Washington’daki akşam yemeği partileri ve resepsiyonlarında sezonun konusu haline geldi. Bu gerçekten gerçekleşirse nereye gidersiniz?
Portekiz, eski bir Kongre üyesi diyor. Avustralya, eski bir ajans müdürü diyor. Kanada, Biden yönetiminden bir yetkilinin söylediğine göre. Fransa, diyor liberal bir köşe yazarı. Polonya, diyor eski bir araştırmacı.
Şaka yapıyorlar. Bir nevi. En azından çoğu durumda. Bu, karanlık tarafı olan bir darağacı mizahıdır. Washington’daki resmi görevlilerin çoğu, eski Başkan Donald J. Trump’ın gerçekten geri dönebileceği ihtimaline hazırlanıyor – bu sefer açıkladığı misyon olarak “intikam” ile, tartışma insanların bir tür kendi kendine sürgüne gidebileceği yer.
Ciddi olsun ya da olmasın bu vızıltı, bugünlerde ülkenin başkentinde pek çok kişi arasındaki kasvetli ruh halinin açık bir göstergesi. “Ya şöyle olursa”, kaybedilen bir seçimden memnun olmayan bir tarafın normal olasılığının ötesine geçiyor. Bir günlüğüne diktatör olmaktan bahseden, “haşarat” dediği düşmanların “kökünü kazımaya” yemin eden, düşmanlarını kovuşturmakla tehdit eden, sadakatsiz olduğunu düşündüğü bir generalin hak ettiğini öne süren bir başkan adayının tedirginliğine değiniyor. ÖLÜM”ün avukatları, siyasi rakiplerine suikast emrini verse bile dokunulmazlığa sahip olabileceğini söylüyor.
Eski başkanın sesli eleştirmeni haline gelen eski Trump yönetimi yetkilisi Miles Taylor, “Geçen iki hafta içinde bu konuşmanın her ne nedenle olursa olsun arttığını hissediyorum” dedi. “İnsanlar, Trump’ın ikinci dönemi gerçekleşirse bunun çok açık bir şekilde sonuçlanacağını düşünüyor.”
Bay Trump ve müttefikleri için bu sorun değil. Onlara göre asıl mesele Washington’un korkusu. O seçkinlerin yıkıcısıdır. Onların yozlaşmış “tek parti” iktidarını kırmaya geliyor. Eğer yerleşik Washington onun geri dönme ihtimalinden dolayı üzülürse, bu onun ülke çapındaki iktidardaki insanlardan yabancılaşmış tabanı için bir satış noktası olacaktır.