FBI, Cuma günü, Havana sendromu olarak bilinen gizemli rahatsızlıkların muhtemelen düşmanca bir eylemin sonucu olmadığını, bunun yerine “toplumsal bulaşmanın” sonucu olduğunu öne süren ilk raporlardan biri olan 2019 tarihli bir raporun sansürlenmiş bir bölümünü yayınladı.
Bazı mevcut ve eski yetkililer, FBI analizinin CIA ve Trump yönetiminin bazı kesimlerinde Havana sendromunun temel nedenlerine ve bunun stres kaynaklı fonksiyonel bir hastalık olup olmadığına dair şüpheler yarattığını söyledi.
Sonuç olarak, Havana sendromu semptomları gösteren kişiler ve yasal temsilcileri, soruşturmacıların kayıtları incelediğini ancak mağdurlarla görüşmediğini belirterek uzun süredir FBI bulgularını küçümsüyor.
New York Times, Bilgi Edinme Özgürlüğü Yasası kapsamında açılan bir dava kapsamında raporun özetini elde etti.
Küba’da görevli CIA görevlileri ve diplomatları, 2016 yılında ilk olarak Havana sendromundan kaynaklanan yaralanmaları bildirdiler, genellikle bir ses duyduktan veya baskı hissettikten sonra baş dönmesi ve mide bulantısı şikayetinde bulundular. Daha sonra, Çin, Avusturya ve dünyanın diğer bölgelerindeki Amerikan casusları ve diplomatları benzer semptomlar bildirmeye başladı. Giderek artan sayıdaki şikayet, bir düşman gücünün Amerikan yetkililerini yaralamak için gizli yüksek teknolojili silahlar veya diğer cihazlar kullanmış olabileceği yönündeki yoğun spekülasyonları besledi.