90 dakika boyunca gönül verdiği ekibi ıslıkladı Fenerbahçe taraftarı. İdaresi, oyuncuları, teknik adamı başka ayrı protesto etti. Üstelik Fenerbahçe’nin 4-1 kazandığı bir maçta. Güzel oynadığı maçta. Bu protestonun temel nedeni Beşiktaş’a 4 golle kaybedilen derbi ve Kafdağı’nın ardında görülen şampiyonluk umutları. Lakin Fenerbahçe ne birinci sefer kaybediyor, ne de birinci defa şampiyon olamıyor. Tamam 9 dönem süren bir hasret var lakin sarı lacivertli taraftar haklı mı? “Yenilsen de, yensen de” diye başlayan tezahüratlar neden yerini bu protestolara bıraktı?
“Altay Bayındır’ı sahiplendi, tribünü susturdu ancak…”
Bu soruların karşılıklarını vermeden evvel Jorge Jesus için bir paragraf açalım. Hatırlasanız, kaleci Altay Bayındır’a tribünlerden yükselen protesto seslerini tek bir atılımla noktalamıştı Portekizli teknik adam. “Devam ederseniz, çeker giderim” diyerek Altay’ı sahiplenmiş, tribünleri susturmuştu. Ancak dün onun karizmasının da çizildiği bir maç oldu. Saha kenarında protestoları susturmak çırpındı durdu. Ancak tribünler bu sefer kulak asmadı bile.
“Türkiye Kupası maçları taraftarı tatmin etmiyor”
Bu durumu Psikolog Acar Baltaş, “Yüksek vaat, düşük sonuç” olarak yorumluyor. “Bir iş yeri düşünün. Büyük vaatlerle bir yönetici seçiyorsunuz. Yönetici harikulade şeyler vaat eder. Ancak sonuç bu vaatlerle örtüşmezse, hayal kırıklığı ve öfke yaşarsınız. Fenerbahçe yüksek beklentilerle lider seçti. Lakin bu beklentileri gerçekleşmekten çok uzak kaldı. Daima erken devirde yarıştan koptu Fenerbahçe. Türkiye Kupası da onları tatmin etmiyor. Zira hayal kırıklığı yaşadılar, yaşıyorlar.” Baltaş, idarenin 5 yıldız atılımının de taraftar için kâfi olmadığının altını çiziyor; “Kendinize nazaran kural koyamazsınız. Bu hal makul değil ve kimse de haz etmiyor.”
“Mutluluğu grubunda arayanların hayal kırıklığı”
90’lı yıllardan bu yana değişen taraftar profilinin bu protestolarda ne derece tesirli olduğu da değerli. Baltaş, tribünlerdeki, “Kendi hayatlarında daha çok tatminsiz” kitlenin altını çiziyor. Memnunluğu tuttuğu grupta arayan taraftarın hayal kırıklığının nedenini de açıklayan bir yaklaşım bu. Dünya memnunluk endeksinde, yaşanan olumsuz hislerde yükselme, yaşanan olumlu hislerde da bariz bir düşüş var. Bu engellenme duygusu, beraberinde şiddeti de getiriyor. Aile içi şiddet, trafikte şiddet, Spor alanlarında şiddet vs üzere. Rakip kadro oyuncusunun burnunu kırmanın öbür bir açıklaması var mı? Baltaş’ın yaklaşımı son derece isabetli. “Yüksek vaat, düşük sonuç” Kayserispor maçındaki taraftar protestolarını açıklıyor. Lakin bunun Fenerbahçe açısından ne kadar sağlıklı olduğu elbette tartışılır.
