Can Gebetaş, Fenerbahçe Gönülleri Derneği’ne ziyaretlerini anlattı ve dernek basma biçiminde çıkan haberlerin gerçeği yansıtmadığını açıkladı.
CAN GEBETAŞ’IN SÖZLERİ
Can Gebetaş’ın kelamları şu biçimde:
“Geçmiş olsun diyelim dediniz. Geçmiş olsun denmesini gerektirecek durumda bir olay, olay yaşanmadığını net bir halde tabir etmeliyiz. Geçmiş olsun kısmını bu halde kabul edebilirim, maalesef tekrar toplumsal medya üzerinden yapılan manipülasyonla bir prestij suikastına uğramış bulunmaktayız.”
“Basma formundaki ithamlar, tabirler katiyetle yanlışsız değil. Basmak ne demek, oraya adamlarla gidersiniz, karşılıklı gergin bir ortam oluşur. O denli bir durum kelam konusu değil. Sayın başkan, ben ve Burak Kızılhan, kulüpten çıktık, yürüdüğümüz yerde Fenerbahçe Gönülleri Derneği de vardı. Sayın başkan, “Buraya bir uğrayalım.” dedi. Dernek merkezinde lokale üst kata çıktık. Orada 3-4 tane çalışan vardı. Birebir vakit dernek lideri sayın Emrah Tünay da geldi.”
“Sayın lider bir derneği gezelim dedi. Sayın başkan ve Emrah Beyefendi, bizim bulunduğumuz kattan bir üst kata çıktılar. Yaklaşık 10-15 dakikalık bir sohbet ettiler. Orada ne konuştular bilmiyorum zira biz üste çıkmadık. Biz orada en düzgün formda ağırlandık. Sohbet ettik. Topluluğun içerisinde bulunduğu durumdan onlar hoşnutsuz olduklarını söz etti, biz de tabir ettik. Kırgınlıkları olduğunu tabir ettiler, biz de birebir formda. Sonra sayın başkan Ali Koç ve Emrah Bey, birlikte aşağıya indiler. Sayın dernek başkanı Emrah Beyefendi de bizi kapıya kadar uğurladı.”
“ANLAMAKTA ZORLUK ÇEKİYORUZ”
“Daha sonra biraz daha kalabalık bir küme geldi. 10-15 kişilik bir küme. Sarı tişört giymiş, üzerinde imzaya davet eden yazılar bulunan arkadaşlar geldi. Lider, onlara âlâ akşamlar diledi ve biz oradan ayrıldık. Ben oradan çıktım kendi meskenime gerçek giderken telefonlarım çalmaya başladı. Toplumsal medyada haberler çıkmaya başladı. Dernek basmışız, olaylar çıkmış… İnanın bunları anlamakta zorlanıyorum.”
“Bunun bir prestij suikastına, bizim tarafımızdan kişiselleştirerek toplumsal medyada yapılması inanılmaz seviyede canımızı sıktı ve bizi üzdü.”
“Savcılık, cürüm duyurusu konusu. Fenerbahçe Gönüller Derneği Lideri Sayın Emrah Tünay Bey’in bu türlü bir şey yapacağına imkan ve ihtimal dahi vermek istemiyorum. Zira pek dost ortamında bizi yolcu etmişken arttan bu türlü bir durumda yahut durumda olabilmesine akıl sır erdiremiyorum diyebilirim.”
“Yapım ve duruşum itibariyle, bu türlü bir olayın modülü olmaya yahut bu türlü bir şeye tenezzül etmeyeceğimi biliyorsunuz. Birebir şekilde Ali Bey için de, “19 kulüp içerisinde bunu en son yapacak Ali Bey’dir” diye söylediniz. Keza Burak Kızılhan da birebir halde, tıpkı doğrultuda hayata tıpkı pencerelerden baktığımız, yönetim kurulu arkadaşlarımızdır. Orta ara sesim titriyor. O kadar sonlanmış bir durumdayız ki… Bizim de ailemiz var. Çocuklarımız var. Bizim de sevdiklerimiz var. Eşim, şu anda babasının rahatsızlığı nedeniyle çok hasta. Sabahtan beri beni arıyor. Bu türlü bir duruma uzaktan-yakından ilgisi olmayan insanları düşürmüş olmanızı bir sefer ıstırapla karşıladığımı tabir etmek istiyorum.”
ZİYARET NASIL OLDU?
“Ziyaret nasıl oldu, siyasette de bu vardır. Bazen belediye lider adayları yahut rastgele bir adaylar. Sokakta gezerken, rakip partide çalışanlar ile karşılaşırlar. Yanlarına sarfiyatlar. Vakit zaman buralarda beğenilen, samimi sohbetler olur. Vakit zaman daha orta, vakit zaman bu ziyaretlerin sonunda gergin bir atmosfer ortaya çıkabilir. Bu planlanmış bir şey değil. Kulüpten çıkarken bir uğrayalım halindeki bir yaklaşımdır. Farklı manalar yüklemek, diğer bir şey aramak ya da içinde bulunduğumuz sürecin bir kesimi haline getirerek olumsuz bir hisle taraftarları, topluluğumuzu yükleme hiç yakışı kalmayacak bir durum. Sayın başkanın bunun bir kesimi olacağını asla düşünmüyorum ve zannetmiyorum. Uygar bir biçimde bizi uğurladı ve elimizi sıkıp yolcu etti. Sonra sayın başkan, sonradan gelen gençlere uygun akşamlar dedi ve biz oradan çıktık. Sahiden şaşkınlıktan küçük dilimi yutacak noktaya geldim.”
“Kolay bir süreç değil. Ne demek istediğimi herkes çok uygun anlıyor. Fenerbahçe topluluğunun, bilhassa bizim devrimizde 7 yıllık süreç içerisinde futboldaki başarısızlığın toplulukta yarattığı travma ve üzüntüyü çok yeterli biliyoruz. Gerçekten, samimi hisleriyle Fenerbahçe’nin bulunduğu bu durum, ortam için en yeterli sistemin tahminen genel şuraya gitmek olduğunu düşünen taraftarlarımız da var. Fakat bunun dışında, içinde bulunduğumuz bu ruhsal travmayı Fenerbahçe siyasetinin bir modülü olarak kullanıp kendisine yarar sağlamaya çalışanlar da var. Ben bunu Emrah Tünay özelinde söylemiyorum. Sayın Emrah Tünay ile oturulabilir. Buradaki süreç daha farklı, daha uzun. Gerekiyorsa daha uzun anlatabileceğim bir buluşma yapabiliriz. Lakin bir hususun ziyaretle yahut rastgele bir biçimde kulübe davet edilecek bir ziyaretle sona erdirilmesi inanılmaz optimist bir yaklaşım olur diye düşünüyorum.”
“Bire bir konuşmada biz o ortamda bulunmadığımız için ne konuşulduğunu bilmiyorum. Orada bir yanlış anlaşılma da var. Liderin tek bir muhafazası yoktu biz derneğe çıktığımızda. Sayın başkan, ben ve Burak Kızılhan vardı. Bir de kulübümüzde bizimle birlikte çalışan profesyonel bir arkadaşımız vardı. Hiçbir müdafaa yoktu. Bunu da düzeltmek isterim.”
“Ben oraya geldiğinde liderin birkaç adım gerisindeydim. Emrah Bey ile yaptığı konuşmayı A’dan Z’ye anlatmış oldum. Güvenlik kameraları da vardı. Bunun bu türlü bir sürecin materyali edileceğini sanmıyorum. Tahminen de Emrah Bey de açıklama yapar. Konuştuklarına dair yorum yapmam çok sıkıntı zira teğe bir görüştüler ve ne konuştuklarını bilmiyorum. Ancak ne bizim oraya gidiş biçimimiz basmak olarak tanımlanabilir ne de çıkışımız! Liderin, muhafazalara “Siz aşağıda kalın” diye bir söylemi olmadı. Bize “Aşağıda kalın, biz liderle binayı gezeceğiz.” dedi. Tekrar söylüyorum, binayı gezdi. Çıkışta herkese âlâ akşamlar dedi. Dışarıda 10-15 tane de kampanyaya yönelik çalışmalar yaptığını düşündüğümüz arkadaşlar sonradan geldi. Lider onlara da yeterli akşamlar diyerek ayrıldı. Sayın Emrah Başkan da kapıya kadar geldi ve bizi uğurladı.”
Masaya vurmuşuz, yumruk atmışız… Tribünden beni tanıyanlar aradı. Evdeyim, hiçbir şeyden haberim yok. Olayın üzerinden geçmiş bir saat. Twitter dünyasında olayı aldılar ve öteki yere getirdiler. Bunu da anlayabiliyorum. Bu yaşadığımız bizim birinci değil, son da olmayacak! Son bir hafta, on günde hem ben hem yönetim kurulu arkadaşlarım inanılmaz derecede prestij suikastına maruz kalıyorlar. Troll hesapların yarattığı bu ortama dahil olmak istemiyoruz. Lakin tahminen de bunların hepsi büsbütün bizimle ilgili, çok farklı toplumsal medya kanısı yaratmaya gerçek gidiyor. Bunları da bir sefer daha düşünmemiz lazım. Bu yaşadığımız olay ne birinci ne de son! Bir hafta, 10 gün içerisinde Fenerbahçe idaresindeki mesai arkadaşlarım ve ağabeylerimin ne cins prestij suikastına maruz kaldığını biliyorsunuz. Bunları konuşmak başka bir program konusu. Çok fazla uzatmak da istemiyorum.”
EMRAH TÜNAY’DAN AÇIKLAMA
Can Gebetaş’ın bu açıklamalarının akabinde Fenerbahçe Gönüllüleri Derneği Yönetim Kurulu Lideri Emrah Tünay da açıklama yaptı. Tünay, açıklamasında, “Bu akşam geç saatlerde Lider Ali Koç, yöneticiler, Burak Kızılhan ve Can Gebetaş’la birlikte Fenerbahçe Gönülleri Derneği’ne geldiler. Yaşananlarla ilgili toplumsal medyada önemli manada bilgi kirliliği oluştuğunu gözlemliyoruz. Derneğimize lider Koç’un gelişi ve yaşananlar konusunda biz gerekli açıklamaları gün içinde yapacağız. Manipülasyonlara ve algı idaresine prestij edilmemesini rica ederiz.” tabirlerini kullandı.
FENERBAHÇE’DEN AÇIKLAMA
Fenerbahçe’nin toplumsal medyadan yaptığı açıklamada, “Bugün akşam saatlerinde Liderimiz Ali Y. Koç ve Yönetim Kurulu Üyelerimizin stadımızın çabucak karşısındaki Fenerbahçe Gönüllüleri Derneği’ne yapmış olduğu ziyaret ile ilgili ortaya atılan savlar büsbütün palavra ve niyetlidir. Bu mesnetsiz savlara prestij edilmemesini rica ederiz.” denildi.
