Andra Day’in sesindeki mayhoş, mavimsi titrekliğin uzun bir mirası var. Avrupa gamının iyi huylu notalarını kendine özgü mikrotonlara dönüştürüyor ve her türlü esnek olmayan ritimle alay ediyor. Jazmine Sullivan, Amy Winehouse, Erykah Badu, Esther Phillips, Dinah Washington, Ella Fitzgerald, Bessie Smith ve tabii ki Billie Holiday’e uzanıyor. Day, 2021 yapımı “The United States vs. Billie Holiday” filminde Holiday’i canlandırarak Altın Küre kazandı ve Holiday’in repertuarının tamamını içeren bir albüm kaydetti. Ayrıca kırılganlık ve çakmaklığın acı-tatlı karışımından da derin şeyler öğrendi.
Amerikan müziğinin tarihi boyunca, blues, caz ve soul şarkıcıları caz titremesini duygunun en ince nüansları için kullanmışlardır: gerilim, şakacılık, meydan okuma, çapkınlık, acı ya da sadece neşeli süslemeler için. Day, tüm bunları ve daha fazlasını, kendi şarkılarından oluşan ikinci albümü “Cassandra (Cherith)”te kullanıyor.
İlk albümü “Cheers to the Fall” 2015’te piyasaya sürüldü. Albümde dramatik, retro tadında parçalarla onun çevikliği ve gücü sergileniyordu ve Black Lives Matter’ın marşı haline gelen kararlı bir balad olan “Rise Up” da yer alıyordu. 2020’deki protestolar
Day, 2016’da Stevie Wonder ile düet içeren bir Noel EP’si ile “Cheers to the Fall”ı takip etti. O zamandan beri film müziği şarkıları ve single’lar yayınladı ve bazı konuk oyuncu olarak yer aldı. Ancak “Cassandra (Cherith)”, Day’in malzeme stokladığını açıkça belirtiyor; 16 şarkısının tamamında birçok işbirlikçinin yanı sıra yazar ve yapımcıdır.
Day’in 2015’teki ilk albümü yankılanan, geniş ekran, retro bir sese sahipti. Buna karşılık, “Cassandra (Cherith)” odaklı yakın çekimleri tercih ediyor; Ayrıntıları öne çıkararak Day’in sesini daha açık ve daha cesur hale getiriyor. Albüm boyunca konuşması sorgulayıcı ve doğaçlama hissettiriyor. Melodilerinden o kadar emin ki, onları her an süsleyebilir, dürtü geldiğinde onları uzatabilir, acele ettirebilir veya kıvırabilir.
Stiller ve çağlar arasında esintiler taşıyor. Hip-hop ritimlerinin kıvrımlı R&B melodilerini desteklediği neo-soul temelli Day, aynı zamanda caz, Motown, caz, bossa nova, piyano rock ve vintage tınılı orkestral pop’a da değiniyor. Ama Day’in albümündeki en önemli ses onun sesi. Kesin ama sınır tanımayan, bazen kaygısız ve bazen son derece samimi.