Bilim dünyası, Dünya’ya çarpma mümkünlüğü bulunan potansiyel bir göktaşı tehdidiyle ilgili artan telaşla çalkalanıyor. Yedi yıl evvel tespit edilen ve o vakitten beri yakından izlenen gök cisminin gezegenimizle çarpışma ihtimali, bilim insanlarının son ölçümleriyle birlikte telaş verici bir formda yükseldi.
İlk olarak yaklaşık yedi yıl evvel saptanan göktaşı, başlangıçta düşük bir çarpışma muhtemelliğine sahipti. Lakin vakit içinde yapılan hassas takip ve tahliller, bu olasılığın giderek arttığını ortaya koydu. Bilim insanlarının en son datalarına nazaran, kelam konusu göktaşının Dünya’ya çarpma riski şu anda yüzde 1,3 üzere dikkat cazibeli bir düzeye ulaşmış durumda. Bu oran, birinci varsayımlara kıyasla değerli bir artış gösteriyor ve milletlerarası bilim topluluğunda önemli bir telaş kaynağı yaratıyor.
Haberde dikkat çekilen bir başka nokta ise, göktaşının fizikî boyutları ve suratı. Çapının yaklaşık 54 metre olduğu varsayım edilen bu uzay kayası, saniyede inanılmaz bir süratle, yaklaşık 17 kilometre süratle Dünya’ya yanlışsız ilerliyor. Bu büyüklükteki ve surattaki bir cismin gezegenimize çarpması durumunda, bölgesel çapta önemli hasara ve yıkıma yol açabileceği öngörülüyor. Olayın tesirleri, çarpışmanın gerçekleştiği bölgeye yakın yerleşim yerleri ve ekosistemler üzerinde yıkıcı sonuçlar doğurabilir.
Öte yandan, ABD Ulusal Havacılık ve Uzay Yönetimi (NASA) da misal bir gök cismiyle ilgili son raporunu kamuoyuyla paylaştı. 2024 YR4 olarak isimlendirilen bu asteroide ait yapılan değerlendirmeler, bunun da Dünya için potansiyel bir tehdit oluşturabileceğini gösteriyor. Bu durum, gökyüzündeki potansiyel tehlikelerin sayısının birden fazla olabileceği ve uzay kaynaklı risklere karşı daha dikkatli olunması gerektiği tarafındaki tartışmaları alevlendiriyor.
2023 DW olarak bilinen ve birinci olarak 27 Aralık tarihinde Şili’deki gök bilimciler tarafından keşfedilen göktaşı, o tarihten bu yana bilimsel müşahede altında tutuluyor. Birinci tespit edildiğinde, yedi yıl sonra Dünya’ya çarpma mümkünlüğü yüzde 1,3 olarak hesaplanmıştı. Lakin son gelişmeler, bu oranın artık daha da yükseldiğini gösteriyor. Bilim insanları, çarpışma riskinin artmasının nedenlerini anlamak ve muhtemel bir tehdidi bertaraf etmek için ağır çalışmalarını sürdürüyorlar. Bu çalışmalar kapsamında, göktaşının yörüngesi daha hassas bir halde belirlenmeye çalışılıyor ve muhtemel bir çarpışmayı engellemek için çeşitli senaryolar bedellendiriliyor.
Uluslararası seviyede uzay ajansları ve bilim kuruluşları, bu çeşit potansiyel tehditlere karşı işbirliği içinde hareket ediyor. Göktaşlarının erken tespiti, yörüngelerinin gerçek bir biçimde hesaplanması ve muhtemel bir çarpışma durumunda alınabilecek tedbirler üzerine ortak çalışmalar yürütülüyor. Lakin, bu çeşit olayların öngörülmesinin ve engellenmesinin karmaşık ve güçlü bir süreç olduğu da unutulmamalı.
Özetle Dünya’ya çarpma riski artan bu dev göktaşı, gezegenimiz için potansiyel bir tehdit oluşturmaya devam ediyor. Bilim dünyası, bu tehdidi ciddiye alarak hem müşahede çalışmalarını sürdürüyor hem de muhtemel bir çarpışmanın önüne geçmek için çeşitli stratejiler geliştiriyor. Önümüzdeki devirde yapılacak yeni ölçümler ve tahliller, bu göktaşının geleceği ve Dünya için oluşturduğu gerçek risk hakkında daha net bilgiler sunacak.
