Hayatımızın kıymetli bir kesimini oluşturan alakalar, bazen sıhhatsiz bir hale gelerek hayat kalitemizi düşürecek boyuta ulaşabilir. Bilhassa evliliklerde vakitle oluşabilen ‘toksik’ durumlar, hem kişiyi hem de partnerini tekrar eden döngülere mahkum edebilir. Psikolog Elif Zahide Gök, toksik münasebetler hakkında merak edilen ayrıntıları aktardı.
Günümüzde bağların birçoklarında sık sık karşımıza çıkan bir terim var: Toksik ilişki! Kişinin duygusal, zihinsel ve bazen de fizikî durumuna tesir eden toksik münasebetler, manipülasyondan aşağılamaya kadar ağır bir çatışmayı barındırıyor. Bilhassa birtakım evlilikler içerisinde kişiler “toksik” bir bağlanma içinde olduğunu dahi fark edemeyebiliyor. Duygusal dalgalanmaların seyrettiği ve kişinin ruh halini derinden etkileyen ‘toksik’ ilgiler, başlangıçta zararsız görünse hem ruhu hem vücudu zehirleyen bir karmaşanın ta kendisi. Psikolog Elif Zahide Gök, boşanmanın temel faktörlerinden biri olan ‘toksik ilişkileri’ Yasemin.com izleyenleri için kıymetlendirdi.
“TOKSİK MÜNASEBETTE KİŞİ YAVAŞ YAVAŞ ZEHİRLENİR”
Herkesin karşılaştığı fakat tam olarak nitelendirmekte zorlandığı ‘toksik ilişki’ kavramını açıklayarak kelamlarına başlayan Psikolog Gök, şöyle konuştu:
“Toksik bağ aslında yavaş yavaş eksildiğimiz, değersizleştirildiğimiz fakat farkına varmadığımız hatta bazen çok keyifli olduğumuzu hissettiğimiz bazen de mutsuzluğu tabanına kadar yaşadığımız bağlantı cinsidir. Toksik bağlantı içerisinde birey kendisini stabil hissetmez, daima istikrarsız bir his durumu mevcuttur. Yani kişi, bir gün sevildiğini hissederken bir gün sonra bu durum değişebilir. Münasebetiyle toksik ilgide kişi yorgunluk ve yıpranma ortasında kalacaktır. Halbuki ki evliliklerde kişi itimat ve sevgi hissederek iç huzurunu sağlayabilir. Lakin bu hisler yoksa, inişli çıkışlı bir dinamik hakimse kişi farkına varmadan zehirleniyordur. Bilhassa karşımızdaki bireyle alakamızı bir gün düzelir umuduyla devam ettiriyorsak tam manasıyla zehirleniyoruz manasına gelir.”
NEDEN TOKSİK BAĞLARDA BULUNURUZ?
“Yok saymak ve fark etmemek farklı manalara geliyor.” diyen Psikolog Gök, “Kendi gerçekliğimize ve çocukluğumuzdaki döngülere uygun kıssalar ararız. Kişi, çocukluğunda kâfi seviyede bedel, itimat ve sevgi almadıysa yetişkinliktede tıpkı döngüyü sürdürür. Bilinçaltı geçmişte yaşanılan döngüyü ve bidiği bir alanı, duyguyu yaşamak ister. Kişi sevilmeme hissini, alakasında sevilme isteğiyle telafi etmek ister.” sözlerini kullandı.
“BAĞIMLI İLGİ ÇEŞİDİNİ GÖZLER ÖNÜNE SERİYOR”
Kişinin toksik bir alakada olduğunu kabul etmeme sebeplerine de değinen Psikolog Gök, “İlk olarak bunu kabul etmek can yakıcı ve sıkıntı bir süreci temsil ediyor. Bir öteki sebep ise kişi kendisini bir diğerinin hisleri üzerinden anlamlandırıyorsa ‘o’ kişi olmadığında hayatının anlamsız olacağına inanıyor. Bu bir cins bağımlı ilgi yapısını ortaya koyuyor” diye konuştu.
“KİŞİ DÖNGÜSÜYLE İLİŞKİLİ OLARAK BU HİSLERİ YAŞIYOR OLABİLİR”
“Toksik davranışlar şuurlu bir halde mi ortaya çıkar?” sorusuna karşılık veren Psikolog Gök, şu ifadeleri kullandı:
“Bu cins davranışlar kişinin psikiyatrik bir rahatsızlığı yoksa planlı bir halde gelişmez. Fakat bu kişi kendi döngüsünün bir modülü olarak bu davranışı sergiliyordur. Bir evvelki örnekte olduğu üzere döngüsünü sürdürmek isteyen birey, bu sefer tam zıddı bir tavra bürünür. Narsist bir kimlikle can acıtıcı taraf olabilir ancak bu yüzün arkasında çok sert bir kabuk olduğunu unutmamak gerek. Bu kabuk kişinin kendisini muhafaza içgüdüsüyle ortaya çıkar. Hasebiyle şahsa makûs davranışlar sergilerken, kendini müdafaa içgüdüsü devrede diyebiliriz. Buradaki bakış açısı ‘O bana ziyan vermeden ben ona ziyan vermeliyim’ formunda olabilir. Tabi ki bu fikirler bilinçaltı seviyede kendini göstermektedir. Lakin her iki halde de toksik olanda buna maruz kalan da sağlıklı değildir.”
TOKSİK BAĞLANTILAR SAĞLIKLI BİR BAĞA DÖNÜŞEBİLİR Mİ?
“Evliliklerde iki şahısta toksik bir bağlantı içerisinde olduğunu ‘fark ederse’ bu durum düzeltilebilir” diyen Psikolog Gök, sağlıklı bir bağlantının temellerini kurmak için ‘güven’ kavramının epeyce değerli olduğuna dikkat çekti.
