Alex Garland’ın yeni draması “İç Savaş”ın en unutulmaz anlarından biri bir soru biçiminde geliyor.
Saldırı tüfeğinin tetiğine basan bir asker, dehşete düşmüş bir grup gazeteciyle yüzleşiyor: “Siz ne tür bir Amerikalısınız?” O sorar.
Bu soru ve bunun altında yatan bölme ve şeytanlaştırma dürtüsü, Garland’ın neden Amerika Birleşik Devletleri’nin çöküşüyle ilgili çok beklenen ve zaten çok tartışılan bir film yaptığının merkezinde yer alıyor. Cuma günü başlayan “İç Savaş”ın aşırı partizanlığın tehlikelerine karşı uyardığını söyleyen Garland, yakın tarihli bir röportajında, Amerikan vatandaşlarının veya başka herhangi bir grup insanın kendilerine düşman olması durumunda meydana gelebilecek dehşetleri ifade etti.
“Ex Machina” ve “Men”in arkasındaki 53 yaşındaki İngiliz yönetmen Garland, “İç savaşın sadece bir durumun uzantısı olduğunu düşünüyorum” dedi. “Bu durum kutuplaşma ve kutuplaşmayı sınırlayan kuvvetlerin eksikliğidir.”
Filmde Amerika’daki bölünmeler kaosa dönüşmüştür. Teksas ve Kaliforniya’dakiler de dahil olmak üzere ayrılıkçı Batı Kuvvetleri, FBI’ı dağıtan ve Amerikalı dostlarına hava saldırıları düzenleyen, üç dönemdir otoriter olan başkana doğru ilerlerken, helikopter filoları gökyüzünde devriye geziyor ve patlamalar büyük şehirleri sarsıyor.
Eğer kutuplaşma bu salgına neden olan zehirlerden biriyse, Garland özgür, bağımsız basının çalışmalarını panzehirlerden biri olarak görüyor. Filmi, Dördüncü Kuvvet’i aşırılık ve otoriterliğe karşı bir kontrol noktası olarak tasavvur ediyor.