Erol Bilecik, “Kurban Bayramı öncesinde Sayın Başkanımız ve Sayın Genel Sekreterimize gönderdiğim şahsî nitelikli e-postam, ahlaka ve hukuka alışılmamış usullerle bilişim hatası işlenerek ele geçirilmiş ve kamuoyuna servis edilmiştir. Kelam konusu e-postamın temel alıcıları dışında üçüncü şahıslara kazara gönderilmesi kelam konusu değildir.” tabirlerini kullandı.
İşte Erol Bilecik’in açıklaması:
“Büyük Fenerbahçe Topluluğuna,
Kamuoyunda şahsım ve kulübümüz hakkında gündeme gelen tezler sebebiyle bu açıklamayı yapma gereği doğmuştur.
Kurban Bayramı öncesinde Sayın Başkanımız ve Sayın Genel Sekreterimize gönderdiğim ferdî nitelikli e-postam, ahlaka ve hukuka ters tekniklerle bilişim cürmü işlenerek ele geçirilmiş ve kamuoyuna servis edilmiştir. Kelam konusu e-postamın temel alıcıları dışında üçüncü şahıslara kazara gönderilmesi kelam konusu değildir.
Sadece üç kişi ortasında geçen bu özel yazışmanın müsaadesiz elde edilip yayımlanması, Türk Ceza Kanunu’na nazaran ağır yaptırımları olan bir hatadır.
Bu çerçevede:
• Şahsî bilgileri hukuka muhalif ele geçirme ve yayma, haberleşmenin kapalılığını ihlal üzere hatalara karşı tüm yasal haklarımı en kararlı biçimde kullanacağım.
• Kabahatini alenen itiraf eden şahıslar hakkında da avukatlarım aracılığıyla kabahat duyurusunda bulundum; belge ulu Türk yargısının önüne çıkacaktır.
• Hukukun üstünlüğüne olan inancım gereği, bu taarruzlara birebir yollarla karşılık vermeyeceğim; lakin hata teşkil eden aksiyonların faillerinin kesinlikle adalet önünde hesap vermelerini sağlayacağım.
Sayın Başkanımızla ilişkimiz, uzun yıllara dayanan samimi bir dostluk üzerine konseyidir. İdare heyetinde birlikte vazife yapmaya başladığımız birinci günden bu yana bu samimiyetten asla taviz vermedik. Ne var ki, son devirde şahsıma ve aileme yöneltilen; makul odaklar tarafından körüklenen hakaret ve iftiralar, artık kulübümüzün menfaatlerine ziyan verecek bir boyuta ulaşmıştır. Kendilerini “muhalefet” olarak tanımlayan bu organize faaliyet, her gün yeni bir yöneticiyi maksat alarak aylardır süregelen bir linç kampanyası yürütmektedir. Bu teşebbüslerin asıl gayesinin Fenerbahçe kıymetlerini savunmak değil, Fenerbahçe Lideri Sayın Ali Koç’u yıkmak olduğu artık herkes tarafından açıkça görülmektedir.
PFDK gelişmelerinin yaşandığı gün bu servisin yapılması, bu saldırıyı organize edenlerin uzun vadeli ve stratejik kötülük emeliyle hareket ettiklerini ve temel gayelerinin mevcut Fenerbahçe idaresine mümkün olan her türlü ziyan vermek olduğunu açıkça göstermektedir.
Kıymetli Fenerbahçeliler,
Sayın Liderimize ve İdare Konseyimize Eylül ayında misyonumu bırakma irademi bu e-postayı yazmadan evvel esasen bildirmiştim. Bu mühlet zarfında, Fenerbahçe kıymetlerinden asla taviz vermeden kulübüme hizmet etmeye devam edecek ve Eylül ayı içerisinde vazifemi resmen sonlandıracağım.
Fenerbahçe’ye hizmet, hayatımın en değerli sorumluluklarından biri olmuştur. Yedi yıl boyunca bu büyük topluluğa olan bağlılığımdan hiç ödün vermedim. Bundan sonraki hayatımda da bu değerlerime bağlı kalacağım.
Ben bir Fenerbahçeliyim. 63 yıldır olduğu üzere, bundan sonra da Fenerbahçe’yi tüm kalbimle desteklemek benim için en büyük onur ve ayrıcalık olacaktır.
Bu süreçte birlikte yol yürümekten onur duyduğum, başta Sayın Başkanımız Ali Koç olmak üzere tüm yönetim kurulu üyelerimize, atletlerimize, kulüp çalışanlarımıza, topluluğumuzun tıpkı amaca hakikat birlikte yürüdüğümüz her bir ferdine yürekten ve sonsuz teşekkür ederim.
Saygılarımla.”
