Bilal Meşe, “Yiğidi öldür, lakin hakkını ver” atasözümüz şu günlerde Beşiktaş’ta 16 yıldır top koşturan kaptan Necip Uysal ile harikulade örtüşüyor. Necip, benim penceremden ‘cengaverdir’, Kartal’ın savaşcısıdır. Beğenir yahut beğenmezsiniz, soyadı üzere Uysal’dır, alana çıkar, tüm yeteneklerini, çabasını ortaya koyar.” sözlerini kullandı.
İŞTE BİLAL MEŞE’NİN AÇIKLAMALARI
“Necip’le ile ilgili vakit zaman yapılan olumsuz tenkitleri okudukça sonlarım tavan yapıyor! Kartal’da bir Necip gerçeği var, bunu hiç kimse yadsıyamaz.
Neden mi?
Kartal’la 16 yıllık süreçte birçok teknik adamın yolları kesişti. İster yerli, ister yabancı olsun teknik adamlar, Necip’ten hiç vazgeçmediler, sıkıştıkları anda ona sarıldılar, kale hariç her yerde oynattılar, gıkı çıkmadı. Mukavele periyotlarında onun hiç para konuştuğunu duyan var mı, ben duymadım!
Kartal’ın savunma sınırına bakın, partnerlerinin açığını kapatmaktan o da bıktı, biz de! Keşke savunmada onun üzere üç tane daha olsa! İşin özeti kaptan Necip’i eleştirirken, biraz elinizi vicdanınıza koyun, yiğidi öldürün ancak hakkını da teslim edin!
Yerliye yatırım kazandırır
Yerli hocaların savunucusu olmaktan keyif alıyorum, sağ olsunlar beni hiç mahçup etmediler, daima haklı çıkardılar. Örnek Okan Buruk, örnek İsmail Kartal, ikisi de tepede yarışıyorlar, bakalım ipi kim göğüsleyecek? Benim için fark etmiyor, şampiyon kim olursa olsun ikisi de yerli ya, gerisi ayrıntıdır. Günü kurtarma ismine yabancı peşinde koşan idareler, tepe tablosuna baksınlar da tahminen ders çıkarırlar, en azından kasaları delik deşik olmaz!
Topraktepe’nin kabahati mi?
Hiçbir teknik adam bindiği kısmı kesmez. Örneğin Beşiktaş’ın ‘nöbetçi’ teknik adamı Serdar Topraktepe… Yazılı ve görsel, hatta toplumsal medyada Topraktepe’nin oyuncu tercihleri sıkça eleştiriliyor, olabilir. Lakin revire dönmüş, özgüven hissinin yerlerde süründüğü Ümraniye’deki gerçekleri bir Allah, bir de kendisi biliyor. Kim güzelse, kim sağlamsa Topraktepe onu tercih ediyor, yedek kulübesine yüzünü çeviremiyor! Aboubakar’ı aylardır biz de arıyoruz, bulamıyoruz! Sonradan da girse, hayalet üzere alanda dolaşıyor. Topraktepe de Muleka’ya sarılıyor, ne yapsın? NOKTA!”
