Avrupa’nın merkez bankacıları ABD’nin gölgesinden çıkmaya çalışıyor.
Geçtiğimiz iki yılın büyük bölümünde Atlantik’in her iki yakasındaki politika yapıcılar, fiyatlardaki artışla mücadele etmek için faiz oranlarını agresif bir şekilde artırdılar ve geçen yazdan bu yana enflasyonun kontrol altında olup olmadığını değerlendirirken oranları yüksek bıraktılar.
Artık Avrupa Merkez Bankası politika yapıcıları Avro Bölgesi’nde enflasyon sorununun ne kadar hafiflediğine vurgu yapıyor. Geçen hafta Uluslararası Para Fonu ve Dünya Bankası’nın Washington’daki toplantılarına ortak bir mesajla akın ettiler: Avrupa’nın ekonomisi ABD’ninki gibi değil.
Avrupa’nın politika yapıcıları tüm hafta boyunca avro bölgesinde yüksek enflasyonun dağıldığına ve yüzde 2’lik enflasyon hedefinin ufukta olduğuna dair artan güvenlerini yinelediler. Avro kullanan 20 ülkenin tümü için faiz oranlarını belirleyen Avrupa Merkez Bankası, Haziran başında yapacağı bir sonraki politika toplantısında faiz oranlarını düşürebileceğinin sinyalini verdi.
İrlanda merkez bankası başkanı ve Avrupa Merkez Bankası yönetim konseyinin 26 üyesinden biri olan Gabriel Makhlouf, “Açık bir şekilde enflasyonla mücadele sürecindeyiz” dedi. Ancak şunu ekledi: “ABD’de olup bitenlerin potansiyel olarak bir tür yeniden hızlanma olduğunu iddia edebilirsiniz.”
Federal Rezerv şaşırtıcı derecede güçlü enflasyon okumalarıyla karşı karşıya ve yatırımcılar faiz indirimi konusundaki bahislerini yıl sonuna kadar ertelediler. Ancak bu karamsarlık Avrupa finans piyasalarına da sıçradı, tahvil getirileri yükseldi ve euro bölgesi politika yapıcıları için tabloyu karmaşık hale getirdi.
Bay Makhlouf, “ABD’de olup bitenleri görmezden gelemeyiz” dedi. Avrupa açık bir ekonomidir ve dünyanın diğer bölgelerindeki olayların etkisi vardır, diye ekledi, “ancak Avrupa ekonomisini etkileyenlerin tamamı bu değil.”
