Gün: 3 Temmuz 2025

Almanya Şansölyesi Friedrich Merz, Almanya Kooperatif Bankaları Birliği’nin (BVR) bankacılık konferansında yaptığı konuşmada, AB ile ABD arasındaki gümrük anlaşmazlığına hızlı ve karmaşık olmayan bir çözüm istedi.

ABD’nin tarife tehditleri altında bulunan kimya, otomobil, ilaç, makine mühendisliği, alüminyum ve çelik sektörlerinin Alman ekonomisi için öneminden bahseden Merz, ABD ile ticaret sorunlarının hızlı çözülmesi gerektiğini, uzun, karmaşık ve aylardır müzakere halinde olmaktansa hızlı ve basit olunmasının daha iyi olacağını söyledi.

Avrupa’nın ABD ile olan bağını zayıflatması ihtimaliyle yüzleşmesi gerektiğini vurgulayan Merz, Avrupa ve ABD’nin uzun vadede ortak çıkarları paylaşmaya devam edip etmeyeceği konusunda şüpheler olduğunu da belirtti.

ABD Başkanı Trump’ın kurtuluş günü olarak nitelendirdiği 2 Nisan’da ABD’nin ticaret partnerlerine uygulanacak karşılıklı tarife oranlarını açıklaması dünyayı şoke ederek hisse senetlerinin düşmesine neden olmuştu. Bu da başta Avrupa Birliği (AB), Japonya ve Çin olmak üzere ABD’nin ticaret ortaklarını alarma geçirirken, küresel yatırımcılar ABD varlıklarından kaçmaya başlamış ve hükümetin borçlanma maliyetlerini artırmıştı.

Digimon Story Time Stranger, bu yılın ümit vadeden RYO’larından. İlk bakış şansı bulan medya kuruluşları tarafından epey övüldüğü görülüyor. Haliyle biz de merak ediyoruz nasıl bir oyun olduğunu.

Bandai Namco Summer Showcase’te paylaşılan tanıtım videosunda oyunun yapımcısı Ryosuke Hara ile Time Stranger’a genel bir bakış atıyoruz.

Videonun başlangıcında Hara’nın da belirttiği gibi Digimon Story Time Stranger 10 yılın ardından gelen ilk Digimon Story oyunu olacak.

Hara, hem serinin uzun süreli takipçilerini hem de seriyle ilk defa tanışacak oyuncuları memnun edebilecek bir oyun olduğunu söylüyor.

450’nin üzerinde digimonun yer alacağı oyunda baş karakterimiz, ADAMAS adlı gizli bir organizasyonun ajanlarından birisi. Oyunun başında 2 ajandan birini seçip maceraya atılıyoruz. Kahramanımızın uzmanlık alanı paranormal olayları araştırmak ve çözmek.

Yine böyle bir görevde ilk digimon dostunu ediniyor. Sonrasında yaşanan bir olayla da kahramanımız 8 yıl önceye ışınlanıveriyor. Bu noktadan sonra da kendi düyamızla digimonların dünyası arasında gidip gelmeye başlıyor ve dünyanın sonunun gelmesine engel olmaya çalışıyoruz.

Hara, oyundaki kilit karakterlerden ikisi -Inori Misono ve Aegiomon- arasındaki ilişkilye dikkat etmemizi öneriyor. Bu ikili arasındaki bağ, hikayenin dikkat çeken duygusal yönlerinden birisini oluşturuyormuş.

Bunun bu oyuna özel olarak yazılmış bir hikaye olduğunun da altını çiziyor Hara. Böylece yeni oyuncular kadar eski takipçilere de yeni bir tecrübe vadettiğini belirtiyor.

Videonun geri kalan kısmında oyunun dünyasından (daha doğrusu oyundaki 2 dünyadan), çatışmalardan, digimonlarımızın yeteneklerinden ve digimon evriminden de bahsediliyor. Oyunu gayet güzel özetlemiş Hara.

Digimon Story Time Stranger, 3 Ekim’de bizlerle olacak. Merakla bekliyoruz, yakından takipteyiz.

Türkiye Voleybol Federasyonu, (TVF) A Milli Erkek Voleybol Takımı Başantrenörü Umut Çakır ve yardımcı antrenör Mert Karatop ile karşılıklı anlaşarak yollarını ayırdığını açıkladı.

TVF’den yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi;

“A Milli Erkek Voleybol Takımı Başantrenörümüz Sayın Umut Çakır ve Yardımcı Antrenörümüz Sayın Mert Karatop ile karşılıklı anlaşarak yollarımızı ayırmış bulunmaktayız.

Umut Çakır ve Mert Karatop’a, A Milli Erkek Voleybol Takımımıza yaptığı katkılar için teşekkür eder, bundan sonraki kariyerlerinde başarılar dileriz.”

Milli para atlet Ebrar Keskin, Çekya’da devam eden Dünya Para Atletizm Grand Prix yarışmasının 9. ve son ayağında gülle atmada altın madalya kazandı.

Türkiye Özel Sporcular Spor Federasyonundan yapılan açıklamaya göre, Çekya’nın Olomouc kentinde düzenlenen organizasyonda Ebrar Keskin, 12.78 metrelik atışıyla altın madalyanın sahibi oldu.

Turnuvada Aysel Önder, Esra Bayrak, Fatma Damla Altın, Reyhan Taşdelen de branşlarında madalya mücadelesi verecek.

Türkiye Özel Sporcular Spor Federasyonu Başkanı Birol Aydın, Ebrar Keskin’i ve antrenörlerini başarılarından dolayı tebrik etti.

Kemer Belediyesi, sosyal belediyecilik anlayışıyla ihtiyaç sahibi vatandaşların yanında olmaya devam ediyor.

Sağlık İşleri Müdürlüğü tarafından tespiti yapılan vatandaşların ev temizliği, Temizlik İşleri Müdürlüğü ekipleri tarafından titizlikle yapılıyor.

Konuya ilişkin açıklamalarda bulunan Kemer Belediyesi Başkan Vekili Hüseyin Çelik, “Belediyemiz, sadece altyapı ve çevre düzenlemesiyle değil, sosyal sorumluluk alanlarında da hizmet üretmeye devam ediyor. Özellikle yaşlı, engelli veya sağlık sorunları nedeniyle ev temizliğini yapamayan vatandaşlarımız için başlattığımız bu hizmet çerçevesinde ekiplerimiz belirli günlerde ihtiyaç sahiplerinin evlerine giderek hijyen koşullarına uygun temizlik yapmaktadır.” dedi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

İBB, Türkiye’nin yangınla mücadelesine destek vermek için ekiplerini bu kez İzmir Çeşme’ye sevk etti. Sakarya, Manisa ve Bilecik yangınlarında görevini tamamlayan ekipler, dönüş yolundayken yangın bölgesine yönlendirilirken İstanbul’dan   47 personel ile 20 adet araç ve iş makine gece 01.30 sularında yola çıktı. Yangının etkisini artırması üzerine 28 personel ve 7 araçlık bir ekip daha bölgeye yönlendirildi. İzmir Çeşme Orman Yangını için görevlendirilen toplam personel sayısı 75, araç ve iş makinesi sayısı 27 oldu.

Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığının (AFAD) 2 Temmuz 2025 tarihli talebi doğrultusunda; İzmir’in Çeşme ilçesinde devam eden orman yangınına destek sağlamak amacıyla İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) harekete geçti. AFAD’ın acil koduyla ilettiği ihtiyaç talebi üzerine İBB bünyesindeki ilgili birimler tarafından toplam 47 personel ile 20 araç ve iş makinesi bölgeye gönderildi.

SABAH SAATLERİNDE ULAŞTILAR

İBB tarafından görevlendirilen ekipler arasında; İtfaiye Dairesi Başkanlığı’ndan 32 personel, 5 itfaiye su ikmal aracı, 1 bakım onarım aracı ve 3 hizmet aracı (kamyonet) yer alırken; Yol Bakım ve Altyapı Koordinasyon Dairesi Başkanlığı’ndan 10 personel ile birlikte 1 su tankeri, 1 paletli dozer, 1 yükleyici (loder), 2 öncü araç ve 2 kamyon çekici ile treyler görevlendirildi. Ayrıca, İSKİ Genel Müdürlüğü tarafından da 5 personelin yanı sıra 1 su tankeri, 1 dozer (paletli loder), 1 öncü araç ve 1 treyler çekici bölgeye sevk edildi. Ekipler sabah saatlerinde bölgeye ulaştı.

BİR YANGINDAN DİĞERİNE

Yangına destek amacıyla görevlendirilen İBB ekiplerinden bazıları, başka görev bölgelerinden dönüş yolundayken yönlendirilerek hızla sevk edildi. Manisa Kula’daki çalışmalarını tamamlayan İSKİ ekibi, İstanbul’a dönüş yolundayken Balıkesir mevkiinden İzmir’e yönlendirildi. Aynı şekilde, Bilecik’teki görevini tamamlayan Yol Bakım ekipleri de doğrudan Bilecik’ten İzmir’e sevk edildi.

YOĞUN ÇALIŞMA DEVAM EDİYOR

İBB ekipleri, İzmir’in Çeşme ilçesinde etkili olan orman yangınına müdahale çalışmalarını yoğun bir şekilde sürdürüyor. İstanbul’dan sevk edilen ekipler, özellikle İzmir-Çeşme Otoyolu çevresi, Germiyan bölgesi ve civarındaki ormanlık alanlarda yangının kontrol altına alınması için aktif görev alıyor. Zorlu arazi koşullarına rağmen, personel ve araçlar koordineli biçimde sahada çalışarak alevlerin yerleşim yerlerine ve geniş alanlara yayılmasını önlemek amacıyla yoğun çaba harcıyor.

İKİNCİ EKİP YOLA ÇIKTI

Hâlihazırda sahada görev yapan İBB ekiplerine ilave olarak, İtfaiye Dairesi Başkanlığı bünyesinden ikinci bir ekip daha görevlendirildi. Bu kapsamda; 28 personel, 5 itfaiye su ikmal aracı ve 2 hizmet aracı (kamyonet) olmak üzere toplam 7 araç/iş makinesi saat 15.40 itibarıyla Çeşme’ye doğru yola çıktı. Son takviyelerle birlikte, İzmir Çeşme Orman Yangını’na destek için görevlendirilen İBB personel sayısı 75’e, araç ve iş makinesi sayısı ise 27’ye ulaştı.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak, 2022’de hayata geçirilen Seyahatsever projesinin bu yıl da devam edeceğini ve başvuruların başladığını bildirdi.

Bakan Bak, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, “Sevgili gençler, Seyahatsever ile yeni hikayelere hazır mısınız? GSB yurtları kapılarını 5 gün boyunca ücretsiz olarak Seyahatseverler için açıyor. Yeni şehirler, dostluklar ve unutulmaz deneyimler için rotanı oluştur, Türkiye’yi keşfet.” ifadelerini kullandı.

Gençlerin seyahatlerini daha rahat planlamaları için Gençlik ve Spor Bakanlığına (GSB) bağlı yurtlar, bu yaz da gençlerin hizmetinde olacak.

Proje kapsamında Adana, Eskişehir, Hatay, Kahramanmaraş, Mardin ve Osmaniye haricindeki tüm illerde 1 kız ve 1 erkek yurdu, yaz döneminde gençlerin hizmetine tahsis edilecek.

Projeden faydalanmak isteyen 18-30 yaş arasındaki gençler, 444 0 472 (ALO GSB) numaralı çağrı merkezini en az bir gün öncesinden arayıp rezervasyon yaptırarak diledikleri ildeki GSB yurtlarında 5’er gün süreyle ücretsiz konaklayabilecek. Proje, 7 Temmuz’dan 24 Ağustos’a kadar devam edecek.

Proje ile ilgili detaylı bilgilere “seyahatsever.gsb.gov.tr” adresinden de ulaşılabilecek.

Otomobil sporlarında AVIS 2025 Türkiye Pist Şampiyonası’nın ilk ayak yarışları, hafta sonu TOSFED İstanbul Park’ta düzenlenecek.

Türkiye Otomobil Sporları Federasyonunun (TOSFED) açıklamasına göre, Türkiye Pist Şampiyonası’nın ilk ayak yarışları, AVIS, Spor Toto, ICRYPEX, Tuzla Belediyesi ve Salados katkılarıyla 5-6 Temmuz tarihlerinde TOSFED İstanbul Park’ta gerçekleştirilecek.

Süper ve maxi olmak üzere iki ayrı kategoride iki ayrı yarışın koşulacağı organizasyonda, ayrıca her iki gün katılımcıların kendi start otomobilleri ile pistte sürüş deneyimi yaşayabildiği TOSFED Track Faest etkinliği de yapılacak.

Seyirciye açık ve ücretsiz olarak gerçekleştirilecek organizasyonda, 5 Temmuz Cumartesi saat 12.30’da serbest antrenmanlar, 13.45’te resmi antrenmanlar yapılacak, 15.00’te ise sıralama turları koşulacak. 6 Temmuz Pazar günü ise saat 12.45’teki resmi antrenmanların ardından, 14.00’te ilk yarışlar, 17.00’de de ikinci yarışlar yapılacak ve organizasyon 19.00’daki ödül töreni ile tamamlanacak.

Kırkpınar Yağlı Güreşleri’nin eski başpehlivanlarından Şaban Yılmaz, yağlı güreşlerin oyunlarıyla güzel olduğunu söyledi.

Er meydanlarında uzun yıllar güreş tutan ve 2022 yılında getirilen 45 yaş kuralı nedeniyle Kırkpınar’a veda eden Yılmaz, Ankara Büyükşehir Belediyesi ASKİ Spor Yağlı Güreş Takımı Koordinatörü olarak görev yapıyor.

Yılmaz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yağlı güreşe ahlaklı ve kaliteli pehlivanlar kazandırmak için çalıştığını söyledi.

Kırkpınar’da yıllarca güreştiğini ve başpehlivan olma gururu yaşadığını belirten Yılmaz, “Kırkpınar Er Meydanı’na dün gittim, gerçekten çok duygulandım. Bugün olsa yine pehlivan olurdum. Gerçekten güzel bir isim bırakmışım. Halkımız bizi bağrına basmış. Ata sporunu destekleyen tüm seyircimize teşekkür ediyorum.” dedi.

Yağlı güreşin inceliklerini eski başpehlivanlardan Vedat Ergin’den öğrendiğini anlatan Yılmaz, “Yağlı güreşte paça kasnak, sarma, künde, kazık gibi pek çok oyun var. Vedat Ergin ustamızın yanında yetiştik, kendisi için ‘güreşin profesörü’ desek yeridir. Sıkı güreş yaptığımız için seyircinin aklındayız. Hala ‘Kispeti giy çeyrek finale kalırsın.’ diyorlar. Duygulanıyorum bunları duyunca.” diye konuştu.

– “Yağlı güreşin seyircisi paça kasnağa eli değmeyenleri sevmez”

Şaban Yılmaz, yağlı güreşlerde seyircinin çeşitli oyunlar görmek istediğini anlatarak, şunları kaydetti:

“Ali Gürbüz donanımlı bir başpehlivan, çırağımız. Enes Doğan’ın iyi oyunları var. Özkan Yılmaz, paça kasnak mücadele ediyor. Yağlı güreşin seyircisi paça kasnağa eli değmeyenleri sevmez. Ben yetkili olsam bir proje yaparım. Bir koltukta iki karpuz gitmez derler. Minder güreşini minderci yapsın, yağlı güreşi yağcı yapsın. Minder güreşi yapanlar, minderi bıraktıktan sonra gelip yağlı güreş yapsınlar. Yağlı güreş refleksi azaltır, tempo yavaş olduğu için. Minder güreşçisi gelip 30-40 dakika boyunca hiç paçaya, kasnağa dokunmadan bekleyip puanlamada dalıyor. Seyirci bu güreşi ne yapsın? Seyirci haklı. Seyirci kasnağa alacak, paçaya dalacak, bastırınca sarma vuracak, künde atacak güreşleri arıyor. Şimdi oyun yapmadan güreşlerde bekleniyor, uzatmanın uzatması oluyor. O yüzden hakemler buna göre maç yönetmeli.”

– “Kırkpınar’ın özüne dokunmamak lazım”

Şaban Yılmaz, Kırkpınar’ın geleneklerine uygun şekilde geleceğe taşınması gerektiğini dile getirdi.

Kırkpınar’ın yağlı güreşin olimpiyatı olduğunu ve en iyi şekilde yaşatılması gerektiğini anlatan Yılmaz, “Kırkpınar’ın özüne dokunmamak lazım. Biz evlatlarımızı bu sahada güreştirmek istiyoruz. Kırkpınar Er Meydanı’na bileği güçlü olanın girmesini istiyoruz. Kırkpınar sürprizler yeridir. Ben Kırkpınar’dan önce derece yapamıyordum ama buraya geldiğim ilk yıl 2003’te final yaptım, 2004’te üçüncü oldum, 2005’te altın kemeri kazandım. 10 yıl sonra yine kürsüye tırmanmaya başladım. Burası bizim olimpiyatımız. İnşallah tekrardan Kırkpınar’ı özüne kavuştururlar.” değerlendirmesinde bulundu.

Türkiye Sualtı Sporları Federasyonu (TSSF), cankurtarma branşında Türkiye’nin ilk havuz şampiyonasını 4-6 Temmuz tarihlerinde İstanbul’da gerçekleştirecek.

Federasyondan yapılan açıklamaya göre Güngören’deki Tozkoparan GSİM Olimpik Yüzme Havuzu’nda düzenlenecek organizasyon, aynı zamanda milli takım seçme niteliği taşıyacak.

Kadın ve erkek kategorilerinde 16 yaş ve üzeri sporcuların kulüp takımları ve bireysel olarak katılacağı şampiyona, Uluslararası Cankurtarma Federasyonunun (ILS) yarışma kuralları çerçevesinde yapılacak. Sporcular, 5 farklı disiplinde Türkiye’nin ilk şampiyonları olmak için mücadele edecek.

Açıklamada görüşlerine yer verilen TSSF Başkanı Kadir Sağlam, cankurtarma branşında ilk kez Havuz Türkiye Şampiyonası’nı gerçekleştirecek olmanın heyecanı ve gururunu yaşadıklarını belirterek, “Kısa dönemde cankurtarma branşımızın standartlarını uluslararası statüye kavuşturan çalışmaları yaptık, şimdi de ilk havuz şampiyonluğuyla sportif boyutunda gücümüzü ortaya koyacağız. 8 ayrı spor dalımızdaki sporcularımız, şampiyonamızda yarışabilmektedir. Bu, dünyada her geçen gün daha popülerleşen bir yarışma. Bu şampiyonayı her yıl gerçekleştirip güçlü bir milli takım oluşturarak ülkemize kısa vadede yeni uluslararası başarılar kazandıracağımıza inanıyorum.” ifadelerini kullandı.

Cankurtaranlık mesleğinin önemine dikkati çeken Sağlam, şunları kaydetti:

“Boğulmaların önüne geçen kutsal bir sorumluluk taşıyan cankurtaranlığı daha da güçlendirmek, yaygınlaştırmak, farkındalık oluşturmak için sportif bir rekabetle birleştiriyoruz. Üç tarafı denizlerle çevrili güzel ülkemizin güzel insanlarını korumak adına cankurtarma merkezlerimiz, cankurtaranlarımız ve bizler görevimizin başındayız. İlk kez böyle bir şampiyonanın bizlere nasip olmasının ayrıca gururunu yaşıyoruz. Bu yıl açık su şampiyonluğunu da gerçekleştireceğiz. Su altı sporları camiamıza ve ülkemize hayırlı olsun. Desteklerini esirgemeyen Gençlik ve Spor Bakanımız Sayın Osman Aşkın Bak ve Bakan Yardımcımız Sayın Hamza Yerlikaya’ya çok teşekkür ederiz.”

Düzce’deki 2025 ASES Türkiye Okçuluk Şampiyonası’na, 21 yaş altı ve makaralı yay atışlarıyla devam edildi.

Düzce Valiliği, Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü ile Türkiye Okçuluk Federasyonunca Düzce Belediyesinin desteğiyle Düzce Şehir Stadı’nda düzenlenen şampiyonada 140 kulüpten 400 sporcu mücadele ediyor.

Şampiyonanın 4. gününde 21 yaş altı ve makaralı yay atışlarının yarı finalleri yapıldı.

Türkiye Okçuluk Federasyonu Asbaşkanı Metin Gazoz, şampiyonaya katılan okçularla bir araya geldi.

Şampiyona, 21, 18 ve 15 yaş altı kategorilerinde normal ve makaralı yay atışlarının finalleriyle sona erecek.

Başpehlivan Yusuf Can Zeybek, 664. Tarihi Kırkpınar Yağlı Güreşleri’nde üst üste üçüncü şampiyonluğunu elde ederek altın kemerin sürekli sahibi olmak istiyor.

Son iki yılın şampiyonu Zeybek, AA muhabirine, hedefinin üçüncü kez altın kemeri almak olduğunu belirtti.

Kış dönemini ağır çalışmayla geçirdiğini belirten Zeybek, “Kırkpınar’a önceki yıllara göre bu yıl daha fazla çalıştım. Bu nasip işi, inşallah bize nasip olur. Herhangi bir sıkıntımız, sakatlığımız, hastalığımız yok. Ligde de güzel müsabakalar geçirdik. Güzel iki kamp süreci atlattık. İnşallah burada da emeklerimizin karşılığını alır ve kemeri üçüncü kez kazanarak sürekli sahibi oluruz, tarihe geçeriz.” dedi.

– “Çok güzel bir süreç geçirdik”

Zeybek, başpehlivan Osman Aynur ile yıllardır çalışmalar yaptıklarını anlattı.

Küçük yaşlardan bu yana Aynur’u örnek alarak çalışmalarını sürdürdüğünü anlatan Zeybek, şunları kaydetti:

“Osman ağabey çok iyi bir motivasyona sahip. Moral açısından da bize her zaman destek oluyor. Savaşçı ve antrenman sever yapısıyla bizim her zaman yanımızda. Onun yaşı 45 ancak antrenmanlarda beni etkiliyor, zorluyor. Çok güzel bir süreç geçirdik. Bu yıl antrenmanlarımızı daha ağır yaptık. Üçüncü yıl olduğu için sert geçmek zorundaydı. Osman Aynur ile başpehlivanlık güreşinde karşılaşabiliriz. Güreşip onun elini öpmek isterim.”

– “(Ahmet Taşçı) Ustamızdan helalliğimizi aldık”

Zeybek, geçen yıl kemeri ikinci kez kazandığında Edirne’den çıkar çıkmaz yağlı güreşin efsanesi Ahmet Taşçı’nın yanına giderek elini öptüğünü anlattı.

Taşçı’nın güreşseverler arasında “ahlı” olarak adlandırılan altın kemer için helallik verdiğini anlatan Zeybek, şöyle devam etti:

“Ustamızdan helalliğimizi aldık, inşallah kemer bize nasip olur ve dönüşte Antalya’ya gitmeden ona uğrarız. İnşallah bize nasip olur bu kemer, çok çalıştık. Tabii ki ustalarımız, başpehlivan kardeşlerimiz var, kim iyiyse ona nasip olsun. Dualı bir kemer, dualı bir çayır… Şu an bir stresim ve heyecanım yok ancak oraya çıkınca insan stres oluyor. Biz de heyecanımızı, stresimizi kontrol altında tutup, en iyi şekilde güreşip nasip olursa kemerimizi alırız.”

Zeybek, altın kemeri sürekli olarak Antalya’ya götürmek için er meydanında güreşeceğini dile getirdi.

Mısır Unlu Kaşarlı Poğaça Tarifi için Malzemeler

• 2 su bardağı un
• 1 su bardağı mısır unu
• 1 paket instant maya
• 1 çay kaşığı tuz
• 1 tatlı kaşığı toz şeker
• Yarım su bardağı ılık süt
• 1/4 su bardağı sıvı yağ
• 1 adet yumurta (akı hamura, sarısı üzeri için ayrılacak)
• 150 gr rendelenmiş kaşar peyniri
• Yarım su bardağı yoğurt

Mısır unlu kaşarlı poğaça tarifi malzemeleri için alternatif öneriler:

Un

• Beyaz un yerine tam buğday unu veya karabuğday unu kullanarak daha besleyici hale getirebilirsiniz.
• Glutensiz tercih için badem unu veya yulaf unu alternatifi uygundur.

Mısır Unu

• Mısır unu yerine ince mısır irmiği (polenta) kullanabilirsiniz, bu da poğaçaya güzel bir doku katacaktır.
• Kinoa unu veya nohut unu da farklı lezzetler için deneyebilirsiniz.

Kaşar Peyniri

• Beyaz peynir, lor peyniri veya tulum peyniri ile değiştirilebilir.
• Vegan peynir kullanarak bitkisel bazlı bir seçenek yaratabilirsiniz.

Süt

• İnek sütü yerine badem sütü, yulaf sütü veya hindistancevizi sütü gibi bitkisel sütler tercih edilebilir.
• Laktozsuz süt kullanmak sindirimi kolaylaştırır.

Yağ

• Sıvı yağ yerine zeytinyağı, avokado yağı veya hindistancevizi yağı tercih edilebilir.
• Daha hafif bir tarif için yağ miktarını azaltabilir veya elma püresi ile değiştirebilirsiniz.

Maya

• Kuru maya yerine instant maya veya kabartma tozu-kabartma soda karışımı kullanılabilir.

Mısır Unlu Kaşarlı Poğaça Tarifi Nasıl Yapılır?

• Ilık süt, toz şeker ve mayayı karıştırıp 10 dakika aktifleşmesini bekleyin.
• Geniş bir kaba un, mısır unu ve tuzu eleyin.
• Mayalı karışıma yoğurt, sıvı yağ ve yumurta akını ekleyip karıştırın.
• Kuru malzemeleri yavaş yavaş sıvı karışıma ekleyerek yumuşak ve ele yapışmayan bir hamur yoğurun.
• Hamurun üzerini kapatıp, sıcak bir yerde 45 dakika mayalanmaya bırakın.
• Mayalanan hamurdan ceviz büyüklüğünde parçalar koparın, avucunuzda açın ve içine rendelenmiş kaşar peyniri koyup kapatın.
• Poğaçaları yağlı kağıt serili fırın tepsisine dizin. Üzerlerine yumurta sarısı sürün.
• Önceden ısıtılmış 180 derece fırında 20-25 dakika, üzerleri altın rengini alana kadar pişirin.
• Fırından çıkan mısır unlu kaşarlı poğaçalar servise hazır. Afiyet olsun.

Avrupa Down Sendrom Atletizm, Tenis ve Masa Tenisi Şampiyonası’nda milli atlet Emirhan Akçakoca, 3 kategoride birinci olmayı başardı.

Türkiye Özel Sporcular Spor Federasyonundan yapılan açıklamaya göre Çekya’nın başkenti Prag’da devam eden şampiyonada özel sporcu Emirhan Akçakoca, 3 farklı kategoride altın madalya kazandı.

Ay-yıldızlı sporcu, 100 metre koşu, 1500 metre yürüyüş ve triatlon kategorilerinde elde ettiği birinciliklerle kürsünün zirvesinde yer aldı.

Açıklamada görüşlerine yer verilen Türkiye Özel Sporcular Spor Federasyonu Başkanı Birol Aydın, şunları kaydetti:

“Özel sporcumuz Emirhan Akçakoca’nın bu üstün performansı, azmi ve disiplinli çalışması sayesinde gerçekleşti. Ülkemizi uluslararası arenada başarıyla temsil ediyor ve bizlere büyük gurur yaşatıyor. Bu başarının ardında kendisini destekleyen antrenörlerimiz, teknik ekibimiz ve ailesinin büyük emeği bulunmaktadır. Bu süreçte emeği geçen herkese teşekkür ederim. Ayrıca her zaman yanımızda olan ve desteklerini esirgemeyen başta Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a, Gençlik ve Spor Bakanımız Sayın Osman Aşkın Bak’a, Bakan Yardımcımız Sayın Hamza Yerlikaya’ya, Spor Hizmetleri Genel Müdürümüz Sayın Veli Ozan Çakır’a ve Tureks Turunç Madencilik Başkan Yardımcısı Sayın Osman Cavit Turunç’a şükranlarımı iletiyorum.”

664. Tarihi Kırkpınar Yağlı Güreşleri’nde kol bağlayacak başpehlivanlar, CW Enerji Türkiye Yağlı Güreş Ligi’nin yağlı güreşe ve Kırkpınar’a etkilerini değerlendirdi.

Türkiye Geleneksel Güreşler Federasyonunun iki yıl önce başlattığı ve 7 etaptan oluşan CW Enerji Türkiye Yağlı Güreş Ligi, Kırkpınar’a katılacak pehlivanları da belirlediği için büyük öneme sahip.

664. Tarihi Kırkpınar Yağlı Güreşleri’ne katılacak başpehlivanlar, lig ve Kırkpınar’a etkileriyle ilgili değerlendirmede bulundu.

– “Seyirciler en formda ve performansı yüksek pehlivanı seyrediyor”

Kırkpınar’da 2009 ve 2010’da başpehlivan olarak altın kemer kazanan Mehmet Yeşil Yeşil, AA muhabirine, Türkiye Yağlı Güreş Ligi uygulamasının Kırkpınar’a değer kattığını söyledi.

Kırkpınar sıralamalarının Yağlı Güreş Ligi sonuçlarıyla belirlendiğini ifade eden Mehmet Yeşil Yeşil, sistemin eksikleri olsa da yavaş yavaş giderileceğine inandığını söyledi.

Ligin Kırkpınar’a güzellik kattığını ifade eden Mehmet Yeşil Yeşil, şunları kaydetti:

“Kırkpınar’a gelen seyirciler en formda ve performansı yüksek pehlivanı seyrediyor. Puan sıralamasına giremeyen pehlivan arkadaşlarımız da oluyor. Bu sene Recep Kara ve Fatih Atlı gibi Kırkpınar’da altın kemer kazanmış ve performans olarak iyi olan bazı pehlivanlarımız sıralamaya giremedi. Bu düzenlemeleri federasyon tamamlayacak. Biz sistemi uygulamakla yükümlüyüz. İnşallah güzellikler olur.”

– “Lig güreşleri bizi zorluyor”

Başpehlivan Orhan Okulu da yağlı güreşlerde müsabaka sürelerinin kısa olmasından rahatsızlık duyduğunu, güreşte oyun yapıp rakibi yenebilmek için sürenin uzun tutulması gerektiğini belirtti.

Türkiye Geleneksel Güreşler Federasyonu Başkanı İbrahim Türkiş’in yağlı güreşin gelişmesi için gerekli çalışmaları yaptığını aktaran Orhan Okulu, “Kendisine teşekkür ediyorum, elini taşın altına koyarak ata sporumuza destek veriyor. Ama lig güreşleri bizi zorluyor. Bir hafta aranın ardından yeni bir güreş daha oluyor. Lig güreşlerinde biraz daha temkinli davranmak zorundayız çünkü hem Kırkpınar’a katılmak hem de lig şampiyonluğu için elimizden geleni yapıyoruz ama bizi zorluyor.” diye konuştu.

Orhan Okulu, lig güreşlerine sakatlığı nedeniyle katılamayan başpehlivanların Kırkpınar için puan toplamakta zorlandığını dile getirdi.

Federasyonun Kırkpınar öncesi 3 lig güreşi organize ederek pehlivanlara yardımcı olduğunu ifade eden Orhan Okulu, “Bu güreşlerde puan toplayarak tekrardan avantaj sağlayabiliyor güreşçi arkadaşlarımız ama sakatlık olduğu sürece bu iş kolay değil.” dedi.

– “İki altın kemer almış başpehlivanlar güreşemiyor”

Başpehlivan Tanju Gemici de hem sakatlığı hem de lig puanlaması nedeniyle güreşemeyeceğini anlattı.

Yeni sisteme alışmaya çalıştıklarını anlatan Tanju Gemici, “Aynı zamanda büyük bir sakatlık yaşadım. Tam sağlığımıza kavuştuk derken ligde kendimi sıktım puan almak için yine sakatlandım. Yeni sistemle neler yapacağız hep birlikte göreceğiz.” ifadelerini kullandı.

Başpehlivan Kaan Kaya ise yıllardır büyük emekler vererek başpehlivan olduğunu anlattı.

Lig sisteminin başpehlivanları üzdüğünü kaydeden Kaan Kaya, “Ben bütün başpehlivanların güreşmesinden yanayım. İki altın kemer almış başpehlivanlar güreşemiyor. 40 başpehlivan güreşiyor, 32’si daha önceden belirlenmiş. 8’i de en iyi puanı alan güreşçilerden oluşuyor. 30, 35 başpehlivan güreşemeyecek. İnşallah yanlış karardan dönülür.” değerlendirmesinde bulundu.

Avrupa Judo Birliği’nin (EJU) faaliyet takviminde yer alan Avrupa Yıldızlar Judo Kupası, Türkiye’nin ev sahipliğinde Kocaeli’de gerçekleştirilecek.

Türkiye Judo Federasyonu’ndan yapılan açıklamaya göre Avrupa Yıldızlar Judo Kupası, 16 ülkeden 484 sporcunun katılımıyla 5-6 Temmuz tarihlerinde Kocaeli’de düzenlenecek.

Açıklamada, uluslararası bir judo organizasyonuna daha ev sahipliği yapmanın genç judoculara Avrupa düzeyinde rekabet imkanı sunduğu belirtilerek, Türkiye’nin organizasyon kabiliyetinin de bir kez daha gözler önüne serileceği kaydedildi.

Yaz mevsimi demek, ferahlatıcı lezzetlerin peşinden koşmak demektir! Dondurmaya alternatif, daha hafif ve meyvemsi bir tat arayanlar için sorbe, adeta bir kurtarıcı. Özellikle limonun o eşsiz ferahlatıcı ve ekşimsi tadıyla birleştiğinde, limon sorbe yaz aylarının vazgeçilmezi haline geliyor.

Hazırlaması oldukça basit olan bu tarifle, hem kendinizi hem de sevdiklerinizi şımartabilir, yazın bunaltıcı sıcaklığını bir anda unutturabilirsiniz. Üstelik sindirimi kolay ve hafif olmasıyla da gönül rahatlığıyla tüketebileceğiniz bir tatlı alternatifi!

Limon Sorbe Nasıl Yapılır? Adım Adım Mükemmel Lezzet!

İşte size evde kolayca hazırlayabileceğiniz, içinizi ferahlatacak nefis limon sorbe tarifi:

Malzemeler:

• 2 su bardağı taze sıkılmış limon suyu (yaklaşık 6-8 adet limondan elde edilir)

• 1.5 su bardağı toz şeker (damak zevkinize göre ayarlayabilirsiniz)

• 3 su bardağı su

• 1 adet limon kabuğu rendesi (sadece sarı kısmı, beyaz kısmını rendelememeye dikkat edin, acılık verir)

• İsteğe bağlı: Bir tutam taze nane veya fesleğen (servis için)

Hazırlık Aşaması:

1. Şeker Şurubu Hazırlığı: Orta boy bir tencereye su ve toz şekeri alın. Orta ateşte şeker tamamen eriyene kadar karıştırın. Karışım kaynamaya başlayınca ateşi kısın ve 5 dakika daha kaynatmaya devam edin. Bu, şekerin iyice çözünmesini ve şurubun kıvam almasını sağlayacaktır. Ardından ocaktan alın ve tamamen soğumaya bırakın. Şurubun oda sıcaklığına gelmesi çok önemli; aksi takdirde sorbenin kıvamı istediğiniz gibi olmayabilir.

2. Limon Karışımı: Soğuyan şeker şurubunun içerisine taze sıkılmış limon suyunu ve limon kabuğu rendesini ekleyin. Tüm malzemeyi iyice karıştırın. Limon kabuğu rendesi, sorbenize daha yoğun bir limon aroması katacaktır.

3. Dondurma Aşaması (Dondurma Makinesi Kullanmadan): Eğer dondurma makineniz yoksa endişelenmeyin! Hazırladığınız karışımı düz, geniş bir fırın tepsisine veya metal bir kaba dökün. Kabın ağzını streç filmle kapatarak buzluğa kaldırın.

   • Saatlik Kontrol: Karışım donmaya başladığında, her 30-45 dakikada bir buzluktan çıkarın. Bir çatal veya mikser yardımıyla kenarlardan içeri doğru iyice kazıyarak karıştırın. Bu işlem, sorbenin kristalleşmesini önleyecek ve daha pürüzsüz, kar dokusunda bir kıvam almasını sağlayacaktır. Bu işlemi 3-4 saat boyunca veya sorbe istediğiniz kıvama gelene kadar tekrarlayın.

4. Dondurma Aşaması (Dondurma Makinesi Kullanarak): Eğer dondurma makineniz varsa, soğuyan limonlu karışımı makinenizin haznesine aktarın ve makinenin talimatlarına göre dondurun. Bu genellikle 20-30 dakika sürer. Makine, sürekli karıştırarak sorbenin ideal kıvamda olmasını sağlayacaktır.

5. Servis: Hazırladığınız limon sorbeyi servis etmeden önce, dondurucudan çıkarıp 5-10 dakika kadar oda sıcaklığında bekleterek hafifçe yumuşamasını sağlayın. Böylece daha kolay servis edebilir ve kaşıkla alabilirsiniz. Dondurma kaşığı ile toplar halinde servis yapın. Üzerini isteğe bağlı olarak taze nane yaprakları veya birkaç dilim limonla süsleyerek görsel şölen yaratabilirsiniz.

Püf Noktaları ve İpuçları

• Taze Limon Suyu: Sorbenizin lezzeti tamamen kullandığınız limonların tazeliğine bağlıdır. Taze sıkılmış limon suyu kullanmaktan çekinmeyin. Hazır limon suları aynı tadı vermeyecektir.

• Şurubu Tamamen Soğutun: Şeker şurubunun limon suyuyla birleşmeden önce tamamen soğumuş olması kritik önem taşır. Aksi takdirde sorbenin yapısı bozulabilir.

• Kristalleşmeyi Önlemek: Dondurma makinesi kullanmıyorsanız, karıştırma adımlarını atlamayın. Bu, buz kristallerinin oluşmasını engelleyerek sorbenizin daha pürüzsüz ve dondurma kıvamında olmasını sağlar.

• Saklama: Hazırladığınız sorbeyi hava almayan kaplarda buzlukta 1 haftaya kadar saklayabilirsiniz. Servis öncesi yine hafifçe oda sıcaklığında bekletmeniz yeterlidir.

Bu ferahlatıcı limon sorbe, yazın bunaltıcı sıcaklarında hem midenizi hem de ruhunuzu serinletecek. Misafirlerinize ikram ettiğinizde ise herkesin tarifini merak edeceğine emin olabilirsiniz. Afiyet olsun!

Tarihi Kırkpınar Yağlı Güreşleri’nde 2013 ve 2017 yıllarında altın kemer kazanan başpehlivan İsmail Balaban, bu yıl Kırkpınar’da 10 gün sonra doğacak kızı için mücadele edeceğini söyledi.

Antalyalı ikiz başpehlivanlar İsmail ve Turan Balaban, 664. Tarihi Kırkpınar Yağlı Güreşleri için Mimar Sinan Spor Salonu’nda kayıtlarını yaptırdı.

İsmail Balaban, gazetecilere yaptığı açıklamada, güzel bir Kırkpınar geçirmeyi temenni ettiğini söyledi.

Kırkpınar’da çok başarılı ve iddialı isimlerin güreşeceğini belirten Balaban, “Ben de yıllardır Er Meydanı’na hep iddialı geldim, kürsüleri zorladım. Bu dönemde birincilikler, ikincilikler ve güzel sonuçlar elde ettim. Survivor’dan geldim, 1,5 ay oldu. ‘Yüzde 100’ümle hazırım’ diyemem ama bu süreçte elimden geldiğince rakiplerimi yakalamak için hızlandırılmış antrenmanla sıkı ve disiplinli çalıştım.” dedi.

Başpehlivanlığı kazanmak için mücadele edeceğini dile getiren İsmail Balaban, “Hepimiz için hayırlısı olsun. Er Meydanı’na başta 10 gün sonra doğacak kızım ve sevenlerim için çıkacağım. İnşallah sevenlerim ve ailem için en iyi performansı göstereceğim. İsmail Balaban buradaysa her zaman iddialıdır. Elimden geleni yapacağım. Herkese başarı diliyorum.” ifadelerini kullandı.

Turan Balaban ise sezon başında yaşadığı sakatlığın geçtiğini, en iyi performansını sergilemeye çalışacağını dile getirdi.

Avrupa Down Sendrom Atletizm, Tenis ve Masa Tenisi Şampiyonası’nda milli atlet Muhammed Eren Uysal altın madalyanın sahibi oldu.

Türkiye Özel Sporcular Spor Federasyonundan yapılan açıklamaya göre, Çekya’nın başkenti Prag’da gerçekleştirilen şampiyonada Muhammed Eren Uysal, mozaik kategorisi 400 metre koşuda 80 saniyelik derecesiyle şampiyon olmayı başardı.

Milli atlet, şampiyonada 100 metre yarışında ise gümüş madalya kazandı.

Doğum lekeleri, bebeklerin cildinde doğumda yahut doğumdan kısa bir müddet sonra ortaya çıkan renk değişiklikleridir. Birçok düzgün huyludur ve tıbbi bir sorun teşkil etmez. Doğum lekeleri, damarsal (vasküler) ve pigmenter olmak üzere iki ana kategoriye ayrılır.

Vasküler (Damarsal) Doğum Lekeleri

Bu lekeler, cilt altındaki kan damarlarının olağandışı gelişimi yahut genişlemesi sonucu oluşur. Ekseriyetle kırmızı, pembe yahut mor renkli olurlar. En yaygın vasküler doğum lekeleri şunlardır:

• Somon Lekesi (Leylek Isırığı/Melek Öpücüğü): En sık görülen doğum lekeleridir ve çoklukla alın, göz kapakları, burun, dudak üstü yahut ensede pembe-kırmızı lekeler formunda görülür. Kılcal damarların genişlemesiyle oluşur. Çoklukla bebek ağladığında yahut beden ısısı yükseldiğinde daha besbelli hale gelirler. Birçok vakit birinci birkaç yıl içinde bizatihi kaybolur.

• Çilek Hemanjiomu (Çilek Lekesi): Cildin yüzeyinde yahut altında oluşan, parlak kırmızı, kabarık ve çileği andıran lekelerdir. Doğumda ekseriyetle küçük bir kırmızı nokta olarak başlar ve birinci birkaç ayda büyüyebilir. Damar yumakçıklarının çok çoğalmasıyla oluşur. Birçok hemanjiom 5-10 yaşlarına kadar tabiatıyla küçülür ve solar. Nadiren, yeri yahut boyutu nedeniyle tedavi gerekebilir.

• Şarap Lekesi (Port Wine Stain): Koyu pembe, kırmızı yahut mor renkte, cilt düzeyinde düz lekelerdir. Ekseriyetle yüz, boyun yahut kollarda görülür ve büyüklüğü değişebilir. Cilt altındaki küçük kan damarlarının kalıcı olarak genişlemesiyle oluşur. Somon lekesinin bilakis, şarap lekeleri ekseriyetle tabiatıyla kaybolmaz ve ömür uzunluğu kalıcı olabilir. Kozmetik nedenlerle lazer tedavisi üzere seçenekler mevcuttur.

Pigmenter Doğum Lekeleri

Bu lekeler, ciltteki melanin (pigment) üreten hücrelerin (melanositler) olağandışı bir biçimde bir ortaya gelmesi yahut çok üretimi sonucu oluşur. Ekseriyetle kahverengi, gri yahut mavi renkli olurlar. En yaygın pigmenter doğum lekeleri şunlardır:

• Kahve Sütü Lekesi (Café-au-lait Lekesi): Açık kahverengi yahut cilt renginden biraz daha koyu, düz ve oval formlu lekelerdir. Bedenin rastgele bir yerinde bulunabilirler. Çoklukla âlâ huyludur ve tek bir leke telaş verici değildir. Lakin bedende altıdan fazla ve makul büyüklükte kahve sütü lekesi bulunması, nörofibromatozis üzere birtakım genetik durumların belirtisi olabilir ve doktor kontrolü önerilir.

• Moğol Lekesi (Mongolian Spot): Ekseriyetle Asyalı, Latin yahut Afrikalı kökenli bebeklerde daha sık görülen, mavimsi-gri yahut yeşilimsi-siyah renkli, düz ve geniş lekelerdir. Çoklukla kalça ve sırt bölgesinde görülür. Ciltteki melanin hücrelerinin derin katmanlarda birikmesiyle oluşur. Ekseriyetle okul çağına kadar resen kaybolur ve rastgele bir sıhhat meselesine yol açmaz.

• Konjenital Melanositik Nevüs (Doğumsal Ben): Doğumda mevcut olan yahut kısa müddette ortaya çıkan, farklı boyut ve renklerde benlerdir. Çoklukla kahverengi yahut siyah renktedirler ve tüylü olabilirler. Melanositlerin olağandışı çoğalması sonucu oluşur. Birçok küçük nevüs düzgün huyludur, fakat büyük konjenital nevüslerin kansere dönüşme riski az da olsa bulunur ve sistemli doktor takibi önemlidir.

Doğum Lekeleri Hakkında Bilinmesi Gerekenler

• Çoğu zararsızdır: Doğum lekelerinin büyük çoğunluğu iyi huyludur ve herhangi bir tıbbi müdahale gerektirmez.

• Nedenleri tam olarak bilinmemektedir: Doğum lekelerinin neden oluştuğuna dair kesin bir açıklama yoktur. Genetik faktörler veya hamilelik sırasındaki rastgele olaylar rol oynayabilir.

• Tedavi her zaman gerekli değildir: Tedavi, lekenin türüne, boyutuna, konumuna ve olası sağlık risklerine bağlıdır. Kozmetik kaygılar veya fonksiyonel sorunlar (örneğin, görmeyi engelleyen bir leke) durumunda tedavi seçenekleri değerlendirilebilir.

• Doktor kontrolü önemlidir: Bebeğinizde yeni bir doğum lekesi fark ettiğinizde veya mevcut bir lekenin renginde, boyutunda veya şeklinde değişiklikler gördüğünüzde bir çocuk doktoruna danışmanız önemlidir. Doktorunuz, lekenin türünü belirleyecek ve gerektiğinde uygun yönlendirmeyi yapacaktır.

Unutmayın, her bebek eşsizdir ve doğum lekeleri de bu eşsizliğin bir parçası olabilir. Önemli olan, endişeleriniz olduğunda doğru bilgiye ulaşmak ve profesyonel yardım almaktan çekinmemektir.

664. Tarihi Kırkpınar Yağlı Güreşleri, 4 Temmuz Cuma minik uzunluk pehlivanların çayıra çıkmasıyla başlayacak.

Sarayiçi’ndeki Kırkpınar Er Meydanı’nda düzenlenecek güreşlere 40’ı başpehlivan olmak üzere 826 pehlivan katılacak.

Tarihi Kırkpınar Yağlı Güreşleri’nde pehlivanlar; minik 1, minik 2, minik 3, teşvik, tozkoparan, ayak, deste küçük uzunluk, deste orta uzunluk, deste büyük uzunluk, küçük orta küçük uzunluk, küçük orta büyük uzunluk, büyük orta, başaltı ve baş kategorilerinde gayret verecek.

– Ağa karşılaması yapılacak

4 Temmuz’da tıpkı vakitte güreşlerin kültürel seremonileri de gerçekleştirilecek.

Ağalık ihalesini 34 milyon 571 bin 952 lira ile kazanan Güreş Ağası Ufuk Özünlü, Selimiye Meydanı’nda Edirne Belediye Başkanı Filiz Gencan Akın tarafından karşılanacak, akabinde Atatürk Anıtı’na çelenk bırakılacak.

Pehlivanlar Mezarlığı’nda devam edecek merasimde, Adalı Halil ve Kara Emin’in kabirleri başında dua edilecek. Öğlen vakti Edirne Eski Mescidi’nde mevlit okutulacak.

664. Tarihi Kırkpınar Yağlı Güreşleri resmi açılış programı ise saat 18.00’de Sarayiçi Er Meydanı’nda gerçekleştirilecek. 663. Tarihi Kırkpınar Yağlı Güreşleri Başpehlivanı Yusuf Can Zeybek tarafından göndere bayrak çekilmesi sonrası protokol konuşmaları yapılıp geçit merasimi tertip edilecek.

– Başpehlivan güreşleri cumartesi başlayacak

Başpehlivanlar, 664. Tarihi Kırkpınar Yağlı Güreşleri’nin birinci tipini 5 Temmuz Cumartesi saat 13.00’ten itibaren gerçekleştirecek.

Cumartesi günü birebir vakitte başpehlivanlık iki ve üçüncü tıp güreşleri de yapılacak.

Tertibin tamamlanacağı 6 Temmuz Pazar günü ise başka uzunluk güreşlerinin yanı sıra başpehlivanlık çeyrek final, yarı final ve final güreşleri, ağalık ihalesi ile kapanış merasimi icra edilecek.

– Bilet fiyatları

664. Tarihi Kırkpınar Yağlı Güreşleri’nin biletleri 800 ile 1500 lira ortasında satışa sunuldu.

Eleme ve birinci gün güreşlerinin fiyatsız izlenebileceği Tarihi Kırkpınar Yağlı Güreşleri’nin bilet fiyatları, 5 Temmuz Cumartesi gününe denk gelen ikinci gün için birinci kademe 1000 lira, ikinci kademe 800 lira olarak belirlendi.

Final güreşinin de yer aldığı 7 Temmuz Pazar günkü tertibi izlemek isteyenler, birinci kademe için 1500, ikinci kademe için 1000 lira ödeyecek.

– Yusuf Can Zeybek altın kemerin daima sahibi olma peşinde

Kırkpınar’da üst üste üç sefer başpehlivanlığı kazananların daima sahibi olduğu altın kemeri almaya en yakın aday Yusuf Can Zeybek.

Son iki yılın şampiyonu Yusuf Can, bu yıl da başpehlivanlığı kazanması halinde altın kemerin daima sahibi olacak.

– Son periyoda Antalya damgası

Tarihi Kırkpınar Yağlı Güreşleri’ne son yıllara Antalyalı başpehlivanlar damga vurdu.

Tertipte 2014’te Samsunlu Fatih Atlı ve 2016’da Ordulu Recep Kara şampiyon olurken, 2009 ve 2010’da Serikli Mehmet Yeşil Yeşil, 2011, 2012 ve 2019’da Korkutelili Ali Gürbüz, 2013 ve 2017’de Elmalılı İsmail Balaban, 2015 ve 2018’de Kumlucalı Orhan Okulu, 2022’de Sinoplu olmasına karşın Antalya’da yaşayan Mustafa Taş ile 2023 ve 2024’te Antalyalı Yusuf Can Zeybek altın kemeri kazandı.

Tarihi Kırkpınar Yağlı Güreşleri’nde son yıllarda şampiyon olan başpehlivanlar şunlar:

2009: Mehmet Yeşil Yeşil

2010: Mehmet Yeşil Yeşil

2011: Ali Gürbüz

2012: Ali Gürbüz

2013: İsmail Balaban

2014: Fatih Atlı

2015: Orhan Okulu

2016: Recep Kara

2017: İsmail Balaban

2018: Orhan Okulu

2019: Ali Gürbüz

2020: Salgın nedeniyle yapılamadı.

2021: Ali Gürbüz

2022: Mustafa Taş

2023: Yusuf Can Zeybek

2024: Yusuf Can Zeybek

– Kırkpınar tarihi

Tarihi kaynaklara nazaran Kırkpınar Yağlı Güreşleri’nin başlangıcı, Rumeli’nin fethini gerçekleştiren akıncıların öncü kuvvetlerini oluşturan 40 tanınmış askerin, mola vakitlerinde hem eğlenmek hem de kuvvetten düşmemek için bir manada antrenman saydıkları güreşe tutuşmalarına dayanıyor.

Şu anda Yunanistan’ın topraklarında kalan Simavna’da (Samona) mola sırasında Ali ve Selim ismindeki iki kardeş, saatlerce güreşmesine karşın yenişemez. Israrla birbirlerini kündeye getirmek üzere yaptıkları çabada her ikisi de oldukları yerde canlarını verir.

Akıncılar, iki kardeşi bir söğüt ağacının altına defnedip, görevleri gereği yollarına devam eder. Yıllar sonra akıncılar, arkadaşlarının mezarını ziyaret için gittiklerinde, iki pehlivanın mezarlarının bulunduğu yerde bir pınar görürler ve burası artık “Kırkpınar” olarak anılır.

Edirne’yi fetheden 1. Murat’ın güreşçiler tekkesi kurması sonrası, periyodun başşehri olan bu kentte her yıl güreş yapılması gelenek haline gelir.

Osmanlı-Rus Savaşı, Balkan Savaşı ve 1. Dünya Savaşı sırasında kesintiye uğrayan tertip, geçmişte Kırkpınar ağaları tarafından düzenlenirken, 1946 yılından bu yana Edirne Belediyesinin tertibinde gerçekleştiriliyor.

Kayseri’de yaklaşık 1,5 yıl evvel başlatılan Erdemlerimizle Varız (ERVA) projesi kapsamında açılan ERVA Spor Okulları, öbür vilayetlerden de talep görmeye başladı.

Vali Gökmen Çiçek’in teşebbüsleriyle hayata geçirilen, kısa müddette 52 mahallede açılan 55 okulda 15 bin kursiyere ulaşan ERVA Spor Okulları, Erzincan, Aksaray, Adana üzere birçok kente de örnek oldu.

Gençlik ve Spor Vilayet Müdürü Ali İhsan Kabakcı, AA muhabirine, bu okullarda çocuklara hem kıymetler eğitimi verildiğini hem de onların bedensel gelişimlerine katkı sunulduğunu söyledi.

Projeye başlarken bu sayıların kendileri için bir hayal olduğunu lakin hayırseverlerin dayanağı ile işin çığ üzere büyüdüğünü vurgulayan Kabakcı, “İlk binayı onarmaya başladığımızda 10-15 okul açarız diye düşünüyorduk. Daha sonra ‘Her mahalleye bir ERVA’ sloganıyla 55 okula ulaştık. Çok uygun dönüşler alıyoruz. Bu durumdan hem aileler hem de çocuklar şad.” diye konuştu.

– Okullarda 140 antrenör ve 170 eğitmen misyon yapıyor

Ali İhsan Kabakcı, binaların onarılması ve donatılmasını iş insanlarının üstlendiğini, antrenör muhtaçlığını Gençlik ve Spor Vilayet Müdürlüğünün, eğitmenleri ise İl Milli Eğitim Müdürlüğü, Vilayet Müftülüğü ve üniversitelerin görevlendirdiğini anlattı.

Okullarda 140 antrenör ile 170 eğitmenin misyon aldığını söyleyen Kabakcı, kelamlarını şöyle sürdürdü:

“Şu an hazırda 55 ERVA okulumuz var. 7 okulumuz ise çok kısa bir müddette açılmış olacak. 4 okul için de teşebbüslerimiz sürüyor. Çok kısa müddette 66’ıncı okulumuzu açmış olacağız. 29 branşta kurs veriliyor. Bunun yanında ise 170 eğitmenle adabı muaşeret, tarih şuuru, edep, hürmet üzere bizi biz yapan kıymetlerin de anlatıldığı dersler işleniyor. Yani buraya gelen bir çocuk, sporla vücudunu geliştirdiği üzere davranış ahlakını da edinerek buradan faziletli bir birey olarak çıkıyor.”

– Erzincan’da 25 okul açıldı

Ali İhsan Kabakcı, başka vilayetlerden projeye ağır bir talep olduğunu lisana getirdi.

Birçok kentten yetkililerin gelip sistemle alakalı bilgi aldığını lisana getiren Kabakcı, şunları kaydetti:

“Daha çok dezavantajlı çocukların ağır bastığı vilayetlerde bu sisteme talep var. Erzincan’da bu okullar açılmaya başlandı. Orada sayı 25’e yükseldi. Aksaray ve Adana başta olmak üzere 6 vilayetten yetkililer buraya gelip bizimle görüştü. Bu işi bize soranları Kayseri’ye davet ediyoruz. Gelip yerinde görmeleri lazım. Bu iş yalnızca bir yeri hazırlayıp oraya çocukları götürmekle olmuyor. Çok önemli bir uyum istiyor. Bunu da yerinde görmeleri en doğrusu. Şu anda Kayseri’ye gelip yerinde inceleme yaptıktan sonra uygulamaya geçen 2 vilayet var. 7-8 vilayet ise çalışmalarına devam ediyor. Erzincan bu işe çok süratli giriş yapan vilayetlerden. Kısa müddette bu okulların sayısını 25’e çıkardılar. Bizden oraya uzmanlar gitti, kuruluşuna yardım etti.”

Hindistan, Chennai, 3 Temmuz 2025: Dünyanın en büyük traktör ve tarım ekipmanları üreticilerinden biri olan TAFE, AGCO ile marka hakları, ticari bahisler ve hissedarlıkla ilgili tüm konularda kapsamlı bir uzlaşmaya ve tahlile varıldığını duyurdu.

Uzlaşma aşağıdaki unsurları kapsamaktadır. 

• Massey Ferguson markasının mülkiyeti, Hindistan, Nepal ve Bhutan’da tek ve münashır olarak TAFE’ye ilişkin olacak; bu kapsamda ‘Massey Ferguson’ ve bağlı tüm markalara dair tüm haklar, unvan ve menfaatlerle birlikte, bunlara bağlı tüm marka pahası (goodwill) de TAFE’ye geçecektir.
• TAFE, AGCO’nun TAFE’de sahip olduğu %20,7’lik hisseyi 260 milyon Amerikan Doları karşılığında geri satın alacak ve böylelikle TAFE, tamamı merkezi Hindistan’ın Chennai kentinde bulunan çok bölümlü sanayi kümesi Amalgamations Group’a ilişkin olan bir iştirak haline gelecektir.
• TAFE, AGCO’daki %16,3 oranındaki paylarını elinde tutacak ve bu oranı aşmayacaktır. Lakin, belli istisnalar dışında, AGCO’nun gelecekteki pay geri alım programlarına katılarak oransal sahipliğini koruyacaktır. 
• TAFE, muhakkak istisnalar haricinde, AGCO’nun Genel Heyet toplantılarında oy haklarını AGCO İdare Kurulu’nun tüm teklifleri lehine kullanarak şirkete dayanak vermeyi sürdürecektir.
• TAFE, AGCO liderliğiyle planlı ve periyodik görüşmeler yürüterek AGCO’daki uzun vadeli yatırımcı kimliğini sürdürecektir. 

TAFE ile AGCO ortasındaki tüm ticari mutabakatlar karşılıklı olarak feshedilecek olsa da, TAFE mevcut tedarik siparişlerini yerine getirecek ve tüm pazarlara kesim tedariğini uzlaşılan koşullarda sürdürecektir.

• Devam eden tüm tüzel süreçlerim kesin ve şartsız olarak geri çekilecektir. Hindistan’daki Madras Yüksek Mahkemesi’nde Massey Ferguson markasıyla ilgili olarak devam eden üç davada bir uzlaşı (consent decree) kararı alınması talep edilecektir.

Anlaşmalar, AGCO’nun TAFE’deki paylarının geri alımıyla ilgili olarak Hindistan’da yürütülecek makul yasal ve idari süreçlerin AGCO ve TAFE tarafından tamamlanmasının akabinde yürürlüğe girecektir.

Mallika Srinivasan, Chairman & Managing Director – TAFE, “TAFE’nin büyüme kıssasında yeni bir periyoda adım atarken, AGCO ile yıllardır sürdürdüğümüz güçlü paydaşlığın farkındayız ve buna kıymet veriyoruz ve bu süreçte faal bir hissedar olarak AGCO’ya takviyemizi sürdürüyoruz. TAFE ve Massey Ferguson, Hindistan’daki müşterilerin zihninde 65 yılı aşkın müddettir eş manalı olarak yer almaktadır. Hindistan’daki çiftçi topluluğuna yönelik yenilikçi eserlerimiz, tahlillerimiz ve hizmetlerimiz aracılığıyla, ülke tarımının dönüşümüne katkı sağlama kararlılığımızı bir kere daha vurguluyoruz. “Dünyayı Yetiştirmek” vizyonumuza gerçek ilerlerken, tüm paydaşlarımıza fevkalâde bir paha sunacağımızdan eminiz.” dedi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

İnsanların özel ve iş hayatlarında bir adım önde olmalarını mümkün kılma maksadıyla faaliyetlerini gerçekleştiren ING’de, Türkiye finans dünyasından bir başkan üst seviye bir misyona getirildi. Finans dalında perakende bankacılık eserleri, dijital iş modelleri, gelişmiş analitik ve yapay zekâ alanlarında geniş bir tecrübeye ve bilgi birikimine sahip olan Burcu Civelek Ulu, Ağustos 2025 prestijiyle ING Almanya Ferdi Bankacılık Başkanı ve İcra Kurulu Üyesi olarak atandı. 

Boğaziçi Üniversitesi Sanayi Mühendisliğini ve Executive MBA programlarını tamamlayan Burcu Civelek Ulu, mesleğine milletlerarası idare danışmanlığı ve teknoloji şirketlerinde başladı. 2006 yılında Akbank’a katılan Büyük, strateji alanında çeşitli yöneticilik vazifelerinde bulundu. 2014 yılında İnsan Kaynakları ve Strateji Genel Müdür Yardımcısı olarak atanarak Akbank’ın üst seviye idaresinde yer almaya başladı. 2019 yılında ise Strateji, Dijital Bankacılık ve Ödeme Sistemleri Genel Müdür Yardımcısı olarak atandı. Şanlı, Ocak 2022’den bu yana Akbank Kişisel Bankacılık ve Dijital Tahliller Genel Müdür Yardımcısı olarak vazifesine devam etti.  

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Kırşehir’de göz tansiyonu nedeniyle 6 yıl evvel görme yetisini kaybeden 25 yaşındaki tarih öğretmeni Fatmanur Bozkurt, engelli bireylere örnek olmak gayesiyle başladığı golbolde karşılaşmalara katılacak.

Kendisini geliştirmek ve engellilerin spor yapabileceğini göstermek gayesiyle 2,5 ay evvel golbole başlayan Mehmet Akif Ersoy Anadolu Lisesi öğretmeni Bozkurt, Engelli Ahiler Spor Kulübü’nün grup kaptanı oldu.

Bozkurt ve kadro arkadaşları, Türkiye Görme Engelliler Spor Federasyonunun ağustos ayında düzenleyeceği karşılaşmaların hazırlıklarını, Kırşehir Ahi Evran Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi’nin spor salonunda sürdürüyor.

– “Umarım uzun yıllar bu sporu yapabilirim”

Fatmanur Bozkurt, AA muhabirine, yaklaşık 2,5 aydır golbol oynadığını ve çok memnun olduğunu söyledi.

Golbol branşını daha evvel duyduğunu ancak nasıl oynandığını idmanlara gelerek öğrendiğini anlatan Bozkurt, heyecanlı bir spor olduğunu lisana getirdi.

Göz tansiyonu hastası olduğu için 6 yıl evvel görme yetisini kaybettiğini söz eden Bozkurt, “Tarih öğretmenliği yapıyorum ve öğrencilerimle oynuyorum. İki yıllık öğretmenim, 2023’te vazifeme atandım. Bu sporu 2,5 aydır yapıyorum. Sporu yapma nedenim, benim üzere engelli olanlara ilham verebilmek. Şu an için bir mesleğim var aslında lakin bilhassa benim üzere olan öğrencilere, etrafımdaki insanlara bunun ne kadar hoş bir şey olduğunu anlatabilmek için buradayım. Çok memnunum. Umarım uzun yıllar bu sporu yapabilirim.” diye konuştu.

Bozkurt, karşılaşmalarda başarılı olmak istediklerini belirterek, gelecek yıllarda da daha düzgün şeyler yapmayı amaçladığını kaydetti.

Grup olarak ellerinden geleni yapmak için çabaladıklarını anlatan Bozkurt, “Kaptanlık çok hoş bir şey. Etrafındakilere yönlendirme yapabilmesi için orta oyuncu zati kaptan oluyor. Ben de orta oyuncu olarak kadro kaptanıyım, o da kolay oluyor.” dedi.

Etrafındaki görme engellileri kadroya davet eden Bozkurt, “Mesela arkadaşlarımı ben davet ettim. Görme engelli arkadaşlarımla konuşup ‘Böyle bir spor varmış, sizin de yapmanızı tavsiye ederim, çok eğlenceli. Spor alanında biz de bir şeyler yapabiliyormuşuz, görmemek bunun için bir mahzur değilmiş.’ diyerek onları teşvik etmeye çalışıyorum.” tabirlerini kullandı.

– Kulüp Başkanı Kaya: “Sporcuların bulunması noktasında da önemli adımları oldu”

Engelli Ahiler Spor Kulübü Lideri Mustafa Kaya da Bozkurt’un azim ve heyecanıyla kendilerinin de keyifli olduğunu söyledi.

Bozkurt’un öğretmen olarak öğrencilerine örnek olduğu üzere sporda da örnek olmaya devam ettiğini kaydeden Kaya, “Hocamızı bulduğumuz için çok şanslıyız, hakikaten öteki atletlerin bulunması noktasında da önemli adımları oldu. Fatma hocamız olmasaydı, sportmen bulma noktasında yetersiz kalabilirdik. Tanıştığıma çok mutlu oldum, sahiden o da kulübe hoş biçimde hizmet etmek için gerekli çabayı veriyor.” biçiminde konuştu.

Kaya, atletlere güvendiklerini ve hoş başarılarla Kırşehir’i temsil edeceklerini belirterek, sürdürülebilirlik ve devamlılık için dayanak beklediklerini kaydetti.

– “Asıl gayemiz, sporda asla mani olmadığını göstermektir”

Golbol antrenörü Ümit Can Mert ise kulüp aracılığıyla insanlara umut ve dayanak olmaya çalıştığını söz etti.

Kısa müddette sıfırdan başlayarak ekibi hoş kademeye getirdiklerini anlatan Mert, “Her vakit başarıyı istiyoruz fakat asıl maksadımız, sporda asla mani olmadığını göstermektir. İdmanlarımız koşularla başlıyor, ısınma hareketlerimiz oluyor ve akabinde top atışına geçiyoruz. Öğrencilerin daha süratli top atmasını amaçlıyoruz. Karşılaşmalarda ortalama 40 grup var, kadromuzu birinci 5’e girebilecek düzeye getirdik. Kırşehir’de golbol branşı şu anda birinci kez yapılıyor.” dedi.

Para Okçuluk Ulusal Kadrosu, eylülde Güney Kore’de uğraş edeceği Dünya Şampiyonası’nı en uygun halde tamamlayarak Los Angeles 2028 Paralimpik Oyunları için moral kazanmak istiyor.

Para Okçuluk Ulusal Kadrosu Antrenörü ve Kadro Sorumlusu Serdar Şatır, Aksaray Paralimpik Oyunları Merkezi’nde kampa giren ulusal grubun hazırlık süreci ve gayeleriyle ilgili AA muhabirine açıklamalarda bulundu.

Şatır, Para Okçuluk Dünya Şampiyonası için hazırlıklara 12 atletle başladıklarını söyledi.

Paris 2024 Paralimpik Oyunları’nda iki madalya kazandıklarını hatırlatan Şatır, şöyle konuştu:

“Amacımız bu kampları en âlâ biçimde değerlendirip madalya sayımızı artırmak. Kampa 6 yeni sportmen dahil ettik. Şampiyona için birinci kampımızı yeniden Aksaray’da yapıyoruz. Burası bize uğurlu geldi. Çalışmalarımızın sonucunu 22 Eylül’de Güney Kore’de düzenlenecek Para Okçuluk Dünya Şampiyonası’nda alacağız. Bu şampiyona yeni paralimpik periyottaki birinci yarışımız olacak. Bunun için heyecanlıyız. Tüm çalışmalarımız Los Angeles için. İnşallah o periyoda kadar en yeterli biçimde hazırlanacağız.”

– Madalya sıralamasında amaç zirve

Şatır, Türkiye’nin okçuluk branşında dünyada kelamı geçen bir ülke olduğunu, ekibi ileriye taşımak için çalıştıklarını lisana getirdi.

Katıldıkları tüm tertiplerde madalya sıralamasında birinci ekip olmayı hedeflediklerini vurgulayan Şatır, “Tek tek sportmen sporcu madalya işini düşünmüyoruz. Atletlerimize bu baskıyı yapmıyoruz. Biz hazırlıklarımızı bilimin ve deneyimlerimizin ışığında yapıyoruz. Atletlerimiz kamplarımızın akabinde Para Okçuluk Dünya Şampiyonası’na en âlâ formda hazır olacak.” diye konuştu.

Şatır, ulusal kadro olarak olimpik ve para okçulukta son iki yılda düzenlenen Avrupa şampiyonalarında tartışılmaz 1 numara pozisyonunda olduklarını söyledi.

Avrupa şampiyonalarındaki madalya sıralamalarında açık orta birinci olduklarını hatırlatan Şatır, “Rakip ülkeler bize çok hürmet duyuyor. Şampiyonalarda bize fikirlerimizi soruyorlar. Para okçuluk konusunda bizden dayanak isteyen ülkeler var. Birlikte kamp yapmak isteyen ülkeler var. Bu manada ülkemizle gurur duyacağımız bir durumdayız.” tabirlerini kullandı.

– “Okçuluk ülkemize en çok madalya kazandıran branşlardan”

Ulusal para okçu Büşra Ün ise 12 yıl tekerlekli sandalye tenis branşında gayret ettiğini, birçok muvaffakiyet elde ettiğini lisana getirdi.

Akabinde yöneldiği okçuluk branşında da başarılı olunca ulusal gruba kadar yükseldiğini belirten Büşra, şunları kaydetti:

“İlk ulusal grup kampım. Bu yüzden hem heyecanlı hem de memnunum. Bu ulu formamızı giymeyi çok özlemişim. Eksik bir kesimim vardı, o da formayı giyerek tamamlandı. Paralimpik oyunlarına katılan birinci Türk bayan tenisçiyim. Rio ve Tokyo’ya katılma fırsatı buldum. Tokyo Paralimpik Oyunları sonrasında tenisi bıraktım. Dört yıldır okçuluk yapıyorum. Kendime yeni bir sayfa açtım. Ülkemi her türlü platformda en düzgün halde temsil etmek istiyorum. Amacım ise Los Angeles 2028 Paralimpik Oyunları’nda madalya almak. Okçuluk ülkemize en çok madalya kazandıran branşlardan biri. Bu alanda da çok başarılı olacağıma inanıyorum.”

Küçük yaşlarda oynamaya başladığı futbol serüvenini ulusal kadroyla taçlandıran down sendromlu Yasin Kadir Çayır, azmi ve çalışkanlığıyla etrafından takdir topluyor.

Futbola ilgisi 5-6 yaşlarında sokakta oynayarak başlayan 21 yaşındaki Çayır, daha sonra bu spora olan merakını Manisiz Ömür Merkezi’nde devam ettirdi. Burada antrenörler eşliğinde profesyonelleşen Çayır, futbol tutkusunu 3 yıl evvel çağırıldığı ulusal grup forması altında sürdürmeye başladı.

Çayır’ın kesimi olduğu Down Sendromlular Futsal Ulusal Ekibi’nin Haziran’da İtalya’da düzenlenen Milletlerarası Açık Avrupa Şampiyonası’nda ikinci olması ailesini ve etrafını sevince boğdu.

– Annesi memnun ve gururlu

Anne Aysel Çayır, AA muhabirine, oğlunun muvaffakiyetinden ötürü memnun ve gururlu olduğunu söyledi.

Oğlunun başka down sendromlu çocuklara örnek olacağını tabir eden Aysel Çayır, şunları söyledi:

“Gaziantep’ten Down Sendromlular Futsal Ulusal Grubu’na giden tek oyuncu Yasin. İnşallah öteki down sendromlu öğrencilerimizin yollarını açacak. Yasin’i 5-6 ay sonra Dünya Kupası için Meksika’ya yolcu edeceğiz. Yasin’le gurur duyuyorum. Yasin’in hayatındaki mimar; Fatma Şahin liderimiz. Zira, Manisiz Ömür üzere bir merkez kurmasaydı, katiyetle Yasin’i ulusal ekibe gösteremezdik, bu cevher ortaya çıkmazdı.”

İdmanlarında oğlunu hiç yalnız bırakmadığını belirten anne Aysel, kelamlarını şöyle tamamladı:

“Milli Grup Avrupa ikincisi olduktan sonra Yasin mahalleye geldiğinde çocuklar ‘şampiyon abi geldi’ diye karşıladılar. Etrafımızın Yasin’e bakışı çok hoş. Evvel fark etmezlerdi fakat artık Yasin’i görünce sohbet etmeden yanından geçmiyorlar. Yasin’in bu başarısıyla memnun olanları görünce biz de çok keyifli oluyoruz.”

Yasin Kadir Çayır’ın mahalleden arkadaşı 14 yaşındaki Talat Buyruk Altun ise Avrupa ikinciliğini duyunca çok keyifli olduklarını ve onunla gurur duyduklarını belirtti.

Yasin Kadir Çayır’ın futbolu çok sevdiğini anlatan Altun, “Mahallede oynadığımız maçlarda hoş oynuyordu, hak ettiğini buldu. Mahallenin gururu oldu.” dedi.

Where Winds Meet, Çin’in dikkat çeken üretimlerinden birisi olup olmayacağını görmek için merakla beklediğimiz oyunlardan birisi. İmalcileri oyunu “Beş Hanedan On Krallık” devrinde geçen “epik bir Wuxia açık dünya aksiyon-macera RYO” olarak tanımlıyor.

İlgi çekmesi için bütün tuşlara basmışlar üzere geliyor :) Bir yandan Çin tarihinin ilgi cazip devirlerinden birisi ele alınıyor. Bir yandan örneklerini çok görmediğimiz Wuxia kategorosinde bir oyun. Bir yandan da en tanınan oyun çeşitlerini harmanlayan bir yapısı var. Açık dünya isteyene açık dünya, aksiyon isteyene aksiyon, RYO isteyene RYO vadediyor. Olağan bunlar tek başına kâfi değil, ancak tekrar de merak uyandırmayı başardığını söylemek mümkün.

Everstone Studios tarafından geliştirilen ve dağıtımcılığını NetEase’in üstlendiği oyun, geçtiğimiz yıl çıkması beklenirken ertelenmiş ve bu yıla kalmıştı. Çin’de geçen yılın sonunda PC, bu yılın çabucak başında da taşınabilir versiyonları çıktı gerçi fakat biz şimdi kendisine kavuşamadık. Bu bekleyişin ne vakit sonlanacağı da hala belirli değil.

Fakat ortaya yeni bir test sıkıştırmaya karar vermişler, oyunun son kapalı beta testinin bu ay sonunda yapılacağı duyuruldu.

24-31 Temmuz tarihleri ortasında gerçekleştirilecek kapalı beta için kayıtlar 24 Temmuz’a kadar devam ediyor. PS5 ve PC için kayıt yaptırılabiliyor. Şayet siz de oyunu merak ediyor ve bir denemek istiyorsanız, şuradan kayıt olup talihinizi deneyebilirsiniz.