Doğal afetler yalnızca fizikî ziyanlara yol açmakla kalmayıp tıpkı vakitte bireyler üzerinde önemli ruhsal tesirlere neden oluyor. Uzman Psikolog Serkan Yükcü, doğal afetlerin bireylerin psikolojisi üzerine tesirlerini aktardı.
Doğal afetler, insan ömründe ani ve derin tesirler bırakan, büyük yıkımlar yapan olaylardır. Zelzeleler, sel felaketleri, kasırgalar, volkanik patlamalar ve öteki afet tipleri, yalnızca fizikî etrafta değil, birebir vakitte insan psikolojisi üzerinde de değerli izler bırakır. Bu çeşit olaylar, insanların güvenlik algısını sarsar, geleceklerine dair telaş ve belirsizlik hislerini tetikler ve ruhsal sıhhatin bozulmasına yol açabilir.
“BU TRAVMATİK OLAYLAR YILLAR SONRA DA KENDİNİ GÖSTEREBİLİR”
Psikolog Serkan Yükcü, doğal afetlere maruz kalan bireyler çoklukla travma sonrası gerilim bozukluğu (TSSB), anksiyete, depresyon ve başka ruhsal sıhhat meseleleri yaşama riski altında olduğunu söz ediyor. Yükcü, bilhassa afetin direkt etkilediği bölgelerde yaşayanlar, sevdiklerini kaybedenler yahut maddi kayıplar yaşayanlar, bu çeşit problemleri daha ağır bir formda deneyimleyebildiğine dikkat çekiyor.
Bu ruhsal tesirler, ekseriyetle travmatik olayın çabucak akabinde ortaya çıkabileceği üzere, aylar hatta yıllar sonra da kendini gösterebilir.
Afetlerin insan psikolojisi üzerindeki tesirlerinden biri de, bireylerin güvenlik hissinin zedelenmesidir. Yaşanan olayların akabinde bireyler, etraflarına ve yaşadıkları dünyaya karşı güvensizlik hissedildiğine dikkat çeken Uzman Psikolog, bu durum günlük ömürde fonksiyonelliği düşürebilir, toplumsal bağlantıları zayıflatabilir ve kişinin genel hayat kalitesini olumsuz etkilediğine dikkat çekiyor.
“UZUN VADELİ BELİRSİZLİK BU DURUMU ZORLAŞTIRABİLİR”
Aynı vakitte, doğal afetler toplumsal bir bağlamda da tesirler yapıyor. Toplumların afet sonrası toparlanma sürecinde dayanışma ve işbirliği, bireylerin ruhsal güzelleşme sürecini destekleyebilir. Fakat, kaynakların yetersizliği, toplumsal takviye eksikliği ve uzun vadeli belirsizlik, bu süreci zorlaştırabilir ve bireylerde ümitsizlik hislerini artırabilir.
Sonuç olarak, doğal afetler yalnızca fizikî hasar yaratmakla kalmaz, birebir vakitte insan ruhunda derin izler bırakır. Bu çeşit olayların akabinde ruhsal takviye almak, ruhsal sıhhatin korunması açısından kritik kıymet taşır. Toplumların bu süreçte birbirlerine takviye olmaları, dayanışma ruhunu güçlendirmeleri ve afet sonrası ruhsal sıhhate yönelik müdahaleleri teşvik etmeleri, afetlerin ruhsal tesirlerini hafifletebilir.
Sevgiyle Kalın;
Uzman Psikolog Serkan YÜKCÜ
