“Finansal Yine Yapılandırma Anlaşması”nda yer alan unsura nazaran, 2023-24 döneminin başlangıcından itibaren her futbol dönemi (1 Haziran-31 Mayıs), bir evvelki dönem elde edilmesi öngörülen sabit gelirlerin (Yayın, sponsorluk-reklam, isim hakkı, gişe, ticari eser vb.) toplamının taban yüzde 50’si meblağında konsorsiyuma ana para ve faiz ödemesi yapacak. Yeniden muahedeye nazaran, birinci ana para ödemesi 31 Ağustos 2023’te gerçekleşecek. Hasebiyle, her kulüp gelirinin en az yarısını bankalara teslim etmek zorunda kalacak.
İLK SIRADA VERGİ VAR
İş bununla da bitmeyecek. Transfer ve UEFA gelirleri üzere değişken gelirler de devreye girecek. Bunların yarısı da bir evvelki dönemden sarkan, çabucak ödenmesi gereken borçların süpürülmesinde kullanılacak. Kulüpler için başka bir handikap da, gelirlerin öncelikle vergi ödemelerinde kullanılacak olması… Bugüne kadar borç hanesinde bulunan ya da bunun sonrasında yapılandırılan vergi ödemeleri, kulüplere biraz olsun nefes aldırıyordu. Fakat yapılandırmada bu konuya da dikkat çekildi.
YENİ SATIŞLAR YOLDA
Fenerbahçe, Kim Min Jae’nin 18 milyon euroya Napoli’ye gitmesini sağlamasaydı, bugün epey sıkıntı durumda kalacaktı. Ayrıyeten Allahyar ile Ozan Tufan’ın, Acun Ilıcalı’nın takımı Hull City’ye transferi, sarı-lacivertlilerin kasasına 7.5 milyon euro soktu. Lakin Oosterwolde, Rossi, Peres, Pedro, Bruma, Samet, Batshuayi, Lincoln, Arao ve Emre Mor, bonservis bedelleriyle gelmesi, üstelik bunların birçoğundan verimli faydalanılamaması, Fener’in “transfer hovardası” olmasına yol açtı.
YÖNETİM GÖRÜŞ VERMEDİ
Artık, Fenerbahçe’nin elinde, Arda Güler, Ferdi Kadıoğlu ve Altay Bayındır üzere para eden oyuncular kaldı. Sarı-lacivertliler bu isimlerden önemli bir çıkar hedefliyor. “Satmayalım, kalsın” deme bahtları da az… Birine desen, oburu mecbur gidecek. Zira kasaya para gerekecek. Fenerbahçe İdaresi’ne, bu devirle ilgili görüşlerini sorduğumuzda, kapı-duvar oldu. Taraftarın bunları bilmediğinden yakınan sarı-lacivertli idare, “Bilgi verin” denildiğinde ise susmayı tercih etti.
“AYAĞIMIZI YORGANA NAZARAN UZATACAĞIZ”
Emirhan İlkhan, Rıdvan Yılmaz, Serdar Saatci üzere altyapısından yetişen üç gencini Avrupa’ya yollayan Beşiktaş, 10 milyon eurodan fazla kazandı fakat, aldıkları Gedson, Rosier, Muleka, Hadziahmedovic, Colley, Emrecan, Tayyip Talha, Kerem Atakan ve Onur’un bonservis bedeli verilerek alınması da negatif hanede yer aldı. Yine yapılanma konusunda ezeli rakipleriyle birlikte ızdırap çekecek olan Beşiktaş, kendini buna nazaran hazırlamaya çalışıyor. 2. Lider Engin Baltacı, tekrar yapılanmanın yeni devrine şu yorumu yaptı: “Ayağımızı yorganımıza nazaran uzatacağız.”
TRABZONSPOR DA SIKINTILI
Trabzonspor Lideri Ertuğrul Doğan da, evvelki günkü basın buluşmasında, bankalarla yapılan konsorsiyuma dikkat çekti. Doğan, birçok kişinin bu hassas durumu bilmediğini lakin kulüplerin çok ince bir çizgide olduğunu lisana getirirken, “Bankalar her şeyimize karışacak hakka sahip” sözünü kullanarak, bordo-mavililerin özelinde tüm kulüplerin yaşadığı badireye dikkat çekti.
GALATASARAY ÇIKMAK İSTİYOR
“Galatasaray’ın hayalleri büyük” derken, Florya’dan gelecek parayla birinci etapta bankaların konsorsiyumuna borçları ödemenin niyetinde… Teoride, kimsenin hayır diyemeyeceği bir hesap hali… Lakin bundan evvel de Riva’nın yapılmasıyla, Mecidiyeköy’deki binanın dairelere bölünerek satılmasıyla borç defterinin kapatılacağı öngörülmüştü. Kemerburgaz’ın bitip, bunun akabinde Florya’ya başlanılacağı düşünülünce, bu hayalin en az bir yıl erteleneceği de göz gerisi edilmemeli…
KISA VADELİ ÇÖZÜM
Florya öncesinde Cim-Bom’un önünde kısa vadeli yollar da var. Mesela, Boey, Zaniolo ve Nelsson’un satışı… Artı, Şampiyonlar Ligi’nde kümelere kalınması… Bunlar bile nefes almanın üzerinde bir katkı sağlayacaktır. Buna karşın Galatasaray için, “varsa yoksa Icardi” olursa; PSG’ye yapılacak ödeme, futbolcunun kendisine verilecek maaş, bonusu, vergisi vesairesi, Cim-Bom açısından koca bir maliyet olacaktır. Taraftar için “bana ne” olabilir lakin, idarenin de ne düşündüğü maalesef öğrenilemedi.
“KENDİ PARANIZA HÜKMEDEMİYORSUNUZ”
Galatasaray Lideri Dursun Özbek, Bankalar Birliği ile yaptıkları muahedenin özünü çok hoş bir halde anlattı. Nicolo Zaniolo örneğini veren Özbek, “Zaniolo’nun maaşını ödüyorsunuz diyelim, evvel Bankalar Birliği’ne müracaat ediliyor, akabinde inceleniyor, o an ‘O parayı vermiyorum’ diyebilir. Kendi parana hükmedemez durumdasınız” diyerek durumu en hoş formda özetledi.
ÖN ONAY GEREKİYOR
Yapılandırmanın temel prensipleri ortasında görünen bir unsur var ki, bu da futbol kulüpleri ismine rahatsız edici boyutta… Şirketin borçlanma, teminat-takyidat yasağı üzere konsorsiyum bankalarını yahut kredi geri ödeme planını etkileyebilecek temel ticari bahisler, konsorsiyum bankalarının ön onayına tabi tutulacak.
YA ‘HAYIR’ DERSE…
Örneğin Galatasaray, Mauro Icardi’ye talip oldu. Paris Saint Germain ile yapılacak bonservis muahedesi, futbolcuya verilecek maaş ve bununla ilgili bonus vs. üzere hususlar, bankaların ön onayına tabi tutulacak. İnsanın aklına ister istemez şu geliyor? Ya konsorsiyum, “Bu kadar borçlanamazsınız” derse…
HARCAMA LİMİTLERİ NEYE NAZARAN OLACAK?
4 büyüklerin gelirlerinin otomatik olarak yarı yarıya düşmesiyle, bunun harcama limitlerine direkt yansıyıp yansımayacağı da merak konusu… Şayet bu paralelde bir düşüş gerçekleşirse, öteki kulüplerle, Galatasaray, Fenerbahçe, Beşiktaş ve Trabzonspor ile ortalarındaki makasın daralacağı öngörülüyor. Buna karşılık, Avrupa Kupaları’nda yer alan bu kulüplerimizle, rakipleri ortasındaki güç istikrarı de Türk kadroları aleyhine olacağı öngörülüyor.
