Investing.com – Altın fiyatları hafta sonuna yanlışsız düşüş eğilimine girdi. Çin’in birtakım ABD mallarına uyguladığı yüksek tarifeleri askıya almayı değerlendirdiğine dair haberlerin akabinde inançlı liman niteliği taşıyan altında satış baskısı oluştu. Ons altın, Cuma sabahı prestijiyle %1,36 düşüşle ons başına 3.303 dolara gerilerken, ABD altın vadeli kontratları da %1 kayıpla 3.312 dolar düzeyine indi. Yurt içinde gram altın ise TL bazında %1 düşüşle 4.081 TL’den süreç görüyor.
Piyasalarda, Çin’in ithalata uyguladığı %125’lik tarifelerin birtakım kalemler için kaldırılabileceği istikametindeki gelişmeler, ABD-Çin ticaret tansiyonlarında yumuşama olabileceği algısını doğurdu. Bu durum, enflasyona karşı müdafaa ve global belirsizlik vakitlerinde inançlı liman olarak tercih edilen altına olan talebi kısa vadede olumsuz etkiliyor.
Trump, görüşmelerin devam ettiğini söyledi; Çin detaylı adım bekliyor
ABD Başkanı Donald Trump, Perşembe günü yaptığı açıklamada, Çin ile ticaret görüşmelerinin sürdüğünü söz ederek Pekin’in evvelki “görüşme yok” halindeki açıklamalarına reaksiyon gösterdi. Öte yandan, Çin Ticaret Bakanlığı sözcüsü, ABD’nin gerçekten sorunu çözmek istiyorsa tüm tek taraflı tarifeleri kaldırması gerektiğini belirtti.
ABD Hazine Bakanı Scott Bessent ise iki ülke ortasındaki sert tarifelerin azaltılmasının, müzakerelerin ilerleyebilmesi için ön şart olduğunu fakat Washington’un birinci adımı tek taraflı olarak atmayacağını vurguladı. Bu açıklamalar, tarafların hâlâ stratejik konumlarını koruduğunu ve somut bir uzlaşmadan uzak olduklarını ortaya koyuyor.
Altın haftalık kayba gidiyor; fakat uzun vadeli takviye gücünü koruyor
Haftaya rekorla başlayan altın, Salı günü ons başına 3.500 dolara çıkarak tüm vakitlerin tepesine ulaşmıştı. Lakin hafta içinde Trump’ın ABD Merkez Bankasının bağımsızlığına yönelik tehditlerini yumuşatması ve Çin’den gelen tarife haberleri, yükselişin kalıcılığını zayıflattı. Altın, haftalık bazda yararlarını geri vererek hudutlu da olsa ekside kapanışa yöneldi.
Yine de yılbaşından bu yana bakıldığında, altın yaklaşık %30 oranında prim yaptı. Faiz getirmeyen pahalı metalin güçlü yükselişi, gelişmekte olan ülkelerin rezerv yapılarını çeşitlendirmeye başlaması ve artan global ekonomik risk algısıyla destekleniyor. IG şirketinden piyasa stratejisti Yeap Jun Rong, “yapısal destekleyici faktörlerin hala güçlü olduğunu” belirtti.
Jeopolitik gelişmeler ve Fed’in tavrı yakından izleniyor
ABD Merkez Bankası (Fed) yetkilileri, mevcut para siyasetinde rastgele bir acil revizyon gereksinimi görmediklerini ve yeni bilgilere nazaran kıymetlendirme yapacaklarını açıkladı. Bu temkinli yaklaşım, faiz indirimi ya da sıkılaşma tarafında ani bir atılım beklenmediğini gösteriyor. Ticaret siyasetlerinin iktisada tesiri, Fed’in tahlillerinde temel parametre olarak öne çıkıyor.
Bu ortada jeopolitik cephesinde de değerli gelişmeler yaşandı. Lider Trump, Rusya’nın Ukrayna’nın başşehri Kiev’e düzenlediği füze ve insansız hava aracı saldırısı sonrası Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’i sert halde eleştirdi. Hücumda en az 12 kişi hayatını kaybetti. Jeopolitik gerginliğin artması, piyasalarda kısa vadeli inançlı liman talebini canlı tutsa da, ticaret ilgilerindeki yumuşama sinyalleri bu etkiyi dengelemiş görünüyor.
Değerli metallerde karışık seyir: Gümüş ve paladyum geriledi
Altının yanı sıra öbür kıymetli metallerde de dalgalı bir seyir izlendi. Gümüş %0,45 düşüşle ons başına 33,43 dolara gerilerken, platin %1,2 kayıpla 951 dolar ve paladyum %1 kayıpla 937 dolardan süreç görüyor. Metaller, global ekonomik görünümdeki değişkenliğe bağlı olarak talep taraflı dalgalanmalardan etkilenmeye devam ediyor. Altın-gümüş oranı ise pandemiden bu yana en yüksek düzeyine ulaşarak altının öbür metallere karşı üstün performansını ortaya koydu.
