Küresel para politikasının mevcut ortamında, İngiltere Merkez Bankası (BoE), Avrupa Merkez Bankası (ECB) ve ABD Merkez Bankası’nın farklı stratejileri arasında kendi yolunda ilerliyor. ECB’nin yıl ortasına kadar faizleri düşürmesi beklenirken ve Fed’in 2024’te faizleri düşürme niyetine ilişkin belirsizlik sürerken BoE, Haziran ayı gibi erken bir tarihte faizleri düşürüp düşürmemeyi ya da tamamen erteleyip ertelememeyi değerlendiriyor.
Finansal piyasalar başlangıçta bu yaz her üç merkez bankasının da faiz indirimine gideceği beklentisini paylaşıyordu. Ancak piyasa duyarlılığındaki değişim, beklenen bu ayarlamalar için farklı zaman çizelgelerine yol açtı.
BoE yetkililerinden gelen son açıklamalar karışık sinyaller verirken, Başkan Andrew Bailey ve Başkan Yardımcısı Dave Ramsden enflasyon hedefine ulaşılması ve bu hedefin korunması konusunda güvercin bir tavır sergilerken, şahin duruşuyla bilinen Jonathan Haskel Salı günü karşı görüş bildirdi ve Pill temkinli bir tavır sergiledi.
Para piyasaları şu anda BoE’nin 1 Ağustos toplantısına kadar faiz indirimine gideceğini fiyatlıyor ve %50 ihtimalle 20 Haziran’da faiz indirimine gideceğini öngörüyor. Bu durum, 18 Temmuz’a kadar faizleri 25 baz puan indireceği fiyatlanan ECB’ye çok yakın ve Haziran başında bir adım atılması ihtimali de oldukça yüksek. Fed’in ise en azından 18 Eylül’deki politika toplantısına kadar faiz indirimine gitmesi beklenmiyor ve 31 Temmuz’a kadar faiz indirimine gitme olasılığı %50.
Yıl sonuna doğru piyasa beklentileri farklılaşıyor; Fed’in 40 baz puan, BoE’nin 55 baz puan ve ECB’nin yaklaşık 75 baz puan faiz indirimi yapması bekleniyor. Özellikle, Barclays stratejistleri BoE’nin Haziran ayında faiz indirimine başlayacağını ve yıl sonuna kadar politika faizini 75 baz puana kadar düşüreceğini öngörüyor.
Ayrıca, bir sonraki yıl boyunca tam gevşeme döngüsü için beklentilerini ayarladılar ve geçici bir ‘terminal oranını’ %3,75 olarak belirlediler. Deutsche Bank’ın İngiltere Baş Ekonomisti bu yıl için benzer bir 75 baz puanlık indirim öngörürken, 2025’e kadar daha derin indirimlerle 2026’nın başlarında %3’e kadar düşebileceğini tahmin ediyor.
Döviz piyasaları merkez bankası politikalarındaki bu değişimlere tepki veriyor ve BoE’nin ticaret ağırlıklı sterlin endeksi bu ay %1’in üzerinde düştü. Geçtiğimiz yıl %3 değer kazanmasına ve İngiltere’nin 2022 sonlarındaki bütçe krizinden sonra %10 yükselmesine rağmen BoE, Fed’e kıyasla daha güvercin bir duruş benimsemek üzere konumlanmış olabilir.
Birleşik Krallık’ın Avrupa ile olan ticari bağlantıları, ECB’nin faiz kararlarıyla daha yakın bir uyuma işaret ediyor; zira Birleşik Krallık ithalatının yaklaşık %50’si Avrupa Birliği kaynaklı ve Birleşik Krallık ihracatının %40’ından fazlası bu ülkeye yönelik. Bununla birlikte, dolar cinsinden enerji, emtia ve uluslararası faturalı ticaretin önemli oranı kararı zorlaştırmaktadır. Veriler, Birleşik Krallık’a yapılan toplam AB ve AB dışı ithalatın yaklaşık %37’sinin dolar cinsinden fatura edildiğini ve Birleşik Krallık ihracatının %40’ından fazlasının dolar cinsinden fatura edildiğini göstermektedir.
Bu hususlar göz önünde bulundurulduğunda, BoE para politikası yönünü belirleme gibi karmaşık bir görevle karşı karşıya ve potansiyel olarak ECB ile Fed arasında bir orta yol seçebilir.
Bu makale yapay zekanın desteğiyle oluşturulmuş, çevrilmiş ve bir editör tarafından incelenmiştir. Daha fazla bilgi için Şart ve Koşullar bölümümüze bakın.