Investing.com – Milletlerarası finans kuruluşları Citigroup (C) ve JPMorgan (JPM), Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının (TCMB) 2024 yılı ikinci yarısındaki para siyaseti adımlarına ait öngörülerini paylaştı. Her iki kurum da TCMB’nin Temmuz 2025’te faiz indirim sürecine başlamasını bekliyor. Lakin sürecin ilerleyişi konusunda farklı senaryolar geliştirildi. Citi, Temmuz ayında 250 baz puanlık tek seferlik bir indirimi öngörürken, JPMorgan kademeli indirim stratejisine dikkat çekti.
Citi ekonomistleri İlker Domaç ve Gültekin Işıklar tarafından yayımlanan değerlendirmede, Haziran ayı Para Politikası Kurulu (PPK) kararının öngörüldüğü üzere gerçekleştiği ve sürpriz içermediği belirtildi. Domaç ve Işıklar, harikulâde bir gelişme yaşanmazsa Temmuz ayında 250 baz puanlık tek seferde gerçekleştirilmesi beklenen bir indirimle faiz siyaseti sürecine geçiş yapılacağını söz etti. Bu indirimin akabinde Merkez Bankasının bir mühlet daha temkinli davranabileceği değerlendirildi.
Citi: “2025 sonu enflasyonu %30, lakin riskler sürüyor”
Citi raporunda, 2025 sonuna kadar enflasyonun yaklaşık %30 düzeyine gerilemesinin beklendiği aktarıldı. Buna karşın, fiyatlama davranışlarında gözlenen bozulmalar ve maliye siyasetinin gereğince destekleyici olmaması üzere ögelerin üst taraflı enflasyon risklerini canlı tuttuğu söz edildi. Bu durum, para siyasetinde gevşeme tarafında atılacak adımların dikkatle kıymetlendirilmesi gerektiğini ortaya koyuyor.
Ayrıca raporda, tek seferlik ve güçlü bir faiz indiriminin, TCMB’nin dezenflasyon süreci üzerinde rehavete kapılmadan denetimli genişlemeye geçmesini sağlayabileceği vurgulandı. Citi’nin temel senaryosunda, bu indirim sonrası fiyat istikrarının korunabilmesi için öteki makroekonomik tedbirlerin de devreye girmesi gerektiği yer aldı.
JPMorgan: “Kademeli indirim stratejisiyle %36 kesin hedef”
JPMorgan Türkiye Ekonomisti Fatih Akçelik’in liderliğinde hazırlanan tahlilde ise, TCMB’nin Temmuz ayından başlayarak her PPK toplantısında 250 baz puanlık faiz indirimi gerçekleştirebileceği belirtildi. Banka, bu kademeli stratejiyle 2025 yılı sonuna kadar siyaset faizini %36 düzeyine indirmeyi öngörüyor. Böylece sıkı para siyasetinden çıkış yavaş ve denetimli formda sağlanmış olacak.
JPMorgan’ın değerlendirmesine nazaran, TCMB’nin maksadı, faiz oranını manşet enflasyonun üzerinde tutarak dolarizasyonu sınırlamak ve para ikamesini azaltmak. Kurum, karar metinlerinde gözlemlenen ton değişikliğini bu stratejiye yönelik birinci sinyaller olarak pahalandırıyor. Kademeli yaklaşımın, piyasa istikrarını da gözeterek güvenilirlik açısından avantaj sağlayacağı düşünülüyor.
Ortak taban: Temmuz 2025 dönüm noktası olabilir
İki kurumun tahlilleri, farklı faiz indirimi stratejileri önermelerine karşın, TCMB’nin Temmuz 2025’ten itibaren faiz indirim sürecine gireceği konusunda hemfikir. Gerek tek seferlik güçlü indirim gerekse kademeli geçiş senaryolarında, TCMB’nin enflasyonla çaba süreci ve makroekonomik istikrarları gözeterek hareket etmesi gerektiği ortak vurgu olarak ön plana çıkıyor.
Uluslararası kredi kuruluşlarının faiz indirimi beklentileri, Türkiye’de para siyasetinin geleceğine yönelik belirsizliklerin azalmasına katkı sağlarken, yatırımcılar açısından beklenen taraf hakkında öngörüler sunuyor. Bu doğrultuda Temmuz ayındaki PPK toplantısı hem yurt içi hem de global piyasalar tarafından yakından izlenecek.
