Cumhuriyetçi Parti Gerçekten İşçi Partisi Olabilir mi?

Bu yılki Cumhuriyetçi Ulusal Kongresi’nin en şaşırtıcı anı, ilk gecesinde, Teamsters’ın başkanının en çok izlenen saatlerde şirket elitlerine karşı çıkışını ve iş gruplarının “işçilere karşı savaşını” kınamasını duyduğunda yaşanmış olabilir. Salondaki bazılarının solukları neredeyse televizyondan duyulabiliyordu.

Ancak birçok açıdan, bir hafta önce Missouri Senatörü Josh Hawley’nin yaptığı, partinin örgütlü işçilerle gelişen ilişkisi hakkında daha fazla bilgi veren, pek dikkat çekmeyen bir konuşmaydı.

Her şeyden önce, Senato’nun en muhafazakar üyelerinden biri olan yükselen bir Cumhuriyetçi yıldız olan Bay Hawley, Teamsters liderini geride bırakmış gibi görünüyordu. Ulusal Muhafazakarlık Konferansı’nda yaptığı konuşmada, “kurumsal vergi kesintileri ve kurumsal ticaret için düşük engeller için tezahürat eden, sonra da aynı şirketlerin Amerikan işlerini denizaşırı ülkelere göndermesini izleyen” Cumhuriyetçileri eleştirdi. Bay Hawley, “emek ve sermaye arasında seçim yaparken” partisinin “çalışanlara öncelik vermeye başlaması” gerektiği sonucuna vardı.

En azından Nixon döneminden beri Cumhuriyetçiler, işçi sınıfına retorik bir şekilde başlarını sallayıp, partilerinin bu seçmenlerin değer verdiği kültürel değerleri savunduğunu ileri sürdüler. Ve Demokratlar da aynı uzun süredir bunu boş bir söz olarak nitelendirdiler ve Cumhuriyetçilerin mavi yakalı seçmenleri zenginlere fayda sağlayan politikaları desteklemeye kandırmaya çalıştıklarını iddia ettiler. Bu hafta Demokrat Ulusal Kongresi’nde konuşmacı üstüne konuşmacı bu şekilde devam etti.

Missouri Senatörü Josh Hawley, Cumhuriyetçiler arasında işçi sınıfıyla yeni bir ilişki kurulması yönünde çaba gösteren önde gelen bir ses haline geldi. Kredi… Eric Lee/New York Times

Çok daha az yaygın olan şey ise bir Cumhuriyetçinin bu eleştiriye katılmasıdır. “Son Cumhuriyetçi Parti, 1990’ların partisi, para kalabalığını hemen hemen her şekilde ayrıcalıklı kıldı,” dedi Bay Hawley konuşmasında.

Exit mobile version