Bloomberg HT yayınına katılan Çelik İhracatçıları Birliği Lider Yardımcısı Uğur Darbeler, Çinli üreticinin yarı mamul eser ihracatına yönelimin nedenlerini ve sonuçlarını kıymetlendirdi.
Küresel çelik ticaretinde istikrarlar yine şekilleniyor. Ticaret mahzurlarına takılan çinli üreticiler bu kere tarafını yarı mamul ihracatına çevirdi. Kelam konusu adım, global ve mahallî piyasalarda fiyat rekabetini tekrar alevlendirirken, Türkiye özelinde üretim maliyetleri nedeniyle ithalat talebinin istikamet değiştirmesine neden oldu.
Çin’in de doğal o tarafta yarı eser ihracatının artmasına sebep olduğuna vurgu yapan Darbeler, Türkiye’de asıl sorunun ülkedeki üretim maliyetlerinin yüksek olduğunu lisana getirerek, “Ama burada sorun Çin’den ötürü değil de yarı esere olan talebin artmış olmasından kaynaklanıyor. Türkiye özelinde bilhassa şuandaki maaliyetlerden dolayı ham unsur ithalatı talebinde biraz düşüş oldu ve yarı esere yönelik bir artış oldu. Bunun temel sebebi de dediğim üzere üretim maaliyetlerinin artmış olmasından kaynaklanıyor. Bilhassa güç maaliyetleri, personellik maaliyetleri ve başka masraflardan finansman düşüncelerinden dolayı üreticiler ham unsur alıp işlemek yerine daha ucuz Çin yarım eserini alıp daha az katma bedelle esere ulaşmaya çalışıyorlar. O yüzden biz şu anda yarı eser ithalatında bir artış gözlemliyoruz lakin olağan kurallarda geçmişte olduğu üzere maaliyetlerimiz o düzeylerde olsaydı bugün bunu konuşmuyor olurduk” sözlerini kullandı.
Bölüm alarm veriyor: Muhafaza koşul
Yarı mamul ihracatındaki artış, fiyatlar üzerinde önemli baskı yarattığına dikkat çeken Darbeler, Avrupa’da olduğu üzere Türkiye’de de son eser fiyatlarında düşüş gözlendiğini, bu durumun yerli üreticilerin rekabet gücünü olumsuz etkiledini tabir etti.
Darbeler mevzuya ait tahlil tekliflerini ise, “Bence bir an evvel Avrupa ve Amerika’nın da yaptığı üzere bir muhafaza tedbiri almak zorundayız. Ayrıyeten bir kota uygulamasına geçmek zorundayız yani oradan gelen ölçüsü belirli bir yerde kısıtlayabilirsek o vakit burada üreticilere biraz daha nefes alma imkanı yaratabiliriz” kelamlarıyla özetledi.
