Genç bir doktor olan Ana Jimena Barba geçen yıl Madrid’deki bir hastanede çalışmaya başladığında, kendi evini almaya yetecek kadar para biriktirene kadar şehirden yarım saat uzakta ailesinin yanına taşındı. Ancak aynı köydeki evlere bakmaya başladığında neredeyse her şeyin fiyatının 500.000 Euro’nun üzerinde olduğunu gördü.
İspanya’daki ortalama yıllık maaşın yaklaşık 20 katı olan bu miktar, ülkede gayrimenkul satın alan varlıklı yabancılara oturum hakkı tanıyan “altın vize” programının maliyetine denk geliyor. On yıl sonra, program milyarlarca avroluk yatırım elde etti, ancak aynı zamanda kendi vatandaşları için yürek burkan bir konut krizinin körüklenmesine de yardımcı oldu.
Bir yuva yumurtası biriktirmek için her ay 100 saat fazla mesai yapan alerji uzmanı Dr. Barba, “Paramı ödeyebileceğim hiçbir şey yok” dedi. “Eğer yabancılar burada yaşayan bizler için fiyatları şişiriyorsa bu bir adaletsizliktir” dedi.
Konut sıkıntısına çözüm bulmak için artan baskıyla karşı karşıya kalan İspanya, bu ay, Avrupa’daki hükümetlerin programdan daha geniş bir şekilde çekilmesinin sonuncusu olan altın vizelerini iptal edeceğini söyledi.
Yarım düzine avro bölgesi ülkesi, 2012’de Avrupa’nın borç krizinin zirve yaptığı dönemde, bütçe açıklarının kapatılmasına yardımcı olmak amacıyla vize teklifinde bulundu. Uluslararası kurtarma paketlerine ihtiyaç duyan ülkeler (bunların arasında İspanya, İrlanda, Portekiz ve Yunanistan da var) alacaklılarına geri ödeme yapmak için özellikle nakit sıkıntısı içindeydiler ve can çekişen emlak piyasalarını canlandırırken yatırımcıları da ülkeye çekmenin bir yolunu gördüler.
Altın vize programı İspanya’ya milyarlarca avro yatırım kazandırdı. Ancak zengin yabancıların ödediği emlak fiyatları yerli halkın kazanma gücünün çok ötesinde. Kredi… New York Times için Emilio Parra Doiztua