Ubisoft’a bu ortalar bir haller oldu galiba. Neyden şikayet ettiysek pişirip önümüze koyuyorlar bu orta. “Prince of Persia lisansı var elinizde, unuttunuz galiba?!” diyorduk birkaç sene önceye kadar. Sands of Time Remake (Gerçi buna hâlâ kavuşamadık lakin en azından yarım yamalak yapmak yerine baştan başlamaya yürek etmek de büyük bir olay), The Lost Crown ve Rogue PoP atıverdiler üzerimize bir anda. Bir müddettir (yumuşatılmamış deneyimi: YILLARDIR ULAN, YILLARDIR!) bir öbür kısmımız “Heroes of Might and Magic lisansı da orada öylece yatıyor boş boş :(“ diye üzülüyordu; bu sefer de Gamescom duyuruları ortasında pat diye Olden Era duyurusu düşüverdi kucağımıza. Ve sahiden de sürpriz oldu zira her şeylerini sızdırmaya alışık olan Ubisoft, yeni bir HoM&M oyunu yapmakta olduğunu (hele ki 4 yıldır geliştirilmekte olduğunu!) hiç de çaktırmamıştı bu vakte kadar!
Olden Era beni hakikaten de gafil avladı. O kadar ki, birinci görüşte bir Heroes III hayran moduna bakıyorum sandım; sonra bunun Ubisoft tarafından resmî olarak paylaşılmış olduğunu görünce şöyle oturduğum yerde bir doğruldum. Ayrıntılarını okuduktan sonrasıysa sevinç çığlıklarımın sebebini Burcu’ya açıklamaya çalışmakla geçti. Lakin o denli ya da bu türlü, yarım yamalak çıkmış Heroes VII’den sonra yepisyeni ve pek umut verici gözüken bir oyunla karşı karşıyayız.
Şimdi oyunun isminin “Olden Era” olmasının bir sebebi var olağan. Çok uzuuunca bir ortadan sonra yeniden Enroth’a dönüyoruz, çünkü Olden Era ta birinci oyunun bile öncesinde geçiyor ve bizi Heroes serisinde daha evvel hiç görmediğimiz bir kıtaya, Might and Magic VIII: Day of the Destroyer’dan bildiğimiz Jadame kıtasına bırakıveriyor.
Peki Jadame’da durumlar ne alemde? Gizemli ve şeytani bir güç olan Hive yükselişte; Dungeon fraksiyonunun yöneticileriyse bu güce karşı durmak için başkalarıyla ittifak kurma peşinde. Lakin herkesin birbirine karşı bilediği bıçaklar kelam konusu olunca ortalığın çokça karışacağına da kuşku yok. Bu noktada yapımcıların kelamını verdiği lineer olmayan, seçimlerimizle bir oyun hamuru üzere şekillenip form alacak senaryo şimdiden değişik geliyor kulağa.
Fraksiyonlar demişken… Erken Erişim’in başında toplamda 6 fraksiyon olacak: Temple (klasik beşerler, şövalyeler falan), Necropolis (vampirler, zombiler, tonla diğer nekromantik canavar), Sylvan (doğa ve fey halkı), Dungeon (kara elfler, yeraltı canlıları), Hive (iblissel böcekler?!!)… ve şimdilik açıklamadıkları gizemli bir fraksiyon. Açıkçası tam da beklediğim tipte, klasik ve tatmin edici duran bir fraksiyon listesi olmuş bu. Bir tek klasik Inferno’nun böceklerle falan birleşmiş olması biraz sürpriz oldu ancak ona da alışırız herhalde oynayınca. İşin daha da hoş yanı, şimdiden görücüye çıkarttıkları kale ekranları pek hoş ve alışıldık Heroes tadını yansıtan stilde. Açıkçası Heroes VI’nın kale ekranı olmadan gelmesi bende biraz travma bırakmıştı, o yüzden bakmaya doyulamayacak kale ekranı görünce memnun oluyorum. İleride de yeni güncellemeler ve ek paketlerle bu listeyi genişletmeyi planladıklarını da eklemiş üretimciler; Heroes VII’deki üzere bir felaket yaşanmazsa önümüz açık yani.
Hot Seat var mı, bana ondan haber verin!
Oyunun hem tek kişilik hem de multiplayer tarafları üçer moddan oluşacak. Tek kişilikte Campaign (senaryo), rastgele yaratılmış haritalar ve Skirmish (tek haritalık maçlar); çok oyunculu tarafta da klasik mod, tek kahramanlı mod ve arena olacakmış. Arena bana Heroes V’in Duel modunu anımsattı. Direkt kahramanı seçip, geliştirmelerini yapıp savaşa sokarak üstünlük kurmaya çalışacağız rakiplerimize karşı yani. Hot Seat konusunda ne kadar baksam da net bir karşılık bulamadım ancak bu kadar tanınan bir özelliği kırparak kendi ayaklarına sıkmayacaklarını varsayım ediyorum. Kaldı ki oyun zati Erken Erişim’le geldiğinden hayranların nabzına nazaran şerbeti illa ki vereceklerdir. Bundan yola çıkarak Hot Seat cepte gözüyle bakabiliriz bence. Tek kişilik ve çok kişilik oyun modlarına eşlik eden bir de Harita Editörü var alışılmış. Heroes III’ün harita yapma tarafına tahminen de yüzlerce saatini gömmüş bir oyuncu olarak beni ekstra memnun etti bu haber de.
Doğrusunu söylemek gerekirse Heroes of Might & Magic: Olden Era hakkında gördüğüm, okuduğum ve duyduğum her şey kulağıma müzik üzere şakıyor. Yapımcıların üzerine basa basa (oyunun isminde bile vurguladıkları üzere) serinin eski, kült yanına oynadıkları ve özellikle da Heroes II, III ve V’i örnek aldıkları, bunun üzerine çağdaş, yeni şeyler inşa etmeye niyetli oldukları düşünülürse… 2025’in ikinci yarısında Erken Erişim süreci başlayana kadar uyku depolamakta yarar var. Zira biliyorsunuz, Heroes serisini oynamaya bir defa başlayınca “Şu cins bitsin, vallahi yatıcam” derken kendimizi sabah güneşiyle karşı karşıya bulmak bir gelenektir buralarda…
| Kimdir bu Unfrozen? Olden Era’yı Ubisoft’la ortak bir biçimde geliştirmekte olan Unfrozen Studio’yu daha evvel hiç duymadıysanız bu çok da şaşırtan değil, çünkü 2016 yılında kurulan firmanın şu ana kadar tek bir oyunu var: Iratus: Lord of the Dead. Mecmuanın 152. sayısında benim incelediğim Iratus, Darkest Dungeon’dan çokça ilham alan fakat kendine ilişkin değişik fikirleri de olan bir oyundu ve benden de 8 puanı kapmıştı. O yüzden Unfrozen nispeten taze bir firma olsa da kredi durumları çok düzgün. Ha taze dedim diye çömez de sanmayın hani; ortalarında League of Legends, World of Warcraft, Disco Elysium, Pathologic 2 ve Disciples 3 üzere büyük oyunlarda çalışmış olan çok deneyimli beşerler da var çünkü. Kıbrıs, Özbekistan ve Sırbistan üzere bize yakın ülkelerde 50’den fazla çalışanı olan takım nasıl bir taşın altına girdiğinin de farkında üzere, çünkü hem toplumsal medyada hem de bilhassa kendi Discord kanallarında ziyadesiyle etkin ve olabildiğince şeffaf bir halde hayranların sorularını yanıtlamaya çalışıyorlar. Süreci yakından takip etmek isteyenlerin Discord kanallarına uğramasını tavsiye ederim. |
