Biden yönetimi Cuma günü önemli bir adım atarak Alaska’da petrol ve gaz sondajı ile madencilik faaliyetlerini kısıtlamaya yönelik tedbirleri yürürlüğe koydu ve çeşitli paydaşların tepkisine yol açtı. İçişleri Bakanlığı, Alaska’nın Ulusal Petrol Rezervi’nin (NPR-A) %40’ında petrol ve gaz gelişimini engelleyecek bir yönetmeliğe son şeklini verdi. Bu karar, kutup ayıları, karibu ve diğer yaban hayatının yaşam alanlarının yanı sıra yerli toplulukların geleneksel yaşam biçimlerini korumayı amaçlıyor.
Yeni kural, Alaska’nın Kuzey Yamacı’nda bulunan ve Amerika Birleşik Devletleri’ndeki en büyük bozulmamış kamu arazisi olarak bilinen 23 milyon dönümlük bir alanı etkilemektedir. Bu kural, 10.6 milyon dönümlük alanda petrol ve doğal gaz kiralanmasını yasaklayacak ve 2 milyon dönümden fazla ek alanda da gelişmeyi sınırlandıracaktır. Yönetimin kararı, ConocoPhillips’in geçen yıl onaylanan 8 milyar dolarlık Willow projesi de dahil olmak üzere mevcut operasyonları etkilemiyor.
İçişleri Bakanlığı ayrıca Alaska Sanayi ve Kalkınma İhracat Kurumu’nun Ambler Maden Bölgesi’nde maden geliştirmeyi kolaylaştıracak 211 millik bir yol inşa etme önerisini reddetme niyetinde olduğunu açıkladı. Arazi Yönetimi Bürosu’nun çevresel analizi, karibu ve balık popülasyonlarına yönelik riskleri gerekçe göstererek proje hakkında “işlem yapılmamasını” tavsiye etti. İçişleri Bakanlığı’nın bu projeye ilişkin nihai kararı beklenmektedir.
Başkan Joe Biden, Batı Kuzey Kutbu’nda 13 milyon dönümden fazla alanı korumak ve Alaska Yerlilerinin kültür ve tarihini onurlandırmak için harekete geçmekten gurur duyduğunu ifade etti. Ancak bu önlemler eyalet yetkilileri ve bazı yerli grupların muhalefetiyle karşılaştı. Voice of the Arctic Inupiat Başkanı Nagruk Harcharek kuralı eleştirerek, bunun bölge sakinlerine zarar vereceğini ve kültürlerini tehlikeye atacağını belirtti.
Kısıtlamalara rağmen, bölgedeki bakır, çinko ve kurşun yataklarını geliştirmek isteyen Ambler Metals şirketi projeyi ilerletme konusundaki kararlılığını sürdürüyor. Aralarında Senatör Lisa Murkowski’nin de bulunduğu Alaska’nın Cumhuriyetçi senatörleri, geçtiğimiz Perşembe günü, kaynaklara erişimi sınırlandırarak enerji güvensizliğine katkıda bulunduğunu savundukları yönetimin kararlarını kamuoyu önünde eleştirdi.
Aralarında Audubon Alaska’nın da bulunduğu çevre grupları ise, Kuzey Kutbu’ndaki iklimsel değişikliklerin ortasında yaban hayatı ve kültürel kaynakların korunması için yönetimin attığı adımları övdü. Bu önlemler Başkan Biden’ın kamu arazilerindeki petrol ve gaz faaliyetlerini engelleme ve iklim değişikliğiyle mücadele için ABD topraklarının ve sularının %30’unu koruma yönündeki daha geniş çabalarıyla uyumludur. Bu adımlar, 5 Kasım’da yapılacak ABD seçimleri öncesinde çevresel konuların siyasi ortamda önemli bir rol oynadığı bir döneme denk geliyor.
Bu makale yapay zekanın desteğiyle oluşturulmuş, çevrilmiş ve bir editör tarafından incelenmiştir. Daha fazla bilgi için Şart ve Koşullar bölümümüze bakın.