Columbia Üniversitesi’ndeki Filistin yanlısı öğrenciler Perşembe günü ikinci gün, yöneticilerinin üniversitenin antisemitizmle mücadelesinin bir parçası olarak izinsiz öğrenci protestolarını engellemek için yüksek riskli bir kongre komitesi duruşması sırasında verdikleri yemine doğrudan itiraz ettiler.
Öğrenciler kampüsün Güney Çimenliği’nde ikonik Butler Kütüphanesi’nin önünde onlarca çadır kurdular. Ayrıca derme çatma bir mutfak kurdular, eğitim ve film gösterimi düzenlediler. Columbia yöneticileri kampüsün kapılarını yabancılara kapatmış olsa da yüzlerce öğrenci ve diğerleri, gece boyunca ve sabaha kadar okulun içinde ve dışında protestocularla birlikte yürüyüş yaptı.
Kampüste kıdemli ve Filistin yanlısı bir organizatör olan Maryam Alwan, çadır kampından yaptığı konuşmada, “Bizi istedikleri kadar polisle tehdit edebilirler, ancak günün sonunda bu yalnızca daha fazla seferberliğe yol açacak” dedi.
Bu tırmanış, Çarşamba günü Temsilciler Meclisi Eğitim ve İşgücü Komitesi önünde yapılan duruşmada Filistin yanlısı protestolarda yaygın olarak kullanılan bazı tezahüratların Yahudi karşıtı olduğunu hissettiğini büyük ölçüde kabul eden Columbia başkanı Nemat Şefik için sert bir meydan okuma anlamına geliyor. Bu, kendisinin ve diğer üniversite rektörlerinin, bazı öğrencilerin ifade özgürlüğünü desteklemek ile diğer öğrencileri akademik liderlerin ayrımcı ve nefret dolu olduğunu söylediği ifadelerden korumak arasında bir denge kurmaya çalışırken karşılaştıkları zorluğun altını çiziyor.
Bayan Shafik Çarşamba günü Kongre üyelerine şunları söyledi: “Protesto yapmak isteyenlerin ifade özgürlüğü hakları ile Yahudi öğrencilerin taciz veya ayrımcılıktan uzak bir ortamda bulunma haklarını uzlaştırmaya çalışmak kampüsümüzün en önemli sorunu olmuştur.”
Columbia’nın tarihinde, 1968’de akademik binaları işgal eden öğrenci protestoculara karşı yetkilendirilen yöneticilere yönelik acımasız polis baskıları yer alıyor. Şiddetin etkileri okulun itibarını zedeledi ve öğrenci aktivizmi lehine reformlar yapılmasına yol açtı.
