“Beetlejuice”in devam filminin çekilmesinin neden 36 yıl sürdüğünü merak ediyorsanız, geçen ay yoğun yapımcılarını bir görüntülü görüşme için yeniden bir araya getirmenin ne kadar karmaşık olduğunu düşünün.
Yönetmen Tim Burton, Netflix dizisi “Wednesday”in ikinci sezonunu düzenlediği Fransa’nın güneyinden katıldı; Winona Ryder ise “Stranger Things”in final sezonunun çekimlerine kısa bir ara verdiği Atlanta’dan katıldı. Michael Keaton, görüşmeyi kırsal Montana’da inşa ettiği bir kulübede geçirdi — “Kahve ısıtıyorum, isterseniz,” dedi gruba — ve son katılan Catherine O’Hara ise bunu Kanada, Ontario’daki kulübesinden yaptı.
Yine de, işkence edici sayıda zaman dilimine hitap eden bir görüntülü görüşmede bile, dörtlünün komik kimyası güçlü kaldı. Ryder, on yıllardır süregelen bağlarını yeniden canlandırmanın, 6 Eylül’de sinemalarda gösterime girmeden önce Çarşamba günü Venedik Film Festivali’ni açan “Beetlejuice Beetlejuice”i yapmanın en iyi kısmı olduğunu söyledi.
Ryder, “Nostaljikti, ama şekerli bir anlamda değil,” dedi. “Doğrudan kalbe gitti.”
1988 orijinalinde, yeni ölen Barbara ve Adam Maitland çifti (Geena Davis ve Alec Baldwin), Connecticut’taki evlerine taşınan şehirli Deetze’leri korkutmak için tüm hayalet güçlerini seferber ederler. Delia Deetz’in (O’Hara) Harry Belafonte’nin “Day-O”suna yetiştiği unutulmaz bir akşam yemeği partisi ele geçirilmesi de dahil olmak üzere eksantrik hayalet olayları yaşanır. Ancak Maitland’ler daha fazla ateş gücü aramaya gittiklerinde, kendi kurallarına göre oynayan ve Deetze’lerin kızı, karanlık ve hastalıklı Lydia’ya (Ryder) romantik tasarımlar yapan bir düzenbaz ruh olan Beetlejuice’i (Keaton) işe alma hatasını yaparlar.
Yeni film, on yıllar sonra, artık istismarcı bir paranormal gerçeklik dizisinin sunucusu olan Lydia’nın üvey annesi Delia ve şüpheci kızı Astrid (Jenna Ortega) ile birlikte evine dönmesiyle devam ediyor. Bu arada, Beetlejuice hala kaçan gotik kızı özleyerek bekliyor.
