Yabancı şirket yatırımlarındaki düşüşü tersine çevirmek isteyen Çin hükümeti geçtiğimiz hafta boyunca uluslararası yöneticiler için kırmızı halı serdi. Yüksek profilli etkinliklere ve yabancı firmalara eşit muamele güvencelerine rağmen, birçok yönetici Çin’deki potansiyel ödüllerin risklerden daha ağır bastığına ikna olmamış bir şekilde ihtiyat duygusuyla ayrıldı.
Hafta boyunca, Başkan Xi Jinping de dahil olmak üzere Çinli yetkililer, ABD’li iş dünyası liderlerine Çin’in büyüme beklentileri konusunda güvence vermeye çalıştı ve “zirve Çin” kavramını reddetti. Ancak, ülkenin toplam yatırımlarının yalnızca %3’ünü oluşturan Çin’deki doğrudan yabancı yatırımlar iki yıl üst üste düşüş eğilimi gösterdi.
Ticaret bakanlığı geçen yıl doğrudan yabancı yatırımlarda %8’lik bir düşüş olduğunu bildirirken, kambiyo düzenleyicisinin daha geniş bir ölçümü 2023’te yaklaşık %80’lik bir düşüşe işaret ederek toplamı 33 milyar dolara çıkardı ki bu 1980’den bu yana görülen en keskin düşüştü.
Ekonomik toparlanmanın sürdürülebilirliğine ilişkin endişeler, artan düzenlemeler, hükümetin stratejik sektörlerde ulusal şampiyonlar yaratmaya odaklanması ve ABD ile gerilen ancak istikrarlı ilişkiler de dahil olmak üzere bir dizi faktör Çin’e yatırım yapma hevesinin azalmasına katkıda bulundu.
Özellikle, hükümet bağlantıları olan Çinli şirketler, yabancı yatırımcıların karşılaştığı kâr-zarar baskılarını bertaraf edebilmiş ve bu da araç üretimi gibi sektörlerde önemli kapasite fazlalıklarına yol açmıştır.
Scania China, konsolidasyonu teşvik etmek ve sadece en rekabetçi firmaların gelişmesine izin vermek için Çinli rakiplerin de aynı pazar baskılarına maruz kalmasını görmek istediklerini ifade etti. Çin’deki Avrupa Ticaret Odası, Başkanı Jens Eskelund aracılığıyla, Çin kabinesinin Ağustos ayından bu yana yabancı yatırımcı güvenini artırmaya yönelik tedbirler açıklamasına rağmen, bunların çoğunun somut eylemlerle takip edilmediğini dile getirdi. Avrupalı firmalar pazara erişim ve hükümet katılımı açısından kendilerini hala dezavantajlı hissediyor.
Ticaret Bakanlığı Sözcüsü He Yadong, çok uluslu şirketlerin Çin’deki varlığını, Çin’in pazar cazibesinin bir kanıtı olarak vurguladı. Bununla birlikte, Çin Kalkınma Forumu (CDF), Invest China ve Asya için Boao Forumu da dahil olmak üzere haftanın etkinlikleri, Çin’in uluslararası işletmelerle ilişki kurma yaklaşımı hakkında bazı soru işaretleri bıraktı.
Özellikle Çin’in en üst düzey ikinci yetkilisi Li Qiang’ın geleneği bozarak CDF’de CEO’larla bir araya gelmemesi dikkat çekti. Buna karşılık Başkan Xi, NASDAQ:QCOM ve NYSE:BX temsilcileri de dahil olmak üzere ABD’li CEO’larla CDF’nin resmi gündeminde yer almayan beklenmedik bir toplantı gerçekleştirdi.
Berlin merkezli Çin çalışmaları enstitüsü MERICS’in baş ekonomisti Max Zenglein, bu seçici angajman stratejisinin diğer yatırımcıları potansiyel olarak yabancılaştırdığına dikkat çekti. Bu endişelere rağmen Oliver Wyman, Pekin’in üst düzey yetkililer öncülüğünde yürüttüğü değişim sinyali kampanyasının halihazırda Çin’de yatırımı bulunan şirketler için önemli olduğunu kabul etti. Havanın bir önceki yıla göre daha olumlu olduğu, ancak küresel bağlamın önemli ölçüde değiştiği kaydedildi.
Reuters bu makaleye katkıda bulunmuştur.
Bu makale yapay zekanın desteğiyle oluşturulmuş, çevrilmiş ve bir editör tarafından incelenmiştir. Daha fazla bilgi için Şart ve Koşullar bölümümüze bakın.