Piyasalar değişken ama üslupları tamamen değişti – yalnızca bir ay önce hakim olan sınır yok yükseliş eğiliminden, artan belirsizlik ve ölçülü öz-kısıtlama ruh haline kadar.
Bu ay büyük değişimler yaşandı. Tahviller darbe aldı ancak giderek daha çekici hale geliyor. Hisse senetleri artık doğrudan göklere fırlamıyor. Dolar güçlendi ve petrol fiyatlarındaki keskin artıştan endişe etmek için yeni nedenler var.
Bu değişikliklerin çoğunun arkasında iki tanıdık suçlu var: enflasyon ve faiz oranları. Arka planda artan jeopolitik riskler gizleniyor. Orta Doğu’da çatışmaların genişlemesi ve artan petrol fiyatlarının ABD’deki enflasyonu beslemesi olasılığı, Cuma günü İsrail’in İran’ı vurmasıyla yeniden ortaya çıktı.
Bunların hiçbiri bu noktada piyasalar için çok endişe verici değil; en azından biraz kargaşayı kaldırabilecek uzun vadeli yatırımcılar için. Ancak şunu düşünün: 2024’ün ilk üç ayında ABD hisse senetleri aralıksız yükselirken, tahviller, Federal Rezerv tarafından kontrol edilen kısa vadeli faiz oranlarında bir dizi indirim beklentisinin ortasında mütevazı kazançlar kaydetti. Şimdi, aylarca süren yüksek enflasyon okumaları bu umutları boşa çıkardı ya da en azından erteledi.
Fed başkanı Jerome H. Powell Salı günü yaptığı açıklamada, “Kısıtlayıcı politikanın işlemesi için daha fazla zaman tanımak ve verilerin ve gelişen görünümün bize rehberlik etmesine izin vermek uygun olur” dedi. Basit bir dille söylemek gerekirse, acil bir durum haricinde kısa vadeli faiz oranlarının önümüzdeki aylarda yüksek seviyelerde kalmasını bekleyebilirsiniz.
Aynı zamanda tahvil dünyasına hakim olan piyasaya dayalı faiz oranları da genel olarak yükselişe geçti. Küresel tahvil evrenindeki belki de en önemli gösterge olan 10 yıllık Hazine bonosu, yılın başından bu yana yüzde 0,7 puan arttı. Bu, tahvillerin durgun dünyasında muazzam bir kazanç ve bu hafta getirileri Kasım ayından bu yana en yüksek seviyesi olan yüzde 4,65’in üzerine çıkardı.
