Gün: 4 Haziran 2025

1992 Barselona Olimpiyat Oyunları’nda üçüncülük kürsüsüne çıkarak olimpiyatlarda madalya kazanan birinci Türk bayan sporcu olmayı başaran Hülya Şenyurt, yeni judocular yetiştiriyor.

Türkiye Judo Federasyonu Yönetim Kurulu üyesi olan ve Ordu Muhsin Yazıcıoğlu Spor Lisesi’nde vücut eğitimi ve spor öğretmenliği yapan Şenyurt, judo antrenörlüğüne devam ediyor.

Hülya Şenyurt, AA muhabirine, hem antrenör hem de federasyonun idarede yer alarak Türk judosuna katkı vermeye çalıştığını söyledi.

Hayatının her alanında judo olduğunu belirten Şenyurt, emellerinin Türk judosunu ileriye taşımak olduğunu lisana getirdi.

Okulun yanı sıra idman salonunda ağır halde çalışarak judoya katkı vermeye çalıştığının altını çizen Şenyurt, gençlerin bu sporda düzgün olabilmek için uğraş gösterdiğini vurguladı.

Türkiye Judo Federasyonu Başkanı Sezer Huysuz’un öncülüğünde Türk judosunu daha muvaffakiyete taşımak için katkı sunmaya çalıştıklarını anlatan Şenyurt, bu spora son 5-6 yılda çok sayıda sportmen kazandırdıklarını ve ulusal ekibe sportmen verdiklerini lisana getirdi.

Başarılı bir federasyon olduklarını belirten Şenyurt, Avrupa, dünya ve birçok müsabakada madalya kazanan atletlere sahip olduklarını kaydetti.

– “Asıl gayemiz olimpiyat madalyası”

Hülya Şenyurt, judoda kendisinden sonra olimpiyatta madalya kazanan atlet olmadığını anlatarak, “Bizim asıl amacımız olimpiyatlarda bir madalya daha kazanmak. Atletlerimizin ve federasyonumuzun olimpiyatlarda bir madalya daha kazanmasını istiyoruz. Tüm çalışmalarımız bu bahis üzerine ağırlaştı. 2028 Olimpiyat Oyunları’nda bunu başarmak istiyoruz.” dedi.

Başarılı atletlere sahip olmalarına karşın ikinci bir olimpiyat madalyasına ulaşamadıklarını aktaran Şenyurt, “Yeni bir olimpiyat madalyası kazanılması hem Türk judosunu hem de ülkemizi çok gururlandırır. Bayan ya da erkek fark etmez. Bir atletimizin olimpiyatlarda kürsüde temsil etmesi hepimizi çok memnun eder.” diye konuştu.

Bayan sportmenlerin judoya ilgisinin arttığına değinen Şenyurt, bu mevzuda birçok şahsa örnek olmanın memnunluğunu yaşadığını lisana getirdi.

İzmir Kent Tiyatroları, çağdaş Türk şiirinin en kıymetli isimlerinden Nazım Hikmet Ran’ın vefat yıl dönümü nedeniyle sahnesinde özel bir aktiflik yaptı.

İzmir Büyükşehir Belediyesi Kent Tiyatroları (İzBBŞT), Türk edebiyatının kozmik bedeli Nazım Hikmet Ran’ı vefatının 62’nci yıl dönümünde özel bir aktiflik ile andı. İzBBŞT İsmet İnönü Sahnesi’nde gerçekleşen aktifliğe İzmir Büyükşehir Belediyesi Lideri Dr. Cemil Tugay’a vekaleten İzmir Büyükşehir Belediyesi Meclis Üyesi Elvin Sönmez Güler, İzBBŞT Genel Sanat Yönetmeni Levent Üzümcü, İzmir Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Dairesi Başkanı Yener Ceylan, İzBBŞT Şube Müdürü İlayda Akbıyık, İzBBŞT Danışma Kurulu Üyesi Prof. Dr. Semih Çelenk, bürokratlar ve sanatseverler katıldı.

Nazım Hikmet’in edebi mirasını yaşatmak için
Etkinlikte şairin kıymetli yapıtlarından Kuvâyi Ulusala Destanı, dinleti formatında sanatseverlerle buluştu. İzBBŞT Genel Sanat Yönetmeni Yardımcısı Harun Özer’in yönettiği performans, Nazım Hikmet’in edebi mirasını yaşatmak ve ulusal gayret ruhunu sanat aracılığıyla gelecek jenerasyonlara aktarmak gayesiyle sahneye taşındı. Nazım Hikmet’in güçlü anlatımının oyuncuların yorumlarıyla birleştiği aktiflikte İzmir Kent Tiyatroları sanatkarlarının performansı alkışlarla sıkça kesildi.

Karikatürist Nuri Kurt Cebe’nin “Kuvâyi Milliye” isimli yapıtında yer alan çizimlerinin de kullanıldığı performansta dramaturji His Kankaytsın Çelenk, ışık tasarımı da Kaan Burmaoğlu tarafından gerçekleştirildi. Aktiflikte Buket Özkat, İhtilal Karakoyun, Dine Altıok, Elçin Fazilet, Işıl Keskin, Murat Sönmez, Müge Kızılbağlı, Okan Kam, Selen Şeşen ve Yasin Erol yer aldı.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi İSU Genel Müdürlüğü, kentin gelişen bölgelerinde altyapı yatırımlarına sürat kesmeden devam ediyor. Bu kapsamda, Körfez ilçesi İlimtepe Mahallesi’nde başlatılan 9.134 metrelik yeni kanalizasyon çizgisi projesinde sona yaklaşıldı.

BÜYÜYEN BÖLGELERE PLANLI YATIRIM
Kent genelinde yeni imar alanlarının muhtaçlıklarını evvelce tahlil ederek projelerini hayata geçiren İSU Genel Müdürlüğü, İlimtepe Mahallesi’nde yürüttüğü çalışmalarda şu ana kadar 8 bin metrelik kanalizasyon sınırı imalatını tamamladı. 300 mm çapındaki betonarme borularla yapılan bu altyapı çalışmasının kalan 1.134 metrelik kısmı için saha grupları ağır halde çalışmalarını sürdürüyor. Proje kapsamında, 250 kişilik kapasiteye sahip 2 adet foseptik üretiminin da tamamlanmasıyla, bölgenin artan nüfusuna uygun altyapı tahlilleri hayata geçirildi. Böylelikle çevresel riskler en aza indirilirken altyapı hizmetleri de daha güçlü ve sürdürülebilir hale getiriliyor.

GELECEĞE YATIRIM
İSU Genel Müdürlüğü yetkilileri, İlimtepe Mahallesi’nde hayata geçirilen bu altyapı yatırımlarının bölgenin süratle artan nüfusuna ve gelişen yapılaşmasına uygun tahliller sunduğunu belirtti. “Altyapı projelerimizle sırf bugünün değil, geleceğin gereksinimlerini da karşılayacak biçimde planlama yapıyoruz. Körfez İlimtepe’de yürüttüğümüz bu çalışmalar, etraf müdafaa ve sürdürülebilir şehircilik amaçlarımızın değerli bir kesimidir.” açıklaması yapıldı.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Logo Yazılım, Logo Netsis Wings Entegre ve Logo GO Wings tahlillerinin e-Dönüşüm modülleriyle birlikte alımlarında KOBİ’lere özel % 45’e indirim ve 500 kontör armağan kampanyası başlattı. Kampanya, 27 Haziran Dünya KOBİ Günü’ne kadar devam edecek.

Ekonominin belkemiği olan KOBİ’lerin rekabet avantajı için gereksinim duyduğu verimlilik, dijital dönüşümle mümkün hale geliyor. Kârlılığı ve verimliliği artıran tahlilleriyle KOBİ’lerin yanında olan Türkiye’nin en büyük yerli iş yazılımı şirketi Logo Yazılım, Dünya KOBİ Günü yaklaşırken özel bir kampanya başlattı. 

Kampanya kapsamında Logo Netsis Wings Entegre ve Logo GO Wings tahlillerinin e-Dönüşüm modülleriyle birlikte alımlarında toplam birinci yıl abonelik bedeli üzerinden %45 indirim ve 500 armağan kontör fırsatı sunuluyor. e-Dönüşüm paketi, hem Logo Netsis Wings Entegre hem de Logo GO Wings için e-Fatura, e-Arşiv Fatura ve e-İrsaliye’yi kapsıyor. Yeni KOBİ müşterileri için geçerli olan kampanyaya, e-Defter modülü de eklenebiliyor.

Logo Esnek Ödeme Planı avantajlarıyla

Logo Yazılım’ın sunduğu Esnek Ödeme Modeli kapsamında 3 farklı ödeme planından kendileri için en uygun olanı seçebilen işletmeler, bütçe planlamalarını yaparken dijitalleşmeye ayırdıkları hissesi en verimli biçimde kullanarak sarfiyat idaresinde rahatlık elde ediyor.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Kurban bayramında havanın nasıl olacağı merak edildi. Bayram boyunca sıcaklığın mevsim normallerinin üzerinde seyretmesi bekleniyor lakin yer yer yağış beklentisi var.

Meteoroloji Genel Müdürlüğü bayramda yurdu bekleyen hava iddia raporunu yayınladı. Hava sıcaklıkları yükseliyor. Kurban bayramında sıcaklıklar yurt genelinde mevsim normallerinin üzerinde seyredecek. Lakin yer yer yağış beklentisi var.

BAYRAMDA HAVA NASIL OLACAK?

Yayınlanan raporda şu sözlere yer verildi:

“Hava sıcaklığının, Marmara’nın kuzey kıyıları ile Batı Karadeniz kıyılarında mevsim normalleri civarında, iç bölümler ile Doğu Anadolu’nun batısı ve Güneydoğu Anadolu’da mevsim normallerinin 3 ila 6 derece üzerinde, öteki yerlerde ise mevsim normallerinin 1 ila 3 derece üzerinde seyredeceği beklenmektedir.

Yağışın, güneybatı ve güneydoğu bölümlerde mevsim normalleri civarında, öbür yerlerde ise mevsim normallerinin altında gerçekleşeceği öngörülmektedir.”

YER YER YAĞIŞ BEKLENTİSİ

• Arefe günü Doğu Karadeniz’in iç bölümleri ile Ardahan etrafları;

• Bayramın birinci günü ise Doğu Anadolu’nun doğusunun gök gürültülü sağanak yağışlı olması öngörülüyor.

• Bayramın ikinci günü yağış beklenmiyor.

• Üçüncü gün Hakkari ve Van etrafları ile Batı Akdeniz’in iç bölümleri; dördüncü gün ise Doğu Anadolu’nun kuzey ve doğusunun yağış alacağı iddia ediliyor.

• Bayram süresince Ankara, İstanbul, İzmir ve Konya’da hava az bulutlu ve açık olacak.

İL VİLAYET HAVA İDDİA DURUMU İÇİN TIKLAYIN

Sıfır Atık Vakfı, İstanbul’da “Sıfır Atık Çocuk: Geleceğe Değer” projesi kapsamında, ilkokul öğrencilerine geri dönüşümde farkındalık eğitimi veriyor.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan’ın 2017’de öncüsü olduğu “Sıfır Atık” Teşebbüsü kapsamında harekete geçen Sıfır Atık Vakfı eğitmenleri, Milli Eğitim Bakanlığı koordinesinde “Sıfır Atık Çocuk: Geleceğe Değer” projesiyle ilkokul öğrencilerine sıfır atık şuurunu kazandırmak hedefiyle İstanbul’daki birtakım okulları ziyaret etti.

Eğitmenler, ilkokul 3. ve 4. sınıf öğrencilerine sıfır atık kavramını tanıtmak ve etrafa hassas bireyler yetiştirmek hedefiyle çeşitli etkinlikler ve uygulamalar gerçekleştirdi.

Proje kapsamında, vakıf eğitmenleri Üsküdar’daki Kuzguncuk İlkokulu’nda atık idaresine ait farkındalık eğitim verdi.

Burada AA muhabirine açıklama yapan Sıfır Atık Vakfı Proje Yöneticisi Uzman Klinik Psikolog Esra Kartal, okullarda sıfır atık farkındalık seminerleri düzenlediklerini belirterek, “Okullarda, ‘Çevreye karşı sorumluluklarımız nelerdir, atık ve çöpün ayrımı nedir, sıfır atık nedir ve sıfır atığın gayesi nedir, geri dönüşüm ve ileri dönüşüm nedir?’, çocuklara bunlardan bahsediyoruz.” dedi.

Eğitimlerde çocuklarla atıklardan üretilen kompost yaptıklarını anlatan Kartal, “Seminerin sonunda çocuklardan bir kelam vermelerini istiyorum. ‘Sıfır atık çocuk sözü’ diyoruz biz buna. Etrafa karşı hassas olacaklarına, israf etmeyeceklerine, sıfır atığı alışkanlık haline getireceklerine dair bir kelam istiyoruz çocuklardan.” diye konuştu.

Seminerlere gittikleri okullarda öğrencilerin kendilerini merakla karşıladıklarını aktaran Kartal, çocukların kompost üretimine yabancı olmadığını, kimilerinin aileleriyle yumurta kabuklarından kompost yaptığını anlattı. Kartal, “Vakıf olarak emelimiz hem bireyde hem çocuklarda erken yaşlarda sıfır atığı bir ömür kültürü haline getirebilmelerini sağlamak.” sözlerini kullandı.

“ANNEME ÇÖPLERİ DİKKATLİ AYRIŞTIR DİYECEĞİM”

Eğitime katılan 4’üncü sınıf öğrencisi Ahmet Bera Akdoğan, eğitimi yararlı bulduğunu belirterek, “Atıkların nasıl ayrıştırıldığını ve atığın ne olduğunu öğrendim. Anneme eğitimi anlatacağım, çöpleri dikkatli ayrıştır, diyeceğim.” dedi.

4’üncü sınıf öğrencisi Tabiat Dünderalp ise “Çöplerin, atıkların nasıl ayrıştırıldığını, kompostun nasıl yapıldığını, bir sürü şey öğrendim. Anneannem yumurta kabuklarını bahçeye, çiçeklere koyuyor. Anneme, ‘Yumurta, meyve kabuğu üzere şeyler kalırsa elimizde, onlarla kompost yapıp dışarıdaki bitkilere koyabiliriz.’ diyeceğim.” diye konuştu.

Vakıf, İstanbul’da başlayan eğitimi, tüm Türkiye’de yaygınlaştırmayı hedefliyor.

Konak Belediyesi’nin metruk bina yıkım çalışması sırasında emekçilerin, bina içinde saklandıklarını fark ederek kurtardığı iki yavru kedi belediyenin Veteriner İşleri Müdürlüğüne teslim edildi. Müdafaaya alınan ve tedavileri tamamlanan kediler inançlı ve ömürlük bir yuvaya kavuşmak için sahiplenilmeyi bekliyor.

Konak Belediyesi’nin ilçe genelinde sürdürdüğü, vatandaşın can ve mal güvenliği ile huzurunu tehdit eden metruk binaların yıkım çalışmaları bu kere yürekleri ısıtan manzaralara sahne oldu. Zeybek Mahallesi 2426 Sokak üzerinde bulunan metruk binanın yıkımı sırasında belediye emekçileri binada iki yavru kedi olduğunu fark etti. Çabucak Veteriner İşleri Müdürlüğüne haber veren emekçiler, tüm çalışmayı durdurarak yavru kedilerin inançlı bir biçimde binadan çıkarılmasını bekledi. Fen İşleri Müdürlüğü yıkım ekibi, Veteriner İşleri Müdürlüğü takımlarının yavru kedileri bulundukları yerden çıkarıp inanca almasının akabinde çalışmaları tekrar başlatarak metruk binanın yıkımını tamamladı.

Yeni yuvalarına kavuşmayı bekliyorlar

Konak Belediyesi Veteriner İşleri Müdürlüğüne götürülen sempatik kedilerin sıhhat denetimleri yapılarak beslenmeleri sağlandı. Belediyenin bakımevinde korumaya alınan minik yavrular, ömürlük ve inançlı yuvalarına kavuşmak için sahiplenilmeyi bekliyor. Yavru kediler hakkında bilgi almak ve sahiplenmek isteyenler, (0232) 459 40 11 numaralı telefondan Konak Belediyesi Veteriner İşleri Müdürlüğüne ulaşabilir.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Hollow Knight: Silksong duyurulalı altı yıldan uzun bir müddet oldu. Birinci evvelce DLC olarak geliştirilmeye başlanan fakat sonradan Team Cherry’nin “biz bunu tam bir oyun yapalım” demesiyle birlikte farklı bir istikamete evrilen Hollow Knight 2’yi o vakitten beri bekliyoruz ancak elde ne yeni haberler, ne yeni fragmanlar, ne de çıkış tarihi var.

Her dijital oyun aktifliği öncesinde “bu sefer Silksong da olacak” esprileri yapılıyor ancak galiba bu sefer bu espriler gerçek olacak. Hatta oyunun yalnızca gösterilmekle kalmayacağı, tıpkı Oblivion Remastered’da olduğu üzere gösterilmesiyle çıkmasının bir olacağı konuşuluyor.

Oyunun SteamDB bilgileri güncellendi ve bu güncellenen paketlerden biri 15 aydır birinci güncellemesini aldı. Yani Team Cherry’nin önemli bir hazırlık içinde olduğu muhakkak. Switch 2’nin resmi çıkışına yetişmemiş olabilir (onu bugün göreceğiz) lakin Summer Game Fest yahut Xbox Showcase oyunun çıkışı için iki uygun aday üzere görünüyor.

Yani bu denli vakit sonra ne diyebiliriz ki, umarım artık yolun sonuna gelmişizdir. Üzerinden biraz daha vakit geçerse beşerler Silksong 2’yi düzgünden güzele umursamamaya başlayacak zira.

Olimpiyat, dünya ve Avrupa şampiyonu ulusal okçu Mete Gazoz, döneminin kendisi için hoş geçtiğini söyledi.

Bu dönem ortaya koyduğu performanstan şad olduğunu aktaran 25 yaşındaki ulusal okçu, şunları kaydetti:

“Bu dönem, Samsun’da düzenlenen Salon Avrupa Şampiyonası’yla başladı. Çok hoş geçti. Daha sonra ABD’deki Dünya Kupası’nda ikinci oldum. Sonuçtan mutluyum. Antalya’da Avrupa Grand Prix’si vardı. Orada şampiyon oldum. Akabinde Şanghay’a Dünya Kupası’na gittim. Karışık kadro halinde üçüncü olduk. En son Fetih Kupası’nda da ikinci oldum. Dünya Şampiyonası öncesi çok hoş bir hazırlık oldu. Antalya’daki Dünya Kupası’na hazırım. Hoş bir Dünya Kupası geçecek. Dönem çok hoş başladı ve ilerliyor. Eylül’de düzenlenecek Dünya Şampiyonası’yla dönemi hoş bir formda sonlandırmayı düşünüyorum. Zihinsel ve fizikî manada daha güçlü olabilmek için elimden geleni yapıyorum. 2028 Olimpiyat Oyunları’nda hazır bir halde olacağıma emin olabilirsiniz.”

-“E-sporun bir modülü olduğum için mutluyum”

Mete Gazoz, e-sporun hayatında kıymetli bir yere sahip olduğunu anlatarak, “Yoğun tempoda üst seviye performans gösterirken zihinsel olarak rahatlamaya, okçuluktan uzaklaşmaya gereksinimim olabiliyor. O noktalarda oyun bunu bana ziyadesiyle veriyor. Genel olarak Valorant ile League of Legends oynuyorum. Ekipteki arkadaşlarımla bir arada oynuyoruz. Başımı dağıttığım, eğlendiğim ve keyif aldığım e-spor, rekabetin çok yüksek olduğu bir yer. Profesyonel maçları ve kadroları sıkı bir halde takip ediyorum. Çok hoş ilerliyor. E-sporun bir modülü olduğum için memnunum.” sözlerini kullandı.

– “Burası (Atölye) benim için konut gibi”

Mete Gazoz için İstinye Okçuluk Kulübünde bulunan babası Metin Gazoz’un atölyesi özel bir yere sahip.

Ok ve yay yapılan atölyede küçükken çok fazla vakit geçirdiğini anlatan ulusal sportmen, “Burası büyüdüğüm yerlerden biri. Aslında burası benim için konut üzere. Babamla burada çok fazla idman yaptık. Babamla ve annemle anılar paylaştık. Buranın manevi olarak manası çok büyük. Buraya geldiğimde kendimi rahatlamış hissediyorum. İnançlı yerlerimden biri. Buraya gelmekten çok büyük keyif duyuyorum. Benim için vazgeçilmez yerlerden biri.” diye konuştu.

21 yaşındaki genç bisikletçi Mustafa Ayyorkun, İran’da katıldığı yarışta geçirdiği kaza sonrası tedavi gördüğü hastanede vefat etti.

Türkiye Bisiklet Federasyonundan yapılan açıklamada, Mustafa Ayyorkun’un İran’ın Tebriz kentinde düzenlenen 2025 Tour of Iran yarışının 5. etabında yaşanan bir kazada ağır yaralandığı ve kaldırıldığı hastanede vefat ettiği belirtildi.

Açıklamada, “Türk bisikletinin genç ve gelecek vadeden isimlerinden biri olan Mustafa Ayyorkun’a Allah’tan rahmet, başta ailesi olmak üzere, Spor Toto Bisiklet Ekibi’ne, tüm bisiklet topluluğumuza ve sevenlerine başsağlığı diliyoruz.” görüşlerine yer verildi.

Samsung, akıllı telefon pazarındaki model yelpazesini genişletmeye devam ediyor. Şirketin F serisindeki yeni üyesi Galaxy F36 5G, resmi lansman öncesi sertifikasyon sürecinde son adımlarını tamamlıyor. Son olarak Bluetooth SIG bilgi tabanında SM-E366B/DS model numarasıyla tespit edilen aygıt, daha evvel de Samsung’un resmi dayanak sayfasında ve farklı sertifikasyon platformlarında görünmüştü.

Arka geriye gelen bu gelişmeler, aygıtın artık tanıtıma çok yakın olduğunu gösteriyor. Galaxy F36’nın, bilhassa fiyat-performans segmentinde dikkat çeken bir model olacağı beklentisi hâkim. Çünkü Samsung’un F serisi, geçmişte de uygun fiyatla sağlam donanımı buluşturmayı başarmıştı.

Geçtiğimiz yıl Galaxy F34’ün akabinde F35 modeli atlanmış ve direkt F36 üzerinde çalışmalar başlatılmıştı. Bu adım, şirketin eser isimlendirme stratejisinde yaptığı bir değişiklik olarak bedellendiriliyor. Yeni modelin, teknik açıdan Galaxy M36 ile büyük benzerlik taşıyacağı konuşuluyor. M36, Geekbench testlerinde Exynos 1380 işlemci, 6 GB RAM ve Android 15 işletim sistemi ile ortaya çıkmıştı. Bu bilgiler, Galaxy F36’nın da birebir teknik altyapıyla geleceğine işaret ediyor.

Uygun fiyatlı Samsung Galaxy F36 5G’nin özellikleri muhakkak oldu

Samsung, F serisi aygıtlarını ekseriyetle çevrim içi satış kanallarına özel olarak sunuyor. Bu yaklaşım, eserin sırf muhakkak bölgelerde ya da platformlarda satışa çıkacağı ihtimalini güçlendiriyor. Böylelikle şirket, farklı pazar segmentlerinde özel stratejilerle daha aktif bir dağıtım ağı kurmayı hedefliyor.

Galaxy F36’nın donanımı ve yazılım özellikleri şimdi resmi olarak açıklanmasa da, sızan bilgiler aygıtın orta segmentte rekabeti kızıştıracak bir aday olduğunu gösteriyor. Uygun fiyatlı bir 5G telefon arayan kullanıcılar için dikkat cazibeli bir seçenek haline gelmesi beklenen model, lansman sonrası nasıl bir ilgi görecek daima birlikte göreceğiz.

Samsung’un önümüzdeki günlerde resmi tanıtım tarihiyle ilgili duyuru yapması bekleniyor. Gelişmeleri yakından takip edip sizlere aktarmaya devam edeceğiz.

Menderes Belediyesi, veli ve öğrenciler için imtihan tasası ve gerilimi yönetme ile ilgili eğitimler verecek.

Menderes Belediyesi, velilerin ve öğrencilerin imtihan telaşı ile çaba etme ve gerilimi yönetmesi ismine eğitim düzenleyecek. Menderes Belediyesi bünyesinde yer alan Psikolog Almina Kahraman’ın vereceği eğitim ile vatandaşların bu süreci kolay atlatması sağlanacak. Lise Giriş Sınavı (LGS) ve Yüksek Öğretim Kurumları (YKS) imtihanlarına girecek olanlar için yapılacak eğitimler Menderes Belediyesi Nikah Sarayı, Kongre ve Sanat Merkezi’nde gerçekleşecek. LGS aktifliğinin 10 Haziran Salı günü saat 18:00’da, YKS aktifliğinin ise 19 Haziran Perşembe günü saat 18:00’da yapılacağı duyuruldu. Tüm vatandaşların fiyatsız olarak katılabileceği belirtildi.

Çocuklarımızın başarısı için

Eğitimler ile ilgili konuşan Menderes Belediye Başkanı İlkay Çiçek, “Çocuklarımız geleceğe emin adımlarla yürürken önlerine çıkan mahzurları kaldırmak ismine bu etkinliğimizi planladık. Velilerimiz ve çocuklarımızın imtihan gerilimi altında ezilmemesi ve başarılı bir süreç geçirmesi ismine psikoloğumuz eşliğinde tasayı giderme, gerilimi yönetme eğitimi vereceğiz. Umuyoruz ki velilerimiz ve çocuklarımız bu eğitimden en verimli biçimde faydalanır ve çocuklarımız başarılı bir süreç idaresi ile başarılı bir imtihan geçirir. Tüm vatandaşlarımızı bu etkinliğimize bekliyoruz.” dedi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Atatürk Kültür Merkezinde düzenlenen kutlama merasiminde şirket çalışanlarından oluşan ESBAŞ Ritim Kümesi, hocaları Teoman Dalcı’nın idaresinde sahne alırken, dans ve folklar kümeleri geceye renk kattı.

ESBAŞ 35. Yıl Onurlandırma ve Ödüllendirme Merasiminde ayrıyeten, kuruluşundan günümüze kadar şirketin Yönetim Kurulu üyesi olarak vazife yapan Ortan Herschl Dokovna, Larry Stephen Hymes ve Edward Rufus Mills’e 35. yıl anısına basılan özel kitaplar ikram edildi.

Törende konuşan ESBAŞ Onursal Başkanı Mary Tuncer, “Yönetim Kurulu’nda 35 yıldır hizmet veren üç kıymetli üyeyi onurlandırmaktan memnuniyet duyduğunu belirterek, “Kaya Tuncer’in İzmir’de istihdam yaratmak ve yabancı yatırımları çekmek emeliyle kurduğu Ege Hür Bölgesini, Türkiye’nin en başarılı özgür bölgesi haline getiren özverili çalışmaları ve bağlılıkları için Yönetim Kurulu üyelerimize, başta Dr. Faruk Güler olmak üzere tüm ESBAŞ çalışanlarına en içten teşekkürlerimi sunuyorum. ESBAŞ’ın önümüzdeki yıllarda da muvaffakiyetlerini sürdüreceğine inancım tamdır” diye konuştu.

ESBAŞ Yönetim Kurulu Lideri Deniz Tuncer de, şirketin 35 yıl evvel boş bir toprakta başlayan seyahatinin, günümüzde Türkiye’ye güçlü bir sanayi, üretim ve ihracat merkezi kazandırdığını vurguladı. Deniz Tuncer, şunları söyledi: “Bölgemiz 25 bin bireye istihdam sağlamakta ve iktisada yılda 6 milyar dolar katkıda bulunmaktadır. ESBAŞ’ın sağladığı bu muvaffakiyet, yıllar boyunca pek çok kişinin katkı sağladığı büyük bir takım çalışmasının sonucudur. Bu sürecin bir modülü olan her kese teşekkür ediyorum.”

“ESBAŞ’ın Muvaffakiyetini Görmek Harika Bir Deneyimdi”

Tuncer, kuruluşundan bu yana ESBAŞ İdare Şurasında misyon yapan Ortan Dokovna, Larry Hymes ve Edward Rufus Mills’e özel teşekkür etmek istediğini belirterek, “35 yıldır İdare Konseyimizde yer almanızdan büyük onur duyduk. Bağlılığınız, kararlılığınız ve daima dayanağınız için sizlere gönülden teşekkür ediyorum. Ayrıyeten kurucumuz merhum Kaya Tuncer’e, onunla çalışmış ve onun vefatından sonra bayrağı devralmış olan Mary Tuncer’e teşekkür etmek istiyorum. Anne ve babamın müsaadeden gitmek benim için büyük bir onurdur. Bıraktığınız miras, kıymetleriniz ve vizyonunuz gelecekte de yolumuzu aydınlatmaya devam edecektir” diye konuştu.

Yönetim Konseyinde 35. yıllarını kutlayan Ortan Dokovna, Larry Hymes ve Edward Rufus Mills de konuşmalarında, 2 bin dönüm boş bir araziyi, günümüzde 25 bin şahsa istihdam sağlayan, dünyanın en başarılı özgür bölgelerinden biri haline getiren ESBAŞ’ın büyümesini ve muvaffakiyetini görmenin fevkalâde bir tecrübe olduğunu vurguladılar.

Türkiye’nin En Âlâ Patron Mükafatını Onursal Lidere Teslim Etti

ESBAŞ Yönetim Kurulu Lider Vekili ve Yürütme Kurulu Lideri Dr. Faruk Güler ise, gecede bir sürpriz yaparak, ESBAŞ’ın kuruluşunun 35. yılında alınan Türkiye’nin En Âlâ Patronu Mükafatını sahnede Onursal Lider Mary Tuncer’e teslim etti. 

Dr. Faruk Güler, Yönetim Kurulu Lideri Deniz Tuncer liderliğinde dünyanın en düzgün yönetilen şirketlerinden biri olarak yollarına devam ettiklerini belirterek, şunları söyledi: “Bildiğiniz üzere 35. yılımızda ‘Türkiye’nin En Âlâ Patronu Ödülü’nü aldık. Bu ödül dünyanın en düzgün yönetilen şirketlerinden birisi olduğumuzu gösteren datalardan yalnızca birisi ve bizim için çok değerli. Bu mükafatı tüm ESBAŞ çalışanları ismine, profesyonel kadroyu her vakit en üst düzeyde destekleyen İdare Heyetini temsilen, Onursal Liderimiz Mary Tuncer’e vermek istiyorum. Katkı koyan tüm mesai arkadaşlarıma teşekkür ediyorum. 35 yıldır İdare Kurulu’nda misyon alan Ortan Dokovna’ya, Larry Hymes ve Edward Rufus Mills’e katkılarından ötürü teşekkür ediyorum.”

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Abubakar Salim’in kurduğu Surgent Studios, Tales of Kenzera: Zau ile üzücü bir çıkış yapmamıştı. Artık de yeni projelere yelken açmış bulunuyorlar. Yeni oyunları Dead Take’i kısa bir fragmanla duyurdular.

Dead Take, ruhsal endişe cinsinde bir oyun. Oyunun tanıtımında “eğlence sanayisinin en karanlık sırlarını ortaya çıkarmak”tan bahsediliyor. Ayrıyeten önümüzdeki haftalarda “etkileyici bir oyuncu kadrosu” açıklayacaklarını da belirtmişler.

Abubakar Salim basın açıklamasında “Belirli bir nedenden ötürü saklılığı tercih ediyoruz. Bu oyunun konusu çok hassas. Çıktığında -ki bunun için çok bekletmeyeceğiz- oyuncuların ‘Gerçekten bu türlü bir şey yaptıklarına inanamıyorum’ demelerini istiyorum” halinde tabir ediyor görüşlerini.

Oyunun dağıtımcılığını da Palworld ile dikkat çeken bir muvaffakiyete imza atan Pocketpair üstlenmiş bulunuyor -ki bu onların birinci dağıtımcılık deneyimi olacak.

Surgent Studios takımı birinci oyunlarından çok farklı bir cinse yönelmiş ve bu sefer daha karanlık tonda bir öykü anlatacaklar üzere görünüyor. Stüdyo tıpkı vakitte Afrofütürist gotik-korku çeşidinde bir RYO olan Project Uso üzerinde de çalışıyor.

Faruk Kocabaş, MediaMarktSaturn Küme bünyesinde iki üst seviye vazife daha üstleniyor. 2023 yılında Türkiye’den MediaMarkt İspanya’ya CEO olarak atanan Kocabaş, MediaMarktSaturn Perakende Grubu’nda Ticari Operasyonlardan Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi (COO) oldu. Ayrıyeten Kocabaş, MediaMarkt BeNeLux İdare Kurulu’nda Genel Müdürlük misyonlarına atandı. MediaMarkt İspanya’daki CEO rolünü de devam ettirecek olan Kocabaş, yeni misyonlarına 1 Haziran 2025 prestijiyle başladı.

2016’dan bu yana MediaMarktSaturn bünyesinde çeşitli durumlarda misyon alan Faruk Kocabaş, Türkiye’de olduğu devirde Türkiye’nin Pazar liderliği seyahatini muvaffakiyetle yönetti. Kocabaş, 2023 yılında MediaMarkt İspanya’nın idaresini üstlenerek şirketin iş hacmini güçlendirdi ve ülke idare grubunu sağlamlaştırdı.

Uluslararası şirketlerdeki uzun mesleği boyunca her vakit başarılı işlere imza atan Kocabaş, ODTÜ İşletme Kısmı mezunudur.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Ticaret Bakanlığı’nın “Uzak Pazarlar Stratejisi” çerçevesinde 2024/25 dönemi başında 30 bin kilometre uçarak Avustralya’ya sektörel ticaret heyeti düzenleyen Ege Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçıları Birliği, 2024/25 döneminde Avustralya’ya ihracatını yüzde 143’lük artışla 2,6 milyon dolardan 6,4 milyon dolara taşıdı.

2024/25 döneminin birinci yarısında Türkiye’den Avustralya’ya zeytinyağı ihracatı yüzde 162’lik artışla 1,7 milyon dolardan 4,6 milyon dolara ilerlerken, sofralık zeytin ihracatı yüzde 85’lik gelişimle 787 bin dolardan 1 milyon 452 bin dolara yükseldi.

Türkiye, Avustralya’ya siyah zeytin ihracatını yüzde 94’lük artışla 613 bin dolardan 1 milyon 192 milyon dolara taşırken, yeşil zeytin ihacatı yüzde 50’lik gelişimle 174 bin dolardan 261 bin dolara çıktı. Türk zeytincilik dalının Avustralya’ya prina yağı ihracatı da yüzde 280’lik artışla 88 bin dolardan 338 bin dolara sıçradı.

Avustralya’nın sofralık zeytin ithalatını yüklü olarak Yunanistan’dan, zeytinyağı ithalatını ise İspanya’dan yaptığını lisana getiren Ege Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçıları Birliği Lideri Emre Uygun, yıllık 200 milyon dolar zeytin ve zeytinyağı ithal eden Avustralya’ya 40 milyon dolar ihracat amacıyla 2-5 Eylül 2024 tarihlerinde “Sektörel Ticaret Heyeti” gerçekleştirdiklerini, heyetin meyvelerini toplamaya başlamanın memnunluğunu yaşadıklarını söz etti.

Dünya genelinde zeytinyağı rekoltesinin rekor kırdığı, ortalama ihraç fiyatlarının yüzde 50’den fazla düştüğü, Türkiye’nin zeytinyağı ihracatının yüzde 39 azaldığı bir devirde Avustralya’ya ihracattaki muvaffakiyetin çok kıymetli olduğunun altını çizen Lider Uygun, “Bu muvaffakiyetin altında düzenlediğimiz sektörel ticaret heyetindeki ikili iş görüşmelerinin hissesi büyük. Avustralya pazarında yüzde 20 hisse alma gayemize emin adımlarla ilerliyoruz. Önümüzdeki süreçte 08-13 Eylül 2025 tarihleri ortasında Kanada’nın Toronto kentine yönelik “Zeytin ve Zeytinyağı Sektörel Ticaret Heyeti” organize etmek için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Kanada pazarında da misal bir muvaffakiyet öyküsünün modülü olmak isteyen ihracatçılarımızı ortamıza katılmaya davet ediyoruz” halinde konuştu.

1 Ekim 2024-30 Nisan 2025 periyodu Avustralya’ya zeytin, zeytinyağı ve prina yağı ihracatı tablosu

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

45 yılı aşkın müddettir 9 farklı kesimde stratejik yatırımlara imza atan ve Halil İbrahim Bacacı’nın Yönetim Kurulu Lideri olduğu Bacacı Yatırım Holding’in Kurumsal İrtibat Yöneticisi Jülide Çağlı oldu. Marmara Üniversitesi Halkla Münasebetler ve Tanıtım Kısmı mezunu olan Çağlı, irtibat alanında 30 yılı aşkın tecrübeye sahip bulunuyor.

Kariyerine Intermedya Grubu’na bağlı Borsamatik Dergisi’nde başlayan Çağlı, daha sonra mecmuanın Haber Müdürü olarak görev yaptı. Bu devirde yeniden birebir yayın kümesi bünyesindeki BorsaAnaliz Dergisi’nin Yazı İşleri Koordinatörlüğünü misyonunu sürdüren Çağlı, daha sonra Milliyet Gazetesi ek yayınlarında editör olarak yer aldı. 

Jülide Çağlı 1998 yılında ise bağlantı danışmanlığı alanına yöneldi. MPR Halkla İlişkiler Ajansı, Amazon Bağlantı Ajansı ve Brandworks Bağlantı Danışmanlığı şirketlerinde küresel ve yerli dev markaların stratejik irtibat çalışmalarını gerçekleştiren Çağlı, ajans tecrübelerinin dışında Türkiye’nin önde gelen sanayi şirketleri bünyesinde üstlendiği misyonlarla de uzun yıllar kurumsal irtibat ve prestij odaklı çalışmalar gerçekleştirdi.  Ekonomi Gazetecileri Derneği Üyesi de olan Jülide Çağlı Bacacı Yatırım Holding Küme Kurumsal İrtibat Yöneticisi olarak çalışmalarına devam ediyor.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Kurban Bayramı ile birlikte sağlıklı et tüketimi konusunda uzmanlar değerli ikazlarda bulunuyor. Etlerin kesildikten çabucak sonra değil, en az bir gün bekletildikten sonra tüketilmesi gerektiğine dikkat çeken Gastroenteroloji Uzmanı Prof. Dr. Yılmaz Bilgiç, belli kurallara uyulmadığında mide ve bağırsak sıhhatini olumsuz etkileyebileceğini belirtti.

İslam alemi için büyük kıymete sahip Kurban Bayramı, rahmetiyle gelirken sıhhat açısından da birtakım değerli noktaları beraberinde getiriyor. Sofraların et ile şenlendiği bayramda dikkatli tüketim yapılması gerektiğine dikkat çeken Gastroenteroloji Uzmanı Prof. Dr. Yılmaz Bilgiç, bilhassa mide, bağırsak ve karaciğer hastalarının beslenmelerine itina göstermeleri gerektiğini belirtti ve değerli açıklamalarda bulundu.

“ETİN EN AZ BİR GÜN DİNLENDİRİLMESİ GEREKİYOR”

Kurban Bayramı’nda kesim sonrası etin çabucak tüketilmemesi gerektiğini söyleyen Prof. Dr. Bilgiç, “Yeni kesilmiş et, sindirim sisteminde şişkinlik, ishal ve mide rahatsızlıklarına yol açabilir. Etin en az bir gün dinlendirilerek tüketilmesi gerekiyor. Bu bahiste bilhassa sindirim sistemi ve karaciğer rahatsızlığı bulunan bireylerin çok daha dikkatli olması büyük kıymet taşıyor.” diyerek değerli ikazlarda bulundu.

“KAHVALTI HAFİF, ET YEMEĞİ ÖĞLEN YA DA AKŞAM TÜKETİLMELİ”

Bayram sabahına hafif bir kahvaltıyla başlanması gerektiğini belirten Prof. Dr. Bilgiç, etin ise öğlen yahut akşam yemeğinde tüketilmesinin daha gerçek olacağını kelamlarına ekledi. Kızartma üzere ağır pişirme usullerinden uzak durulması gerektiğini vurgulayan Prof. Bilgiç, “Fırın, tencere yahut haşlama tekniğiyle pişirilen etler hem daha sağlıklı hem de sindirimi daha kolaydır. Ayrıyeten kavurma yapılacaksa, etin kendi yağıyla pişirilmesi kafidir, dışarıdan yağ eklenmesine gerek yoktur” dedi.

SAKATATLARA DİKKAT, TATLIYLA BİRLİKTE TÜKETMEYİN

Karaciğer yağlanması olan bireylerin sakatat tüketiminde çok daha dikkatli olması gerektiğini hatırlatan Prof. Dr. Bilgiç, bu besinlerin mümkün olduğunca az tüketilmesini tavsiye etti. Ayrıyeten, etin yanında tatlı yemekten kaçınılması gerektiğini lisana getiren Bilgiç, “Tatlılar bayram sofralarının bir kesimi olsa da etle birlikte tüketildiğinde sindirimi zorlaştırır. Etin yanında bol su, taze zerzevat ve salatayla istikrarlı bir öğün oluşturulmalı.” ihtarında bulundu.

BAYRAM BOYUNCA HER ÖĞÜN ET YEMEK SIHHATE ZARARLI!

Kurban Bayramı müddetince her öğünde et yemenin sıhhate ziyanlı olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Bilgiç, “Bayramın dört günü boyunca daima et tüketmek sindirim sistemi için risklidir. Günde bir öğün et tüketimi kafidir. Bunun dışında daha hafif öğünlerle beslenmeye devam edilmelidir.” diyerek kelamlarını tamamladı.

Büyükşehir Belediyesi, 06-09 Haziran tarihleri ortasını kapsayan Kurban Bayramı’nda otobüs, raylı sistemler ve deniz ulaşımında fiyatsız hizmet verecek.

BÜYÜKŞEHİR DUYURDU
Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, Kurban Bayramı’nda vatandaşların rahat ve huzurlu bir biçimde ziyaretlerini gerçekleştirebilmeleri hedefiyle 06-09 Haziran tarihleri ortasında kent içi toplu taşıma araçlarının fiyatsız olacağını duyurdu. Bu kapsamda vatandaşlar, Kurban Bayramı’nın birinci günü olan 06 Haziran Cuma günü ile bayramın son gününe denk gelen 09 Haziran Pazartesi günü 24.00’e kadar 4 gün boyunca fiyatsız ulaşımdan yararlanabilecek.

TOPLU TAŞIMA ÜCRETSİZ
Ücretsiz ulaşım Kurban Bayramı müddetince deniz ulaşımı, belediye otobüsleri ve tramvay için geçerli olacak. Toplu taşıma araçları e-komobil ve kocaeli.bel.tr adreslerinde belirtilen pazar ve tatil günleri sefer saatlerine nazaran çalışacak.

BU 4 ÇİZGİ ÜCRETLİ
Ulaşım Park’a ilişkin Çizgi 200 İzmit-Kartal, Sınır 250 Otogar-Sabiha Gökçen Havalimanı, Sınır 700 ve Çizgi 800CK ise fiyatlı bir biçimde hizmet vermeye devam edecek.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Kurban Bayramı denildiğinde çoğumuzun aklına çokça tüketilen kırmızı etler, tatlılar ve sevdiklerimizle birlikte uzun vakitler geçirdiğimiz yemek sofraları geliyor. Lakin bu günlerde sağlıklı beslenmeye itina göstermek, sıhhatimizi korumak ve bayramı daha keyifli hale getirmek açısından oldukça önemli. Acıbadem Altunizade Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Beyza Erdoğan Aksan,  “Kırmızı etin uygun bir protein ve  demir kaynağı olduğunu biliyoruz. Lakin, çok ve istikrarsız tüketiminin sindirim sistemini zorlayabileceğini ve bilhassa kavurma üzere yağlı ve tuzlu pişirme teknikleriyle hazırlanan etlerin kolesterol ile tansiyonu yükselteceğini ve kalp damar hastalıkları riskini artırabileceğini unutmamak gerekiyor. Bu sebeple, bayram sürecinde öbür besin kümeleriyle tabaklarımızda istikrar kurmak ve bağırsak sıhhatimizi desteklemek önceliğimiz olmalı. Bayram sofralarında kesinlikle bol yeşillikli salatalara, yoğurt üzere fermente besinlere ve tam tahıllı eserlere de yer vermemiz son derece önemli” diyor. Beslenme ve Diyet Uzmanı Beyza Erdoğan Aksan, Kurban Bayramı’nı sağlıklı geçirmemiz için 10 kuralı anlattı; değerli teklifler ve ikazlarda bulundu. 

Etin yanında kesinlikle zerzevat olsun

Kırmızı etin yanında kesinlikle posadan varlıklı sebzeler tüketerek kabızlığı önleyebilirsiniz. Çünkü, kırmızı etle birlikte lif açısından varlıklı zerzevatları tüketmek sindirimi kolaylaştırıyor ve bedenin muhtaçlık duyduğu vitamin ile mineralleri sağlıyor. Sebzeler ayrıyeten güçlü antioksidan içerikleriyle bedenin bağışıklığını da destekliyorlar. Beslenme ve Diyet Uzmanı Beyza Erdoğan Aksan, sebzelerin yalnızca çiğ halde tüketilecek salatalardan ibaret olmadığını belirterek, “Gaz ve şişkinliği önlemek için etin yanında sotelenmiş, fırında pişirilmiş yahut haşlanmış zerzevatları tercih ederek çeşitliliği arttırabilirsiniz” diyor. 

Sağlıklı pişirme usullerini tercih edin 

Kırmızı eti haşlama, ızgara, fırında yahut az yağda pişirme üzere prosedürlerle hazırlamak en sağlıklısı. Çünkü, kızartma ve çok yüksek sıcaklıklarda pişirme esnasında yüksek düzeylerde kanserojen hususlar oluşabiliyor. Ayrıyeten uzun vadede kalp damar sıhhatine da bir tehdit oluşturuyor. 

Kahvaltıda kavurma yemeyin 

Sabah saatlerinde sindirim sistemimiz daha hassas olduğu ve yavaş çalıştığı için kahvaltıda kırmızı et tüketiminden   kaçının. Beslenme ve Diyet Uzmanı Beyza Erdoğan Aksan,  bu nedenle sabah saatlerinde tüketilen etin hazımsızlık yapabileceğine işaret ederek, “Bayramda kahvaltıda kavurma tüketmemek, öğlen yahut akşam yemeklerine bırakmak sindirim sisteminizi rahatlatacaktır” bilgisini veriyor. 

Eti gerçek halde koruma edin 

Gıda zehirlenmelerini önlemek için kırmızı eti hakikat formda koruma etmeniz, buzdolabında uygun soğuklukta saklamanız ve yeterlice pişirmeniz çok kıymetli. Beslenme ve Diyet Uzmanı Beyza Erdoğan Aksan, kesitten çabucak sonra et tüketmenin sindirimi epey zorlayacağını belirterek, şöyle devam ediyor: “Tüketeceğiniz eti en az 12 ila 24 saat ortasında buzdolabında (4 °C ) dinlendirmeniz gerekiyor. Bu sayede etin kas liflerindeki sertliği azalacak ve et çok daha yumuşak ve lezzetli olacaktır.”   

Yemeklerinizi küçük tabaklarda tüketin

Günlük et tüketiminde ülkü ölçü; kiloya, bedenin muhtaçlığına, kronik hastalık durumuna hatta cinsiyete nazaran bile hayli değişiyor. Bedenin muhtaçlık duyduğu protein, demir ve başka besin öğelerini kâfi alma konusunda ise günlük alım ölçüleri çok kıymetli. Fakat Kurban Bayramı üzere ölçülü davranamadığımız günlerde önerilen günlük doymuş yağ ve kolesterol alım ölçülerini aşabiliyoruz. Beslenme ve Diyet Uzmanı Beyza Erdoğan Aksan,   “Bu sebeple et tüketimindeki porsiyonu gerçek ayarlamak ve günün her öğününde yememek daha yararlı olacaktır. Porsiyon denetimini sağlamak için yemeğinizi küçük tabaklarda yemeğe dikkat edin. Tabağınızı az ölçüde birçok çeşit eserden oluşturursanız hem kalori alımını dengelersiniz hem de sindirim sorunlarının önüne geçebilirsiniz” diye konuşuyor. 

Pişirdikten sonra en az 5 – 10 dakika dinlendirin

Beslenme ve Diyet Uzmanı Beyza Erdoğan Aksan,  etlerin aceleye getirilmemesinin hem tadı hem de sıhhatimiz için kıymetli olduğunu belirterek, “Dinlendirmek, etin suyunun yine dağılmasını sağlıyor ve daha yumuşak, lezzetli bir kıvam oluşturuyor. Ayrıyeten sindirimi kolaylaştırıyor. Bu nedenle, eti pişirdikten sonra en az 5-10 dakika dinlendirmeyi alışkanlık edinin” diyor.  

Baharatları rutine ekleyin, fazla tuzdan kaçının 

Pişirme sonrasında ete ekleyeceğimiz kimyon ve nane üzere baharatlarla etin sindirimini destekleyebilirsiniz. Bu sayede gaz ve şişkinlik riski de  azalacaktır. Ayrıyeten kavurma üzere yemeklerde de sıkça kullanılan tuz konusunda dikkatli olmanız gerektiğini vurgulayan Beslenme ve Diyet Uzmanı Beyza Erdoğan Aksan, aşırı tuz tüketiminin kan basıncını yükseltebileceği ihtarında bulunarak, “Günlük tuz alımında bir çay kaşığını geçmemek sıhhatimiz için kritik bir önemdedir” diyor. 

Sakatat tüketiminiz ölçülü olsun

Kurban etinin yağlı kısımları ve sakatatlar (ciğer, böbrek gibi) yüksek kolesterol ile A vitamini içeriyorlar. Münasebetiyle bu tıp etleri sonlandırmak sıhhatimiz için çok değerli. Haftada bir sefer tüketimleri porsiyon denetimi açısından inançlı oluyor ve kalp sıhhatimizi muhafazaya yardımcı oluyor. 

Bol bol su içmeyi unutmayın 

Bayram sürecinde et yüklü beslenmek bedenin su muhtaçlığını artabiliyor. Kâfi su tüketimi sindirimin düzenlenmesinde kilit rol oynuyor; su bağırsak hareketlerini hızlandırıyor ve kabızlığın önüne geçiyor. Ayrıyeten, ağır yağ içeren et eserleri ve şekerli yiyecekler tüketildiğinde bedene alınan toksin ölçüsü artıyor. Su, bu toksinlerin atılmasına yardımcı olurken böbreklerin sağlıklı çalışmalarını da destekliyor. Bu nedenle bayram boyunca her gün kilo başına 30-35 ml su tüketmeyi ihmal etmeyin. 

Sütlü tatlıları tercih edin

Bayramda artan şeker ve tatlı tüketimi kan şekerinin istikrarını bozabiliyor. Tatlıyı sonlu ölçüde ve yemeklerden farklı vakitlerde porsiyon denetimiyle orta öğün olarak tüketmek, bayram boyunca bir anda ağır ölçüde kalori alımını önlüyor ve kan şekeri istikrarını destekliyor. Ayrıyeten bayram ziyaretlerinde sunulan şerbetli tatlılar kan şekerinde ani yükselmelere sebep olduğu için tercihinizi sütlü tatlılar ya da meyvelerden yana kullanmanızda yarar var. Ağır kalorili şerbetli tatlıların ise porsiyonlarını küçülterek kan şekerindeki ani dalgalanmaları önleyebilirsiniz.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

FANTASY LIFE i: The Girl Who Steals Time oyun severlerle buluşalı 2 hafta kadar bir mühlet geçti. Bu süreyi verimli geçirmiş üzere görünüyor. LEVEL5, oyunun bu mühlet zarfında ulaştığı toplam satış ölçüsünü paylaştı, Haziran ayı için de amaçlarını açıkladı.

Oyunun sitesinde paylaşılan duyuruda, FANTASY LIFE i: The Girl Who Steals Time’ın Switch, PS4, PS5, Xbox Series X/S ve Steam versiyonlarının toplam satışlarının 800.000’i aştığı ve mevcut satış ivmesi göz önünde bulundurulduğunda, Haziran ayı içerisinde 1 milyon kopyaya ulaşmayı hedefledikleri belirtiliyor.

5 Haziran itibariyle oyunun Switch 2 versiyonunun da çıkacağı hatırlatılıyor. Bir öteki sözle konsolun çıkış oyunları ortasında yerini alacak. Bu da muhtemelen satış amaçlarına ulaşmak konusunda ellerini rahatlatacaktır.

Huawei, yeni jenerasyon amiral gemisi akıllı telefonları ve akıllı aygıtlarını tanıtmaya hazırlanıyor. Şirket, 11 Haziran’da düzenleyeceği aktiflikle birlikte merakla beklenen Pura 80 serisini kullanıcıların beğenisine sunacak. “See beyond with foresight” (Öngörüyle ötesini gör) sloganıyla tanıtımı yapılan serinin bilhassa taşınabilir görüntüleme teknolojilerinde önemli yenilikler barındıracağı vurgulanıyor.

Pura 80 serisiyle birlikte Huawei, kamera teknolojisinde çıtayı bir adım daha üst taşımayı hedefliyor. Tanıtım görsellerinde yer alan büyük boyutlu çift kamera lensi, serinin görüntüleme konusunda ne kadar savlı olduğunu ortaya koyuyor. Bilhassa Pura 80 Ultra modeli, çift periskop usulü telefoto lensle gelecek üzere görünüyor. Bu sistem sayesinde hem yakınlaştırma kapasitesi hem de düşük ışık performansında besbelli iyileştirmeler bekleniyor.

Ultra modelde kullanılacak 1 inçlik LOFIC CMOS sensör, SmartSens tarafından geliştirildi ve RYYB piksel sistemiyle donatıldı. Bu teknoloji, bilhassa düşük ışık şartlarında ve yüksek dinamik aralık gereken sahnelerde daha net ve istikrarlı imajlar sunmayı amaçlıyor. Ayrıyeten aygıtta, 50 MP çözünürlüğünde, 1/1.3 inç boyutunda güçlü bir periskop telefoto lens yer alacak. Bu lensin mevcut birçok üst seviye sensörden büyük olduğu tabir ediliyor.

Huawei Pura 80 11 Haziran’da tanıtılıyor: Kamera performansında yeni dönem

Seride yer alacak başka modeller — Pura 80, 80 Pro ve 80 Pro+ — da değerli yeniliklerle gelecek. Tüm modellerde Huawei’nin geliştirdiği yeni Maple Original Colour Imaging teknolojisi yer alacak. Bu sistem, imgelerdeki renk doğruluğunu ve doğallığı artırmayı hedefliyor. Kamera modülü ise üçgen yahut dairesel nizamda yerleştirilmiş dört sensörden oluşan kompakt bir yapı ile karşımıza çıkacak.

Donanım tarafında ise serinin tamamı, Huawei’nin HarmonyOS 5 işletim sistemiyle çalışacak. Yeni işletim sistemi, güvenlik, sistem akıcılığı ve ekosistem tecrübesinde kayda paha geliştirmeler sunuyor. Aygıtların kalbinde ise Kirin 9020 işlemcisi bulunacak. Bu işlemci ile birlikte hem güç verimliliği hem de günlük kullanımda daha stabil bir performans sağlanması hedefleniyor.

Huawei’nin Pura 80 serisi ile taşınabilir fotoğrafçılık alanında rakiplerine nasıl bir ileti vereceği şimdiden merak konusu. Tanıtım günü yaklaştıkça, bu güçlü seriye dair ayrıntılar daha da netleşeceğe benziyor.

Nilüfer Belediyesi tarafından düzenlenen söyleşide teşebbüsçü ve tekno-fütürist Alphan Manas ile Doç. Dr. Derya Hekim, teknolojik gelişmelerin global tertip üzerindeki tesirlerini kıymetlendirdi. Uzmanlar, ABD ve Çin ortasında çift kutuplu bir dünya nizamına geçişin yaşandığını ve Türkiye’nin bu süreçte dijital dönüşümünü hızlandırması gerektiğini vurguladı.

Nilüfer Belediyesi, Pancar Deposu’nda “Yeni Dünya Sisteminde Bizi Neler Bekliyor?” başlıklı söyleşi düzenledi. Teşebbüsçü ve tekno-fütürist Alphan Manas’ın moderatörlük yaptığı aktiflikte, Bursa Uludağ Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi öğretim üyesi Doç. Dr. Derya Hekim ile birlikte yapay zeka, sürdürülebilirlik ve değişen meslekler mevzularında değerlendirmeler yapıldı.

Söyleşiye Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir ve eşi Nuray Özdemir, Belediye Lider Yardımcıları Sevimli Arıbaş, Mahmut Demiröz ve Emre Karagöz ile BUSİAD Başkanı Buğra Küçükkayalar, TÜMKAD Lideri Ülfet Çetin Öztürk ve çok sayıda vatandaş katıldı.

“YAPAY ZEKA İŞSİZLİK ORANINI YÜZDE 35’E ÇIKARABİLİR”

Söyleşide konuşan Alphan Manas, yakın gelecekte yapay zeka ve insansı robotlar nedeniyle dünya genelinde işsizlik oranının yüzde 30-35 düzeylerine çıkabileceği ihtarında bulundu. Manas, 2040’lı yıllara gelindiğinde dünyada toplumsal güvenlik sisteminin çökeceğini söz ederek, bu durumun dünya geleceği açısından kaygı verici olduğunu belirtti.

Türkiye’nin 2030’a sıkıntısız bir halde ulaşması gerektiğini vurgulayan Manas, “2029-2033 yılları ortasını kapsayacak Türkiye’nin 13. Kalkınma Planı, yapay zekanın hükümran olacağı bir plan olacak. Bunun yol haritasının şimdiden belirlenmesi gerekiyor” dedi.

Dijital rekabetçilik konusunda Türkiye’nin 63 ülke ortasında 55’inci sırada yer aldığını aktaran Manas, KOBİ’lerin birçoklarının dijital dönüşüme ayak uyduramadığını, bu nedenle ahenk sağlayanların korunması gerektiğini söyledi.

ABD-ÇİN ORTASINDA ÇİFT KUTUPLU DÜNYA DÜZENİ

Doç. Dr. Derya Hekim ise dünya imalatının yüzde 30’unu karşılayan Çin’in patent, elektrikli araçlar ve yapay zeka alanlarında önemli atılımlar kaydettiğine dikkat çekti. Doktor, Amerika Birleşik Devletleri ve Çin ortasında çift kutuplu bir dünya tertibine geçildiğini tabir etti.

ABD Doları’nın rezerv para pozisyonunu kaybetmeye başladığını kaydeden Doktor, ABD ve Japonya üzere ülkelerin artan borç yükü nedeniyle gelecekte bir borç krizi yaşanabileceği ikazında bulundu. Tabip, Çin’in elektrikli araçlar konusunda dünyada yarattığı şokun Avrupa’nın baş edebileceği bir seviyede olmadığını söyledi. “Dünya düşük büyüme safhasına geçti. Kısa vadede global yatırımların azaldığı, ekonomik belirsizliğin arttığı bir periyoda giriyoruz” diyen Tabip, değişen dünya tertibinde kendine yeterliliğin ehemmiyet kazandığını belirtti.

Doç. Dr. Hekim, Türkiye’de bir sanayi siyasetine muhtaçlık duyulduğunu vurgulayarak “Şu anda endüstriye çok fazla muhtaçlığımız var. Ülkemiz hizmet iktisadına yük veriyor. Bu kısa vadede yarar sağlar lakin uzun vadede üretim lazım” tabirlerini kullandı. Doktor, altyapı ve eğitimin buna nazaran belirleneceği bir strateji oluşturulması gerektiğini söyledi.

BAŞKAN ŞADİ ÖZDEMİR: GENÇLERE İNANIYORUM

Söyleşinin ardından  konuşmacılara teşekkür eden  Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir, bilgi paylaşımı ve ortak akıl geliştirme konusunda bu tıp aktifliklerin ehemmiyetini vurguladı. Türkiye’nin çalışıp, üretir ve teknoloji geliştirirse dünyada değerli bir yeri olacağına dikkat çeken Lider Şadi Özdemir, “Umut ve inanç her vakit değerli. Çabaya devam edeceğiz. Bu yolda gençlere çok inanıyorum. Onlar bizi daha düzgün noktaya taşıyacaktır” dedi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

İzmir Büyükşehir Belediyesi, toplumsal belediyecilik anlayışıyla dağıttığı besin kolilerine ek olarak nakdi dayanak de sağlıyor. Kurban Bayramı öncesinde muhtaçlık sahibi aileler ve emeklilere 1000 liralık yardımda bulunan Büyükşehir Belediyesi, İzmirlilere 45 milyon 225 bin lira fiyatında kaynak aktardı.

İzmir Büyükşehir Belediyesi, Kurban Bayramı öncesinde kent genelinde belirlenen muhtaçlık sahibi hanelere ve emeklilere yönelik takviyeleri ulaştırdı. Mayıs ayında başlatılan besin kolisi yardımıyla hane ekonomilerine katkı sağlayan Büyükşehir Belediyesi, toplumsal yardım takip sisteminde kayıtlı vatandaşlara bayram takviyesi ve emeklilere alışveriş ile kira katkısı kapsamında 45 milyon 225 bin liralık bütçe ayırdı. 

Üye iş yerlerinde harcama yapılabilecek
İhtiyaç sahibi İzmirliler için “2025 Yılı Kurban Bayramı Yardımı” başlığı altında 1000 TL’lik fiyat İzmir Kent Kartı’na aktarıldı. Vatandaşlar alışveriş dayanağı olarak yüklenen ölçüyle bizvariz.izmir.bel.tr sitesinde yer alan üye iş yerlerinde harcama yapabilecek. 
Ayrıca her ay verilen alışveriş dayanağı ve kira yardımıyla da binlerce emeklinin bayram öncesi rahat bir nefes alması sağlandı. 25 bin bireye ulaştırılan besin kolisi dayanağı Kurban Bayramı sonrasında da devam edecek. Böylelikle toplam 40 bin muhtaçlık sahibi vatandaşın sofralarına katkı yapılacak.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Her dakika bir çöp kamyonu dolusu plastik okyanuslara giriyor. Dünya Etraf Günü 2025’i #BeatPlasticPollution sloganıyla kutlarken kurumsal taahhütlerden daha fazlasına gereksinimimiz olduğu açık. Tahlillerin nasıl tasarlandığı, inşa edildiği ve tüketildiği konusunda tüm dünyanın yine düşünmeye muhtaçlığı var. Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri’nin öngördüğü halde daha güzel ve daha sürdürülebilir bir geleceğin elde edilmesine katkıda bulunmayı hedeflediklerini belirten Epson META-CW Asya Ticari Operasyonlar Lider Yardımcısı Suat Özsoy, “Kısa mühlet evvel Türkiye ofisimizde yüzde 100 yenilenebilir elektriğe geçişi tamamladık ve I-REC ‘Uluslararası Yenilenebilir Güç Sertifikası’nı almaya hak kazandık. Amacımız, 2030’a kadar karbon negatif olmak ve 2050 yılına kadar petrol ve metal üzere tükenebilir yeraltı kaynaklarının kullanımını büsbütün ortadan kaldırmak.” diyor.

 Epson, sürdürülebilirliğe olan ilhamını eski bir Japon ideolojisinden alıyor: “Sho-Sho-Sei”, “Verimli, kompakt ve hassas”. Yüzyıllar evvel klasik zanaatkarlığın bir prensibi olarak ortaya çıkan bu kavram, artık çağdaş çevresel zorluklarla nasıl başa çıkacağımıza rehberlik ediyor. Epson’un karbon negatif olarak sıfır atık hedeflediği Çevresel Vizyon 2050’nin ardındaki plan da bu.

Plastik ve metal atığında yüzde 86 düşüş

“Sho-Sho-Sei”nin en açık örneği Epson’un EcoTank serisi. Tek kullanımlık plastik kartuşlara dayanan klasik yazıcıların bilakis EcoTank yazıcılar tekrar doldurulabilir mürekkep tanklarına sahip. Epson, bu teknolojiyle beş yıl içinde plastik ve metal atığını yüzde 86 oranında azaltırken, kullanıcıların vakitten ve paradan tasarruf etmesini de sağlayarak çevresel problemlere inovatif bir tahlil sunmayı sürdürdüyor.

Bu verimlilik güç kullanımına da yansıyor. Epson’un PrecisionCore teknolojisi benzeri lazer yazıcılara nazaran yüzde 85’e kadar daha az güç kullanıyor. Ayrıyeten, daha az hareketli kesime sahip olan bu olan aygıtlar, emniyetli ve uzun ömürlü yapılarıyla çevreyi müdafaa altına alarak plastik atığı daha da azaltıyor. 

Karbondioksit emisyonu yüzde 36 azaldı

Markanın bu yaklaşımı eser hacmini üçte iki oranında azaltırken toplam tartısı da yüzde 30 oranında azaltmak manasına geliyor. Tüm bu inovasyon ve Ar-Ge çalışmalarının sonucunda ise üretim basamağında karbondioksit emisyonu yüzde 36 azalırken toplam emisyonda ise yüzde 33 oranında bir gerileme görülüyor. Epson, yıl sonuna kadar çevresel sorumluluğunu iş performansıyla uyumlu hale getirmeyi planlıyor. Marka, güç açısından verimli mürekkep püskürtmeli modellere geçerek lazer yazıcıları globalde büsbütün evreli olarak kullanımdan kaldırmayı amaçlıyor. 

Epson’da “Sho-Sho-Sei” ideolojisi sadece eser seviyesinde uygulanmıyor. Bu ideoloji; kaynak, paketleme ve üretim biçiminin dizaynına dek uzanıyor. Marka, yazıcı kasalarında yüzde 30’a kadar geri dönüştürülmüş plastik kullanıyor ve köpük ambalajdan kağıt bazlı alternatiflere geçerek gereksiz plastiği de değerli ölçüde azaltıyor. 

Epson, Türkiye ofisinde yüzde 100 yenilenebilir elektriğe geçti

2030’a kadar eser materyallerinin yüzde 50’sinin yenilenebilir yahut geri dönüştürülmüş olmasını hedeflediklerini açıklayan Epson META-CW Asya Ticari Operasyonlar Lider Yardımcısı Suat Özsoy, “Bu stratejimiz paralelinde çevresel kaynaklara olan bağımlılığımızı daha da azaltmayı hedefliyoruz. Bizler için döngüsel iktisadın unsurlarına uymak büyük ehemmiyet taşıyor. Bu kapsamda; kısa mühlet evvel Türkiye ofisimizde yüzde 100 yenilenebilir elektriğe geçişi tamamladık ve I-REC ‘Uluslararası Yenilenebilir Güç Sertifikası’nı almaya hak kazandık. Bu da tüm küresel operasyonlarımızda yüzde yüz yenilenebilir güce geçiş taahhüdümüzün ardında durduğumuzun en büyük delili.” diyor.

Gerçek inovasyonun daha az kullanarak daha fazla üretmek olduğunun altını çizen Suat Özsoy, “Plastiklerin yol açtığı çevresel kirlilikle çaba etmek yol haritamızın kıymetli bir kısmını oluşturuyor. Epson olarak Dünya Etraf Günü’nde tüm meslektaşlarımızı taahhütlerin ötesine bakmaya ve kalıcı değişimi oluşturacak unsurlara yönelmeye çağırıyoruz. Sürdürülebilir bir gelecek inşa etmek sırf bir iş değil, hayatımıza ve dünyamıza paha katan bir yaklaşım.” açıklamasını yaptı.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı