Farklı bir şey fark ettiniz mi?
Demokrat Ulusal Kongresi organizatörleri sizin de öyle yaptığınızı umuyor. Bir aydan kısa bir süre önce, parti, Başkan Biden kampanyadan çekildiğinde ve Kamala Harris varsayılan aday olduğunda seçimi altüst etti. Birdenbire, birçok yorgun seçmen tarafından duyulmayan, daha önce planlanan 2020 seçimlerinin tekrarı, yeni bir kadroyla yeni bir program haline geldi.
Kongrenin ilk gecesi, yeni yıldızını tanıtmak için vakit kaybetmedi; aynı zamanda bir öncekinin hikâye örgüsünü de tamamlamak zorundaydı.
Akşamın erken saatlerinde Bayan Harris, Chicago’daki sahnede kampanya marşı olan Beyoncé’nin “Freedom” şarkısıyla sürpriz bir şekilde göründü. Delege kalabalığı tezahüratlarla coştu.
Bu, partinin bir süredir eksikliğini hissettiği bir enerjiydi ve prime-time prodüksiyonu bunu sergilemek için tasarlanmıştı. Bayan Harris’in açılış konuşması kısaydı —”İlerliyoruz!”— ancak adayın mücadeleyi yaşadığı yerde, televizyon ışıklarının altında Donald Trump’a götürmeyi planladığını ima eden bir şovmenlik vardı.
Bayan Harris’in beklenmedik cameosu Bay Trump’ın teatralliğinin bir ölçüsüne sahip olsa da, farklı bir enerjisi vardı: cüretkar ve cesur olmaktan ziyade geniş ve coşkulu. Deve rengi bir takım elbiseyle kalabalığa gülümseyip el sallayarak, odanın enerjisini içine çekmek ve onu özümsemek yerine ona yansıttı.
Bu, Demokratların birkaç hafta önce, çekingen, 81 yaşındaki Bay Biden yönetiminde beklediği kongreden büyük bir değişiklikti. Sahnedeki sloganlar – “Halk İçin, Gelecek İçin” – yeniliğin mesajını vurguladı.