Klamath Nehri bir zamanlar o kadar balıkla doluydu ki yerel kabileler her öğünde somon yerdi: kızılağaç şişlerde ateşte kızartılmış filetolar, balık kuyruklarıyla tatlandırılmış güveçler, dumanlı, kurutulmuş somon şeritleri. Kaliforniya’nın yükselen kızılağaçları arasında nehirde yaşayan Yurokların dilinde “somon” kelimesi “yediğimiz şey” anlamına gelir.
Ancak güney Oregon’dan uzak kuzeybatı Kaliforniya’ya kadar uzanan Klamath’a hidroelektrik barajları inşa edildiğinde, nehrin ekosistemi altüst oldu ve somonlar bir zamanlar yumurtalarını bıraktıkları 420 mil daha soğuk kollardan ve akarsulardan kesildi. Onlarca yıldır kabilelerin pişirebileceği, satabileceği veya dini törenlerde kullanabileceği çok az somon vardı. Yurok’un bu yaz düzenlediği 60. yıllık Somon Festivali, adını aldığı balıklardan hiçbirini servis etmedi.
Ancak kabile üyeleri durumun önemli ölçüde değişeceğini umuyor.
ABD tarihindeki en büyük baraj kaldırma projesinin bir parçası olarak Klamath’taki dört dev baraj yıkılıyor. Nehri restore etmek için onlarca yıldır kampanya yürüten kabileler için bir zafer. Bu hafta, son parçalar yıkılırken, Klamath’ın 240 millik bir bölümü bir asırdan uzun bir süre sonra ilk kez serbestçe akacak ve somonlar nehirde uzun vadeli hayatta kalma şanslarını en iyi şekilde değerlendirecek.
Karuk kabilesinin bir üyesi olan ve hayatının yarısını barajın kaldırılması için mücadele eden 62 yaşındaki Ron Reed, “Somonlar 100 yıldır ilk kez yumurtlama alanlarına gidiyorlar,” dedi. “Bir gurur duygusu var. Bir sağlık ve esenlik duygusu var.”
Kaliforniya, Hornbrook yakınlarındaki Klamath Nehri’ne bırakılmadan önce genç Chinook somonu.
Bilim insanları, somonların ekosistemleri beslemede ve bir arada tutmada büyük bir rol oynadığını ve onların zor durumlarının ülke çapında baraj kaldırma eğilimini körüklediğini söylüyor. Çevreci bir grup olan American Rivers’ın verilerine göre, Batı Yakası’nda son on yılda yapılan 150 kaldırmanın (önceki on yılın iki katı) çoğu somondan faydalandı. Klamath’taki Chinook somonu veya kral somonunun önümüzdeki üç on yıl içinde yüzde 80’e kadar artacağı tahmin ediliyor.