Gün: 26 Haziran 2025

Foreks – TÜSİAD, Türkiye iktisadının temel ihracat pazarlarındaki maliyet bazlı rekabet kurallarının daha gerçek anlaşılması, rekabet dinamiklerinin bilgi temelli tartışılması ve buradan yola çıkılarak siyaset tekliflerinin oluşturulması emeliyle hazırlanan “TÜSİAD Maliyet Bazlı Rekabet Gücü Endeksi (TÜSİAD-RGE)” çalışmasını kamuoyu ile paylaştı.

2015 yılının birinci çeyreğinden başlayarak hazırlanan ve sonuçları her çeyrek sonunda açıklanacak olan endeksin tanıtım toplantısı bugün gerçekleştirildi.

Toplantıda bir konuşma yapan, TÜSİAD Başkanı Orhan Turan, “Hızla değişen dünyanın yarattığı belirsizlikler hem şirketlerin hem de ülkelerin gelecek öngörüsünde bulunmasını ve karar almasını zorlaştırıyor” dedi.

Turan konuşmasında şunları söyledi:

“Küresel iktisatta büyük belirsizliklerin ve değişimlerin olduğu bir süreçten geçiyoruz. Globalleşmenin biçimi değişiyor, ülkeler korumacılık tedbirleriyle içlerine kapanıyor, gümrük vergilerinin artışıyla memleketler arası ticaret yavaşlıyor, tedarik zincirlerinde bölgeselleşme eğilimleri güçleniyor, jeopolitik riskler ise günden güne artıyor. Neredeyse 100 yıl evvel milletlerarası işbirliğini güçlendirmek için kurumlar kurulmasına öncülük eden ülkeler, bugün birebir kurumların etkisizleşmesine neden oluyor. Süratle değişen dünyanın yarattığı belirsizlikler hem şirketlerin hem de ülkelerin gelecek öngörüsünde bulunmasını ve karar almasını zorlaştırıyor.

Öte yandan, teknoloji çok süratli bir formda gelişirken, uzunca bir müddettir kabul ettiğimiz iş modelleri de değişime uğruyor. En büyük ekonomik ortağımız olan Avrupa Birliği, son yıllarda giderek daha değerli hale gelen teknolojik ihtilalin ana aktörlerinden biri olamadı. Draghi Raporu’nda da gördüğümüz üzere, rekabet güçlerini geri kazanabilmek ve ABD ve Çin’le tekrar yarışabilmek için verimliliklerini arttırmanın yollarını arıyorlar. Büyüme modellerini değiştirmeye çalışıyorlar. 

Küresel iktisatta rekabetin çerçevesi tekrar belirleniyor. Bütün bu gelişmeler, bundan sonrasında daha sağlam ve daha rekabetçi bir iktisat yaratmanın değerini arttırıyor. Münasebetiyle global bazda rekabet şartlarını gerçek teşhis etmek, geçmişe kıyasla bugün çok daha kıymetli hale gelmiş durumda. 

ABD idaresinin uygulamaya başladığı gümrük vergileri, önümüzdeki birkaç yıl global iktisat için en önemli risklerden biri olarak ön plana çıkıyor. Öte yandan; coğrafik pozisyonu, altyapı yatırımları ve sofistike özel bölümüyle Türkiye, gerçek adımları atarak AB üzere ortaklarıyla ekonomik entegrasyonunu derinleştirebilir ve global kıymet zincirlerindeki pozisyonunu güçlendirebilirse, mümkün ticaret savaşlarından avantajlı çıkan ülkelerden biri olabiliriz.

Küresel iktisatta rekabeti belirleyen ögeler yapay zeka önderliğinde şekilleniyor. Giderek gelişen yapay zeka ve ilişkili yeni teknolojilerin üretime entegre edilmesi ve verimliliğin arttırılması için önemli bir yarış kelam konusu. Biz de önümüzdeki devirde dijitalleşmeye, insan kaynağına, eğitime, markaya yatırım yaparak verimliliğimizi arttırmalıyız. Tıpkı vakitte, dallarımızın maliyet yapısını gerçek tahlil ederek nasıl rekabetçilik avantajı kazanabileceğimize de baş yormalıyız. 

Ülkemizin dünya ihracatından aldığı hisse 2024 itibariyle %1,08 seviyesine geldi. Ekonomimizin potansiyelinin çok daha yüksek olduğunu biliyoruz. Önümüzdeki devirde dış ticaretimize dair gerçek siyasetler inşa ederek ve yanlışsız alanlara yatırımla global ticaretten aldığımız hissesi yükseltebiliriz. Bunun için de salt ihracatımızı ya da yurt içindeki maliyet süreçlerini tartışmamız kâfi olamıyor; değerli pazarlarımızda rakiplerimiz nasıl avantajlı pozisyona geçiyor, onların maliyet süreçleri nasıl şekilleniyor, tüm bunları hakikat tahlil etmemiz gerekiyor.

Buradan hareketle, bugün tanıtacağımız endekste, Türkiye’nin maliyet bazlı rekabet gücüne dair kapsamlı ve ayrıntılı bir bilgi seti üzerinde çalışıldı. Ülkemizin imalat sanayi dallarının ana ihracat pazarlarında, rakip ülkelerimizle mukayeseli olarak dört üretim maliyeti -ara malı, güç, işgücü ve finansman maliyeti- incelendi. Böylelikle vakit içinde maliyet bazlı rekabet dinamiklerimizin rakiplerimiz karşısında nasıl değiştiği ayrıntılı tahlil edildi. Emsal biçimde, hangi kalemlerin rekabetçiliğimiz üzerinde ne boyutta tesirli olduğunu da manaya fırsatımız oluyor.

Birazdan panelde değerli konuşmacılarımız, bu çalışmanın metodolojisi ve yorumlanmasına dair detaylı bilgileri ve birinci bulguları bizlerle paylaşacak. Endeksi önümüzdeki devirde de her çeyrekte yayınlamaya devam edeceğiz. Bu kıymetli çalışma bize, Türkiye’nin ihracat pazarlarında rekabet koşullarının ne durumda olduğunu data temelli ölçme imkanı verecek. Bu çalışmanın, maliyet bazlı rekabet gücümüze katkı sağlayacak siyaset teklifleri geliştirmeye yardımcı olacağına da inanıyoruz.  Birazdan yapılacak tanıtım ile endeksimizi ekonomistlerin, iş insanlarının, akademisyenlerin ve kamuda siyaset yapıcıların istifadesine sunmuş olacağız. 

Endeks; Saha Analytics Danışmanlık tarafından üretildi, bu çalışmada TÜSİAD’ın danışmanlığı Prof. Dr. Hakan Kara tarafından yürütüldü. Kendilerine çok teşekkür ediyorum. Panelde yer alacak SAHA Analytics yetkilileri Oğuz Atuk ve Gurur Saygılı’ya, Prof. Dr. Hakan Kara’ya, TÜSİAD başekonomistimiz Gizem Öztok Altınsaç’a ve bu çalışmada tüm emeği geçenlere teşekkür ediyorum.”

Foreks – Kervan Besin (IS:KRVGD), global büyüme amaçları doğrultusunda yurt dışındaki altıncı satış ofisini Avustralya’nın Sidney kentinde açtı.

Altıncı satış ofisini Sidney’e açan Kervan Besin, böylece ABD, İngiltere, Almanya, Rusya ve Fransa’dan sonra Avustralya’da da şirket konumlanmasını tamamladı. Kuruluş süreçleri 25 Haziran 2025 tarihi prestijiyle tamamlandı.  

Kervan Besin Australia PTY Limited, Kervan Gıda’nın %100 hisse sahibi olduğu İngiltere’de kurulu bağlı iştiraki Kervan Besin UK Limited’ın %100 oranında bağlı iştiraki olarak kuruldu. Bu çerçevede Kervan Besin Australia PTY Limited, Kervan Gıda’nın üretim faaliyetleri kapsamında ürettiği eserlerin Avustralya pazarında satış ve pazarlama operasyonlarını yürütecek.

Investing.com — İngiltere’de perakende satışlar Haziran ayında keskin bir düşüş gösterdi. Bu bilgi, Britanya Sanayi Konfederasyonu (CBI) tarafından Perşembe günü yayınlanan bir ankette ortaya çıktı.

CBI’ın aylık göstergesi, perakende satışları bir evvelki yıla nazaran ölçüyor. Bu gösterge Mayıs ayındaki -27 düzeyinden Haziran ayında -46’ya düştü. Bu durum, satış faaliyetlerindeki düşüşün daha da derinleştiğini gösteriyor.

Temmuz ayı için görünüm daha da şiddetli gözüküyor. Beklenen satışları ölçen gösterge, Haziran ayı için -37 olan düzeyinden -49’a geriledi.

Bu makale yapay zekanın takviyesiyle oluşturulmuş, çevrilmiş ve bir editör tarafından incelenmiştir. Daha fazla bilgi için Kaide ve Şartlar kısmımıza bakın.

Investing.com — Fransız hükümeti, 2025 yılı için GSYİH’nin %5,4’ü olan bütçe açığı amacına ulaşmak için 5 milyar euro (5,9 milyar dolar) ek harcama kesintisi yapması gerektiğini Perşembe günü duyurdu.

Maliye Bakanlığı, kamu maliyesi hakkındaki yıl ortası güncellemesinde vergi gelirlerinin şu anda beklentilerle uyumlu olduğunu belirtti. Bununla birlikte, birkaç alanda maliyet aşımları bulunuyor. Kimi bakanlıkların, sıhhat sisteminin ve belediyelerin harcamaları bütçeyi biraz aşıyor.

Bakanlık açıklamasında şöyle dedi: “Teşhis açık ve kararlar da o denli: 2025’te GSYİH’nin %5,4’ü olan kamu açığı maksadına ulaşmak hala mümkün, fakat harcamalarda 5 milyar euroluk ek bir uğraş gerekiyor.”

Bu yeni kesintiler, bakanlık kaynağına nazaran, bu yıl içinde daha evvel dondurulmuş olan 5 milyar euroya ek olarak geliyor.

Bununla birlikte, hükümet bu acil kesintilerin ötesinde daha değerli bütçe tedbirleri hazırlıyor. Muhalefet partileri güvensizlik oyu vermek için fırsat ararken, Bayrou önümüzdeki haftalarda gelecek yılın bütçesi için 40 milyar euroluk yeni harcama kesintilerini açıklamayı planlıyor.

Bu makale yapay zekanın dayanağıyla oluşturulmuş, çevrilmiş ve bir editör tarafından incelenmiştir. Daha fazla bilgi için Kural ve Şartlar kısmımıza bakın.

Foreks – Türkiye İMSAD tarafından hazırlanan İnşaat Materyali Sanayi Bileşik Endeksi Mayıs 2025 sonuçlarına nazaran, Bileşik Endeks bir evvelki aya nazaran 0,2 puan artarak 82,5 puana yükseldi. Faaliyet Endeksi de bir evvelki aya nazaran 2,8 puan artış gösterdi ve 127,6 puana çıktı. İtimat Endeksi bir evvelki aya nazaran 0,7 puan gerileyerek 55,9 puan oldu. Beklenti Endeksi ise bir evvelki aya nazaran 0,5 puan düşerek 67,2 puan olarak gerçekleşti.

ENDEKS SAYFASINI GÖRÜNTÜLEMEK İÇİN TIKLAYIN!

İnşaat materyali kesiminin çatı kuruluşu Türkiye İnşaat Gereci Sanayicileri Derneği (Türkiye İMSAD) tarafından hazırlanan İnşaat Gereci Sanayi Bileşik Endeksi’nin 2025 Mayıs ayı sonuçları açıklandı. Raporda, Bileşik Endeks’in mayıs ayında hudutlu ölçüde arttığı ve yılın birinci yükselişini gösterdiği belirtildi. Finansal şoklar sonrası iç pazarda toparlanma gayreti yaşandığına da dikkat çekildi. Mevsimselliğin olumlu tesir yarattığı, ihracat pazarlarındaki korumacılık belirsizliğinin ise negatif tesir gösterdiği vurgulandı. Buna karşın Türkiye’ye dönük inançlı tedarikçi talebi görüldüğüne yer verilen rapora nazaran, 2025 Mayıs ayında Faaliyet Endeksi kıymetli ölçüde artarken, İtimat ve Beklenti Endeksleri ise geriledi.

Bileşik Endeks 0,2 puan arttı

Tüm bu gelişmeler sonucunda, İnşaat Materyali Sanayi Bileşik Endeksi, Mayıs 2025’te bir evvelki aya nazaran 0,2 puan artarak 82,5 puana yükseldi. Bileşik Endeks, 2024 yılı mayıs ayını ise 94,1 puan ile tamamlamıştı. Yurt içi ve yurt dışındaki şartların, Bileşik Endeks için şiddetli bir periyoda işaret ettiğine vurgu yapıldı. Bileşik Endeks’in haziran ayında ve yılın üçüncü çeyreğinde, ek sıkılaşma tedbirleri ve ihracat pazarlarındaki gelişmeler ile şekilleneceğine raporda dikkat çekilirken, toparlanma gayreti içinde olacağı da belirtildi.

Faaliyet Endeksi 2,8 puan yükseldi

Türkiye İMSAD’ın hazırladığı rapora nazaran, Faaliyet Endeksi 2025 yılı mayıs ayında kıymetli ölçüde artış gösterdi. Mart ve nisan aylarında yaşanan finansal şokların tesirinin mayıs ayında azaldığı, ihracat pazarlarında ise tarife telaşlarının temel belirleyici olduğu vurgulandı. Öte yandan, ticaret belirsizliğinin Türk eserlerine talebi artırdığı ve mevsimsellik tesirlerinin bu sefer olumlu tarafta yansıma gösterdiği belirtildi.

Raporda paylaşılan bilgilere nazaran, 2025 yılı mayıs ayında Faaliyet Endeksi bir evvelki aya nazaran 2,8 puan arttı ve 127,6 puana çıktı. Bu sonuçla birlikte Faaliyet Endeksi, 2024 yılı mayıs ayı düzeyinin ise altında kaldı.

Raporda, 2025 Mayıs ayında yurt içi satışların bir evvelki aya nazaran besbelli formda arttığına yer verilirken, finansal şoklar sonrası mayıs ayında iç talepte olağanlaşmanın başladığı söz edildi.  İç satışlar artarken, ihracatın da mayıs ayında yükselme gösterdiği vurgulandı. Ayrıyeten, global ticarette korumacılık telaşlarının meçhullüğü artırdığı ve pazarlarda durağanlığın yükseldiği de paylaşıldı. Ek olarak, Türkiye’nin inançlı tedarikçi özelliğinin öne çıktığına işaret edildi. Mayıs 2025’te, üretimin arttığı ve ciroların da besbelli artış gösterdiği raporda kaydedildi.

İnşaat gereci endüstrisinde faaliyetlerin, sıkılaşma siyasetleri ve ihracat pazarlarındaki gelişmeler tarafından belirlendiğine raporda dikkat çekildi. Ayrıyeten, iç pazarda finansal şoklar sonrası alınan ek sıkılaşma tedbirleri ile talebin olağana döndüğüne vurgu yapıldı. İhracat pazarlarında beklenen toparlanmanın ötelendiği belirtilirken, mevsimselliğin olumlu tesir yaratacağı ve TL’deki kıymet kaybının bu sefer ihracatı destekleyeceğinin altı çizildi. Faaliyet Endeksi’nin haziran ayında ve yılın üçüncü çeyreğinde toparlanma sürecini sürdüreceğine dair öngörüde bulunuldu.

Güven Endeksi 55,9 puan oldu

Raporda, 2025 yılı mayıs ayında İnanç Endeksi’nin hudutlu ölçüde gerilediği belirtildi. Finansal şoklar sonrası inanç kaybının, mayıs ayında yavaşlayarak devam ettiğine vurgu yapıldı. Mayıs 2025’te ekonomik programa olan inancın artırılması için yeni sıkılaşma tedbirlerinin alındığına dikkat çekildi. Faaliyetlerdeki kıymetli toparlanmaya karşın inancın zayıfladığına yer verilirken, ihracat pazarlarında da korumacılık teşebbüslerinin yarattığı belirsizliklerin inancı olumsuz etkilediği tabir edildi.

Bu gelişmelere bağlı olarak, 2025 Mayıs ayında inanç düzeyi bir evvelki aya nazaran 0,7 puan düşerek 55,9 puan düzeyine indi. İnanç Endeksi 2024 yılı mayıs ayını ise 69,5 puan ile kapatmıştı.

Rapora nazaran, Mayıs 2025’te Türkiye iktisadına ait inanç düzeyi düşüş gösterdi. İnşaat kesimi ve inşaat gereci endüstrisinde de inanç düzeyinin azalmaya devam ettiğinin altı çizildi. Ayrıyeten, yurt içi pazarlarda inancın zayıfladığına, ihracat pazarlarına olan inancın ise değişmediğine yer verildi.

2025 Mayıs ayına dair raporda paylaşılan görüşlere nazaran; yaşanan finansal şokların nedeni olan siyasi gelişmelerin, bundan sonra İnanç Endeksi’ni belirleyecek en kıymetli ögelerden biri haline geldiği aktarıldı. Finansal şoklar sonrası alınmak zorunda kalınan ek sıkılaşma önlemlerinin de inanç üzerinde olumsuz tesir yarattığı belirtildi. İhracat pazarlarındaki toparlanma belirsizliğinin ise inancı sonlandırdığı bildirildi.

Beklenti Endeksi 67,2 puana indi

Rapora nazaran Beklenti Endeksi, 2025 yılı mayıs ayında hudutlu ölçüde gerileme gösterdi. Böylelikle, Beklenti Endeksi yılın birinci beş ayında düşüş kaydetti. Finansal şokların beklentiler üzerindeki olumsuz tesirlerinin azalarak sürdüğüne vurgu yapıldı. Global ticarette korumacılık kaygılarının de beklentileri olumsuz etkilemeye devam ettiği belirtildi. Ek olarak, üretimde iyimserliğin korunduğunun altı çizildi.

Yaşanan süreçlerin tesiriyle, Beklenti Endeksi 2025 Mayıs ayında bir evvelki aya nazaran 0,5 puan azalarak 67,2 puana indi. 2024 yılı mayıs ayında ise Beklenti Endeksi 79,5 puan düzeyinde gerçekleşmişti.

Türkiye iktisadına ait beklentilerin Mayıs 2025’te düşüş gösterdiği raporda belirtilirken, finansal şoklar ve şoklara neden olan siyasi gelişmelerin beklentilerin bozulmasına yol açtığı söz edildi. Ayrıyeten, finansal şoklar karşısında alınan ek sıkılaşma tedbirlerinin de beklentileri zayıflattığına dikkat çekildi.

Önümüzdeki üç aya ait alınan yurt içi siparişleri ve ihracat siparişlerinin, 2025 yılı mayıs ayında azaldığına raporda yer verildi. Öte yandan, önümüzdeki üç aya yönelik üretim ve yatırım beklentisinin arttığı, istihdam beklentilerinin ise hudutlu ölçüde düştüğü paylaşıldı.    

Raporda yer alan değerlendirmeler kapsamında, 2025 yılının geri kalan periyodunda, beklentileri şekillendirecek ana ögenin finansal şoklar sonrası siyasi ve ekonomik gelişmeler olacağı vurgulandı. Sıkılaşmanın uzamasının beklentileri sınırlayacağı kaydedilirken, ihracat pazarlarındaki toparlanmanın ise bir başka kıymetli beklenti olduğuna işaret edildi. Ayrıyeten, jeopolitik gelişmeler ve ticaret müzakerelerinin belirleyici olacağı belirtildi.

Fransız profesyonel futbol kulüplerinin hesaplarını denetleyen kurum olan Ulusal Yönetim Kontrol Müdürlüğü, borcu 500 milyon avroyu aşan Olimpik Lyon’u, mali gereklilikleri karşılayamadığı ve kendisine tanınan müddette kâfi garantileri sunamadığı için küme düşürme kararı aldı.

Olimpik Lyon, Ligue 1’de geçen dönemi 6. sırada tamamlamıştı.

– Olimpik Marsilya’nın şampiyonluğu da elinden alındı

Fransa Ligue 1’de 9 kere şampiyon olan Olimpik Marsilya’nın şike ve yolsuzluk nedeniyle 1992-1993 döneminde şampiyonluğu elinden alındı ve grup Ligue 2’ye düşürüldü. Bu olay, Ligue 1 tarihindeki en büyük futbol skandalları ortasında gösterildi.

Ligue 1’de 1992-1993 dönemini 53 puanla tepede tamamlayan Olimpik Marsilya’nın rüşvet skandalı nedeniyle şampiyonluğu elinden alınınca, 51 puanla ikinci sıradaki Paris Saint-Germain (PSG) şampiyonluğu reddetti. Böylelikle Ligue 1’de 1992-1993 dönemi, şampiyon ilan edilmeden tamamlandı.

Kelam konusu dönemde Olimpik Marsilya’nın küme düşme tehlikesi yaşayan Valenciennes’i 1-0 yendiği maçla ilgili çeşitli savlar ortaya atıldı. Valenciennes oyuncusu Jacques Glassmann, Nantes’ta eski kadro arkadaşı olan Marsilyalı futbolcu Jean-Jacques Eydelie tarafından “maçta âlâ oynamaması” için kendisine 250 bin frank teklif edildiğini söyledi.

Valenciennes futbolcuları Jorge Burruchaga ve Christophe Robert’a da para teklif edildiği ortaya çıktı. Robert’in eşinin Marsilya kadrosunun otelinde aldığı bir ölçü para, daha sonra annesinin bahçesinde gömülü halde bulundu.

Bu suçlamalarla yapılan soruşturmanın sonucunda Marsilya’nın şampiyonluğu elinden alındı ve ekip küme düşürüldü.

– Bordeaux’ya 2 kere ligden düşürülme cezası

Fransa Birinci Futbol Ligi’nde 6 şampiyonluğu olan Bordeaux’ya 2021-2022 dönemi sonunda finansal nedenlerden ötürü ligden düşürülme cezası verildi.

Ligue 2’de de finansal olarak sıkıntı devirler geçiren Bordeaux, 2023-2024 dönemi sonunda bu ligden de düşürüldü.

Yaşadığı mali zorlukları aşamayan Bordeaux, gelecek dönem ise 4. ligde uğraş edecek.

– Bastia, 3. lige düşürüldü

Ligue 1’de 2016-2017 dönemini son sırada bitiren Bastia ise Ligue 2 yerine kulübün finansal durumu nedeniyle 3. lige düşürüldü.

Fransız kulübünün, 3. lige düşürülme nedenleri ortasında borçları ve finansal garantileri karşılayamaması gösterildi.

– Lens de küme düşme cezası aldı

Fransa Ligue 1’de 1997-98 döneminde şampiyon olan Lens, 2014-2015 döneminde küme düşme cezası aldı.

Ligden sorumlu kurum, Ocak 2015’te, Lens’in 2013-2014 dönemi sonunda Ligue 1’e yükselişini geçersiz sayarak, kadronun hangi sırada yer aldığına bakılmaksızın 2015-2016 döneminde Ligue 2’ye düşürülmesine karar verdi.

Direkt küme düşme kararı verilen Lens, dönemi son sırada tamamladı.

Foreks – ABD Ulusal Otoyol Trafik Güvenliği Yönetimi (NHTSA) , GM’nin 62.468 aracını fren basınç sensörü kümesindeki bir yanılgının sıvının sızmasına müsaade vererek elektriksel kısa devre mümkünlüğünü artırma riski nedeniyle geri çağırdığını söyledi.

NHTSA, elektriksel bir kısa devrenin çok ısı üretebileceğini ve yangına yol açarak yaralanma riski doğurabileceğini söyledi. Araç kapalıyken ya da muhtemelen nezaret altında değilken bile kaputun altında yangın çıkabileceğini ekledi.

Ajans, kusurun fren tertibatının tedarikçisi tarafından yetkisiz bir kimyasalın kullanılmasından kaynaklandığını ve bunun da bir kesimin vakitle bozulmasına neden olduğunu söyledi.

Foreks – Milletlerarası kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s, Ermenistan’ın kredi notunu teyit etti.

Moody’s’den yapılan açıklamaya nazaran, Ülkenin “Ba3” olan mahallî ve yabancı para cinsinden uzun vadeli ihraççı notları ve yabancı para cinsinden kıdemli teminatsız notları teyit edildi.  

Kredi notunun görünümü “durağan” olarak devam edecek.

Investing.com — Volex payları Perşembe günü %21’in üzerinde yükseldi. Şirket, 2025 mali yılı (MY2025) için temel faaliyet kârının %18,4 artışla 106,2 milyon dolara ulaştığını açıkladı. Yasal vergi öncesi kâr ise %24,6 artarak 64,3 milyon dolara yükseldi.

Volex’in geliri, %11,1 organik büyümenin takviyesiyle yıllık bazda %19 artarak 1,09 milyar dolara ulaştı.

Elektrikli Araçlar ve Tüketici Elektrik Eserleri öne çıkan segmentler oldu. MESKEN geliri organik olarak %40,2 artışla 172,9 milyon dolara yükseldi. Tüketici Elektrik Eserleri ise %9,6 artışla 257 milyon dolara ulaştı.

Faaliyet marjı, şirketin %9-10 maksat aralığının üst hududunda, %9,8 düzeyinde sabit kaldı.

Temel pay başına kâr %7,7 artarak 36,3 sente yükseldi.

Final temettü ödemesi %7,1 artışla pay başına 3,0 peniye yükseltildi. Böylelikle tam yıl ödemesi 4,5 peniye ulaştı.

Bölgesel büyümede Kuzey Amerika %35,2’lik artışla başkan oldu. Avrupa ise Murat Ticaret satın alımının tam yıl katkısıyla %16,1 yükseldi. Asya, data merkezi segmentindeki müşteri karması nedeniyle %7,9 düştü.

Volex, MY2026’da ticaretin güçlü başladığını belirtti. Şirket, yapısal büyüme faktörleri, operasyonel verimlilik ve çeşitlendirilmiş global ayak izi sayesinde beş yıllık plan maksatlarını gerçekleştirme konusunda itimadını koruyor.

Güç eserleri dağıtıcısı ayrıyeten, “gelişen tarife durumundan sırf sonlu direkt etki” beklediklerini ifade etti.

İcra Kurulu Lideri Nat Rothschild şöyle konuştu: “MY2025, Volex için güçlü büyüme, sürdürülebilir marj performansı ve başarılı stratejik uygulama ile öne çıkan inanılmaz bir yıl oldu.”

Rothschild kelamlarına şöyle devam etti: “MY2026’ya girerken işletme kusursuz durumda. Momentumu müdafaa, başarımızın üzerine inşa etme ve tüm paydaşlar için güçlü getiriler sunmaya devam etme yeteneğimize güveniyoruz.”

Bu makale yapay zekanın takviyesiyle oluşturulmuş, çevrilmiş ve bir editör tarafından incelenmiştir. Daha fazla bilgi için Kaide ve Şartlar kısmımıza bakın.

Investing.com — İsveçli özel sermaye şirketi EQT AB (ST:EQTAB) payları, Citi Research’ün şirketi uygunlaşan çıkar görünürlüğü ve güçlü çıkış ivmesini münasebet göstererek “nötr”den “al”a yükseltmesinin akabinde Perşembe günü %5’ten fazla yükseldi.

Citi Research analistleri, 12 aylık amaç fiyatı 270 SEK’ten 335 SEK’e yükseltti. Bu, %15,4’lük bir pay fiyatı getirisi beklentisini tabir ediyor.

Hisse senedi, Nisan ortasındaki taban düzeylerinden yaklaşık %30 toparlanmıştı. Citi artık, fon toplama ilerlemesi ve güzelleşen performansa dayalı yararlar tarafından desteklenen daha fazla yükseliş potansiyeli görüyor.

EQT, yılbaşından bu yana 14 çıkış gerçekleştirdi ve bunların dokuzu halka açık piyasalar aracılığıyla oldu. Citi, piyasa şartları göz önüne alındığında bu tempoyu “etkileyici” olarak nitelendirdi ve gelecekteki fon toplama çalışmalarına olan inancı desteklediğini belirtti.

Aracı kurum, 23 milyar avro gayeli EQT XI fonu da dahil olmak üzere kıymetli araçlar için devam eden çalışmalara dikkat çekti. Citi, bu fonun 24,5 milyar avroya ulaşmasını bekliyor. Ayrıyeten altyapı odaklı Infra VII fonu da takip ediliyor.

Citi, 2025-2027 için düzeltilmiş pay başına çıkar (EPS) iddialarını, öncelikle daha yüksek performansa dayalı yararlar (PRE) nedeniyle %12-20 artırdı.

2025’in birinci yarısı için düzeltilmiş FAVÖK, konsensüsle uyumlu olarak 794 milyon avro olarak öngörülüyor. Bununla birlikte, analistler çıkarlar sırasında idarenin tonunun daha optimist olmasını bekliyor. Bu durumun daha fazla yükseltmeye yol açabileceğine inanıyorlar.

2025 için EQT’nin düzeltilmiş net gelirinin 1,29 milyar avro, seyreltilmiş pay başına yararın ise 1,09 avro olması öngörülüyor.

Bu sayıların 2027’ye kadar sırasıyla 2,42 milyar avro ve 2,05 avroya yükselmesi bekleniyor. Şirketin fiyat/kazanç oranının 2025’teki 24,1x’ten 2027’de 12,8x’e düşmesi varsayım ediliyor.

Düzeltilmiş FAVÖK’ün 2025’teki 1,59 milyar avrodan 2027’ye kadar 2,81 milyar avroya yükselmesi bekleniyor.

Döviz hareketleri nedeniyle fiyat ödeyen idare altındaki varlıklarda hafif bir düşüş olmasına karşın, Citi fiyatla ilgili karların (FRE) istikrarı konusunda olumlu görüşünü korudu.

Güncellenen değerleme, EQT’nin 2026 yararlarının 19 katı ve FRE’nin 27 katı düzeyinde süreç görmesi gerektiğini gösteriyor. Bu, Avrupalı rakibi CVC ile uyumlu.

Analistler ayrıyeten, EQT’yi spor yatırım şirketi Arctos ile potansiyel bir birleşmeye bağlayan son medya raporlarına atıfta bulunarak M&A opsiyonelliğine de dikkat çekti.

Buna ek olarak, Citi, EQT’nin Avrupa alternatif varlıklarına artan yatırımcı ilgisinden ve toparlanmakta olan gayrimenkul talebinden yararlanmak için uygun konumlandığını düşünüyor.

Citi, 17 Temmuz’da açıklanması beklenen yararlar öncesinde EQT’yi 30 günlük Katalizör İzleme listesine ekledi. Analistler, 2025’in ikinci yarısı için düzeltilmiş FAVÖK varsayımlarının, daha yüksek beklenen PRE ile desteklenerek konsensüsün %8 üzerinde olduğunu belirtti.

Bu makale yapay zekanın takviyesiyle oluşturulmuş, çevrilmiş ve bir editör tarafından incelenmiştir. Daha fazla bilgi için Koşul ve Şartlar kısmımıza bakın.

Investing.com — İngiliz payları “oldukça düşük bedelli ve gereğince sahiplenilmemiş” durumda. Bu durum orta ve uzun vadeli yatırım fırsatı sunuyor. UBS stratejistleri bu türlü düşünüyor.

Kısa vadeli makro göstergeler zayıf olsa da banka, temel göstergelerin güzelleşmesiyle toparlanma potansiyeline sahip kilit alanlar olarak FTSE 250 ve İngiliz tüketici dallarını öne çıkarıyor.

UBS’in Sutanya Chedda liderliğindeki stratejistleri Çarşamba günkü notunda şöyle diyor: “Değerleme indirimleri, güzelleşen kalite metrikleri ve olumlu 2026 çıkar görünümü, orta ölçekli yerli şirketlere ve tüketici paylarına odaklanan ’Britanya’yı satın al’ stratejisi için yer hazırlıyor.”

Daralan PMI’lar ve temkinli yatırımcı hassaslığı üzere daima ekonomik zorluklara karşın UBS, bu risklerin büyük ölçüde fiyatlara yansıdığına inanıyor. Bu durum önümüzdeki 12-18 ay için İngiliz paylarının risk-getiri görünümünü güzelleştiriyor.

2025 için çıkar beklentileri birçok dalda düşük düzeylerde. Bu durum yavaşlayan büyüme, yüksek faiz oranları ve maliyet enflasyonunun tesirini yansıtıyor.

Bununla birlikte, 2026 kestirimleri bilhassa FTSE 250 için bir toparlanmaya işaret ediyor. UBS’e nazaran FTSE 250, “FTSE 100 yahut Avrupa’dan çok daha güçlü yarar büyüme potansiyeline sahip.”

Analistler şunu da ekliyor: “Bu, yurt içine yönelik orta ölçekli şirketlerin, kısmen daha kolay karşılaştırmalar ve daha döngüsel maruz kalma nedeniyle daha keskin bir çıkar toparlanmasına hazır olduğunu gösteriyor.”

Değerleme de olumlu görüşü destekliyor. UBS, İngiliz paylarının hem fiyat-kazanç hem de fiyat-defter kıymeti metriklerinde Avrupalı emsallerine nazaran indirimli süreç görmeye devam ettiğini belirtiyor.

Özellikle FTSE 250, düşük değerlemelerde kaliteli işletmelere maruz kalma sağlıyor. Hala 2016 Brexit kaynaklı paha düşüklüğünden toparlanmanın gerisinde kalıyor.

UBS’e nazaran yatırımcı pozisyonlanması da bu görüşü güçlendiriyor. Notlarında “İngiliz paylarına yönelik piyasa hassaslığı kasvetli kalmaya devam ediyor” diyor. Hem büyük ölçekli hem de SMID-cap fonları daima çıkışlar görüyor.

Banka, makro karamsarlıkta rastgele bir hafiflemenin “bu sevilmeyen piyasaya büyük girişlerin geri dönmesini sağlayabileceğini” savunuyor.

UBS iki temel strateji öneriyor: FTSE 100’e nazaran FTSE 250’yi fazla ağırlıklandırmak ve perakende, cümbüş ve konut üzere İngiliz tüketici dallarına maruz kalmayı artırmak.

Bu alanlar enflasyon ve düşük itimattan ziyan görmüş durumda. Fakat güzelleşen gerçek gelirlerden ve altyapı yatırımlarından faydalanabilirler.

Analistler, FTSE 250 stratejisi için şöyle diyor: “Bu strateji, bedel, büyüme ve güzelleşen temellerin orta ölçekli alanda uyumlu olduğu bir devirde ’sevilmeyen’ İngiliz şirketlerindeki yükseliş potansiyelinden yararlanıyor.”

Tüketici stratejisi için ise şunları söylüyorlar: “Görünüm, mevcut hassaslığın ima ettiğinden daha parlak.” Yurt içi döngüsel paylar gereğince sahiplenilmemiş durumda ve değerlemeler “buna bağlı olarak düşük.”

Bu makale yapay zekanın takviyesiyle oluşturulmuş, çevrilmiş ve bir editör tarafından incelenmiştir. Daha fazla bilgi için Kural ve Şartlar kısmımıza bakın.

Foreks – Türkiye Bankalar Birloiği (TBB)  Yönetim Kurulu Lideri Alpaslan Çakar, Türkiye Bankalar Birliği tarafından, bölgesel iş birliğinin güçlendirilmesi ve sektörel kapasitenin geliştirilmesi hedefiyle gerçekletirilşen “Ödeme Sistemleri Zirvesi”nin açılış konuşmasını gerçekleştirdi.

Çakar, konuşmasında şu sözlere yer verdi:

“Ödeme sistemlerinin önemi

Ödeme sistemleri alt yapısı, iktisadın parasallaşması ve finansal dal ile bütünleşmesi için çok değerli bir role sahiptir. Bu nedenle ödeme sistemleri finansal istikrarın temel bileşenlerindendir. Sağlıklı işleyen bir iktisadın temel taşlarından bir tanesi paraya duyulan inançtır. İtimat, paranın değişim işlevinin en verimli formda yerine getirilmesiyle bağlantılı olup, mahallî ve global ticaretin sürdürülmesinde kritik bir değere sahiptir. Bu nedenle; ödeme sistemleri yerelde ve milletlerarası alanda misal kurallarla düzenlenir, denetlenir ve standartlar daima gözden geçirilir.  

Ticaretin, yatırımın ve büyümenin sürdürülebilirliği, faal ve muteber ödeme altyapıları üzerine inşa edilmektedir. Hudut ötesi ticaretin artması, e-ticaretin yaygınlaşması ve finansal teknolojilerdeki yenilikler, ödeme sistemlerinin geliştirilmesinin ehemmiyetini her geçen gün artırmaktadır.

Hızlı, inançlı ve uygun maliyetli ödeme tahlilleri, bireylerin ve işletmelerin ekonomik faaliyetlere daha aktif bir biçimde iştirakini sağlamaktadır. Ödeme sistemleri yalnızca finansal süreçleri kolaylaştırmıyor; birebir vakitte finansal kapsayıcılığı arttırıyor, kayıt dışı iktisatla gayrete dayanak sağlıyor ve dolandırıcılıkla çaba üzere değerli sosyo-ekonomik amaçlara ulaşmada kritik bir rol oynuyor. 

Ödeme sistemlerinin tarihi, nakit temelli sistemlerden başlayarak; çekler, kredi kartları ve banka kartları üzere fizikî araçların yaygınlaşmasıyla kıymetli evrimler geçirmiştir. Son devirde; internet bankacılığı, taşınabilir ödemeler, temassız teknolojiler ve kripto varlıklar üzere yenilikçi tahliller, ödeme alışkanlıklarımızı ve beklentilerimizi tekrar şekillendirmektedir.

Bu dönüşümün en değerli etkenlerinden bir tanesi, finansal teknoloji (FinTech) şirketlerinin yükselişidir. FinTech’ler, klâsik finans kuruluşları ile birlikte kullanıcı odaklı, süratli ve maliyet açısından daha avantajlı tahliller sunmaktadır. Blokzincir teknolojisi, yapay zeka ve büyük data analitiği üzere yenilikçi teknolojiler de ödeme sistemlerinin geleceğini etkileyen kritik alanlardır.

Türkiye’nin Ödeme Sistemlerine Katkıları

Türkiye olarak, ödeme sistemlerinin kıymetinin farkındayız ve bu alandaki gelişmeleri yakından takip ediyoruz. Ülkemiz; genç ve dinamik nüfusu, gelişmiş teknoloji altyapısı, yaygın üretim ve yatırım ağı, inovasyona açık yaklaşımıyla ödeme sistemleri alanında değerli bir potansiyele sahiptir. Bankacılık bölümümüz, teknolojiye yaptığı yatırımlar ve sunduğu yenilikçi eser ve hizmetlerle ödeme sistemleri alanında kıymetli bir paydaş pozisyonundadır.

Dijital tahliller ile ödeme sistemlerini muvaffakiyetle entegre eden finansal kuruluşlarımız, en düzgün müşteri tecrübesini sağlama konusunda dünyaya örnek teşkil edecek düzeydedir. Dijital cüzdanlar, gömülü finans tahlilleri, servis bankacılığı uygulamaları ve platformlar, ödemeleri en sürtünmesiz düzeye taşımaktadır. Öte yandan, ülkemizde toplam alışveriş harcamaları içerisinde e-ticaretin hissesi 2025 yılı itibariyle %30’un üzerine çıkmıştır.

Son yıllarda taşınabilir ödemeler, temassız ödemeler ve anlık ödeme sistemleri ivme kazanmıştır. Bankalarımızın yanı sıra lisanslı ödeme kuruluşlarının da kesime girmesiyle rekabet artmış ve kullanıcıların tercihlerine uygun, çeşitli ve makul maliyetli ödeme seçenekleri sunulmuştur.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası tarafından hayata geçirilen FAST (Fonların Anlık ve Daima Transferi) sistemi, ödeme sistemlerimizde kıymetli bir dönüm noktası olmuştur. FAST, 7/24 anlık para transferi imkanı sunarak hem bireylerin hem de işletmelerin finansal süreçlerini büyük ölçüde kolaylaştırmıştır.

FAST sisteminin tamamlayıcısı olan Kolay Adresleme Sistemi (KOLAS), kullanıcıların IBAN’larını kolay hatırlanabilen bilgilerle eşleştirerek para transferlerini daha süratli ve pratik hale getirmiştir.

Merkez Bankası uyumunda geliştirilen TR Karekod uygulaması, tüm ödeme sistemlerine entegre edilebilen, ulusal bir karekod altyapısı sunmaktadır. Karekodlu ödemelerdeki artış, sistemin aktifliğini gözler önüne sermektedir.

Açık bankacılık uygulamaları ve API entegrasyonları da yaygınlaşmaktadır. Bu gelişmeler, farklı finansal hizmet sağlayıcılarının iş birliğini teşvik ederek yenilikçi ve kullanıcı odaklı tahlillerin ortaya çıkmasına imkan sağlamaktadır. Merkez Bankamızın öncülüğünde TROY üzere yerli ve ulusal ödeme sistemlerinin faal kullanılması için değerli adımlar atılmaktadır.

Ödeme Sistemlerinin Geleceği

Ödeme sistemlerinin geleceği; teknolojik inovasyonlar, değişen tüketici beklentileri, düzenleyici çerçeveler ve rekabet tarafından şekillenecektir. Önümüzdeki devirde; 

•    Nakit kullanımının azalmaya devam etmesi ve dijital ödeme yollarının yaygınlaşması beklenmektedir.

•    FAST üzere sistemlerin global ölçekte daha da yaygınlaşması öngörülmektedir.

•    Akıllı telefonların ve taşınabilir uygulamaların ödeme süreçlerindeki rolü artacaktır.

•    Yüz tanıma, parmak izi üzere biyometrik teknolojiler ödeme süreçlerinde daha yaygın hale gelecektir.

•    Veri paylaşımı ve API entegrasyonları yaygınlaşacaktır. 

•    Dijital paraların kullanımı yaygınlaşacaktır.

•    Güvenli ödeme altyapılarının oluşturulması daha da kritik hale gelecektir.

Sonuç:

Bu toplantı, ödeme sistemlerinin son durumuna ve geleceğine dair değerlendirmeleri yapmak için kıymetli bir fırsat sunmaktadır. Türkiye Bankalar Birliği olarak, ödeme sistemlerinin geliştirilmesi, ilgili paydaşlar ve memleketler arası işbirliklerinin güçlendirilmesi için çalışmalarımıza devam edeceğiz. Deneyimlerimizi bölge ülkelerimiz ile paylaşmaya hazırız. Toplantının, dalımızın dijitalleşme seyahatinde yeni fikirlerin filizlenmesine ve daha kapsayıcı, sağlam bir finansal ekosistem inşa etmemize katkı sağlamasını temenni ediyorum.

Sözlerime burada son verirken; katkı sağlayan tüm kurumlara, oturum yöneticilerimize ve konuşmacılarımıza, kıymetli konuklarımıza teşekkür ediyor, başarılı, verimli ve yararlı bir toplantı olmasını diliyorum.