Uzman Klinik Psikolog Kaan Üçyıldız, son yılların moda hastalığı güzellik takıntısı hakkında önemli bilgiler verdi.
Dış görünüşe verdiğiniz önem aslında psikolojik bazı problemlerinizin dışa vurumu mu ? Güzellik takıntısı, psikolojik bir sorunun belirtisi olabilmektedir. Bu takıntı, kişinin kendi görüşünü veya başka kişilerin görünüşü ile aşırı meşgul olma halidir. Genellikle mükemmel bir görünüm, cilt, vücut veya yüz şekli arayışıyla ilişkilendirilir. Güzellik takıntısına sahip olan bireyler belli bir güzellik standardına uyma ve bu standardı yakalama çabası içerisinde olurlar. Bu durum kişinin kendisini sürekli eleştirmesini, aynalara sürekli bakmasını, cilt bakım ürünlerinin aşırı satın alınması ve estetik operasyonlar gibi güzellikle ile ilgili aşırı davranışları içerir.
Güzellik Takıntısı Psikolojik Sağlığı Olumsuz Etkileyebilir
Güzellik takıntısı, kişinin psikolojik sağlığını olumsuz etkileyebilir ve aynı zamanda ciddi psikolojik sorunların belirtisi de olabilir. Bu takıntıya sahip olan bireyler sıklıkla düşük özsaygı, anksiyete, depresyon ve kendine güvensizlik hissi yaşayabilir. Güzellik takıntısının nedenleri olarak özellikle günümüzde sosyal medya büyük ölçüde rol oynamaktadır. Sosyal ve kültürel baskılar, kişisel deneyimler ve genetik faktörlerde etkili olmaktadır. Sosyal medya, genellikle kusursuz ve gerçekçi olmayan güzellik standartları sunar. Bu durum, insanların kendi görünümleri hakkında olumsuz hissetmelerine neden olabilir. Üstelik insanların başkalarıyla sürekli karşılaştırmalarına sebep olabilir. Bu durum ise yetersizlik ve düşük benlik saygısı duygularına yol açabilir.
Sosyal Medyayı Bilinçli Şekilde Kullanın
Uzman Klinik Psikolog Kaan Üçyıldız,” Güzellik takıntısı, bireyin kendisini sürekli olarak kusursuzlaştırma ve mükemmelleştirme çabasıyla stres ve kaygı düzeyinin yükselmesine sebep olabilir. Dolayısıyla sosyal medya kullanımı güzellik takıntısı ve beden memnuniyetsizliği gibi sorunlara yol açabilir. Bu nedenle, sosyal medyayı bilinçli bir şekilde kullanmak ve gerçekçi olmayan güzellik standartlarına karşı eleştirel bir bakış açısına sahip olmak önemlidir.”dedi. (BSHA – Bilim ve Sağlık Haber Ajansı)
