Gün: 20 Haziran 2025

5v5 arcade futbol oyunu Rematch, Steam’in en yeni hitlerinden biri oldu. 19 Haziran’da resmen piyasaya sürülen oyun, birinci saatlerinden 92.000 eş vakitli oyuncuya ulaşarak son 7 günde en çok ilgi çeken oyunlardan biri oldu. SteamDB bilgilerine nazaran satırları yazdığım esnada oyunda 25.000’e yakın eş vakitli oyuncu bulunuyor.

Bu bilgiler yalnızca Steam’e ilişkin olduğu için tam sayıyı varsayım etmek güç. Ancak Rematch’in hem farklı platformlarda hem de Game Pass kütüphanesinde bulunduğunu hatırlatalım. Steam’de son 7 günün çok satanlar listesinde de ikinci sırada olan oyun 7.000’e yakın inceleme aldı.

Farklı platformlar demişken Rematch’in “ilk günden itibaren çapraz platform takviyesi sunacak” kelamını tutamadığını da belirtmek gerek. Bununla birlikte geliştirici Sloclap, en büyük önceliğinin çapraz platform takviyesi olduğunu tabir etti. Yakın vakitte bu da oyuna eklenecek.

Tenis Avrupa (Tennis Europe) Yaz Kupası Elemeleri E Kümesi müsabakaları, 25-27 Haziran tarihlerinde Gaziantep’te düzenlenecek.

Türkiye Tenis Federasyonundan (TTF) yapılan açıklamada, genel olarak 12, 16 ve 18 yaş altı kategorilerini de içeren turnuvanın 14 yaş altı kategorisi Gaziantep Belediyesi Mehmet Şimşek Tenis Kompleksi’nde gerçekleştirileceği bildirildi.

TTF, Tennis Europe ve Gaziantep Büyükşehir Belediyesi iş birliğinde gerçekleştirilecek tertipte Türkiye’nin yanı sıra 9 Avrupa ülkesinden 30 sportmen çaba edecek.

Eleme kümesini birinci sırada tamamlayan gruplar, 30 Haziran-2 Temmuz tarihlerinde düzenlenecek finallere katılma hakkı elde edecek.

Turnuvada Türkiye’yi temsil edecek ulusal sportmenler ise şöyle:

– 14 Yaş Kızlar: Serra Hasanbaşoğlu, Zeliha Nil Çukurluoğlu, Tabiat İlhan

– 14 Yaş Erkekler: Bekir Devran Esendağlı, Çınar Şenkaya, Batu Dadak

Tertibin açılış seremonisi, 25 Haziran Çarşamba günü saat 11.45’te Gaziantep Büyükşehir Belediyesi Mehmet Şimşek Tenis Kompleksi’nde gerçekleştirilecek.

Muğla’nın Fethiye ilçesindeki berrak koylarda dalış yapan ziyaretçiler, su altı hoşluklarını görme imkanı buluyor.

Tatilini bölgede geçiren ziyaretçiler, kent merkezinin yanı sıra Göcek ve Ölüdeniz üzere bölgelerde düzenlenen dalış çeşidi tekneleriyle birbirinden hoş koylara ulaşıyor.

Deneyimli dalgıçların verdiği eğitimin akabinde ekipmanlarla suya giren tatilciler, denizde dalış öncesinde öğrendiklerini uyguluyor.

Hazırlıkların tamamlanmasının arından iştirakçiler, eğitmen dalgıçlar eşliğinde dalış yapıyor. Su altında deniz canlıları ile balık çeşitlerini inceleme, birtakım kalıntıları görme fırsatı yakalayan tatilciler, sürüler halinde gezen balıkları besleme imkanı da buluyor.

Dalyan ile Sarıyarlar Koyu’nda bir kümenin dalış yapması ve bölgenin su altı güzellikleri Anadolu Ajansı (AA) takımınca görüntülendi.

Fethiye Dalış Merkezi’nden 3 yıldız dalgıç Alperen Beyaz, AA muhabirine, kentte 20’ye yakın koyda dalış yapılabildiğini söyledi.

Bölgede dalış tutkunları için iki batığın da bulunduğunu belirten Beyaz, “Profesyonel dalgıçlar bu batıklara inip hoş vakit geçiriyor. Çok hoş şeyler görüyorlar. Son vakitlerde sularımızda vatozlar çoğalmaya başladı. Bu çeşidi çok sık görmeye başladık. Bunun yanında sürü halinde dolaşan akyalar çok hoş manzara ortaya çıkarıyor. Batıklarda yaşayan farklı canlıları da gözlemliyoruz. Bu hoşlukları görenler hakikaten çok keyifli oluyor.” dedi.

Yüzme bilmeyenler dahil herkesin dalış yapabileceğini lisana getiren Beyaz, dalışın çok hoş bir spor olduğunu, bir çiftin yapabileceği en güzel aktivite olduğunu vurguladı.

– “Suyun sesi ve verdiği huzur sahiden bambaşka”

Su altı dünyasıyla tanışanların bu heyecana bağımlı olduğunu vurgulayan Beyaz, “Çok hoş manzaralar ortaya çıktığı için birçok kişi su altında evlilik teklif etmek istiyor. Bunun dışında pilates eğitmenlerimiz suyun altında pilates yapmayı çok seviyor. Su altında toplantı düzeneği yaparak birtakım koreografiler de yapıyoruz. Suyun altı aslında yalnızca gezilecek bir yer değil birçok aktifliğin yapılabileceği bir nokta. Bence, günlük hayatın geriliminden kurtulmanın en tesirli yolu dalış. Zira bir anda bütün sesler kesiliyor, kendinizi boşluğun içinde buluyorsunuz. Suyun sesi ve verdiği huzur sahiden apayrı. Bu yüzden beşerler gerilimden kaçmak için derinliklere dalabilir.” diye konuştu.

Beyaz, dalış için değerli noktalara sahip Fethiye’de insanlara farklı derinliklerde hoş şeyler göstermeye çalıştıklarını kaydetti.

Su altında balıkları incelediklerini ve kalıntıları görebildiklerini anlatan Beyaz, şöyle devam etti:

“Bunun dışında amforalar ve su altı bitkileri var. Elimizden geldiği kadar bunları muhafazaya çalışıyoruz. Ziyaretçilerimize de muhafazanın kıymetini anlatıyoruz. Aslında yalnızca karadaki ağaçların değil deniz bitkilerinin de bizler için oksijen sağladığını aktarıyoruz. İnsanları da bu manada bilinçlendirerek denizlerimize sahip çıkmaya çalışıyoruz. Genelde beşerler ‘Suyun altında boğulur muyum?’ üzere fikre kapılıyor. Bu türlü bir şey katiyetle olmuyor. Eğitmen takımıyla suyun altında teğe bir insanlara eşlik ediyoruz. Bir kişi yüzme bilmese bile bizimle dalış yapabilir. Dalış öncesinde verdiğimiz eğitimlerle insanları bilgilendiriyoruz ve böylelikle onlar da daha rahat oluyor.”

– “Suyun altında çok değişik bir ömür var”

Samsun’dan eşiyle Fethiye’ye tatile gelen ve dalış yapan Ümit Çiçek, dalış yapmayı çok istediğini ve gerçekleştirdiği için keyifli olduğunu lisana getirdi.

Dalış öncesi eşinin sudan korktuğunu anlatan Çiçek, “Dalış eğitmenleri çok yardımcı oldu. Suyun altı çok hoş. Herkese tavsiye ederim. Suyun altında çok değişik bir ömür var. Çok canlı ve hoş. Her şey şahaneydi.” tabirlerini kullandı.

664. Tarihi Kırkpınar Yağlı Güreşleri’ne katılacak Edirneli pehlivanlar hazırlıklarını madalya amacıyla sürdürüyor.

Edirne Sarayiçi Er Meydanı’nda 4-6 Temmuz’da gerçekleştirilecek Kırkpınar’da muvaffakiyet elde etmek isteyen pehlivanlar, idmanlarını sürdürüyor.

“Usta” tabir edilen deneyimli güreşçiler, tecrübelerini genç pehlivanlarla paylaşıyor.

Sıcak havaya karşın Sarayiçi’nde çalışmalarını kesintisiz sürdüren yaklaşık 15 pehlivan, konut sahibi oldukları güreşlerde kürsüde yer alarak Edirne’yi muvaffakiyetle temsil etmek istiyor.

– “Edirne Kırkpınar’da madalyasız kalmayacak”

Türkiye Klasik Güreşler Federasyonu Vilayet Temsilcisi Şamil Doğu Delen, AA muhabirine, Edirne’de pehlivanların çalışmalarını ağır biçimde sürdürdüğünü söyledi.

İdmanları ziyaret ederek pehlivanların eksiklerini giderdiklerini belirten Delen, “Sporcularımızın yağ ve kispet üzere eksiklerini tamamlamaya çalışıyor, elimizden geldiğince dayanak veriyoruz. Edirne’de şuan 4 küme pehlivan Kırkpınar’a hazırlık yapıyor.” dedi.

Delen, kulüp temsilcileriyle yaptıkları toplantıda belirlenen plan çerçevesinde çalışmaların sürdüğünü lisana getirdi.

Edirne’yi bu yıl madalyasız bırakmak istemediklerini tabir eden Delen, “Ümit ediyorum ki bu sene Edirne Kırkpınar’da madalyasız kalmayacak. Buradan kelamını verelim. Edirne Valiliği, Edirne Belediyesi ve Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü tarafından büyük yatırımlar yapıldı. Türkiye’de nerede güreş varsa araç kaldırıldı. Biz de bu yatırımları karşılıksız bırakmayarak Kırkpınar’da madalya alacağız.” diye konuştu.

– “Ata sporuna sahip çıkan takviye veren herkese teşekkür”

Edirne Belediyesi pehlivanlarına deneyimlerini aktaran eski pehlivanlardan Talat Çelik de Kırkpınar’ın yaklaşmasıyla heyecanın doruğa çıktığını belirtti.

Yağlı güreşin olimpiyatlarının Kırkpınar olduğunu aktaran Çelik, “Edirne’nin ilgisi biraz daha artarsa başpehlivan yakında geliyor. Allah’ın müsaadesiyle Kırkpınar haftasına kadar hazır olacağız. Cet sporuna sahip çıkan dayanak veren herkese teşekkür ediyoruz.” dedi.

Edirne Belediyesi pehlivanlarından Serkan Makas da Antalya’da hoş bir kamp dönemi geçirdiklerini, çalışmalarına Edirne’de devam ettiklerini söyledi.

Katıldıkları tüm lig güreşlerinde madalya aldıklarını lisana getiren Makas, “Güzel bir dönem geçiriyoruz. İnşallah Kırkpınar’da da kardeşlerimizle birlikte madalya alacağız. Edirne’mizi en düzgün halde temsil edeceğiz. Dayanakları için Belediye Liderimiz Filiz Gencan Akın’a teşekkür ediyoruz.” formunda konuştu.

Atakan Makas da ligin birinci etabı olan Manavgat güreşlerinde finale kalıp ikinci olduğunu anımsattı.

Kırkpınar’a hazır olduğunu belirten Makas, “Talat ve Serkan ustalarımızla çalışmalarımıza devam ediyoruz. Kırkpınar’da kulüp olarak 2-3 kürsü hedefliyoruz. Bu yıl Kırkpınar’da başaltı kategorisine yükselmek istiyorum. Lig güreşlerinde de bahtımız var lakin amacım bunu Kırkpınar’da başarmak.” diye konuştu.

Metin Yıldıztaşı da sıcağa 30 dereceyi geçen sıcağa karşın idmanlara devam ettiklerini belirterek emeklerinin karşılığını alacaklarına inandığını kaydetti.

Pehlivanlar Bayram Gümüşdağ, Burak Altıok, İbrahim Taha Meriç, Burak Kızıltoprak ve Musa Özgün de ustalarının nezaretinde çalışmalarını sürdürdüklerini tabir etti.

Çinli Güç devi CEEC, Türk firmalarıyla görüşmek için İstanbul’a geldi

Türkiye Genç İş İnsanları Derneği’nin (TÜGİAD), Türkiye ile Çin ortasındaki ticari ilgileri geliştirmek emeliyle Pekin’de açtığı Çin Merkezi projesini hayata geçirdi. Çin’in güç devlerinden China Energy Engineering Corporation (CEEC) ile yapılan iştirak sonucunda; firmanın üst seviye yöneticileri, tedarikçi firmalarla görüşmek için İstanbul’a geldi.

Türkiye Genç İş İnsanları Derneği (TÜGİAD) ve G20 Genç Teşebbüsçüler İttifakı (YEA), Çin Kurulu iş birliğiyle düzenlenen Global Tedarik Zinciri İdare Platformu’nun lansman toplantısında CEEC yöneticileri, platformun işleyişi ve firmalara sağladığı avantajları paylaştılar. İki gün süren aktiflikte firma temsilcileri, Türk şirketleriyle ikili görüşmeler de gerçekleştirdiler.

Yenilenebilir güç başta olmak üzere çok sayıda kesimden genç iş beşerinin katıldığı aktiflikte; TÜGİAD Çin Merkezi’nin Çin pazarına girmek isteyen Türk firmalarına sağlayacağı avantajlar anlatılırken, platformun yenilenebilir güç, akıllı kentler, robotik ve ileri teknolojili bölümlerde faaliyet gösteren firmalar için satın alma, distribütörlük ve teknoloji transferi üzere alanlarda yeni iş birliklerine taban oluşturacağı vurgulandı.

Mercimekli Borani Tanımı için Malzemeler

• 1 su bardağı erişte
• 1 su bardağı yeşil mercimek
• 2 su bardağı süzme yoğurt
• 2 diş sarımsak (ezilmiş)
• 1 tatlı kaşığı tuz
• 2 yemek kaşığı tereyağı
• 1 tatlı kaşığı toz kırmızı biber
• Maydanoz

Mercimekli Borani Tanımı Nasıl Yapılır?

• Yeşil mercimeği yıkayıp 2 su bardağı suyla haşlayın. Hafif yumuşayana kadar pişirin (yaklaşık 15-20 dk), süzün ve kenara alın.
• Ayrı bir tencerede tuzlu suda erişteyi haşlayın. Süzüp bir kenara alın.
• Süzme yoğurdu bir kasede ezilmiş sarımsak ve bir tutam tuz ile çırpın. Yoğurt çok katıysa 1-2 yemek kaşığı suyla açabilirsiniz.
• Küçük bir tavada tereyağını eritin. Üzerine toz kırmızı biberi ekleyin, hafif köpürünce ocaktan alın.
• Haşlanmış erişte ile mercimeği karıştırın. Üzerine sarımsaklı süzme yoğurdu dökün ve karıştırın. En son tereyağlı biber sosunu gezdirin ve doğranmış maydanoz ile süsleyerek servis edin. Afiyet olsun.

Bisiklet Ulusal Ekibi, Sakarya’da düzenlenecek UCI Dağ Bisikleti Eliminatör Dünya Şampiyonası’nı birincilikle tamamlamayı hedefliyor.

Cumhurbaşkanlığı himayelerinde Sakarya Büyükşehir Belediyesi konut sahipliğinde Ayçiçeği Bisiklet Vadisi’nde 22 Haziran’da 24 ülkeden 72 atletin iştirakiyle gerçekleştirilecek tertipte Türkiye’yi 8’i bayan 24 sportmen temsil edecek.

Şampiyonaya yönelik son hazırlıklarını yapan ulusal sportmenler, kürsünün tepesinde yer almak için uğraş edecek.

Dünyanın en düzgün bisikletçileri, şampiyonada mahzurların bulunduğu 1 kilometrelik parkurda eliminasyon sistemiyle yarışacak.

– “Dünya sıralamasında uygun yerlerde yer almak istiyoruz”

Bayan Ulusal Kadrosu Teknik Yöneticisi ve Türkiye Bisiklet Federasyonu Teknik Heyet Üyesi Şükrü Bingöl, AA muhabirine, yarışın olacağı parkurda her gün idman yaparak ağır tempoda şampiyonaya hazırlandıklarını söyledi.

Uzun bir kamp süreci geçirdiklerini ve sportmenlerin çeşitli yarışlarda yer aldığını aktaran Bingöl, “Dünya Şampiyonası’na hazırız. Elimizden gelen en yeterli formda çabamızı vereceğiz. İdmanlarımız çok ağır geçti, atletlerimiz her gün çalıştı. Her gün güç idmanı yapmamızın yanı sıra parkura geliyoruz. Parkurda teknik çalışma yapıyoruz. Günlük çalışma saatimiz 5-6 saati buluyor.” diye konuştu.

Bingöl, ulusal gruba en güzel atletleri seçtiklerini, fizikî, zihinsel ve mental manada yarışa hazır duruma geldiklerini lisana getirerek, Dünya Şampiyonası’nın Türkiye’de yapılmasının avantaj olduğunu, parkuru başka atletlerden daha fazla görme ve idman yapma talihi bulduklarını kaydetti.

Amaçlarından bahseden Bingöl, “Dağ bisikletinde dünya sıralamasında yeterli yerde yer almak istiyoruz.” dedi.

– “Her gün gelip parkuru deniyoruz”

Ulusal sportmen İbrahim Gülmez, ağabeyinin bisikletiyle kent şehir gezerek farklı kültürler görmesinden etkilenerek 14 yıl evvel bu spora başladığını söyledi.

Tertibin Türkiye’de gerçekleştirilmesinden duyduğu memnuniyeti lisana getiren 28 yaşındaki bisikletçi, “İnşallah kendim ve kadrom ismine hoş derece elde ederiz. Ülkemiz ismine en uygun performansı sergileyip kürsünün en zirvesinde yer almak için hem ekip olarak hem de ferdî olarak gayret edeceğiz.” tabirlerini kullandı.

Ulusal sportmen Emine Irmak Sezer ise ortaokul öğrencisiyken keşfedildiğini, 7 yıldır bu sporla ilgilendiğini kaydetti.

Birinci başlarda ailesinin güç spor olması nedeniyle müsaade etmediğini, daha sonra ağabeyinin ailesini ikna ettiğini aktaran 17 yaşındaki Emine Irmak, spora erken yaşta başlamanın büyük avantaj olduğunu söz etti.

Yol ve dağ bisikletinde çeşitli dereceleri ve şampiyonluklarının bulunduğunu belirten Emine Irmak Sezer, “Bu sporu yaparken zevk alıyorum, moralim bozulduğunda bisiklete binip idman yapıyorum. Yeterli geliyor, beni memnun ediyor, bisiklete binmek hoşuma gidiyor. Her gün gelip parkuru deniyoruz, her yerini ezberledik, artık nerede ne yapacağımızı çok âlâ biliyoruz. Kampa gelmeden evvel de idmanlarımı yaptım. Bu yarıştaki amacımız en güzel derecede bitirmek.” diye konuştu.

Ulusal sportmen Nisanur Acar, spirit tecrübesini birinci defa bu yarışta yaşayacağını, parkurun çok hoş olduğunu ve ağır tempoda idmanlar yaptıklarını söyledi.

Küçükken atletizmle ilgilendiğini, bisiklete de ilgisinin olduğunu anlatan 18 yaşındaki Nisanur, “Ablam da ulusal atlet olduğu için beni bisiklete yönlendirdi. Dağ bisikletine 5. sınıfa giderken başladım lakin profesyonel olarak yapmıyordum. 3,5 yıldır memleketler arası yarışlara katılarak profesyonel olarak yapıyorum. Öncelikle ulusal ekibim sonra kendim için inşallah hoş sonuçlar bekliyoruz, kendimize güveniyoruz. Ay yıldızlı bayrağı en güzel formda temsil edeceğiz. Dünya çapında çok kişi gelecek fakat tertibin konutumuzda yapılıyor olması daha inançta hissettiriyor.” değerlendirmesinde bulundu.

Türkiye’de birinci kere Çeşme’de 16 ülkeden 80 yarışmacının iştirakiyle gerçekleştirilecek Dünya Motosurf Şampiyonası’nın hazırlıkları tamamlanırken atletler, idman ve sıralama yarışlarına başladı.

Şampiyonaya mesken sahipliği yapacak Çeşme Altınkum Plajı, tertip için hazır hale getirildi.

Bu sabahki idmanların akabinde 16 ülkeden 80 yarışmacı, 7 farklı kategoride sıralama cinslerini gerçekleştirdi. Şampiyonada uğraş edecek 5 Türk atlet da rakiplerini yakından tanıma fırsatı buldu.

Sportmenler, Çeşme’nin turkuaz sularında sıralamada en düzgün yerde olmak için kıyasıya uğraş etti.

Yarışlar, yarın sabah saatlerinde start alıp pazar günü tamamlanacak.

– “Çeşme bizim için Türkiye’de de göz bebeği bir noktamız”

Türkiye Motosiklet Federasyonu Lider Vekili Ogün Baysan, AA muhabirine, Türkiye’nin 3 yıldır motorsurf yarışlarını düzenlediğini ve kısa müddette 5 atlete ulaştıklarını söyledi.

Dünya şampiyonalarını düzenleme konusunda çok deneyimli olduklarını vurgulayan Baysan, “Dün teknik denetimlerin akabinde 16 ülkeyle startı vermiş olduk. Çok hoş gidiyor. Gönlümüzden geçen atletlerimizin yeterli dereceler alması.” dedi.

Çeşme’nin sörfte dünyada tanınan değerli bir spor merkezi olduğuna dikkati çeken Baysan, şöyle devam etti:

“Bu da jet sörf. Sörfe çok yakın bir branş. Burası bu spor için çok ülkü bir nokta. Atletler tesisten, denizden ve buranın pozisyonundan çok mutlu. Çok memnun kaldılar. Bence bunlar, kalıcı olarak dünya şampiyonasının devam edeceğine dair bir işaret. Çok gerçek noktada, pozisyonda bu işi gerçekleştiriyoruz. Aslında Çeşme bizim için Türkiye’de de göz bebeği bir noktamız. Yeterli olacağını zati biliyorduk.”

Baysan, bu branşta dünya şampiyonu çıkarmayı hedeflediklerini vurguladı.

Türk atletleri dünya arenasında daima birinci 3’te görmek istediklerini kaydeden Baysan, “Toplamda 5 atletimiz var, bunların 3’ü ulusal formayı da giyiyor. Dünya, Avrupa şampiyonalarını takip eden atletlerimiz. Artık 2 yeni atletimiz var.” diye konuştu.

– “Bu değişik, adrenalin yüklü bir spor”

Oğluyla yarışlara katılacak ulusal sportmen Murat Yorgancılar (46), 2017’den beri bu sporla uğraştığını söyledi.

Federasyonla bu yeni branşı açıp Türkiye şampiyonalarını yapmaya başladıklarını anlatan Yorgancılar, “Bizim için çok büyük bir gurur. Dünya Şampiyonası’nın ikinci ayağını Türkiye’ye getirdik. Bu değişik, adrenalin yüklü bir spor. Ben herkesin bunu bir kez denemesini isterim.” dedi.

16 yaşındaki Nadir Yorgancılar ise babasından öğrendiği bu spor branşında dünyanın en güzellerinden birisi olmak istediğini belirtti.

Türkiye Short Track (Sürat pateni) Olimpik Ulusal Ekibi, ekim ayında başlayacak Dünya Kupası yarışlarından kota alıp 25. Kış Olimpiyat Oyunları’na katılmayı hedefliyor.

Merkez Palandöken ilçesindeki Buz Pateni Salonu’nda hazırlıklarını sürdüren ulusallar, daha evvel ekip ve kişisel olarak katıldıkları birçok memleketler arası karşılaşmalarda değerli başarılara imza attı.

Furkan Akar’ın 2022 yılında Çin’de gerçekleştirilen olimpiyatlarda altıncı, bir yıl sonra ise Avrupa Şampiyonası’nda üçüncü olmasıyla buz pateninde ismini duyurmaya başlayan Türkiye, Muhammed Bozdağ’ın Güney Kore’de yapılan 4. Kış Gençlik Olimpiyat Oyunları’nda gümüş madalya almasıyla çıkışını sürdürdü.

Gençler Dünya Kupası’nın İtalya ayağında 2000 metre karışıkta beşinci olma başarısı da gösteren ay-yıldızlı takım, ekim ayından itibaren başlayacak Dünya Kupası yarışlarından en az üçünden dereceye girip alacağı kota ile hem ferdî hem de bayrak yarışlarında şubat ayında 2026’da İtalya’da gerçekleştirilecek 25. Kış Olimpiyat Oyunları’nda Türkiye’yi temsil etmeyi amaçlıyor.

Kelam konusu branşla ikinci sefer olimpiyatlarda uzunluk göstermeye hazırlanan ulusallar, başarılı olmaları dahilinde Türkiye’nin bu alandaki çıkışını taçlandıracak.

Türkiye Buz Pateni Federasyonu Yönetim Kurulu Üyesi Naci Korucu, AA muhabirine, federasyon olarak hız pateni ve artistik patende daha etkin olduklarını söyledi.

Hazırlıklarını Erzurum’da sürdürdüklerini belirten Korucu, “Bu sene olimpiyat yılı olduğu için önümüzdeki 5-6 ay içinde hazırlıklarımız ona nazaran devam ediyor. Olimpik Ulusal Kadro 5+1 atletten oluşuyor ve bu atletlerimizle bu sene prestijiyle çalışmalara başladık. Birinci kampımızı deniz düzeyinde Alanya’da yaptık artık ise yüksek irtifa kampı olarak Erzurum’da devam ediyoruz.” dedi.

Korucu, çalışmalarını yabancı kadrolarla yaptıklarını tabir ederek, “Kampımızın 3. haftasındayız ve birinci iki haftamızı Kazakistan Ulusal Grubu ile yaptık. 2. haftadan itibaren de Polonya Ulusal Kadrosu ile yapıyoruz. Bu kadrolarla tıpkı kampı paylaşmış olmamız atletlerimiz açısından farklı bir motivasyon kaynağı oluyor. Bunlar bizimle birebir hatta bizden bir tık üst düzeyde. Münasebetiyle bunlarla yaptığımız çalışmalar bizi daha üst çekiyor.” diye konuştu.

– “Amacımız olimpiyatlara katılmak”

Erzurum’un ortak kamp noktasında ilerleme gösterdiklerini lisana getiren Korucu, şöyle devam etti:

“Burası hem yüksek irtifa olması hem de alanların düzgün oluşu sebebiyle gitgide cazibe merkezi haline geliyor. İnşallah bundan sonraki yıllarda de devam edecek. Bunlar bizim atletlerimize da olumlu yansıyor. Emelimiz olimpiyatlara katılmak. Bayrak grubu olarak bilhassa 6 kişilik düzeyde hazırlanmamızın sebebi o. Hem de tek tek 500-1000 ve 1500 metre üzere kişisel metrelerde olimpiyatlara katılmak istiyoruz. Federasyon olarak buz sporlarında olimpiyatlara birinci sefer Furkan Akar ile katılmıştık. Hatta olimpiyat altıncılığı üzere güzel bir muvaffakiyet elde etmiştik. Olimpiyatlarda derece elde etmek en büyük amacımız. Evvelce bunu yalnızca umut ediyorduk lakin şu anda artık hayal değil inşallah gerçekleştireceğiz.”

Olimpiyat için kota karşılaşmalarına katılacaklarını işaret eden Korucu, şunları kaydetti:

“Bu sene ekim ayından itibaren 4 Dünya Kupası yarışı var. Bunların dördüne de katılacağız. Olimpiyatın iştirak kriterleri açısından birinci 28-30 ve 31. sportmen düzeyine dahil olursak olimpiyatlara katılacağız ya da bayrak kadrosunda dünyada birinci 8 ekip ortasına girersek olimpiyatlara katılma hakkı elde edeceğiz.”

Türkiye’nin önde gelen eğitim kurumlarından Vefa Lisesinde kurduğu erkek voleybol kadrosuyla istikrarlı bir performans yakalayan vücut eğitimi öğretmeni Hasret Özbay, Liselere Geçiş Sistemi’nde (LGS) muvaffakiyet sağlayan öğrencilerine sportif alanda da öz itimat veriyor.

Vefa Lisesinde 8 yıl evvel sıfırdan kurduğu erkek voleybol grubuyla okul sporları düzeyinde başarılı sonuçlar alan Hasret Özbay, AA muhabirine açıklamalarda bulundu.

Özbay, daha evvel gittiği her okulda erkek voleybol ekibi kurduğunu belirterek, “Genelde okullarda kız voleybol grupları ve öteki branşlar mevcut oluyor. Erkek voleybol kadrolarının altyapılarında eksiklik olduğunu düşünüyorum. Genelde erkekler basketbol yahut futbol oynamayı tercih ediyor. Neden erkek voleybol kadrosu da olmasın? Şayet biz spor ülkesiysek erkek voleybol ekipleri da olmalı.” tabirlerini kullandı.

Vefa Lisesine 8 yıl evvel geldiğini lisana getiren Özbay, “Vefa Lisesine birinci geldiğim vakit erkek voleybol ekibini kurdum. 2020 yılında da çok hoş muvaffakiyet elde ettik. Çocuklar, LGS’de yüzde 1’lik dilime girerek bu liseye girmeye hak kazanıyor. Birebir vakitte bu çocuklarla sportif başarıyı da yakaladık. Daha evvel bu okulda bu türlü bir muvaffakiyet olmamıştı. 2020 yılında kadrom, İstanbul altıncısı oldu. Sonra çeyrek finale yükseldik. Orada da birinci olup yarı finale yükseldik. Yarı finalde ise çocukluğundan beri spor yapan öğrencilerin olduğu okullarla karşılaştık. Bu yüzden yarı finallerde ilerleyemedik. Yeniden de bizim için büyük bir başarıydı. Zira bu çocukların hiçbiri kulüpte oynamadı. Sıfırdan kurduğum bu kadro, başarılı oldu.” diye konuştu.

Vücut eğitimi öğretmeni olmadan evvel yıllarca voleybol oynadığını tabir eden Özbay, “Ben, 10 sene voleybol oynadım. Mezun olduktan sonra da voleybolun içinde kaldım. Ailemde herkes sportmen. Yakaladığımız başarıda bunların katkısı var. Voleybolu çok seviyorum. Bunun için de erkek voleybolunun gelişmesini istiyorum.” dedi.

– “Öğrenciler boş vakitlerinde spor yapsın istiyoruz”

Gayelerinin gençleri makûs alışkanlıklardan uzak tutmak olduğunu vurgulayan Özbay, “Öğrenciler boş vakitlerinde spor yapsın istiyoruz. Ders ve projeler sebebiyle çok ağır bir programları var. Bu programlar dışında yapamadıkları sporu burada yaptırmak istiyoruz. Onları toplumsal bir ortama sokarak, şahsî ve fizikî gelişimlerine katkı sağlamayı amaçlıyoruz. Kendi düzeylerindeki öğrencilerle maç yapmaları için spor şenlikleri düzenliyoruz. Bu stil şeyler onları hayata hazırlıyor.” halinde konuştu.

Ülkede erkek voleybolunun daha fazla gelişmesi gerektiğini lisana getiren Özbay, “Biz kendimize ‘Voleybol ülkesi’ diyoruz. Bu durumun yalnızca bayan voleyboluyla kalmaması lazım. Erkek voleybolunun da işin içinde olması lazım. Altyapıların çoğalması lazım. Erkek voleybol ekiplerinin çoğalması gerekiyor. Bu sayede erkek voleybol grupları da bayan kadroları kadar dünyada ismini duyurabilir.” dedi.

Gençlerin sporla büyümesini istediğini lisana getiren Özbay, “Ben, geleceğin sportmen mühendislerini, sportmen savcılarını ve atlet cumhurbaşkanını yetiştirmek istiyorum. Bu çocuklar, geleceğin kıymetli üst seviye yöneticileri olacak. Bu durum sporla birlikte olmalı. Bu yüzden elimden geleni yapmaya devam edeceğim.” diye konuştu.

– Alp Mutluay: “Özlem hocamız, bizim her vakit yanımızda oluyor”

Vefa Lisesi Erkek Voleybol Grubu’nun kaptanlığını yapan Alp Mutluay ise ekipte aile üzere olduklarını belirterek, “Özlem hocamız, bizim her vakit yanımızda oluyor. Ekipteki oyuncularla da kardeş üzere oluyoruz. Vefa Lisesinin köklü bir eğitim kurumu olması da aramızdaki bağı güçlendiriyor. Burada sporu derslerimizle birlikte sürdürmemize de dayanak veriyorlar.” dedi.

Alp, spor yapmanın öz inancını artırdığını aktararak, “Spor, hayatınıza çok yarar sağlıyor. Spor sayesinde birçok farklı sportmen ile arkadaş olabiliyorsunuz. Spor yapmak yeni şahıslarla tanışma fırsatı veriyor.” formunda konuştu.

Romanya’da düzenlenen Avrupa Bilek Güreşi Şampiyonası’nda sağ kolda gümüş, sol kolda ise bronz madalya kazanan Gülistan Gönen, yeni başarılara imza atmak için çalışmalarını sürdürüyor.

Sınıfındaki kız ve erkek arkadaşlarının bileğini bükemediği Gülistan Gönen, sınıf öğretmeninin yönlendirmesiyle iki yıl evvel bilek güreşiyle ilgilenmeye başladı.

Vücut eğitimi öğretmeni ve antrenörü Kamil Taydemir ile okulun spor salonunda çalışmalara başlayan 15 yaşındaki Gülistan, ulusal ve milletlerarası turnuvalarda kıymetli dereceler aldı.

Bugüne kadar 20 madalya kazanan Gülistan, son olarak 30 Mayıs-3 Haziran’da Romanya’da düzenlenen Avrupa Bilek Güreşi Şampiyonası’nda 15 yaş altı 60 kiloda sağ kolda ikinci, sol kolda ise üçüncü oldu.

Gülistan Gönen, eylülde Bulgaristan’da düzenlenecek Dünya Şampiyonası’nda kürsünün en üst basamağına çıkabilmek için çalışmalarını aralıksız sürdürüyor.

– “İlk maksadımızı yakalamanın gururuyla daha sıkı idmanlar yaptık”

Sezai Karakoç Ortaokulu öğrencisi Gülistan Gönen, AA muhabirine, sınıfta tüm öğrencileri bilek güreşinde yendiğini, akabinde sınıf öğretmeniyle de bilek güreşi yaptığını söyledi.

Onu da yenince sınıf öğretmeninin vücut eğitimi öğretmenine durumu anlattığını belirten Gülistan, şöyle konuştu:

“Böylelikle bilek güreşi sporuyla tanıştım. Spor salonunda gerekli ekipmanları sağladıktan sonra sıkı idman yapmaya başladık. Ailem birinci başta sakatlık olabilir telaşıyla pek sıcak bakmadı. Öğretmenlerimle ailemi ikna ettik. Birinci maçıma çıktığım anı unutamıyorum. Çok heyecanlanmıştım. Birinci turnuvamda sol kolda üçüncü olmuştum. Çok üzüldüm lakin antrenörüm sayesinde çabuk atlattım. Yeni amaçlar koyarak şampiyonalara hazırlandık. Geçen yıl Ankara’da yapılan Okullar Ortası Türkiye Bilek Güreşi Şampiyonası’nda birinci oldum. Birinci gayemizi yakalamanın gururuyla daha sıkı idmanlar yaptık. Avrupa Şampiyonası elemeleri için düzenlenen Türkiye Şampiyonası’nda da birinci oldum. Böylece ulusal formayı giymeye hak kazandım.”

– “Bayrağımızı dalgalandırdım, gayemi gerçekleştirebildiğim için çok mutluyum”

Gülistan Gönen, bu yıl Aksaray’da birincilik, bölgede çift kolda birincilik, Avrupa Kupası seçmelerinde sol kolda birincilik, sağ kolda ise ikincilik elde ettiğini vurguladı.

Avrupa Bilek Güreşi Şampiyonası’nda Türk bayrağını göndere çektirdiği için keyifli olduğunu vurgulayan Gülistan, “Hedefimiz birinci olmaktı lakin ikinci ve üçüncü oldum. Benim için hiçbir şey değişmedi. Bayrağımızı dalgalandırdım, amacımı gerçekleştirebildiğim için çok memnunum. Dünya Şampiyonası’nda birincilik amacı için idmanlarımızı yapıyoruz. Çok sıkı çalışmaların akabinde inşallah hedeflediğimiz altın madalyayı kazanacağız.” diye konuştu.

– “Gülistan bizim göz bebeğimiz”

Antrenör Kamil Taydemir ise Gülistan Gönen’in Avrupa Şampiyonası’nda derece almasıyla çok gururlandığını kaydetti.

Gülistan’ın final karşılaşmasını telefondan takip ettiğini anlatan Taydemir, “Final karşılaşmasını izlerken elim ayağım boşaldı. Çok heyecanlandım ve gururlandım. Gülistan bizim göz bebeğimiz. Birinci başladığımızda kendimize gayeler koymuştuk. Bunları birer birer gerçekleştirmek bizleri keyifli ediyor. Artık sırada Dünya Bilek Güreşi Şampiyonası var. Burada da sonuna kadar uğraş edip derece elde edeceğine inanıyorum.” tabirlerini kullandı.

İzmir bir defa daha memleketler arası çapta bir plaj voleybolu şölenine konut sahipliği yapıyor.

İzmir Büyükşehir Belediyesi ile Türkiye Voleybol Federasyonu iş birliğiyle düzenlenen Pro Beach Tour İzmir Etabı eleme maçlarıyla başladı. İnciraltı Plaj Sporları Tesisi’nde 22 Haziran’da sona erecek müsabakalar fiyatsız izlenebilecek.

18 bayan ve 20 erkek kadrosu olmak üzere 38 grubun çaba edeceği turnuvada müsabakalar saat 09.00’da başlayıp, 21.30’a kadar kesintisiz devam edecek. İnciraltı Plaj Sporları Tesisi’nde eğlenceli etkinlikler de düzenlenecek. Yeme-içme alanları ile sporseverler hem sporun hem turnuvanın keyfini çıkaracak.

Türkiye’de birinci kere Çeşme’de organize edilen Dünya Motosurf Şampiyonası’nda büyük heyecan yarın etap yarışları ile başlayacak.

Türkiye Motosiklet Federasyonu’nun mesken sahipliğinde Altınkum Plajı’nda gerçekleştirilecek şampiyonada 16 ülkeden 80 sportmen gayret edecek. Türkiye’yi 5 atlet temsil edecek. Türkiye Motosiklet Federasyonu Asbaşkanı Mahmut Nedim Akülke, Dünya Motosurf Şampiyonası’na birinci kere konut sahipliği yapmanın heyecanını yaşadıklarını belirterek, “Herkesi bu adrenalin dolu yarışları izlemeye davet ediyoruz” dedi.

Şampiyona Seçkine, Master, Women, Stock, Stock R, Juniors ve Electric Challenge olmak üzere toplam 7 başka kategoride gerçekleştirilecek. Etap yarışları yarın saat 09.00-16.30 ortasında yapılacak. Pazar günü ise final yarışları ve ödül merasimi gerçekleştirilecek. Adrenalin dolu gayretlerin yaşanacağı şampiyona hem spor tutkunlarını hem de yaz tatilini Ege kıyılarında geçiren yerli ve yabancı ziyaretçileri heyecanla karşılayacak. Organizasyonun TV yayınları, haberler ve toplumsal medya aracılığıyla 1 milyar bireye ulaşacağının altı çizildi.

İtalya’da düzenlenen Milletlerarası Açık Avrupa Şampiyonası’nda Portekiz’e 4-2 yenilen Down Sendromlular Futsal Ulusal Ekibi, ikinci oldu.

Ulusal ekip, Ferrara kentinde gerçekleştirilen şampiyonanın finalinde Portekiz ile karşılaştı.

Rakibine 4-2 mağlup olan ay-yıldızlı takım, tertibi ikinci sırada tamamladı.

Türkiye Güreş Federasyonu, olimpiyat, dünya ve Avrupa şampiyonu Taha Akgül’ün başkanlığa seçilmesinin akabinde değerli atılımlara imza atmaya başladı.

Güreşte 11 olan lisans çıkarma yaşı 8’e indirilerek atlet havuzu önemli manada genişletilecek. Bununla birlikte yapılacak yeni kapalı spor salonuyla Anadolu’nun güreş merkezinin Sivas kenti olması hedefleniyor.

Türkiye Güreş Federasyonu tarafından 5 başka yaş kümesinde düzenlenen Minikler Türkiye Şampiyonası için geldiği Sivas’ta AA muhabirine açıklamada bulunan Akgül, federasyon başkanlığına aday olduğu dönemde verdiği sözleri bir bir hayata geçiriyor olmanın memnunluğunu yaşadığını belirtti.

Sivas’ta düzenledikleri şampiyonada 10 minderde 6 bin 300 atletin güreştiğini lisana getiren Akgül, çok önemli bir tertibi hayata geçirdiklerini söz etti.

Şampiyonaya katılan tüm atletlere Gençlik ve Spor Bakanlığının federasyonlarına sağladığı bütçe ve federasyonun öz kaynaklarıyla mayo, tişört, eşofman grubu armağan ettiklerini aktaran Akgül, emeği geçenlere teşekkür etti.

– “Çocuklarımızın gelişimini takip edeceğiz”

Güreş tarihinde birinci sefer birinci 5’e giren atletlere madalya verdiklerini anlatan Taha Akgül, şunları kaydetti:

“Toplamda 1000’den fazla madalya dağıtıyoruz. Şampiyona biter bitmez federasyonumuzun gelişim merkezlerinde çocuklarımızı kampa alacağız. 10-14 yaş ortasındaki çocuklarımızı 10’ar gün ortayla kampa alarak eğitsel oyunlar, güreşimizin tarihini, manevi hisleri, usta-çırak alakası ve ahlak üzere eğitimler vereceğiz. Çocuklarımızın gelişimlerini takip edeceğiz. Burasını altyapının fitilinin ateşlenmesi olarak görüyoruz. Attığımız, ektiğimiz tohumun meyvelerini tahminen biz göremeyeceğiz fakat bu meyveleri bakanlığımız, federasyonumuz 2032 ve 2036 olimpiyatlarında inşallah görecektir. Bu çocukların hepsi tahminen şampiyon olamayacak ancak yapılanları hiç unutmayacaklar. Bu çocuklarımız ortasından devletimizin değerli takımlarında yer alanlar çıkacak. Onlar da bugünü unutmayacaklar ve güreşe sevdaları olacak. Biz bu çocuklarımıza yalnızca karşılaşma yaptırmıyoruz, birebir vakitte güreşi sevdiriyoruz. Ailelerimizi işin içerisine dahil ediyoruz ve bu halde pastamızı büyütüyoruz. Bu sene bu şampiyona rekordu, seneye 10 bin iştirakle yapacağız.”

– “Anadolu’nun güreş merkezini Sivas yapıyoruz”

Akgül, memleketi olan Sivas’ın Türk güreşine kıymetli katkılar sunduğuna dikkati çekerek, “Sivas’a bir kelamımız var, bunu da hayata geçiriyoruz. Anadolu’nun güreş merkezini Sivas yapıyoruz. Bakanlığımızın takviyesiyle yeni salon yapılacak, 2 bin 900 metrekare kapalı alanlı, 8 minderli bir salon yapılacak.” sözlerini kullandı.

Sivas’ta A Ulusal Kadro kampları yapmayı hedeflediklerini söyleyen Akgül, kente bu manada müjde vermek istediklerini belirtti.

– “Lisanslı sportmen sayımız artacak”

Sportmen Lisans, Vize ve Transfer Talimatında yapılan değişiklik doğrultusunda lisans çıkarma yaşının 8’e indirildiğini anımsatan Akgül, bunun tarihi bir adım olduğunu söyleyerek şöyle devam etti:

“Bizim maksadımız büsbütün olimpiyatlar. Bu çocuklarımızı olimpiyatlara kadar burada tutup desteklememiz gerekiyor. Çocuklarımıza bu işi sevdirmek için karşılaşma yapmamız gerekiyordu. Evvelce karşılaşma yapma yaşı 11’di ve 11 olduğunda aileler ve çocuklar güreşe bir aidiyet hissetmiyordu. Biz bunu 8’e çektik ve artık bu yaştaki çocuklarımızla karşılaşma yapacağız. Onlara gereç vereceğiz ve onlar ulusal ekip tişörtünü giydiklerinde güreşe olan aidiyetleri artacak. Çocuk madalya kazandığında ailenin aidiyeti artacak. Güreşte lisans çıkarma yaşını 8’e düşürmek tarihi bir adım oldu ve çok takdir gördü. Lisanslı atlet sayımız artacak, havuzumuz büyüyecek. 8 yaşındaki çocuklarımız ortasından yeteneklileri alacağız, 10-12 yaş kamplarına dahil edeceğiz ve onların da gelişimini daima yakından takip edeceğiz. Gelecek vadeden atletlerimiz var hepsinin notunu aldık. Onları inşallah olimpiyatlara hazırlayacağız. Önceliğimiz olimpiyatlardır ve olimpiyatlarda kazanılan madalyalardır. Bu çocuklarımızı yetiştireceğiz, farklı branşlara gitmelerini istemiyoruz ve burada kalmalarını istiyoruz. Teşviki artırarak güreşi sevdirmiş olacağız.”

Milwaukee Bucks süperstarı Giannis Antetokounmpo’nun ekipteki geleceğiyle ilgili belirsizlikler üzerine bir yorum da The Athletic muharriri Sam Amick’ten geldi.

FanDuel TV’nin Run It Back programında konuşan The Athletic’ten Sam Amick, iki kere MVP seçilen yıldızın öbür bir ekip forması giyeceği tarafındaki tezleri kesin bir lisanla reddetti. Amick, “2025-26 dönemine öteki bir kadroda başlama ihtimali yüzde kaç?” sorusuna evvel “Yüzde 10” yanıtını verse de akabinde “Yok, sıfır diyeyim” diyerek net konuştu.

NBA’in eski oyuncularından Lou Williams da Giannis’in toplumsal medyadaki hallerinin kalma tarafında olduğunu savundu. “Eğer biri Twitter’da rahatça takılıyorsa, o kişi gitmiyordur,” dedi.

Sunucu Michelle Beadle da benzeri görüşteydi. Giannis’in ekip arkadaşlarıyla toplumsal medyada olan etkileşimlerine dikkat çekerek, “Her Bobby Portis’li yayınımızda Giannis yorum yapıyor,” dedi.

Bucks, üst üste üçüncü dönem birinci tıpta elenirken, Damian Lillard’ın gelecek dönemin büyük kısmını kaçırması ve grubun sadece bir takaslanabilir birinci tıp hakkına sahip olması, çekirdek takımın korunabilirliğini sorgulatıyor.

Lakin Amick, Giannis’in Milwaukee’ye sadık kalacağını düşündüğünü belirtti. Grup, Brook Lopez ve Bobby Portis’in hür kalması durumuna öncelik verirken, Giannis’e 2025-26 dönemi için daha büyük bir atak rolü öneriliyor.

Bu dönemi 30.4 sayı, 11.9 ribaunt ve 6.5 asist ortalamalarıyla tamamlayan Giannis, %60.1 saha içi isabet oranıyla ligin en tesirli isimlerinden biri olmayı sürdürdü.