Ay: Eylül 2024

Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın, 2024-2025 Eğitim ve Öğretim Yılı’nın başlamasıyla birlikte okul sıralarındaki yerlerini alan birinci sınıf öğrencilerinin ilk ders heyecanını paylaştı.

Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın, 2024-2025 Eğitim ve Öğretim Yılı’nın ilk gününde minik öğrencileri yalnız bırakmadı. Yeni eğitim öğretim yılının başlamasıyla birlikte ilçedeki okulları ziyaret ederek öğretmen, öğrenci ve idarecilere başarı dileklerinde bulunan Başkan Aydın, okuldaki ilk günlerini geçiren öğrencilerin heyecanına ortak oldu. Öğrencilerin telaşını ve mutluluğunu paylaşan Başkan Aydın, yeni sınıf öğrencilerini sınıflarında ziyaret ederek, onlara çeşitli hediyeler dağıttı.

İlk ders zilinin çalmasıyla birlikte Türkiye genelinde yaklaşık 20 milyon öğrenci ve 1,2 milyon öğretmen, Bursa genelinde ise 677 bin öğrenci ve 42 bin 941 öğretmen ders başı yaptı. Bursa’da 2024-2025 Eğitim- Öğretim yılı, Mehmet Torun Özel Eğitim Meslek Okulu ve Aziz Torun Özel Eğitim Uygulama Okulu’nda düzenlenen tören ile başladı. Törene katılan Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın, ders zilinin çalmasının ardından Bursa Valisi Erol Ayyıldız, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey ve diğer protokol üyeleri ile birlikte sınıfları gezerek öğrenciler ile bir araya geldi. Öğrencilerle sohbet eden ve çeşitli hediyeler dağıtan Başkan Aydın, geleceğin teminatı olan öğrencilere ve fedakar öğretmenlere yeni eğitim döneminde başarılar diledi.

Başkan Aydın hediyeleriyle öğrencileri sevindirdi

Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın’ın 2024-2025 Eğitim ve Öğretim yılının ilk gününde yaptığı okul ziyaretlerindeki ikinci durağı ise İbn-i Sina İlköğretim Okulu oldu. Ders sıralarındaki ilk gününde öğrencileri yalnız bırakmayan Başkan Aydın, eğitim ve öğretim hayatına başlayan birinci sınıf öğrencilerine, Osmangazi Belediyesi Engelliler Bakım Merkezi’nde (OBAM) eğitim alan engelli bireyler tarafından hazırlanan kalem kutuları dağıttı. Engelli bireyler de Başkan Aydın’a eşlik ederek içerisinde kurşun kalem, boya kalemi, silgi, cetvel, kalemtıraş ve etiketin bulunduğu kalem kutuları öğrencilere hediye etti. Verdiği hediyelerle öğrencileri sevindiren Başkan Aydın, “2024-2025 Eğitim ve Öğretim Yılı’nın açılışını öğrencilerimizle birlikte gerçekleştirdik. Öğrencilerimiz ve öğretmenlerimiz için başarılı bir eğitim öğretim yılı temenni ediyorum. Öğrencilerimiz derslerine çok iyi çalışsınlar. Ülkemiz, devletimiz ve milletimiz için başarılı öğrenciler olsunlar. Birtakım eksiklikler ve sıkıntılar olduğunun farkındayız. İnşallah el birliğiyle bu sorunlarında giderilmesi için çaba sarf edeceğiz. Bütün öğrencilerimize güzel ve hayırlı bir eğitim, öğretim dönemi diliyorum” diye konuştu. Başkan Aydın’a okul ziyaretinde Osmangazi İlçe Milli Eğitim Müdürü Metin Sezer de eşlik etti. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Paris 2024 Paralimpik Oyunları’nda Türkiye, tarihinin en âlâ tertibine imza attı.

Fransa’nın başşehri Paris’te 28 Ağustos-8 Eylül tarihlerinde düzenlenen ve 182 ülkenin yanı sıra Mülteci Paralimpik Grubu ile Tarafsız Paralimpik Sporcular’ın da yer aldığı tertipte Türkiye, değerli muvaffakiyetler kazandı.

Toplam 4 bin 400 atletin yer aldığı oyunlara 94 atletle, tarihinin en kalabalık kafilesiyle, katılan Türkiye, 6 altın, 10 gümüş ve 12 bronz olmak üzere toplam 28 madalya elde etti.

Türkiye, Rio 2016’da 3 olan altın madalya sayısını 2’ye katlayarak Paris 2024’te rekor kırdı. Ay-yıldızlılar, Tokyo 2020’de rekor olan 15 toplam madalya sayısını ise Paris’te yaklaşık 2 katına çıkararak 28 madalyaya ulaşıp, yeniden bir rekora imza attı.

Umut Ünlü tarihe geçti, Golbol Bayan Ulusal Grubu unvanını korudu

Ulusal para yüzücü Umut Ünlü, Paris 2024’te ismini altın harflerle Türk spor tarihine yazdırdı.

Şimdi 23 yaşındaki ulusal sportmen, 50 metre ve 200 metre özgür S3 sınıfında 2 altın madalya alarak, yüzme tarihinde Türkiye’ye paralimpik oyunlar ve olimpiyat oyunlarındaki birinci altın madalyayı kazandırdı.

Umut Ünlü ayrıyeten, paralimpik oyunlar tarihinde Türkiye’ye birebir tertipte iki altın madalya birden getiren birinci ulusal sportmen oldu.

Golbol Bayan Ulusal Kadrosu da Paris 2024’te unvanını korudu. Ay-yıldızlı takım, Rio 2016 ve Tokyo 2020’den sonra Paris 2024’te de şampiyon olarak üst üste 3. sefer altın madalya aldı.

Öznur Cüre Girdi hasreti bitirdi, tekvando ve judoda birinci altınlar geldi

Öznur Cüre Girdi, para okçulukta Türkiye’nin altın madalya hasretine son verdi.

Pekin 2008’de Gizem Girişmen, Türkiye’ye para okçulukta birinci altın madalyasını kazandırmıştı. Öznur, tam 16 yıl sonra bayanlar makaralı yayda altın madalya alarak bu hasreti bitirdi.

Türkiye; tekvando ve judoda da paralimpik oyunlardaki birinci altınlarını aldı. Tekvandoda Mahmut Bozteke, erkekler 63 kilo K44’te, judoda ise İbrahim Bölükbaşı +90 kilo J2 sınıfında altın madalya kazanarak branşlarında birinci şampiyonlukları getiren isimler oldu.

Para okçuluk ve para tekvandonun yanı sıra Türkiye, para yüzmede de oyunlar tarihinde birinci kere altın madalya kazandı.

Tekerlekli sandalye eskrimde ise Hakkan Akkaya’nın epe A kategorisinde aldığı bronz madalya, Türkiye’nin hem olimpiyat hem de paralimpik oyunlardaki birinci eskrim madalyası olarak tarihe geçti.

10 farklı branşta madalya

Türkiye, 10 farklı branşta madalya kazanarak bu açıdan da rekor kırdı.

Paris 2024’e 15 branşla katılan Türkiye, bu branşların 10’unda madalya alarak tarihi bir muvaffakiyet elde etti.

Türkiye; yüzme, okçuluk, atıcılık, tekvando, atletizm, masa tenisi, eskrim, halter, judo ve golbol branşlarında madalya sevinci yaşadı.

Bütün mani kategorilerinde madalya

Türkiye, 3 farklı pürüz kategorisinin yer aldığı Paris 2024 Paralimpik Oyunları’nda bütün sınıflarda madalya almayı başardı.

Bedensel engelli ulusal sportmenler, görme engelli ulusal sportmenler ve özel ulusal atletler, Paris 2024’te Türkiye’ye madalya sevinci yaşattı.

Özel atletlerden birinci madalyalar geldi

Paris 2024’e Türkiye ismine damga vuran en kıymetli olaylardan biri, 3 madalyayla özel ulusal sportmenlerin başarısı oldu.

Türkiye, paralimpik oyunlar tarihinde birinci defa özel atletleriyle madalya aldı.

Aysel Lider, para atletizmde bayanlar 400 metre T20 sınıfında gümüş madalya elde ederken, Fatma Damla Altın, uzun atlama T20’de brozn madalya kazandı.

Para masa tenisinde ise Sınıf 11’de Kübra Korkut, bronz madalya alan özel ulusal sportmen oldu.

Dünya rekorları

Türkiye, oyunlarda iki dünya rekorunun sahibi olmayı başardı.

Para atletizm 400 metre T20 sınıfında özel ulusal sportmen Aysel Başkan, elemelerde 54.96 koşarak hem dünya hem de paralimpik oyunları rekoru kırdı.

Bir öbür rekor kıran isim ise Öznur Cüre Girdi oldu. Öznur, altın madalya kazandığı bayanlar makaralı yay sıralama tiplerinde 704 puanla hem dünya hem de paralimpik oyunlarının yeni rekor sahibi olmayı başardı.

En başarılı yüzme, en fazla madalya tekvandodan

Türkiye’nin oyunlardaki en başarılı branşı para yüzme olurken, en fazla madalyayı ulusal para tekvandocular kazandı.

Türkiye, para yüzmede 2 altın madalyanın yanı sıra, 1 bronz madalya aldı.

Para tekvando ise oyunları 5 madalyayla tamamladı. Ulusal sportmenler, 1 altın, 3 gümüş ve 1 bronz madalya elde etti.

Ekip sporlarında da Golbol Bayan Ulusal Ekibi altın madalya alarak şampiyon unvanını korudu.

Bu iki branşın yanı sıra Türkiye ismine para masa tenisçiler, para judocular ve para halterciler 4’er, para atletler 3, para okçular 2, tekerlekli sandalye eskrimciler ve para atıcılar birer madalya kazandı.

38 madalya vardı, 28 madalya daha geldi

Paralimpik oyunları tarihinde 8. kere katılan Türkiye, Paris 2024’te toplam madalya sayısına yakın bir muvaffakiyet elde etti.

Barselona 1992’de paralimpik oyunlar macerası başlayan Türkiye, Paris 2024’e kadar toplam 38 madalya kazandı.

Paris 2024’te 28 madalya alarak, daha evvelki toplam madalyaya yaklaşan Türkiye, oyunlar tarihindeki madalya sayısını da 66’ya yükseltti.

Bu oyunlardan evvel 8 altın madalyası bulunan ay-yıldızlılar, Paris 2024’te 6 altın madalya birden almayı başardı.

Serkan’ın hukuk gayreti sürecek

Türkiye’nin paralimpik oyunlarında 1 altın madalyası geri alındı.

Ulusal sportmen Serkan Yıldırım, para atletizm 100 metre T12 sınıfında altın madalya aldı. Lakin, Memleketler arası Paralimpik Komitenin (IPC) itirazı sonucu üst mahkemenin verdiği kararla bu madalya geri alındı.

Ulusal atletin altın madalyanın en büyük favorisi olarak yer alacağı 400 metre T12 yarışına çıkmasına da IPC tarafından müsaade verilmedi.

Serkan Yıldırım için Türkiye Ulusal Paralimpik Komitesi gerekli hukuksal çabayı başlattı. Hukuksal sürecin bitmesinin akabinde Serkan’ın madalyasının geri verilip verilmeyeceği muhakkak olacak.

Madalyalar

Paris 2024 Paralimpik Oyunları’nda madalya kazanan ulusal atletler ve branşları şöyle:

Konya Büyükşehir Belediyesi bünyesinde faaliyetlerini sürdüren Kapsül Teknoloji Platformu, 6. Uluslararası Uzay Modeli Şampiyonası’nın Aksaray etabının ardından Karaman etabına da damga vurdu.

Türk Hava Sporları Federasyonu tarafından uluslararası standartlara göre bu yıl altıncısı düzenlenen Uluslararası Uzay Modelleri Şampiyonası, dört farklı etaptan oluştu. Yarışmanın ilk iki etabında boy gösteren Kapsül Teknoloji Platformu’nun “Gökbörüler” takımı, Aksaray etabında üç, Karaman etabında ise üç farklı kategoride altı derece birden elde ederek büyük bir başarıya imza attı.

“Gökbörüler”, 19-22 Eylül tarihlerinde Eskişehir’de gerçekleştirilecek Türkiye final etabında da derece elde etmesi durumunda, Avrupa ve dünya şampiyonalarına katılarak ülkemizi temsil etme hakkı kazanacak.

Gençlerin bilim ve teknolojiye olan ilgisini artırmak ve onları bu alanlarda teşvik etmek amacıyla kurulan Kapsül Teknoloji Platformu’nun bu başarısı, Türkiye’nin havacılık ve uzay teknolojileri alanındaki potansiyelini bir kez daha gözler önüne serdi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

İlk ders zilinin çalmasıyla sınıfları dolduran öğrenciler yeni bir eğitim öğretim yılına daha başladı. Selçuklu Belediye Başkanı Ahmet Pekyatırmacı, 2024-2025 eğitim yılının ilk gününde Selçuklu Kaymakamı Eflatun Can Tortop, Selçuklu İlçe Milli Eğitim Müdürü Turan Kayacılar ile birlikte Abidin Saniye Erçal İlkokulu’nda öğrencilerle bir araya geldi.

Sınıfları gezerek öğrencilerle sohbet eden Başkan Pekyatırmacı ve Kaymakam Tortop ilk gün heyecanını öğrencilerle birlikte yaşadı. Heyet öğretmenler odasını da ziyaret ederek öğretmenlerle sohbet etti.  

Başkan Pekyatırmacı: “ Öğrencilerimizin yüzlerindeki tebessüme vesile olmaya devam edeceğiz”

Selçuklu Belediyesi’nin eğitime olan önceliğinin her zaman devam edeceğine vurgu yapan Selçuklu Belediye Başkanı Ahmet Pekyatırmacı, “Bugün milyonlarca çocuğumuz gibi Selçuklu’da da öğrencilerimiz ders başı yaptı. Onların bu heyecanına ortak olmak için yanlarında olmak istedik. Çocuklarımızı mutlu etmek, yüzlerindeki tebessüme vesile olmak ve onları daha iyi yarınlara hazırlamak için elimizden gelenin en iyisini yapma gayretimiz devam edecek. Çocuklarımız geleceğimizin güvencesi. Türkiye’nin gelecekteki büyük hedefleri ve misyonu öğrencilerimizin omuzlarında yükselecek. Biz bu manada çocuklarımıza güveniyoruz. Bu düşüncelerle yeni eğitim öğretim yılının öğrencilerimize, eğitim camiamıza ve velilerimize hayırlı olmasını temenni ediyorum” dedi.

Selçuklu Kaymakamı Eflatun Can Tortop ve Selçuklu İlçe Milli Eğitim Müdürü Turan Kayacılar da Selçuklu’da eğitimin ve eğitim ortamlarının örneklik teşkil ettiğini ve kurumlar arasındaki iş birliğinin her alanda olduğu gibi eğitimde de süreceğini ifade etti. Selçuklu Belediyesi’ne ve Selçuklu Belediye Başkanı Ahmet Pekyatırmacı’ya eğitime sağladıkları katkılardan dolayı teşekkür eden Tortop ve Kayacılar öğrencilere ve eğitimcilere başarı dileklerinde bulundu.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Hiçbir siyaset, hiçbir siyasi görüş, vatan ve millet sevgisinin önüne geçemez. 9 Eylül’ümüz kutlu olsun. Yaşasın İzmir, yaşasın Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ışığı, Yaşasın Türkiye Cumhuriyeti” dedi.

İzmir’in düşman işgalinden kurtuluşunun 102. yıl dönümü kutlamaları Cumhuriyet Meydanı’nda düzenlenen törenle devam etti. Törene İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, İzmir Valisi Dr. Süleyman Elban, Ege Ordusu ve Garnizon Komutanı Orgeneral İrfan Özsert, milletvekilleri, siyasi parti temsilcileri, konsoloslar, büyükelçiler, ilçe belediye başkanları, meclis üyeleri, bürokratlar, iş dünyası, sivil toplum örgütlerinin temsilcileri ve İzmirliler katıldı. Törende Atatürk Lisesi öğrencisi Efe Babürşah şiir okudu.

Tugay: Ne kadar onurlu bir gün olduğunu anlatmaya kelimeler yetmiyor

“Mustafa Kemal’in askerleriyiz” sloganlarıyla kürsüye çıkan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, “İzmir, 9 Eylül demek. 9 Eylül İzmir demek. İzmir Kurtuluş Savaşı’nın ateşinin yakıldığı şehir demek. 9 Eylül’de İzmir’de elde edilen o zafer, aynı zamanda Türkiye’mizin, Cumhuriyetimizin yazılışı demek, önsözü demek. Böylesine özel bir günü 102 yıldır kutluyoruz. Bugünün ne kadar özel, ne kadar onurlu bir gün olduğunu anlatmaya kelimeler yetmiyor” dedi.

“Hiçbir siyasi görüş, vatan ve millet sevgisinin önüne geçemez”

Türkiye Cumhuriyeti’ne sahip çıkmanın önemine vurgu yapan Başkan Tugay, “Her Türkiye Cumhuriyeti vatandaşına düşen görev, böylesine özel bir günle sonuna kadar gurur duymaktır. Türk milletinin yaptığı o büyük kahramanlığa son nefesine kadar saygı duymaktır. Ama hiçbir saygı ve hiçbir sevgi sadece sözde kalmamalıdır. Başka hiçbir değer insanın vatanı ve milletinin sevgisinin üzerine çıkmamalıdır. O nedenle böyle kutlama günlerinde, bir araya geldiğimiz bu özel günlerde tüm yurttaşlarımıza, özellikle gençlerimize şunu hatırlatmak isterim; görevimiz bu onurlu ülkeye, ülkenin büyük liderine, onun ve silah arkadaşlarının kurmuş olduğu bu güzel cumhuriyete, bu özgür vatana karşı sorumluluklarımızı yerine getirmektir. Vatan ve millet sevgisini her türlü çıkarın önünde tutmaktır. O nedenle hiçbir siyaset, hiçbir siyasi görüş, vatan ve millet sevgisinin önüne geçemez. Türkiye Cumhuriyeti’nin çıkarı söz konusu olduğunda, vatandaşlarımıza hizmet söz konusu olduğunda, İzmir’in sorunlarına sahip çıkmak söz konusu olduğunda, hiç kimse kendini bu görevi yapmaktan alıkoyamaz. Başka hiçbir kişisel hesabını bunun önüne koyamaz. Diyorum ki; bu ülkenin, bu onurlu mücadelesinin devamını siz getirin, biz getirelim, hep beraber getirelim. Türkiye Cumhuriyeti kimsenin başka ülkelere yerleşmek istediği bir ülke olmasın. Eğer Kurtuluş Savaşı kahramanlarının ve büyük liderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün kemikleri sızlamasın, bizlere haklarını helal etsinler istiyorsanız bu mücadeleyi yapmaktan asla geri kalmayın. 9 Eylül’ümüz kutlu olsun. Yaşasın İzmir, yaşasın Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ışığı, Yaşasın Türkiye Cumhuriyeti” diye konuştu.

Tören halk dansları gösterileri ve zeybek oyunuyla sona erdi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Spora ve sporculara yönelik yatırımlarını sürdüren Aydın Büyükşehir Belediyesi, Uluslararası Kuşadası Voleybol Turnuvası’na ev sahipliği yapacak.

10-11-12 Eylül tarihlerinde Kuşadası’nda düzenlenecek olan turnuvada Aydın Büyükşehir Belediyespor Kulübü, SSC Palmberg Scwherin, Vakıfbank SK ve Eczacıbaşı SK mücadele edecek.

Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu, tüm sporseverleri turnuvada heyecana ortak olmaya davet etti. Çerçioğlu, “Kentimizde spor müsabakalarına ev sahipliği yapmaya devam ediyoruz. Tüm sporseverleri Aydın’ın Sultanları’nın da mücadele edeceği Uluslararası Kuşadası Voleybol Turnuvası’nda heyecana ortak olmaya davet ediyorum” dedi.

Kuşadası Gençlik Spor İl Müdürlüğü Spor Salonu’nda gerçekleştirilecek turnuvada takvim şu şekilde;
10 Eylül 2024 15.30 / Aydın BBSK – Eczacıbaşı SK
10 Eylül 2024 18.00 / SSC Palmberg Scwherin – Vakıfbank SK
11 Eylül 2024 15.30 / Vakıfbank SK – Aydın BBSK
11 Eylül 18.00 / SSC Palmberg Scwherin – Eczacıbaşı SK
12 Eylül 12.00 / Vakıfbank SK – Eczacıbaşı SK
12 Eylül 14.30 / Aydın BBSK – SSC Palmberg Scwherin
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Tüm yaz ekran kullanımı olan bir çocuğun hayatından teknolojik aletleri tamamen çıkarmanın doğru ve sağlıklı bir yöntem olmayacağına dikkat çeken Uzman Klinik Psikolog Sena Kalaz Güven, “Ekran süresini kademeli bir şekilde azaltırken, çocukların bu sürecin bir kısmını eğitici içeriklere ayırması sağlanmalı.” dedi. Çocuğun bu duruma tepki gösterebileceğini, öfke ve hayal kırıklığı yaşayabileceğini de ifade eden Uzman Klinik Psikolog Sena Kalaz Güven, bu durumda çocukla inatlaşılmamasını, sağlıklı bir iletişim kurulamıyorsa uzman yardımına başvurulmasını önerdi.

Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi Uzman Klinik Psikolog Sena Kalaz Güven, okula dönüşte çocukların ekran sürelerini yeniden düzenlerken dikkat edilmesi gereken noktalara değindi.

Ekran sürelerini düzenlemek ve bu geçişi sağlıklı bir şekilde yönetebilmek önemli

Tatil döneminin çocuklar için sınırların daha esnek olduğu, ekrana maruziyetin daha fazla olduğu bir süreç olduğunu hatırlatan Uzman Klinik Psikolog Sena Kalaz Güven, “Bu nedenle okula dönüş döneminde çocukların ekran sürelerini düzenlemek ve bu geçişi sağlıklı bir şekilde yönetebilmek oldukça önem kazanıyor.” dedi.

Öncelikle hedefi doğru belirlemek gerektiğine dikkat çeken Uzman Klinik Psikolog Sena Kalaz Güven, “Tüm yaz ekran kullanımı olan bir çocuğun hayatından teknolojik aletleri tamamen çıkarmak doğru ve sağlıklı bir yol olmayacaktır. Amaç, çocukların dijital cihazları dengeli ve sağlıklı bir şekilde kullanmalarını sağlamaktır.” şeklinde konuştu.

Ekran kısıtlaması yaparken çocuklara rol model olmak gerekiyor

Geçiş sürecinde özellikle dikkat edilmesi gereken bazı noktalar olduğuna vurgu yapan Uzman Klinik Psikolog Sena Kalaz Güven, şöyle devam etti:

“Ekran süresini kademeli bir şekilde azaltırken, çocukların bu sürecin bir kısmını eğitici içeriklere ayırması sağlanmalı.  Çocuklara ekran kısıtlaması yaparken doğru bir şekilde rol model olmak gerekiyor, aksi takdirde söylenen sözler ve davranışlar tutarlı olmadığında çocukların kısıtlamalara uymama olasılığı artabilir. Okul sonrası ev ödevleri, kitap okuma gibi rutinlere yer açmak da ekran süresinin yerini alacaktır.”

Rutinler dengeli ve esnek olmalı 

Rutinlerin, çocuklara bir çerçeve çizdiğini ve ne zaman ne yapacağını bilmelerini sağladığına değinen Uzman Klinik Psikolog Sena Kalaz Güven, “Rutinler çocukların zamanı nasıl yöneteceklerini bilmelerine yardımcı olur. Belirli bir rutine bağlı kalmak aynı zamanda çocuklara sorumluluk duygusunu da aşılar. Ne zaman ekran kullanabileceğini ne zaman kullanamayacağını bilmek çocukların rutinlere bağlı kalmasını sağlayarak dijital cihazların aşırı kullanımını önler.” dedi.

Bu rutinlerin dengeli ve esnek olması gerektiğini belirten Uzman Klinik Psikolog Sena Kalaz Güven, “Sorumluluklarını yerine getirdikten sonra gerektiğinde değişikliklere izin verilmeli. Ekran süresi çocuğun yaşına ve ihtiyacına uygun olarak belirlenmeli. Yemek ve uyku öncesi bir saat gibi belirli zaman diliminde ekran kullanımını yasaklamak faydalı olabilir. Ders çalışma aralarında ekran kullanımının sınırlanması dikkatini sürdürebilmesi ve ders motivasyonunun bozulmaması açısından önemlidir.” şeklinde konuştu.

Anlaşmazlıklar inatlaşmayla değil, iletişimle çözülmeli 

Rutin oluştururken çocuğun görüşlerini almanın, rutini çocukla beraber hazırlamanın çocuğun rutine uyumunu kolaylaştıracağını belirten Uzman Klinik Psikolog Sena Kalaz Güven, “Buna rağmen direnç göstermeleri olasıdır. Bu durumun aile içinde bir çatışmaya neden olmamasına özen göstermek hem ebeveyn çocuk ilişkisini korur hem de çocuğun diğer rutinlerine olan uyumunu sürdürme konusunda yardımcı olur. Anlaşmazlık yaşandığı durumlarda inatlaşmak yerine açık bir şekilde iletişim kurmak ve nedenlerini anlatıyor olmak önemlidir ve olası krizler açısından önleyici olabilir.” dedi.

Dijital kısıtlama ciddi anlaşmazlıklara neden oluyorsa profesyonel yardım alınmalı

Ekran kısıtlaması uygularken alternatif aktivite seçenekleri sunmanın çocukların direncini kırabileceğini dile getiren Uzman Klinik Psikolog Sena Kalaz Güven, “Ailecek geçirilecek keyifli vakitler veya çocuğun hoşlandığı etkinliklere yönlendirmek hoşlarına gidebilecek bir seçenek olabilir. Çocukların dijital kısıtlamalara uyması için ‘bir saatlik ekran süresi için bir saatlik fiziksel aktivite yapmalısın’ gibi basit kurallar koyulabilir bu durum hem direnci kırar hem de ekran kullanımını kısıtlar.” dedi.

Kısıtlamalar nedeniyle çocukların hayal kırıklığı veya öfke hissedebileceklerine dikkat çeken Uzman Klinik Psikolog Sena Kalaz Güven, sözlerini şöyle tamamladı:

“Bu duygularını ifade etmelerine izin vermek ve onlara duygusal destek sağlamak, kısıtlamaların neden olduğu stresin azalmasına yardımcı olabilir. Eğer dijital kısıtlamalar konusunda ciddi anlaşmazlıklar yaşanıyorsa veya çocuklar kısıtlamalara karşı çok güçlü direnç gösteriyorsa, bir çocuk psikoloğu veya danışmandan yardım almak faydalı olabilir. Önemli olan, sürecin empati ve işbirliği ile yönetilmesidir.

Çocukların dijital cihazları öğrenme ve yaratıcılık amaçlı kullanması teknolojiden en iyi şekilde faydalanmalarını sağlar. Bunu yaparken eğlence ve eğitim arasında denge kurmak önemlidir. Çocukların yaşlarına ve ilgi alanlarına göre eğitici uygulama ve oyunlar seçilebilir bu durum matematik, dil ve bilim gibi konuları eğlenceli bir şekilde öğrenmelerini ve ilgilerini arttırmayı sağlayabilir. Resim yapma, müzik oluşturma, animasyon yapma uygulamaları çocukların hayal güçlerini kullanmalarına olanak verir.”

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Dünyada son 50 yılda intihar hızının yüzde 60 oranında artış gösterdiğini belirten Atlas Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekan Yardımcısı, Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hülya Ensari, dünya çapında önlenebilir ölümlerin en sık nedenleri arasında yer alan intiharın önemli bir halk sağlığı sorunu olduğunu söyledi. İntihar edenlerin çoğunda yüzde 65-95 oranında ruhsal hastalık bulunduğunu belirten Ensari, iyi bir gözlem ve vaktinde erken tanı ve düzenli tedavi ile intiharın önlenebileceğini vurguladı.

Atlas Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekan Yardımcısı, Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hülya Ensari, 10 Eylül Dünya İntiharı Önleme Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada bazı tedbirlerle intihar vakalarının önlenmesinin mümkün olabileceğini söyledi.

Önlenebilir ölümlerin en sık nedenlerinden biri… 

İntihar ile ilgili farkındalık sağlanması ve bilinçlendirmenin önemini vurgulayan Prof. Dr. Hülya Ensari, “İntihar dünya çapında önlenebilir ölümlerin en sık nedenleri arasında yer alan önemli bir halk sağlığı sorunudur. İntihar girişimleri tamamlanmış intiharların 20 katı olup; yakınları intihar girişiminde bulunan veya intihar sonucu ölen bireylerin üzerindeki duygusal etki yıllarca sürebilmektedir. İntihar ile ilgili farkındalık sağlanması ve bilinçlendirme, intiharın önlemesinde uygulanması gereken en temel konulardır” diye konuştu.

Dünyada intihar hızı artıyor

Dünyada son 50 yılda intihar hızının yüzde 60 oranında artış gösterdiğini ifade eden Prof. Dr. Hülya Ensari, “Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre, her dakikada bir kişinin, yılda yaklaşık bir milyon insanın intihar sonucu yaşamını yitirdiği; her 3 saniyede bir intihar girişiminin olduğu tahmin edilmektedir. İntihar, tüm nüfusta ölümün ilk 10 nedenlerinden biri olup, 15-24 yaş arası gençlerde ilk 3 ölüm nedeninden biridir. Tüm dünyada intihar hızları, son 50 yılda yüzde 60 artmıştır” dedi.

İntihar önlenebilir bir davranıştır

İntiharın önlenmesinin mümkün olduğunu belirten Prof. Dr. Hülya Ensari, “İntihar davranışının da önceden fark edilebilir ve müdahale edilebilir belirli risk etmenleri vardır. Dolayısı ile iyi bir gözlem ve vaktinde erken tanı ve düzenli tedavi ile intihar önlenebilir bir davranıştır” dedi.

Hastalıkların alevlenme dönemlerinde risk yüksek

İntihar edenlerin çoğunda yüzde 65-95 oranında ruhsal hastalık olduğunu kaydeden Prof. Dr. Hülya Ensari, “Hastalıkların alevlenme dönemlerinde, hastaneden taburcu olduktan kısa bir süre sonra intihar riski yüksektir. İntiharla ilişkilendirilen ruhsal hastalıkların başında depresyon, alkol madde bağımlılığı, şizofreni ve kişilik bozuklukları gelir. Dolayısıyla ruhsal hastalıkların veya alkol madde kullanım bozukluklarının erken fark edilmesi, sağlık hizmetlerine yönlendirilmesi ve tedavilerinin düzenli sağlanması ile intihar önlenebilir” diye konuştu.

İntihar düşüncesinin net ifade edilmesine dikkat!

İntihar davranışının önemli risklerinden birinin de intihar düşüncesinin net ifade edilmesi olduğunu kaydeden Prof. Dr. Hülya Ensari, “İntihar niyetinin açık net ifade edilmesi, intihar planı yapılması, silahlara veya diğer intihar araçlarına erişimin olması intihar riskinin yüksek olduğunu gösterir ve bu durumların tespiti halinde mutlaka ruh sağlığı ve hastalıkları uzmanına başvuru gerekir. İntihar düşüncesinin net olduğu ancak tedavi reddi olan durumlarda zorunlu tedavi kararı ile sulh hukuk mahkemesine başvurularak intihar riski olan bireyin ruh sağlığı ve hastalıkları uzmanına zorunlu tedavi için sevki sağlanabilmektedir” diye konuştu.

Erkeklerde tamamlanmış intihar oranı yüksek

İntiharların en sık gençlerde ve ileri yaşlarda görüldüğünü belirten Prof. Dr. Hülya Ensari, “Kadınların intihar girişiminde bulunması, erkeklere göre 2-3 kat daha sık iken, erkeklerde tamamlanmış intihar oranı daha yüksektir. İntiharlar en sık 15-24 yaş arası gençlerde ve 75 yaş üstü yaşlılarda daha sıktır” dedi. 

Evlilere göre intihar olasılığı yüksek

Psikososyal nedenler arasında birçok stres etkeni ile intiharın tetiklenebileceğini kaydeden Prof. Dr. Hülya Ensari, “Ölüm, boşanma, ayrılık, iş kaybı, kronik hastalıklar, kronik ağrı, yasal sorunlar, kişilerarası sorunlar intiharı tetikleyen önemli yaşam olayları arasındadır. Boşanmış veya ayrılmış kişilerde evli olanlara göre intihar girişimi olasılığı 2-5 kat fazladır” dedi.

Ruhsal hastalıkların düzenli takibi çok önemli

Ruhsal hastalıkların takibinin olası intiharları önlemede önemli olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Hülya Ensari, şu uyarılarda bulundu: 

“İntihar davranışına sıklıkla ‘depresyon’ denilen, toplumda sıkça görülen ruhsal hastalığın eşlik etmesi, ancak depresyonun zamanında tedavi edilmemesi sonucu depresyon belirtilerinin ağırlaşması sonucu intihar düşünceleri de tabloya eklenmektedir. Yine alkol madde kullanım bozukluklarına, şizofreni veya kişilik bozukluklarına da sıklıkla depresyon eşlik ettiği için tedavi edilmediği takdirde bu tablolar da ağırlaşmakta ve intihar düşüncesini takiben intihar davranışı da görülebilmektedir. Dolayısıyla depresyon, alkol madde bağımlılığı, şizofreni gibi tüm ruhsal hastalıklar bugün düzenli takip ve tedavi ile iyileşebilmektedir yani intihar önlenebilir bir durumdur. Yeter ki çevremizdeki risk etkenlerine, ruhsal hastalıklara, alkol madde kötüye kullanımına, kişide intihar düşüncesinin var olup olmadığına, daha önce intihar girişimi olup olmadığına, ailede intihar girişimi olup olmadığına karşı dikkatli olalım. Fark ettiğimiz riskli kişileri gecikmeden ruh sağlığı uzmanına yönlendirelim.”

Prof. Dr. Hülya Ensari, intihar düşüncesinin tespit edildiği andan itibaren ruh sağlığı ve hastalıkları uzmanı tarafından yapılacak psikiyatrik değerlendirme sonrasında altta yatan ruhsal hastalığın tespiti halinde düzenli takip ve tedaviye başlanacağını belirterek gerekirse yatarak tedavi önerilebildiğini söyledi.

İntihar araçlarına erişim kısıtlanmalı

 İntiharı önleme stratejisi olarak ateşli silah, pestisitler, toksik maddeler gibi intihar araçlarına da erişimin kısıtlanması gerektiğini belirten Ensari, “İntihar davranışının önlenmesinde en önemli iki yoldan birincisi, ruhsal hastalıkların ve madde kötüye kullanımı olan bireylerin sağlık hizmetlerinden yararlanmasının sağlanması, ikicisi intihar etme araçlarına erişimin kontrolünün sağlanmasıdır” dedi.

Toplum ruh sağlığı ve hastalıkları konusunda bilinçlendirilmeli

İntiharın önlenmesine yönelik olarak tüm toplumun ruh sağlığı ve hastalıkları konusunda bilinçlendirilmesinin önemini vurgulayan Ensari, sözlerini şöyle tamamladı: “En az beden sağlığı kadar ruh sağlığının da önemsenmesi gerekmektedir. Unutmayalım ki ruh sağlığı olmadan sağlıktan söz edilemez ve yine unutmayalım ki ruhsal hastalıklar da tedavi edilebilir. Yapılması gerekenler, ruhsal hastalıkların ana belirtilerinin farkında olmak, ruh sağlığı hizmetlerine erişim yollarını bilmek, ruhsal hastalıkların tespiti halinde başlanan tedaviyi düzenli uygulamak ve takiplerin aksatılmamasıdır.”

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Days Gone’ın yönetmeni John Garvin’in eski stüdyosu Bend Studio ile ortasının düzgün olmadığını biliyoruz. Garvin kelam konusu Days Gone olunca çok müdafaacı davranıyor ve daha evvel de Bend Studio ile önemli biçimde karşıt düştüğü olmuştu. Hatta bundan iki yıl evvel Bend Studios, Garvin’in argümanları karşısında bir açıklama yayınlamak zorunda bile kalmıştı.

• Days Gone’ın Yönetmeni, İndirim Kovalayan Oyuncuları Eleştirdi

Garvin artık de Astro Bot’un başarılı çıkışı sonrasında Bend Studio tarafından paylaşılan “kutlama görseline” kafayı taktı. Bu görselde Deacon kostümü giymiş bir Bot’un plajda keyif çattığını görüyoruz.

Bu resmi gören Garvin şöyle bir ileti paylaştı: “Deacon’ı öteki oyunları promo etmeye kadar düşürdüler. Yeterli iş Bend Studio! Mirasımızı üstün koruyorsun!”

Bu bildiriye elbette çok fazla olumsuz reaksiyon geldi, “sakin ol kardeşim” biçimindeki bir ileti üzerine ise Garvin “Haha, karakterimin ufak bir oyunun reklamını yapmak için karikatür bir takliçiye indirgendiğini görüyorum ve ben mi sert konuşmuş oluyorum? Otur yerine, kardeşim, burada yetişkinler konuşuyor.” dedi. Anlayacağınız Garvin’e bulaşmaya bile gelmiyor, adam Days Gone yüzünden Bend Studio’ya olan sonunu hala atamamış durumda.

Sonrasında “Astro Bot’u tanımam etmem, umarım uygun iş yaparlar fakat Days Gone’ı harcamak uğruna değil” diyerek de atıp tutmasını tamamlamış Garvin.

Türk Devletleri Teşkilatına üye ülkeler, Paris 2024 Paralimpik Oyunları’nda 22’si altın olmak üzere toplamda 74 madalya elde etti.

Fransa’nın başşehri Paris’te sona eren oyunlarda, Türk Devletleri Teşkilatına bağlı 5 ülke Türkiye, Özbekistan, Azerbaycan, Kazakistan ve Kırgızistan’ın atletleri madalya gayreti verdi.

Oyunlara Türkiye 94, Özbekistan 64, Kazakistan 44, Azerbaycan 18 ve Kırgızistan 4 atletle katıldı.

Bu 5 ülke 22 altın, 24 gümüş ve 28 bronz olmak üzere toplamda 74 madalya kazandı.

Türk Devletleri Teşkilatı üyesi ülkeler ortasında en başarılı Özbekistan oldu. Özbek atletler, 10 altın, 9 gümüş, 7 bronz madalyayla 26 madalya alarak oyunları 13’üncü sırada bitirdi.

Türkiye, 6 altın, 10 gümüş ve 12 bronz madalya olmak üzere 28 madalyayla 23’üncü oldu. Azerbaycan 4 altın, 2 gümüş, 5 bronz madalyayla oyunları 28’inci, Kazakistan ise 2 altın, 3 gümüş, 4 bronz madalyayla 39’uncu sırada tamamladı.

Kırgızistan ismine yarışan 4 sportmen ise madalya alamadı.

Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın’ın İzmit İnönü Caddesi esnafıyla bir araya geldiği toplantıda açıkladığı Hat 41Ç seferlerine başladı. Başkan Büyükakın, İzmit Marina sahilinde yer alan geniş otoparktan şehir merkezine 15 dakikada bir kalkacak ring servis hattı oluşturduklarını ve ücretinin sadece 1 TL olacağını duyurmuştu. Hat 41Ç seferlerine 9 Eylül Pazartesi sabahından itibaren başladı. Vatandaşların ‘’park et devam et’’ sistemiyle araçlarını otoparka bırakarak şehir içine toplu taşımayla geçişini sağlayan Hat 41Ç ilk günden tam not aldı. Sistem sayesinde şehir merkezine araç girişinin azaltılması da amaçlanıyor.  

RİNG SEFERLERİ BAŞLADI

Büyükşehir hem şehir içi trafiğini rahatlatmak, hem de araç sayısını azaltmak için yeni bir ring hattı kurdu. 09 Eylül Pazartesi gününden itibaren başlayan yeni uygulamayla vatandaşlar, sahil şeridinde bulunan geniş otoparktan şehir merkezine ekonomik ve kolay ulaşım imkânına kavuştu. Servis hattı 15 dakikada bir işliyor ve sadece 1 TL ücretle hizmet veriyor. Böylece başta İnönü Caddesi olmak üzere, şehir içindeki esnafa ulaşım daha kolay hale geliyor.

PARK ET, 41Ç İLE DEVAM ET

“Park et, devam et” sistemiyle 41Ç hattı kullanan vatandaşlar, İzmit çarşıya yürümeden ulaşabiliyor. 41Ç hattı; Sahil otopark-Leyla Atakan Cad. -İnönü Cad.-Cumhuriyet Parkı-Sekapark-Sahil otopark güzergâhında seferlerini gerçekleştiriyor. Sabah ilk sefer 07.40’ta başlayarak akşam saat 19.55’e kadar 15 dakika sefer sıklığıyla hizmet verip, günde toplam 50 sefer yapıyor. Güzergâh üzerindeki tüm duraklardan yolcu indi bindi yapacak olan hattın ücret tarifesi 1₺ olarak uygulanıyor.

GENEL SEKRETER BARAÇLI’DAN İNCELEME

Hat 41Ç ilk günden vatandaşlar tarafından yoğun olarak kullanıldı, sürücü ve yayalardan tam not aldı. Esnafın da yeni hattan memnun kaldığı ifade edildi. Büyükşehir Genel Sekreteri Dr. Hayri Baraçlı da ilk günde Hat 41 Ç’nin işleyişini yerinde denetledi. Bu hizmetin çarşı merkezine alışveriş veya başka işleri için gelen vatandaşlara büyük kolaylık sağlayacağına değinen Genel Sekreter Baraçlı, esnafın da bu hizmetten memnun kalacağını vurguladı. Baraçlı, bu hat sayesinde şehir merkezine gelen vatandaşların çarşıda daha çok vakit geçireceklerini ve kolaylıkla alışveriş yapabileceklerini ifade etti. Genel Sekreter Baraçlı’ya Hat 41Ç’deki incelemelerinde UlaşımPark Genel Müdürü Serhan Çatal eşlik etti.    

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras tarım, turizm, su, çevre, iklim değişikliği, denizcilik ve akıllı kentler gibi alanlarda temaslarda bulunmak üzere Fransa’ya gitti. 

Dünya Kenti Muğla vizyonu ile uluslararası alanda işbirliklerini arttırmak için temaslarına devam eden Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras üç günlük ziyarette Fransa’nın Nice, Cannes ve Aix de Provence şehirlerinde görüşmeler gerçekleştirecek.  

Kıyı Ege Belediyeler Birliği ve Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras üç günlük ziyarette coğrafi olarak Muğla’ya çok benzeyen, Akdeniz’e kıyısı olan, ülkelerinde turizmde söz sahibi kentlerle turizm, tarım, denizcilik ve daha birçok farklı konuda görüşmeler yapacak. Başkan Aras ayrıca Nice ve Cannes Belediyeleri ile temaslar gerçekleştirerek fikir alışverişinde bulunacak.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

 İzmir’in ve Menemen’in 102. kurtuluş yıl dönümü etkinlikleri, sabah saatlerinde coşkuyla başladı. Cumhuriyet Meydanı’nda düzenlenen törende konuşan Menemen Belediye Başkanı Aydın Pehlivan, “Bugün, tarihin sayfalarına altın harflerle kazınmış, milletimizin bağımsızlık ve hürriyet mücadelesinin onur günüdür. 102 yıl önce tüm imkansızlıklara rağmen Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarının elde ettiği zafer, İzmir’in ve Menemen’in esaretten kurtulmasıyla nihayete ermiş ve taçlanmıştır.” dedi.

Türk ordusunun 26 Ağustos’ta başlattığı Büyük Taarruz neticesinde büyük bir özveriyle İzmir ve Menemen’i esaretten kurtardığı 9 Eylül 1922 tarihi, 102. yılında da gönüllerdeki saygı, minnet ve heyecanla yaşatılıyor. İzmir’in ve Menemen’in kurtuluşunun 102. yılı, Menemen’de gurur ve coşkuyla kutlandı. Menemen Cumhuriyet Meydanı’nda düzenlenen çelenk ve geçit töreninde, marşlar hep bir ağızdan söylenirken, ay yıldızlı bayraklar kurtuluşun sevinciyle sallandı. Törene Menemen Belediye Başkanı Aydın Pehlivan ile birlikte Menemen Kaymakamı Fatih Yılmaz’a vekalet eden Aliağa Kaymakamı Zekeriya Güney, Menemen Cumhuriyet Başsavcısı Hüseyin Kaçar, Garnizon Komutan Vekili Topçu Yarbay Serdar Moraç, siyasi partilerin başkan ve yöneticileri, kamu kurum ve kuruluşlarının yöneticileri, STK ve oda başkan ve yöneticileri, gaziler, okullar ve vatandaşlar katıldı.

“Emanetleri emanetimizdir!”

Zeybek gösterisiyle başlayan törenlerde konuşan Menemen Belediye Başkanı Aydın Pehlivan, “İzmir’imizin ve Menemen’imizin 15 Mayıs 1919’da başlayan işgal günleri, halkımıza tarifsiz acılar yaşattı. Ancak, daha o ilk günlerden itibaren milletimizin yüreğinde alevlenen bağımsızlık ateşi, Hasan Tahsin’in sıktığı ilk kurşunla birlikte hiç sönmedi. O ateş, yüzyıllardır hür yaşamış bu milletin, asla boyun eğmeyeceğinin, esaret altında yaşamayacağının kanıtıydı. 26 Ağustos’ta Afyon Kocatepe’den başlayan büyük taarruz, İzmir’e doğru ilerlerken yalnızca bir askeri zafer değil, aynı zamanda milletimizin yeniden doğuşunun simgesi oldu. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde, özgürlüğüne olan sevdasıyla yürüyen bu halk, düşmanı denize dökerek vatanına yeniden kavuştu. Bu meydandan, bu toprakların kahraman evlatlarının aziz hatıraları önünde minnetle eğiliyorum. Bağımsızlık uğruna canlarını feda eden aziz şehitlerimizi, gazilerimizi rahmetle anıyorum. Onlar bu toprağa sadece canlarını değil, bizim özgürlüğümüzü, geleceğimizi ve onurumuzu emanet ettiler. Merhum Mehmet Akif Ersoy’un dediği gibi, “Allah bu millete bir daha İstiklal Marşı yazdırmasın.” İşte bu nedenle bizler, şehitlerimizin emanetine sahip çıkmak, Türkiye’yi daha güçlü bir geleceğe taşımak için birliğimizi ve beraberliğimizi asla bozmayacağız. Cumhuriyetimizin kurucusu Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün “Bütün ümidim gençliktedir” sözünü rehber alarak gençlerimize olan inancımızı ve desteğimizi artıracağız. Onların, cumhuriyetimizi emanet edeceğimiz donanımlı, vatansever bireyler olması için Menemen Belediyesi olarak elimizden gelen her türlü katkıyı sunmaya devam edeceğiz. Bugün bir kez daha Menemen’imizin ve İzmir’imizin kurtuluşunu can-ı gönülden kutluyorum. Başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere, bu vatanı bize armağan eden tüm kahramanlarımızı rahmetle ve minnetle anıyorum.” dedi.

Geçit törenine katılım yoğun oldu

Cumhuriyet Meydanı’nda düzenlenen çelenk töreninden sonra başlayan geçit töreni, bandonun çaldığı marşlarla renklendi. Geçit törenine Menemen Belediyesi’nin araçları, okullar, sporcular,  sivil toplum kuruluşları ve muhtarlar katıldı. Öte yandan Menemen’de 9 Eylül etkinlikleri, Menemen Şehir Parkı’nda 17:00 itibariyle düzenlenecek Mevlid-i Şerif ile devam edecek.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

A6400’ün hızlı odaklaması, ZV-E10’un dikkat çeken ses kalitesi ve FX30’un sinematik detayları, yaratıcılığınızı bir üst seviyeye taşımanıza yardımcı oluyor.

Yaz tatilinin bitimiyle birlikte okula dönüş heyecanı da artıyor. Yaz tatilinin ardından yeni bir okul dönemine başlamak, doğanın bu mevsimdeki dönüşümüne benzer şekilde, bize de yeni başlangıçların kapılarını aralıyor. Bu yeni dönemde, Sony kameraları ve lensleri hem akademik hem de yaratıcı projeleriniz için en iyi tamamlayıcılar olmaya aday.

Sony A6400 ile yaratıcılığınızı zirveye taşıyın

Sony A6400, 0,02 saniyelik ultra hızlı otomatik odaklama (AF) ve 425 aşama algılamalı AF noktası sayesinde hareketli nesneleri anında ve hassas bir şekilde netliyor. Böylece, okul etkinliklerinden sınıf içi projelere kadar her anı kusursuz bir şekilde yakalamanıza olanak tanıyor. Gerçek Zamanlı Eye AF ve gerçek zamanlı takip teknolojileri ile hızla değişen sahnelerde bile mükemmel odaklama sağlarken, 24,2 megapiksel Exmor CMOS sensörü ve yüksek çözünürlüklü 4K video kaydı, projeleriniz için profesyonel kalitede videolar çekmenize yardımcı oluyor. 180° eğilebilir LCD dokunmatik ekran, özçekimleri ve çeşitli açılardan çekimleri kolaylaştırırken, E 16-55mm F2.8 G lensi ile köşeden köşeye mükemmel çözünürlük ve etkileyici bokeh efektleri elde edebilirsiniz.

Sony ZV-E10 ile içerik üretimini kolaylaştırın

Sony ZV-E10, büyük APS-C tipi 24,2 megapiksel Exmor™ CMOS sensörü ile yüksek görüntü kalitesi elde etmenizi ve ayrıntılı videolar çekmenize imkan sağlıyor. Yönlü 3 Kapsüllü Mikrofon sayesinde rüzgârlı havalarda bile net ve temiz ses kaydı yapmanıza olanak tanıyan ZV-E10, özel olarak tasarlanmış özellikleriyle Ürün Teşhiri Ayarı, Bokeh Geçişi ve Fotoğraf/Video/Ağır ve Hızlı düğme gibi işlevlerle içerik üretimini daha kolay ve etkili hale getiriyor. Kolay paylaşım için esnek bağlanabilirlik seçenekleri sayesinde, çekimlerinizi hızlı ve pratik bir şekilde paylaşabilmenize olanak sağlıyor. E PZ 10-20 mm F4 G lensi ile kullanıldığında olağanüstü mobilite ve üstün görüntü kalitesi sunarak, her türlü video çekiminde mükemmel sonuçlar elde etmenize yardımcı oluyor.

Sony FX30 ile sinematik projelerinizde üstün performans

Sony FX30, sinematik projeleriniz için mükemmel çözümler sunuyor. Super 35 biçiminde, APS-C boyutunda arkadan aydınlatmalı Exmor R CMOS sensörü, olağanüstü görüntü kalitesi ve detaylar sunarak her sahneyi net ve canlı bir şekilde yakalıyor. BIONZ XR™ işlem gücü, yüksek performans ve etkili çalışabilirlik sağlarken, karmaşık video projelerinde bile kusursuz sonuçlar elde etmenize yardımcı oluyor. Güvenilir ve doğru otomatik netleme özellikleri, hareketli sahnelerde bile net görüntüler sağlarken S-Cinetone ile sinematik renk bilimi, profesyonel kalitede renkler ve tonlar elde etmenize yardımcı oluyor. Yeni Log çekim modları ile post-prodüksiyon aşamasında daha fazla esneklik ve yaratıcı kontrol sunuyor. E PZ 18-105 mm F4 G OSS lensi ile geniş bir çekim aralığı sunarak, her türlü video ve fotoğraf çekiminde yüksek performans sağlıyor.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Canik Belediyesi, ilkokul birinci sınıfa başlayan tüm öğrencilere, çanta, kırtasiye seti ve yardımcı eğitim materyali hediye etti.

Canik Belediye Başkanı İbrahim Sandıkçı, ilçede ilkokul birinci sınıfa başlayan tüm öğrencilere çanta ve kırtasiye seti hediye ettiklerini belirtti. İlçede geleneksel hale getirdikleri çanta ve kırtasiye seti desteğini bu yıl da sürdürdüklerini ve Canik’te 2024-2025 Eğitim Öğretim Yılı’nda ilkokul birinci sınıfa başlayan tüm öğrencilere çanta ve içerisinde öğrencilerin eğitim öğretim yılı boyunca ihtiyaç duyacağı bütün kırtasiye ürünlerinin yer aldığı kırtasiye setlerini sıralarında teslim ettiklerini ifade eden Başkan İbrahim Sandıkçı, “Çanta ve kırtasiye seti desteğimizle okula başlayan öğrencilerimizin sevincine ortak olurken, ailelerimizin eğitim harcamalarına katkıda bulunduk” şeklinde konuştu.  

Gelenek Devam Ediyor 

Canik’teki tüm okullarda, ilkokul birinci sınıfa başlayan tüm öğrencilere eş zamanlı olarak çanta ve kırtasiye setlerini sıralarında teslim ettiklerini vurgulayan Başkan İbrahim Sandıkçı, “Canik’imizde geleneksel hale getirdiğimiz çanta ve kırtasiye seti desteğimizi bu yıl da sürdürdük. 2024-2025 Eğitim Öğretim Yılı’nın ilk günü, ilçemizde ilkokul birinci sınıfa başlayan tüm öğrencilerimize çanta ve kırtasiye seti hediye ettik. İlçemizde ilkokul birinci sınıfa başlayan tüm öğrencilerimize çanta ve içerisinde yardımcı eğitim materyallerinin de yer aldığı kırtasiye setlerini hediye ettik. Okula başlayan miniklerimizi sıralarında ziyaret ederek kendilerine çanta ve kırtasiye setlerini hediye ettik” ifadelerini kullandı. 

Kaliteli Ürünler  

Öğrencilerin sağlığı ve güvenliği için hediye ettikleri çanta ve kırtasiye ürünlerini titizlikle belirlediklerini ifade eden Başkan İbrahim Sandıkçı, “Çocuklarımızın sağlığı ve güvenliği bizler için en önemli konu. Çantalarımızın ve kırtasiye ürünlerimizin hepsini Ticaret Bakanlığımızın belirlediği ve kamuoyu ile paylaştığı kriterleri taşıyan ürünlerden oluşturduk. Çanta ve kırtasiye ürünü seçimlerimizi hassasiyetle gerçekleştirdik ” ifadelerini kullandı.

Aile Bütçesine Katkı 

Canik İnönü İlkokulu’nda eğitim hayatına merhaba diyen birinci sınıf öğrencilerinin heyecanına ortak olan Başkan İbrahim Sandıkçı, öğrencileri sıralarında ziyaret ederek onlara çanta ve kırtasiye setlerini hediye etti. Çanta ve kırtasiye seti desteği ile ailelerin ev ekonomilerine katkıda bulunduklarını belirten Başkan İbrahim Sandıkçı,  “Çanta ve kırtasiye seti desteğimizin odağında hem okula başlayan çocuklarımızın mutluluğuna ortak olmak, hem de ailelerimiz ev ekonomilerine katkıda bulunmak yer alıyor. Çanta ve kırtasiye seti desteğimizle hemşehrilerimizin aile bütçesine bir nebze olsun katkıda bulunmak istedik” şeklinde konuştu. 

Ailelerden Başkan Sandıkçı’ya Büyük Alkış 

Öğrencilerini okula getiren ailelerle sohbet eden Başkan İbrahim Sandıkçı, eğitime yönelik yeni proje ve yatırımları ilçeye kazandırmaya devam edeceklerini ifade etti. 2024-2025 Eğitim  Öğretim Yılı’nın tüm öğrencilere, öğretmenlere, velilere ve eğitim camiasına hayırlı olmasını dileyen Başkan İbrahim Sandıkçı, öğrencilere sağlıklı ve başarılarla bir dolu bir eğitim hayatı geçirmeleri temennisinde bulundu. Başkan İbrahim Sandıkçı’nın eğitime yönelik hayata geçirdiği projelerden büyük memnuniyet duyduklarını dile getiren aileler, “Eğitime yönelik hassasiyetle gerçekleştirdiği çalışmalarla çocuklarımızın daima yanında olan Başkanımız Sayın İbrahim Sandıkçı’ya çok teşekkür ediyoruz. Beslenme çantası ve su matarası da dâhil olmak üzere çanta ve kırtasiye setleri hazırlanırken her detayı en ince ayrıntısına kadar düşünülerek kaliteli ürünler tercih edilmiş” ifadelerinde bulundular. 

Canik İnönü İlkokulu’nda gerçekleşen Çanta ve Kırtasiye Seti Dağıtım Töreni’ne Canik Kaymakamı Şeref Aydın, Canik Belediye Başkanı İbrahim Sandıkçı, Canik İlçe Milli Eğitim Müdürü Zahit Köseoğlu, Canik İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü Şube Müdürleri, öğretmenler, öğrenciler ve veliler katıldı. Canik Belediyesi tarafından ilçede ilkokul birinci sınıfa başlayan tüm öğrencilere, okulun ilk günü eş zamanlı olarak çanta ve kırtasiye setleri sıralarında teslim edildi.  

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

 3-4-5-6 Eylül tarihlerinde düzenlenen etkinliğe, alanında uzman isimler konuşmacı olarak katılırken, “Duyamadığımız Kozmik Fısıltılar: Evrenin Karanlık Yüzü” başlıklı halka açık konferans 5 Eylül’de düzenlendi. Evrenin karanlık yüzünü anlamaya yönelik, kuramsal ve deneysel çalışmaların masaya yatırıldığı, ilgili araştırmaların geleceğini şekillendirecek bir toplantıya ev sahipliği yaptıklarını belirten İSÜ Temel Bilimler Bölüm Başkanı Prof. Dr. Serkant Ali Çetin, “Karanlık maddenin var olduğuna dair dolaylı deneysel kanıta sahibiz. Ama henüz karanlık maddenin doğasını bilmiyoruz” dedi.

İstinye Üniversitesi (İSÜ) Avrupa Birliği tarafından desteklenen, Bilim ve Teknolojide Avrupa İş Birliği (European Cooperation in Science and Technology (COST)) aksiyonunun yıllık toplantına ev sahipliği yapıyor.  ‘Cosmic WISPers’ etkinliğinde ‘evrenin karanlık yüzü’ hakkında, başka bir deyişle karanlık madde ve karanlık enerji denilen, evrende var olduğundan emin olunan ama ne olduğu henüz keşfedilmeyen yapıyla ilgili güncel kuramsal ve deneysel çalışmalar masaya yatırılıyor.

Bu COST aksiyonu sayesinde Türkiye’de ilk defa, evrenin karanlık yüzüyle ilgili kuramsal ve deneysel çalışmalar masaya yatırılırken, halka açık konferansta projenin yürütücüsü Prof. Alessandro Mirizzi ve İSÜ Temel Bilimler Bölüm Başkanı Prof. Dr. Serkant Ali Çetin de açıklamalarda bulundu.

“Henüz karanlık maddenin doğasını bilmiyoruz”

İSÜ Temel Bilimler Bölüm Başkanı Prof. Dr. Serkant Ali Çetin, yaptığı konuşmada şunları söyledi:

“Her ne kadar eksiklikleri olduğunu bilsek de, gözlemlediğimiz evrendeki yapıtaşlarını ve etkileşmeleri çok iyi açıkladığını bildiğimiz Standart Model ile yapılan hesaplar evrenin gözlemlediğimiz/ölçtüğümüz halini açıklamaya yetmiyor. Evren hakkında gözlemler sonucu elde ettiğimiz bulgular, onu oluşturduğunu düşündüğümüz madde ve enerjinin çok daha fazlasının var olması gerektiğini gösteriyor. Karanlık maddenin var olduğuna dair dolaylı deneysel kanıta sahibiz. Ama henüz karanlık maddenin doğasını bilmiyoruz. Karanlık enerjinin ise evrenin ivmelenerek genişlemesinden sorumlu olduğunu söyleyebiliriz.”

“Büyük mesafeler için evrenin ışıktan daha hızlı genişlediğini söyleyebiliriz”

Büyük mesafeler için evrenin ışıktan daha hızlı genişlediğinin söylenebileceğini belirten Çetin, “Uzayın oldukça yavaş genişlediğini görüyoruz. Kozmik mesafeler 1 milyon yılda sadece yüzde 0,007 oranında artıyor. Bu oran, evrenin ömrü boyunca biraz değişmiştir. Peki, evren ışıktan daha hızlı mı genişliyor? Bu, baktığınız ölçeğe bağlı, gerçekten büyük mesafeler için evrenin ışıktan daha hızlı genişlediğini söyleyebiliriz. Ancak, uzayın genişlemesinin hareket eden nesnelerle hiçbir ilgisi olmadığını unutmayalım ve bu çerçevede hiçbir şekilde ışık hızıyla sınırlı değil” dedi.

“Evrenin karanlık yüzünü anlamaya yönelik bir toplantıya ev sahipliği yapıyoruz”

İSÜ’de yapılan çalışmalarla ilgili de konuşan Çetin, şunları söyledi:

“Evrenin karanlık yüzünü anlamaya yönelik, kuramsal ve deneysel çalışmaların masaya yatırıldığı ve ilgili araştırmaların geleceğini şekillendirecek bir toplantıya ev sahipliği yapıyoruz. Parçacık Fiziğinin Standart Modeli’nin çeşitli uzantılarında ortaya çıkan çok zayıf etkileşen ‘sıska’ parçacıklara (WISP’ler) odaklanan bu programın amacı, özellikle aksiyonlar, aksiyon benzeri parçacıklar ve karanlık fotonlar olmak üzere bu WISP’lerin teorik temellerinden, astrofizikteki dolaylı gözlemsel sonuçlarına, çarpıştırıcılarda ve diğer laboratuvar deneylerinde doğrudan tespitlerine kadar kapsamlı bir çalışmasıdır. COSMIC WISPers programının temel amacı, parçacık fiziği, astrofizik ve kozmolojinin kesişen ve disiplinler arası alanında sistematik ve tutarlı bir temelde WISP çalışmaları yürütmek için farklı ve tamamlayıcı uzmanlığa sahip bir camianın oluşumunu ve etkileşimini teşvik etmektir.”

“Etkinlikte genç öğrencileri gördüğüm için mutluyum”

Projenin yürütücüsü Prof. Dr. Alessandro Mirizzi, yaptığı konuşmada, toplantıda yer almaktan dolayı duyduğu mutluluğu dile getirirken, “Bu kadar genç öğrencinin aramızda olmasından dolayı çok mutluyum. Çok güzel bir lokasyonda, güzel bir toplantıda bir hafta beraberdik. Birçok bilim insanı çalışmalarını paylaşmak için bir aradaydı ve birçok konuyu tartıştı” diyerek katılımcılara teşekkür etti.

İSÜ Bilim ve Teknoloji İletişimi Koordinatörlüğü ve Temel Bilimler Bölümü işbirliği ile düzenlenen “Duyamadığımız Kozmik Fısıltılar: Evrenin Karanlık Yüzü” adlı halka açık konferansta ise evrenle ilgili kafa karıştıran sorularla ilgili güncel bilgiler paylaşıldı. Hafta boyunca süren toplantılar sayesinde Türkiye’de bu alana ilgi gösteren genç araştırmacılar da yeni projeler ve iş birlikleri için fırsat yakaladı. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, tüm öğrencilere ve öğretmenlere başarılı ve huzurlu bir eğitim yılı dileğinde bulundu.

Yeni yıl eğitim öğretim yılı maratonu başlamışken Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan da, öğrencilerin bu heyecanına ortak oldu, toplumsal medya hesabı üzerinden paylaşımda bulunan Emine Erdoğan, #OkullarAçılıyor” etiketiyle yaptığı paylaşımda bulundu.

“BÜYÜKMEK ÖĞRENMEKLE BAŞLAR”

Erdoğan, “Büyümek, öğrenmekle başlar. Yeni eğitim yılının, birçok öğrenmelerle çocuklarımızın yüreklerini zenginleştirmesini temenni ediyorum. Tüm öğrencilerimize ve öğretmenlerimize başarılı ve huzurlu bir eğitim yılı diliyorum.”