Gün: 25 Mart 2025

Foreks – BBH’den Win Thin ve Elias Haddad, ABD’nin ekonomik gücünün döviz piyasaları tarafından göz ardı edilmemesi gerektiğini savundu.

“ABD ekonomisindeki yaşam belirtileri kötümserliğin yeniden gözden geçirilmesini gerektiriyor,” diyen ekonomistler, dün açıklanan PMI verilerinin Mart ayında faaliyetlerin toparlandığını gösterdiğine işaret ettiler.

Thin ve Haddad, “Veriler iyileşmeye devam ederse, güçlü büyüme, yüksek enflasyon ve daha şahin bir Fed’in güçlü USD temelleri yeniden moda olacak” değerlendirmesini yaptılar.

WSJ Dolar Endeksi dün %0,2 değer kazandıktan sonra %0,3 düştü. Dolar, Euro karşısında %0,2 ve Yen karşısında %0,5 zayıfladı.

Foreks –

Investing.com – 2014 yılında iflas eden Japonya merkezli kripto para borsası Mt. Gox, gerçekleştirdiği büyük çaplı Bitcoin transferleriyle yeniden gündeme geldi. Borsa, 25 Mart 2025 tarihinde toplam 11.501 Bitcoin’i (yaklaşık 1 milyar dolar değerinde) iki ayrı cüzdana transfer etti. Bu transferlerden 893 BTC (yaklaşık 78 milyon dolar), “1Jbez” olarak etiketlenen sıcak cüzdana, 10.608 BTC (yaklaşık 927 milyon dolar) ise “1DcoA” olarak tanımlanan bir cüzdana aktarıldı.

Bu son işlem, Mart ayı içerisinde Mt. Gox tarafından gerçekleştirilen üçüncü büyük Bitcoin transferi olarak kayıtlara geçti. Daha önce 6 Mart’ta 12.000 BTC ve 11 Mart’ta 11.833 BTC’lik transferler gerçekleştirilmişti. Bu hareketler, Mt. Gox’ın alacaklılarına yönelik olası geri ödemeler için hazırlık yaptığı yönünde spekülasyonlara yol açtı. Kripto piyasasında bu tür büyük transferler genellikle fiyatlarda dalgalanmalara yol açsa da, Bitcoin’in spot fiyatında belirgin bir değişiklik gözlemlenmedi.

Mt. Gox halen 35.000 BTC tutuyor

Son transferin ardından Mt. Gox’ın cüzdanlarında yaklaşık 35.000 BTC (yaklaşık 3,1 milyar dolar değerinde) bulunduğu tahmin ediliyor. Şirketin elinde bulundurduğu Bitcoin varlıkları, piyasa üzerinde potansiyel satış baskısı yaratabileceği endişelerini beraberinde getiriyor. Ancak şu ana kadar piyasada fiyatlar üzerinde gözle görülür bir baskı oluşmadı. Bunun bir nedeni olarak, Mt. Gox’ın alacaklı ödemeleri için son tarihini 31 Ekim 2025’e kadar uzatması gösteriliyor.

Mt. Gox’ın halen elinde bulundurduğu Bitcoin miktarının piyasa fiyatları üzerinde etkili olabileceği düşünülüyor. Piyasa uzmanları, borsanın geri ödeme sürecinin hızlanmasının Bitcoin fiyatında kısa vadede volatilite yaratabileceği konusunda uyarıda bulunuyor.

Mt. Gox iflas süreci ve geri ödeme planı

Mt. Gox, 2014 yılında yaşanan bir siber saldırı sonucunda yaklaşık 850.000 Bitcoin’in kaybolmasıyla kripto para dünyasında büyük bir sarsıntı yaratmıştı. O dönemde Bitcoin fiyatı yaklaşık 600 dolar seviyesinde işlem görüyordu ve saldırı, kripto piyasasına duyulan güveni ciddi şekilde zedelemişti.

İflas sürecinin ardından başlatılan hukuki süreçler, borsanın kalan Bitcoin varlıklarının geri ödenmesini amaçlıyordu. Son yıllarda alacaklıların zararlarının bir kısmının kripto para veya nakit olarak ödenmesi için planlar geliştirilmişti. Mt. Gox’ın gerçekleştirdiği son transferler, bu geri ödeme sürecinin hızlanabileceğine işaret ediyor.

Piyasa üzerindeki etkisi ve beklentiler

Mt. Gox’ın Bitcoin transferleri, kripto piyasasında geniş yankı uyandırdı. Büyük miktarda Bitcoin’in potansiyel olarak piyasaya sürülmesi, Bitcoin fiyatında dalgalanmalara neden olabileceği için yatırımcılar bu gelişmeleri yakından takip ediyor. Ancak şirketin geri ödeme sürecinde satış baskısı yaratmamak için kontrollü hareket ettiği düşünülüyor.

Mt. Gox’ın elinde bulundurduğu 35.000 BTC’nin, özellikle geri ödeme sürecinin hızlanması durumunda, Bitcoin’in spot fiyatı üzerinde aşağı yönlü baskı yaratma potansiyeli bulunuyor. Ancak şu ana kadar borsanın transferlerinin fiyat üzerinde sınırlı bir etki yarattığı gözlemleniyor. Mt. Gox’ın geri ödeme sürecinin nasıl yönetileceği, kripto para piyasasında önümüzdeki dönemde önemli bir faktör olmaya devam edecek.

Foreks – ABD’de büyük mağazalarda perakende satışlar Mart ayının 3. haftasında geçen yılın aynı haftasına göre yüzde 5,6 arttı.

Redbook’tan yapılan açıklamaya göre, satışlar Mart ayının ilk 3 haftasında mevsimsel etkilerden arındırılmamış verilerle geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 5,5 artış gösterdi.

Foreks – TCMB’nin net döviz pozisyonu 3 günde yaklaşık 27 milyar dolar azaldı.

Reuters’ın aktardığı verilere göre, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) net döviz pozisyonu, 19 Mart’ta başlayan üç günlük süreçte yaklaşık 27 milyar dolar geriledi. Söz konusu gelişme, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınması sonrası artan döviz talebine karşılık yapılan satışlarla ilişkilendirildi.

https://www.dunya.com/ekonomik-veriler/reuters-tcmbnin-net-doviz-pozisyonu-3-gunde-yaklasik-27-milyar-dolar-azaldi-haberi-769561

Foreks – Fed Yönetim Kurulu üyesi Adriana Kugler, Fed faiz oranı politikasının kısıtlayıcı ve iyi konumlandırılmış olmaya devam ettiğini, ancak enflasyonu merkez bankasının %2’lik hedefine geri getirme konusundaki ilerlemenin geçen yazdan bu yana yavaşladığını ve son verilerde görülen mal enflasyonundaki yükselişin “yardımcı olmadığını” gösterdiğini söyledi.

Kugler, Amerikalı tüketicilerle yapılan anketlere yansıyan enflasyon beklentilerindeki son artışa da dikkat edilmesi gerektiğini söyledi.

Kugler, bu ayın başlarında açıklanan Tüketici Fiyat Endeksi ve Üretici Fiyat Endeksi verilerine dayanarak, Fed’in %2’lik hedefini yönlendirmek için kullandığı Kişisel Tüketim Harcamaları fiyat endeksinin Şubat ayında yıllık bazda %2,5 ile Ocak ayındaki gibi yükseldiğinin tahmin edildiğini vurguladı.

Kugler, “Bazı alt kategorilerde enflasyonun son aylarda yeniden hızlandığına dair kanıtlar var. Daha da önemlisi, mal enflasyonu 2024’te negatif iken – pandemi öncesi norm olduğu gibi – son aylarda pozitife döndü. Bu gelişme faydalı değil çünkü mal enflasyonu genellikle toplam enflasyonu sınırlıyor ve enflasyon beklentilerini de etkiliyor” diye konuştu.

Kugler, “Fiyat artışlarının hızlanmasına ve yüksek enflasyon beklentilerine, özellikle de son birkaç yıldaki enflasyon dalgası göz önüne alındığında, çok dikkat ediyorum” dedi.

Fed Yönetim Kurulu’ndaki görev süresi gelecek yıl sona erecek olan Kugler, perakende satışlar gibi bazı ekonomik verilerin yılın başlarında yumuşama gösterdiğini, ancak işgücü piyasasının Şubat ayına kadar istikrarlı kaldığını söyledi.

Foreks – Türkiye’de İngiltere Ticaret Odası Başkanı Gaunt, CNBC-e’ye “Türk iş dünyası çok güçlü ve son derece dayanıklı. Karşılaşılan her türlü zorluğa rağmen Türk iş dünyası bir çıkış yolu bulur. Ve bunun yine böyle olmasını bekliyorum” değerlendirmesinde bulundu.

Türkiye’de İngiltere Ticaret Odası (BCCT) Başkanı Chris Gaunt Londra’da düzenlenen Türkiye konferansında CNBC-e’ye konuştu.

Türkiye’yi yakından tanıyan ve uzun yıllar -Coca Cola ile başlayan kariyerinin ardından- 13 yıl boyunca BCCT başkanlığı görevini yürüten Gaunt Türk iş dünyasının zorluklar karşısındaki direncine dikkat çekti.

https://www.cnbce.com/haberler/turk-is-dunyasi-her-zaman-oldugu-gibi-yine-dayanikli-h10927

Foreks – Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio’dan Türkiye’ye yönelik CAATSA yaptırımlarının kaldırılmasını isteyecek. Reuters’in diplomatik kaynaklara dayandırarak duyurduğu bilgilere göre, Türkiye böylece F-35 programına dönüş yolunu açacak.

Türkiye, ABD’de 20 Ocak’ta başkanlık görevine gelen Donald Trump liderliğindeki yeni yönetimle ilişkileri güçlendirmek istiyor.

Reuters’ın haberine göre; Fidan’ın ABD’yi ziyareti, Türkiye’de iç siyasi gündemin yoğun olduğu bir dönemde gerçekleşecek. 

İsminin açıklanmasını istemeyen bir Türk diplomatik kaynak, Fidan’ın Rubio ile yapacağı görüşmede “CAATSA yaptırımlarını kaldırmaya yönelik çalışmalara başlamanın önemini vurgulayıp, Türkiye’nin F-35 programına geri dönme sürecini” gündeme getireceğini söyledi.

https://www.ekonomim.com/gundem/turkiye-abdden-caatsa-yaptirimlarinin-kaldirilmasini-isteyecek-haberi-808220

Foreks – Son zamanlarda basında yer alan haberlerin Trump yönetiminin gümrük vergileri konusunda daha ılımlı bir tutum sergilediğini gösterdiğini belirten Goldman Sachs ekonomistleri, “Ancak buna aldanmayın” ifadlerini kullandılar.

“Bu tutum muhtemelen piyasaları olumsuz bir sürprize hazırlıyor” diyen Goldman, Trump yönetiminin gümrük vergilerini bir müzakere aracı olarak gördüğünü ve muhtemelen güçlü bir pozisyondan başlamak isteyeceğini savundu.

Yakın zamanda yaptığı bir ankete göre piyasa katılımcıları Nisan ayında karşılıklı olarak %9’luk bir gümrük vergisi uygulanacağına inanan Goldman, ilk tarife oranının bunun iki katı olabileceğini ve bunun da piyasayı gelecek hafta olumsuz bir sürprize hazırlayacağını düşünüyor.

Foreks – Takasbank Para Piyasası’nda bugün 59.552.419.000-TL işlem hacmi gerçekleşti. Dolar bazında ise 1.572.964.052-USD oldu.

Foreks – TOBB Hazır Giyim ve Konfederasyonu Sektör Meclis Başkanı Şeref Fayat Bloomberg HT’de katıldığı yayında yaşanan gelişmelerden dolayı iş dünyasının üzgün olduğunu, yılın ikinci yarısı için planlanan yatırımların ertelenebileceğini söyledi.

https://www.bloomberght.com/tobbfayat-yilin-ikinci-yarisi-icin-planlanan-yatirimlar-ertelenebilir-3744840

Foreks – Son zamanlarda basında yer alan haberlerin Trump yönetiminin gümrük vergileri konusunda daha ılımlı bir tutum sergilediğini gösterdiğini belirten Goldman Sachs ekonomistleri, “Ancak buna aldanmayın” ifadlerini kullandılar.

“Bu tutum muhtemelen piyasaları olumsuz bir sürprize hazırlıyor” diyen Goldman, Trump yönetiminin gümrük vergilerini bir müzakere aracı olarak gördüğünü ve muhtemelen güçlü bir pozisyondan başlamak isteyeceğini savundu.

Yakın zamanda yaptığı bir ankete göre piyasa katılımcıları Nisan ayında karşılıklı olarak %9’luk bir gümrük vergisi uygulanacağına inanan Goldman, ilk tarife oranının bunun iki katı olabileceğini ve bunun da piyasayı gelecek hafta olumsuz bir sürprize hazırlayacağını düşünüyor.

Investing.com – Son analizler, Bitcoin ile Nasdaq Bileşik Endeksi arasındaki korelasyonun yaklaşık %70 seviyesine ulaştığını ortaya koydu. Bu yüksek korelasyon, Bitcoin’in fiyat hareketlerinin büyük teknoloji hisseleriyle uyum içinde olduğunu ve Bitcoin’in artık geleneksel hisse senedi piyasalarındaki dalgalanmalardan doğrudan etkilenmeye başladığını gösteriyor.

Bitcoin’in Nasdaq ile bu kadar yüksek bir korelasyon göstermesi, kripto para piyasasının teknoloji hisseleriyle olan bağlantısının güçlendiğine işaret ediyor. Özellikle makroekonomik gelişmeler ve yatırımcı duyarlılığı, Bitcoin’in fiyat hareketlerini doğrudan etkiliyor. Yatırımcıların risk iştahındaki değişimler ve küresel ekonomik veriler, hem teknoloji hisseleri hem de Bitcoin üzerinde benzer etkiler yaratıyor.

Korelasyon kısa ömürlü olabilir mi?

Tarihsel verilere göre, Bitcoin ve Nasdaq arasındaki yüksek korelasyon seviyeleri genellikle kısa ömürlü oluyor. Daha önceki benzer durumlarda, Bitcoin’in performansı bir süre sonra geleneksel hisse senedi piyasalarından ayrışmıştı. Bu nedenle mevcut yüksek korelasyon seviyesinin de geçici olabileceği ve Bitcoin’in fiyat hareketlerinin önümüzdeki süreçte bağımsız bir çizgi izleyebileceği öngörülüyor.

Kripto para piyasasının volatil yapısı, geleneksel piyasalardan farklı olarak yatırımcıların duyarlılığına ve regülasyonlara daha hızlı tepki vermesine neden oluyor. Bu durum, Bitcoin’in teknoloji hisselerinden ayrışarak kendi dinamiklerine bağlı hareket etme olasılığını güçlendirebilir.

Bitcoin ve altın korelasyonu düşüyor

Bitcoin’in altın ile olan korelasyonu ise Ocak ayından bu yana düşüş eğiliminde. Yılın başında daha yüksek seviyelerde olan altın korelasyonu, şu anda 0,2 seviyesinin hemen üzerinde seyrediyor. Bu da Bitcoin’in “dijital altın” algısından uzaklaşarak daha çok riskli bir varlık olarak değerlendirildiğine işaret ediyor.

Bu eğilimler, Bitcoin’in finansal piyasalardaki rolünün evrim geçirdiğine işaret ediyor. Bitcoin, artık yalnızca alternatif bir yatırım aracı veya dijital altın olarak değil, makroekonomik gelişmelere ve piyasa duyarlılığına daha duyarlı bir varlık sınıfı olarak değerlendiriliyor.

Yatırımcıların teknoloji hisselerine olan ilgisinin artması ve küresel piyasalardaki oynaklık, Bitcoin’in fiyat hareketlerini doğrudan etkiliyor. Bu durum, Bitcoin’in fiyat dinamiklerinin artık daha geniş bir makroekonomik çerçeve içinde şekillendiğini ve geleneksel piyasa hareketlerinden daha fazla etkilenebileceğini gösteriyor.

Şehir çevre yetkilileri tarafından görevlendirilen yeni bir araştırmaya göre, yol tuzu New York’un musluk suyunu tutan ve bir kısmını yüzyılın başlarında içmek için sağlıksız hale getirebilecek rezervuarlara sızıyor.

Geçen hafta şehrin Çevre Koruma Departmanı tarafından yayınlanan çalışma, New York’un engin havzası boyunca tuz yukarı doğru kenetlenirken, özellikle şehrin hemen kuzeyindeki yeni Croton Rezervuarında belirgin olduğunu buldu.

Şehrin içme suyunun yaklaşık yüzde 10’unu sağlayan bu tedarikte, son 30 yılda tuzda bulunan bir kimyasal ve tuzluluk göstergesi olan klorür seviyeleri üç katına çıktı.

Rapora göre, eğilim devam ederse, yeni Croton rezervuarından içme suyu mevcut güvenlik standartlarını 2108’e kadar karşılamayabilir.

Rapora göre, yol tuzu içme suyundaki tuzluluk seviyelerinin ana itici gücü olsa da, diğer katkıda bulunan diğer faktörler arasında atık su arıtma tesisi deşarjları ve tarım bulunmaktadır. Çalışma, tatlı sudaki yüksek tuz seviyelerinin yüksek tansiyon gibi sağlık sorunlarına katkıda bulunabileceğini ve ekosisteme zarar verebileceğini söyledi.

Çevre Koruma Departmanı başkanı Rohit T. Aggarwala, su kaynağını yöneten ve raporu görevlendiren Rohit T. Aggarwala, New York’un su sisteminde tuzluluk seviyelerinin azaltılmasının daha ihtiyatlı yol tuzu kullanımı ile başlaması gerektiğini söyledi.

Güneş turkuaz su boyunca parladı. Palmiye ağaçları sıcak esintiyle parladı. New York’tan belirli bir lise son sınıf öğrencisi için Bahamalar’daki Paradise Adası’ndaki bahar tatili devam ediyordu.

Geçen hafta, yaklaşık bir düzine özel liseden yüzlerce genç, lüks Atlantis Bahamas Resort’un tozlu plajlarında ve yüzme havuzları, plajları, şelaleler ve vatozlarla dolu lagonların “14 dönümlük su manzarası” nı çözen, onaylanmamış bir gelenek haline geldi.

Bazı 34 $ sashimi ve 65 $ ıstakoz salatası menüde bulunan tesis Nobu restoranında yemek yer. Bazıları Waterloo adlı bir gece kulübünde “beyaz bir parti” için beyaz giyinmişti. Bazıları köpekbalıklarıyla çevrili açık, boru şeklindeki bir su kaydırmasıyla kendilerini başlattı.

Bronx’taki etik kültür Fieldston School’dan bir öğrenci olarak, Çarşamba öğleden sonra sahilde güneşlenirken iyi şansını tanıyarak şöyle dedi: “Dünyada bakım yok.”

Büyüyen bir ekonomik bölünmenin bazen sınıflarda en belirgin şekilde ortaya çıktığı bir şehirde, bu tür bir savurganlık çoğu öğrenci için ulaşılamaz. Birçoğu asla ayak basmayacak servet ve bağlantıların kapalı bir dünyasıdır: bu sonbaharda hangi üniversiteye katılacaklarına karar vermeden önce bile, bu gençler, Amerika Birleşik Devletleri’ndeki en seçkin ve pahalı liselerden bazılarından gelecek neslin üst kabuğu arasında karışırlar.

Çoğu durumda, öğrencilerin ebeveynleri yemek dahil olmak üzere yaklaşık 3.000 dolarlık fatura ödüyorlardı.

GradCity adlı bir tur şirketi tarafından düzenlenen gezi, Amerika’nın gelecekteki güç brokerleri için bir ağ fırsatı sundu. Özel liseler tarihsel olarak ülkenin en iyi siyasi, finansal ve diğer etkili kurumlardaki pozisyonlarını dolduran mezunlar üretti.

Günaydın. Salı. Bugün Trump yönetiminin tarifelerinin New York’taki esrar endüstrisini nasıl etkilediğine bakacağız. Ayrıca, eyalet yasama organı ek finansman sağlamazsa, bir şehir çocuk bakım programının neden çökebileceği hakkında ayrıntılar alacağız.

Kredi… Hiroko Masuike/New York Times

New York’taki yasal esrar endüstrisini düzenleyen devlet yetkililerinin Trump yönetiminin tarife politikasını tartışmasını duymayı beklemeyebilirsiniz, ancak meslektaşım Ashley Southall yaptı. Bu yetkililerin ve birçok esrar yetiştiricisi ve perakendecisinin, yönetimin Çin’den mallar üzerindeki tarifesi konusunda endişeli olduğunu yazıyor.

Trump yönetiminin, yasal esrar endüstrisi tarafından kullanılan ithal tarım ürünleri ve malzemelerinde zaten var olan yüzde 25’lik bir vergiye eklenen Çin’den ithal edilen ürünler üzerinde yüzde 20 tarifesi, tıpkı yasal otların maliyeti düştüğü gibi çiftçiler, üreticiler ve perakendeciler için fiyatları artırıyor.

Devlet düzenleyicileri izliyor. Esrar Yönetimi Ofisi politika direktörü John Kagia, ajansın gözetim kurulunun toplantısında geçen hafta, “Esrar tüketicilerinin esrar harcamaları için bütçesini veya önceliklendirme şeklini etkileyebilecek her şey, sektörümüz üzerinde gerçek bir etkiye sahip olacak” dedi.

Bazı perakendeciler, tarifelerin onları umutsuz bir bağa sokduğunu söylüyor.

Cortlandt, NY’daki çiçekçi çiftliklerinin kurucu ortağı ve genel müdürü Karli Hornick-Miller, esrar yetiştiren ve esrar, önceden satılan eklemler ve sakızlar satan Karli Hornick-Miller, vape kalemleri ve kartuşlar.

Bir komedi kulübündesiniz ve sahnede adam sessizleşti. Ayaklarına bakar, mikrofonla kıpır kıpır, tuhaf, sıkı dudaklı bir gülümsemeyle gülümser ve yaklaşık bir dakika sonra sanki ağlamak üzereymiş gibi görünüyor.

Bu makaleyi dinle, Eric Jason Martin tarafından okuyun

Adı Andy Kaufman ve 1977. Belki de ona aşina değilsiniz, ya da belki de Prankish anti-bitler için bir hediye ile gelecek bir komedyen olduğunu duydunuz. “Johnny Carson’un oynadığı The Tonight Show” ve “Saturday Night Live” da sahne aldı ve bu şovlarda öldürüldü. Ama bu gece, bir HBO “Genç Komedyenler Özel” de rolünü bantlamak, bir kokuya birbiri ardına söyledi ve gülen insanlar yanlış yerlere güldüler: onunla değil. Diğer insanlar inilti ve boo yapmaya başladı ve Kaufman yıkılıyor gibi görünüyor. “Bir şeyi anlamıyorum,” diyor sonunda. İnsanlar tekrar gülüyorlar, emin olun ya da umuyoruz, çünkü alternatif çok utanç verici olurdu. Devam ediyor: “Hayır, cidden, neden herkes gidiyor boooo, bazı şakaları anlattığımda ve sonra gülmenizi istemediğimde gülüyor musun? Şu anda olduğu gibi. “

Kokmaya devam ediyor ve sonra açıkça hıçkırıyor, kalabalığı gözyaşlarıyla azarlıyor. “Bana bu gece nerede olduğumu gerçekten gösterdin,” diyor, hasta bir kazın honk gibi çiğ, çirkin bir ses yayar: Heegh-heegh.“Sadece elimden geleni yapmaya çalışıyordum Heegh-heegh.“Azarmaya ve honking yapmaya devam ediyor, ama on gibi, honks bir ritim oluşturuyor. Bir yandan, her iki elle de, zamanında bongos oynamaya başlar, gülünç bir şarkıya doğru şekillendirir. Kalabalık bütün gece güldüğünden daha fazla gülüyor ve lezzetleri, bu kaygıyla karışık görünmediğinden, bu güvencenin gerçekten geri dönmediği için, bu güvencenin, tuhaf olduğu için, bu güvencenin, korkutucu olduğu için, bu güvencenin ortaya çıkmadığı için.

Komedi tarihinde hiç kimse, Andy Kaufman’dan daha fazla sessizlik, gariplik, endişe, şaşkınlık ve vitriol yetiştirme konusunda daha kapsamlı bir taahhüt göstermedi. Herhangi bir komedyen, bir yumruk çizgisinin sürprizine giderken yanlış yönlendiriyor. Ancak Kaufman, bir stand-up olduğu kadar bir performans sanatçısı, ana etkinlik olarak yanlış yönlendirdi. “Hayatımda hiç şaka söylemedim,” dedi. Kahkaha, mühendislik yapmak istediği birçok yanıttan biriydi. 70’lerde Kaufman ile aynı kulüpleri çalışan Jay Leno, “Her türlü tepki almak için garip davrandı,” diye hatırladı Jay Leno. “Hatta düşmanca.”

Çocuksu tatlılık havasına karşı ticaret yapan Kaufman, eğlence, tedium, kendini şımartma ve savaşçılığın arasındaki çizgiyi karıştırdı. Yıllarca, hırıltılı bir kadın düşmanı ve kulüplerde ve televizyonda güreşti. Bazı kadınlar bitki, bazıları gönüllüdü. Kaufman hepsini yendi. Bu rutin, savaşan salon eylemi alter egosu Tony Clifton ile birlikte, Kaufman’ın yöneticisi kariyerini mahvedtiğinden korkuyordu. Ancak Kaufman, provokasyona göre daha fazla ilgilendi, sadece daha fazla kazıldı.

Diğer orta derecede acıklı şeyler gibi, New York Mets de olmadıkları ile tanımlanır. Dodgers ve devlerin geride bıraktığı yarada yer aldılar ve inişli rakipleri Yankees’in ihtişamıyla doğumdan itibaren gölgede kaldılar. Daha fazla ortalama servete bağlı olan Mets hayranları, başarısızlıkta mizah, anlam ve hatta güzellik bulmaktan gurur duyuyorlar. İçimde Dodgers tarafından ona dövülmüş olan babam tarafından aşılandığı gibi: Kazanmak, kaybedilen daha düzenleyici şeylere kıyasla ilgisiz. Mets, dünyam düzgün bir şekilde emredilir. Daha fazla yönünü kaybetme yeni gerçeklik: Başkenti olan milyarder sahibi Steve Cohen ve takımı çok yıllık bir yarışmacı haline getirmek için sürüyor. Bu gerçek mi? Buna parti olabilir miyim? Vertigo içeri girdiğinde, eski dostum Howie Rose’un şirketinde yer buluyorum.

Brooklyn, Bronx ve 1962 itibariyle (Mets’in doğduğu yıl), Queens, göçmen New York’un takdir edilmemiş Mekke’sini. Howie, biz hayranlar onu dediğimiz gibi, yarım yüzyıl boyunca New York spor yayınlarının bir fikstürü oldu ve 1995’ten beri Mets’in sesi. Ton ve ruh olarak, basketbol sahibine çıkan, oyuna aşık olan ve asla bırakmayan bir devlet okulu çocuğunun ağartılmamış dış tarafındaki Yiddishkeit’i kullanıyor. Her şey biter, ancak Mets yazını sürükleyebildiği sürece, Howie rehber, refakatçi ve diğer hastalardır.

Howie, her zaman işaretlerine çarpan bir “Pro Pro”, Mets’e olan köklü ilgisi asla dinleyicilerin gözleri ve kulakları olmak için ciddi görevini gölgede bırakmayan bir gözlemci. Ona en çok ihtiyaç duyduğunuzda, Howie’nin en iyisi olduğu zamandır: diyelim, gergin bir dokuzuncu vuruşta. Bu anlarda, Howie’nin tekniği ampirik ve hassastır, akut ajitasyonun sözlü bir sinematografisidir. Metre gerilim ile birlikte hızlandırılan Howie, sizi gönül yarası ve kurtuluş arasındaki ipte yürür: Mets’in sürahi “atış kauçuğunun solundan biraz kiri uzatır, kauçuğun arkasındaki adımlar, kapağının faturasında bir kez römorkörler, kauçuğun üçüncü taban tarafına, kauçuğun üçüncü taban tarafına doğru adımlar atar”.

Howie, Johan Santana’nın 2012 NO-Hitter’ın sonunu, franchise’ın ilkini bu şekilde adlandırdı. Kimse, Mets’in bu istatistiksel anomaliyi asla kutlamamasıyla Howie’den daha işkence görmemişti. O akşam asıl sevinci Howie’nin sonunda bir tane arama şansını elde eden tek kişi olamam.

Howie’nin resimsel stili radyo için tasarlanmıştır ve radyo, Mets hayranlarının Howie’ye karşı hassasiyetinin anahtarıdır. “Radyo oradaki en samimi ortam,” dedi Howie kısa süre önce. Sen ve ben. BenKonuşma Sen. ” Böyle bir samimiyet, zaman yolculuğu ve aktarım davet ediyor, Howie 1982’de babamdır. vadesi dolmuşbiri için. Bir sonraki, Howie benim günümüz yansımam, Díaz bu tasarrufu patlatırsa günü mahvolacak yetişkin bir adam.

Fan kitlesi için en zorlu kayıplar zaman içinde anıtlar yapılır: Mike Scioscia ’88’de Dwight Gooden’dan derinleşiyor; Carlos Beltrán ’06’ya çarpıyor, yarasası hala omzuna dayanıyor. Bazen iyi şeyler de olur. Geçen sezon yüce harikaların ilerlemesiydi. Tüm oyunların en mucizevi, 3 Ekim akşamı, Milwaukee Brewers’a karşı bir eleme joker kart oyununda iki koşuda gerçekleşti, sülük sülükçi Pete Alonso, diziyi çevirmek için dokuzuncu, üç aşamalı bir ev koşusu yaptı. Onun çağrısında, Howie, atışın yükselen eyleminin retorik fazlasını Alonso’nun homer’ının dışına sürdü. “Salıncak ve sağ sahaya bir sinek topu,” diye başladı. “Oldukça iyi vuruldu. Frelick geri. Duvara. Atlıyor. Gitti! Yaptı! Yaptı!” Alonso üsleri daire içine alırken, çağrı sevinçle ileri götürülen ve zanaatla minimal olarak yer alan bir logorrheic akışı haline geldi: durum ve skor, plakada bekleyen takım arkadaşlarının kadrosu, masalların karşı konulmaz çağrısı. Elli yıl katlanmış bir kariyere giren çağrı, amatörün çağrısıdır. Mets hayranlarının gözleri ve kulakları? Kesinlikle öyle. Ama bundan da öte, Howie kalbimiz.

Foreks – Darphane, 2025 yılı için belirlenen Taşıt Tanıma Birimi montaj ücretini güncellendi. 

Yapılan açıklamada şöyle denildi:

“2025 yılının Ulusal Taşıt Tanıma Sistemi’ne (UTTS) geçiş yılı olmasına istinaden aşağıda belirtilen destek ve avantajların sağlanması kararlaştırılmıştır:

1) 25 Mart 2025 – 30 Nisan 2025 Tarihleri Arasındaki Dönemle Sınırlı Olarak, utts.gov.tr Adresinden Kayıt ve Ödeme İşlemlerini Tamamlayacak Mükellefler Bakımından

TTB bedeli için (montaj hizmet bedeli ve KDV dâhil olmak üzere), 2025 yılı için belirlenen 2.791,45 TL yerine, 2.172 TL tutarındaki indirimli ücretin uygulanmasına karar verilmiştir.

2) 1 Ocak 2025 – 25 Mart 2025 Tarihleri Arasındaki Dönemde TTB Satın Almış ve Taşıtlarına Montaj Yaptırmış Olan Mükellefler Bakımından

2025 yılı fiyatları üzerinden Darphane’den TTB satın almış, ödemesini yapmış ve montaj işlemlerini tamamlamış olan mükellefler, www.utts.gov.tr üzerinden gerekli kayıt ve başvuru işlemlerini 30 Nisan 2025 tarihine kadar yapmak kaydıyla 619,45 TL karşılığı, uygulama detayları www.utts.gov.tr de açıklanan çeşitli destek ve avantajlardan 2025 yılı içinde faydalanabileceklerdir.

3) 1 Ocak 2025 – 25 Mart 2025 Tarihleri Arasındaki Dönemde TTB Satın Almış Ancak Montaj İşlemlerini Henüz Yaptırmamış Olan Mükellefler Bakımından

2025 yılı fiyatları üzerinden TTB satın almış ancak montaj işlemlerini yaptırmamış ve henüz faturası kesilmemiş olan mükelleflere, TTB montaj işlemlerinin tamamlanmasının ardından uygulama detayları www.utts.gov.tr de açıklanan şekilde 619,45 TL tutarında iade, banka havalesi yoluyla yapılacaktır.”

Investing.com – Dünyanın en büyük varlık yöneticisi olan BlackRock (BLK), Avrupa’daki ilk Bitcoin borsa yatırım ürününü (ETP) piyasaya sürdü. Şirketin “iShares Bitcoin ETP” adını verdiği ürün, İsviçre merkezli olup Paris, Amsterdam ve Frankfurt borsalarında işlem görmeye başladı. BlackRock, Avrupa’daki artan kripto para yatırım taleplerine yanıt olarak bu adımı atarken, ürünün yönetimi Coinbase’in  (COIN) saklama hizmeti ve Bank of New York Mellon’un yöneticiliğinde gerçekleştirilecek.

BlackRock, daha önce ABD’de benzer Bitcoin takipli ürünlerle 50 milyar doların üzerinde yatırım çekmeyi başarmıştı. Şirket, Avrupa pazarındaki bu yeni ürünle hem yatırımcı ilgisini artırmayı hem de küresel kripto para piyasasındaki konumunu güçlendirmeyi hedefliyor. iShares Bitcoin ETP, BlackRock’ın ABD’deki başarılı Bitcoin ürünlerinin ardından Avrupa pazarına yönelik ilk kripto ürünü olarak dikkat çekiyor.

BlackRock, ABD’deki başarısını Avrupa’ya taşımayı hedefliyor

BlackRock’ın ABD’de işlem gören iShares Bitcoin Trust ETF’i (IBIT), 50 milyar doların üzerinde net varlığa sahip olup, ABD’de listelenen 12 spot Bitcoin ETF’si arasında en büyüğü konumunda bulunuyor. BlackRock’ın Avrupa pazarına giriş yapması, ABD’deki başarısını Avrupa’da da sürdürme stratejisinin bir parçası olarak değerlendiriliyor.

Yeni iShares Bitcoin ETP, Xetra ve Euronext Paris’te IB1T, Euronext Amsterdam’da ise BTCN kodlarıyla işlem görecek. Ürün, yıl sonuna kadar geçerli olmak üzere 10 baz puanlık geçici bir ücret indirimi sunarak masraf oranını %0,15 seviyesine düşürüyor. Bu strateji, yatırımcılar için daha cazip bir ürün yapısı oluşturmayı hedefliyor.

BlackRock, Avrupa’daki müşteri tabanını genişletmeyi hedefliyor

BlackRock’ın bu hamlesi, şirketin Avrupa’daki müşteri tabanını genişletme stratejisinin önemli bir parçası olarak değerlendiriliyor. Şirket, iShares birimi aracılığıyla Avrupa ETF pazarında %43’lük bir pazar payına sahip. BlackRock, yerel rakiplerin artan rekabetine rağmen Avrupa’daki pazar payını koruyarak büyümesini sürdürmeyi amaçlıyor.

Avrupa’da kripto ETP’leri birkaç yıldır işlem görse de ABD’deki benzer ürünlere kıyasla daha düşük bir pazar payına sahip. BlackRock’ın Avrupa pazarına giriş yapması, bölgedeki kripto para yatırımlarına olan ilgiyi artırabilir ve işlem hacminde artış sağlayabilir. Bu durum, Avrupa’daki kripto para piyasasında likiditenin yükselmesine ve yatırımcıların ilgisinin artmasına katkıda bulunabilir.

Avrupa’daki kripto piyasasında yeni dönem

Avrupa’daki yatırımcılar için kripto ETP’leri daha önce de piyasaya sürülmüştü ancak BlackRock’ın bu alana girmesi, pazarın daha geniş bir yatırımcı kitlesine hitap etmesine neden olabilir. Şirketin ABD’deki başarısını Avrupa’da da tekrarlaması, bölgedeki kripto yatırımlarının daha fazla kurumsal ilgi görmesini sağlayabilir.

BlackRock’ın yeni Bitcoin ETP’si, hem bireysel hem de kurumsal yatırımcılar için kolay erişim ve düşük maliyetli bir yatırım imkânı sunmayı amaçlıyor. Şirketin bu adımı, Avrupa’daki yatırımcıların kripto paralara olan ilgisini artırırken, küresel piyasalarda Bitcoin’e olan kurumsal yatırımların artmasına da katkı sağlayabilir.

Foreks – Aksa Enerji (IS:AKSEN), Türkiye’de depolamalı yenilenebilir enerji santralleri arasında ön lisans sürecini tamamlayarak üretim lisansını almaya hak kazanan ilk şirket oldu. Mersin’deki 100,08 MW kurulu gücündeki Mersin RES depolamalı rüzgar enerji santrali için ÇED ve izin süreçlerini tamamlayan Aksa Enerji, Türkiye’nin enerji mimarisinde kritik rol oynayacak en son teknolojiye sahip depolamalı santrallerin ilkini hayata geçirme yolunda en önemli adımı attı. Şirket, portföyündeki diğer depolamalı yenilenebilir lisanslarını tamamladığında toplam kurulu gücünü 891,41 MW’a çıkaracak. 

Türkiye’nin en büyük halka açık serbest elektrik üreticisi Aksa Enerji, Mersin RES ön lisansının tüm izin süreçlerini tamamlayarak depolamalı yenilenebilir enerji santrali üretim lisansını almaya hak kazanan ilk şirket oldu. Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) tarafından verilen bu lisans, Türkiye’nin yenilenebilir enerjii hedeflerinin gerçekleştirilmesinde Aksa Enerji’nin yenilenebilir enerji yatırımlarındaki öncü rolünü ve sürdürülebilir enerji üretimine olan güçlü taahhüdünü bir kez daha ortaya koyuyor. Şirket, Türkiye’nin dört bir yanında tecrübeli ekibiyle geliştirmeye devam ettiği en son teknolojiye sahip depolamalı yenilenebilir RES ve GES santral projeleriyle bu alanda toplamda 891,41 MW kurulu güce ulaşacak. 

Depolamalı Enerji Santralleriyle Yeni Bir Dönem Başlıyor

Aksa Enerji’nin öncülüğünde Türkiye’de enerji sektöründe yeni bir dönemin başladığını vurgulayan Aksa Enerji Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO’su Cemil Kazancı, “Depolamalı yenilenebilir enerji yatırımları, enerji arz güvenliğini sağlamak ve şebeke dengesini korumak açısından kritik bir role sahip. Türkiye’nin ilk depolamalı yenilenebilir enerji üretim lisansını alan şirket olarak, yenilenebilir enerji kaynaklarını daha verimli kullanmayı ve enerji sektöründeki dönüşümü hızlandırmayı hedefliyoruz. 2030 yılına kadar yenilenebilir enerji portföyümüzü genişleterek, portföyümüzün %25’ini yenilenebilir kaynaklardan oluşturmayı planlıyoruz. Bu stratejik hedefimizin bir yansıması olarak kuracağımız santrallerle ülkemizin enerji arz güvenliğine katkı sağlarken sürdürülebilir enerji üretimi stratejimizi de hayat geçireceğiz.” dedi.

Türkiye’nin Yenilenebilir Enerji Dönüşümüne Güçlü Katkı

Aksa Enerji, Mersin’de lisansını aldığı 100,08 MW’lık kurulu güçteki Mersin RES depolamalı rüzgar enerji santraliyle birlikte toplamda 665,91 MW depolamalı rüzgar santrali ve 225,5 MW depolamalı güneş santraliyle toplamda 891,41 MW’lık portföye sahip durumda. Ayrıca Aksa Enerji mevcut portföyünü genişletmek için çalışmal

Foreks – Ege Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği Başkanı Bedri Girit, yumurta ihracatındaki 50 centlik kesintinin 1,5 dolara yükseltilmesini aceleyle alınmış ve yumurta ihracatına büyük zarar verecek bir karar olarak nitelendirdi.

Ankara’nın yumurta ihracatına getirdiği 50 cent kesintiyi “Ramazan ayına özel” diye kendileriyle paylaştığını ve Ramazan ayı bitimiyle kaldırılacağı beklentisi içinde olduklarını vurgulayan Girit, “Yumurtaya 50 cent fon gelmeden önce haftalık 160-200 TIR yumurta ihraç ediyorduk. 50 cent kesinti sonrasında 20-30 TIR’a düşmüştük, yumurta ortalama ihraç fiyatını yüzde 80 artıran bir kesintiyle ihracat olanaksız. Sadece taahhütlerini yerine getirmeye çalışacak ihracatçılarımız zararına ihracat yapmayı göze alırlarsa 5 TIR ihracat yapılabilir. İhracata fon, vergi, yasak kararları getirilirken getirisine, götürüsüne bakılarak karar verilmeli. Türkiye’de kişi başı yumurta tüketimi yıllık 220 adet, aya vurduğunuzda 18 yumurta yapar. Bir aylığına 18 yumurtayı pahalı yemek mi, ihracatı kesintiye uğratmak mı doğru karar. Bunu kamuoyunun takdirine bırakıyoruz” diye konuştu.

Yumurta ihracatına 50 cent fon gelmesi sonrasında yumurta fiyatlarında bir düşüş olmadığına dikkati çeken Girit şöyle devam etti; “Yumurta fiyatları Ramazan ayının son haftasında talebe bağlı olarak artar. Bunu geçen yıllara baktığınızda görebilirsiniz. Ramazan Bayramı sonrasında da yumurta fiyatları düşüşe geçer. Ayrıca hava sıcaklıklarının artışa geçtiği bir dönemden geçiyoruz. Kışın tavuklar haftada 1-2 yumurta verirken, havalar ısınınca haftada 4-5 yumurta vermeye başlıyor, ürün bollaştığı için yumurta fiyatları da düşüşe geçiyor. Yumurta ihracatına 1,5 dolar kesinti getirilmese de fiyatlar düşecekti. Bu fon ihracatımızın durmasına neden olacak. Bir hafta sabretseydik hem iç piyasada fiyatlar düşecekti hem de ihracat yolunda gidecekti.”

Ispanak 60 TL, yumurta 70 TL

Yumurta üreticisinden 30’luk yumurta kolilelerinin 140 TL’den çıktığı bilgisini veren Girit, “30’luk yumurta kolisi 2 kilogramı geçiyor. Ispanak 60 TL, yumurta 70 TL. Yumurta marketlerde 220-230 TL’ye yumurta kolileri satılıyor. Burada yöntem ihracatın önünü kesmek yerine, böyle yüksek karlarla yumurta satan marketleri denetlemek olmalı. Böylesi kararlar alırken sektörün pozisyonunu alabilmesi için süre verilmeli, beyannamesi açılmış, parası gelmiş, Cuma günü gemiye yüklenecek ürünler var. Burada ihracatı mı kapatıyorsunuz, üreticiyi mi cezalandırıyorsunuz. Bunların doğru tahlil edilmesi gerekiyor” diyerek sözlerini noktaladı.