Investing.com – Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, uygulanan ekonomi programının mevcut durumuyla ilgili açıklamalarda bulundu. Şimşek, yakın geleceğe yönelik hedeflere dair bilgiler verdi.
“Sermaye piyasalarında 10 sene öncenin koşullarına dönmeye çalışıyoruz”
Yatırım ortamının iyileştirilmesine yönelik çalışmalar yaptıklarını söyleyen Şimşek, öngörülebilirliğin önemine değindi. Fiyat istikrarını sağlayarak öngörülebilirliği artıracaklarını ifade eden Bakan Şişmek, sermaye piyasalarındaki koşullardan söz etti.
Sermaye piyasalarının derinleşmesi için ne gerekiyorsa yapacaklarını söyleyen Şimşek şöyle konuştu:
“Yapısal dönüşüm zaman alıyor. Sürekli iyileştirme gerekiyor. Bugün öğleden sonra yatırım ortamını iyileştirmeye yönelik bir toplantıya gideceğiz. Yatırım ortamının iyileştirilemsi en kritik hedeflerimizden birisidir. Öngörülebilirlik ise bunun esasıdır. Dünyanın en iyi düzenlemelerini yapın, eğer önünüzü göremiyorsanız, enflasyon hem yüksek hem inişli çıkışlıysa, eğer finansmana erişimde sıkıntı varsa bu düzenlemeler etkili olmuyor. Yatırım ortamını iyileştirmenin de ön koşulu fiyat istikrarıdır. Türkiye’deki finansmanın %88’ini bankalarımız sağlıyor. Bu sağlıklı bir yapı değil. Çünkü sizin fonlama maliyetleriniz, sizin mevduatların, kaynakların vadesi, Türkiye’nin ihtiyaçlarını karşılayacak nitelikte değil. Sürekli dengesizlikler var. Uzun vadeli kaynağı nereden bulacağız? Sermaye piyasalarından. Peki sermaye piyasalarının gelişmesinin ön koşulu ne? Fiyat istikrarıdır. Bundan 10 yıl öncesine gidin, firmalarımız çok daha uygun koşullarda uzun vadeli 10 yıllık tahviller ihraç edebiliyordu. Tekrar oraya gelmek istiyoruz. Sermaye piyasalarının derinleşmesi için ne gerekiyorsa yapacağız. Bunun da ön koşulu fiyat istikrarıdır.”
“Yenilenebilir enerjiye öncelik vermeliyiz”
Bakan Şimşek, yeşil dönüşüm ve dijital dönüşüm gibi konseptlere önem verdiklerini söylerken bunları “lüks veya moda” oldukları için değil gerçekten ihtiyaç duyulduğu için yaptıklarını ifade etti.
Şimşek, bu dönüşümün ancak kamu bankalarının çabasıyla mümkün olabileceğini söyledi.
“Yeşil dönüşüm ve dijital dönüşüm kaynak işidir. Bunlar moda olduğu için kullandığımız, lüks terimler değil. Enerjide dışa bağımlıyız. Cari açığı kalıcı olarak düşürmek için yenilenebilir enerjiyi önceliklendirmemiz lazım. Bunu kamu bankaları yapacak. Çünkü siz kamunun menfaati için buradasınız. Dijital dönüşüm de öyle. Kamu finansmanına ilişkin yoğun çalışmalarımız var. Biz kurala dayalı gideceğiz. Öngörülebilir ve şeffaflık içinde işlerimizi yürüteceğiz.”
“Yapay zeka büyük bir belirsizlik”
Yapay zeka alanının bir belirsizlik ortamı yarattığını söyleyen Şimşek, bu sebeple insana yatırım yapılması gerektiğini söyledi.
Başarılı devletlerin beşeri sermaye, altyapı ve teknoloji kolonları üzerinde yükseldiğini belirten Bakan Şimşek, Türkiye’yi bu sene yüksek gelirli ülkeler grubuna sokmayı amaçladıklarını söylerken bir kez daha enflasyonun yılın ikinci yarısında düşeceğini dile getirdi.
“Yapay zekanın iş gücü piyasasına etkisi, bütün diğer alanlara etkisi, rekabet ortamına etkisi üzerine çok değişik değerlendirmeler var. Yapay zeka önemli bir gündem maddesi. Bunun için sürekli insanımıza yatırım yapmamız lazım.
Başarılı devletler üç kolon üzerine yükselirler. Beşeri sermaye, altyapı (içinde hukuk da var), teknoloji. Bu üç alanda başarıyı yakalayan ülkeler sürekli yükselmiştir. Onlarda rekabet sorunu olmaz. Verimlilik sorunu olmaz. Refah artışı kalıcıdır.
Bizim hedefimiz bu sene Dünya Bankası tanımına göre Türkiye’yi yüksek gelirli ülkeler grubuna dahil etmektir. Bunun için de durmadan çalışmaya devam edeceğiz. Bazıları da hâlâ program nerede diye söylenip dursun. Program var, güçlendiriyoruz ve çalışıyor. Enflasyonda da bunun sonuçlarını yılın ikinci yarısında çok net bir şekilde göreceğiz. Aşağı yönlü ivme güçlenerek devam edecek. Bu da sürdürülebilir yüksek büyümenin temellerini güçlendirecek.”