Yakın zamanda Zoom’da “Dünyanın Sonu’ndan Çok Fazla Şey Beklemeyin” filminin beğenilen Rumen yönetmeni Radu Jude ile yaptığı röportajın ortasında, yaratıcı sürecine kısa bir bakış sundu. Okuduğu kitaplardan birini çıkardı; commedia dell’arte hakkında resimli bir cilt. Daha sonra, bilgisayarındaki klasörlere kaydedilen metin ve görsellerden (Van Gogh’un natürmortları, Giacometti heykelleri, Japon haikuları) oluşan bir koleksiyonu ortaya çıkarmak için ekranını paylaştı. Jude bir apartmanın girişine asılan tabelanın çektiği fotoğrafa bakmayı bıraktı.
Jude, yüzünde bir sırıtışla Romenceden çeviri yaparak, “‘Diğer kiracıları rahatsız etmemek için lütfen oral seks yapın’ diyor” dedi.
Kendi kendini yetiştiren Jude müstehcen bir şakadan öteye gidemez. Çalışmaları trajediyi ve komediyi bir araya getiriyor; sanattan, edebiyattan, sokak reklamlarından ve sosyal medyadan gelişigüzel yararlanarak Romanya tarihi ve çağdaş yaşama dair küstah vizyonlarını körüklüyor.
Jude’un önceki filmi, Altın Ayı ödüllü “Kötü Şans Çakma veya Çılgın Porno”, esprili ve baştan savma bir seks kasetinin hazırlanmasıyla başlıyor ve kasetin katılımcılarından birine karşı yapılan bir cadı davasıyla sonuçlanıyor. Son filmi “Dünyanın Sonu’ndan Çok Fazla Şey Beklemeyin” Cuma günü ABD sinemalarında gösterime giriyor.
Kara komedi, 16 saatlik iş gününün çoğunu arabasında, Romanya’nın başkenti Bükreş’te müşteri ve ekipman taşıyarak geçiren film yapım asistanı Angela’yı (Ilinca Manolache) konu alıyor. Angela’nın gösterilerinden biri, bir kurumsal güvenlik videosunda yer alma şansı için mesai saatlerinde yaralanan eski fabrika çalışanlarıyla röportaj yapmayı gerektiriyor. Günümüzden siyah beyaz çekilmiş sahneler, Angela adındaki başka bir kadının renkli klipleriyle iç içe geçiyor: 1980’lerde Bükreş sokaklarında gezinmeyi de içeren nankör bir işe zincirlenmiş bir taksi şoförü.