Elektrikli araç sahipleri için değerli bilgilendirmelerde bulunan Aytac, Türkiye’de 128 adet şarj ağı işletici lisansına sahip firma olduğunu, elektrikli araç şarj istasyonları için müracaat süreçlerinin devam ettiğini ve gelecek günlerde bu sayının artacağını duyurdu.
Türkiye’nin her yerinde elektrikli araç şarj istasyonlarının kurulma süreçleri devam ediyor. Akaryakıt istasyonları, alışveriş merkezleri, oteller, siteler ve büyük marketler üzere birçok işletme şarj istasyonları için müracaat yapıyor. Tüm Türkiye’de 128 şarj ağı işletici lisansına sahip firma bulunurken, Güney Marmara’da 400 civarı kurum, şarj ağına dahil olmak için talepte bulunmuş durumda.
Uludağ Elektrik Genel Müdürü Ali Erman Aytac, şarj istasyonları hakkında İhlas Haber Ajansı’na açıklamalarda bulundu. “Son periyotların en tanınan bahislerinden birisi de elektrikli araçlar ve şarj istasyonları” diyen Aytac, “Türkiye’de bu bahse yönelik süratli bir halde hem mevzuat oluşturuluyor hem de ileriye yönelik projeksiyonlar, raporlar hazırlanıyor. Bu bahiste EPDK’nın, şarj ağı işletici lisansı vermesiyle bir arada süreçler başlıyor. Şu ana kadar da Türkiye’de128 adet lisans verildi” dedi.
Kurulan şarj istasyonlarının kimisi AC yani olağan şarj müddetlerine sahip istasyonlar, bazılarının de DC denilen süratli şarj eden istasyonlar olduğunu lisana getiren Aytac, “Bu mevzuda da şirketlerin tabi olduğu kıstaslar var. Zira otoyolda bir yerden bir yere gidiyorsanız haliyle çok daha kısa müddette şarj etmeniz gerekiyor. Şayet apartmanınızda yahut sitenizde şarj istasyonu heyetiyse gece boyunca şarj edebilirsiniz, hiçbir mahsuru yok. Hasebiyle tercihler de buna nazaran değişiyor. Şu ana kadar belirttiğim üzere bu lisansa sahip 128 tane yer var. Bize gelen taleplere baktığımızda, hizmet bölgemiz olan Güney Marmara’da yaklaşık 400 tane talep oluştu. Bunların içerisinde alışveriş merkezleri, akaryakıt istasyonları, oteller ve marketler var. Türkiye’de 20 bine yakın elektrikli aracın varlığından kelam ediliyor. Şarj istasyonlarının da bu minvalde süratli bir halde yayılacağını öngörüyoruz. Zira elektrikli araç sayılarıyla ilgili projeksiyona baktığımızda 2030’lara gelindiğinde 1 milyon ile 2 buçuk milyon ortasında elektrikli aracın sistemde olacağından bahsediliyor” diye konuştu.
“Ücretlendirme kilovatsaat bazında yapılıyor”
Elektrikli araç şarj etme noktasında nasıl bir fiyatlandırma siyaseti yürütüleceğine ait çeşitli abone kümeleri bazında fiyatlama yapıldığını tabir eden Aytac, “Aracınızı evinizden şarj ediyorsanız mesken abone kümesi olarak fiyatlama yapılıyor. Şayet işletmelerde şarj ediliyorsa da evvelce ticarethane dediğimiz artık de özel ve kamu kesimi hizmetleri dediğimiz tarifeden faturalandırılıyor. Münasebetiyle şarj istasyonu kurulan nokta kıymetli. Öbür elektrik gereksiniminde olduğu üzere bunda da fiyatlandırma kilovatsaat bazında yapılıyor. İster kendi konutunuza, işyerinize münferit olarak kurun ister bir şirketten hizmet alın. Burada kilovatsaat üzerinden ölçülen bir durum kelam konusu. Şayet konutlarda mevcut şurası gücün içerisinde şarj edebiliyorsanız bizim bundan haberimiz bile olmuyor. O meskenin rastgele bir tüketen aygıtı üzere elektrikli şarj istasyonu da bu tüketimi gerçekleştiriyor. Şayet daha yüksek bir güce gereksinim varsa ilgili dağıtım şirketinden heyeti güç kapasitesinin arttırılması gerekiyor. Bu manada baktığımızda sitelerde, apartmanlarda şayet bu tesis kurulmuşsa mesken tarifesi çerçevesinde fiyatlandırılıyor. Şayet bu tesisler ticari bir işletmenin içerisindeyse de burada da ticarethane tarifesine nazaran fiyatlandırılıyor. Mesken tarifeleri alışılmış daha ucuz. Bilhassa geçen sene kademeli tarifeye geçilmesiyle birlikte günlük 8 kilovatsaate kadarki tüketim birinci kademeden ve çok hesaplı bir formda uygulanıyor. İkinci kademe daha yüksek bir biçimde hesaplanıyor.” sözlerini kullandı.
“Tek vakitli tarifeler avantajlı hale geldi”
Aytac kelamlarını şöyle sürdürdü; “Meskenlerde geçen sene kademeli tarifeye geçilmesiyle bir arada tek vakitli tarife daha avantajlı bir noktaya geldi. Zira hala 3 vakitli tarife devam ediyor olsa da orada kademeli bir sistem yok. Şayet müşterilerimiz tek vakitli tarife kullanıyorlarsa burada birinci kademenin fiyatları çok düşük. İkinci kademe ile bir arada ünite bedelde artıyor. Hasebiyle araç şarj istasyonları için de tıpkı mantık geçerli. Alışılmış oradaki tüketim ölçülerine tekrar bir bakıp hesap yapmak gerekir lakin tek vakitli tarifeler şuan konutlardaki tüketimlerde çok daha büyük bir avantaj sağlıyor.”
“Araç teknolojileri buna odaklandı”
Bursa’mızda üretilen yerli aracımız TOGG ve öteki firmalar elektrikli araç teknolojilerine odaklanmış ve belli bir vadede tüm teknolojileri buna kaydıracak durumda diyerek kelamlarına devam eden Aytac, “Dolayısıyla bizim ülkemizde elektrik şebekesinin de buna hazır hale gelmesi gerekiyor. Şuan için şebekede elektrikli araçların tesirini düşük düzeyde görüyoruz. Elektrikli aracınızı gece şarj ediyorsanız aslında gece elektrik tüketiminin düştüğü periyotlar. Hasebiyle şebekeye çok fazla bir yük getirmiyor. Ancak ilerleyen vakit içerisinde araç sayılarının artması ve süratli şarj teknolojilerinin yaygınlaşmasıyla birlikte günün rastgele bir diliminde yüksek tüketimlere şahit olacağız. Hasebiyle bu tüketim yükselişini karşılayabilmek için evvel tüketeceğimiz elektriğin üretimi ile başlayarak, yatırımların şekillenmesi lazım. Buna nazaran de Bakanlıklarımızın projeksiyonlarına uygun halde yatırımlar gerçekleştirilecektir” tabirlerini kullandı
