Gün: 25 Mart 2025

İSTANBUL (İGFA) – Huzursuz bacak sendromu istirahatte (kara ve havayolu seyahatlerinde dahi yaşanabilir) veya uyurken bacak ağrısı, kramp, karıncalanma, kaşıntı ve yanma hissi ile kendini belli eden bir semptomlar bütünü olup, bacaklar dışında vücudun başka yerlerinde de ortaya çıkabilir. Hastaların birçoğu, önleyemedikleri bir hareket etme mecburiyetinden (dayanılmaz dürtüsel hareket ettirme gereksinimi) yakınmakta ve hastalık kaynaklı uyku problemi yaşamaktadırlar.

BELİRTİLERİ NELERDİR ?

Huzursuz bacak sendromunun belirtileri: bacak ağrısı ve hareket ettirme mecburiyeti(kolları da etkileyebilir), kramp, uyuşmak hissi, karıncalanma, kaşıntı ve yanma olabilmektedir. Şikayetlerin kötüleşmesi veya sıklığının artması uyku kalitesini ciddi etkilemekte ve depresyon, panik bozukluk ve agresif tavırlara neden olabilmektedir. Genellikle yavaş başlayıp tedrici olarak artış göstermektedir. Bacaklarda hissedilen huzursuzluk hissini birçok hastalık sağlayabiliyor.

Huzursuz bacak sendromunda görülen bacak şikayetleri genellikle bacakların hareket ettirilmesiyle rahatlayabilmektedir, bu bulgular durgunlaşmış dokuda meydana gelmektedir. Bulgular gün sonuna doğru, uzun istirahat ve gece yarısında insanları daha çok rahatsız ediyor. Genetik kökenli olabileceği gibi diyabet, hamilelik, hipotroidi, ağır metal toksinleri, polinöropati, hormonal hastalıklar, Romatoid Artrit, Fibromiyalji Sendromu, Miyofasiyal Ağrı Sendromu, Disk Hernileri(fıtıklar), Kas hastalıklar, kansızlık, üremi, sigara içme, kafein, alkol, böbrek yetmezliği, bacaklarda kan dolaşımı yetersizliği, bazı ilaçlar nedeni ile de meydana gelebilmektedir.

HASTALIK EN ÇOK KİMLERDE GÖRÜLÜR ?

Huzursuz bacak daha çok kadınlarda görülmekle birlikte erkeklerde ve gebelik döneminde de görülebilmektedir.

TANISI NASIL KONULUR ?

Huzursuz bacak sendromu görüntüleme yöntemleriyle veya kan tetkikleri ile ortaya çıkmamaktadır. Hastaların şikayetlerine göre teşhis konulmaktadır. Tanıyı koyabilmek için bacakları hareket ettirme ihtiyacı duyma bulgusu ön planda tutulmaktadır. Bazı hastaların değişik ifadeleri olabilmektedir. Bacaklarının gece ağrı makinası gibi rahatsız ettiği, kaslarını mengene gibi sıkıştırdığı, sanki bacaklarında karınca geziyormuş hissi deneyimlediklerini ifade etmekteler. Bu şikayetlerin hareket etmekle geçtiği veya hafiflediği görülmektedir.

TEDAVİSİ NEDİR ?

Huzursuz bacak sendromu belirtilerinin görüldüğü hastalarda detaylı bir muayene ile sorunun kaynağının saptanması büyük önem taşır. Tedavi görmeyen hastalarda, gündüz aşırı uyku hali, sıklıkla günlük yaşamlarında, işlerinde, sosyal ilişkilerinde problemler, konsantrasyon bozukluğu, unutkanlık, depresyona yatkınlık sık görülür. Huzursuz bacak sendromunun tedavisinde hastalığın altında yatan nedenleri (demir eksikliği, diyabet vs.) tedavi etmek amacı ile ilaçlar kullanılabilir.

Ayrıca kesin tanılı hastalarda İlaç tedavisi olarak dopamin düzeyini artırıcı ilaçlar kullanılmaktadır. Hafif hastalık belirtisi gösteren hastalarda günlük egzersizler, masajlar, soğuk veya sıcak uygulamalar belirtilerin hafiflemesine yardımcı olur. Ayrıca hastalığın ortaya çıkmasına neden olan ilaçların kullanımının kısıtlanması gerekir.

Alkol, kahve, çikolata ve sigara kullanımı sonlandırılmalıdır. Parkinson hastalığı, böbrek hastalığı, varis, romatizmal bir hastalıkları var ise öncelikle tedavi edilmelidir. Vitamin(özellikle B12 ve D- vitamini,) ve mineral(Magnezyum) eksiklikleri giderilmelidir. Hastaların tedavisinde kısıtlı kalınmamalı; Nöralterapi, Manuel terapi, Prolotrapi, Kupa terapi, Kinezyolojik bantlama, Ozon terapi ve çok güncel bir tedavi yaklaşımı olan rejeneratif tedavi seçenekleri hastanın hizmetine sunulmalıdır. Tedaviye, hastanın şikayetleri kayboluncaya kadar devam edilmelidir.

Gelişmeler karşısında gecikmeden aksiyon aldıklarını kaydeden Karahan, aksiyonların meyvesinin kademeli halde alınmaya başlandığını söyledi. Karahan, TCMB’nin elinde çok fazla araç seti bulunduğunun altını çizerek, gerektiğinde yeni aksiyonlar alınabileceğini kaydetti.

Reeder Samsunspor Kulübü Lideri Yüksel Yıldırım, transfer argümanlarıyla ilgili Radyo Spor’a açıklama yaptı.

Gruptaki transfer durumuna değinen Yıldırım, “Veratti konusu yok. Menajer sallamış. Daha bunlardan çok duyacağız.” dedi.

“KEREM DEMİRBAY UYGUNA OYNARSA GELSİN”

Kerem Demirbay hakkında gelen soruya Yüksel Yıldırım, “Yok somut adım atmam, atar mıyım? Ben beğendiğim oyuncu demiştim. Galatasaray salarsa Almanya’ya geri döner. Türkiye’de o parayı verecek bir Anadolu kulübü yok. Uyguna oynarım derse her vakit kapımız açık. Hocamızın beğendiği bir oyuncu. Lakin bizim o denli bir bütçemiz yok. Bana sorulan soru açık ve netti. ‘Fenerbahçe yahut Galatasaray’dan kimi transfer etmek isterdiniz?’ dediler. Ben gereksinimim olanı söyledim.” yanıtını verdi.

“CARLO HOLSE 10 MİLYON EURO”

Carlo Holse için 10 milyon euro bonservis belirlediğini belirten Yıldırım, “Holse için şu an 5 milyon gördük. Ancak Holse Avrupa’da oynarsa 10 milyon üzerinde alacağımızı düşünüyoruz. Ben 2.5 milyon Euro bonservis vererek aldım esasen. Şu an bedelini 2’ye katladı. Bizim için Holse’nin 10 milyon yahut üzeri etmesi gerekiyor. Holse’ye MLS’ten resmi teklif geldi ancak kabul etmedik. Yarış içindeyiz, dönem sonuna kadar düşünmüyoruz. Sonra oyuncu ile konuşacağız. Biz 2 sene daha olan kontratını 4’e çıkarmak istiyoruz. Avrupa’da âlâ oynarsa bedeli 2 katına çıkacaktır. Lakin Avrupa’ya gidemezsek olağan ki farklı niyetler içine girebiliriz. Her sene 2-3 oyuncumuzu satmalıyız ki ayaklarımızın üstünde duralım. TFF’den gelen TV geliri, sponsorluk, bilet satışı yetmiyor. Yoksa harcama limitlerim çok düşük kalacak. Bu da istemediğimiz bir şey. Finansal açıdan güçlü olmamız gerekiyor” tabirlerini kullandı.

“TRANSFER ÇALIŞMALARINA BAŞLADIM”

Avrupa için planlama yaptıklarını belirten Samsunspor Başkanı, “Hem bütçe denkleşecek hem ekip yarışacak. Ancak Avrupa olursa 22 olmak zorunda. Takım geniş olmazsa hüsran olur. Avrupa maçları bittikten sonra başarısızlık başlıyor. Topluluk ekiplerinde bu pek güzel olmuyor. Bu sene maalesef Trabzonspor’un pozisyonu mesela. Uygun bir transfer çalışması yapmışlardı, fakat olmadı. Avrupa’da başarılı olamayınca lige yansıdı. Bugün bulunduğu pozisyonda olmamalılardı aslında. Bunlar bize ne yapmamamız gerektiğini gösteriyor” dedi.

Transfer çalışmalarına başladıklarını belirten Yüksel Yıldırım, “Transfer çalışmalarına başladık. 11 konuma 5’er tane, kimilerine daha çok oyuncu baktık. Oyuncuların menajerleriyle yavaş yavaş görüşmeye başladık. Nisan ve Mayıs ayında şöyle bir acelemiz olacak. 10 maçımız var diyelim, 5-6 hafta sonra Avrupa’ya gidip gitmeyeceğimiz belirli olacak. Play-offlar Temmuz ortasında filan oynanacak. Lig Ağustos’ta açılacak. Haziran’da dönemi açmamız lazım. Kadronun yüzde 90’ını dönem başına yetiştirmek istiyoruz. Avrupa’ya gidemezsek takımımızı 17 kişi yapmak istiyoruz. Üstünü akademiden tamamlayacağız” açıklamasını yaptı.

“AFRİKA’DAN 6-7 GENÇ ALDIM AKADEMİYE”

Altyapıya yatırım yaptıklarını ve Afrika’dan 6-7 genç aldıklarını belirten Yüksel Yıldırım, “Çok güzel bir altyapı yaptık. Türkiye’de tahminen birinci 5’e girer. 5 tane saha var altyapıda. Yapay zeka sistemi var. Gelişim var. Diyetisyen, doktor, masör, psikolog, her şeyi koyduk. Fransa’nın Toulouse kulübüyle mutabakatımız var, yararları dokunuyor. Toulouse dünyanın sayılı akademilerinden biri. Sonuçta Samsunspor bir futbol kulübü olarak geliyor. Herkes kadro kuruyor, biz kulüp kuruyoruz. 6-7 oyuncu aldık Afrikadan, şu an geliyorlar, yoldalar. İçlerinde yeterli çocuklar var. Bunları transfer edemiyoruz. Maalesef FIFA A gruba transfer yasağı uygularken akademiye de uyguluyor. Yasak kalktı. Samsunspor 1 Temmuz’da transfer yapabilir yazısını aldık” dedi.

“AKADEMİNİN BAŞINA CEDRIC’İ GETİRDİM, PSG’DEN”

Samsunspor’un durumu hakkında da konuşan Yıldırım, “Tahtamız kapalı. Kimi oyuncuların menajerlerinin sorularına net yanıt verebilmek için Mart başında Zürich’e giderek FIFA ile toplantı yaptım. Projelerimizi anlattım. Onlar da bizi tekrar davet etti. Samsunspor Futbol Akademisi’nin başına Cedric diye bir Fransız getirdik. PSG’de yetkiliydi evvelce. Akademiyi yapılandırıyoruz. Emelimiz sportif muvaffakiyet değil yetiştiricilik. Türkiye’de gençlere paha veriliyor üzere lakin yanlış yapılıyor. Zira U19’dan sonrası yok. Bu çocuklar yok olup gidiyor.Samsunspor ve Kulüpler Birliği olarak TFF’ye teklif verdik. U19’u U21 yapalım, bu çocukları sokağa atmayalım dedik. Ligi U21 yaparsak U17, U19, U20’leri istediğimiz üzere oynatırız, bu çocuklar kaybolmaz. TFF şimdi yanıt vermedi. Süper Lig Kulüpler Birliği’nde teklifi U21 diye veriyoruz lakin Ali Lider da ‘Kulüplerin maddi durumları çok uygun değil, U19’lar A ekiple seyahat ediyor. Bunu bölgesel yapalım, sonra play-offlarla devam etsin’ dedi. Bu kulüpler tarafından olumlu karşılandı. Ben teklif gönderildi diye biliyorum. U19 Ligi U21 olsun ve bölgesele bölelim, finansal yük oluşturmasın dedik. TFF onaylarsa alttan yetişecek oyuncular daha sağlıklı gelir” dedi.

“PSG İLE YARI FİNAL MAÇI OYNAYACAĞIM”

Fransa’daki öbür kadrosu Dunkerque hakkında konuşan Yüksel Yıldırım, “Samsunspor gibi kendimizi ligde birinci 4 içinde bulduk. Bir orta 1’inci bile olacaktık neredeyse. Amaç play-offlara kalıp Ligue 1’i zorlamak. Kupada inanılmaz bir muvaffakiyete imza attık. Birinci 16’da Lille’i eledik. Brest ile oynadık, onları eledik. Artık yarı finalde 1 Nisan’da PSG ile oynayacağız. Bir sürpriz de orada yaparsak dünya bizi konuşur. Bu kolay bir şey değil. Çok memnunum. Âlâ ki Dunkerque’ü aldım. İzlenme rekorları kırıyor” dedi.

 

MANİSA(İGFA) – MASKİ ekipleri tarafından, Üçpınar Mahallesi’nde sürekli arıza yapan kanalizasyon hattında yenileme çalışması gerçekleştirildi. İhtiyaç duyulan bölgeye yeni hat döşendi. Yapılan çalışma ile mahalleye daha sağlıklı bir altyapı temin edildi. Mahalle sakini Süleyman Ceylan, “Altyapıda problemlerimiz vardı. Sürekli tıkanma meydana geliyordu. Mahallemizin nüfusu da artıyor. Hat ihtiyacı da oldu. Muhtarımız aracılığıyla belediye başkanımıza bildirdik. Ekipler geldi, çalışma yaptı ve güzel bir şekilde ilgilendiler. Kanalizasyon hattı yenilendi ve ihtiyaç olunan bölgede sıfırdan hat imalatı yapıldı. Sorun çözüldü. Ferdi Başkanımıza çok teşekkür ederiz. Ekibi çok çalışkan” ifadelerini kullandı.

“HİZMETİ YENİ GÖRMEYE BAŞLADIK”

Muhtar azası Erol Omranlı, “Kanalizasyon hattında sürekli arıza oluyordu. Sıkıntı yaşanıyordu. 30 senedir bu mahallede yaşıyorum. Hiçbir çalışma olmamıştı. Hizmeti yeni görmeye başladık. Ferdi Başkanıma çok teşekkür ederim” dedi.

“YURTTAŞLARIMIZIN SIKINTI YAŞAMAMASI İÇİN ÇALIŞIYORUZ”

Kanalizasyon Dairesi Başkanlığı ekibinden Eyüp Oğul, “Kanalizasyon Dairesi Başkanlığı olarak Üçpınar Mahalle’mizde altyapıda sıkıntı olduğu ve boru kapasitesi yetmediğinden Manisa Büyükşehir Belediye Başkanımız Ferdi Zeyrek’in talimatlarıyla hat yenileme ve ihtiyaç olunan bölgede hat döşemesi yaptık. Yurttaşlarımızın sıkıntı çekmemesi adına özveri ile çalışıyoruz” diye konuştu.

Altın fiyatları, ABD TÜFE verisinin beklentiler dahilinde gelmesinin tesiriyle yaşanan Hazine faizlerindeki düşüşle desteklendi ve bu yılın en yüksek düzeyleri etrafında dalgalandı. ABD 10 yıllık gösterge tahvilinin faizi 1 baz puan düşüşle haftanın başındaki %1,80’in biraz üzerinden %1,734’e geriledi. Piyasa analisti James Hyerczyk’e nazaran bu durum, enflasyondaki sıçramanın tahvil piyasalarında fiyatlanmış olabileceğini gösteriyor. James Hyerczyk’in altın teknik tahlilini Kriptokoin.com okuyucuları için hazırladık.

Altın fiyatları için iki senaryo analizi

Analist, günlük swing (salınım) grafiğine nazaran ana trendin düşüş tarafında olduğunu belirtiyor. Bununla birlikte analiste nazaran, 7 Ocak’ta kapanış fiyatının bilakis çevrilmesinin oluşumundan bu yana momentum daha yüksek bir seyir izliyor. Analist, şu düzeylere dikkat çekiyor:

1.833 dolara kadar bir trade, ana eğilimi üste çevirecek. 1.781,30 dolara yanlışsız bir hareket, kapanış fiyatının geri dönüşünü ortadan kaldıracak ve yükseliş trendinin yine başlamasına işaret edecek.

Günlük Şubat Comex altın vadeli işlemleri

“Küçük trend aşağı yönde” diyen analist, 1.830,70 dolara kadar bir trade’in, küçük trendi üste çevireceğini ve bunun, momentumdaki değişimi onaylayacağını tabir ediyor ve şu teknik düzeyleri belirliyor:

Kısa vadeli aralık 1.881,90 dolar ile 1.753 dolar ortasında. Piyasa şu anda geri çekilme bölgesini 1.817,50 ila 1.832,70 dolar ortasında test ediyor. Bu bölge altın piyasasının kısa vadeli tarafını denetim ediyor. 1.807,20 dolar ve 1.793 dolar düzeylerindeki %50 düzeyleri potansiyel takviye düzeyleri. Uzun vadeli takviye, 1.781 dolar ile 1.757,10 doar ortasındaki geri çekilme bölgesidir.

Analiste nazaran, Perşembe günkü Şubat Comex altın vadeli süreç mukavelesinin istikameti, traderların 1.825,10 dolara reaksiyonuyla belirlenecek. Analist altın fiyatları için iki senaryoyu anlatıyor:

Boğa senaryosu

1.825,10 doların üzerinde daima bir hareket, alıcıların varlığını gösterecek. Bu, 1.830,70 dolar, 1.832,70 dolar ve 1.833 dolar düzeylerinde bir direnç kümesinde bir dalgalanmayı tetikleyebilir. 1.833 doları almak sadece ana eğilimi üste çevirmekle kalmayacak, tıpkı vakitte üst istikametli bir ivmeyi de tetikleyebilir. Günlük grafik, 16 Kasım’daki ana tepenin bir sonraki ana amaç olan 1.881,90 dolarda olmasıyla birlikte, bu düzeyin üzerinde üst istikametli hareket etmek için çokça yer olduğunu gösteriyor.

Ayı senaryosu

1.825,10 doların altında daima bir hareket, satıcıların varlığına işaret edecek. Bu, 1.817,50 dolardan %50 düzeyine daha fazla kırılmayı tetikleyebilir. 1.817,50 doları almak, bir sonraki muhtemel maksat olan 1.807,20 dolarla satış baskısının güçlendiğini gösterecek.

İSTANBUL (İGFA) – Oxford Üniversitesi’nde baş araştırmacı ve dünyanın önde gelen veri platformlarından Our World in Data’nin baş editör yardımcısı olan Hannah Ritchie, çığır açan kitabı “Not the End of the World” (Dünyanın Sonu Değil) ile palm yağıyla ilgili yanlış inanışları detaylı biçimde çürütüyor.

Palm yağının onlarca yıldır, ormansızlaşmanın en büyük sebebi ve çevresel zararların baş sorumlusu olarak haksız yere kötülendiğini belirten Dr. Ritchie, veriye ve derinliğe dayalı taze bir bakış açısı sunuyor. Dünyanın tüm bitkisel yağ ihtiyacı palm yağından karşılanırsa, şu ankinden 4 kat daha az bir tarım alanına ihtiyaç duyulacak

“Not the End of the World”, palm yağının ormansızlaşmanın en büyük suçlusu olmadığını ve palm yağı yetiştirilen bölgelerde ormansızlaşmanın düşüşte olduğunu ortaya koyarken, palm yağının alternatif yağlara kıyasla son derece verimli bir şekilde üretildiğini de gösteriyor.

Bitkisel yağlara olan talep artarken, palm yağının hektar başına yüksek verimi sayesinde daha az arazi kullanımına ihtiyaç duyulması, ormanların korunması için umut vadediyor.

Dr. Ritchie’nin sunduğu verilere göre, dünyada şu anda 322 milyon hektarlık (Hindistan büyüklüğünde) bir alanda yağ bitkileri yetiştiriliyor. Ancak bu ihtiyacın tamamının palm yağından karşılanması durumunda, sadece 77 milyon hektarlık bir alana yani dört kat daha az araziye ihtiyaç duyulacak.

Buna karşılık, tüm yağın zeytinyağından karşılanması durumunda 660 milyon hektar yani iki Hindistan büyüklüğünde bir alana ihtiyaç duyulacak.

Palm yağının yerine başka yağların geçmesi, mevcut tarım arazisi ihtiyacını 5 ila 10 kat artırabilir ve bu da daha fazla ormansızlaşmaya yol açabilir

Kitap ayrıca, palm yağına karşı ani ve tepkisel tepkilerin risklerini de gözler önüne seriyor.

Palm yağını boykot etmenin büyük bir hata olacağını belirten Dr. Ritchie, “Çünkü alternatif yağlar çok daha fazla arazi gerektirir. Bunun yerine, sürdürülebilir şekilde sertifikalandırılmış palm yağını tercih etmek en iyi seçimdir. Bir hektarlık araziden 2,8 ton palm yağı elde edilirken, aynı alandan sadece 0,3 ton zeytinyağı veya 0,26 ton hindistancevizi yağı elde edilebiliyor. Alternatif bitkisel yağlara geçilmesi, mevcut tarım arazisi ihtiyacını 5 ila 10 kat artırabilir ve bu da daha fazla ormansızlaşmaya yol açabilir.” dedi.

Bu arada Türkiye’nin ⁠Malezya’dan en fazla palm yağı ihraç eden ikinci ülke konumunda yer aldığı, 2024 yılında Malezya, Türkiye’ye 905.020 ton palm yağı ihraç ettiği belirtilirken, 2023 yılında ihraç edilen 884 bin 1 tona göre yüzde 2’lik bir artış ve 2020’deki 615 bin 872 tona göre yüzde 37’lik bir artış anlamına geldiği kaydedildi.

Uzmanlara nazaran altın fiyatları için yatırımcılar, Fed’in favori enflasyon göstergesi olan PCE Fiyat Endeksi’ni bekliyor üzere görünüyor. Bu sırada Fed’in şahinlik odaklı tavrıyla piyasadaki gerginliğin yatışması sonucu, ABD doları inançlı liman olarak talebini kaybediyor. Pekala, sırada neler olabilir? Kriptokoin.com olarak ayrıntıları aktarıyoruz…

Altın fiyatları: İzlenmesi gereken değerli seviyeler

Fed açıklamalarıyla birlikte, ABD Hazine getirilerinin güçlendirilmesi, toparlanma modunu altın fiyatında hudutlu tutuyor. Altın fiyatları, Fed’in faiz oranları ve bilanço indirimi konusundaki şahin görünümü sayesinde Kasım ayından bu yana en keskin haftalık düşüşünü kaydetme yolunda ilerliyor. Bu sırada, analist Dhwani Mehta’ya nazaran fiyata yönelik beklentileri ortaya koyan bir indikatör olan Teknik Birleşme Detektörü, altın fiyatının 1.800 dolarda güçlü bir arz ile karşılaşarak iki haftalık taban düzeylerinden toparlanma yolunda yavaşladığını gösteriyor.

Bu düzeyde, bir günlük Fibonacci yüzde 23,6 geri çekilme düzeyi dört saatlik SMA5 ile çakışıyor. Bir sonraki direnç, Fibonacci yüzde 38.2 geri çekilme düzeyi ve bir günlük SMA50’nin kesişimi olan 1.803  dolarda bekliyor. Analiste nazaran 1.806 dolarda oturan SMA200, boğalar 1.810 dolarda güçlü bir pürüze gerçek ilerlerken, düşüş beklentilerine meydan okuyacak. Bu düzey, bir günlük yüzde 61.8 Fibonacci geri çekilme düzeyi, dört saatlik SMA200 ve bir haftalık pivot noktası S1’in yakınsamasıdır.

Öte yandan, analiste nazaran, anlık bir gün SMA100’de 1.796 dolar düzeyinde hizalandı. Bunun altına inildiğinde ise satıcılar evvelki günün en düşük düzeyi olan 1.792 doları yine test edecekler. Mehta, “Bir haftalık S2 pivot noktası, altın konusunda iyimserler olanlar için son nokta olacak,” tabirlerini kullanıyor. Düzeylerin detektördeki görünümü ise şu halde:

Geçtiğimiz hafta açıklanan Fed tutanaklarının tesiriyle hareketlenen ons altın, yazım sırasında 1.809 dolara kadar çıkmış durumda. Pekala, sırada hangi düzeyler olabilir? Kriptokoin.com olarak ünlü finans şirketi TD Securities’in analistlerinin yorumlarını aktarıyoruz…

TD Securities, altın fiyatı için beklenmesi gerekenleri açıkladı

TD Securities analistleri, Fed’in 2022 için sert para siyaseti görünümüne karşın altın fiyatının hala üst taraflı hareket edebileceğine inanıyor. Kıymetli metalin geride bıraktığımız yıl uzunluğu gösterdiği hareketlere dayanarak altının, 2021’de karışık ve çok değişken bir performans sergilediğine dikkat çeken uzmanlar; 2021’in birinci günlerinde 1.960 doların biraz altındaki düzeylere yükseldiğini, akabinde yaz sonunda 1.677 dolara düştüğünü vurguluyor.  Kasım ayındaki ralli ve son olarak Aralık ayındaki düşüşten bahseden analistler, bu dalgalanmanın arkasında “enflasyon beklentileri, nominal oranlar ve Fed siyasetinin yönlendirdiği gerçek faiz oranı trendleri” olduğunu düşünüyor.

Analistlere nazaran bu durumlar ve altın piyasasındaki oyuncuların Mart ayı başlarında Fed faiz artırımını fiyatlandırması, açık durumların şişmesine neden olarak fiyatları 1.790 dolar civarında tuttu. Uzmanlar, Fed faizleri artırma yolunda olsa da genişletici bir para siyaseti uygulayacağını ve merkez bankalarının altın almaya devam edeceğini düşünüyor. Yatırımcıların portföylerini riskten korunmak ismine çeşitlendirmesiyle analistler, altın spekülatörlerinin kısa vadeli durumlarının sarı metali 2022’nin birinci aylarında 1.850 dolara çekebileceğini gösterdiğini düşünüyor. Fakat negatif gerçek oranların altını tam bir bozgundan korurken 2022’nin ikinci yarısında 1.600 doların ortalarında süreç görmesi bekleniyor.

Altın fiyatları hiperenflasyon telaşlarıyla canlanıyor. Kriptokoin.com olarak evvelden de bildirdiğimiz üzere, altın piyasası, piyasaların enflasyonun denetimden çıkmasından telaş duyması nedeniyle ons başına 1.800 doların üzerindeki son hareketle canlanıyor üzere görünüyor.

• 

Altın fiyatları nelere bağlı?

Sarı metal Pazartesi günü 15 dolar yükseldi ve 1.800 doların üzerindeki karlarını sürdürdü. Aralık Comex altın vadeli süreçleri en son, gün için %0.72 artışla 1.808.60 dolarda süreç gördü. Denetim dışı enflasyon, yatırımcıların paralarını taşımak için inançlı varlıklar aradığı şu anda piyasaya hakim olan anlatı durumunda. Hafta sonu, ABD Hazine Bakanı Janet Yellen, piyasa iştirakçilerine ABD’nin enflasyon üzerindeki denetimini kaybetmek üzere olmadığına dair teminat vermeye çalışırken, yüksek fiyat baskılarının 2022 ortasına kadar devam edeceğini belirtti. Yellen, CNN’e verdiği demeçte, “Enflasyonun denetimini kaybetmek üzere olduğumuzu düşünmüyorum. 12 aylık bazda, enflasyon oranı zati olanlardan ötürü gelecek yıla kadar yüksek kalacak. Fakat gelecek yılın ortasından sonuna kadar güzelleşme bekliyorum – gelecek yılın ikinci yarısında” dedi.

• 

Yellen, arz darboğazlarının sonunda çözülmesini beklediğini de kelamlarına ekledi. “Geçici” bir ağrı, dedi. “Salgın üzerinde daha fazla ilerleme kaydettikçe, bu darboğazların azalmasını bekliyorum. Şartlar güzelleştikçe Amerikalılar işgücüne geri dönecek” dedi. Milletlerarası Para Fonu (IMF) son raporunda, enflasyon denetimden çıkarsa Federal Rezerv’in “hızlı hareket etmeye” hazır olması gerektiğini söyledi. IMF’nin ekonomik danışmanı ve araştırma yöneticisi Gita Gopinath, “Merkez bankaları mümkün aksiyonları planlamalı, açık tetikleyicileri açıklamalı ve bu bağlantı doğrultusunda hareket etmelidir” dedi.

Enflasyonda durum ne?

IMF‘den Gopinath, hafta sonu enflasyon konusundaki duruşunu netleştirdi ve CBS’ye enflasyon baskılarının 2022 ortasına kadar devam edeceğini söyledi. Gopinath, “Enflasyon sahiden de son birkaç ayda yükseldi. Geçen yıl düştükten sonra emtia fiyatlarının tekrar yükseldiğini gördük. Lakin artık arz ve talep ortasındaki sürtüşmelerin uyuşmadığını da görüyoruz.” Lakin 2022 ortası kesin tarihi, her gün ortaya çıkan yeni enflasyon ikazlarıyla herkesi ikna etmiyor. Twitter’ın kurucu ortağı ve Square CEO’su Jack Dorsey, Cuma günü hiperenflasyon alarm zillerini çaldı. “Hiperenflasyon her şeyi değiştirecek. Oluyor” diye tweet attı.

Hyperinflation is going to change everything. It’s happening.

— jack (@jack) October 23, 2021

Dorsey, “Yakında ABD’de ve dünyada olacak” diye ekledi.

Yup…we live with this built in our mental models in Nigeria…inflation is currently 16% 😬

— Tayo Oviosu (@oviosu) October 23, 2021

Bu yorum, bu meçhul vakitlerde hangi varlıkların en güzel sığınağı sunduğu konusunda kamuya mal olmuş bireyler ortasında öbür bir tartışmayı tetikledi. MicroStrategy CEO’su Michael Saylor şunları söyledi: “Sorun enflasyon. Tahlil #Bitcoin.”

Inflation is the problem. #Bitcoin is the solution.

— Michael Saylor⚡️ (@saylor) October 23, 2021

Euro Pacific Capital baş ekonomisti Peter Schiff, tek tahlil olarak altın ve öbür gerçek varlıklara işaret ederek bu görüşü çürüttü: “#Bitcoin’den onda bir sığınak bulmayı beklemeyin. Kendinizi #hiperenflasyondan korumak için gerçek varlıklara sahip olmanız gerekir. #Altın hak ediyor, lakin Bitcoin değil” diye tweet attı.

Hyperinflation is going to change everything. It’s happening.

— jack (@jack) October 23, 2021

Equity Management Associates yönetici ortağı Lawrence Lepard, Bitcoin, altın ve gümüşe bakmayı önerdi: “İnsanın tasarruflarını muhafaza isteği, dolar/fiat bazlı varlıklara olan talebin süratli bir biçimde düşmesine yol açacaktır. Gresham Yasası, insanları sıcak patates üzere sağlam olmayan parayı çöpe atmaya yönlendirecektir. Btc, Au, Ag. Temaslı bir dünyada işler süratle gerçekleşebilir” diye cevap verdi Dorsey’in tweet’ine.

Agree. Human desire to protect one’s savings will lead to a rapid drop in demand for $/fiat based assets. Gresham’s Law will lead people to dump unsound money like a hot potato. Btc, Au, Ag. Things can happen quickly in a connected world.

— Lawrence Lepard (@LawrenceLepard) October 23, 2021

Analistlere nazaran, tüm bu enflasyon konuşmaları nihayet kenarda bekleyen altına yardım etmeye başlıyor. Commerzbank analisti Daniel Briesemann, “Altın, yükselen enflasyon beklentileriyle canlılık kazanıyor. ABD’de piyasaya dayalı enflasyon beklentileri, Cuma günü süreksiz olarak dokuz yılın en yüksek düzeyi olan yaklaşık %2,7’ye ulaştı” dedi. “Başka bir deyişle, piyasalar giderek daha yüksek enflasyonu fiyatlıyor ve birçok piyasa iştirakçisi, mevcut yüksek enflasyon düzeyinin artık sırf süreksiz olmadığına açıkça inanıyor. Altın, bir kıymet deposu rolünde bundan faydalanmalı” diye ekledi.

• 

Kripto piyasasında belirsizlikler sürerken, gerçek dünya varlıklarının (RWA) tokenlaştırılması giderek daha fazla kurumsal ilgi çekiyor. Bu alanda liderliği üstlenen BlackRock şirketinin BUIDL isimli tokenlaştırılmış ABD Hazine fonu, kısa müddette 1 milyar doları aşarak dikkatleri üzerine çekti. Artık ise fonun toplam yönetilen varlık (AUM) kıymeti 1,5 milyar dolara yaklaştı. Dahası, dev yatırım şirketi Fidelity de bu yarışa katılacağını açıkladı.

BlackRock BUIDL Atılımı RWA Alanını Şekillendiriyor

RWA.xyz tarafından paylaşılan bilgilere nazaran, BUIDL fonunun AUM bedeli son 30 günde %129 artarak 1,4 milyar dolara ulaştı. Mart 2024’te Securitize platformu üzerinde başlatılan bu fon, yalnızca bir yıl içinde 1 milyar dolar barajını aştı. Bu süratli büyüme, kurumsal yatırımcıların RWA projelerine olan ilgisinin giderek arttığını ortaya koyuyor.

BUIDL, birden fazla blokzincir ağına genişlemiş olsa da, arzın büyük kısmı hâlâ Ethereum üzerinde duruyor. Şu anda fonun %86,46’sına denk gelen 1 milyar dolardan fazlası Ethereum’da bulunuyor. Avalanche ve Aptos üzere ağlar ise yaklaşık 56 milyon dolarlık hisselere sahip. Polygon, Arbitrum ve Optimism üzere Ethereum L2 tahlilleri de BUIDL token’larına konut sahipliği yapıyor.

Yatırımcı Sayısı Artıyor, İnanç Güçleniyor

Sadece fon büyüklüğü değil, yatırımcı iştiraki da önemli artış gösterdi. Son bir ayda BUIDL tutan cüzdan sayısı %19 artarak 62’ye ulaştı. Uzmanlar, bu artışın blockchain tabanlı finansal eserlere olan itimadın pekiştiğini gösterdiğini söz ediyor. Birebir vakitte, kurumsal yatırımcıların tahvil ve kredi enstrümanlarını tokenize etme istikametindeki ilgisi de süratle yükseliyor.

Özellikle klasik finansın getirdiği yavaşlık ve şeffaflık problemleri düşünüldüğünde, blockchain tabanlı fonlara yönelim daha anlaşılır hale geliyor. Tokenlaştırma sayesinde süreç süreçleri daha süratli gerçekleşiyor ve yatırımcılar fon hareketlerini anlık olarak takip edebiliyor.

Blackrock: Fidelity de Yarışa Katıldı: “OnChain” Sınıfı Duyuruldu

BlackRock ve bu başarısı, rakipleri de harekete geçirdi. Dev varlık idare şirketi Fidelity, ABD Menkul Değerler ve Borsa Komisyonu’na (SEC) yaptığı müracaatla yeni bir tokenlaştırılmış Hazine para piyasası fonunu duyurdu. “OnChain” ismini taşıyan yeni hisse sınıfı, Ethereum ağı üzerinde çalışacak.

Fidelity yaptığı müracaatta, gelecekte farklı blokzincir ağlarını da kullanabileceğini belirtti. Bu gelişme, finans devlerinin tokenizasyon alanını önemli biçimde benimsediğini açıkça gösteriyor. Artık yalnızca teoride değil, pratikte de klasik varlıklar blokzincire taşınıyor.

RWA Piyasası Büyümeye Devam Ediyor

Kripto piyasasında yılın birinci çeyreğinde yaşanan %11’lik düşüşe karşın, RWA token’ları güçlü kalmayı başardı. Zincir üzerindeki datalar, bu kategorideki toplam piyasa pahasının son 30 günde %18,29 artarak 19,23 milyar dolara ulaştığını gösteriyor. Toplam RWA cüzdan sayısı da %5 artışla 91.000’e dayandı.

Piyasada liderliği elinde bulunduran BlackRock BUIDL fonunu, 784 milyon dolarlık AUM ile Hashnote’un USDY’si ve 752 milyon dolarlık Tether Gold (XAUT) takip ediyor. Bu ortada ABD Hazine tahvilleri toplamda 4,76 milyar dolarlık hisseye sahipken, özel kredi bölümü 12,2 milyar dolar ile pazarın büyük kısmını oluşturuyor.

Bitcoin son günlerde dalgalı bir seyir izliyor. 90 bin doların altına gerileyen BTC fiyatı, yatırımcılarda kısa vadeli bir tedirginlik yaratsa da, uzman analistler orta ve uzun vadede epey optimist. Bilhassa Michael van de Poppe ve Rekt Capital üzere isimler, BTC’nin 120 bin dolara kadar yükselebileceğini savunuyor. Fakat bunun gerçekleşebilmesi için kırılması gereken çok kıymetli bir düzey var.

Michael van de Poppe: “Bu Düzey Aşılırsa 120 Bin Dolar Kaçınılmaz!”

Kripto piyasalarının yakından takip ettiği analist Michael van de Poppe, Bitcoin’in şu anki pozisyonunun yükseliş öncesi kritik bir durak olduğunu belirtiyor. Ona nazaran, BTC fiyatı 92.000 dolar düzeyini aşarsa çok daha güçlü bir boğa hareketi başlayabilir. Bu senaryoda amaç, 110.000 ila 120.000 dolar ortasında olacak.

Van de Poppe, Bitcoin’in genel trendine bakıldığında güçlü bir yükseliş eğilimi olduğunu söylüyor. Bilhassa 2025’in ikinci çeyreğinde bu maksadın gerçekleşme ihtimali daha da artıyor. BTC’nin evvel 92K düzeyini net halde kırması, akabinde üst taraflı ivmeyi müdafaası gerekiyor.

Rekt Capital: “BTC, Yeni Bir Kırılımın Eşiğinde”

Bir öbür ünlü analist Rekt Capital ise haftalık grafikleri kıymetlendirerek umut verici sinyaller paylaştı. Ona nazaran, Bitcoin 21 haftalık EMA (hareketli ortalama) düzeyini dayanak olarak geri kazanmaya çok yakın. Bu teknik sinyal, 93.000 dolara kadar güçlü bir sıçrama ihtimalini doğuruyor.

Rekt Capital, bu kırılımın gerçekleşmesi durumunda piyasada yeni bir ivmenin başlayacağını düşünüyor. Yani, hem teknik hem de ruhsal düzeyler BTC’nin lehine çalışmaya başlarsa, tüm vakitlerin en yüksek düzeyleri yine gündeme gelebilir.

Nasdaq İle Korelasyon: Risk mi Geliyor?

Matrixport tarafından yayımlanan yeni bir tahlil ise farklı bir pencere açıyor. Şirket, Bitcoin’in teknoloji paylarıyla olan korelasyonunun %70 düzeyine ulaştığını bildiriyor. Bu, daha evvel yalnızca iki defa yaşanmış bir durum ve her ikisinde de BTC fiyatı %20 civarında düşüş yaşamıştı.

Bu bilgiler, Bitcoin’in Nasdaq endeksine olan bağımlılığının arttığını gösteriyor. Bu durum kimi yatırımcıları endişelendirse de, geçmişte bu cins korelasyonlar sonrasında güçlü yükselişler de yaşanmıştı. Yani bu bağlamda, volatilite artabilir fakat bu yükseliş potansiyelini büsbütün ortadan kaldırmaz.

Michael Saylor: “Bitcoin 444.000 Dolara Ulaşacak”

MicroStrategy kurucusu Michael Saylor, Bitcoin için epey argümanlı bir kestirimde bulundu. Ona nazaran şu an yaşanan düşüşler, büyük bir yükselişin başlangıç sinyali. Saylor, BTC’nin 444.000 dolara kadar çıkabileceğini savunuyor. Bu iddia, analist Egrag Crypto tarafından Fibonacci tahlilleriyle de destekleniyor.

Egrag, geçmiş döngülere bakarak Bitcoin’in şu anda “Cycle D” içinde olduğunu ve bu döngüde 174.000 ila 463.000 dolar düzeylerinin hedeflenebileceğini belirtiyor. Teknik tahliller, Bitcoin’in hala büyük bir ralli potansiyeline sahip olduğunu ortaya koyuyor.

Beşiktaş, yeni hocası Ole Gunnar Solskjaer ile yakaladığı çıkışı, Gaziantep FK ve Konyaspor mağlubiyetleri ile noktalayan Beşiktaş, gözünü ulusal orta dönüşü oynayacağı 2 kritik maça çevirdi.

Beşiktaş, 29 Mart’ta derbide Galatasaray’ı konuk edecek. Muhteşem Lig’in 29. haftasının en değerli maçında siyah-beyazlılar kazanarak taraftarına Fenerbahçe’nin akabinde bir derbi galibiyeti daha armağan etmeyi hedefliyor.

Beşiktaş, ayrıyeten son 2 haftada kaybettiği puanlarla 1 maç eksiği ile 7 puan gerisine düştüğü Samsunspor ile tekrar farkı kapatmak için gayret edecek.
KUPADA RAKİP GÖZTEPE

Beşiktaş 4 gün sonra ise yeniden konutunda bu defa Ziraat Türkiye Kupası’nda kıymetli bir maça çıkacak. Çeyrek finalde Göztepe ile eşleşen Beşiktaş, 3 Nisan günü rakibi ile kozlarını paylaşacak.

Siyah-beyazlılar, geçen dönem olduğu üzere bu yıl da makus geçen dönemi kupa ile kapatmak için Göztepe’yi geçmek zorunda.

Beşiktaş’ın oynayacağı 2 kritik maç, dönemin geri kalanı için gidişatı belirleyecek.

BURSA (İGFA) – Bursa Tabip Odası, KESK, DİSK, TMMOB, Bursa Demokrasi Güçleri ve BAOB’un ortaklığıyla düzenlenen halkın hak ve özgürlüklerini savunma kararlılığını bir kez daha vurgualdı.

BAOB Ortak Toplantı Salonu’nda gerçekleşen basın açıklamasına çok sayıda katılımcının destek verirken, halkın hak ve özgürlüklerine yönelik baskılara karşı kararlılıkla mücadele edileceği kaydedildi.

Bursa Tabip Odası Genel Sekreteri Dr. Muhsin Güllü tarafından okunan açıklamada, demokratik hakların savunulmasının meşru ve hayati bir sorumluluk olduğuna dikkati çekilerek, hiçbir baskının bu mücadeleyi durduramayacağı belirtildi.

Bursa Baro Başkanı Av.Metin Öztosun da Bursa Barolar Birliği’nin basın açıklamasını okudu.

Daha sonra Dr. Kadir Binbaş söz alarak, polis tarafından alıkonma sürecini detaylarıyla anlatarak, yaşadıklarının hukuk dışı olduğunu vurguladı. BAOB ortaklığıyla düzenlenen açıklamaya destek veren CHP Bursa İl Başkanı Nihat Yeşiltaş ve Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal da, söz alarak dayanışma mesajlarını iletti.

Konuşmacılar, demokrasinin ve insan haklarının korunması için mücadelenin süreceğini ifade ederken etkinlik, katılımcıların birlik ve beraberlik mesajlarıyla sona erdi.

ANKARA (İGFA) – Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Göktaş, Azerbaycan’dan gelen şehit çocuklarıyla buluştu.

Bakan Göktaş, Azerbaycan’da faaliyet gösteren, “Zafer Şehit Aileleri Destek İçtimai Birliği”nin koordinasyonunda, Türk dünyası halkları, özellikle şehit aileleri arasında ilişkilerin ve birliğin güçlendirilmesi, ortak değerlerin tanıtılması amacıyla bir dizi etkinliğe katılmak üzere Türkiye’ye gelen şehit çocuklarını, Bakanlık Toplantı Salonu’nda ağırladı.

Bakan Göktaş, şehitlerin emaneti çocukları ağırlamaktan duyduğu memnuniyeti dile getirerek, “Sizler Azerbaycan’ın kahraman evlatlarının bizlere emanetisiniz. Sizlerle beraber olmak, burada misafir etmek bizler için çok çok kıymetli.” dedi. Türkiye ile Azerbaycan’ın kardeşliğine ve beraberliğine vurgu yapan Bakan Göktaş,”Türkiye ile Azerbaycan olarak biz her zaman gönül gönüle iki ülkeyiz. Aynı köklerden besleniyoruz. Sevincimizde de hüznümüzde de bir oluyoruz. Bu ziyaretler ülkelerimiz arasındaki kardeşliği, dostluğu, dayanışmayı daha da pekiştiriyor.” diye konuştu.

Ziyaretlerinden dolayı çocuklara teşekkürlerini ileten Bakan Göktaş, Türkiye’den güzel anılarla, yeni kardeşlik hikayeleriyle dönmeleri temennisinde bulundu.

Zafer Şehit Aileleri Destek İçtimai Birliği Başkanı Sevinç Alizade Asgerhan da Bakan Göktaş’a teşekkürlerini ileterek, Karabağ’daki şehitler ve şehit çocuklarına ilişkin bilgi verdi.

Pi Coin’in Binance’de listelenmesi, kıymetli topluluk talebine karşın gerçekleşmedi. Ayrıyeten, Coinbase ve önde gelen kimi kripto borsaları da PI’yi listelememeyi tercih etti. Bir kripto uzmanı, Pi Network’ün (Pi Coin) neden Binance ve Coinbase üzere büyük borsalarda listelenmediğine yönelik görüşlerini açıkladı.

Pi Coin, Binance ve Coinbase’te neden listelenmedi?

Dr. Altcoin takma isimli uzman, Pi coin’in listelenmemesini Pi Core Team’in (PCT) şeffaflık eksikliğine bağlıyor. Bilhassa, Pi Network’ün milyarlarca Pi Coin’i kilitleme ve yakma düzeneklerinin şeffaf olmayan yapısı, bu gecikmenin birincil nedeni olabilir. Bu bağlamda uzman, şunları söylüyor:

Pi’nin neden Binance ve Coinbase üzere büyük borsalarda listelenmediğini artık daha güzel anlıyorum. Muhtemelen Pi Core Grubu, şu anda PCT’nin sahip olduğu milyarlarca Pi Coin’i içeren kilitleme ve yakma sistemi konusunda gereğince şeffaf olmadı.

Analist daha evvel Pi’nin dolanımdaki arzının 10 milyon daha azalarak 6,77 milyara düştüğünü kaydetmişti. Uzmana nazaran bu, Pi Network çekirdek grubunun fiyatları dengelemek için arzı ayarlayabileceği manasına geliyor. Uzman, “Son defa çok sayıda Pi Coin’in kilidi açıldığında, yanlış sinyal gönderdi ve panik satışına neden oldu. Bununla birlikte, PCT’nin Pi yakma sistemi ve PCT’nin sahip olduğu Pi tokenlerinin birçoklarını kilitleme planları hala şeffaf değil.” dedi.

Dr. Altcoin’e nazaran, şeffaflığın olmaması, bunun piyasa manipülasyonu için potansiyel planlar olarak yanlış yorumlanmasını kolaylaştırıyor. Ayrıyeten, Pi Core takımı şeffaflığı geliştirdiğinde ve topluluk tarafından tutulan coinlerin birden fazla 1 doların altında süreç gördüğünde Pi Coin’in sonunda listelenmeyi başarabileceğini öne sürdü. Bu faktörler, Pi’nin Binance ve Coinbase üzere üst seviye borsalar tarafından kabul edilmesini daha da geciktirebilir.

Pi Network’ün topluluk talebi barikatla karşılaşıyor!

Bu kaygılara karşın, Pi Network değerli bir topluluk dayanağına sahip olmaya devam ediyor. Kriptokoin.com’dan takip ettiğiniz üzere proje, kısa müddet evvel toplumsal medyada 4 milyon takipçiyi aştı. Bu da güçlü kullanıcı tabanı olduğunu gösterdi. Dahası, bir Binance anketi, iştirakçilerin %86’sının Pi’nin borsada listelenmesini istediğini ortaya koydu.

Ancak Binance şimdi harekete geçmedi ve bu da tartışmalara yol açtı. Bir topluluk anketindeki değerli seçmen dayanağına karşın, Pi’nin listelenmesi belirsizliğini koruyor ve destekçileri ortasında hayal kırıklığını körüklüyor. Pi Network’ün Binance’te listelenmesi için yapılan oylama, borsanın topluluğu listeleme ve listeden çıkarma aksiyonlarına dahil etme kararlılığının ortasında gerçekleşti.

Dikkat: Pi Coin kilitleri açılacak!

Belirsizliğe ek olarak Pi Network, Mart ayında 188 milyon tokenin piyasaya sürülmesinin akabinde Nisan ayında öbür bir tokenin kilidini açmaya hazırlanıyor. Bu kilit açma süreçleri, bilhassa PCT’nin kilitli ve yanmış coinleri nasıl ele aldığına dair netlik olmaması nedeniyle, fiyat manipülasyonu endişelerini artırdı.

Pi Network Token Kilit Açma Programı. Kaynak: e plorepi.info

ExplorerPi’deki datalara nazaran, Pi Network Nisan ayında 91,9 milyondan fazla Pi tokenının kilidini açacak. Bu yazı itibariyle CoinGecko’da 0,906 dolar olan piyasa oranlarına nazaran, bu Pi Coin hacmi yaklaşık 83 milyon dolar pahasında. Bir Keyrock araştırması, token kilitlerinin açılmasının %90’ının fiyatları düşürdüğünü ortaya koyuyor. Münasebetiyle Pi Coin için, bu büyüklükteki bir token kilidinin açılması Pi coin’in fiyatını etkileyebilir.

Ay başında 78 bin dolara düşen Bitcoin son birkaç gün içinde kayda paha bir toparlanma gösterdi. Fakat, yükselişe karşın BTC ATH’sinden uzakta mahsur kalmış durumda. Bilhassa de güçlü bir boğa sinyali tekrar ortaya çıktığından, yatırımcılar öteki bir potansiyel ralli bekliyor. Analistlere nazaran, bu eğilim devam ederse BTC fiyatı yüzde 200 daha yükselebilir.

ETP lansmanının ortasında Bitcoin fiyatı 88 bin dolara yükseldi

Kriptokoin.com’dan takip ettiğiniz üzere, geçtiğimiz günlerde yatırımcı hissindeki sert değişim Bitcoin fiyatının düşmesine neden oldu. Lakin, global finans piyasası Fed’in faiz oranlarını sabit tutması ve öbür yükseliş faktörleri ortasında toparlanmaya şahit oldu. Bu yüzden, Bitcoin fiyatı da bu günlerde tekrar yükselişe geçti.

Geçtiğimiz hafta BTC fiyatı %5 artarak 88,6 bin dolarla haftanın en yüksek düzeyine ulaştı. Lakin şu anda hafif bir düşüşün akabinde 86,9 bin dolardan süreç görüyor. Farklı bir formda, bu artış Blackrock’un Avrupalı müşteriler için Bitcoin ETP’yi piyasaya sürmesiyle gerçekleşti ve yatırımcıların hislerini etkiledi. Süreç hacminin %53 artışla 32,75 milyar dolara yükselmesi bunun açık bir göstergesi.

Buna ek olarak, MicroStrategy’nin BTC satın alması, Oklahoma eyaletinin Bitcoin Rezerv tasarısını geçirmesi ve başka olaylar bu dalgalanmaya yardımcı oldu. Bununla birlikte, bir boğa sinyalinin yine ortaya çıkması, daha fazla bir ralliye işaret ediyor.

BTC fiyat kestirimi: Boğa sinyali %200’lük ralliye işaret ediyor!

Bitcoin, 16 yıllık tarihinde kayda paha ralliler gördü. Tarihi formasyon %200’lük bir yükseliş trendine işaret ettiğinden, bu türlü bir ralli oluşum halinde. BTC’nin madencilik faaliyetlerini takip eden ünlü Hash Ribbon göstergesi, çoklukla büyük yükseliş trendleriyle sonuçlanan bir satın alma sinyali veriyor.

Aynı sinyal 2023 yılında BTC fiyatı %200 arttığında da görüldü. Tekrar 2024 yılında, madencilerin kapitülasyon periyodundan sonra madencilerin toparlanmasının akabinde bu %120’lik bir ralliyle sonuçlandı. Analistlere nazaran, tarih tekerrür ederse ve model devam ederse, %200 yahut daha yüksek bir diğer büyük kırılma olabilir.

Kaynak: Crypto Rover

Trendler değişse bile, birden fazla Bitcoin fiyat kestirimi, token’ın yıl sonuna kadar 200 bin dolar işaretini kolay kolay aşabileceğini ve güvenilirliğini artırabileceğini sav ediyor. Bununla birlikte, olasılığa karşın, yatırımcıların bu patlamayı doğrulamak için daha fazla araştırma yapması gerekiyor.

Fenerbahçe ile hem Süper Lig şampiyonluğu hem de Şampiyonlar Ligi’nde çeyrek final başarısı yaşayan Arthur Zico, sarı-lacivertli ekipteki günlerine dair kıymetli açıklamalarda bulundu.

Katıldığı bir programda Fenerbahçe-Galatasaray derbisini büyük bir heyecanla anan Zico, derbinin atmosferine övgüler yağdırdı. Ayrıca, dönemin Fenerbahçe başkanı Aziz Yıldırım ile ortasında geçen özel bir diyaloğu da paylaştı. 

“DÜNYANIN EN ÇILGIN DERBİSİYDİ”

Fenerbahçe-Galatasaray derbisi hakkında açıklamalar yapan Zico, “En çılgın taraftarlar Fenerbahçe’deydi. Dünyanın en çılgın derbisine şahit oldum, Fenerbahçe-Galatasaray. Onlar sahiden fanatikler. Flamengo-Vasco derbisinden de daha ateşli geçiyor. Brezilya’nın en büyük rekabeti Gremio-Internacional’den de daha ağır ve sert geçiyor.” Dedi.

“ŞAMPİYON OLMASAYDIM KOVACAKTI”

Aziz Yıldırım hakkında konuşan Brezilyalı efsane, “Türkiye zordu! Derbileri kazandığım ve Fenerbahçe’nin 100. yılında şampiyon olduğum için çok memnundum. Her maçı kazanmak zorundaydım. Lider kontratıma, şampiyon olamazsam beni kovacağı hususunu koymuştu. Ben de ‘Sen maddeyi koyabilirsin, şampiyon olacağız’ dedim. Bir yıl daha bana katlanmak zorunda kaldı.” Sözlerini kullandı.

“Kıdem” ‘in aksine, katılımcıların Innies’in deneyimlerini hatırlamalarına izin verildi.

İZMİR (İGFA) – Ankara’nın yumurta ihracatına getirdiği 50 cent kesintiyi “Ramazan ayına özel” diye kendileriyle paylaştığını ve Ramazan ayı bitimiyle kaldırılacağı beklentisi içinde olduklarını vurgulayan Ege Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuüller İhracatçıları Birliği Başkanı Bedri Girit, “Yumurtaya 50 cent fon gelmeden önce haftalık 160-200 TIR yumurta ihraç ediyorduk. 50 cent kesinti sonrasında 20-30 TIR’a düşmüştük, yumurta ortalama ihraç fiyatını yüzde 80 artıran bir kesintiyle ihracat olanaksız” dedi.

“Sadece taahhütlerini yerine getirmeye çalışacak ihracatçılarımız zararına ihracat yapmayı göze alırlarsa 5 TIR ihracat yapılabilir” diyen Girit, “İhracata fon, vergi, yasak kararları getirilirken getirisine, götürüsüne bakılarak karar verilmeli. Türkiye’de kişi başı yumurta tüketimi yıllık 220 adet, aya vurduğunuzda 18 yumurta yapar. Bir aylığına 18 yumurtayı pahalı yemek mi, ihracatı kesintiye uğratmak mı doğru karar. Bunu kamuoyunun takdirine bırakıyoruz” dedi.

“BİR HAFTA SABRETSEYDİK…”

Yumurta ihracatına 50 cent fon gelmesi sonrasında yumurta fiyatlarında bir düşüş olmadığına dikkati çeken Girit, söz konusu yumurta fiyatlarının Ramazan ayının son haftasında talebe bağlı olarak artacağını öne sürerek, “Bunu geçen yıllara baktığınızda görebilirsiniz. Ramazan Bayramı sonrasında da yumurta fiyatları düşüşe geçer. Ayrıca hava sıcaklıklarının artışa geçtiği bir dönemden geçiyoruz. Kışın tavuklar haftada 1-2 yumurta verirken, havalar ısınınca haftada 4-5 yumurta vermeye başlıyor, ürün bollaştığı için yumurta fiyatları da düşüşe geçiyor. Yumurta ihracatına 1,5 dolar kesinti getirilmese de fiyatlar düşecekti. Bu fon ihracatımızın durmasına neden olacak. Bir hafta sabretseydik hem iç piyasada fiyatlar düşecekti, hem de ihracat yolunda gidecekti.”diye konuştu.

Kapı önü paspası

Antre dekorasyonu

Lokum kasesi

Bitki dekorasyonu

Bayram mesken dekorasyonu

Ramazan Bayramı sofra dekorasyonu

Ramazan Bayramı Balkon dekorasyonu

Balkon dekorasyonunda aydınlatma kullanımı

Galatasaray’dan Almanya devi Bayern Münih’e geçtiğimiz dönem rekor bonservis bedeliyle transfer olan Sacha Boey, kulübünde forma talihi bulmakta zorlanıyor.

PEŞİNİ BIRAKMAYAN SAKATLIKLAR

Bayern Münih’e transfer olduktan kısa bir mühlet sonra bahtsız bir sakatlık yaşayan futbolcu, uzun müddet kadrodan farklı kaldı ve bu süreçte adaptasyon problemleri yaşadı. Genç sağ beki bu dönem da sakatlıklar bırakmadı ve yeterlice gözden düştü.

“ZAMAN GEREKİYOR”

Boey hakkında Almanya gazetesi Bild’e konuşan eski Galatasaraylı futbolcu Ryan Babel, ‘Temel olarak Sacha, Bayern’de kendini kanıtlamak için kâfi niteliklere sahip. Bunu başarmak için vakte muhtaçlığı var. Birkaç uygun maç ekseriyetle bir futbolcuya yeteneklerini göstermesi için gereken itimadı verir.” tabirlerini kullandı.
“BAYERN BOEY’E MÜDDET VERMEZ”

Bayern’in Sacha Boey’in gereksinimi olan süreyi vermeyeceğini söyleyen Babel, ‘Ancak Sacha’nın Bayern üzere büyük bir kulüpte bu vakti bulabileceğini sanmıyorum. Bilhassa savunma oyuncuları sakatlıklardan sonra alanlara dönmekte zorlanırlar zira birçok antrenör savunmada sürekliliğe odaklanmak ister.’ kelamlarını sarf etti. 

KOCAELİ (İGFA) –Çayırova’daki ilçe sakinlerinin tüketici haklarını korumak ve sağlıklı gıdaya ulaşımını sağlamak amacıyla denetimlerini aralıksız bir şekilde sürdüren Çayırova Belediyesi Zabıta Müdürlüğü ekipleri, yaklaşan Ramazan Bayramı öncesinde çalışmalarını sıklaştırdı.

Ramazan Bayramı öncesinde Çayırova genelindeki marketlerde, kuruyemişçilerde ve tatlıcılarda denetim yapan Çayırova Belediyesi Zabıta Müdürlüğü Ekipleri, kasa-etiket fiyat hijyen, ruhsat ve vergi levhası kontrolü yaptı. Marketlerde, Ramazan Bayramı öncesi sıklıkla tüketilen şekerleme ürünlerini denetleyen ekipler, raf ve kasa fiyat kontrolünü de gerçekleştirdi.

Gidilen her yerde ruhsat ve vergi levhası denetimi de yapan ekipler, yine Ramazan Bayramı öncesinde vatandaşların sıklıkla alışveriş yaptığı kuruyemişçileri ve tatlıcıları da denetimden geçirdi. Buradaki ürünlerdeki etiketlerin kontrolünü gerçekleştiren ekipler, hijyen koşullarını da kontrol etti. Çayırova Zabıtası, bugün gerçekleştirdiği denetimler sonrasında ilgili yerlerde denetim tutanağı oluştururken, tespit edilen aksaklıklara karşı da uyarılarda bulundu. Çayırova Belediyesi Zabıta Müdürlüğü Ekipleri, denetimlerin düzenli aralıklarla devam edeceğini belirtirken, ilçe sakinlerinden gelen talep ve şikayetler ile yapılan planlama doğrultusunda, Çayırovalıların tüketici haklarını koruyacak denetimleri sürdüreceklerinin altını çizdi.

ANKARA (İGFA) – Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Ankara’da Şehit Cumhuriyet Savcısı Mehmet Selim Kiraz Adalet Ormanı Fidan Dikim Töreni’nde gündeme ilişkin de değerlendirmelerde bulundu.

Şiddet çağrısının hiç bir zaman hukuk tarafından korunamayacağı gibi, şiddetin hiçbir zaman düşünce ve ifade özgürlüğünün bir aracı olamaz, olmaması gerektiğinin altını çizen Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, terör ve yolsuzluk soruşturmalarından rahatsız olarak sokağı karıştıran vandalların tek tek tespit edildiğini ve gözaltıların sürdüğünü söyledi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a ve merhum annesine yönelik ağza alınmayacak hakaretler edilerek milletin sabrının zorlandığını belirten Tunç, bu ahlaksızlığı ve aşağılık hareketleri lanetlediğini aktardı.

Meydanlarda kontrolsüz kalabalıklar önünde kışkırtıcı bir dil kullanılarak, Türkiye’nin büyümesine katma değer sağlayan markalarının isim isim hedef gösterilmesini de eleştiren Bakan Tunç, bu konuda boykot çağrısı yapılarak bu yolla ekonominin hedef alınmasının çok tehlikeli bir yaklaşım olduğunu ifade etti.

Kripto para piyasası son 24 saat içinde alım satım faaliyetlerinde bir artışa şahit oldu. Toplam piyasa pahası günlük bazda 38 milyar dolar arttı. Bu yükseliş ivmesinin ortasında, kimi altcoinler yatırımcıların büyük ilgisini çekti. Kripto analisti Abiodun Oladokun, yatırımcıların ilgisini çeken 3 tokeni masaya yatırıyor.

İlk sıradaki kripto para: Movement (MOVE)

MOVE geçtiğimiz gün %7 artış gösterdi ve bugün en çok aranan altcoinlerden biri. Şu anda artan talebin ortasında yedi günün en yüksek düzeyi olan 0,46 dolardan süreç görüyor. Günlük grafikte, MOVE’un Güç Dengesi’ndeki (BoP) olumluluk, güçlenen alım baskısını vurguluyor. Basın saatine nazaran bu değerli momentum göstergesi 0,55 ile sıfırın üzerinde.

Bir varlığın göstergesi, belli bir devir içindeki fiyat hareketlerini tahlil ederek alıcıların satıcılara karşı gücünü ölçer. Olumlu olduğunda, alıcıların denetimde olduğunu gösterir ve üst taraflı fiyat hareketine işaret eder. MOVE alıcıları hakimiyetlerini güçlendirirse, fiyatı 0,49 dolar direncini aşabilir ve 0,61 dolara gerçek yükselebilir.

MOVE Fiyat Tahlili. Kaynak: TradingView

Bununla birlikte, satıcılar piyasa denetimini tekrar ele geçirirse, token fiyatı 0,37 dolara düşebilir.

İkinci sırada Nillion (NIL) eliyor.

NIL, özel bir hesaplama ve depolama ağı olan Nillion’un mahallî hizmet tokeni. Token, toplam 1 milyar coin arzıyla piyasaya sürüldü. Nillion, birinci gün airdrop yoluyla topluluğa 195,15 milyon token dağıtarak birinci piyasa bedelini 165 milyon dolar olarak belirledi. Lakin, kâr alma faaliyetlerindeki artış altcoin’in fiyatında bir düşüşe yol açtı. Piyasa pahası %4 düşüşle 159 milyon dolara geriledi ve token şu anda 0,81 dolardan süreç görüyor.

NIL’in fiyatı düşerken, süreç hacmi yükseliyor ve negatif bir sapma oluşturarak güçlü bir satış baskısı olduğunu ve daha fazla traderın varlıklarını elden çıkardığını gösteriyor. NIL alıcıları artan arzı absorbe etmekte zorlandığı için bu bir düşüş sinyalidir. Bu durum devam ederse, token düşüşünü uzatabilir ve 0,80 dolarlık direncin altına düşebilir. Bu senaryoda, NIL’in fiyatı 0,73 dolara kadar düşebilir.

NIL Fiyat Tahlili. Kaynak: TradingView

Tersine, yeni bir talep akışı bunun olmasını engelleyecektir. Bu durumda, token fiyatı 0,85 dolara kadar yükselebilir.

Son sıradaki kripto para: Berachain (BERA)

BERA bugün trend olan bir öteki kripto para. Geçtiğimiz gün %12 artış göstererek daha geniş piyasa rallisini yansıttı. Bu yazı itibariyle, altcoin 7,71 dolardan süreç görüyor. Fakat bu çift haneli artış, negatif Chaikin Para Akışının (CMF) da yansıttığı üzere, BERA için kıymetli bir taleple desteklenmiyor üzere görünüyor. Basın vaktinde -0,01 düzeyinde ve düşüş trendinde olan BERA’nın CMF’si, mümkün bir fiyat düzeltmesine işaret eden bir düşüş sapması oluşturuyor.

CMF göstergesi, paranın bir varlığa nasıl girip çıktığını ölçer. Bir fiyat rallisi sırasında negatif bölgeye düştüğünde, bir düşüş sapması oluşturur. Bu, varlığın yükseliş trendinin güç kaybediyor olabileceğini gösterir ve potansiyel olarak yaklaşan bir fiyat düzeltmesinin sinyalini verir. BERA’nın fiyatı bir geri çekilme yaşarsa 7,45 dolara kadar düşebilir. Bu dayanak tutmazsa, kripto paranın fiyatı 6,11 dolara kadar gerileyebilir.

BERA Fiyat Tahlili. Kaynak: TradingView

Öte yandan, BERA’ya yönelik yeni talepteki artış 8,57 dolara yanlışsız bir yükselişi tetikleyebilir.