Ay: Mayıs 2025

İzmir İl Millî Eğitim Müdürlüğü tarafından, öğrencilerin temel bilim alanlarına ilgisini artırmak, bilimsel düşünme hünerlerini geliştirmek ve geleceğin bilim insanı adaylarını desteklemek hedefiyle düzenlenen ‘2024 İzmir Bilim Olimpiyatları (İZBO EGE) Bölge ve Vilayet Ödül Töreni’ İzmir İl Millî Eğitim Müdürlüğü 15 Temmuz Şehitleri Konferans Salonunda gerçekleştirildi. Merasime; İzmir Vilayet Ulusal Eğitim Müdürü Dr. Ömer Yahşi, İzmir Vilayet Ulusal Eğitim Müdür Yardımcısı Hasan Vermez, İzmir Vilayet Ulusal Eğitim Şube Müdürleri Ali Can Güllü, Nedim Sıtkı Şatır ile Bahadır Darakçı’nın yanı sıra çok sayıda eğitim yöneticisi, öğretmen, veli ve öğrenci katıldı.

Millî Eğitim Bakanlığının ilgili yönetmelik ve genelgelerine uygun olarak düzenlenen ve bilimsel temellere dayanan müsabakaya; İzmir, Manisa, Aydın, Denizli, Muğla, Afyonkarahisar, Kütahya ve Uşak vilayetlerindeki resmî okullarla Bilim Sanat Merkezlerine kayıtlı öğrenciler katıldı. Müsabaka sonucunda başarılı olan öğrenciler, 24 hafta (48 saat) süren olimpiyat hazırlık eğitimlerine alındı ve 12 farklı kategoride toplam 73 öğrenci mükafata layık görüldü.

Tören, hürmet duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Akabinde İzmir Vilayet Ulusal Eğitim Şube Müdürleri Ali Can Güllü, açılış konuşmasında şu sözleri kullandı: “İZBO sürecini 2018 yılında başlattık ve kısa müddette 8 ili kapsayan geniş bir ağ oluşturduk. Ekim ayında gerçekleştirdiğimiz seçme imtihanının akabinde, 38 kişilik uzman öğretmen kadromuzla 48 saatlik ağır eğitim programını muvaffakiyetle tamamladık. Bugün, emeklerimizi ödül merasimiyle taçlandırmanın gururunu yaşıyoruz. Valiliğimizin öncülüğünde ve İl Millî Eğitim Müdürlüğümüzün takviyesiyle öğrencilerimizin bilimsel gelişimlerine katkı sağlamaya devam edeceğiz. Bu süreçte emeği geçen herkese teşekkür ediyorum.”

Geleceğin Aziz Sancarları, İzmir’in Umut Dolu Yarınları

İzmir Vilayet Ulusal Eğitim Müdürü Dr. Ömer Yahşi, ödül merasiminde yaptığı konuşmada öğrencilerin başarılarından duyduğu memnuniyeti lisana getirerek, “Bugün, Türkiye Yüzyılı’nın teknoloji ve bilimle yoğrulmuş hayalini gerçeğe dönüştüren gençlerimizin başarılarına şahitlik için bir ortadayız. İzmir İl Millî Eğitim Müdürlüğü olarak Sayın Valimizin öncülüğünde, İzmir’i bir bilim ve inovasyon üssüne dönüştürmek için var gücümüzle çalışıyoruz. Umudun ve çabanın ismi olan ‘İzmir Bilim Olimpiyatları’nda yarışan her öğrencimiz, yalnızca ferdi muvaffakiyete imza atmakla kalmayıp, milletçe kurduğumuz büyük hayalleri de gerçeğe dönüştürüyor. Geleceğimiz olan evlatlarımızın yazdığı muvaffakiyet öyküleri, bizleri gururlandırıyor.  Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Türkiye Cumhuriyetini kurarken gösterdiği inanç ve kararlılık üzere, biz de evlatlarımıza yürekten inanıyor, onların potansiyellerine güveniyoruz. İzmir eğitim ailesi olarak maksadımız, evlatlarımıza ışık tutmak, onlara umut olmak ve şuurlu, farkındalığı yüksek kuşaklar yetiştirmektir. Buradan ülkemize yeni Aziz Sancarlar, Fuat Sezginler çıkacağına olan inancım tamdır. Öğrencilerimizin muvaffakiyetlerinin devamını diliyor; bu vesileyle evlatlarımızı yetiştiren ailelerine, öğretmenlerimize ve emeği geçen herkese teşekkür ederim.” dedi.

Gurur Tablosu

İzmir İl Millî Eğitim Müdürlüğü tarafından, 14 birincilik, 24 ikincilik ve 35 üçüncülük olmak üzere toplam 73 öğrenciye mükafatları, muvaffakiyet evrakları ve madalyaları takdim edildi. Toplu fotoğraf çekiminin akabinde merasim sona erdi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Kartepe Belediyesi Temizlik İşleri Müdürlüğü öncülüğünde hayata geçirilen etraf farkındalığı çalışmaları, bu kere minik yüreklerin büyük gayretiyle taçlandı. Hacı Halim Karslı İlköğretim Okulu öğrencileri, etraf şuuru kazanmak ve geri dönüşümün kıymetini kavramak gayesiyle manalı bir projeye imza attı.

Öğrenciler, kendi imkânlarıyla meskenlerinde biriktirdikleri ambalaj atıklarını sınıfça toplayarak, Kartepe Belediyesi Temizlik İşleri Müdürlüğü’ne istekli olarak teslim etti. Bu örnek davranış, hem okul topluluğunda hem de etrafta takdirle karşılandı.

Etkinliğe katılan Kartepe Belediye Lider Yardımcısı Osman Bina ve Paklık İşleri Müdürü Emre Turan, öğrencilere Kartepe Belediye Lideri Av. M. Mustafa Kocaman’ın selamlarını ileterek etrafa hassas yaklaşımlarından ötürü teşekkür etti. Her bir öğrenciye “Çevre Kahramanı” rozeti ve teşekkür dokümanları takdim edilerek, çevresel hassaslıkları ödüllendirildi.

Etkinliğin sonunda öğrenciler, toplanan atık PET şişeleri yaratıcılıklarıyla kıymetlendirdi ve kuş yuvaları yaptı. Bu yuvalar okul bahçesi ve etraftaki uygun alanlara yerleştirilerek, tabiata olan sevgi somut bir halde gösterildi.

Minik öğrencilerin bu manalı teşebbüsü, etraf şuurunun erken yaşta kazandırılmasının kıymetini bir sefer daha gözler önüne serdi. Öğrencilerin etraf dostu adımı, Kartepe’de büyük bir farkındalık yarattı.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Uzun müddettir kanser tedavisi gören müzikçi Şimal, geçtiğimiz aylarda hastalığının metastez yaptığını açıklamıştı. Daha evvel kanseri yendiğini duyuran ünlü müzikçi apar topar hastaneye kaldırıldı. Ünlü müzikçinin durumunun kritik olduğu öğrenildi.

İki yıl evvel göğüs kanserine yakalanan Şimal, kemoterapi ve radyoterapi gördükten sonra ameliyat oldu. Geçtiğimiz ocak ayında beynindeki tümör nedeniyle ameliyat olan ünlü müzikçi Şimal, son olarak “Yine yakaladı bu hastalık beni” diyerek hastalığının metastaz yaptığını açıklamıştı.

Ünlü müzikçi geçtiğimiz günlerde kötüleşerek hastaneye kaldırılmış ve tedavi altına alınmıştı. Akabinde sıhhati uyguna giden ünlü müzikçinin odaya çıktığı aktarıldı.

DUA İSTEMİŞTİ

Şimal, sıhhat durumuyla ilgili birinci paylaşımında “Anca kendime geldim arkadaşlar arayan soran herkesten Allah razı olsun. Nöbet geçirdim, ağır bakıma kaldırıldım. Işın tedavisine başladık belimden. Anlayacağınız sıkıntı periyotlardan geçiyoruz. Tekrar dualarınızı eksik etmeyiniz” dedi.

TEKRAR HASTANEYE KALDIRILDI

Sabah gazetesinin haberine nazaran, daha evvel rahatsızlığı 3 defa metastaz yapan Şimal’in sıhhat durumu berbata gitti. 

DURUMU KRİTİK

39 yaşındaki müzikçi hastaneye kaldırıldı. Yakın etrafından edinilen bilgide; Şimal’in sıhhat durumu kritik olduğu açıklandı.

Çikolatalı Pretzel (Brezel) için Malzemeler

Hamur için:

• 4 su bardağı un
• 1 su bardağı ılık su
• Yarım su bardağı ılık süt
• 1 paket instant maya
• 1 yemek kaşığı toz şeker
• 1 tatlı kaşığı tuz
• 2 yemek kaşığı tereyağı (oda sıcaklığında)

Karbonat banyosu için:

• 1 litre su
• 2 yemek kaşığı karbonat (yemek sodası)

Üzeri için:

• 200 gr bitter yahut sütlü çikolata
• 1 tatlı kaşığı sıvı yağ
• Deniz tuzu

Çikolatalı Pretzel (Brezel) Nasıl Yapılır?

• Ilık su ve süt karışımına maya ve şekeri ekleyip 5 dakika bekletin.
• Unu, tuzu ve tereyağını ekleyerek yumuşak ancak ele yapışmayan bir hamur yoğurun.
• Hamuru streçle örtüp ılık bir yerde yaklaşık 1 saat mayalanmaya bırakın (hamur iki katına çıkmalı).
• Mayalanan hamuru 8 eşit kesime bölün.
• Her parçayı uzun bir ip haline getirin (yaklaşık 45-50 cm) ve pretzel hali verin İki ucu çaprazlayıp kendine gerçek katlayarak klasik “kalp” formuna getirin.
• Suyu kaynatın ve karbonatı ekleyin (dikkatli olun, taşabilir).
• Pretzelleri 20-30 saniye karbonatlı suda bekletin, kevgirle çıkarın ve yağlı kağıt serili tepsiye alın.
• Önceden ısıtılmış 200 derecelik fırında 15-18 dakika, altın rengini alana kadar pişirin ve soğumaya bırakın.
• Çikolatayı benmari adabı yahut mikrodalgada eritin. Gerekirse sıvı yağla kıvamını açın.
• Soğuyan pretzellerin tamamını yahut yarısını çikolataya batırın.
• Üzerine deniz tuzu serpin ve donması için buzdolabına alın akabinde servis edin. Afiyet olsun.

Apple, iPhone 17 serisiyle birlikte ekran boyutlarını tekrar gözden geçirmeye hazırlanıyor. Son gelen bilgilere nazaran, teknoloji devi bu kere sadece Pro modellerle hudutlu kalmayarak, standart iPhone 17‘nin ekran boyutunu da artırmayı planlıyor. Bu değişiklik, şirketin iPhone serisini daha rekabetçi ve cazibeli hale getirme gayretinin bir kesimi olarak görülüyor.

Geçtiğimiz yıl iPhone 15 serisinde sadece Pro modellerde küçük ekran büyümeleri yaşanmıştı. Lakin bu yıl, Apple‘ın stratejisinde değerli bir değişikliğe gitmesi bekleniyor. Argümanlara nazaran, 6.1 inç ekran boyutuna sahip olan standart model, iPhone 17 serisiyle birlikte 6.3 inç ekranla karşımıza çıkacak. Bu da, Pro modellerle ekran boyutu açısından ortadaki farkın kapanması manasına geliyor.

Daha da dikkat çeken gelişme ise, Apple’ın standart modele birinci kere 120Hz ekran yenileme suratı eklemeyi düşünmesi. Şu anda sadece Pro modellerde bulunan ProMotion teknolojisi, daha akıcı kaydırma ve oyun tecrübesi sunuyor. Şayet bu teknoloji hakikaten standart iPhone 17’ye gelirse, Apple kullanıcıları için büyük bir yenilik manasına gelecek.

iPhone 17 ekran özellikleri sızdırıldı, daha büyük ekran geliyor

Bununla birlikte Apple, bu yıl iPhone 17 serisine “Air” ismini taşıyan yeni bir model daha eklemeyi planlıyor. Yeni modelin seride nasıl pozisyonlanacağı şimdi netlik kazanmasa da, ekran boyutundaki değişikliklerin bu yeni modele bağlı olarak gerçekleştiği düşünülüyor.

Elbette tüm bu ayrıntılar şimdilik tezlere dayanıyor. Apple her zamanki üzere resmi açıklamalarını zımnî tutmaya devam ediyor. Fakat emniyetli kaynaklardan gelen bu bilgiler, şirketin iPhone 17 ile birlikte önemli bir tasarım ve donanım güncellemesi üzerinde çalıştığını gösteriyor.

Eğer bu bilgiler gerçek çıkarsa, Apple bu yılki iPhone modelleriyle kullanıcılarına yalnızca yeni bir tasarım değil, tıpkı vakitte daha büyük ekran ve gelişmiş ekran teknolojileri sunarak yükseltmeye kıymet bir tecrübe vaat ediyor olabilir.

TAV Güvenlik, havalimanlarında uygulanan güvenlik prosedürleri hakkında en çok merak edilen soruları yanıtladı. Havalimanı güvenliğinin birçok farklı metodun bir ortaya gelmesiyle oluşan çok katmanlı bir savunma sistemine dayandığını ve her katmanın bir başkasının eksiklerini tamamladığını belirten TAV Güvenlik Genel Müdürü Turgay Şahan, “Havalimanında gördüğünüz her güvenlik kuralının gerisinde yolcuların ve işçinin can güvenliğini sağlamak üzere temel bir emel yatar. Basit ya da gereksiz üzere görünen kimi uygulamaların gerisinde, aslında önemli tehdit ögeleri yer alıyor. Bilhassa ağır seyahat periyotlarında birçok soru alıyoruz. Bunların başında sıvı sınırlaması ve hiçbir neden olmaksızın yolcunun aramaya olağan tutulması geliyor.” dedi. 

 Havalimanlarındaki sıvı kısıtlamalarının amacı

Havalimanlarındaki güvenlik uygulamaları, bilhassa sıvı, aerosol ve jel (LAG) eserleri konusundaki kısıtlamalar, yolcular ortasında sıkça merak edilen bir mevzu. Bir yandan güvenlik denetim noktalarında su, kolonya yahut spreylerin muhakkak ölçülerin üzerinde kabine alınmasına müsaade verilmezken, başka yandan güvenlik tahditli alanlarda (GTA), yani denetim noktalarından geçtikten sonra bu eserlerin serbestçe satılması bir çelişki üzere görünebilir. Lakin bu durum, havacılık güvenliği mevzuatının temel prensipleri ve uygulama ayrıntıları ışığında hayli anlaşılır hale gelmektedir. 

Milli Sivil Havacılık Güvenlik Programı, yolcuların kabinde taşıyacakları sıvı, aerosol ve jel unsurlarına yönelik kısıtlamaları belirler. Bu kısıtlamalar, genel olarak 100 ml hacimli kaplarda taşınma zaruriliği ve bu kapların 1 litrelik şeffaf, kapanabilir bir poşet içinde bulunması üzere kuralları içerir. Bu düzenlemelerin temel gayesi, sıvı patlayıcıların yahut başka tehlikeli sıvıların uçağa sokulmasını engellemektir. Değerli olan nokta, bu yasakların ekseriyetle güvenlik denetim noktalarından geçiş sırasında yolcuların “beraberindeki” eserler için geçerli olmasıdır. Pekala, güvenlik denetiminden muvaffakiyetle geçtikten sonra neden havalimanının Duty Free mağazaları yahut öbür ticari işletmelerinde bu tıp eserler satılabiliyor? 

Duty Free mağazalardan satın alınan sıvı eserler için belirlenmiş özel istisnalar bulunmaktadır. Bu eserlerin, gümrüksüz mağazalarda satılması; denetimli tedarik zinciri, güvenlik mühürlü poşetler, belge-fatura zaruriliği ve transfer güvenliği üzere bir dizi sıkı güvenlik protokolüne dayanır. Ulusal Sivil Havacılık Güvenlik Programının belirlediği yasaklar, yolcuların dışarıdan getirdiği ve güvenlik denetiminden geçmemiş, potansiyel risk taşıyan hususları amaç alır. Güvenlik tahditli alanlarda satılan eserler ise, baştan sona denetimli bir süreçten geçirilmekte ve özel güvenlik tedbirleriyle (STEB gibi) paketlenmektedir. Hasebiyle, Güvenlik Tahditli Alanlardaki bu satışlar, mevzuata büsbütün uygun ve memleketler arası standartlarla uyumlu bir uygulamadır.

Alarm verecek hiçbir neden yokken aramaya olağan tutulmak

Güvenlik uygulamalarının bir modülü olarak, güvenlik çalışanının de öngöremeyeceği bir sistemle hiçbir alarm vermeyen yolcu bile rastgele olarak ek taramalara tabi tutulabilir. Bu, sistemin daima olarak öngörülemeyen tehditlere karşı hazır olmasını sağlar. Havalimanında her günün güvenlik derecesi farklı olabilir. Bilhassa ağır devirlerde güvenlik derecesi arttırılabilir ve her 8 yolcudan biri random olarak ihtar verebilir. 

Şüpheli durumlarda laptopun X-ray’de başka geçirilmesinin amacı

Elektronik aygıtlar; pil, kablo, çip ve çeşitli bileşenler içeren ağır ve karmaşık yapılar barındırır. Bu yapılar, X-ray tarayıcılarında net manzara alınmasını zorlaştırabilir. Bilhassa bir dizüstü bilgisayarın içerisine gizlenmiş tehlikeli yahut yasadışı hususlar, bu karmaşık yapının içinde “elektronik karmaşa” ismi verilen imaj kirliliği nedeniyle fark edilemeyebilir. Bu nedenle, elektronik eşyaların X-ray aygıtında inançlı ve hakikat formda tahlil edilebilmesi için valizlerden ve korumalarından çıkarılarak farklı olarak taramadan geçirilmesi mecburidir.

Ayrıca, kuşkulu durumlarda güvenlik vazifelileri, aygıtın hakikaten çalışır durumda bir laptop olduğunu teyit etmek gayesiyle yolcudan laptopu açarak çalıştırmasını isteyebilir. Bu metot, aygıtın içerisine gizlenmiş olabilecek farklı düzeneklerin tespit edilmesini sağlar ve güvenlik risklerini en aza indirir.

Kesici kısmı 6 santimetre uzunluğunda kesici aletlerin yasak olması

Uluslararası havacılık otoriteleri ve güvenlik uzmanları, yıllar süren araştırmalar ve risk tahlilleri sonucunda 6 santimetre sonunu belirlemiştir. Bu bir rastgele sayı değildir; bilakis, muhtemel bir tehdidin büyüklüğünü ve yaratabileceği riski minimize etmek için tasarlanmış bilimsel ve pratik bir sınırdır. 6 santimetreden daha uzun bir bıçak yahut kesici alet, kabin üzere kapalı ve kısıtlı bir alanda, bir güvenlik ihlali durumunda daha önemli yaralanmalara yol açma potansiyeli taşır. 

Güvenlik çalışanının sıra tartışmalarına müdahale etmemesi

Havalimanında uçağa yetişme telaşı içinde, güvenlik sırasının uzadığını görmek ve birilerinin ivedisi olduğunu mazeret ederek öne geçtiğine şahit olmak hudut bozucu olabilir. “Güvenlik işçisi neden müdahale etmiyor?” diye şikâyet etmekte haklı olabilirsiniz. Bilhassa uçağını istemsiz sebeplerle kaçırma riski taşıyan yolcular için bu durum daha da gerilimli bir hal alabilir. Lakin havalimanı güvenlik çalışanının öncelikleri, bu çeşit “sıra kavgalarından” çok daha hassas ve hayati bahislere odaklanmıştır. 

Güvenlik vazifelileri, X-ray aygıtının ekranına, kapı dedektöründen geçen yolcuların hareketlerine ve elle yapılan aramalara azamî seviyede odaklanmak zorundadır. Sıradaki uyuşmazlıklara yahut yolcular ortasındaki öncelik tartışmalarına müdahale etmek, onların temel vazifelerinden dikkatini dağıtır ve bu da potansiyel bir güvenlik açığı yaratabilir. Güvenlik, saniyelik bir dalgınlığı bile affetmeyecek kadar hassas bir iştir.

“Prosedürlerin gayesi hepimizin güvenliğini garanti altına almak”

Havalimanındaki her güvenlik prosedürünün herkesin inançta olması için tasarlandığını belirten TAV Güvenlik Genel Müdürü Turgay Şahan, “Havalimanı güvenliği, tek bir büyük taramadan ibaret değildir. Bilakis, birbiri üzerine eklenen çok katmanlı bir savunma sistemidir. Terminal girişindeki birinci X-ray taraması temel bir ön denetim iken, hava tarafı güvenlik noktasındaki ayrıntılı denetim ve çalıştırma talebi, riskin büsbütün ortadan kaldırılmasını amaçlar. Bu ek denetimler, potansiyel tehditleri yakalama mümkünlüğünü artırır ve makus niyetli bireylerin güvenlik sistemini aşma teşebbüslerini çok daha sıkıntı hale getirir. Tüm bu prosedürlerin emeli hepimizin güvenliğini garanti altına almak ve uçuşlarımızın kesintisiz devamlılığını sağlamaktır.” açıklamasında bulundu. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Omurgaya önden ya da arttan bakıldığında sağa yahut sola yanlışsız eğrilik görülmesi ile anlaşılan skolyoz, çoklukla büyüme çağındaki çocuklarda çoğunlukla genetik faktörlere bağlı olarak oluşuyor. Omurganın sağ ya da sola S ve ya C biçiminde eğilmesi, kendi etrafında dönmesi olarak tanım edilen skolyoz, hastanın gelişim devrini olumsuz etkileyebiliyor. Skolyoz tedavisi, hastanın yaşı, eğriliğin derecesi ve büyümesi yani ilerleme potansiyeline nazaran bireye özel olarak planlanıyor. Bu tedavi uygulamalarından biri de ipli skolyoz, füzyonsuz skolyoz ameliyatı ya da omurgada gerdirme metodu olarak isimlendiriliyor ve gögüs bölgesindeki omurlarda olan yani idiopatik skolyoz tiplerinin büyük bir kısmında kullanılabiliyor. Bu prosedür, skolyoz hastasının uzunluk uzamasını engellemeyerek büyüme sırasında eğriliğin de düzelmesini sağlıyor. Memorial Şişli ve Bahçelievler Hastaneleri İleri Omurga Merkezi’nden Prof. Dr. Mehmet Aydoğan, 1-30 Haziran Skolyoz Farkındalık Ayı için, ipli skolyoz sistemi hakkında bilgi verdi.

Skolyoz ergenlik periyodunda sık görülüyor 

Skolyoz, omurganın sağa yahut sola gerçek eğriliği olarak tanımlanır. Skolyoz yani omurgadaki eğrilikler hafif gelişebileceği üzere, ileri derecelerde de görülebilmektedir. Ergenlikte ortaya çıkan “Adölesan İdiyopatik Skolyoz” en yaygın görülen skolyoz tipidir.

Skolyoz hastalığında tedavi prensipleri her hasta özelinde kıymetlendirilerek uygulanmaktadır. Skolyoz tedavisi; hastanın yaşı, eğriliğin yeri, derecesi ve büyüme potansiyeline nazaran şahsa özel planlanmaktadır. Skolyoz hastalığın erken saptanması hastanın takibi ve doktor kontrolünde olması açısından hastaya kıymetli avantaj sağlayabilmektedir. Fakat erken yaşlarda saptanan skolyozda çocuğun büyüme potansiyeli birebir vakitte eğilme ihtimali manasına da gelmektedir. Erken başlayan skolyozlarda çocuk uzadıkça omurga eğilmeye devam etmektedir.

Skolyozun derecesi çok önemli

Skolyozun derecesi 20 derecenin altında ise hasta müşahede tedavisine alınır. Büyüme potansiyeline nazaran 4-6 ay ortalarla kemik gelişimi tamamlanana kadar hasta takip edilir. Birinci doktora başvurduğunda 20-45 derece ortasında olan yahut 20 derecenin altında olan lakin takiplerde 5 dereceden fazla ilerleme saptanan hastalar konservatif tedavi denilen ameliyatsız tedaviler uygulanır. Bunlar; fizik tedavi, antrenman ve korse tedavileri üzere yollardır. Bel eğrilikleri için 35, sırt eğrilikleri için 40 derecenin üzerindeki hastalar cerrahi süreç açısından değerlendirmeye alınmaktadır. 

Çocukların büyüme ve gelişmesini destekleyen metot: İpli skolyoz

Skolyoz hastalığında ameliyatla eğriliğin düzeltilmesi ve kaynatılması temeldir. Birleşen omurlar düz lakin hareketsiz hale gelmektedir. Hareketsiz hale gelen omurların uzaması da olmayacağı için büyüme çağındaki çocuklara kaynatma ameliyatı mümkün olmamaktadır. Fakat ülkemizde sayılı merkezlerde uygulanan ipli skolyoz sistemi ile skolyoz hastası çocukların bu sorunu büyük oranda ortadan kalkmaktadır. Bu formül göğüs bölgesindeki omurlarda olan idiopatik skolyoz tiplerinin büyük bir kısmında kullanılmaktadır. Hastanın uzunluk uzamasını engellemez, büyüme periyodunda eğriliğin uzama ile birlikte düzelmesini sağlar.

İpli skolyoz prosedürü, laparoskopik olarak göğüs kafesinden açılan deliklerle kamera yardımıyla yapılmaktadır. Sistem eğriliğin olduğu omurlara ulaşılıp bu omurlarda eğriliğin dış bükey tarafına konan vidalar ve bu vidalara bağlanarak gerdirilen bantlardan oluşmaktadır.  Gerdirme süreci sırasında akut bir ölçü düzelme olur, vidalar ve gerdirilen bant eğriliğin dış (dışbükey)  tarafının daha yavaş iç tarafının daha süratli büyümesini sağlar, bu sayede hasta uzarken oluşan eşitsiz büyüme eğriliği düzelir. Burada operasyon sırasında germe yapılarak gelişen düzeltme ölçüsü eğriliğin esnekliği ile orantılı olmaktadır, esnek bir eğrilikte operasyon sonrası besbelli düzelme sağlanmaktadır. 

İpli skolyoz, tüm skolyoz hastalarına uygulan bir yol değildir. Bu yol için öncelikle uygun hastalar seçilmelidir. Göğüs bölgesindeki omurlarında 30-60 derece ortası eğrilik olan kemik büyümesinin başında olan ve uzunluk uzamasının devam edeceği, uzama kıkırdakları açık olan skolyoz hastalarına uygulanmaktadır. Gerdirme sisteminin uygulanması için omurganın muhakkak bir güce sahip olması gerekmektedir. Hastanın fizikî özellikleri ve gelişmişliği göz önünde bulundurularak değerlendirilmekle birlikte sıklıkla bu usul 10 yaşından sonra uygulanmaktadır.

Boy uzaması tamamlamış fakat esnek (hastayı sağa yahut sola eğerek çekilen röntgenlerde eğrilikte bariz düzelme görülüyorsa) bir eğriliğe sahip genç erişkin hastalarda hareketi muhafazası avantajı göz önünde bulundurularak kullanılabilmektedir.

Hastalar ameliyat sonrası dans edip, spor yapabilir

İpli skolyoz usulü, hastada göğüs kafesi kenarlarından açılan küçük deliklerden yapılmaktadır ve hayli konforlu bir ameliyat tekniğidir. Hastanın kanama ölçüsü ve ameliyat sonrası ağrısı az olur. Ameliyat sonrası hastanede kalış mühleti kısadır. Skolyoz hastalığında en değerli kıstas hastanın eğriliğini düzeltirken, hareket kapasitesini korumaktır. Bu nedenle skolyoz tedavisinde uzun yıllardır tabip ve hastaların tedaviye karar verirken sordukları “Düz fakat hareketsiz bir omurga mı? Eğik lakin hareketli bir omurga mı?” sorusu yerini “Hem düz hem hareketli bir omurga” yanıtına bırakmıştır. Bu nedenle ipli skolyoz tekniği  hastalara hareketli bir omurga sunmaktadır. Hastalar bu sayede ameliyat sonrası dans, bale, spor üzere her türlü aktiviteyi rastgele bir kısıtlama olmadan rahatlıkla yapabilmektedir. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Büyükşehir Belediyesi, koyun ve keçi yetiştiriciliğini desteklemek hedefiyle hayata geçirdiği “Damızlık Koç Dayanağı Projesi” bu yıl da üreticilere takviye sağlıyor. Takviye kapsamında yüzde 50 hibeli 145 baş saf kan Merinos ırkı koç, hak sahiplerine teslim edildi.

ÜRETİCİLERİN YÜZÜ GÜLÜYOR

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, tarıma ve hayvancılığa verdiği dayanaklarla çiftçilerin ve üreticilerin yüzünü güldürmeye devam ediyor. Bu doğrultuda Tarım ve Orman Bakanlığı’na bağlı Balıkesir Bandırma Koyunculuk Araştırma Enstitüsü üretim çiftliğinde yetiştirilen 145 baş Karacabey Merinos ırkı koç, İtfaiye Daire Başkanlığı’nın yanında bulunan alanda gerçekleştirilen merasimle üreticilere teslim edildi.

TÖRENE İŞTİRAK YOĞUNDU

Dağıtım merasimine Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Muhtarlık İşleri Dairesi Başkanı Uğur Şahin, Kocaeli Damızlık Koyun Keçi Birliği Lideri Mustafa Çakır, İzmit Ziraat Odası Başkanı Yusuf Karaaslan ve küçükbaş hayvan yetiştiricileri katıldı. Daire Başkanı Şahin, Başkan Tahir Büyükakın’ın talimatıyla tarım ve hayvancılığa, hayata geçirdikleri çok sayıda proje ile önemli dayanaklar verdiklerini söyleyerek, “Büyükşehir’in takviyeleriyle birlikte Kocaeli’nde ziraî ve hayvansal üretim arttı. Can suyu projelerle çiftçilerin her vakit yanındayız” dedi.

KOÇLAR, KURAYLA TESLİM EDİLDİ

Projeye başvuran Kocaeli İli Damızlık Koyun ve Keçi Yetiştiricileri Birliği üyesi üreticiler, kurayla hak sahibi olarak belirlendi. Bu projeye ayrılan 4 milyon TL bütçe, çiftçilerin damızlık koç muhtaçlıklarını karşılamak ve hayvancılıkta verimliliği artırmak için kullanıldı. Damızlık koçlarını teslim alan üreticiler, takviyelerinden ötürü Lider Tahir Büyükakın’a teşekkür etti.

İKİZLEME ORANI ARTACAK

Büyükşehir Belediyesi, hayata geçirdiği projeyle mevcut koyun ve keçi sürülerinin et, süt ve yapağı verimliliğinin artırılmasını amaçlıyor. Merinos ırkı koçlar, üreticilerin koyunlarının ikizleme oranlarını güzelleştirerek, sürülerinin büyüme suratını artıracak ve verimlilik sağlayacak. Böylelikle erkek kuzu karkas yükleri artacak ve beslenme mühletleri kısalacak. Bu durum da üreticilerin yem maliyetlerini yüzde 25 oranında düşürerek, daha fazla kar elde etmeleri sağlanmış olacak.

 VETERİNER TABİP DESTEĞİ

“Damızlık Koç Takviyesi Projesi” doğrultusunda Büyükşehir Belediyesi veteriner tabipleri tarafından tertipli olarak sürü takibi ve teknik takviye veriliyor. Bu sayede, üreticilerin hayvancılık işletmeleri daha verimli hale geliyor. Büyükşehir’in hayvancılık kesimine verdiği dayanaklarla bölgedeki üreticilerin daha kaliteli ve verimli üretim yapmaları sağlanacak.

DAHA EVVEL MANDA VE KOÇ VERİLDİ

Söz konusu proje ile geçen yıl üreticilere yüzde 50 hibeli 198 adet Karacabey Merinos ve Kıvırcık cinsi damızlık koç ile 2023’te 18 adet damızlık manda dayanağı verilmişti. Gerçekleştirilen koç katımında birinci etaptaki kuzuların doğumlarda ikizlik oranı yüzde 75-80 olarak belirlenmiş, randımanın yüksek olması üreticileri sevindirmişti. Büyükşehir Belediyesi’nin tarıma ve hayvancılığa verdiği dayanakların artarak süreceği bildirildi.

“DESTEK İLAÇ ÜZERE GELDİ”

Kocaeli Damızlık Koyun Keçi Birliği Lideri Mustafa Çakır, Büyükşehir Belediyesi’nin damızlık koç takviyesinden ötürü yetiştiricilerin çok mutlu olduğunu söyledi. Uzun yıllardan beri yetiştiricilerin damızlık koç konusunda büyük kahırları olduğunu, temin etmek için Bursa Karacabey’e ve Bandırma’ya gitmek zorunda kaldıklarını ve büyük zorluklar çektiklerini tabir eden Çakır,  “Kocaeli Büyükşehir Belediyemizin bu hizmeti çiftçilerimize ilaç üzere geldi. Önümüzdeki yıllarda da inşallah bu projelerin daha güzelleştirilerek devam ettirilmesini istiyoruz” dedi. Yetiştiriciler de damızlık koç takviyesinden duydukları memnuniyeti lisana getirerek, Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın’a teşekkür etti.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

İnegöl Belediyesi, kentteki ulaşım ve parklanma sıkıntılarına kalıcı tahliller üretmeye devam ediyor. Süleymaniye Mahallesi Salih Efendi Sokak’ta 61 araç kapasiteli yeni bir fiyatsız otoparkın imaline başlandı.

İnegöl Belediyesi, kent genelinde fiyatsız otopark alanı üretme konusunda çalışmalarını kararlılıkla sürdürmeye devam ediyor. Vazifeye geldiği günden bu yana yedi bine yakın aracın park edebileceği otopark alanını kullanıma sunan İnegöl Belediye Başkanı Alper Taban, bu sefer de Süleymaniye Mahallesi’nde yeni bir çalışmanın başladığını duyurdu. Salih Efendi Sokak üzerindeki alan, 61 araçlık otoparka dönüşürken birebir vakitte aydınlatmalar ile de kör nokta olmaktan kurtulacak.

“İNEGÖLÜÖÜZ İÇİN HER ALANDA ÇALIŞMALARIMIZ DEVAM EDİYOR”

İnegöl Belediye Başkanı Alper Taban çalışmaları belediye meclis üyeleri ve beraberinde grup ile birlikte yerinde inceledi. Devam eden çalışmalarla ilgili bilgilendirmede bulundan Lider Alper Taban, “İnegölümüz için başta takımımız olmak üzere kurum ve kuruluşlarla birlikte neler yapabiliriz, eksiklikleri nasıl giderebiliriz pek çok çalışmalar yürütüyoruz. Kentimizde devam eden alt yapı çalışmaları mevcut. Öbür yandan da belediyemiz aracılığıyla sportif çalışmalar, parklar, otopark düzenlemesi üzere çalışmalar yapıyoruz. Otoparklar için bilhassa kamulaştırmalar yaparak alanları rahatlatmaya çalışıyoruz. Kentimizdeki hem insan sayısı hem de araç sayısı giderek artıyor. Bizler de yaptığımız hesaplamalara nazaran otopark üretme noktasında daha da hızlanarak çalışmalarımıza devam ediyoruz.” dedi.

“1.500 METREKARELİK ALAN, NİZAMLI OTOPARK HALİNE DÖNÜŞÜYOR”

Nüfus artışına paralel olarak otopark gereksiniminin da artış gösterdiğini ileten Lider Alper Taban, planlardaki alanları süratli bir biçimde dönüştürmeye devam edeceklerini söyledi. Lider Alper Taban açıklamasının devamında, “Geçtiğimiz devir 6.000 adet fiyatsız otopark üretmiştik. 2024 yılı içerisinde de 754 araçlık otopark ürettik. Tekrar bir fiyatsız otopark için çalışmalar yürütüyoruz. Süleymaniye Mahallesi Salih Efendi Sokaktaki alanda 61 araçlık fiyatsız otopark çalışmasına başladık. Toplamda 1.500 metrekarelik alan içerisinde ölçüsüz parklanmalar gerçekleştiriliyordu. Özel mülkiyet alanını da dahil ederek düzenlemeler yaptık ve burayı nizamlı bir otopark alanına dönüştürüyoruz. Otopark alanları çok değerli zira görüyoruz ki vatandaşlarımız akşam konutlarına geldiğinde araçlarını park edecek nizamlı alanlar arıyor. Bulamadığında sokaklara kadar taşmış oluyor ve bu da trafiği zora sokuyor. Yaptığımız çalışma ile bu sorunu ortadan kaldırıyoruz. Parklanma çizgilerine riayet edildiği takdirde 61 tane aracımız rahat rahat parklanmış olacak. Aydınlatma da konulacak ve bu bölge kör nokta olmaktan kurtulacak.” dedi.

“BAŞKANIMIZA TEŞEKKÜR EDİYORUZ”

Süleymaniye Mahalle Muhtarı Halim Yiğit ve mahallede ikamet eden vatandaşlar bölgedeki dönüşüm çalışmaları sayesinde araçların nizamlı ve fiyatsız otoparklarda park edilmesinin değerli olduğunu vurgulayarak gereksinimlerinin giderilmesi noktasında sağladığı takviyeler için İnegöl Belediye Başkanı Alper Taban’a teşekkürlerini ilettiler.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Süt, besleyici içeriği ve beden sıhhatine katkısıyla doğumdan itibaren her yaşta tüketilmesi gereken temel bir besin. Türkiye’nin önde gelen süt eserleri markalarından Teksüt, 1 Haziran Dünya Süt Günü münasebetiyle sütün toplumsal gelişime katkısına ve mutfak kültüründeki yerine dikkat çekti.

Teksüt Yönetim Kurulu Lider Yardımcısı Arda Aksaray, sütün en bedelli besin kaynaklarından biri olduğunu vurgulayarak 1 Haziran Dünya Süt Günü’nü kutladı. Sağlıklı bir toplumun temelinde süt ve süt eserlerinin sistemli tüketiminin yattığını belirten Aksaray, her yaşta süt içmenin değerine dikkat çekti. Teksüt olarak, çocuklara sütü sevdirmek ve tüketimlerini teşvik etmek için çalışmalar yürüttüklerini belirten Aksaray, “Fiziksel ve zihinsel olarak sağlıklı bir toplum olmanın yolu, tertipli ve istikrarlı süt tüketiminden geçiyor. Süt, başta protein ve kalsiyum olmak üzere içerdiği vitamin ve minerallerle en besleyici besinlerden biridir” dedi. Teksüt’ün 69 yıldır bu bedelli besin unsurunun seyahatine eşlik ettiğini tabir eden Aksaray, sütün insan gelişimi için taşıdığı ehemmiyete dikkat çekti. 

Süt, her yaşta tüketilmesi gereken temel bir gıda

Sütün yoğurt, ayran, peynir, kaymak ve tereyağına dönüşen büyük bir seyahate sahip olduğunu söyleyen Aksaray, “Günün her öğününde sofralarımızda süt ve süt eserleri bulunduran bir coğrafyada yaşıyoruz. Bu da mutfaklarımızda yüzyıllara dayanan kıymetli bir kültürün oluşmasını sağladı” diye konuştu.

Günde 2 bardak süt, güçlü bir gelecek demek

Karbonhidrat, protein ve yağ içeriğiyle güç sağlayan süt, bilhassa içerdiği kalsiyum sayesinde kemik erimesine (osteoporoz) karşı gözetici rol oynuyor. Çocukların fizikî ve zihinsel gelişimi için gerekli olan protein, kalsiyum, fosfor üzere besin ögeleri ile B2, B6, B1 ve A vitaminleri de süt aracılığıyla alınabiliyor. Uzmanlar, çocukluktan itibaren nizamlı süt tüketiminin sağlıklı bir hayatın temeli olduğunu vurgularken, Sıhhat Bakanlığı’nın yayımladığı Türkiye Beslenme Rehberi’nde çocukların ve ergenlik periyodundaki gençlerin her gün 2 ila 4 bardak süt içmesi öneriliyor.

Teksüt’ün sade ve meyve aromalı süt çeşitleri ise çocuklara sütü sevdirmeyi başarırken, içerdiği yüksek kalsiyum ve protein oranlarıyla da öne çıkıyor.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Akıllı telefonlar hepimiz için birer vazgeçilmez aygıt durumunda ve neredeyse doğal bir uzantımız hâline geldi. Ceplerde taşınan birer bilgisayar pozisyonunda olan bu akıllı aygıtlarda finansal araçlardan toplumsallaşma platformlarına  kadar onlarca uygulama  kullanıldığı için güvenlik ön plana çıkıyor. 

En çok tercih edilen akıllı telefonlar içerisinde yer alan iPhone’da güvenlik özellikleriyle öne çıktığı için birçok kullanıcı “Bu bir iPhone, hasebiyle güvendeyim” diye düşünme eğilimine sahip. Siber güvenlik şirketi ESET iPhone marka aygıtları güvenlik açısından inceleyerek kullanıcılara tekliflerde bulundu.   

iPhone’unuz sahiden ne kadar inançlı?

iPhone’lar piyasadaki en inançlı aygıtlar ortasında yer alsa da tüm tehditlere karşı korunaklı değiller. Kullanıcılar, tetikte olmalı ve güvenliklerini artırmak için gerekli tedbirleri almalılar. Apple’ın aygıt ve uygulama ekosistemi üzerindeki sıkı denetimi, bilgisayar korsanlarının zayıf noktalar bulmasını zorlaştırsa da iPhone’lar büsbütün inançlı değil ve kullanıcılar çeşitli güvenlik tehditleriyle karşı karşıya kalabilirler.

Güvenlik özellikleri ve riskler

iPhone’lar, güçlü şifreleme ve konteynerizasyon üzere yerleşik güvenlik özellikleriyle donatılmıştır. Uygulamalar ekseriyetle resmî Apple App Store’dan temin edilir ve sıkı testlerden geçer. Fakat bu tedbirler tüm riskleri ortadan kaldırmaz. AB’nin Dijital Piyasalar Yasası (DMA) üzere düzenlemeler, geliştiricilerin iOS uygulamalarını App Store dışı pazar yerlerinden sunmasına müsaade verebilir, bu da makûs emelli yazılımlara maruz kalma mümkünlüğünü artırabilir.

Jailbreak ve berbat maksatlı uygulamalar

Jailbreak, üreticinin aygıt için kullanıma sunduğu yazılımlardan farklı yazılımlar yüklemek üzere kilitli bir elektronik aygıtın açıklarından yararlanma sürecine deniliyor.  Jailbreak yapılmış aygıtlar, kıymetli güvenlik özelliklerini devre dışı bırakabilir ve berbat niyetli yazılımlara maruz kalabilir. Apple, uygulamaları inceleme konusunda güzel bir iş çıkarsa da App Store’da vakit zaman berbat hedefli uygulamalar tespit edilmiştir. Örneğin, geçersiz parola yöneticileri ve kripto cüzdan uygulamaları. 

Kimlik avı ve halka açık Wi-Fi riskleri

Kullanıcılar, e-posta, ileti ve aramalar yoluyla kimlik avı akınlarına maruz kalabilirler. Halka açık Wi-Fi ağlarına bağlanmak, hassas bilgilerin saldırganlar tarafından ele geçirilmesine neden olabilir. Bu nedenle, VPN kullanımı öneriliyor.

Güvende kalma yolları

iOS kullanıcıları, aygıtlarını ve uygulamalarını yeni tutarak, güçlü ve eşsiz parolalar kullanarak ve kimlik avı konusunda şuurlu olarak güvenliklerini artırabilirler. Ayrıyeten halka açık Wi-Fi’dan kaçınmak ve aygıtlarını jailbreak yapmamak da değerlidir.

iPhone tehditlerine karşı nasıl inançta kalabilirsiniz?

• iOS’unuzu ve tüm uygulamalarınızı şimdiki tutun. Bu, tehdit aktörlerinin gayelerine ulaşmak için eski sürümlerdeki rastgele bir güvenlik açığından yararlanmaları için fırsat penceresini azaltacaktır.
• Tüm hesaplar için her vakit güçlü, eşsiz parolalar kullanın; örneğin iOS için ESET’in parola yöneticisini kullanın ve sunuluyorsa çok faktörlü kimlik doğrulamayı açın. Bu, kolay bir Face ID taraması gerektireceğinden iPhone’larda kolaydır. Bu sayede makûs niyetli bireyler parolalarınızı ele geçirse bile uygulamalarınıza yüzünüz olmadan erişemeyeceklerdir.
• Aygıtınıza erişmek için güçlü bir parolayla desteklenen Face ID yahut Touch ID’yi aktifleştirin. Bu, kaybolma yahut çalınma durumunda iPhone’unuzu inançta tutacaktır.
• Yukarıda listelenen nedenlerden ötürü aygıtınızı jailbreak yapmayın. Büyük olasılıkla iPhone’unuzu daha az inançlı hâle getirecektir.
• Kimlik avı konusunda şuurlu olun. Bu, istenmeyen aramaları, metinleri, e-postaları ve toplumsal medya bildirilerini son derece dikkatli bir biçimde ele almak manasına gelir. İrtibatlara tıklamayın yahut ekleri açmayın. Bunu hakikaten yapmanız gerekiyorsa iletinin yasal olup olmadığını göndericiden ayrıyeten denetim edin. 
• Halka açık Wi-Fi’dan kaçının. Kullanmanız gerekiyorsa bunu bir VPN ile yapmaya çalışın. En azından, halka açık Wi-Fi’dayken rastgele bir bedelli hesaba giriş yapmayın yahut hassas bilgiler girmeyin.
• Kötü emelli yahut riskli bir şey indirme riskini en aza indirmek için rastgele bir indirme sürecinde App Store’a bağlı kalmaya çalışın.
• Casus yazılımların (genellikle baskıcı hükümetler ve rejimler tarafından gazeteciler, aktivistler ve muhalifler üzerinde kullanılır) amacı olabileceğinizi düşünüyorsanız Kilitleme Modunu aktifleştirin.
• Kötü maksatlı yazılım bulaştığını gösteren yavaş performans, istenmeyen reklam açılır pencereleri, çok ısınma, sık aygıt ve uygulama çökmeleri,  ana ekranda görünen yeni uygulamalar ve  artan bilgi kullanımına dikkat edin.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Konak Belediyesi’nin çocuklara bilimi sevdiren merkezi Sancar Maruflu Bilim Merkezi, Bahçeşehir Koleji öğrencilerini konuk etti. Öğrencilerin, Telsiz Operatörü Ali İstek Özsaran’dan amatör telsizcilik eğitimi aldığı aktiflik sonrası, stajlarını Sancar Maruflu Bilim Merkezi’nde tamamlayan Dokuz Eylül Üniversitesi Fizik Öğretmenliği öğrencileri için sertifika merasimi düzenlendi.

Konak Belediyesi Sancar Maruflu Bilim Merkezi iki aktifliğe birden konut sahipliği yaptı. Birebir günde minik öğrenciler deneyler yapıp telsizciliğin inceliklerini öğrenirken, öğretmen adayları da sertifikalarını aldı. Bahçeşehir Koleji İzmir Kuzey Yerleşkesi 4. sınıf öğrencilerini konuk eden merkezde çocukları, Dokuz Eylül Üniversitesi Buca Eğitim Fakültesi Matematik ve Fen Bilimleri Eğitimi Kısmından fizik öğretmeni adayı üniversiteliler karşıladı. Topluma Hizmet Uygulamaları dersi kapsamında bilim merkezinde stajyer olan öğretmen adayları ve minik öğrencileri bir ortaya getiren aktiflik öncesi çocuklar, Türkiye’nin telsiz kullanarak uzay istasyonundaki astronotla konuşan birinci telsizcisi olan Telsiz Operatörü Ali İstek Özsaran’la tanıştı. Özsaran’dan “Telsiz kullanımı ve Önemi” eğitimi alan çocuklar, birbirleriyle telsiz aracılığıyla konuşmayı da deneyimledi. Eğitim sonrası minik öğrenciler, üniversiteli abla ve ağabeyleriyle birlikte merkezde bulunan tüm bilimsel deneyleri tek tek yaparak merak ettikleri soruların cevaplarını öğretmen adaylarından aldı. Etkinliklerin bitiminde, stajlarını tamamlayan üniversite öğrencilerine teşekkür evraklarının verildiği bir sertifika merasimi yapıldı.

İlk defa telsiz kullandılar

Her deneyi heyecan içinde gerçekleştiren Bahçeşehirli çocuklar, Ali İstek Özsaran’dan da amatör telsizcilikle ilgili bilgi aldı. Birinci kere telsiz kullanan çocukların telsizciliğe meraklarının çok değerli olduğunu lisana getiren Özsaran: “Bugün çocuklara amatör telsizcilikle, uzaydaki haberleşmeyle ve amatör telsizciliğin afet vaktindeki rolüyle ilgili bilgiler verdik. Telsizle nasıl konuşulduğunu denediler. Tahminen de hayatlarında birinci kere telsizle konuştular. Çocuklar çok ilgi gösterdiler, çok heyecanlandılar. Onlar için de çok hoş, değişik bir tecrübe oldu. Biz de Konak Belediyesi’nin bu çalışmasından ötürü çok memnun olduk” dedi. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

DESA, sürdürülebilirliği sırf bir etraf siyaseti değil, tıpkı vakitte topluma ve gelecek kuşaklara karşı bir sorumluluk olarak görüyor. Bu vizyon doğrultusunda yürütülen projelerle hem ekosisteme katkı sağlamayı hem de kesimin dönüşümüne öncülük etmeyi hedefliyor.

DESA CEO’su Burak Çelet, Dünya Etraf Günü hasebiyle yaptığı açıklamada, “Gezegenimizin karşı karşıya olduğu çevresel zorluklar, her zamankinden daha fazla sorumluluk almamızı gerektiriyor. DESA olarak sürdürülebilirliği yalnızca bir kurumsal sorumluluk değil, gelecek kuşaklara karşı bir yükümlülük olarak görüyoruz. Etraf dostu uygulamalarımızla dalımızda öncü olmaya ve paha yaratmaya devam edeceğiz” dedi. 

Dünya Etraf Günü’nın, insanın tabiatla olan ilgisini tekrar düşünmek ve çevresel taahhütleri güçlendirmek için değerli bir fırsat sunduğunu belirten Çelet, “DESA olarak, 2050 yılına kadar karbon nötr olma amacımız doğrultusunda emin adımlarla ilerliyoruz. Güneş gücü yatırımlarımız, ağaçlandırma projelerimiz ve sürdürülebilir üretim uygulamalarımız, bu maksada ulaşma yolunda attığımız somut adımların sırf bir kısmı. Gelecek jenerasyonlara daha pak ve yaşanabilir bir dünya bırakmak için tüm paydaşlarımızla birlikte çalışmaya ve çevresel ayak izimizi daima azaltmaya kararlıyız.” halinde konuştu.

Yenilenebilir Güç ile Yeşil Üretim

DESA, çevresel ayak izini azaltmak maksadıyla yenilenebilir güç kaynaklarına kıymetli yatırımlar yapıyor. Düzce ve Çorlu fabrikalarının çatılarına kurulan toplam 10.800 metrekarelik güneş gücü santralleri, 1,6 mW güç üretim kapasitesine sahip. 2024 yılında bu tesislerden 1.185.555,25 kWh pak güç üreten şirket, üretilen gücün 814.820,08 kWh’ını kendi tesislerinde kullanarak karbon emisyonlarını kıymetli ölçüde azaltıyor.

Doğaya Nefes: Ağaçlandırma Projeleri

Çevresel sürdürülebilirlik kapsamında ağaçlandırma çalışmalarına büyük ehemmiyet veren DESA, Orman Genel Müdürlüğü ile yaptığı iş birliği çerçevesinde bugüne kadar 50.000 fidanı toprakla buluşturdu. DESA, ağaçlandırma projelerini önümüzdeki yıllarda da genişleterek sürdürmeyi hedefliyor.

Altın Standartlarda Üretim Süreçleri

DESA, üretim süreçlerinde de etraf hassaslığını ön planda tutuyor. Leather Working Group’den “Gold” (Altın) dereceye layık görülen şirket, hammadde temininden sonuncu esere kadar tüm süreçlerde izlenebilirlik sistemini muvaffakiyetle uyguluyor. Bu sistem, üretimin her aşamasının Avrupa Birliği sıhhat ve etraf standartlarına uygunluğunun denetim edilmesini sağlıyor. DESA, kimyasal kullanımını azaltan, su ve güç tasarrufu sağlayan üretim teknolojilerine yatırım yaparak çevresel tesirini daima olarak azaltıyor.

Döngüsel İktisat ve Atık Yönetimi

Üretim süreçlerinde ortaya çıkan atıkların azaltılması ve kıymetlendirilmesi için döngüsel iktisat prensiplerini benimseyen DESA’nın, Bayan Emeğini Kıymetlendirme Vakfı (KEDV) iş birliğiyle yürüttüğü “Her İlmek Bir Bayana Destek” projesi kapsamında, üretimden arta kalan deri modülleri ve doğal gereçler, bayan üreticiler tarafından yeni eserlere dönüştürülüyor. Bu sayede hem atık ölçüsü azaltılıyor hem de bayanların ekonomik bağımsızlığına katkı sağlanıyor.

2050 Karbon Nötr Hedefi

DESA, Avrupa Birliği’nin 2050 karbon nötr maksadını benimseyerek uzun vadeli sürdürülebilirlik stratejisini bu doğrultuda şekillendiriyor. Şirket, önümüzdeki periyotta Kapsam 1 ve Kapsam 2 emisyonlarının şeffaf bir halde açıklanması, TSRS ile uyumlu kapsamlı sürdürülebilirlik raporunun yayınlanması ve tüm paha zincirini kapsayacak halde çevresel amaçların belirlenmesi bahislerinde çalışmalarını ağırlaştırıyor.

Dünya Etraf Günü’nde etraf hassaslığını bir defa daha vurgulayan DESA, sorumluluk şuuruyla hareket ederek, etrafa ve topluma bedel katmaya, sürdürülebilir bir gelecek için öncü olmaya devam ediyor.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Türk besin ihracatçıları, Amerika Birleşik Devletleri’ne 5 milyar dolarlık besin eserleri ihracatı amaçları için büyük bir adım attı.

Dünya’nın en büyük besin ithalatçısı Amerika Birleşik Devletleri’ne Turkish Tastes isimli TURQUALITY Projesiyle ihracatını 5 yılda iki kat artırarak 2 milyar dolara ulaşan Türk besin ihracatçıları, ABD’nin ve dünyanın en büyük restoran ve besin hizmetleri fuarlarından biri olan National Restaurant Association Show 2025’e katılarak Türk besin eserlerinin tanıtımını yaptı.

Ege İhracatçı Birlikleri çatısı altındaki 6 besin birliğinin iştirakinde sürdürülen Turkish Tastes isimli TURQUALITY Projesi, son yıllarda ABD’de yükselen kıymet olan Akdeniz tipi beslenme alışkanlığının Türk besin eserlerinin ihracatına olumlu yansıması için ağır bir tanıtım kampanyası yürütüyor.

Ege Su Eserleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği İdare Konseyi Lider Yardımcısı Melih İşliel, ABD’de son yıllarda sağlıklı ömür trendinin öne çıktığını, bu doğrultuda, Türk besin eserlerinin; tazelik, lezzet ve besleyici kıymet açısından tam da bu gereksinime yanıt verecek nitelikte olduğunu vurguladı.

ABD’ye besin ihracatında Ege, Türkiye ortalamasını ikiye katladı 

Turkish Tastes Projesi başladıktan sonra proje kapsamındaki eserlerde Türkiye’nin ABD’ye besin ihracatının her yıl ortalama yüzde 6,5 artarak 1,8 milyar dolara ulaştığı bilgisini veren İşliel, “Geçtiğimiz 5 yıllık periyotta Ege İhracatçı Birlikleri’nden ABD’ye besin ihracatımız her yıl ortalama yüzde 12,5 arttı ve 458 milyon dolara ulaştı. ABD’ye besin ihracatındaki artış süratimiz Türkiye geneline nazaran iki kat oldu. Önümüzdeki yıllarda bu farkın daha da açılması için gayret göstereceğiz” diye konuştu.

2026 yılında Türkiye Ulusal İştirak Tertibi yapmak istiyoruz

National Restaurant Association Show 2025’te Türk besin eserlerine gösterilen ilginin kendilerini bu fuarla ilgili daha büyük adımlar atmaya teşvik ettiğini vurgulayan Melih İşliel, 2026 yılında NRA Show’a Türkiye’den Ulusal İştirak Tertibi yapmak için harekete geçtiklerini, NRA Show’un; New York Fancy Food ve Natural Products Expo West’ten sonra ABD’de üçüncü Türkiye Ulusal İştirak Tertibi yaptıkları fuar olmasını dilek ettiklerini paylaştı.

Şikago’nun ABD’nin Ortabatı bölgesindeki en değerli ticaret ve lojistik merkezi olduğuna dikkati çeken İşliel, “Şikago’da düzenlenen bu büyük çaplı fuarda eserlerimizin ağır beğeni toplaması, ihracatçılarımız açısından son derece değerli bir gelişmedir. Turkish Tastes Projemizde uzun müddettir birlikte çalıştığımız Amerika Aşçılar Federasyonu (ACF) Geçmiş Dönem Başkanı Şef Thomas Macrina, Amerikan Şefler Akademisi Lider Yardımcısı Şef Reimund Pitz ve Amerikan Aşçılık Federasyonu Şefi Don Zajac, Türk besin eserlerini kullanarak Amerikan damak tadına uygun lezzetler hazırladılar ve bu sunumlarla ziyaretçilerin ilgisini çekmeyi başardılar. Bu temaslarımızın ticari ilişkiye dönüşmesini bekliyoruz” sözlerini kullandı.

NRA Show ‘un; yiyecek-içecek hizmetleri, restoranlar, zincir işletmeler, oteller, catering firmaları, besin teknolojileri ve inovatif mutfak ekipmanları başta olmak üzere geniş bir yelpazede profesyonel ziyaretçiyi ve iştirakçiyi bir ortaya getirdiği bilgisini veren İşliel şöyle konuştu; “Şikago üzere çok kültürlü ve göçmen nüfusun ağır olduğu bir kentte; Doğu Akdeniz, Balkanlar ve BDT ülkeleri kökenli tüketicilerin Türk mutfağına aşinalığı, markalı Türk besin eserlerinin raflarda beğeniyle yer almasına imkan tanıyor. Fuar kapsamında edindiğimiz temaslar, Türk eserlerinin ABD pazarındaki pozisyonunu daha da güçlendirecek fırsatlar sunuyor.”

“NRA Show’un Türk besin ihracatçıları açısından stratejik kıymete sahip bir pazarda aktif tanıtım yapmak için büyük fırsatlar sunduğunu kelamlarına ekleyen İşliel, “ABD pazarı, yüksek kaliteye ve sertifikasyon süreçlerine değer veriyor. Besin güvenliği, sürdürülebilirlik ve bitki bazlı alternatifler konusunda ağır talepleri var. Gelecek fuarlarda daha büyük alanlarda, interaktif tadım ve dijital gösterimlerle desteklenen sunumlar yapma konusunda geri dönüşler aldık. Türk mutfağının şef temelli etkinliklerle tanıtılması, kültürel etkiyi artırıyor ve ziyaretçilerin ilgisini çekiyor. Bu yolu artırarak devam ettireceğiz” diyerek kelamlarını noktaladı.

NRA Show; bu yıl 110’dan fazla ülkeden 53.000’in üzerinde profesyonel ziyaretçiye mesken sahipliği yaptı, 2.300’den fazla iştirakçi firma eser ve hizmetlerini sergiledi. Aktifliğin ana temaları ortasında; Besin sürdürülebilirliği ve etraf dostu tahliller, yapay zekâ dayanaklı mutfak sistemleri, bitki bazlı ve işlevsel besinler, teknolojik mutfak ekipmanları, işletme optimizasyonu ve müşteri tecrübesi öne çıktı.

Ege İhracatçı Birlikleri’nin standını, Türkiye’nin Şikago Başkonsolosu Tahir Bora Atatanır, Şikago Ticaret Ataşesi Ahmet Samet Tekoğlu, ABD Başkanı Donald Trump’ın Beyaz Saray ve Başkanlık Konutu Şefi Guy Mitchell, ABD olmak üzere; Kanada, Brezilya, Almanya, Meksika ve Uzak Doğu ülkelerinden şefler, restoran zincirleri yöneticileri ve ithalatçılar ziyaret etti.

Ege İhracatçı Birlikleri, Turkish Tastes Projesi kapsamında ABD’de Haziran 2025 Summer Fancy Food New York 2025 Fuarına eş vakitli olarak New York Türkevinde tadım ve tanıtım aktifliği ve
 Temmuz 2025 ACF American Culinary Federation Gala Gecesinde Tadım, Tanıtım ve pişirim aktivitesi yapmak için çalışmalarını sürdürüyor.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı