Memleketler arası Kick Boks Dünya Kupası’nda geçen yıl dünya üçüncüsü olan Diyarbakırlı atlet Meyrama Çelebi, “Başarılarım sırf kendimi değil annemi, babamı ve hatta köyümüzdeki başka kızları da gururlandırdı, umutlandırdı. Onlar da artık beni örnek alıyor, benim üzere olmak istiyor ve daha çok çalışıyor.” dedi.
Dünya Kick Boks Federasyonu (WAKO) tarafından düzenlenen karşılaşmalarda üçüncülük elde eden 16 yaşındaki Çelebi ve Çelebi’yi keşfedip spora yönlendiren vücut eğitimi öğretmeni Uğur Selçuk Öner, AA muhabirine, dünya kupasına uzanan muvaffakiyetin öyküsünü anlattı.
Diyarbakır’ın Bismil ilçesindeki Zirve Çok Programlı Lisesi 10. sınıf öğrencisi Çelebi, yaşadıkları köyde ailesinin tarım ve hayvancılıkla uğraştığını belirterek, anne ve babasının, köydeki işlere yardım etmesi için ilkokuldan sonra okula gitmesini istemediklerini lisana getirdi.
Çelebi, ortaokulda kendisinin de aile baskısı nedeniyle okulu bırakmak istediğini lakin vücut eğitimi öğretmeni Uğur Selçuk Öner’in ortaya girmesiyle bundan vazgeçtiğini aktararak, “Uğur hoca beni okulda keşfetti. Ben de buna çok sevinmiştim ama birinci başta ailem okula gitmeme, spor yapmama müsaade etmiyordu. Hocam ailemin yanına gelip onlarla daima konuştu, ailemi yeteneğime ikna etmeye çalıştı.” diye konuştu.
“Artık beni örnek alıyor, benim üzere olmak istiyorlar”
Ailesinin ikna olmasının akabinde hem eğitimine hem de kick boksa tartı veren Bismil Halk Eğitim Merkezi Atleti Çelebi, tertipli idmanlarla karşılaşmalara daha sıkı hazırlandığını, başka yandan da okuldaki derslerini ihmal etmeden imtihanlarına çalıştığını kaydetti.
Çelebi, mesleğindeki en kıymetli imtihanlarından birini geçen mayısta Dünya Kick Boks Federasyonu tarafından İstanbul’da düzenlenen karşılaşmada verdiğini anlatarak, 52 ülkeden 4 bin atletin katıldığı Dünya Kupası’nda “Point Fighting” kategorisinde 46 kiloda üçüncülük elde ettiğini tabir etti.
Kazandığı derecenin kendisi için de köyü için de dönüm noktası olduğuna dikkati çeken Çelebi, “Başarılarım sırf kendimi değil annemi, babamı ve hatta köyümüzdeki öteki kızları da gururlandırdı, umutlandırdı. Onlar da artık beni örnek alıyor, benim üzere olmak istiyor.” biçiminde konuştu.
Çelebi, Dünya Kupası’nda elde ettiği dereceler üzere Türkiye şampiyonalarında da başarılı sonuçlar elde ettiğinden bahsederek, şöyle devam etti:
“Ben bir yandan her gün köyümüzde idman yapıp başka yandan da anneme, babama yardım ediyorum. Tarlaya, mesken işlerine bakıp eğitimime de devam ediyorum. Bir taraftan da bu sene mayısta 8’incisi düzenlenecek Turkish Open Dünya Kupası’na hazırlanıyorum. İnşallah orada da yeterli sonuçlar elde edip bu yıl ulusal kadroya gireceğim. Bunu çok istiyorum. Muvaffakiyetler elde edip bayrağımızı dalgalandırmak istiyorum.”
“Kız çocuklarına bakış açısı çok değişti”
Çelebi’yi keşfedip ailesini ikna ederek hem okula hem de spora devam etmesini sağlayan vücut eğitimi öğretmeni Uğur Selçuk Öner, genç atletin derecelerinin kendisini keyifli ettiğini belirterek, bu muvaffakiyetin çalıştığı okul başta olmak üzere köyde, kız çocuklarına bakış açısını önemli manada değiştirdiğini tabir etti.
Meyrama’nın muvaffakiyetini duyan pek çok ailenin kendilerine müracaat ettiğini anlatan Öner, “Ailelerden kendi çocuklarının da spora başlamasını isteyen geri dönüşler aldık. Hatta başka okullardan okulumuza kayıt yaptıran öğrenciler oldu. Velilerimizin büyük kısmı bu başarıyı örnek alıp kendi kızlarının da bunu başarabileceğine inanmaya başladı. Bu hoş örnek çocukların hem okula hem de spora yönelmesinin önünü açtı. Bizim için en değerlisi de buydu.” dedi.
Meyrama üzere yeni atletler bulup onlarla çalışmalar yürüttüklerine işaret eden Öner, ailelerle daima temas halinde geleceğin atletlerini bulmak için altyapı faaliyetlerini sürdürdüklerini söyledi.
Öner, kendisinin de Türkiye Kick Boks Federasyonu Ulusal Ekip Teknik Heyet Antrenörü olduğunu lisana getirerek, Meyrama’nın ulusal grup süreciyle ilgili şunları söyledi:
“Bu bahiste hakikaten gayret ve inanç çok kıymetli. Biz burada bunu çok net gördük. Meryama kızımız ile haftanın 6 günü idmanlara devam ediyoruz. Gayemiz ulusal ekip seçmelerine girip yüksek puan elde etmek ve kızımız ulusal kadroya göndermek. Bayrağımızı en yükseklerde dalgalandırıp ülkemizi en uygun biçimde temsil etmek istiyoruz ve bunu yapabileceğimize inanıyoruz. Şu an bunu başarmak için önümüzde hiçbir pürüz yok. “
“Önceden ona dayanak olmadığım için çok pişmanım”
Genç atletin anne ve babası Kutbettin ile Behice Çelebi de kızlarının elde ettiği muvaffakiyetten gurur duyduklarının altını çizerek, geçmişte kızlarının ardında durmadıkları ve eğitimine müsaade vermedikleri için pişman olduklarını vurguladı.
Baba Kutbettin Çelebi, kızı Meryama ile ilgili “O bir yandan sporunu yapıp derslerine çalışırken öbür yandan da bana, annesine yardım ediyor, tarlaya, hayvanlara yardım ediyor. Kızım bunları yaparken dünya üçüncüsü oldu. Ben daima onun gerisindeyim. İnşallah üniversiteyi de kazanacak uygun bir sportmen olacak. Ülkemize milletimize güzel, başarılı olacak.” sözünü kullandı.
Anne Behice Çelebi de kızına daha evvel takviye olmadığı için üzgün olduğunu kaydederek, “Meyrama çok çalışkan bir kızdır. Hem bize yardımcı oluyor, hem sporunu yapıyor hem de derslerinde başarılı oluyor. Evvelden müsaade vermediğim için çok pişmanım artık onun başarısıyla gurur duyuyorum.” kelamlarını sarf etti.
