Ay: Eylül 2024

Hafta içi her gün NOW ekranlarında seyirciyle buluşan Fatih Ürek ile Gelin Görümce programında günün birincisi, haftanın birincisi ve ayın birincisi muhakkak oldu mu? Fatih Ürek ile Gelin Görümce’de ‘mutfağın ustası’ kim oldu? İşte, Gelin Görümce’de 9 Eylül 2024 puan durumu…

Fatih Ürek ile Gelin Görümce’de her aileden 1 gelin ve 1 görümce olmak üzere 2 kişi yarışa katılıyor. Gelin ve görümceden oluşan toplam 4 ekip rakipleriyle kıyasıya gayrete girişiyor. Gruplar günlük, haftalık ve aylık olarak puanlanıyor. Yarışmacılar yaptıkları yemekleri büyük ödül için beğendirmeye çalışıyor.

• Günlü para mükafatı: 5 bin TL

• Haftalık para mükafatı: 100 bin TL

• Aylık para mükafatı: 500 bin TL

Büyük mükafatı elde eden gelin ve görümce “mutfağın ustası benim” diyor. Fatih Ürek ile Gelin Görümce hafta içi her gün saat 16.15’te NOW’da.

FATİH ÜREK İLE GELİN GÖRÜMCE PUAN DURUMU

Yarışmacılar: Çiğdem, Habibe, Fatma, Ayşe.

9 EYLÜL PAZARTESİ GÜNÜN BİRİNCİSİ VE HAFTALIK PUAN DURUMU

• Günün birincisi: Fatma 

​5 bin TL para ödülünün sahibi oldu.

HABİBE: 9

ÇİĞDEM: 14

FATMA: 18

AYŞE: 10

Geçtiğimiz haftanın birincisi Çiğdem ve Fatma olmuştu.

Bazı vakitler bedende istenmeyen kokular kelam konusu oluyor. Uzmanlar, şahsî paklığa dikkat edilmesine karşın devam eden makus kokuların kimi hastalıkların işaretçisi olduğunu hatırlatıyor.

Vücut paklığına dikkat edilmesi, mümkün ağız ve ter üzere rahatsız edici kokuları engelleyebiliyor lakin kimi vakit paklığa dikkat edilse bile bu kokulardan kurtulmak mümkün olmuyor. Uzmanlara nazaran bu durum kimi hastalıkları işaret ediyor.

Eczacı Kenny Chan, ağız, ayak ve koltuk altı kokusunun daima makus kokmasının sıhhat hakkında ipucu verdiğini vurguladı. Bedenin bir kokuya sahip olmasının olağan olduğunu lakin ortaya çıkan olağan dışı kokuların sıhhat sıkıntılarına işaret ettiğini aktaran Chan, kıymetli açıklamalarda bulundu.

AYAK KOKUSUNUN NEDENİ ÖNEMLİ

Ayaklarda oluşan berbat kokuların, ayakları gereğince yıkamama yahut birebir ayakkabı ve çorapları çok uzun mühlet giyme durumlarından kaynaklanabildiğini aktaran Kenny Chan, daha evvel fark edilmemiş olan bir mantar enfeksiyonunun da tesir edebileceğini lisana getirdi. “Sporcu ayağı, güçlü bir kokuya neden olabilen yaygın bir mantar enfeksiyonudur.” kelamlarına yer veren Chan, bu türlü bir durumdan şüphelenen bireylerin ayak parmaklarınızın ortasında kaşıntı yahut beyaz lekeler olup olmadığını denetim etmesini, tedavi için bir uzmana gidilmesini tavsiye etti. Çok terlemenin de ayak kokusuna neden olabildiğini kelamlarına ekledi.

KRONİK SIHHAT SORUNLARININ HABERCİSİ OLABİLİR

Halitozis olarak isimlendirilen ağız kokusu, ağız hijyenine dikkat edilmediğinde ortaya çıkabiliyor. Ayrıyeten diş eti iltihabının de nefes kokusuna neden olduğunu kaydeden Chan, “Dişlerinizi fırçaladığınızda, diş ipi kullandığınızda yahut sert yiyecekler yediğinizde dişleriniz kanıyorsa yahut diş etlerinizde kızarıklık ve şişlik varsa bunun diş eti iltihabı olup olmadığını anlayabilirsiniz.” açıklamalarında bulundu.

Ağzınız kuruluğunun da berbat nefes kokusuna neden olduğuna değinen Chan, beslenme biçiminin de tesirli olduğunu belirterek “Sarımsak, soğan ve birtakım baharatlar üzere yiyecekler süreksiz berbat nefes kokusuna neden olabilir.” dedi.

Kronik sıhhat sorunlarında de ağız kokusunun kelam konusu olabildiğini hatırlatan Chan, “Kronik makus nefes, diyabet, karaciğer hastalığı, böbrek hastalığı yahut mide-bağırsak sıkıntıları üzere rahatsızlıkların bir işareti olabilir.” sözlerine yer verdi.

HORMONLAR TESİR EDİYOR

Egzersiz yapıldığında, hareketli bir gün geçirirken yahut sıcak havalarda terlemek epey olağan lakin bu durumlar olmadan da çok terleyen bireyler için hastalık ihtimalleri artıyor. Sebepsiz çok terleyen bireylerde hiperhidroz ismi verilen bir rahatsızlık kelam konusu olabilir ve doktora gidilmesi tavsiye edilir.

Hiperhidroz hastalığının altında rastgele bir rahatsızlık olmayabilir ancak bazen diyabet, enfeksiyon, menopoz yahut tiroid problemleri üzere tıbbi rahatsızlıkların yan tesiri olarak ortaya çıkar. Birebir vakitte kullanılan kimi ilaçların da terlemeye neden olduğu biliniyor. 

MEYVELİ YAHUT TATLI KOKAN BEDENE ACİL MÜDAHALE EDİLMELİ

Beslenme biçimi, beden kokularına tesir edebiliyor. Örneğin baharat yüklü beslenmek, sarımsak ve soğan tüketmek beden kokularını ortaya çıkarabiliyor. Ergenlik, menopoz üzere hormon değişimi periyotlarında de beden kokuları farklılaşabiliyor lakin diyabet, karaciğer ve böbrek rahatsızlıkları üzere sıhhat problemleri da kokuya neden olabilen etkenler ortasında. Bazen kolay bir bakteri yahut mantar enfeksiyonunun da beden kokusuna tesiri olduğundan bahsedilebilir. 

Ani ve açıklanamayan değişik beden kokusu, altta yatan sıhhat meselelerine işaret edebilir lakin başka durumlarda korkulmasına gerek olmadığı aktarılıyor.

Vücutta ortaya çıkan kokular konusunda Chan, “Meyveli yahut tatlı bir koku diyabetik ketoasidozun bir işareti olabilir ve bu durum acil tıbbi müdahale gerektirir. Amonyak yahut çamaşır suyu gibisi bir koku ise karaciğer yahut böbrek meselelerine işaret edebilir.” sözlerine yer verdi.

Ayrıca balık kokusunun bakteriyel bir enfeksiyon belirtisine işaret ettiğini kelamlarına ekleyen Chan, “Kalıcı kötü koku söz konusu olduğunda, düzgün hijyen uygulamaları sorunu çözmüyorsa, bunun nedeni enfeksiyon yahut öbür bir tıbbi durum olabilir.” açıklamasına yer verdi ve şunları ekledi:

“Koku değişikliğiyle birlikte çok terleme fark ederseniz, bu hiperhidrozdan yahut tiroid sıkıntısından kaynaklanıyor olabilir.”

Kıyır kıyır bir lezzet arayışındaysanız İtalyan turtasına bayılacaksınız. Severek tüketeceğiniz ve lisanlara destan olacak İtalyan turtasının nasıl yapıldığını, tanımını sizler için aşağıya bırakıyoruz.

Kıyır kıyır bir tat olan İtalyan turtası son vakitlerin en lezzetli tanımları ortasında yerini alıyor. Yemeye doyamayacağınız ve lezzetine mest olacağınız İtalyan turtası için gerekli materyallerde hayli kolay. Günü öğlen saatlerinde hafif bir atıştırmalık olarak tüketeceğiniz turta lezzeti yanına servis edeceğiniz şahane bir dondurma ile yaz ayının en ülkü tatlısı olacak. Haydi gelin tadı damakta kalan lezzeti lisanlara destan olan İtalyan turtası tanımını denemeye.

İTALYAN TURTA TANIMI:

MALZEMELER

2 tane şeftali
5 tane kayısı
3 yemek kaşığı şeker

Hamuru için;

1 yumurta 
1 çay bardağı toz şeker 
1 çay bardağı sıvı yağ 
1 paket kabartma tozu ve vanilya
2 ya da 2,5 su bardağı un

Üzeri için ;

1 yemek kaşığı pudra şekeri 

YAPILIŞI

Bütün meyveleri küçük küçük doğrayın.

Meyveleri bir tavaya alıp pişirin.

Üzerine üç yemek kaşığı şeker ilave edin. Orta derece ateşte pişirin.

Bir köşede derin bir kabın içerisine yumurta, toz şeker sıvı yağ ek edip çırpın.

Daha sonra unu, kabartma tozu ve vanilyayı ek edin.

Elde ettiğiniz hamurun 3/1 kısmını alın. Öteki kısmı tart hamuruna koyun.

Ayırdığınız öteki hamuru üstüne halk biçiminde haller verin.

Daha sonra harcın boş kalan kısımlarına meyveleri yerleştirin.

Fırın pişirme derecesi altüst ayar 180 dereceye koyun.

Ortalama 25/30 dakika pişirin.

Afiyet olsun…

Gazze’ye ait yaptığı açıklamalarla sık sık gündeme gelen dünyaca ünlü model Bella Hadid, markalardan aldığı yansılar üzerine modelliğe orta vermişti. Bir müddettir gözlerden uzak bir ömür süren ünlü model, bir mücevher markasının yüzü oldu.

Podyumların en çok aranan isimlerinden biri olan dünyaca ünlü model Bella Hadid, lüks markalarla yaptığı milyonluk mutabakatlarla gündeme geliyordu. Şimdilerde podyumlardan uzak kalan ve Teksas’ta yaşamaya başlayan ünlü modelin Chopard markasının yüzü olduğu öğrenildi.

YENİ İŞ BİRLİĞİ İLE BÜYÜK SES GETİRDİ!

İsviçre merkezli markanın elçisi olarak seçilen Bella Hadid, ‘Sculpted by Light’ isimli reklam lansmanında tüm dikkatleri üzerine topladı. Charlotte Wales’in çektiği kampanyada markanın ‘Ice Cube’ isimli koleksiyonunu tanıtan Bella Hadid’e çekimlerde Parker van Noord eşlik etti. Kısa mühlet içerisinde süratle yayılan fotoğrafları üzerine ünlü model, toplumsal medyada da adeta beğeni yağmuruna tutuldu. 

2024-2025 eğitim öğretim periyodu başladı. Meskenlerinde çok daha korunaklı ortamda büyüyen çocuklar birden kalabalık bir okul ortamına girdi. Bu nedenle ebeveynler çocuklarının hasta olmasından telaş duyuyor. Pekala, okulda çocuklara buluşan hastalıklardan korunma yolları nelerdir? Okul devrinde vitamin desteği almak gerekir mi?

Mevsim geçiş periyodu birçok kişinin bünyesinde hassasiyet oluşturuyor. Bilhassa okulların açılması, çocukların birbirlerinden süratle hastalık kapmalarına davetiye oluşturabiliyor. Okula giden çocuklarda en sık üst teneffüs yolu enfeksiyonları görülüyor. Pekala, çocukları enfeksiyonlardan muhafaza yolları nelerdir?

OKULDA BULAŞAN ENFEKSİYONLARDAN NASIL KORUNULUR?

Üst teneffüs yolu enfeksiyonlarına karşı öncelikle sınıfların güzel havalandırılması gerekiyor. Çocukların daima tıpkı havayı soluması hastalıkların süratle yayılmasını sağladığından en azından teneffüslerde kesinlikle sınıflar havalandırmalıdır. Ayrıca çocukların kapalı ortamlarda çok fazla vakit geçirmesi önlenmelidir. Hava kurallarına karşın yeniden de açık havada vakit geçirmek hastalık zincirini kırmak açısından değerlidir.

Hasta olan çocuğun okula gönderilmesi, sınıf arkadaşlarına bulaştırması açısından sakıncalıdır.

OKUL DEVRİNDE VİTAMİN DESTEĞİ GEREKLİ Mİ?

Doktorlar her çocuk için vitamin desteği ya da bağışıklık ilacı önermiyor. Çocuğa rastgele vitamin ya da bağışıklık ilacı vermek yerine kesinlikle bir tabibe danışılmalıdır. Çocuk doktoru, çocuğu kişisel olarak değerlendirip destek alıp almayacağına karar verecektir.

Bunun haricinde çocukların balık tüketmesi bağışıklıklarının güçlenmesi için çok değerli. Balığın içinde yer alan omega-3 sayesinde çocuğun dayanıklılığının artmasına dayanak olunabilir. Bu nedenle hafta 1-2 gün balık tüketilmelidir.

SALGIN HASTALIKLARDAN KORUNMA YOLLARI

• Ev imali kefir, yoğurt, turşu, tarhana, şalgam suyu, boza üzere besinler tüketmek bağırsaklardaki dost bakterileri artırarak hastalıkla çabayı güçlendirir.

• Doktorlar mümkün mertebe 2 sene antibiyotiksiz bir hayat önermektedir.

• Çocukların açık ve pak bir havada oynamaları, vakit geçirmeleri çok kıymetli olduğu üzere faal spor yapmaları da bedeni sağlamlaştırır.

• Katkı ve esirgeyici husus içermeyen besinlerle beslenmek gerekir.

• Sağlıklı beslenmeyle birlikte sistemli uyku da bedeni dinç tutan kıymetli bir faktördür.

• Kişisel paklık ve toplu kullanılan ortamlarda hijyen kurallarına uymak çok değerlidir. Çocukların okulda sık sık ellerini yıkaması, dişlerini fırçalaması gerekir. Ayrıyeten tuvalet paklığına de dikkat edilmesi gerekir.

Doğal hoşlukları ve emsalsiz tarihi ile UNESCO Dünya Mirası listesinde yer alan Kapadokya’nın zirvelerinde ve vadilerinde gerçekleşecek Salomon Cappadocia Ultra Trail, dünyanın dört bir yanından gelen patika koşucularına konut sahipliği yapacak. Bu sene 11’incisi düzenlenecek Salomon Cappadocia Ultra Trail, 19-20 Ekim tarihlerinde koşulacak.
Ülkemizde gerçekleştirdiği tertiplerle spor turizmine büyük katkı sağlayan Argeus Travel & Events Kurucu Ortağı ve Cappadocia Ultra-Trail organizatörü Aydın Ayhan Güney ile Salomon Türkiye Genel Müdürü Atilla Kuduoğlu, Demirören Haber Ajansı’na (DHA) açıklamalarda bulundu.

Tertibin her yıl büyüdüğünü anlatan Aydın Ayhan Güney, “Özel dalın sponsorluğunda organize edilen çok uzun sürdürülebilirliği olan bir aktiflik haline geldi. Genelde tertipler birkaç seferin akabinde külfetler çekiyor fakat Cappadocia Ultra Trail çok güçlü devam ediyor. Artık hem Türkiye’de hem de dünyada bilinen bir yarış haline geldi. Geçen yıl birinci 25 yarıştan biri seçildi. Bu da heyecan katıyor. Yeniden 3 bine yakın sportmen katılacak. Bölgeye 5 bin insan gelecek. Bunların yüzde 45-50’si yabancı olacak. Bölgeye bu da canlılık katıyor. Bu tertiplerin olduğu tarihlerde öbür aktiviteler de çıkmaya başladı. Salomon Cappadocia Ultra Trail büyük bir marka olarak altına küçük markalarda yerleştirmeye başladı. Bu da bölge için kıymetli bir gelişme” diye konuştu.

‘RENKLİ VE GAYRETİ YÜKSEK BİR YARIŞ OLACAK’

Güney, “Bu cins tertiplerin olmazsa olmazı toplumsal projeler. Toplumsal projeler sponsorlar için de kıymetli. Önemli bir toplumsal projeniz varsa sponsorların sayısı da o derece artıyor. Geç kayıtları bir STK’ya bağışlıyoruz. Adım Adım ile iş birliğimiz var. Adım Adım’a bağışta bulunmuş sportmenler özel indirim alıyor. Çocuk koşusu yapıyoruz. Bölgeden beşerler da katılmaya başladı. Birinci sene bölgeden 1 atlet vardı. Bu sayısı geçen yıl 50 olmuştu. Bunlar bizi motive ediyor. Bir tertibin büyük sponsorlarının olması düzgündür lakin bir taraftan da büyük bir risktir. Siz yalnızca kendi markanızı temsil etmiyorsunuz. Dünyanın bilinen markalarını temsil ettiğiniz için kusursuz olunması lazım. Kusursuz iş yapmaya çalışılıyor. Çok yeterli turizm varsa çok güzel turist geliyor. İştirak turizmle gerçek orantılı gidiyor. Bütçesel sebepler de etkiliyor. Seyahatler değerli olmaya başladı. Büyük markaların kendi ekipleri geliyor. Renkli ve uğraşı yüksek bir yarış olacak” değerlendirmesinde bulundu.

Güney, kelamlarını şu sözlerle tamamladı:

“Bu tip tertiplerde herkesi keyifli etmek çok zordur. Yüzde 99 manasında başarıyı yakalamış olarak görünüyoruz. Bölge halkı, işletmeler, esnaf çok keyifli. Bir aylık cirolarını 3-4 günde yapabiliyorlar. Herkes mutlu, uzun müddettir devam eden sponsorlarımız var.”

ATİLLA KUDUOĞLU: TÜRKİYE’NİN EN BÜYÜK ORGANİZASYONU

Salomon Türkiye Genel Müdürü Atilla Kuduoğlu, organizasyonun 9 yıldır isim sponsoru olduklarını aktararak, “Türkiye’nin en büyük tertibi. Son derece başarılı tertip. 80 ülkeden sporcuyu buraya getirip burada ağırlayan öbür bir tertip yok. Bunu başardık. Birinci başlarda 180-200 kişi koşuyordu. Argeus ile birlikte öncülük yaptık ve ülkede bir mecra açtık. Hiç olmayan bir spor kısmını her hafta karşılaşması olan bir spor haline getirdik. Bu daha değerli. Ülkeye büyük katkı sağlıyor” formunda konuştu.

Kuduoğlu, konuşmasını şu sözlerle noktaladı:

“Bize ‘bir trail sporuna sponsor olun’ dediler. Biz de baktık Türkiye’de trail yarışı yok. Koşucu da yok. ‘Ne yaparız?’ dedik. Aydın Bey ile kontak kurduk. ‘Böyle bir yarış var’, ‘Sponsor olur musunuz?’ dedi. Birinci başta tertip zayıftı, iştirak düşüktü. Tertip manasında futbol, basketbol ve voleybol onun dışında amatör sporlar yok denecek kadar az. Spor kültürü olarak zayıf. Başlangıç sancılı oldu lakin kuvvetlenerek gitti. Bize ve ülkeye katkı yaptı. Biz de büyüdük. Daha çok katkı verdik. Trail’e takviye verdik. Bunda Salomon’un büyük katkısı var.”

Kuzukulağı, halk ortasında pek bilinmeyen fakat sıhhate sayısız yararı olan, ekşi tadıyla sevilen bir bitkidir. Yeşil yapraklı bu bitki, eski çağlardan beri hem yemeklerde lezzet artırıcı olarak kullanılmış hem de sıhhat açısından yararlarıyla ön plana çıkmıştır.

İçerdiği varlıklı vitamin ve mineraller, sindirimi destekleyici özellikleri ve bağışıklık güçlendirici tesiriyle kuzukulağı, tabiatın sunduğu zımnî hazinelerden biridir.

İlginizi çekebilir Enerji deposu klasik tat: Aside tatlısı

Kuzukulağının Yararları:

Sindirim Sistemini Dayanaklar: Kuzukulağı, sindirimi kolaylaştıran doğal lifler içerir. Bilhassa mide ve bağırsak problemlerine düzgün gelir, kabızlık sorununu hafifletir ve sindirim sistemi sıhhatini korur.

C Vitamini Deposu: Yüksek ölçüde C vitamini içerir. Bu sayede bağışıklık sistemini güçlendirir ve soğuk algınlığı, grip üzere hastalıklara karşı bedenin direncini artırır.

İltihap Önleyici Özellikler: Kuzukulağı, iltihap zıddı özelliklere sahiptir. Bedendeki iltihaplanmaları azaltarak eklem ağrılarına ve başka iltihap kaynaklı rahatsızlıklara yeterli gelir.

Kanser Önleyici Antioksidanlar: İçerdiği flavonoidler ve antioksidanlar sayesinde hücreleri özgür radikallerin ziyanlı tesirlerinden korur. Bu özellik, kansere karşı doğal bir muhafaza sağlar.

Cilt Sıhhatine Katkı: Kuzukulağı, cildin yenilenmesini destekleyen vitaminler ve mineraller içerir. Bu sayede cilt sıhhatini korur ve cildin parlak, sağlıklı görünmesine yardımcı olur.

Detoks Tesiri: Kuzukulağı, bedende biriken toksinlerin atılmasını hızlandıran doğal bir detoks bitkisidir. Böbrek ve karaciğerin daha âlâ çalışmasını sağlar ve bedeni temizler.

Kansızlığa Düzgün Gelir: İçeriğindeki demir sayesinde kansızlıkla savaşır. Demir eksikliğine bağlı olarak gelişen anemi problemlerini hafifletmeye yardımcı olur.

Kuzukulağı Nasıl Tüketilir?

Salatalarda: Kuzukulağını çiğ olarak salatalara ekleyebilir, ekşi tadıyla salatalarınıza lezzet katabilirsiniz.

Çorbalarda: Çorbalarda kuzukulağı kullanarak hem tat hem de besleyici kıymet katabilirsiniz.

Smoothielerde: Kuzukulağını yeşil smoothie’lerinize ekleyerek C vitamini ve antioksidan içeriğinden faydalanabilirsiniz.

Soğan suyu, asırlardır hem sıhhat hem de hoşluk için kullanılan doğal bir şifa kaynağıdır. İçeriğinde bulunan güçlü antioksidanlar, vitaminler ve mineraller sayesinde bedene pek çok yarar sağlar. Soğan suyu, bağışıklığı güçlendirmekten saç dökülmesini önlemeye kadar geniş bir yelpazede tesirli olabilir.

Doğal bir antibiyotik olarak bilinen soğan, hakikat tüketildiğinde bedeni hastalıklara karşı korur ve genel sıhhati dayanaklar.

İlginizi çekebilir Şerbetli tatlıların doruğu: Lübnan künefesi

Soğan Suyunun Faydaları

1. Bağışıklık Sistemini Güçlendirir:

Soğan suyu, içeriğindeki C vitamini ve antioksidanlar sayesinde bedenin savunma sistemini güçlendirir.

Etkisi: Soğuk algınlığı, grip üzere hastalıklara karşı müdafaa sağlar.

Tüketim Önerisi: Günlük olarak bir yemek kaşığı taze soğan suyu içmek, bağışıklık sistemini takviyeler.

2. Cilt Sıhhatini Güzelleştirir:

Soğan suyunda bulunan sülfür bileşenleri, ciltteki akne ve lekelerle savaşır.

Etkisi: Cildin daha pürüzsüz ve pak olmasına yardımcı olur. Ayrıyeten, doğal bir antibakteriyel tesire sahiptir.

Kullanım Önerisi: Pamuk yardımıyla soğan suyunu cilde uygulayarak 10-15 dakika bekletebilirsiniz.

3. Saç Dökülmesini Önler ve Saç Sıhhatini Takviyeler:

Soğan suyu, saç köklerini besler ve dökülmeyi önler. Ayrıyeten, saç derisine uygulanarak kepek oluşumunu azaltır.

Etkisi: Daha güçlü ve sağlıklı saçlara kavuşmanızı sağlar.

Kullanım Önerisi: Saç tabanlarına masaj yaparak haftada 2-3 sefer soğan suyu uygulayabilirsiniz.

4. Kan Şekerini İstikrarlar:

Soğan suyundaki birtakım bileşikler, insülin hassasiyetini artırarak kan şekeri seviyelerinin dengelenmesine yardımcı olur.

Etkisi: Diyabet hastaları için kan şekeri denetiminde yardımcı olabilir.

Tüketim Önerisi: Günde bir bardak suya birkaç damla taze soğan suyu ekleyerek tüketebilirsiniz.

5. Doğal Bir Antibiyotik ve Antioksidan Kaynağıdır:

Soğan, doğal antibiyotik özellikleriyle bedendeki enfeksiyonlarla savaşır.

Etkisi: Bedende bakteri ve virüslerle gayret ederek hastalıklara karşı muhafaza sağlar.

Tüketim Önerisi: Soğan suyunu çorba ya da salatalarınıza ekleyerek günlük tüketebilirsiniz.

6. Sindirim Sistemini Dayanaklar:

Soğan suyu, bağırsak hareketlerini düzenleyerek sindirimi kolaylaştırır ve kabızlığı önler.

Etkisi: Sindirim sistemi üzerinde rahatlatıcı bir tesir yaratarak mide problemlerine âlâ gelir.

Tüketim Önerisi: Sabahları aç karnına soğan suyu tüketmek sindirimi hızlandırır.

7. Tansiyonu Düzenler:

Soğan suyunun tansiyonu dengeleyici tesiri bulunmaktadır, kan basıncını denetim altında fiyat.

Etkisi: Yüksek tansiyonu olan şahıslar için doğal bir tedavi olabilir.

Tüketim Önerisi: Günlük bir bardak taze soğan suyu içerek bu yarardan yararlanabilirsiniz.

Çocukluk, bireyin kişilik gelişiminin temel taşlarının atıldığı bir periyottur. Bu süreçte yaşanan tecrübeler, hem olumlu hem de olumsuz biçimlerde yetişkinlik devrini tesirler.

Çocuğun aile içinde gördüğü sevgi, inanç ve dayanak üzere ögeler, ileriki hayatında duygusal ve toplumsal hünerlerini belirler. Birebir biçimde, travmatik tecrübeler, ihmal ya da çok korumacılık üzere durumlar da yetişkinlik devrindeki davranışları, bağlantıları ve hatta ruh sıhhatini derinden etkileyebilir.

Çocuklukta Yaşananların Yetişkinliği Etkileme Şekilleri

İlginizi çekebilir Çocuğunuzda DEHB olabilir mi? Belirtiler ve teşhis metotları

1. İtimat ve Bağlanma Problemleri:

Güvensiz bir çocukluk devri geçiren bireyler, yetişkinliklerinde bağlantılarında inanç problemleri yaşayabilirler. Aile içinde inançlı bağlanma geliştirmeyen bireyler, yetişkinlikte yakın münasebetler kurarken zorlanabilir, bağlanma problemleri ve terk edilme korkusu yaşayabilirler.

Etkisi: Yetişkinlik devrinde münasebetlerde çok bağımlılık yahut büsbütün uzak durma eğilimi.

2. Özgüven Gelişimi:

Çocuklukta ebeveynlerin çocuklarına verdikleri geri bildirimler, bireyin kendine olan itimadını tesirler. Özgüvenli bir birey olmak, çocuklukta sevgi, onay ve dayanakla beslenen bir süreçtir.

Etkisi: Yetişkinlik devrinde düşük özgüven, daima onay arayışı, muvaffakiyete karşı tasa ya da çok mükemmeliyetçilik.

3. Travmatik Tecrübeler:

Fiziksel, duygusal yahut cinsel istismar, çocuğun ruhsal gelişimini derinden tesirler. Travma sonrası gerilim bozukluğu, depresyon ve dert üzere zihinsel sıhhat problemleri, çocukluk travmalarının sonuçları olarak yetişkinlikte ortaya çıkabilir.

Etkisi: Travmaya bağlı tetikleyiciler, duygusal dengesizlikler ve yetişkinlik devrinde zorlayıcı ruhsal sorunlar.

4. Aile İçi Bağlar ve Modelleme:

Çocuklar, aile içi bağlantıları gözlemleyerek ilgi kurma biçimlerini öğrenirler. Şayet aile içinde sıhhatsiz alakalar varsa, çocuklar bunu modelleyerek yetişkinlikte benzeri alaka kalıplarını benimseyebilirler.

Etkisi: Yetişkinlikte tekrarlayan olumsuz ilgi dinamikleri yahut sağlıklı ilgi kurma hünerlerinde eksiklik.

5. Duygusal Düzenleme Marifetleri:

Çocukluk devrinde ebeveynlerden ya da bakıcılardan alınan duygusal takviye, bireyin gerilimle başa çıkma, öfkesini denetim etme ve duygusal dengeyi sağlama marifetlerini geliştirir.

Etkisi: Yetişkinlikte duygusal patlamalar, öfke problemleri yahut daima tasa hali.

6. İhmal ve Yetersiz İlgi:

Aile içinde sevgi, ilgi ve şefkat eksikliği yaşayan çocuklar, yetişkinliklerinde sevgi eksikliğini diğer yerlerde arayabilir, duygusal olarak daima doyumsuzluk hissedebilirler.

Etkisi: Çok sevgi arayışı, bağlanma sorunları, yalnız kalma korkusu.

7. Oyun ve Yaratıcılık:

Çocuklukta oyun oynama, bireyin yaratıcılık ve sorun çözme yeteneklerini geliştirir. Yetişkinlik periyodunda yaratıcı meslekler ve düşünme marifetleri, çocuklukta oyun oynayarak şekillenir.

Etkisi: Yaratıcılıkta kısıtlılık, yeni fikirlere açık olmama yahut sorun çözme hünerlerinde eksiklik.

8. Disiplin ve Hudutların Tesiri:

Disiplin anlayışı ve hudut koyma metotları, çocukluk periyodunda bireyin sorumluluk alma, karar verme ve bağımsız olma maharetlerini geliştirir.

Etkisi: Yetişkinlikte sorumluluk alamama, otoriteyle alakalarda zorluklar yahut çok isyankarlık.

9. Kardeş İlgileri:

Kardeşler ortasındaki alakalar, rekabet, paylaşma ve empati üzere kıymetli toplumsal marifetlerin gelişimine katkı sağlar. Çocuklukta yaşanan kardeş çatışmaları, bireyin yetişkinlikte diğerleriyle kuracağı ilgileri etkileyebilir.

Etkisi: Rekabetçi davranışlar veya başkalarıyla iş birliği yapamama.

10. Erken Yaşta Sorumluluklar:

Çocuklukta aile içinde erken yaşta büyük sorumluluklar almak, bireyin yetişkinlikte çok fedakar ya da tam aksisi sorumluluktan kaçınan biri olmasına neden olabilir.

Etkisi: Yetişkinlikte çok denetimci davranışlar yahut sorumluluktan kaçma eğilimi.

Zihin sıhhati, fizikî sıhhatimiz kadar kıymetli olan lakin birçok vakit ihmal edilen bir ögedir. Günlük ömrün gerilimi, iş yükü, teknolojiye olan bağımlılığımız ve ziyanlı alışkanlıklarımız zihin sıhhatini olumsuz tarafta etkileyebilir.

Bu alışkanlıklar, uzun vadede önemli zihinsel sıhhat meselelerine yol açabilir. Bilinçsizce sürdürülen kimi ömür biçimi tercihleri ise anksiyete, depresyon ve hafıza meselelerini tetikleyebilir.

İlginizi çekebilir Saray sofralarından gelen tat: Yumurta-yı Hümayun

Zihin Sıhhatini Tehdit Eden Alışkanlıklar ve Tetikleyiciler

1. Yetersiz Uyku:

Beyin, uyku sırasında hem fizikî hem de zihinsel olarak kendini yeniler. Uyku eksikliği, beyin işlevlerini zayıflatır ve duygusal dengesizliklere neden olur.

Zararı: Yetersiz uyku, hafıza sorunlarına, konsantrasyon bozukluğuna ve anksiyeteye yol açabilir.

Tetikleyici: Daima olarak geç yatmak yahut kaliteli uyku uyuyamamak.

2. Teknoloji ve Toplumsal Medya Bağımlılığı:

Sürekli telefon yahut bilgisayar kullanmak, bilhassa toplumsal medya bağımlılığı, zihinsel sıhhatinizi olumsuz etkileyebilir.

Zararı: Toplumsal medya daima olarak diğerleriyle kıyas yapmayı ve yetersizlik hislerini artırarak depresyonu tetikleyebilir.

Tetikleyici: Günde saatlerce ekran başında vakit geçirmek ve toplumsal medya platformlarında gereksiz vakit harcamak.

3. Daima Gerilim ve İş Yükü:

Sürekli bir şeyler yetiştirme baskısı, iş yükü yahut maddi badireler uzun periyodik gerilim yaratabilir.

Zararı: Kronik gerilim, beyin hücrelerine ziyan verebilir ve hafıza sorunları, depresyon ve anksiyete üzere meselelere yol açabilir.

Tetikleyici: İş hayatındaki baskılar, toplumsal bağlantılardaki sorunlar ve finansal badireler.

4. Negatif Düşünme ve Kendini Sabote Etme:

Sürekli olumsuz düşünmek, kendine olan inancı azaltır ve zihinsel sıhhati zayıflatır.

Zararı: Kendine karşı yapılan olumsuz fikirler ve daima başarısızlık korkusu depresyonu ve korkuyu artırabilir.

Tetikleyici: Mükemmeliyetçilik, başarısızlık korkusu, daima kendini eleştirme.

5. Yetersiz Fizikî Aktivite:

Egzersiz yalnızca vücudu değil, zihni de güçlendirir. Fizikî aktivite eksikliği zihinsel durumu olumsuz etkileyebilir.

Zararı: Yetersiz antrenman, beyindeki serotonin ve dopamin üzere memnunluk hormonlarını azaltır, bu da ruh hali değişimlerine ve depresyona yol açabilir.

Tetikleyici: Günlük rutinde hareketsizlik, masa başı işler, spor yapmamak.

6. Sıhhatsiz Beslenme:

Beynin sağlıklı çalışabilmesi için yanlışsız beslenmeye gereksinimi vardır. İşlenmiş besinler, şekerli ve yağlı yiyecekler beyin işlevlerini olumsuz tesirler.

Zararı: İstikrarsız beslenme, beyin işlevlerini yavaşlatabilir ve odaklanma problemleri yaratabilir.

Tetikleyici: Fast food, şekerli ve abur cubur tüketimi, yetersiz su alımı.

7. Toplumsal İzolasyon:

İnsanlar toplumsal varlıklardır ve toplumsal temaslar kurmak zihinsel sıhhati takviyeler. Uzun müddet yalnız kalmak zihinsel sıhhate ziyan verebilir.

Zararı: Toplumsal izolasyon, depresyon, anksiyete ve yalnızlık hissini artırarak zihinsel çöküntülere yol açabilir.

Tetikleyici: Yalnızlık, toplumsal aktivitelere katılmamak, beşerlerle ilişkiyi koparmak.

8. Hususların Berbata Kullanımı:

Alkol, uyuşturucu yahut sigara üzere unsurların daima kullanımı beyin kimyasını etkileyerek zihinsel sıhhate ziyan verebilir.

Zararı: Bu unsurlar depresyon, anksiyete ve bilişsel problemlere yol açabilir.

Tetikleyici: Gerilimle başa çıkma, toplumsal etraf tesiri, bağımlılık.

Çinli teknoloji devi Huawei, dünyanın birinci üçe katlanabilir akıllı telefonu olan Mate XT‘yi bugün tanıttı. Tanıtımda akıllı telefonun manzaraları karşımıza çıksa da telefonun canlı olarak deneyimlenmesi farklı oluyor. Çinli teknoloji muhbiri Fixed-Focus Digital, Mate XT’nin nasıl kullanıldığını gösterdiği bir görüntü yayımladı. 

İlk olarak Çin’in toplumsal medyası Weibo’da ortaya çıkan görüntüde, telefonun ekranlarının nasıl katlandığını ve kullanım halini daha ayrıntılı bir biçimde görüyoruz. Ayrıyeten bu görüntüde telefonun farklı kullanım biçimlerine nasıl adapte olabildiği de görünüyor. 

İşte Mate XT’nin canlı kanlı videosu

Videoda da gördüğümüz üzere ekrandaki katlanma izleri yandan bakınca belirli oluyor. Her ne kadar bu izler beklenmedik ya da hudut bozucu olmasalar da kimi kullanıcıların beklediğinden daha bariz oldukları da bir gerçek. 

Huawei Mate XT, katlandığı durumda yalnızca 12,8 milimetre kalınlığa sahip. Bu yapısıyla Samsung Galaxy Z Fold6’dan biraz daha kalın lakin bir evvelki yılın modeli olan Z Fold5’ten daha ince bir yapıya sahip. Telefonun 10.2 inçlik dev OLED ekranı ve üçlü kamera sistemi de görüntüde göze çarpan başka özellikleri ortasında yer alıyor. 

Mate XT’nin 16GB RAM ve 256GB depolama ile gelecek varyantının Çin’de 19 bin 999 yuan yani 95 bin 598 TL olması bekleniyor. Bu da modelin ülkemize gelmesi durumunda çok büyük bir fiyat etiketine sahip olacağını gösteriyor. 

Apple, dün akşam gerçekleştirdiği aktiflikle iPhone 16 ailesini resmen bizlerle buluşturdu. iPhone 16 modelleri birçok kıymetli yenilikle geliyordu. Elbet bunlardan en çok dikkat çekeni, “Kamera Denetimi” ismi verilen yepisyeni bir tuştu.

Bu tuş, iPhone 16’nın sağ tarafında güç tuşunun altına yerleştirildi ve birden fazla fonksiyonu yerine getirmek için tasarlandı. Biz de bu içeriğimizde tam olarak ne işe yarayacağını sizlere açıkladı.

Kamera Kontrolü, fotoğraf çekme ve görüntü kaydı süreçlerinde kullanılabilecek

Here’s a little overview of how the new Camera Control works on iPhone 16: 🧵

Pressing it opens the Camera app. Click again to take a shot. 1/4 pic.twitter.com/l6StPtMzYD

— Halide + Kino (@halidecamera) September 9, 2024

Basitçe konuşacak olursak Kamera Kontrolünün bir “deklanşör tuşu” misyonu gördüğünü söyleyebiliriz. Kullanıcılar, bu tuş yoluyla çok daha kolay bir biçimde fotoğraf yahut görüntü çekebilecekler.

this animation that happens when you open the camera app from the Camera Control 😮‍💨 pic.twitter.com/p2MuetrQVB

— Sebastiaan de With (@sdw) September 9, 2024

Ancak haptik geri bildirim özelliğine de sahip olan bu tuşun dokunmaya hassas yapısı, her bir farklı dokunuşun farklı fonksiyonlara yaramasını sağlayacak. Ayrıyeten yazılım dayanağı sayesinde Kamera uygulamasında manuel olarak uğraşmadan basitçe denetim fonksiyonları ortasında geçiş yapmaya da imkan tanıyacak. Nasıl çalışacağını aşağıya ekledik.

• Tek tık – Kamera uygulamasını açma
• Kamera uygulaması açıkken tek tık – Fotoğraf çekme
• Basılı tutma – Görüntüye çekme
• Hafif basma – Denetim seçeneklerini açma
• Çift hafif basma – Kamear önizleme menüsünü açma
• Kaydırma – Mevcut ayar seçenekleri ortasında geçiş yapma, yakınlaştırma yahut derinlik üzere özellikleri ayarlama

Kamera Kontrolü tuşunun sadece Apple’ın Kamera uygulamasına özel olmayacağını, üçüncü taraf hizmetlerle de uyumlu çalışacağını belirtelim. Yani toplumsal medya platformları üzere uygulamalarda çalışacak, geliştiriciler bu tuştan yararlanarak kendi uygulamaları için ayarlamalar yapabilecek.

Yapay zekâ sayesinde merak ettiğiniz şeyler hakkında kameranız yoluyla basitçe bilgi edinebileceksiniz

Apple just announced its Apple Intelligence features for iPhone 16.

The 8 most impressive demos:

1. Apple Intelligence accessing the iPhone's camera for 'Visual Intelligence' on any surroundingspic.twitter.com/RtJK0FEvNk

— Rowan Cheung (@rowancheung) September 9, 2024

Kamera Kontrolü, yılın ilerleyen vakitlerinde “Visual Intelligence” ismi verilen bir yapay zekâ özelliği kazanacak. Bu özellik, kullanıcının kamerayı açıp bir objeye doğrultarak Kamera Kontrolü tuşuna yapacağı tek tıkla o obje hakkında süratlice bilgi edinmesini sağlayabilecek.

Örneğin bir köpeği çektiğinizde o köpeğin tipini öğrenebileceksiniz ya da bir restoranı çektiğinizde o yer hakkında ayrıntıları göreceksiniz. Kamera Denetimi’nin bir eseri satın almak için Google’da arama yapmak yahut bir sorunu çözmek için ChatGPT’yi kullanmak üzere 3. taraf hizmetlerle de çalışacağını ekleyelim.

Kamera Kontrolü tuşu hakkındaki ayrıntılar bu kadar. Başta çok fazla gerekli üzere bir tuş olarak görülmese de yapabildikleriyle kullanıcıların hayatını biraz daha kolay hâle getirebileceğini söyleyebiliriz.

iPhone 16 modelleri 64.999 TL’den başlayan fiyatlarla 13 Eylül günü ön siparişe açılacak. Telefonların teslimatları ise 20 Eylül’de yapılacak. Tüm ayrıntılara aşağıdan ulaşabilirsiniz.

Video oyun dünyasının esaslı isimlerinden Bethesda, The Elder Scrolls hayranlarını sevindirecek bir işe imza attı. Şirket, The Elder Scrolls: Castles isimli taşınabilir oyununu tüm oyunseverlerin erişimine açtı. The Elder Scrolls: Castles, Android ve iOS aygıtlara ek olarak Mac ve Apple Vision Pro‘da da erişilebilir olacak.

The Elder Scrolls: Castles, en kolay anlatımı ile hanedanlık kurup, halkınızı yönettiğiniz bir oyun. Eğlenceli bir yapıya sahip olan oyun, kestirim edebileceğiniz üzere oyun içi satın alımlar içeriyor. Lakin bunlar, oyundaki gelişiminiz için hayati değer arz etmiyor.

The Elder Scrolls: Castles fragmanı

The Elder Scrolls: Castles oynamak isteyen oyuncuların, iOS 13 yahut daha yeni bir sürümü ile çalışan bir iPhone’a gereksinimleri var. Android cephesinde ise Android 10 ve sonraki sürümlerle çalışan telefonlara gereksinim var. Apple M1 işlemcili Mac’ler ile daha yenileri de oyunun oynanabileceği bir platform olacak.

Eğer siz de The Elder Scrolls: Castles’ı oynamak isterseniz burada bulunan temas üzerinden Bethesda‘nın resmî internet sitesine gidebilir, buradan da iOS yahut Android uygulama mağazasına ulaşabilirsiniz.

 

Son olarak Ubisoft yakın vakitte San Francisco stüdyosunda ve Kuzey Carolina, Cary merkezli Red Storm Entertainment’ta 45 çalışanı işten çıkardı.

GTA oyunlarını özel kılan şeylerden birisi de elbet araçlara bindiğimiz vakit dinlediğimiz müziklerdir. Radyoyu açtığımızda oyunun geçtiği periyotta önemli manada hit olan müzikleri duymak, oyun severleri keyifli eder.

Nitekim GTA 6 için de misal bir operasyon yürütülüyor. Oyunun geçtiği periyotta tanınan olan müzikler, oyuna eklenerek araçlarda oyun severlere sunulmuş olacak.

Rockstar Games şimdiye kadar bir çok şarkıyı esasen GTA 6’nın çalma listesine eklemiş durumda. Üretimci grubun bu bağlamdaki son dileği ise 80’lerin tanınan synthpop kümesi Heaven 17’nin müziği Temptation’du. Lakin müzik için teklif edilen fiyat, üretimci gruba küfür olarak geri döndü.

Rockstar GTA 6’yı ucuza getirmeye çalışıyor, bu teklif herkesi şaşırttı

GTA 5 ile şimdiye kadar 8 milyar dolara yakın bir meblağı kasasına koyan Rockstar Games, GTA 6’da kullanacağı müzik için yalnızca 7500 dolar telif fiyatı teklif etti.

Bu teklif karşısında müzik kümesinin kurucularından Martyn Ware küfür içeren bir tweet attı. Şirketin teklifini komik ve saçma bulan Ware tabi ki teklifi reddetti. Hem de sert bir lisanla.

Gerçekten de çıktığı birinci 3 gün içerisinde milyar dolarları yapımcısına kazandıracak bir oyun için teklif edilen bu telif ziyadesiyle komik.

Konak Belediyesi’nin Kemeraltı’nda görev yapan Temizlik İşleri Müdürlüğü personeli, gece vardiyası sırasında buldukları içi nakit para, kredi kartı ve ziynet eşyası dolu çantayı karakola teslim ederek sahibine ulaştırdı. Başkan Mutlu, Konak Belediyesi personelinin her zaman örnek, dürüst ve vicdanlı olduğuna dikkat çekerek mesai arkadaşlarına güveninin tam olduğunu vurguladı.

Konak Belediyesi Temizlik İşleri Müdürlüğü işçileri Hakan Kartal, Ersin Polat ve Yüksel Yıldız, Kemeraltı bölgesinde rutin gerçekleştirdikleri gece vardiyası esnasında çöplerin yanında buldukları çantayı sahibine ulaştırarak örnek bir davranış sergiledi. Belediye işçileri, gece 01.30 civarında çöp toplama çalışması yaptıkları Kızlarağası Hanı yanındaki 853 Sokak girişinde çöplerin yanında duran çantayı fark etti. İçinde yüklü miktarda para ve ziynet olduğunu gören üç işçi, vardiya amirlerine de haber vererek hiç vakit kaybetmeden çantayı Anafartalar Polis Merkezi Amirliğine ulaştırdı. Burada yapılan inceleme sonucu çantanın içinde yaklaşık 30.000 TL nakit para, küpe, kolye ve zincirden oluşan ziynet eşyaları, kredi kartları ve çantanın sahibine ait kimlik tespit edildi. Teslim tutanağı tutulan çantanın sahibine kısa sürede ulaştırılarak teslim alması sağlandı.

“İnsanlık namına üstümüze düşen görevi yaptık”

Mesai arkadaşları adına konuşan Konak Belediyesi personeli Hakan Kartal, çantayı gördüklerinde bir an önce sahibine ulaştırmak için harekete geçtiklerini ifade etti. Olması gerekeni yaptıklarını, herkesin bu şekilde davranması gerektiğini dile getiren Kartal, “Gece vardiyasında 853 Sokak’ta çöpün yanında bir çanta gördüm. Karakola teslim ettik. Yetkili birim amirlerimizi çağırdık, gözetim altında teslim ettik. Sahibi karakola geldi, teslim edildi. İçinde yüklü bir para vardı ve biz de insanlık namına üstümüze düşen görevi yaptık. Olması gereken de buydu zaten. Bir değil bir trilyon kez başımıza gelse yine aynı şekilde davranırdık. Allah kimsenin boğazından haram lokmayı geçirtmesin. Ağlayanın malı, gülene de yar olmaz” dedi.

Konak Belediyesi çalışanları her zaman örnek

İşçileri örnek davranışlarından ötürü tebrik eden Konak Belediye Başkanı Nilüfer Çınarlı Mutlu, Konak Belediyesi personelinin her zaman örnek, dürüst ve vicdanlı olduğuna dikkat çekerek mesai arkadaşlarına güveninin tam olduğunu vurguladı. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Geçmişte 40 m³ olan atık alım gemisinin tank kapasitesi beş kat arttırılarak 200 m³’e çıkarıldı. Ayrıca gemiye ilave edilen vakumlu atıksu alım pompaları ile aynı anda iki teknenin atık suları kısa sürede alınabiliyor. Bölgedeki 150 teknenin atığı, kıyıdaki gemi atık alım tesisine, oradan da vidanjörlerle Kumluca Atık Su Arıtma tesisine aksatılmadan transfer ediliyor.

Antalya Büyükşehir Belediyesi deniz ve kıyıların korunması için etkin mücadelesini sürdürüyor. Büyükşehir Belediyesi’nin, Adrasan’da gemi atıklarının denizi kirletmemesi için 2022 yılında hizmete aldığı atık alım gemisi faaliyetlerini sürdürüyor. Geçmişte 40 m³ olan atık alım gemisinin tank kapasitesi beş kat arttırılarak 200 m³’e çıkarıldı. Ayrıca gemiye ilave edilen vakumlu atıksu alım pompaları ile aynı anda iki teknenin atık suları kısa sürede alınabiliyor. Bölgedeki 150 teknenin atığı, kıyıdaki gemi atık alım tesisine, oradan da vidanjörlerle Kumluca Atık Su Arıtma tesisine aksatılmadan transfer ediliyor. 

Antalya Büyükşehir Belediyesi, denizleri temiz tutmak ve korumak için çalışmalarına devam ediyor. Dünyaca ünlü Adrasan sahilinde yoğunlaşan tekne turizminin artmasıyla teknelerin atık sularının deniz suyuna karışmaması için 2022 yılında Antalya Büyükşehir Belediyesi tarafından sunulan atık alım gemisi hizmeti bu yıl da devam ediyor. Çalışma kapsamında gemi atık suları deniz suyuna karışmadan teknelerden alınarak sahilde bulunan depoya oradan da Büyükşehir Belediyesinin vidanjörleri aracılığıyla Kumluca Atık Su Arıtma Tesisine taşınıyor.

DENİZLERİN TEMİZLİĞİNE ÖNEM VERİYORUZ

Antalya Büyükşehir Belediyesi Başkan Danışmanı Çevre Yüksek Mühendisi Lokman Atasoy Adrasan’ın turizm ve sahip olduğu ekolojik değerleri açısından özel bir bölge olduğunu belirterek gemi atıklarının kontrolüne yönelik olarak bölgede yürütülen çalışmaları anlattı. Atasoy “Adrasan; doğası, denizi ve eko turizmi açısından sadece Antalya’nın değil, dünyanın da bilinen bir bölgesi. Burası sahili, tarihi, alternatif konaklama olanaklarının yanı sıra tur teknelerinin her gün binlerce turisti kıyılarda gezdirdiği önemli bir destinasyon. Bölgedeki tekne sayıları ve kapasiteleri her geçen yıl artıyor. Kirlilik riskine karşı Muhittin Böcek Başkanımızın da deniz temizliğine verdiği hassasiyet ile üç yıl önce ilk defa Antalya’da atık alım gemisini Adrasan’da hizmete sunduk. Tekne kooperatifleri ile iş birliği yaparak bu teknelerin atık sularının yönetimi için bu yıl da atık alım gemisini bölgeye getirdik” dedi.

GEMİNİN KAPASİTESİ 5 KAT ARTTIRILDI

Atasoy, geçmişte 40 m³ olan atık alım gemisinin tank kapasitesini beş kat artırarak 200 m³ kapasiteye çıkartıldığını söyledi. Kapasitesi arttırılan atık alım gemisinin aynı anda iki farklı gemiden atık su alabilme özelliğine sahip olduğunu belirten Atasoy, “Bu yıl ilk defa vakumlu atık su alma pompası yerleştirdiğimiz gemi atık suları hızlı bir şekilde depolayabiliyor. Atık sular Adrasan sahilindeki gemi atık alım deposuna, buradan da vidanjörlerle Kumluca’daki Atık Su Arıtma Tesisi’ne taşınıyor” diye konuştu.

TAM DONANIMLI ATIK ALIM GEMİSİ 

Bölgenin imar sorunları nedeniyle kanalizasyon ve atıksu arıtma tesisi yapılamadığı için bu çalışmaları yürütmek zorunda olduklarını söyleyen Atasoy, Adrasan sularına tam donanımlı bir atık alım gemisini konuşlandırarak bu soruna bu koşullarda en etkili çözümü sunduklarını ifade etti. Çalışmaların aksatılmadan sürdürüldüğünü belirten Atasoy, konuyla ilgili sorunun çözümünde destek olan işbirliği ile çalıştığımız Antalya Valiliği başta olmak üzere, Kumluca Kaymakamlığı, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü, Sahil Güvenlik Komutanlığı ve tekne kooperatiflerine teşekkür etti.

SAHİLLERİMİZİ TEMİZ TUTALIM

Vatandaşlara da çağrıda bulunan Atasoy, “Lütfen sahillerimizi ve denizimizi temiz tutalım. Tüm deniz araçlarımıza da her zaman söylediğimiz gibi: deniz bizim soframız, atık sularınızın, sintine atıklarınızın denizi kirletmemesi için tüm tedbirleri alalım, ekmek yediğimiz soframızı pisletmeyelim. Adrasan’ın doğal güzelliklerini el birliğiyle korumak mecburiyetindeyiz. Antalya Büyükşehir Belediyesi olarak geleceğe ve yarınlara daha temiz bir Adrasan bırakmak için elimizden gelen bütün hassasiyeti göstermeye devam ediyoruz” dedi.

ADRASANLI TEKNECİLERDEN TEŞEKKÜR

Adrasan Tekneciler Kooperatif Başkanı Deniz Şeşen de Adrasan’da tekneciler olarak yılda yaklaşık 1 milyon yerli ve yabancı turist ağırladıklarını belirtti. Şeşen, “Bölgenin güzelliklerini turistlerin görmesini sağlamak sadece teknecilerin sorumluluğunda olabilecek bir iş değil. Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin katkıları olmasa bu sektörün sürekliliğini sağlayamayız. Bu işi yaparken atık sularımızı vermemiz gereken bir tesisimiz maalesef yok. Büyükşehir Belediyesi sayesinde buraya bir atık su alım gemisi getirdik. Atık su alım gemisi hizmete girmeden önce de karadan vidanjörler yardımıyla bizim bütün atıklarımızı aldılar. Adrasan’daki tekneciler olarak Büyükşehir Belediyemize ve Muhittin Başkanımıza teşekkür ediyoruz. Şu anda Adrasan’da 1 litre bile atık su denize karışmıyor ve atık su alım gemimize teslim ediliyor” diye konuştu.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Gaziemir Belediyesi’nin kadınların ekonomik ve sosyal hayatta daha aktif olmaları için hizmet verdiği, kadınların kişisel gelişimlerini desteklemek için eğitimler düzenlendiği Cumhuriyet Semt Evleri’nde, düzenlenen kış dönemi kurslarının kayıtları başladı. Kurslara katılmak isteyenler, 13 Eylül’e kadar kimlik fotokopileriyle, evlerine en yakın semt evini ziyaret ederek kayıt yaptırabilecek.

Kış döneminde yetişkinler için takı teknikleri, ahşap boyama, nakış teknikleri, bambu sepet örücülüğü, örgü teknikleri, kaat’ı, ahşap yakma, sabun ve mum yapımı, su kabağı süsleme, dikiş teknikleri, kırkyama, karma, resim ve İngilizce branşlarında kurslar düzenlenecek. Kurslara katılanlar, hem sosyalleşecek hem de kurslarda ürettiği ürünleri satarak aile bütçelerine katkı koymanın mutluluğunu yaşayacak.
Meslek Edindirme Kursları kapsamında ise el ve ayak bakımı kursu ile hasta yaşlı bakımı kursu düzenlenecek. Meslek Edindirme Kursları’nın kayıtları Dokuz Eylül Mahallesi Cumhuriyet Semtevi’nde yapılacak. Bu kurslara katılanlara eğitimin sonunda sertifika verilecek.

Semtevlerinde çocuklar için yapılacak Eğitim Atölyesi’nde ise Türkçe, İngilizce, matematik, fen bilimleri ve sosyal bilimler branşlarında eğitim verilecek. Bu kurslarla, çocukların eğitim hayatlarına ve kişisel gelişimlerine katkı sağlanacak. Kurslara katılmak isteyen çocuklar kimlik fotokopileri ve öğrenci belgeleriyle evlerine en yakın semtevini ziyaret ederek kaydını oluşturabilecek. 
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Kocaeli Büyükşehir Belediye Konservatuarı’nın 2024-2025 eğitim öğretim dönemi yetenek sınavları hafta sonunda yapıldı. Kocaelililer bu yılki yetenek sınavlarına büyük ilgi gösterdi. Bilindiği gibi yetenek sınavlarına rekor düzeyde başvuru yapılmıştı. Bu sayı sınav katılımına yansıdı. Hafta sonunda yapılan yetenek sınavlarına 2 bin 200 vatandaş girdi. Söz konusu ilgi, Belediye Konservatuvarında verilen kaliteli sanat eğitiminin halktaki olumlu karşılığını gözler önüne serdi.

7 BÖLÜM VE 29 BRANŞTA SINAV

Yetenek sınavları Konservatuvarın 7 bölüm ve 29 Sanat Branşında gerçekleştirildi. 5 ile 55 yaş arasındaki vatandaşların katıldığı sınavlar; Batı Müziği, Türk Sanat Müziği, Türk Halk Müziği, Türk Din Musiki, Güzel Sanatlar, Geleneksel Sanatlar ve Bale Bölümlerinde yapıldı. Cumartesi ve pazar günleri yapılan sınavlar Büyükşehir Belediye Konservatuvarının üç ayrı merkezinde saat 10.00’da başladı. Güzel Sanatlar ve Geleneksel Sanatlar branşlarının sınavları bu yıl açılan Seka Sanat İhtisas Merkezi’nde, Bale Bölümünün sınavları SDKM’de, Müzik Branşının sınavları ise Leyla Atakan Kültür Merkezi içindeki Kültür Sanat ve Konservatuvar Şube Müdürlüğü’nde yapıldı.

HEYECANLARI GÖZLERDEN KAÇMADI

Öte yandan aday öğrenciler, sınavların yapılacağı merkezlere sabahın erken saatlerden itibaren gelmeye başladı. Yoğun katılım nedeniyle salonlara girişlerde uzun kuyruklar oluştu. Giriş belgelerini yetkililere teslim eden öğrenciler heyecanları ile dikkat çekti. Bu tatlı heyecanı gören eğitmenler ise öğrencilere moral vererek, sınavlarının iyi geçmesi için destek oldu.

AKADEMİSYENLERDEN OLUŞAN KOMİSYONLAR

Büyükşehir Belediye Konservatuvarı her yıl olduğu gibi bu yıl da yetenek sınavları için titiz bir çalışma gerçekleştirdi.  Sınavlar için 15 komisyon oluşturuldu. Söz konusu komisyonlarda belediye konservatuvarı eğitmenlerinin yanı sıra Türkiye’nin çeşitli üniversitelerinde görev yapan akademisyenler ile Amasya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Hakkı Turabi yer aldı.

NELERE BAKILDI?

Müzik branşı sınavlarında adayların müzik duyum yeteneklerine bakıldı. Bale branşında fiziksel uygunluk, esneklik, hareket algısı ve müzikal duruş ön planda tutulurken, güzel sanatlar bölümlerinin sınavlarında verilen kompozisyonun kağıt üzerine kara kalem ile aktarımı istendi. Geleneksel sanatlar sınavında ise üç parçadan oluşan objelerin kağıt üzerine kara kalem ile aktarımına önem verildi.

HAZIRLIK VE REHBERLİĞİN ÖNEMİ

Öte yandan Büyükşehir Belediyesi sınavlar öncesinde hazırlık ve rehberlik programı düzenlemişti. Program kapsamında Resim, Müzik ve Bale bölümlerinden sınava girecek adaylar için geniş kapsamlı bilgilendirme yapılmıştı. Öğrenciye yetenek sınavında ne yapacağına dair bilgi verilirken, hangi kriterlerin değerlendirmede ön plana çıktığının altı çizilmişti. Söz konusu program vatandaşların yetenek sınavlarında daha rahat performanslarını sergilemelerine yardımcı oldu.

SONUÇLAR 12 EYLÜL PERŞEMBE

Kocaeli Büyükşehir Belediye Konservatuvarı Yetenek Sınavlarının sonuçları 12 Eylül Perşembe günü açıklanacak. Sonuçlar Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nin resmi internet sitesinden ilan edilecek. Başarılı olanlar, kazandıkları bölüm kapsamında 2 ile 4 yıl arasında eğitim alacak.

YENİ EĞİTİM DÖNEMİ 23 EYLÜL’DE

Konservatuvarın yeni eğitim dönem kayıtları 12-13 ile 16-17 Eylül tarihleri arasında yapılacak. 2024-2025 eğitim öğretim dönemi ise 23 Eylül Pazartesi günü başlayacak.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Aksa Elektrik’in desteğiyle ESKOOP Sanayi Sitesi’ne verilen YEK-G (Yenilenebilir Enerji Kaynak Garanti Sistemi) Belgesi, 2024 yılı Ocak ve Temmuz ayları arasında kullanılan 19.673 MWh’lik elektriğin tamamen yenilenebilir enerji kaynaklarından sağlandığını tescilledi. Bu belge ile 7 aylık süreçte toplamda 8.656 ton karbon emisyonu engellenmiş oldu. 

Ayrıca 2024 yılı Ağustos ve Aralık ayları arasında verilmesi planlanan 14.052 MWh’lık elektrik ile toplamda 6.182 ton karbon emisyonunun engellenmesi öngörülüyor. 2025 yılı için ise yaklaşık 35.000 MWh elektrik tüketimiyle 15.397 ton karbon emisyonunun azaltılması hedeflenmektedir. YEK-G Belgesi, elektrik üretim ve tüketiminde yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımını şeffaf bir şekilde belgeleyen ve izleyen bir sistemdir. Bu belge ile ESKOOP Sanayi Sitesi’nin enerji tüketiminde kullanılan elektriğin temiz ve yenilenebilir kaynaklardan elde edildiği kanıtlanmış oldu.

Proje, ESKOOP Sanayi Sitesi İşletme Kooperatifi Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Akgün, Aksa Elektrik Grup Satış Müdürü Ejder Yetişer ve Aksa Elektrik Ulusal Satış Müdürü Alican Güler’in katıldığı imza töreninde duyuruldu.

Aksa Elektrik Grup Satış Müdürü Ejder Yetişer, bu iş birliği hakkında “ESKOOP Sanayi Sitesi ile gerçekleştirdiğimiz bu iş birliği, yenilenebilir enerji kaynaklarının desteklenmesi ve karbon emisyonlarının azaltılması konusundaki kararlılığımızı ortaya koyuyor. YEK-G Belgesi ile, temiz enerji kullanımını teşvik ederek çevreye olan katkımızı artırıyoruz. Aksa Elektrik olarak, yerli ve yenilenebilir kaynakları kullanarak karbon emisyonlarını azaltmak isteyen şirketlere destek olmaya ve sürdürülebilir enerji çözümleri sunmaya devam edeceğiz.” dedi.

ESKOOP Sanayi Sitesi İşletme Kooperatifi Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Akgün ise, “Aksa Elektrik ile yürüttüğümüz bu iş birliği, temiz enerji kullanımı ve çevre koruma konusundaki hedeflerimizi gerçekleştirmede büyük bir adım oldu. YEK-G Belgesi ile elde ettiğimiz bu başarı, çevreye olan katkımızı belgelemektedir.” dedi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Osmangazi Belediyespor Kulübü, atletizmde sezonun en prestijli organizasyonlarından olan Turkcell Süper Lig’de gösterdiği başarılı performans ile erkeklerde üçüncü oldu.

Atletizmin yurt içindeki en üst düzey yarışması olan Turkcell Süper Lig’de 2024 şampiyonları, İzmir Atatürk Stadyumu’ndaki final etabıyla belli oldu. Kadınlar ve erkeklerde 8’er kulübün bulunduğu organizasyonda, Türkiye’yi Paris Olimpiyatları’nda temsil eden atletler de yer aldı. İzmir Atatürk Stadyumu’nda düzenlenen ve iki gün süren yarışlar sonunda 187 puan elde eden Osmangazi Belediyespor Kulübü, 291,5 puanlı ENKA Spor Kulübü ve 288 puan toplayan Fenerbahçe Spor Kulübü’nün ardından erkeklerde üçüncü oldu. 

Turkcell Süper Lig finalini kadınlarda son ikinci sırada tamamlayan Seyhan  Belediyesi Spor Kulübü ve Kırıkkale Olimpik  Spor Kulübü ile erkeklerde yine son iki sırada kalan Konya Büyükşehir Belediye Spor Kulübü ve Kırıkkale Olimpik Spor Kulübü bir alt lige düştü. Yarışmalar, Türkiye’de atletizmin en üst düzeyde temsil edildiği bir organizasyon olarak dikkat çekiyor.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Futbol, voleybol, basketbol, masa tenisi, satranç, tavla ve tenis olmak üzere 7 farklı branşta düzenlenen müsabakalarda, 500’ün üzerinde sporcu mücadele etti. 

Sabancı Üniversitesi öğrencilerinden Olimpik Milli Yelkenci Lara Nalbantoğlu ve Avrupa Tekvando Şampiyonu Mehmet Kani Polat tarafından taşınan Sabancı Spor Oyunları Bayrağı’nın, Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı ve Sabancı Holding CEO’su Cenk Alper eşliğinde sahneye yerleştirilmesiyle başlayan organizasyon, çekişmeli mücadelelere sahne oldu. Branşlardaki final mücadelelerin ardından, dereceye giren takım ve sporculara kupa ve madalyaları Sabancı Holding CEO’su Cenk Alper ve Sabancı Holding İnsan Kaynakları ve Sürdürülebilirlik Grup Başkanı Yeşim Özlale Önen tarafından takdim edildi. 

TOPLULUK ŞİRKETLERİ VE ÇALIŞANLARI TARAFINDAN KOORDİNE EDİLDİ

Etkinlikte müzik grubundan yeme-içme hizmetine kadar tüm süreçte Sabancı Topluluk şirketleri ve çalışanları yer aldı ve koordine etti. 

Topluluk çalışanlarını sağlıklı yaşam ve spor odağında yönlendirmek, ekip ruhunu sahaya taşımak ve Sabancı Topluluğu çalışanları arasındaki sinerjiyi artırmak amacıyla düzenlenen organizasyonun önümüzdeki yıllarda da büyüyerek devam ettirilmesi amaçlanıyor.

Editöre Not:

Sabancı Spor Oyunları 2024’te dereceye girerek kupa ve madalya almaya hak kazanan Topluluk şirketleri şu şekilde:

Futbol:

Altın Madalya: Kordsa

Gümüş Madalya: Aksigorta-Medisa

Bronz Madalya: Akçansa

Voleybol:

Altın Madalya: Brisa-Arvento

Gümüş Madalya: Kordsa

Bronz Madalya: Enerjisa Üretim

Basketbol:

Altın Madalya: Aksigorta-Medisa

Gümüş Madalya: Enerjisa Üretim

Bronz Madalya: Kordsa

Masa Tenisi:

Altın Madalya: Enerjisa Üretim

Gümüş Madalya: Sabancı Holding-Sabancı Vakfı

Bronz Madalya: Temsa-Temsa Motorlu Araçlar

Satranç:

Altın Madalya: Kordsa

Gümüş Madalya: Enerjisa Enerji

Bronz Madalya: Sabancı Holding

Tenis:

Altın Madalya: Brisa

Gümüş Madalya: Enerjisa Enerji

Bronz Madalya: Carrefoursa

Tavla:

Altın Madalya: Enerjisa Enerji

Gümüş Madalya: Enerjisa Enerji

Bronz Madalya: Enerjisa Üretim

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Sonbahar mevsimine girdiğimiz şu günlerde bir epey kirlenen camları temizlemek için son periyotta paklık görüntüleriyle çok tanınan hale gelen Kadir Ezildi’nin önerdiği prosedürü kullanabilirsiniz. Bilhassa yağmur ve çamur lekelerini çıkarmada tesirli olan bu prosedürle birlikte cam paklığını süratlice bitirebilirsiniz. İşte Kadir Ezildi’den yağmur ve çamur lekelerini söküp atan o prosedür…

Temizlik takıntısını işe çevirerek büyük bir çıkış yapan ünlü sunucu Kadir Ezildi’nin tesirli cam temizleme metodu gündem oldu. Sonbahar mevsiminde yağmurlarında tesiriyle daha çok kirlenen camları temizlemek için cam silme konusunda çok hassas olan Kadir Ezildi’nin uyguladığı bu prosedür vazgeçilmeziniz olacak. İşte konuttaki gereçleri kullanarak leke bırakmayan bu metot sayesinde uzun müddet camlarınız pırıl pırıl olacak. İşte adım adım bilmeniz gerekenler..

KADİR EZİLDİ’NİN ADIM ADIM CAM SİLME YÖNTEMİ

Temizliği ile tüm Türkiye’nin tanıdığı Kadir Ezildi cam silmeye başlamadan evvel birinci olarak bir kova hazırlanması gerektiğiniz altını çiziyor. Cam temizliğinin olmazsa olmazı olarak kovayı gösteren Ezildi, suyun içine bulaşık parlatıcısı ekliyor.

Cam temizlerken leke tutmayan bu usulün bilhassa her cam paklığında uygulanması gerektiğini söz ediyor. Bez seçiminin değerine de dikkat çeken ünlü isim kesinlikle tüy tutmayan bez ve gazete yardımıyla camların silinmesi gerektiğini belirtiyor. 

Ayrıca sonbahar mevsiminde yağan yağmur sonrası camlarda oluşan çamur paklığında şampuanlarında tesirli olduğuna dikkat çekiyor. Bu yüzden hazırladığınız suyun içine şampuan ve yarım çay bardağı sirke ekleyerek cam temizlemeye girişebilirsiniz. 

Pencere çıkıntılarında oluşan kirliliği yok etmek içinde fırça ve şiş kullanan ünlü sunucu bu usulleri toplumsal medyada birçok bayanın dikkatini çekti.

Temizlik takıntısıyla büyük bir muvaffakiyet elde eden Kadir ezildi tıpkı vakitte kovaya hazırladığı cam silme suyuna bulaşık parlatıcısı, çamaşır temizleme tozu, soda tozu, şampuan ve beyaz sirke katarak cam paklığında daha tesirli bir paklık sağlıyor. 

Sonbahar mevsimine girdiğimiz şu günlerde bir epey kirlenen camları temizlemek için son periyotta paklık görüntüleriyle çok tanınan hale gelen Kadir Ezildi’nin önerdiği prosedürü kullanabilirsiniz. Bilhassa yağmur ve çamur lekelerini çıkarmada tesirli olan bu prosedürle birlikte cam paklığını süratlice bitirebilirsiniz. İşte Kadir Ezildi’den yağmur ve çamur lekelerini söküp atan o prosedür…

Temizlik takıntısını işe çevirerek büyük bir çıkış yapan ünlü sunucu Kadir Ezildi’nin tesirli cam temizleme metodu gündem oldu. Sonbahar mevsiminde yağmurlarında tesiriyle daha çok kirlenen camları temizlemek için cam silme konusunda çok hassas olan Kadir Ezildi’nin uyguladığı bu prosedür vazgeçilmeziniz olacak. İşte konuttaki gereçleri kullanarak leke bırakmayan bu metot sayesinde uzun müddet camlarınız pırıl pırıl olacak. İşte adım adım bilmeniz gerekenler..

KADİR EZİLDİ’NİN ADIM ADIM CAM SİLME YÖNTEMİ

Temizliği ile tüm Türkiye’nin tanıdığı Kadir Ezildi cam silmeye başlamadan evvel birinci olarak bir kova hazırlanması gerektiğiniz altını çiziyor. Cam temizliğinin olmazsa olmazı olarak kovayı gösteren Ezildi, suyun içine bulaşık parlatıcısı ekliyor.

Cam temizlerken leke tutmayan bu usulün bilhassa her cam paklığında uygulanması gerektiğini söz ediyor. Bez seçiminin değerine de dikkat çeken ünlü isim kesinlikle tüy tutmayan bez ve gazete yardımıyla camların silinmesi gerektiğini belirtiyor. 

Ayrıca sonbahar mevsiminde yağan yağmur sonrası camlarda oluşan çamur paklığında şampuanlarında tesirli olduğuna dikkat çekiyor. Bu yüzden hazırladığınız suyun içine şampuan ve yarım çay bardağı sirke ekleyerek cam temizlemeye girişebilirsiniz. 

Pencere çıkıntılarında oluşan kirliliği yok etmek içinde fırça ve şiş kullanan ünlü sunucu bu usulleri toplumsal medyada birçok bayanın dikkatini çekti.

Temizlik takıntısıyla büyük bir muvaffakiyet elde eden Kadir ezildi tıpkı vakitte kovaya hazırladığı cam silme suyuna bulaşık parlatıcısı, çamaşır temizleme tozu, soda tozu, şampuan ve beyaz sirke katarak cam paklığında daha tesirli bir paklık sağlıyor. 

Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch Ratings’in Kıdemli Yöneticisi ve Türkiye Analisti Erich Arispe Morales, Türkiye’de sıkı para siyaseti duruşunun sürdürüleceğine ait inançlarının yüksek olduğunu belirterek, “Enflasyon beklentileri güzelleşecek fakat bu beklentilerin uyumlu olması, sürdürülebilir halde düşmesi ve birebir vakitte dolarizasyondaki azalmanın devam etmesi içi, para siyasetinin sıkı kalmaya devam etmesi gerekecek. Bu açıdan, para siyasetinde 2025’in birinci çeyreğinde kademeli gevşemenin başlayacağını öngörüyoruz.” dedi.

Morales, Fitch Ratings’in cuma günü Türkiye’nin kredi notunu “B+”dan “BB-“ye yükselterek not görünümünü durağan olarak belirlemesinin akabinde kelam konusu karara ait AA’nın sorularını yanıtladı.

Türkiye’de son genel seçimlerin akabinde yaşanan siyaset değişikliği sonrasında ülkenin not görünümünün güzelleşmeye başladığını söyleyen Morales, mevcut ekonomik programın siyasi liderlikten dayanak almaya devam ettiğini lisana getirdi.

Morales, Türkiye ekonomisindeki kırılganlıkların güzelleşmeye başlamasıyla kredi notunda da artış olduğunu tabir ederek, memleketler arası rezervlerin arttığını ve bu yıl memleketler arası rezervlerin temel bileşiminde ve düzeyinde düzgünleşme olduğunu aktardı.

Uluslararası rezervlerdeki güzelleşmenin yanı sıra kur muhafazalı mevduat ve dolarizasyondaki düşüşe dikkati çeken Morales, “Hükümet ve iktisat otoritelerinin, sıkı para siyasetini sürdüreceğine ait inancımız artmış durumda. Bu yıl gayrisafi yurt içi hasılanın (GSYH) yüzde 5’ine yakın olan bütçe açığının önümüzdeki yıl yüzde 3 civarında konsolide edileceğine inanıyoruz. Ayrıyeten, gelir siyasetlerinin Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının (TCMB) enflasyonu düşürme süreciyle daha uyumlu olacağını düşünüyoruz. Bu değerli bir nokta zira Türkiye’nin önündeki en büyük zorluk enflasyon olmaya devam ediyor. Enflasyon sürdürülebilir bir patikada ve 2021’deki para siyasetindeki gevşeme öncesi düzeyine yaklaşmazsa Türkiye için kırılganlık oluşturmaya devam edecek.” diye konuştu.

“Ekonomi, 2025’te net ihracat dayanaklı büyüme modeliyle dengelenmeyi sürdürecek”

Morales, öte yandan, Türkiye’de bu yıl sonu prestijiyle enflasyonun yüzde 43 ve gelecek yıl sonunda yüzde 21’e gerilemesini beklediklerinin altını çizdi.

Aylık enflasyon baskılarının yavaşladığını vurgulayan Morales, “Aylık enflasyon baskıları yavaşladıkça, piyasanın enflasyon beklentileri de buna nazaran ayarlanacaktır. Lakin hanehalkı ve firmaların enflasyon beklentilerindeki düşüşün daha yavaş olacağını öngörüyoruz. Bu beklentilerin gerilemesi son derece kıymetli lakin bu biraz vakit alıyor.” dedi.

Morales, “Enflasyonun 2025 sonunda yüzde 21 düzeyine gerileyeceğini düşündüğümüzde, bu durum para siyasetinde kademeli bir gevşeme gerektirecek. Enflasyon beklentileri güzelleşecek lakin bu beklentilerin uyumlu olması, sürdürülebilir formda düşmesi ve birebir vakitte dolarizasyondaki azalmanın devam etmesi için, para siyasetinin sıkı kalmaya devam etmesi gerekecek. Bu açıdan, para siyasetinde 2025’in birinci çeyreğinde kademeli gevşemenin başlayacağını öngörüyoruz.” halinde konuştu.

Türkiye iktisadında bu yıl yüzde 3,5 ve 2025’te yüzde 2,8 ile görece düşük bir büyüme öngördüklerini lisana getiren Morales, bu büyüme düzeyinin enflasyon beklentilerindeki tekrar dengelenme sürecini desteklediğini anlattı.

Morales, hükümetin iç talep ve dış faktörlerle desteklenen istikrarlı bir büyüme sağlamaya çalıştığını tabir ederek, “Bu büyümenin birebir vakitte öngörülebilir ve emniyetli bir siyaset çerçevesiyle desteklenmesi isteniyor. Bizim bakış açımız, bu ayarlamanın da bir kesimi olarak daha düşük bir büyüme periyodu görüleceği. Bu kapsamda, 2025, iktisadın iç talep ve tüketim odaklı bir modelden daha net ihracat dayanaklı bir büyüme modeline yanlışsız tekrar dengelenmeye devam ettiği ve enflasyonun yüksek olacağı bir periyot olmaya devam edecek. Bu da dengelenme sürecinin bir kesimi.” formunda konuştu.

“Mali siyaset, 2025’te enflasyondaki düşüşe katkı verecek”

Mali siyasetin dezenflasyon sürecine tesirini de pahalandıran Morales, kelamlarını şöyle sürdürdü:

“Haziran 2023’te siyaset değişikliğini gördüğümüzde, maliye siyaseti vergi tedbirleri yoluyla bütçe açığını azaltmak için devreye girdi lakin mali açığı 2023 için öngörülenin altına indirmeyi başardı. Bu yıl maliye siyasetinin, para siyasetindeki sıkılaşmaya değerli bir katkı sağlayamadığını düşünüyoruz. Yılın birinci kısmında gördüğümüz iç talep direncini, taban fiyat artışı ve maliye siyaseti ile açıklıyoruz. Hükümetin maliye siyaseti kapsamında son devirde aldığı önlemler göz önünde bulundurulduğunda, önümüzdeki yıl yüzde 2’ye yakın mali konsolidasyonun enflasyondaki düşüş sürecine katkıda bulunacağını öngörüyoruz. Düzgünleştirilmiş mali siyaset tutarlılığının 2025’te mevcut olmasını bekliyoruz ve bu bizim temel noktamız.”

Morales, yerli ve yabancı yatırımcıların mevcut siyaset duruşunun devam edeceği ve siyaset geri dönüşü risklerinin azalmasına ait daha fazla delil görmek isteyebileceğini ve enflasyon beklentilerinin yine çıpalanması ve para siyasetinin güvenirliğinin oluşturulmasının vakit aldığını kelamlarına ekledi.

Fitch’in cuma günkü açıklamasında, müspet gerçek faiz oranlarının, düşük cari hesap açığı ve Döviz muhafazalı mevduatlardaki kademeli düşüşün muhtemelen dış tamponlardaki güzelleşmenin kalıcılığını destekleyeceği belirtilerek, rezervlerin bu yıl sonunda 158 milyar dolara, 2025 sonunda 165 milyar dolara yükselmesinin öngörüldüğü tabir edilmişti.

Fitch Ratings, geçen yıl eylülde Türkiye’nin kredi notunu “B” olarak teyit ederken, not görünümünü 2 yılın akabinde “negatif”ten “durağan”a çevirmişti.

Kredi derecelendirme kuruluşu, bu yıl martta da ülkenin kredi notunu “B”den “B+”ya yükseltirken, not görünümünü “durağan”dan “pozitif”e çıkarmıştı.

Towerborne’u birinci kere Gamescom’da denediğimde başımda, ARPG ve Beat ‘Em Up çeşitlerini harmanlamış, arkadaşlarla keyifli bir 10 saat geçirilecek bir oyun olarak yer etmişti. Sonuçta fuarda yalnızca dövüş kısmına odaklanıyorsunuz ve ona nazaran yorum yapıyorsunuz. Bir hafta sonra gelen inceleme koduyla birlikte işlerin hiç düşündüğüm üzere olmadığını anlayınca “Haaa, demek daha zorunu seçtiniz” telaffuzlarım daha bir yer etti. Beraberindeki karışık hislerim da..

Nasıl Yani, Erken Erişim’de Paralı Sonra Fiyatsız Mi?

Her şeyden evvel Towerborne’un pek garip iş modelini anlatmam gerek, zira birinci bakışta gerçekten farklı algılıyor insan. Steam’deki ekran manzaralarının tersine bu oyun net ARPG. Beat ‘Em Up hissiyatı kamera açısından ve yakın dövüşten geliyor fakat özü o değil. Bu türlü vazife görev gitiğiniz, daha yüksek düzey zırh silah vs düşürmeye çalıştığınız, merkez üs hariç özgürce gezeceğiniz rastgele bir yeri olmayan bir F2P oyun bu. Lakin ne vakit F2P biliyor musunuz, Erken Erişim bittikten sonra. Yani Erken Erişim’de oynamak istiyorsanız para vermeniz gerekecek. Yalnızca bu sebepten yazılacak olumsuz Steam yorumları şimdiden gözümde canlanıyor.

Ayrıca oyun Erken Erişim periyodunda orta ara “temizleme” yapacak, yani onlarca saat “kastığınız” karakteriniz artık oynanamaz olacak. Yani Erken Erişim aslında test süreci, lakin istekli beşerlerle. Bu yüzden şayet satın alacaksanız geliştirici Stoic’in bu yaklaşımını göz önünde bulundurarak satın alın.

ARPG olduğu için Towerborne’u arkadaşlarınızla ya da rastgele birileriyle oynayabileceğinizi aslında kestirim etmişsinizdir. Oyun bilhassa bunu teşvik ediyor da. Tahminen bu yüzden olsa gerek çevrimdışı oynamak mümkün değil, en azından bu satırları yazarken değildi. Bu mevzu hakkında kesin açıklama da olmadığı için soru işareti olarak işaretli şimdilik.

Tüm bu kuralların ardında doğal ki de güzel bir oyun tecrübesi sunma üzere bir niyet var. Stoic bu oyunu live-service olarak tasarlamış, yani oyunun daima güncelleneceğini söylüyor. Bu yüzden aşağıdaki yorumlar ancak er lakin geç atıl kalacaktır. Sonuçta oyunun temellerini görüyorsunuz ve hiç de kötü değil diyorsunuz. Yani ben o denli dedim.

Bir Sağ Vurdum Sonra Döndüm Bir Sol

4 farklı sınıf var Towerborne’da ve istediğiniz anda bir başkasına geçebiliyorsunuz. Her bir sınıfın kendisine ilişkin bir silahı var ve hepsi yakın dövüş silahı. Zira savaş alanı küçük ve birden fazla vakit yığınla düşman salıyor üzerinize oyun. Haliyle içlerinde kalıyorsunuz ve birkaçını birebir anda alt etmek normaliniz oluyor. Eh, ARPG’lerden de bunu beklersiniz aslında.

Sınıflar değişse de tuş şeması daima birebir kalıyor. Klasik hafif atak, ağır ataklarımız var ve bunları farklı kombinasyonlarla kombolayabiliyoruz. Haricinde bir de sınıfa özel bir yetenek var. Bu mesela ana ekipmanı kılıç-kalkan olan Sentinel sınıfı için kalkan kullanmak olurken ana ekipmanı çift hançer olan Shadowstriker için ise istediğiniz yere aşikâr aralık ışınlanmak oluyor. RB tuşuyla yaptığınız bu hareketin farklı bir barı var ve sınırsız kullanımı yok.

Karakteriniz bu altıgenlerde dolaşıyor ve oradaki misyonları yaptıkça harita genişliyor.

Ayrıca her silahın bir ya da iki farklı yeteneği oluyor. Silahın temel vuruşları birebir olsa da bu yetenekler düşürdüğünüz silaha nazaran değişiyor. Bu yetenekler bayağı kıymetli zira kimi yerlerde birkaç düşmanı tekte alabilmek hem tatmin edici hem de hayat kurtarıcı.

Çeşitlilik açısından farklı yetenekler hoş fikir lakin kimileri hiç tercih edeceğiniz düzeyde vurmuyor düşmana. Siz de haliyle aşikâr setlere sıkıştırıyorsunuz kendinizi ve tekrara biniyor o da. İşte bu stil dengelemeler Erken Erişim’de büyük ihtimal hallolacak şeyler. Tıpkı durum sınıflar için de geçerli. Oyun başta tüm sınıfları denettiriyor size. Fakat mesela ana ekipmanı topuz olan Pyroclast sınıfını seçmek için pek bir sebep yok, zira hem hareketleri ağır hem komboları zevkli değil (Kesin Pyroclast’ın seçip “Yoo çok de güzelmiş” diyeceksiniz demi).

Bu yüzden ben (en çok seçileceğini düşündüğüm) Shadowstriker ile ilerledim. Esasen aşikâr bir saatten sonra öbür karakterlerin düzeyi, düşürdüğünüz eşyaları kuşanmaya yetersiz kalıyor ve tek sınıftan ilerliyorsunuz. Ha, birkaç sınıfla ilerlemek mümkün pek olağan. Lakin tıpkı misyonlardan tekraren sefer yaparsanız.

Neticede oynanış çok keyifli ,özellikle Shadowstriker sınıfıyla oynuyorsanız. Çevik, hançerleri pata pata süratlice indiriyor ve yetenekleri çok havalı. Oynadıkça oynayasınız geliyor. Misyon çeşitliliği yetersiz olsa bile. İşte bu da aslında oyunun temel mekaniğinin yeterli çalıştığını gösterdi bana. Üstte bahsettiğim yetenekleri daha da çeşitli ve manalı yaptıklarında aslında hoş bir alternatif olabilir Towerborne. Olağan misyon ve düşman çeşitliliğini de arttırabilirlerse.

Koşuyorum Misyondan Göreve

Görev tabanlı bir yapısı olduğunu söylemiştim Towerborne’un. Haritayı aça aça gittiğiniz, kimileri opsiyonel kimileri zarurî bu misyonlar Venture misyonları hariç rastgele oluşturuluyor. Her bir vazifenin baz Gear düzeyi var ve toplamda 4 olan bu düzeye ulaşmak için merkez üste yer alan Arena’ya girip rüştünüzü ipat etmeniz gerekiyor. Her bir Gear düzeyi daha farklı alanlar ve daha evvel gezdiğiniz alanların kuvvetli olanlarını açıyor. Bu türlü böyle daha yüksek düzey eşya düşürüyorsunuz.

Şimdilik 13 tane olan Venture vazifeleri hariç öteki keşif misyonları çok kısa bir müddet sonra tekrara biniyor. Ya vagonu koru, ya rehineleri kurtar, ya da yalnızca düşmanları alt et. Hayli sığ gayeler bunlar ve insan gerçekten sebep istiyor bu misyonlardan daha fazlasını yapmak için. Oyunu oynatan tek etmen dövüşlerden aldığınız lezzet oluyor günün sonunda. O da oyunun daha yarısında azamî Gear düzeyine geldiğinizde kâfi olmuyor artık daha yüksek düzey eşya düşüremeyeceğiniz için.

Aynı dert düşman çeşitliliğinde de var. Farklı biyomlara, hasebiyle farklı düşman tiplerine oyun ilerledikçe geçiyorsunuz ancak yeniden tekrara biniyor bu da. Zira üzerinize olması gerekenden çok fazla veriyor oyun. Ve kimi düşmanlar hudut hoplatıcı. Kesinlikle geribildirim ile düzeltilecektir lakin şu anda çok sık olmasa da derin nefes çektirecek anlar yaşayabilirsiniz.
Merkez üs dedim dedim lakin daha ayrıntı isterseniz, burası varsayım etmesi sıkıntı olmayacağı üzere silahınızı ugrade ettiğiniz, karakteriniz görünümünü değiştirdiğiniz, oyunun lore’u hakkında bir şeyler öğrendiğiniz bir yer. Ana misyonları de pasif vazifeleri de buradan alıyorsunuz hem şahıslardan hem de vazife tahtasından.

Bu Yol Nereye Çıkar?

Aslında daha anlatılacak şeyler var mesela arayüz ve karakter dizaynları üzere. Fakat bunları şimdilik bir kenara koyuyorum. Esasen subjektif bir şey ve son karara tesir etsin istemiyorum. Fakat şu anda Towerborne, uzaktan ne oluyor ne bitiyor diye izleyip kullanıcı yorumlarını ve forum iletilerini okuyarak nereye gittiğini takip edeceğiniz bir süreçte. Aslında live-service olarak tasarlanmış, bir yere gittiği yok yani (Concord üzere olmazsa natürel :P). Bence temelinde pek zevkli bir oynanış barındırdığı için üzerine inşa edilecek vazife çeşitliliği üzere elementler ile çok düzgün bir düzeye gelebilir. Lakin bu ilginin bir vakte muhtaçlığı var.

ARTILAR

• Yetenekler dövüşü eğlenceli hale getirecek seviyede
• Kostümler ve karakter yaratma çeşitliliği başarılı

EKSİLER

• Görevler nitelikli değil ve çok çabuk tekrara biniyor
• Bazı sınıf ve yetenekler için dengeleme gerekiyor

SON KARAR: Stoic’in The Banner Saga’dan sonra rotayı apayrı istikamete çevirmesi riskli olsa da umut vaat eden bir şeye dönüşmüş. Geribildirimleri uygun okurlarsa çok daha eğlenceli bir şeye dönüşebilir Towerborne. Lakin şimdilik demlenmesini beklemek daha yanlışsız.

Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın, vatandaşların daha konforlu, güvenli ve kolay bir ulaşım sağlaması için Büyükşehir tarafından inşa edilen Dilovası Hastane Yolu Viyadüğünde incelemelerde bulundu. Yapımı tamamlanarak vatandaşların hizmetine sunulan viyadükte teknik personelden bilgi alan Başkan Büyükakın, Dilovası Belediye Başkanı Ramazan Ömeroğlu ve AK Parti Dilovası İlçe Başkanı İlhan Yıldırım’ı yanına alarak bindiği TOGG ile ilk sürüşü yaptı. Dilovası Hastane Yolu Viyadüğü, hafta sonunda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla gerçekleşen 12. Açılış Bayramı’nda hizmete girdi. 12. Açılış Bayramı’nda Büyükşehir’in 58 başlıkta 125 eser ve hizmetinin resmi açılışı yapıldı. 

İKİ YAKADAN ÇOK RAHAT GEÇİŞ

Dilovası Devlet Hastanesi’ne ulaşımı daha kolay, konforlu ve güvenli hale getiren Dilovası Hastane Yolu Viyadüğünde yaptığı incelemenin ardından açıklamalarda bulunan Başkan Büyükakın, “Sadece iki yakayı birbirine bağlamak için 212 metrelik bir viyadük imal edilmesi gerekti. Gerçekten çok yüksek bir ayak yüksekliği. Toplamda 935 metre uzunluğunda bir imalat var. Hem burada imalatı gerçekleştirmek zor hem projelendirmek zor. Ama sonunda zorda olsa başardık. Dilovası halkına hayırlı olsun. İki yakadan çok rahat geçiş yapılabilecek. Özellikle hastane bağlantısının yapılmış olmasıyla önemli bir hizmet gerçekleşti” dedi.

“HALKIMIZA VERDİĞİMİZ SÖZLERİ TUTUYORUZ”

‘‘Verdiğimiz sözleri bir bir tutuyoruz’’ diyen Başkan Büyükakın, “Bu Büyükşehir Belediyesi modelinin gücüyle oluşan bir iş. Sayın Cumhurbaşkanımız il sınırında Büyükşehir Belediyesi modeline geçerek güçlü bir belediyecilik modeli oluşturdu. Böylelikle bu yatırımları hayata geçirme imkânı oldu. Eskiden belki merkezi hükümetlerin yetkisi çerçevesinde hayata geçirilmesi umulan, belediyelerden yapılması asla beklenemeyen işler bu yeni model sayesinde yapılabilir hale geldi. Biz halkımıza verdiğimiz sözleri tutuyoruz. Bu iki yakayı bir araya getireceğiz dedik. Hastaneye ulaşım çok daha kolay olacak dedik. Ve böyle zorlu bir işin altına elimizi koyduk. Hem Dilovası halkına hem de Kocaeli halkına hayırlı olsun” İfadesini kullandı.

“YATIRIMDAN ASLA TAVİZ VERMİYORUZ”

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nin güçlü bir mali disiplini olduğunu ifade ederek, ‘’Yatırımdan asla taviz vermiyoruz’’ diyen Başkan Büyükakın, “Büyükşehir Belediyemizin bütçesi değerlendirildiğinde ciddi bir mali disiplin söz konusu. Yüzde 45-50 arasında değişen bir yatırım oranları söz konusu. Yatırımdan asla taviz vermiyoruz. Burada en önemli husus popülizme teslim olmamak. Sadece göz boyayan işler yapmamak. Çünkü burada uğraşacaksınız. Yaz-kış demeden çalışacaksınız, zahmete gireceksiniz. Bunun yerine insanların gözünü boyayacak işler yapmak daha kolay geliyor. Ama bizim halkımıza verdiğimiz bir söz var. Biz belediye başkanları aday olurken diyoruz ki, sizin emanetinize sahip çıkacağız. Ama altyapıya girmek, kanal yapmak, arıtma yapmak zahmettir. Bunların bütçelerini oluşturmak zahmettir. Emaneti hakkıyla yerine getirmek için, milletin emanetine sahip çıkmak için bu görevlere talip olduk. Dolayısıyla da bu güzel işleri bitirmek için gayret ediyoruz” şeklinde konuştu.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

 Kia’nın heyecan verici kampanyaları; EV6, Niro EV, Stonic, Cerato, XCeed, Ceed HB, Ceed SW ve Sportage modellerinde de eylül sonuna kadar devam ediyor.

Anadolu Grubu çatısı altında faaliyet gösteren Kia, sonbahara özel olarak hazırladığı kampanyalarla otomobil severlere eşsiz fırsatlar sunuyor.

Marka, eylül ayı kampanyaları çerçevesinde Yeni Picanto, Stonic, Cerato, Sportage, XCeed, Ceed SW, Ceed HB, Niro EV, EV6 ve EV9 modellerinde sunduğu uygun fiyat ve avantajlı faiz oranlarıyla yeni bir Kia sahibi olmak isteyen herkesi yetkili satış noktalarına bekliyor.

Elektrikli amiral gemisi EV9’da tüzel müşteriler için büyük fırsat

Kia’nın zıtlıkların birleşimi tasarım felsefesini yansıtan elektrikli E Segment SUV modeli EV9, tüzel müşteriler için eylül ayına özel olarak 750.000 TL’ye 12 ay yüzde sıfır faiz avantajıyla satışa sunuluyor.

Yeni Picanto avantajlı fiyatlarla otomobilseverlerle buluşuyor

İddialı tasarımıyla yakın zamanda Türkiye’de de satışa sunulan dördüncü nesil Yeni Picanto, 150.000 TL’ye 12 ay yüzde sıfır faiz avantajı ile şehrin enerjisine hareket katmak isteyenlerle buluşuyor. 

Ödüllü EV6’da fırsatlar devam ediyor

Kia, satışa sunulduğu ilk günden bu yana hem performansı hem de tasarımıyla dikkatleri üzerine çeken ve birçok ödülün sahibi olan E SUV segmentindeki EV6 modelinde tüzel müşteriler için geçerli 750.000 TL krediye 12 ay yüzde sıfır faiz fırsatı ile bu araca sahip olmak isteyenlere avantajlı bir teklif sunuyor. 

SUV tutkunlarına özel fırsatlar

Kia, SUV segmentinin sevilen modellerinde kampanyalarına hız kesmeden devam ediyor. Marka, B SUV segmentinin dikkat çeken modellerinden Stonic’te 150.000 TL’ye 12 ay yüzde sıfır faiz fırsatı sunuyor. İddialı elektrikli SUV modeli Niro EV’de sunulan 250.000 TL’ye 12 ay yüzde sıfır faiz fırsatı ise SUV severlerin yüzünü güldürüyor.

Kia, C SUV segmentinde yer alan amiral modeli Sportage’da 250.000TL’ye 12 ay yüzde 2,49 faiz fırsatı sunuyor.* Sportage PHEV modelinde ise tüzel müşteriler için 300.000 TL’ye 12 ay yüzde sıfır faiz avantajı sunuluyor.

Kia ayrıca, etkileyici tasarımıyla tüm dikkatleri üzerine çeken ve SUV keyfini yaşatan XCeed modelini 200.000 TL’ye 12 ay sıfır faiz avantajı ile otomobilseverlerle buluşturuyor.

Farklı modellerde indirim fırsatları sürüyor

Kia, C segmentindeki şık dış tasarımını ferah iç mekanıyla birleştiren Cerato modelini 150.000 TL krediye 12 ay yüzde 0,99 faiz fırsatıyla meraklılarıyla buluşturuyor. Ceed SW ve Ceed HB modellerinde ise 150.000 TL krediye 12 ay yüzde 0,99 faiz fırsatı bulunuyor.

Kia’nın birbirinden cazip fırsat ve avantajlar sunan kampanyalarıyla alakalı bilgi sahip olmak isteyenler kia.com.tr’deki kampanyalar sayfasından ve Kia yetkili bayilerinden bilgi sahibi olabiliyor.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Dünyanın önde gelen havalimanı ve yolcu ağırlama hizmeti sağlayıcıları arasında yer alan TAV İşletme Hizmetleri’nin CEO ataması gerçekleştirildi. 19 ülkede 1.500’e yakın çalışanıyla faaliyet gösteren şirketin yeni CEO’su, lüks tüketim sektöründe küresel çapta üst düzey yöneticilik yapmış olan Aude Ferrand oldu. Ferrand, 1 Eylül 2024 tarihi itibariyle TAV İşletme Hizmetleri’nin CEO’su olarak görevine başladı. Ayrıca, TAV Havalimanları Holding’de CCO (Ticari İşler Grup Başkanı) görevini de üstlendi.

Aude Ferrand, Avrupa’nın önemli işletme ve finans okullarından European Business School’da Uluslararası İşletme alanında lisans eğitimi aldı. Ayrıca, lisansüstü eğitimler veren HEC Paris’teki Uluslararası Kurumsal Finans Sertifika Programı’nı (ICCF) da başarıyla tamamladı. 1998 yılında lisans eğitiminden mezun olduktan sonra, İngiltere’de Armani’de Marka Müdürü olarak iş hayatına başlayan Ferrand, 2000-2012 yılları arasında Koreli kozmetik markası Amore Pacific-Parfums Lolita Lempicka’da çeşitli üst düzey ticari ve pazarlama pozisyonlarında görev yaptı. Ferrand, 2013-2017 yılları arasında Fransa’nın en büyük mağaza zincirlerinden Printemps’te Lüks Mağazacılık Müdürü ve mücevherat bölümünün Genel Müdürü olarak çalıştı. 

Ferrand, 2017 yılında Groupe ADP’ye Merchandising Müdürü olarak katıldı ve 2018 sonunda Perakende Direktörü olarak atandı. Bu görevinde mağazalar, yiyecek-içecek hizmetleri ve reklam faaliyetlerinin sorumluluğunu üstlendi. Ayrıca, Şili’deki Santiago Havalimanı, Ürdün’deki Amman Havalimanı ile Hindistan’ın Delhi ve Fransa’nın Paris havalimanlarındaki hizmet şirketlerinin yönetim kurullarında yer aldı.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı