Suriye’de 2011’de özgürlük talebiyle halk hareketleri başladığında milletlerarası maçlara mesken sahipliği yapan Abbasiyyin Stadyumu’nu askeri üsse çeviren devrik Beşşar Esed rejiminin geride bıraktığı yıkım, hala stadyumun alanında bulunan havan ve top mermileriyle gözler önüne seriliyor.
Kent merkezini devrik rejime karşı ayaklanan Kabun, Cobar ve Zemelka mahallelerine bağlayan pozisyonuyla Abbasiyyin Stadyumu, stratejik açıdan özel değer taşıdı.
1957’de inşa edilen ve Suriye’nin en eski stadyumu olan Abbasiyyin, 2011’de özgürlük talebiyle halk hareketleri başladığında devrik Esed rejiminin en sert askeri tedbirler aldığı noktalardan biri haline geldi.
Spor merkezi olması gerekirken devrik rejim tarafından orduya tahsis edilen stadyuma topçu bataryaları yerleştirilerek başta Doğu Guta bölgesinde yer alan Kabun, Cobar ve Zemelka mahalleleri bombalandı.
Abbasiyyin Stadyumu’nun harabeye dönen alanı ve deposu, bugün hala içeride bulunan mayın, topçu bataryalarının siperleri, havan ve top mermileri ve bunlardan kalan modüllerle rejimin verdiği tahribatın izlerini taşıyor.
Eski Suriye Ulusal Futbol Grubu oyuncusu Nebil el-Suhni, AA muhabirine, Abbasiyyin Stadyumu’nun 2011 öncesinde Şam ve Suriye tribünleri için hoş ve unutulmaz anlara sahne olduğunu anlattı.
Suriye Ligi’nde birçok ekipte forma giydiğini belirten Suhni, 2012’den bu yana hizmet dışı kalan stadyumun askeri kışlaya dönüştürülmesinden büyük ıstırap duyduklarını söyledi.
Abbasiyyin Stadyumu’nda birden fazla final maçının oynandığını lisana getiren Suhni, “3 final kupası oynadık. Stadyum doluydu ve dramatik maçlar oynanmıştı. Mutlaka özel bir atmosferi vardı. Cumhuriyet Kupası üzere en hoş finallerden biriydi ve bugüne kadar beşerler bunu unutmadı.” tabirlerini kullandı.
– “Stadyum, günahsız insanların bombalandığı bir yere dönüştürüldü”
Devrik Esed rejiminin, stadyumu askeri karargahın yanı sıra süreksiz tutuklama merkezi olarak da kullandığını tabir eden Suhni, “Stadyum, pak insanların bombalandığı bir yere dönüştürüldü. Stadyumda kaç kişinin hayatını kaybettiğini yahut buradan yapılan bombardımanla kaç kişinin öldüğünü kimse bilmiyor.” dedi.
Eski futbolcu Suhni, benzeri durumun birçok stadyumda yaşandığına işaret ederek, “El-Cela ve El-Feyha Stadyumu hariç, spor tesislerinin büyük kısmı savaş ve baskı için kullanıldı. Bu durum, hem insanlara hem de bölgeye büyük ziyan verdi.” diye konuştu.
Halihazırda stadyumun alanında patlayıcı ve kullanılmayan mühimmatın bulunmasının tehlike arz ettiğini belirten Suhni, “Bütün spor altyapısı hizmet dışı. Stadyum artık neredeyse bitti. Bu yüzden yine inşa edilmesi gerekiyor.” sözlerini kullandı.
– “Spor altyapısını ülkeye yakışır halde restore edeceğiz”
Bugünün en öncelikli bahislerinden olan altyapının yine inşa edilmesi gerektiğini vurgulayan Suhni, “Spor altyapısını ülkeye yakışır halde restore edeceğiz. Yalnızca ülke için değil, fedakarlık yapan beşerler ismine da yapılacak bir çalışma olacak.” dedi.
Suriye’nin halihazırda inançlı ülke haline geri dönmesi için yardım elini uzatacak insanlara gereksiniminin olduğunu kaydeden Suhni, “Allah’ın müsaadesiyle bu mevzu üzerinde çalışma sürecindeyiz. Altyapı meselesi için Spor Bakanı, komşu ve Körfez ülkeleri ile görüşüyor. Yardım elini uzatan herkese teşekkür ederiz.” diye konuştu.
Suriye’nin spor geleceğinde tekrar hoş anılar biriktirileceğini söyleyen Nebil el-Suhni, “Biz futbolu bıraktık lakin bizden sonraki jenerasyonlar bu hoş günleri yaşayacaklar. Allah’ın müsaadesi ve lütfuyla, Suriye tekrar hoş günlere dönecek.” tabirlerini kullandı.
