
1 çay bardağı sıvı yağ
1 çay kaşığı kekik
1 tutam maydanoz (süsleme için)

Ciğerin Hazırlanması:

İlk olarak ciğerleri güzelce temizleyin ve zarlarını çıkarın. Daha sonra ciğerleri küp formunda doğrayın. Doğradığınız ciğerleri bir müddet suyun içinde bekleterek fazla kanını akıtın. Bu süreç ciğerin kokusunu alacak ve yumuşak pişmesini sağlayacaktır.

Unlama:

Ciğerleri sudan çıkardıktan sonra kurulayın. Daha sonra bir kaba unu koyun ve ciğerleri bu unun içinde güzelce bulayın. Bu basamak, ciğerin pişerken dışının çıtır olmasını sağlar.

Pişirme:

Tavaya sıvı yağı alın ve düzgünce ısıtın. Ciğerleri kızgın yağa ekleyin ve yüksek ateşte kısa müddette çevirerek kızartın. Bu kademede ciğerin kurumasını önlemek için daima karıştırın ve süratli pişirin. Ciğerlerin her iki tarafı da kızardıktan sonra ocaktan alın.

Soğan ve Baharatlar:

Ayrı bir tavada ince doğranmış soğanları kavurun. Soğanlar pembeleştikten sonra üzerine kırmızı toz biber, kimyon, karabiber ve kekik ekleyin. Hazırladığınız baharatlı soğan karışımını ciğerlerin üzerine dökün ve güzelce karıştırın.

Servis:

Ciğer taplamasını sıcak olarak servis edin. Üzerini ince kıyılmış maydanoz ile süsleyerek sunabilirsiniz. Yanında pilav ya da taze ekmek ile harika bir ahenk yakalayacaktır.

Ciğer Taplaması Yapmanın Püf Noktaları:

Kızgın Yağ: Ciğerlerin kuru olmaması için kesinlikle kızgın yağda ve yüksek ateşte pişirilmelidir. Bu, ciğerlerin içinin yumuşak kalmasını sağlar.

Kanını Güzelce Akıtın: Ciğerlerin pişme kalitesini artırmak için, kanını uygunca akıtmak kıymetlidir. Bunun için ciğerleri soğuk suyun içinde bekletin.

Kısa Müddet Pişirme: Ciğerin fazla pişmesi kurumasına neden olur. Kısa müddette yüksek ateşte pişirilen ciğer, daha yumuşak ve lezzetli olacaktır.

Baharatlar: Baharatlar ciğerin lezzetini artıran en kıymetli ögelerdir. Bilhassa kırmızı biber ve kimyon ciğerin tadını kusursuz hale getirir.

Deniz düzeyinden bin 800 metre yükseklikteki kentte, 2017 yılında hizmete alınan havuzda, Gençlik ve Spor Bakanlığınca 2020 yılından “Yüzme Bilmeyen Kalmasın Projesi” başlatıldı.

7 yıldır etkin bir halde Türkiye’nin yanı sıra dünyanın ve Avrupa’nın birçok ülkesinden gelen yüzücülere hizmet veren havuzda çocuklar, proje kapsamında tecrübeli eğitmenler eşliğinde haftanın 6 günü makul saatler aralığında yüzme eğitimi almayı sürdürüyor.

Proje ile yüzme sporuyla tanışan çocuklar, hem düzgün birer yüzücü olmak istiyor hem de spor yaparak suda keyifli vakit geçiriyor.

Hizmete alındığından bu yana 10 kulvarıyla Türkiye’deki ulusal sportmen ve kulüplerin yanı sıra 64 ülkenin yüzücülerini de ağırlayan havuz, 4 yılda 42 bin çocuğun yüzme öğrenmesine vesile oldu.

Yaz tatilinden okulların açılmasına kadar 6-14 yaş kümesindeki 3 bin 200 çocuk yüzmeyi öğrendi.

Okulların açılmasıyla daha geniş kitleye hitap etmeye hazırlanan havuz, hem yurt dışından gelecek profesyonel atletlere hem de küçük yaştaki çocuklarla birlikte lise, üniversite ve yetişkinlere hizmet verebilecek. 

 “Şu ana kadar 64 ülke havuzumuzdan faydalandı”

Gençlik ve Spor Vilayet Müdürü Levent Çakmur, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 2017 yılında hizmete alınan havuzun kent için değerli bir yatırım olduğunu söyledi.

Bakanlık tarafından başlatılan proje ile çocukların spora yönlendirildiğini belirten Çakmur, “2020’den itibaren proje ile taçlandırdığımız çocuklarımız, bu tesisten faydalanıp hem spora yönlendirme ismine, hem de kulüpler ismine havuzumuz hizmetini sürdürüyor.” dedi.

Havuzun birçok bölüme hitap ettiğini ve kentin yüksek irtifasını fırsata çevirmenin kıymetine değinen Çakmur, “Sadece kışın değil futbol alanlarımız ve havuzumuzla kentimiz memleketler arası bir üne kavuştu. Ülkeler yüksek irtifanın idmanlara olan tesiriyle müsabakalarda muvaffakiyetin arttığını keşfetti. Şu ana kadar 64 ülke havuzumuzdan faydalandı. Ekim ayından itibaren tekrar olimpik ekipler, ulusal kadromuz şu anda rezervasyon yapmış durumda. Nitekim yüksek irtifa olarak Avrupa ve dünyada değerli bir üne sahibiz.” tabirlerini kullandı.

İlçelerde de müdürlüklerine bağlı havuzların olduğunu lisana getiren Çakmur, şunları kaydetti:

“2020 yılından bu yana 6-14 yaş kümesindeki 42 bin çocuğa yüzme öğrettik. Yalnızca burası değil ilçelerimizdeki havuzlarla 3 bin 500’e yakın çocuğumuz bu yaz projeden faydalandı. Okulların açılmasıyla yetişkin ve engelliler için gün sayısını da artırarak faydalanmasını sağlıyoruz.

15 Eylül’den itibaren yeni programlar ve saatlerle tüm gençlerimize, çocuklarımıza hizmet vermeye hazır durumdayız. Seçkin düzeydeki atletler için farklı bir saat planlaması yapıyoruz. 10 kulvarın olduğu havuzumuz ikiye bölünebiliyor. Kulvarları yarıya düşürüp 25’er metrelik iki kısma ayırabiliyoruz. Bu sayede 20 kulvar olarak hizmet vererek yoğunluğu bu halde çözüyoruz. Seçkin atletler dışında bu halde 25 metrelik iki kısım halinde taleplere yanıt vermeye çalışıyoruz.”

 “Kızım hakikaten çok memnun ve yüzmeyi öğreniyor”

Kursa gelen öğrenci velilerinden Rıdvan Yıldırım da kızının daha evvel hiç yüzme bilmediğini, proje sayesinde kıymetli gelişim gösterdiğini söyledi.

Severek kursa geldiğini anlatan Yıldırım, “Buraya geldikten sonra 1 haftalık deniz tatiline gittik ve orada bu gelişimi gördüm. Kızım hakikaten büyük gelişim gösterdi. Toplumsallaşarak yüzmeyi öğrendi. Nitekim çok âlâ ilgileniyorlar ve hiçbir şeyimiz eksik değil.” diye konuştu.

Erzurum’un kış memleketi olduğu için suya fazlaca alışık olmadıklarını aktaran Yıldırım, şöyle devam etti:

“Kızımı birinci getirdiğimde üzerinde korkaklık vardı zira birinci kere hayatında o kadar büyük bir havuz görüyordu. Hocalarımızın davranışları çocuğu suya karşı ısıttı. Artık kızım ‘ne vakit gideceğiz’ demeye başladı. Kızım hakikaten çok keyifli ve yüzmeyi öğreniyor. Ön yargıyı kırmak ve çocuklarımızı spora yönlendirmemiz gerekiyor. Artık eskisi üzere değil bizim vaktimizde yoktu artık Bakanlığımız ve öbür yetkililer bu işe sahip çıkıyor.”

Oyunların düzenlendiği başşehir Astana’da AA muhabirine açıklamada bulunan Toksöz, “Geleneksel Türk okçuları, Dünya Göçebe Oyunları’nda büyük ilgi gördü. İştirakçiler okçularımızla fotoğraf çektirmek için sıraya girdi.” dedi.

UNESCO Somut Olmayan Kültürel Miras Varlığı listesinde yer alan klâsik Türk okçuluğu karşılaşmalarının Kazakistan’da ilgiyle takip edildiğini belirten Toksöz, “Geleneksel okçuluk uğraşı veren atletler, yarışlarda Türk motifleri ve geleneklerini yansıtan kıyafetler giyerek Türkiye’nin de tanıtımına katkıda bulundu. Sadece ok atmak değil Türk gelenekleri ve motifleriyle tasarladığımız kıyafetleri dünyaya tanıtmayı ve kültür elçiliği yapmayı da hedefliyoruz.” diye konuştu.

Kazakistan’da Türk okçuluğunu tanıttıklarını belirten Toksöz, “Dünyada kabul görmüş Türk okçuluğunu burada bulunan ülkelere tanıtmak ve Türk okçuluğunun milletlerarası arenada kelam sahibi olduğunu göstermenin memnuniyetini yaşıyoruz.” tabirlerini kullandı.

“10 atletimizle ülkemizi temsil ediyoruz”

Cengiz Toksöz, 5. Dünya Göçebe Oyunları’na 10 atletle katıldıklarını belirterek, “Geleneksel oyunların olimpiyatları olarak bedellendirilen Dünya Göçebe Oyunları’nda Türkiye Klasik Türk Okçuluk Federasyonu, memleketler arası çapta hoş bir gayret verdi. Türkiye’deki elemeler sonrasında burada uğraş etmeye hak kazanan 10 atletimizle ülkemizi temsil ediyoruz.” biçiminde görüş belirtti.

Klâsik Türk okçuluğunda lisanslı sportmen ve kulüp sayısının her geçen gün arttığını anlatan Toksöz, “Geldiğimiz noktada yaklaşık 21 binin üstünde lisanslı atlet ve 700’ün üstünde tescilli kulüp olarak ülkemizde en süratli büyüyen federasyonlardan biriyiz. Türk okçuluğunu daha fazla beşere ulaştırmak için federasyon olarak çalışmalarımızı sürat kesmeden devam ettiriyoruz.” diye konuştu.

Cengiz Toksöz, “Hedefimiz bundan sonra da katılacağımız memleketler arası karşılaşmalarda ülkemizi ve Türk okçuluğunu en düzgün halde temsil ederek bayrağımızı en üst taşımak olacaktır. “ sözleriyle kelamlarını tamamladı.

Zerde tatlısı, Osmanlı mutfağının en şık ve esaslı tatlılarından biridir. Pirinçle yapılan bu hafif ve güzel kokulu tatlı, güçlü aromalarla doludur. Safran yahut zerdeçal üzere baharatlarla renklendirilen zerde, bilhassa özel günlerde ve düğünlerde tercih edilir.

Tatlının parlak sarı rengi ve üzeri nar, fıstık yahut bademle süslenen imajı, hem gözlere hem damaklara hitap eder. Klasik Türk mutfağında kıymetli bir yeri olan bu tatlı, lezzeti kadar sıhhat açısından da yararlıdır.

İlginizi çekebilir Her gece 1 damla sürün, bebek üzere cildi garantileyin

Zerde, Osmanlı periyodundan günümüze kadar uzanan, şerbetli ve pirinçle yapılan bir tatlıdır. İsmini aldığı “zer,” Farsça’da “sarı” manasına gelir ve tatlının sarı rengini safran yahut zerdeçal üzere doğal materyallerden almasıyla bağlantılıdır.

Geleneksel olarak düğün, sünnet ve bayram üzere özel günlerde sunulan zerde, konuklarınıza hem nostaljik hem de hoş bir tecrübe sunar.

1. Zerde Tatlısının Ana Gereçleri:

Pirinç: Tatlının temel bileşenlerinden biridir. Pirinç, tatlının dokusunu oluşturur ve şerbeti içine çeker.

Safran yahut Zerdeçal: Zerde tatlısının karakteristik sarı rengini vermek için kullanılır. Safran, daha değerli ve ağır aromalı bir seçenekken, zerdeçal da yaygın olarak tercih edilir.

Şeker: Tatlıya tat veren ana bileşendir. Zerde tatlısı çoklukla şerbetli olarak yapılır ve şeker tatlının tat profilini belirler.

Süsleme Materyalleri: Klâsik olarak nar, çam fıstığı, badem ve kuş üzümüyle süslenir. Bu gereçler tatlının hem görsel hem de lezzet manasında zenginliğini artırır.

2. Zerde Tatlısının Yararları:

Safranın Sıhhat Yararları: Safranın antioksidan özellikleri vardır ve bağışıklık sistemini güçlendirebilir. Tıpkı vakitte gerilimle çabada de tesirli olabilir.

Pirinçten Gelen Güç: Pirinç, kompleks karbonhidratlar açısından zengindir ve bedene güç sağlar.

Zerdeçalın Anti-enflamatuar Özellikleri: Zerdeçalın içeriğinde bulunan kurkumin hususu, anti-enflamatuar tesirler sunarak bağışıklık sistemine dayanak olabilir.

3. Zerde Tatlısı Nasıl Yapılır?

Malzemeler: Pirinç, su, safran yahut zerdeçal, şeker, su, gülsuyu, süslemek için nar taneleri, çam fıstığı, badem ve kuş üzümü.

Hazırlanışı:

Pirinç, bol su ile yeterlice yıkanarak nişastasından arındırılır. Kaynayan suyun içine yıkanmış pirinç eklenir ve pirinçler yumuşayana kadar haşlanır.
Safran yahut zerdeçal başka bir kapta sıcak su içinde çözdürülerek tatlıya eklenir.
Şeker eklenerek karıştırılır ve şerbet kıvamı alınana kadar kaynatılır.
Son evrede gülsuyu eklenerek lezzet katılır.
Tatlı kaselere dökülür ve üzerine nar taneleri, badem, çam fıstığı ve kuş üzümü ile süslenir.
Zerde, soğutularak servis edilir.

4. Zerde Tatlısı Nasıl Süslenir?

Nar taneleri, kuş üzümü, badem ve çam fıstığı ile süslenen zerde, bu materyallerle hem estetik açıdan zenginleşir hem de lezzet açısından çeşitlilik kazanır.
Alternatif olarak, kimi yörelerde üzerine tarçın serpilebilir.

5. Zerde Tatlısı Hangi Günlerde Yapılır?

Zerde, klasik olarak düğün, sünnet ve bayram üzere özel günlerde yapılır. Osmanlı devrinde de saray mutfağında sıklıkla tüketilen bu tatlı, günümüzde özel davetlerde ve kutlamalarda tercih edilen bir lezzettir.

Apple, 9 Eylül’deki “It’s Glowtime” etkinliğinde yeni AirPods 4 modelini tanıtmıştı. Artık ise eserin Türkiye fiyatlarını açıkladı. Aktiflikte duyurulan bilgilere nazaran, AirPods 4‘ün iki farklı sürümü bulunacak. Faal gürültü engelleme özelliğine sahip olmayan model, 5.779 TL’den satışa sunulacakken, bu özelliğe sahip olan versiyonun fiyatı ise 7.999 TL olacak. Kullanıcıların uzun periyodik müzik dinleme tecrübelerini göz önünde bulundurarak, AirPods 4, 30 saate kadar pil ömrü sunacak. Bu özellik, uzun seyahatlerde yahut ağır günlerde müzik keyfinizin kesintiye uğramadan devam etmesini sağlayacak.

AirPods 4 Türkiye fiyatı belirli oldu

Yeni AirPods 4, yalnızca uzun pil ömrüyle değil, tıpkı vakitte Siri entegrasyonu ile de dikkat çekiyor. Aygıt, kullanıcıların baş hareketlerinden evet yahut hayır karşılıklarını algılayabiliyor. Bu özellik, elinizi kullanmadan Siri’yi denetim etmenizi sağlayarak, kullanıcı tecrübesini daha da pratik hale getiriyor. Ayrıyeten, Apple’ın yeni jenerasyon kulaklığı, şık tasarımı ve geliştirilmiş ses kalitesi ile de öne çıkıyor.

Ön siparişler 20 Eylül’de başlayacak ve teknoloji tutkunları, bu tarih prestijiyle AirPods 4’ü satın alabilecekler. Aktiflikte tanıtılan bu yenilikçi özellikler, Apple‘ın eser yelpazesine eklediği son derece ileri teknoloji bir adımı temsil ediyor. AirPods 4, hem fonksiyonelliği hem de estetik dizaynıyla, kullanıcıların beklentilerini karşılamayı hedefliyor.