Columbia Üniversitesi’nde bakım görevlisi olan Mariano Torres, geçen hafta bir gece, kendine özgü Yankees şapkasıyla Hamilton Hall’un üçüncü katını temizliyorken alt katta bir kargaşa duydu. Bunun dışarıdaki çimlerdeki Filistin yanlısı kampla bir ilgisi olduğunu anladığını ve çalışmaya devam ettiğini söyledi.
Aniden yüzleri eşarp veya maskelerle kaplı beş veya altı protestocunun sandalyeleri alıp merdivenlere getirdiğini görünce şok olduğunu söyledi.
“Neler oluyor? Geri koy. Ne yapıyorsun?” diye hatırladı.
Onları engellemeye çalıştığını ve onların da ona “bu senden daha büyük” diyerek yoldan çekilmesi için mantık yürütmeye çalıştıklarını söyledi. Hatırladığı kadarıyla bir kişi ona bununla başa çıkmak için yeterince para almadığını söyledi. Birisi ona “bir avuç dolusu nakit” teklif etmeye çalıştı.
Şöyle cevap verdiğini söyledi: “Paranı istemiyorum dostum. Sadece binadan çık.”
Bu, Columbia’daki Filistin yanlısı protestocular binayı ele geçirdiğinde içeride bulunan Bay Torres ve Hamilton Hall’daki diğer iki bakım çalışanı için korkutucu olabilecek bir zamanın başlangıcıydı.
Üç işçinin bu haftaki röportajlarında, protestocularla karşılaşmaları kadar üzücü bir durum da, üniversitenin saldırıyı önlemek veya bina kuşatma altına alındığında onlara yardım etmek için yeterince çaba göstermediği yönündeki hisleriydi.
Bay Torres, “Bunun olmasına izin verdiklerine inanamıyorum” dedi.
Görgü tanıkları, yakınlarda büyüyen kamp nedeniyle artan gerilime rağmen göstericiler içeri girdiğinde binada yalnızca bir güvenlik görevlisinin görevlendirildiğini söyledi.
