Hükümet Salı günü yaptığı açıklamada, Ulusal Güvenlik Ajansı’nın geçtiğimiz yıl yüksek profilli, yetkisiz bir gözetim programından bilgi içeren istihbarat raporlarında Amerikalıları veya ABD varlıklarını tespit etme sayısının 2022’ye göre neredeyse üç katına çıktığını açıkladı.
Yetkililer, sözde maskeleme vakalarındaki 31.300’den fazla keskin artışın, yabancı bilgisayar korsanlarının bireysel kişilere değil, kritik altyapının bilgisayar sistemlerine sızma girişimlerinden kaynaklandığını söyledi. Raporda, özellikle geçen yıl yayınlanan tek bir istihbarat raporunun, bir bilgisayar korsanının sızmaya çalıştığı “çok sayıda” potansiyel Amerikan kuruluşunu tespit ettiği belirtiliyor.
Rapor, Ulusal İstihbarat Direktörlüğü tarafından her baharda kamuoyuna açıklanan, gözetlemeyle ilgili en son istatistik dizisiydi ve istihbarat teşkilatlarının elektronik casusluk güçlerini nasıl kullandıklarına dair bir şeffaflık ölçüsü sağlıyordu.
Bu tür bilgiler bir zamanlar sıkı bir şekilde gizli tutuluyordu, ancak eski NSA yüklenicisi Edward J. Snowden’ın 2013’te yaptığı sızıntıların Amerikalıların mahremiyetine ilişkin geniş bir tartışmayı başlatmasının ardından hükümet, halkın güvenini inşa etme çabasıyla raporu yayınlamaya başladı.
1978 tarihli Yabancı İstihbarat Gözetleme Yasası veya FISA, normalde Amerikan topraklarında ulusal güvenlik amaçlı telefon dinleme işlemleri için izin alınmasını gerektirir. Bu yasanın Bölüm 702 olarak bilinen bir hükmü bir istisna teşkil ediyor; hükümete, yurtdışındaki yabancıların Google ve AT&T gibi ABD şirketlerinden Amerikalılarla iletişim kurarken bile mesajlarını ve verilerini izinsiz olarak toplamasına izin veriyor.
