Antalya’nın Döşemealtı ilçesi, Döşemealtı halılarıyla meşhur bir kültürel sembol sunuyor. Bu halılar, yörük kültürüyle klasik bir bağa sahip olup, tarihi yaklaşık 300 yıl öncesine kadar uzanmaktadır.
Yünden el dokuması olarak üretilen bu halılar, özgün motifleri ve canlı renkleriyle dikkat çekiyor.
Özellikle yaz aylarında hasat sonrası tarlalarda sergilenen bu halılar, fotoğrafçılar, sanat tarihçileri ve ziyaretçiler tarafından büyüleyici bir görünüm olarak bedellendiriliyor.
Döşemealtı halıları, göçebe hayat şekli nedeniyle pratik ve hafif olması emeliyle ince ve küçük boyutlarda dokunuyor.
Bu özel dokumalar farklı hedefler için kullanılıyor; seccade, minder, çanta ve yolluk üzere fonksiyonlara sahiptir. Evvelce Yörükler, bu halıları erzak taşımak, bineğin üzerine koymak yahut yere sermek için kullanıyorlardı ve en hoş işlenen halılar zenginlik yahut ağalık sembolü olarak kabul ediliyordu.
Günümüzde Döşemealtı halıları, güçlü renkleriyle kırmızı, bordo, yeşil, siyah, mavi ve sarıya boyanan yünlerden üretilmektedir. Halı tezgahlarında makul motiflere nazaran işlenirler ve kenar su motifleri ortasında laleli su, tutmaç suyu, kocasu, kedi izi, mersin yaprağı suyu, büyük albay suyu, küçük albay suyu nacaklı su, çingilli su, deve suyu ve üzere çeşitler bulunur.
Seccade desenleri ise akrepli seccade, toplu seccade, kuleli yıldız toplu seccade, koyun haplı kollu seccade, düz halelli seccade, ibrikli çeyrek, heybe toplu seccade ve yıldızlı seccade, biçiminde isimlendirilir.
Döşemealtı halıları artık turistik bir eser olarak ön plana çıkmış olup, kültürel mirasın bir kesimi olarak devam etmektedir.
Bu özgün ve etnik zenginliğe sahip halılar, görsel olarak büyüleyici bir tesir yaratmanın yanı sıra kültürel bedellerin yaşatılmasına katkı sağlamaktadır
