Geçtiğimiz Salı günü öğleden sonra, Kansas’ın eski valisi ve toplumsal muhafazakar davaların savunucusu Sam Brownback, küçük bir Hristiyan seçmen topluluğuna cesaretlerinin kırılıp kırılmadığını sordu.
Teksas’ın Grapevine kentindeki bu kilisenin içinde neredeyse herkes el kaldırdı.
Cevap şaşırtıcı görünebilir: Bu seçmenler büyük zaferler kazanmışlardı; en önemlisi de kürtaj hakkını anayasal olarak garanti altına alan Roe v. Wade kararının bozulmasıydı.
Ve Bay Brownback, Yüksek Mahkeme’nin sahada duaya izin veren kararında zafer kazanan eski bir futbol koçunun yanında oturuyordu; bu karar, mahkemenin kendi lehlerine kesin bir dönüş yaptığını simgeliyordu.
Ancak başkanlık seçimleri yaklaşırken, umut aniden zayıfladı. Bay Brownback, yaygın bir fikir birliğine vararak, değerlerini “boğmak” için güçlü çabaların her yerde olduğunu söyledi.
Güvence vermeye çalıştı. Yanında sadece 300 adamla büyük bir orduya karşı savaşta zafer kazanan Gideon’un İncil’deki hikayesini anlattı.
“Tanrı’nın asla bir çoğunluğa ihtiyacı yoktur,” dedi. “Onun tek ihtiyacı sadık bir kalıntıdır.”
Özellikle kürtaj konusunda toplumsal gündemlerine yönelik muhalefet arttıkça, pek çok muhafazakar Hristiyan belirsiz bir gelecekle boğuşurken kırbaç darbesi yaşıyor.